Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ALLAHIN DİNİNDE BAŞÖRTÜSÜ YOK


haksöz

Önerilen İletiler

Asırlardır bir parça bezi/başörtüsünü İSLAMIN olmazsa olmaz şartı diye dayatanlar ve bunun için olmadık naneler yiyenler,(son örnek olarak danıştay üyesinin katledilmesi) Allahın emrini değil, Allahın ayetlerini kendi arzuları doğrultusunda çarpıtan ruhbanların emrini ısrarla sürdürmektedirler

 

Gelelim bu konuyla ilgili çarpıttıkları ayetlere

 

Nur 31- İnanan kadınlara deki: Gözlerini sakınsınlar, apışaralarını muhafaza etsinler. kendiliğinden görünenler müstesna olmak üzere, süslerini göstermesinler. örtülerini, göğüslerini üstüne vursunlar. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları , anlaşmalarla sahip oldukları kadınlar, erkeklerden, kadına ihtiyacı kalmamış hizmetçiler, yahut henüz kadınların g kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına süslerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları süsleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey inananlar! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz.

 

İnanan kadınlara deki: Gözlerini sakınsınlar, apışaralarını muhafaza etsinler, ne demek

 

 

 

Bunu anlamak için kuran dışı kaynaklara ve 1500 sene öncesine gitmeye hiç gerek yok.Ben iki kere arabistana gittiğim için kendi gözlerimle şahid oldum. Araplar aradan geçen bunca zamana rağmen örflerinde bir değişiklik olmamış.Havanın aşırı sıcak olmasından dolayı entari türü şeyler giyiyorlar ve iç çamaşırı giymek gibi bir adetleri yok. Dolayısıylada oturup kalkarken dikkatli davranmazlarsa edep yerleri görünebiliyor

 

İşte gözlerini sakınsınlar demek,karşı cinsin edep yerlerine bakmasınlar anlamındadır

 

Apışaralarını muhafaza etsinler demekte,kendileri de dikket etsinler edep yerlerini göstermesinler anlamındadır

 

Gelelim ayetin dier kısmına

 

örtülerini, göğüslerinin üstüne vursunlar

 

 

Burada görüldüğü gibi ne baş kelimesi nede saç kelimesi vardır.Yüce Allahın istediği gögüs dekoltesinin kapatılmasıdır.Bir kadının giydiği elbise göğüs dekoltesini kapalı tutacak niteklikte ise o kadın Allahın emrini yerine getiriyor demektir.Ayrıca bir örtü filan almasına gerek yoktur.Fakat Yüce Allah bunun bile istisnasını yapmış ayette listesi verilen kişilerin yanında kadınların isterlerse gögüsleri dekolteli bir şeklide dolaşabilecekleri izni verilmiştir.

 

Çarpıtılan diper bir ayet

 

Ahzap 59- Ey Elçi! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına hep söyle de dış elbiselerini alsınlar. Bu onların tanınmalarına, ve eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

 

Bu ayete dayanan bir takım yobazlar, kadınların sokağa çıktıklarında mutlaka çarşaf veya pardesü almaları gerektiğini iddia ederler

 

Oysaki ayetin öncesine ve sonrasına baktığımızda hiçte öyle bir zorunluluk olmadığı anlaşılmaktadır

 

57- Şüphesiz ki Allah'a ve Resulü'ne eziyet verenlere Allah hem dünyada, hem ahirette lânet etmiştir. Onlara aşağılayıcı bir azab hazırlamıştır.

 

58- Mümin erkeklere ve mümin kadınlara yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenler de bir iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir.

 

60- Andolsun ki, eğer münafıklar ve kalblerinde bir hastalık olanlar ve Medine'de dedikodu yapanlar, bu yaptıklarından vaz geçmezlerse, mutlaka seni onlara musallat ederiz. Sonra seninle orada az bir zamandan fazla komşu kalamazlar.

