Φ Canraşit Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2013 SİZCE VİCDAN NEDİR ? Çeşitli sözlüklere göre vicdan tanımları: vicdan(1. anlamı) Ar. vicd¥na. (vicda:nı) Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç: “ Tüm insanlar dünyaya, kafa ve yüreklerinde bir iç mahkeme ile gelirler. Bunun adına vicdan denir. ” -A. Boysan.Güncel Türkçe Sözlük vicdan(2. anlamı) bk. törel bilinçBSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü1975 vicdan(3. anlamı) İng. conscienceKişinin tasarladığı ya da yapmakta olduğu davranışlarının uygun olup olmadığını kestirmesini sağlayan törel değerlerinin dizgeleştirilmiş durumu. BSTS / Ruhbilim Terimleri Sözlüğü1974 Vicdan(4. anlamı) Köken: Ar.Cinsiyet: Erkek Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç. Cinsiyet: KızKişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç. Kişi Adları Sözlüğü Dostum sence A. Boysan'ın söylediği doğru mu? İnsanlar dünyaya geldiklerinde, bu "mahkeme" sadece yeti halinde midir? Yoksa mahkeme bilgisi yüklenmiş olarak mı gelirler? Söylendiği gibi devrede yürek te var mıdır? Bilemem efendim, sizce nedir ? Sanki bir fikriniz var gibi bu konuda. Cümleniz yeteri kadar açık değil.. 1- "İnsanda var olan" dediğinize göre, şu an insanda ilkel beyin ( sürüngen beyni ) kalmış mıdır?2- İçgüdüler bilgi midir? Yani bilgi olarak işe yarar mı? Bilgi olarak geliştirimeye açık mıdır? Elbette efendim, ilkel beyin vardır. Korkmak, Kızmak, Üremek vs. bunlar ilkel beyin kaynaklı güdülerdir. Sizce bunlar işe yaramaz mı ? Bu arada " mahkeme bilgisi " nden kastınız nedir. Biraz açabilir misiniz ? Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2013 Dostum sence A. Boysan'ın söylediği doğru mu? İnsanlar dünyaya geldiklerinde, bu "mahkeme" sadece yeti halinde midir? Yoksa mahkeme bilgisi yüklenmiş olarak mı gelirler? Söylendiği gibi devrede yürek te var mıdır? Efendim, tersinden gidersek ; Anti Sosyal Kişilik Bozukluğu ( psikopat ) olanların vicdanı yok görünüyor. Araştırmalara göre, bu bozukluğu gösteren yetişkinlerde, ergen ve çocukların tersine, bu bozukluğun nedeni çevresel faktörlerden ziyade genetik. Öyle ise, doğuştan bu yetiye sahip olmama durumu da söz konusu. Yeti olmayınca da doğal olarak olmayan yeti geliştirilemez. Buradan, Aydın Boysan'ın önermesinin yanlış olduğunu söyleyebiliriz. Yürek burada mecazi anlamda kullanılmıştır ama. Buna takılmamak gerekir. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2013 Mesela, insanda evrimsel olarak varolan ilkel beyindeki ( sürüngen beyni ) içgüdüleri tartışabiliriz. Cümleniz yeteri kadar açık değil.. 1- "İnsanda var olan" dediğinize göre, şu an insanda ilkel beyin ( sürüngen beyni ) kalmış mıdır? 2- İçgüdüler bilgi midir? Yani bilgi olarak işe yarar mı? Bilgi olarak geliştirimeye açık mıdır? Elbette efendim, ilkel beyin vardır. Korkmak, Kızmak, Üremek vs. bunlar ilkel beyin kaynaklı güdülerdir. Sizce bunlar işe yaramaz mı ? Bu arada " mahkeme bilgisi " nden kastınız nedir. Biraz açabilir misiniz ? Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2013 Benim algimda vicdan, kimsenin kendine ve baskassina zarar vermemek bilinci ve farkindaligidir. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2013 Vicdan A priorik midir ? Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2013 Vicdan A priorik midir ? Vicdan dogumdan sonra kazanilir. Insanoglu zihni yetisi ile fakat 0 zihniyet ile dogur. Yani hic bir soyut ile dogmaz. