∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2012 Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2012 Bilindigi gibi bugun Ergenekon tertibinin karar gunu. Su anda yuz binler ve giderek artarak Silivri'deki durusma salonunu zorluyor. Bu eylemi sadece Ulusal Kanal, Halk TV ve Kanal B veriyor. Aslinda yazacak cok sey var. Ben sadece konuyu gelismeler isiginda guncellemeye calisacagim. Sizlerde katkilarinizi sunarsaniz, sevinirim. Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2012 Aslinda su anda Silivri'de olan olasylarin tarihsel ilki; enginizasyon mahkemeleri ve bastil isyanlaridir. Ilki hukuk kanun farkidir, ikincisi millet iradesinin bilissel direnisidir. Demekki fransa ihtilali bilinci halka, enginizasyon bilinci de iktidara tarihsel olarak ancak varabilmis. Hangi cagda miyiz?, bilmem! Sizce? Alıntı
Φ abidik Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2012 Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2012 ne yapıyollar kapıda içeri girsinler hava soouk Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2012 Bugunku ilk olay; yetkisi kanunen elinde olmayan ve sadece elde olan davalari bitirmek ile yukumlu mahkemenin; uc gun once yeni bir iddiayi davaya eklemesi ve bunu avukatlarin bile bilmemesdi. Ikinci olay avukatlarin once konusma hakkinin elinden alinmasi Ucuncu olay dinleyicilerin salondan cikarilmasi Dorduncu olay avukatlarin salondan cikarilmasi, ihtiyac icin cikanlarin tekrar salona alinmamasi ve cikmak istemeyen avukatlara zirhli polis (robocup) mudahelesi. Hakimin tarihe gecen sozu "simdi bir avukata soz verirsem, butun avukatlara soz vermek durumundayim" Birakin hukuku artik salonda, iktidarin kanunlari da gecerli degil. Durusma salonu kimsenin tekelinde degildir, ustelik savununun alanidir. Ordan savunu mekanizmasinin avukatlarin cikartilmasi ise hic birt mantik ile aciklanamaz. Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2012 ne yapıyollar kapıda içeri girsinler hava soouk Iceri giremezler, cunku o kadar kalabaligi icersi almaz. Zaten bunu bilen mahkeme ekibi, o yuzden durusmayi silivri duvarlarinda yapiyor. Halbuki bir genis alanda, mesela stadyumda yapabilirdi. Ayrica oradaki toplanan kitlenin vucudu sogugu hissedecek durumda degil. Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2012 Daha once bahsedilen ek iddiayi hakimler tum avukatlarin protestolarina ve itirazlarina ragmen, okumaya devam ediyor ve ustelik "kimseden bir itiraz gelmemistir" diye bir ibareye dayanarak. Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2012 Katki icin, tesekkurler. Bu arada ilk baslarda barikatin halkin uzerine tazzikli su ve biber gazi s1kt1g1n1 da aciklayalim. Yalniz halk kararli bir durus sergiledigi icin, polis te vazgecti. Alıntı
Φ fat_coz Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2012 Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2012 A.A 13.12.2012 ''Ergenekon'' davası duruşmasında gerginlik sürüyor. Avukatlar, duruşmada alkışlarla protesto yaparken, eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ ve emekli orgeneraller Tolon ile Iğsız salonu terketti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma, öğle arası sonrası yeniden başladı. Duruşmada, ''Ergenekon'' davası ile birleşen dosyanın iddianamesinin okunmasına geçildi. İddianame üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu tarafından okunduğu sırada sanık avukatları, alkışlarla ve masalarını yumruklayarak protesto etti.Bu sırada, tutuklu sanıklardan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, emekli orgeneraller Hurşit Tolon ve Hasan Iğsız duruşma salonunu terk etti. Başbuğ'un salondan ayrılırken ''Yargılamayı görün'' dediği duyuldu. Mahkeme heyeti, duruşmaya ara verdi. 