 

Ayetlerde görüldüğü gibi ortalıkta her kadına fahişe muamelesi yapan ve kadınlara sarkıntılık eden bir takım ahlaksızlar vardır.Böylesine ortamlarda Yüce Allah inanan kadınlara bir tedbir önermektedir ki oda kadınların erdemli olduklarını belli eden bir alamet taşımalarıdır

 

Ancak şu varki bu alamet mutlaka dış giysi olmak zorunda değildir.Madem ki bu dış giysinini amacı kadınları sarkıntıkıltan korumak ise,öyleyse kadınlar yanlarında mahrem erkekleri (kocaları,babaları,erkek kardeşleri,amcaları,dayıları,oğulları v.s)olduğu halde sokakta dolaştıklarında bunlar kadının cilbabı sayılır.Zira bunlarrla dolaşan bir kadına hiç kimse cesare edipte sarkıntılık edemez

 

Ancak şuda varki eğer kadın yalnız başına bir yere gidecekse ve eğer kendisine sarkıntılık edilebileceği endişesi taşıyorsa bizde derizki Allahın bu tavsiyene uayark tamamen kendi belirlediği bir dış elbisesi alsın deriz.

 

Zira yüce Allah bunu kesin bir emri olarak değil bir tavsiye niteliğinde buyurmaktadır

 

Ahzap 59- Ey Elçi! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına hep söyle de dış elbiselerini alsınlar. Bu onların tanınmalarına, ve eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

 

Diğer önemli bir husus ise ayet Ey inananlar diye değil, Ey elçi diye başlamaktadır. Bu ifadede her ülkenin mutlaka kadınlara sarkıntılık eden ahlaksızlarla dolu olduğu anlamına gelmediğini göstermektedir

 

Bir tercih meselesi olarak başını örtenlere elbette saygımız vardır.Ancak kuranda olmayan bir şeyi Allahın emri diye dayatanların, dini kullanarak duygusal sömürü yapanların,toplumu kaos ve teröre sürüklemeye çalışanların çanına ot tıkamayıda her zaman bir erdem biliriz

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 54
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Popüler Olduğu Günler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Evet gene klasik!!!! Bir arkadaş çıktı meydana basit meal okumaları ile ayetleri yanlış yorumladı ve çarpıttı.

 

Beni hayrete düşüren konu ise bunu yapan arkadaşın bizzat başkalarını ayetleri çarpıtmakla suçlaması, çok ilginç hemde çok.!!!!

 

Yukardaki yazı ismine hiç yakışmamış haksöz arkadaş.....Zira söylediklerimiz HAK olmalı !!!!

 

Bu forumda defaatle mealleri yanlış yorumlayan ve ayetleri çarpıtan arkadaşlara cevap yazdım durdum. Ama malesef hala aynı yanlış ısrarla devam ediyor.

 

Ayeti Kerime aşağıda:

 

31. Mü’min kadınlara söyle: Onlar da bakışlarını sakınsınlar, iffetlerini korusunlar, zorunlu olarak görünenin(4) dışında ziynetlerini göstermesinler; örtülerini, yakalarını kapatacak şekilde örtsünler.(5) Kocalarından, babalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, kocalarının oğullarından, erkek kardeşlerinden, erkek kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, kendi kadınlarından,(6) ellerinin altında bulunan kölelerden, erkeklikten kesilmiş hizmetçilerinden ve kadınların mahremiyetlerine henüz vakıf olmayan çocuklardan başkasına ziynet yerlerini göstermesinler. Saklı ziynetlerini fark ettirmek için de ayaklarını yere vurmasınlar. Hepiniz Allah’a tevbe edin, ey mü’minler, tâ ki kurtuluşa eresiniz.

 

(4) Örtünün dış tarafı ile el, yüz ve ayaklar.

 

(5) Başörtüsünü arkaya salarak göğüs kısmını açıkta bırakmak şeklindeki bir Cahiliyet dönemi âdetine karşı, saçlarla beraber, boyun, gerdan ve göğüs kısmının da örtülmesi gerektiği vurgulanmıştır.

 

(6) Müslüman kadınlar. Bir görüşe göre de bütün kadınlar.

 

Yukarda açık bir şekilde görüleceği üzere kadınlara ziynet (mahrem) yerlerinizi örtün denmektedir. Mahrem yerlerde el, yüz ve ayakları dışında kalan her yerdir.Yani saçlarda, boyunda dahildir. Örtülerini yakalarını kapatacak şekilde örtmeler ise haksözün söylediği manaya asla gelmemektedir. (5) nolu açıklamada bunun cevabı vardır!!!!!