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2013 Yani hic bir soyut ile dogmaz. Mesela genelleme zihniyeti doğuştan gelen bir soyut olabilir mi ? Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2013 Mesela genelleme zihniyeti doğuştan gelen bir soyut olabilir mi ? Insanoglunun soyutlayabilmesi icin gozlem algi ve kavram gerekir. Bunlarda dogustan sonradir. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2013 Korkmak da buna dahil midir ? Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2013 Korkmak da buna dahil midir ? Evet korkmak bir algidir ve duyumsaldir. Fenomenal tabani kisice ve korkasnca bilinebilir de/bilinemez de. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2013 Evet korkmak bir algidir ve duyumsaldir. Fenomenal tabani kisice ve korkasnca bilinebilir de/bilinemez de. ALGI OLUP OLMADIĞINI SORMADIM. TABİİ Kİ ALGI, ONU BİLİYORUZ AMA KONU O DEĞİL. KONU VE SORU : KORKMAK DOĞUŞTAN MIDIR, SONRADAN MI ? ÇÜNKÜ İNSAN BİLMEDİĞİNDEN KORKAR. ÖĞRENDİKÇE, ALGIYI BİLGİ HALİNE DÖNÜŞTÜRÜP ( BİLGİYİ YAPILANDIRDIKÇA ) VE BİLİNÇLENDİKÇE KORKU KAYNAKLARI AZALIR. Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2013 ALGI OLUP OLMADIĞINI SORMADIM. TABİİ Kİ ALGI, ONU BİLİYORUZ AMA KONU O DEĞİL. KONU VE SORU : KORKMAK DOĞUŞTAN MIDIR, SONRADAN MI ? ÇÜNKÜ İNSAN BİLMEDİĞİNDEN KORKAR. ÖĞRENDİKÇE, ALGIYI BİLGİ HALİNE DÖNÜŞTÜRÜP ( BİLGİYİ YAPILANDIRDIKÇA ) VE BİLİNÇLENDİKÇE KORKU KAYNAKLARI AZALIR. Bende sen sordun diye yazmadim, dogustan sonra oldugunu aciklamak icin yazdim. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2013 Bende sen sordun diye yazmadim, dogustan sonra oldugunu aciklamak icin yazdim. O ZAMAN NEDEN BENİM SORUMDAN ALINTI YAPILARAK AÇIKLAMA YAZILDI ? Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 O ZAMAN NEDEN BENİM SORUMDAN ALINTI YAPILARAK AÇIKLAMA YAZILDI ? Cunku yanit sana yazildi. Soruyu da ben yanitladim. Yani korkmanin ne oldugunu sen sordun diye degil; ben aciklayarak yazdim. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 Cunku yanit sana yazildi. Soruyu da ben yanitladim. Yani korkmanin ne oldugunu sen sordun diye degil; ben aciklayarak yazdim. Sorumun yanıtını göremedim, nerde ? Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 Sorumun yanıtını göremedim, nerde ? Insanoglunun soyutlayabilmesi icin gozlem algi ve kavram gerekir. Bunlarda dogustan sonradir. Canraşit, 08 Ağu 2013 - 22:05 tarihinde , dedi ki Korkmak da buna dahil midir ? Evet korkmak bir algidir ve duyumsaldir. Fenomenal tabani kisice ve korkasnca bilinebilir de/bilinemez de. Aciklama; Bunlarda dogustan sonradir. Korkmak ta buna dahil midir, yani korkmak ta dogustan sonra midir? Evet, korkmak ta dogustan sonradir. Korkmanin aciklamasi- korkmak bir algidir ve duyumsaldir. Fenomenal tabani kisice ve korkasnca bilinebilir de/bilinemez de. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 Eğer insan zihni doğuştan bir tabula rasa ise, bir fenomene bağlı gözlem sonucu oluşan algı / duyuya karşı verilmesi gereken tepki nötr olmalıdır. Ne Korkmak ne de Cesaret olmalıdır. Eğer insan zihni doğuştan bir tabula rasa ise, bir fenomene bağlı gözlem sonucu oluşan algı / duyu ile genelleştirilmiş bilgi edinilmemelidir. İnsan eğitim gördükçe genelleme yapma eğiliminin azalması, korkularının asgariye çekilmesi / bilinç kullanılarak temellendirilmesi, bu eğilimlerin doğuştan var olduğunu düşündürten olgulardır. Alıntı