270. duruşma İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de aralarında bulunduğu 66'sı tutuklu 275 sanığın yargılandığı ve 4 yılı aşkın süredir devam eden ''Ergenekon'' davasının bugünkü 270'inci duruşması yapılıyor. Bugünkü duruşmada, esas hakkındaki mütalaanın açıklanması bekleniyor. Adalet istiyoruz Sanıklardan CHP Milletvekilleri Mustafa Balbay ve gazeteci Tuncay Özkan, duruşma salonuna girerken, izleyicilerin hepsi ayağa kalkarak alkışladı. El sallayarak izleyicilere hitap eden Tuncay Özkan, ''Adalet için, Türkiye için'' diye bağırdı ve izleyicilerin de bu şekilde bağırmasını istedi. İzleyiciler de ''Adalet için, Türkiye için'' şeklinde slogan attı. Tutuklu sanık CHP Milletvekili Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ile birlikte duruşma salonuna girdi. Bu sırada, özellikle basın mensuplarının bulunduğu bölümdeki ön sıralarda bulunan CHP milletvekillerinin yoğun ilgi gösterdiği Mustafa Balbay, ellerini kaldırarak ''Adalet istiyoruz'' dedi. Sedat Peker hakkındaki dava- İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Sedat Peker'in de aralarında bulunduğu 4 şüpheli hakkında, ''silahlı terör örgütüne yardım etme'', ''tehdit'' ve ''suç delillerini değiştirmeye teşebbüs etmek'' suçlarından hazırlanan iddianameyi kabul eden İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, dosyanın, bu dava dosyasıyla birleştirilmesi konusunda muvafakat istediğini de belirtti. Bunun üzerine, sanık avukatları söz istedi. Özese, avukatlara söz vermedi. Özese ile avukatlar arasında sözlü tartışmalar yaşandı. Salondaki izleyiciler de avukatları destekleyerek, alkışlamaya başladı. Mahkeme Başkanı Özese, izleyicilerin dışarı çıkarılması için duruşmaya ara verdi. Arbede yaşandı Türkiye'nin çeşitli illerinden sanıklara destek vermek üzere yerleşkeye gelenler ile jandarma arasında arbede yaşandı. Avlu girişinde jandarmanın kurduğu barikatın arkasında toplanan kalabalık içeriye girmek isteyince, jandarma cop ve biber gazı kullandı. Yaşanan arbedede iki er hafif şekilde yaralandı. İkazları dikkate almayan gruba müdahale Jandarma, duruşma salonunun hemen yanında bekleyen TOMA ile müdahalede bulunmak isterken, araç avluda bekleyenlerce çevrildi. Aracın geçmesine izin verilmemesi üzerine, aracın önünün boşaltılması anonsu yapıldı. Grubun uyarıya uymaması üzerine araçtan su sıkılarak, gruba müdahale edildi. Gruptan bazı kişilerin suyun tazyikiyle yere düştüğü görüldü.Grubun TOMA'nın önünden ayrılmaması üzerine jandarma, aracı kullanmaktan vazgeçti. Biber gazından etkilendiler Bu arada, duruşmayı izlemek isteyen bazı CHP milletvekilleri ile jandarma arasında da tartışma yaşandı. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, jandarmanın kendisinin kolundan çektiğinini belirterek, kimliğini çıkarttı ve tepki gösterdi. Arbedenin yaşandığı dakikalarda içeriye girmek isteyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, sıkılan biber gazından etkilendi. CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum da içeriye girmekte zorlandı. Sanatçılar salona giremedi Sanıklara destek vermek için Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde gelen Tarık Akan, Rutkay Aziz, Bülent Kayabaş ve Ali Sirmen'in aralarında bulunduğu sanatçılar da duruşma salonuna giremedi. Partililer tarafından megafonlarla yapılan anonslarla vatandaşlar sakinleşti. Bu arada, sanık avukatları, basın mensupları ve tutuksuz sanıkların mahkeme salonuna girişi için ayrı bir giriş kapısı açıldı. Bir çok televizyon kanalı da gelişmeleri kamuoyuna duyurmak için duruşma salonu dışından canlı yayın yapıyor. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2012 Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2012 Türkiye'nin ABD'nin güdümünden cikmasi icin ABD karsiti üniformali ve üniformasiz isimlerin devreden cikarilmasi ve AKP'nin ABD'nin cizdigi plana göre siyaset yapmasi , Pensilvanya'da CIA korumasi altinda yasayan Fetulah Gülen kliki'nin Türkiye Emniyetinde yuvalanmis olan istihbaratcilari ve emniyet gücleri tarafindan hazirlanip Türkiye'nin gündemini altüst eden Ergenekon ve onu takiben Balyoz tertipleri yillardir yeni yeni eklenen davalarla uzadikca uzamistir.Balyoz'da karar verilmis ve yillarca TSK icinde seref ve haysiyetleriyle görev yapmis olan onlarca general ve yüksek rütbeli subay tutuklanmis ve ömür boyu hapis cezasina carptirilmistir gerekce ise AKP iktidarini ve Fetulah Gülen'i devirme planlari yapmak terör örgütü kurmak olarak verildi.AKP iktidarini ve Fetulah Güleni devirmek gibi bir gerekce zaten oyunun seklini ispat etmeye yetmektedir,tertip cumhuriyet ve Atatürk karsiti karsi devrimciler tarafindan planlanmis ve devreye sokulmustur. Ergenekon davasinda da aynen Balyoz davasi gibi taktikler denenmistir.PKK'nin tanik,TSK'nin sanik oldugu bir tertiple Türkiye karsi karsiya birakilmistir.BDP'li milletvekillerinin PKK'lilarla sarmas dolas olduklari icin dokunulmazliklarini kaldirmak isteyenler PKK'lilarin gizli tanik olarak ifade vermelerini dogal karsilamislardir ki bu da oyunun baska bir seklini ortaya koymaktadir.Türk Ulusu'nun bilmesi gereken gercek sudur:AKP ve PKK ortak bir plan üzerinde mutabakata varmislardir,bu plan TSK'nin hadimlastirilmasi ve PKK'nin mesrulastirilmasidir. Ergenekon davasini sonlandirmalari gerekiyor cünkü AB ve ABD bu yönde Türkiye'ye diplomatik dille baski yapiyor."DAVALARI SONLANDIRIN VE BU KONULAR KAPANSIN"diyorlar.Ellerinde tutuklu olanalarla ilgili üretilmis ve sahte bilgiler disinda hicbir dise dokunur belge olmadigi icin bu saniklari tahliye etmemek icin hep yeni yeni davalari dosyaya ilave ederek süreyi uzatmaktadirlar.Utanmasalar su baskin larini bile ergenekon dosyasina ekleyeceklerdir. Evet Silivri'de bugün yogun bir katilimla protestolar yükseldi gökyüzüne,ancak ben diyorum ki yillardir icerde özgürlüklerine pranga vurulmus olanlar hep böyle protestolar beklediler,böyle bir protestonun son güne birakilmasini anlamakta zorlaniyorum.Neden hergün veya her hafta degilde özellikle bugün,peki bu neyi degistirecek bence hicbirseyi.cünkü halktan tepki görmeyen iktidarin yargisi almis oldugu talimat geregi süreyi uzatarak haktan hukuktan yoksun olan bu yargilamalarla kamu oyunu aldatmayi basarmistir.Kamuoyu söyle diyor:Eger birsey olmasaydi bu kadar sürmezdi.Yarginin amacida zaten bunu söyletmekti. saygilarla Alıntı
Φ gugukcuk Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2012 Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2012 "Evet Silivri'de bugün yogun bir katilimla protestolar yükseldi gökyüzüne,ancak ben diyorum ki yillardir icerde özgürlüklerine pranga vurulmus olanlar hep böyle protestolar beklediler,böyle bir protestonun son güne birakilmasini anlamakta zorlaniyorum.Neden hergün veya her hafta degilde özellikle bugün,peki bu neyi degistirecek bence hicbirseyi.cünkü halktan tepki görmeyen iktidarin yargisi almis oldugu talimat geregi süreyi uzatarak haktan hukuktan yoksun olan bu yargilamalarla kamu oyunu aldatmayi basarmistir.Kamuoyu söyle diyor:Eger birsey olmasaydi bu kadar sürmezdi.Yarginin amacida zaten bunu söyletmekti." Siyaset taraf olmaktır.Bir taraftan bakmaktır.İktidarların bu bakış açılarında bir sapma olduğuna inanmıyorum.Politikada tarafsız olmak diye birşey olamaz.Olmamalı da. Ama; Tarafsız olabilmek ve bunu koruyabilmek farklıdır. Tarafsızlık bir dengedir.Tarafsızlık ,uyumun saf halidir. Hukuk'un içindeki nüve budur. Tarafsızlığında zerre kadar şüphe oluştuğunda denge bozulmuştur. Bozulan her denge yeni bir dengeyi yaratacaktır.Ya da olmasını sağlayacaktır. Peki şimdi nasıl bir denge oluşacak? Yeni oluşacak dengede insan olmanın mı yeri farklı olacak yoksa taraf olmanın mı yeri? Sevgilerimle, Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.