 

Diğer yazılan ayetlerle ilgili açıklama yapma gereği bile duymuyorum....

 

Herkes almış eline mealleri din alimliğine soyunmuş vay halimize !!!!!!

 

 

Saygılarımla

 

Terapi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet gene klasik!!!! Bir arkadaş çıktı meydana basit meal okumaları ile ayetleri yanlış yorumladı ve çarpıttı.

 

Beni hayrete düşüren konu ise bunu yapan arkadaşın bizzat başkalarını ayetleri çarpıtmakla suçlaması, çok ilginç hemde çok.!!!!

 

Yukardaki yazı ismine hiç yakışmamış haksöz arkadaş.....Zira söylediklerimiz HAK olmalı !!!!

 

Bu forumda defaatle mealleri yanlış yorumlayan ve ayetleri çarpıtan arkadaşlara cevap yazdım durdum. Ama malesef hala aynı yanlış ısrarla devam ediyor.

 

 

 

 

Terapi

 

Klasik olanlar 1500 yıldır uydurulan hikayeleri hala hayatına uygulayan ***** insanlardır. Sen senden ayrı ortaya çıkan herkesi basitlikle suçlayacak kadar kibirli olup nefsini putlaştırırken büyük bir hata yaptığının farkında mısın? Belki o arkadaş senden daha hakimdir Kuran'a bunu nereden biliyorsun.

Ayetleri kimin çarpıttığına gelince Kuranı yeterli bulmayıp bit pazarında satılan kurtlanmış hikayelerle Kuran'ı açıklamaya çalışanların şiarı değil mi bu? Kuran bu saçma masallardan soyutlanınca gerçek ortaya çıkıyor diye ağırınıza mı gidiyor bu?

Haksöz ne demektir Allahın Kitabındaki öğütler. Bir kişi Allahın kitabına tek harf karıştırmadan yalın ve duru şekilde bu mesajı iletiyorsa elbette ki Haksöz olacaktır. Batıl olanlar Kuranı yeterli görmeyip ona yama atmaya çalışan bohcacılardır :)

Meali yanlış yorumlama konusuna gelince, Kuranda hiçbirşeyin yoruma gerek duymayacak kadar açık olduğuna hala inanmıyor musun?

Ben bir arap filoloğuyum ve Türkiye Cumhiretinin bana verdiği yetkiyle tercüme yetkisine sahibim. İlgili ayette ne saç kelimesi nede baş kelimesi geçer. Baş kelimesini oraya sokuşturanlar Allahtan hiç korkmazlar mı? Kuran'a yaptıkları bu iftiranın hesabını vermekten korkmazlar mı...? Ayet şunu demektedir " elbiseleriyle göğüslerini kapatsınlar" yani degaje bölgesini, göğüs dekoltesi kısmını göstermesinler... hımar çoğulu humur arapçada örtü anlamına gelmektedir. tv nin üzerine örtütğümüz örtüde hımardır üzerimize giydiğimiz elbisede hımardır göğüslerimizi örteceğimiz elbisenin adı da hımardır. ilgili ayette Humur ur re's kelimesi geçseydi açık bir şeklide başörtüsü olduğunu anlardık. ama sadece hımar kelimesinin çoğulu olan humur kelimesi kullanıldığı için bu bildiğimiz elbise manasına gelir. Bak gördün mü kim iftiracıymış. bence biran önce tevbe et Allaha iftira attığın için. umulur ki bağışlanırsın...