Misafir meraba Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 İnsan eğitim gördükçe genelleme yapma eğiliminin azalması, korkularının asgariye çekilmesi / bilinç kullanılarak temellendirilmesi, bu eğilimlerin doğuştan var olduğunu düşündürten olgulardır. Doğuştan var olduğunu iddia ettiğin korku veya cesareti, doğuştan sonraki hangi süreçte gözlemledin? Mesela karanlıktan veya bir başka şeyden korkan 1-3 yaş arası çocuk gördün mü? Benim gözlemime göre de, çocuk yaşta ebeveynler tarafından bilgi ile öğretilen, korkulması gereken her olgu, daha sonra yine bilgi edinildikçe azalıyor. Tüm soyut bilgiler bebeğe doğuştan sonra verilmektedir. Canlıya ait güdüsel tepkilerin, canlıların soyunu devam ettirmesi için, evrimsel süreçte kazanılmış özellikleri olduğunu, soyut bilgilerle/kültürle ilgisinin olmadığını düşünüyorum. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 Doğuştan var olduğunu iddia ettiğin korku veya cesareti, doğuştan sonraki hangi süreçte gözlemledin? Mesela karanlıktan veya bir başka şeyden korkan 1-3 yaş arası çocuk gördün mü? Benim gözlemime göre de, çocuk yaşta ebeveynler tarafından bilgi ile öğretilen, korkulması gereken her olgu, daha sonra yine bilgi edinildikçe azalıyor. Tüm soyut bilgiler bebeğe doğuştan sonra verilmektedir. Canlıya ait güdüsel tepkilerin, canlıların soyunu devam ettirmesi için, evrimsel süreçte kazanılmış özellikleri olduğunu, soyut bilgilerle/kültürle ilgisinin olmadığını düşünüyorum. Efendim, Cesaret doğuştandır demedim. Korku doğuştandır dedim. Ayrıca, 1-3 yaş arasını değil, 0-1 yaş arasını değerlendirmek daha doğru olur. 0-1 yaş arası Oral Dönemdir. Bu dönemde bebeğin dış dünya ile tek alışverisi ağız üzerindendir. Ve çocuğunu sevemeyen anne, onda hayatı boyunca sürecek temel güven duygusunun eksikliğine neden olur. Bu da beslenememe korkusunun ( hayatta kalma ile direk bağlantılı iç güdü ) giderilememesi ihtimali kaynaklıdır. Kedi yavrularında da aynı. Deneyimledikçe, sevildikçe korkular asgariye iniyor. Korku hem soyut hem de yaşamsal öneme haiz evrimsel temel içgüdü. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 Vicdan ise, Süper ego kaynaklıdır. Süper Ego 3-6 yaş arası gelişir. Oedipus kompleksinin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Vicdanın temellendirilmesi kişiden kişiye değişir. O nedenle tek bir vicdandan değil ancak belli ortak ilkeler üzerinden toplumca / toplumlarca kabul edilen ortak vicdandan, herkesin üzerinde hemfikir olabildiği " kamuoyu vicdan"ından söz edilebilir. Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 Eğer insan zihni doğuştan bir tabula rasa ise, bir fenomene bağlı gözlem sonucu oluşan algı / duyuya karşı verilmesi gereken tepki nötr olmalıdır. Ne Korkmak ne de Cesaret olmalıdır. Eğer insan zihni doğuştan bir tabula rasa ise, bir fenomene bağlı gözlem sonucu oluşan algı / duyu ile genelleştirilmiş bilgi edinilmemelidir. İnsan eğitim gördükçe genelleme yapma eğiliminin azalması, korkularının asgariye çekilmesi / bilinç kullanılarak temellendirilmesi, bu eğilimlerin doğuştan var olduğunu düşündürten olgulardır. Ben pek bir bag kuramadim. Insanoglu kavramla dogmaz. Sadece kavram yaratabilecek yeti ile dogar. Bu da gozlem algi ifade v.s. dir. Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 Efendim, Cesaret doğuştandır demedim. Korku doğuştandır dedim. Ayrıca, 1-3 yaş arasını değil, 0-1 yaş arasını değerlendirmek daha doğru olur. 0-1 yaş arası Oral Dönemdir. Cok bilinen bir ornek vardir. Bir anne 1.5 yasindaki bir cocugu ile pinikte otururken,su almak icin bir ara ayrilir. Geldiginde ise saskinlik icindedir. Cocugunun elinde bir yilan boynundan tutmus, sute batirip yaliyor. Nerde korku? Bu dönemde bebeğin dış dünya ile tek alışverisi ağız üzerindendir. Ve çocuğunu sevemeyen anne, onda hayatı boyunca sürecek temel güven duygusunun eksikliğine neden olur. Bu da beslenememe korkusunun ( hayatta kalma ile direk bağlantılı iç güdü ) giderilememesi ihtimali kaynaklıdır. Kedi yavrularında da aynı. Deneyimledikçe, sevildikçe korkular asgariye iniyor. Bu korkunun degil; ilginin bir tezahurudur. Her cocuk ilgi ister. Korku hem soyut hem de yaşamsal öneme haiz evrimsel temel içgüdü. Hayvanlarda da ayni duyum vardir. Onlar da yasamdan ogrenirler. Her turlu bilgilenim ogrenim deneyim v.s. yasamdadir. Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 Doğuştan var olduğunu iddia ettiğin korku veya cesareti, doğuştan sonraki hangi süreçte gözlemledin? Mesela karanlıktan veya bir başka şeyden korkan 1-3 yaş arası çocuk gördün mü? Benim gözlemime göre de, çocuk yaşta ebeveynler tarafından bilgi ile öğretilen, korkulması gereken her olgu, daha sonra yine bilgi edinildikçe azalıyor. Tüm soyut bilgiler bebeğe doğuştan sonra verilmektedir. Canlıya ait güdüsel tepkilerin, canlıların soyunu devam ettirmesi için, evrimsel süreçte kazanılmış özellikleri olduğunu, soyut bilgilerle/kültürle ilgisinin olmadığını düşünüyorum. Bir yerde yasama suuru ile bilincin farki da budur. Bir bebek yasamak icin annesinin memesini emer, yalniz miye emdiginin neyi emdiginin hatta emdiginin bilincinde degildir. Bunu zamanla ogrenir. Bu temelde bilinc te yasamdan kazanilir. Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 Vicdan ise, Süper ego kaynaklıdır. Süper Ego 3-6 yaş arası gelişir. Oedipus kompleksinin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Vicdanın temellendirilmesi kişiden kişiye değişir. O nedenle tek bir vicdandan değil ancak belli ortak ilkeler üzerinden toplumca / toplumlarca kabul edilen ortak vicdandan, herkesin üzerinde hemfikir olabildiği " kamuoyu vicdan"ından söz edilebilir. Vicdan tamamen bilincin konusudur, suurun degil. Hayvan da vicdan yoktur. Vicdan bilgilenme ogrenme ve yapilani degerlendirebilme yetisi ile paraleldir. Vicdan akil ve duygu paralelligini genelde insanoglu saglayamaz. Ya duygusu one cikar vicdanini yaralar, yaakli one cikar vicdani onemsemez. Eger akil ve de ya da duygu vicdani yonlendiriyorsa, genelde ve bilincaltinda sorun vardir. Eger vicdan akli ve duyguyu yonlendiriyorsa, kisi rahattir. Insanoglu beyninin qualm ozelligi vardir. Bu ozellige gore beyin rahatsiz olamaz. Iste aklin bencilligi buradan gelir. Kisinin beyninin rahat olmasi gerekir. Duygu ise genelde kendini dusunmemektir, vicdan ise hem kendini hem de baskasini dusunmektir. Bu temelde akil bencil, bananeci v.s. yapar. Duygu da kisi yoktur, sadece iliskide olduklari vardir ve onlar onemlidir. vicdan ise kisi ile baskalari arasindaki iliski koprusudur. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2013 Ben pek bir bag kuramadim. Insanoglu kavramla dogmaz. Sadece kavram yaratabilecek yeti ile dogar. Bu da gozlem algi ifade v.s. dir. Korku bir kavram değildir. Korku, düşünsel faaliyetle ulaşılan bir bilgi değildir. Korku bir duyumdur ve kaynağını ilkel benlikten ( Id ) alır. Kurulacak bağ bu noktadadır. Yani, bilgi / kavram-duyum-duyu farklarının farkına varmak noktasında. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.