Artık kimseyede çarpıtıyorsun filan deme kafana göre karşında kolayca kandıracğaın bir çocuk yok devletin verdiği yetkiyle arapça konusunda uzman biri var. insanları kendi skolastik örümcek düşüncelerinize çekmeye çalıştığınız her noktada müdahil olacağım. devamı gelecek inşallah...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ayeti Kerime aşağıda:

 

31. Mü’min kadınlara söyle: Onlar da bakışlarını sakınsınlar, iffetlerini korusunlar, zorunlu olarak görünenin(4) dışında ziynetlerini göstermesinler; örtülerini, yakalarını kapatacak şekilde örtsünler.(5) Kocalarından, babalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, kocalarının oğullarından, erkek kardeşlerinden, erkek kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, kendi kadınlarından,(6) ellerinin altında bulunan kölelerden, erkeklikten kesilmiş hizmetçilerinden ve kadınların mahremiyetlerine henüz vakıf olmayan çocuklardan başkasına ziynet yerlerini göstermesinler. Saklı ziynetlerini fark ettirmek için de ayaklarını yere vurmasınlar. Hepiniz Allah’a tevbe edin, ey mü’minler, tâ ki kurtuluşa eresiniz.

 

(4) Örtünün dış tarafı ile el, yüz ve ayaklar.

 

 

örtünün dış tarafının el yüz ve ayaklar olduğunu söylen kim Allahmı, yoksa ruhban sınıfımı.Ayetin neresinde bu tanımlama var

 

 

 

(5) Başörtüsünü arkaya salarak göğüs kısmını açıkta bırakmak şeklindeki bir Cahiliyet dönemi âdetine karşı, saçlarla beraber, boyun, gerdan ve göğüs kısmının da örtülmesi gerektiği vurgulanmıştır.

 

 

O cahiliye kadınları ayet gelmeden önce başlarını Allahın emri diye mi örtmüşler yoksa başlarına sıcak geçmesin diye mi.Siz alemlerin rabbi olan Allahı, arap adetini tüm dünyaya dayatan ırkçı zannediyorsnuz galiba ?

 

 

(6) Müslüman kadınlar. Bir görüşe göre de bütün kadınlar.

 

ne görüşü geççç

 

Yukarda açık bir şekilde görüleceği üzere kadınlara ziynet (mahrem) yerlerinizi örtün denmektedir. Mahrem yerlerde el, yüz ve ayakları dışında kalan her yerdir.Yani saçlarda, boyunda dahildir. Örtülerini yakalarını kapatacak şekilde örtmeler ise haksözün söylediği manaya asla gelmemektedir. (5) nolu açıklamada bunun cevabı vardır!!!!!

 

 

hala ısrarlarla elel yüz ve ayakların dışında kalan yerler mahremdir diye dayatıyorsun.Ama yüce Aallah ayeti öyle bir dizayn etmişki uydurduğunuz tüm hurafeleri yerle bir ediyor

 

 

gelelim ayetin sonuna

 

size göre saçlarda mahrem değilmi ?

 

 

Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz.

 

Bir kadın ayaklarını yere vurduğunda yada abuk subuk hareket ettiğinde göğüslerimi lapır lapır sallanır yoksa saçlarımı ?

 

İşte yüce Allah kadınlara sadece göğüslerini örtün demekle yetinmiyor, madem örttünüz ama belli olsun diye abuk subuk hareketlerde bulunmayın diyor.

 

saç, maç sadece ayete sokmak istediğinizi sizin hevanız

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bak sen şu konuşana.....

 

 

haksöz

Çaylak

Grup: Üyeler

İleti Sayısı: 13

Katılım: Dün, 01:49 PM

Üye Numarası: 25143

 

 

 

evrensel_mesaj

Çaylak

Grup: Üyeler

İleti Sayısı: 13

Katılım: Dün, 01:53 PM

Üye Numarası: 25144

 

 

Ne kadar ilginç değil mi??

 

Bizler kimseyi aldatmıyoruz. Yazdıklarımız ortada. Toplumdaki yerimizde ortada. Kariyerimizde...

 

Uslubunuzu bir düzeltin sonra sizinle sonuna kadar gidelim oldumu. Seviyenizi alçaltmayın....Ne ilksiniz nede son olursunuz !!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Klasik olanlar 1500 yıldır uydurulan hikayeleri hala hayatına uygulayan zavallı insanlardır. Sen senden ayrı ortaya çıkan herkesi basitlikle suçlayacak kadar kibirli olup nefsini putlaştırırken büyük bir hata yaptığının farkında mısın? Belki o arkadaş senden daha hakimdir Kuran'a bunu nereden biliyorsun.

Ayetleri kimin çarpıttığına gelince Kuranı yeterli bulmayıp bit pazarında satılan kurtlanmış hikayelerle Kuran'ı açıklamaya çalışanların şiarı değil mi bu? Kuran bu saçma masallardan soyutlanınca gerçek ortaya çıkıyor diye ağırınıza mı gidiyor bu?

Haksöz ne demektir Allahın Kitabındaki öğütler. Bir kişi Allahın kitabına tek harf karıştırmadan yalın ve duru şekilde bu mesajı iletiyorsa elbette ki Haksöz olacaktır. Batıl olanlar Kuranı yeterli görmeyip ona yama atmaya çalışan bohcacılardır :)

Meali yanlış yorumlama konusuna gelince, Kuranda hiçbirşeyin yoruma gerek duymayacak kadar açık olduğuna hala inanmıyor musun?

Ben bir arap filoloğuyum ve Türkiye Cumhiretinin bana verdiği yetkiyle tercüme yetkisine sahibim. İlgili ayette ne saç kelimesi nede baş kelimesi geçer. Baş kelimesini oraya sokuşturanlar Allahtan hiç korkmazlar mı? Kuran'a yaptıkları bu iftiranın hesabını vermekten korkmazlar mı...? Ayet şunu demektedir " elbiseleriyle göğüslerini kapatsınlar" yani degaje bölgesini, göğüs dekoltesi kısmını göstermesinler... hımar çoğulu humur arapçada örtü anlamına gelmektedir. tv nin üzerine örtütğümüz örtüde hımardır üzerimize giydiğimiz elbisede hımardır göğüslerimizi örteceğimiz elbisenin adı da hımardır. ilgili ayette Humur ur re's kelimesi geçseydi açık bir şeklide başörtüsü olduğunu anlardık. ama sadece hımar kelimesinin çoğulu olan humur kelimesi kullanıldığı için bu bildiğimiz elbise manasına gelir. Bak gördün mü kim iftiracıymış. bence biran önce tevbe et Allaha iftira attığın için. umulur ki bağışlanırsın...

Artık kimseyede çarpıtıyorsun filan deme kafana göre karşında kolayca kandıracğaın bir çocuk yok devletin verdiği yetkiyle arapça konusunda uzman biri var. insanları kendi skolastik örümcek düşüncelerinize çekmeye çalıştığınız her noktada müdahil olacağım. devamı gelecek inşallah...

 

 

 

 

Kim kişiselleştiriyor ben mi???

 

Hala gülüyorum....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

birbirinden binlerce km uzakta iki Kuran dostu iki insanın Allahın huzur barış esenliklerle dolu mesajlarını diğer insanlarla paylaşması neden ağırınıza gidiyor....

senin yazdığın yazıya verilen cevaba bakarsan ilki benim yazdığım cevap 7:31 de diğer haksöz adlı şahsın yazdığı cevap 7:33 de yazılmış. eğer aynı kişi olduğumuzu kasedediyorsan; bir insan 2 dakika içinde uzunca şeyler yazar mı yok eğer yazdıysa siz şimdi mucize keramet der birililerini putlaştırırsınızda sonra aman Allah putcuların şerrinden tüm insanlığı korusun :)

 

arapca dil kuralına göre sana bak yazdım ayetten ne kastedildiğini nedene ona değinmiyorsunuz çünkü sizin direk çok zayıf ufak bir rüzgarda sarsıntıya uğruyor ve artık başlıyorsunuz hakaretetmeye cinnet geçmeye. zannetmeki seni muhatab alıpta kişiselleştirmelerine yem olucam. cevabımı verdim. ilmi ve mantıklı delillerin varsa tabi kurandan olmak şartıyla oturur yazarsın birlikte analiz ederiz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Asırlardır bir parça bezi/başörtüsünü İSLAMIN olmazsa olmaz şartı diye dayatanlar ve bunun için olmadık naneler yiyenler,(son örnek olarak danıştay üyesinin katledilmesi) Allahın emrini değil, Allahın ayetlerini kendi arzuları doğrultusunda çarpıtan ruhbanların emrini ısrarla sürdürmektedirler

.

.

.

Bir tercih meselesi olarak başını örtenlere elbette saygımız vardır.Ancak kuranda olmayan bir şeyi Allahın emri diye dayatanların, dini kullanarak duygusal sömürü yapanların,toplumu kaos ve teröre sürüklemeye çalışanların çanına ot tıkamayıda her zaman bir erdem biliriz

 

Ya ya arkadasım desene 1400 yıldır herkes uyuyor!

 

Ve hatta öyle ki senin bu yorumlarına bakılırsa Efendimiz bile yanlış!! yorumlamıs ayet ve hadisleri..Hı ne dersin?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ya ya arkadasım desene 1400 yıldır herkes uyuyor!

 

Ve hatta öyle ki senin bu yorumlarına bakılırsa Efendimiz bile yanlış!! yorumlamıs ayet ve hadisleri..Hı ne dersin?

 

Dünyada milyonlarca kişi inege tapıyor. Dolayısıyla hindistanda dünyaya gelen biri aynı mantıkla ineke tapmanın dorgu oldugunu savunabiklir. Yine aynı şeklide milyonlarca lişi isanın Allahın oğlu olduğuna inanıyor, o zaman hıristiyanlarda haklı size göre

 

peygamberin ayeti başörtüsü diye yorumladığına dair deliliniz ne.Koskocaman bir hiiiç.sadece asırlardan beri gelen kelle sayısının bir takım kendi uydurduklarını resule isnad etmişler sizde bu iftiralara inanıyorsunuz

 

 

Al-i İmran 44 Bunlar, bizim sana vahiy yoluyla bildirmekte olduğumuz gayb haberlerindendir. İçlerinden hangisi Meryem'i himayesine alacak diye kur'a çekmek üzere kalemlerini atarlarken sen onların yanında değildin; onlar (bu yüzden) çekişirken de yanlarında değildin

 

 

Yusuf 102 İşte bu (Yusuf kıssası) gayb haberlerindendir. Onu sana vahyediyoruz. Onlar hile yaparak işlerine karar verdikleri zaman sen onların yanında değildin (ki bunları bilesin

 

 

Kasas 46 (Musa'ya) seslendiğimiz zaman da, sen Tur'un yanında değildin. Bilakis, senden önce kendilerıne uyarıcı (peygamber) gelmeyen bir kavmi uyarman için Rabbinden bir rahmet olarak (orada geçenleri sana bildirdik); ola ki düşünüp öğüt alırlar. *

 

baştan sona resule iiftira olan hadisleri asırlardan beri milletin başına DİN diye kakanlara ve size soruyorum

 

SİZLER RESULÜN YANINDAMI İDİNİZ ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet artık bu konuya son cevabımı yazıyorum..Çünki aşikar bir konu

 

Buyrunuz.

 

Önceki mesajlarımda Nur Suresi ile biz inananlara ne anlatılmak istendiği ifade etmiştim. Buyrunuz Efendimizin hayatına bakalım..

 

İşte "Bizzat Yaşayan Kur'an" olan peygamberimizin uygulamalarından bir kaç örnek.

 

Artık Peygamberimizde örtünme ayetlerini yanlış anlamıştır yada aşağıdaki hadisler yalandır vs. tarzında yaklaşımlarda bulunmazsınız umarım. Yazdıklarım 14 asırdır bütün İslam alemi tarafından ittifakla kabul edilmiştir.

 

Buna devletimizin kurumu olan Diyanette Dahildir.

 

 

Buluğa ermiş müslüman bir hanımın namaz kılarken saçlarını ve diğer avret mahallini örtmesi gerektiği Hz. Aişe’den rivayet edilen bir hadis ile sabittir.

 

Peygamberimiz (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Allah buluğ çağına ulaşmış kadının başörtüsüz namazını kabul etmez.” (Hakim en-Neysabûrû, Müstedrek; I, 251. Ebu Dâvûd, Salat, 85. No: 641. I, 422. Tirmizî, Salat, 277. No: 377. II, 215. İbn Mâce, Tahâre, 132. NO: 655. I, 214. Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI, 150, 218, 259. İbn Huzeyme, hadisin sahih, Tirmizî, Hasen, Hakem ise Müslim’in şartlarına göre sahih olduğunu söylemiştir.)

 

Ayrıca Peygamberimizin eşlerinin evlerinde baş örtüsü ile namaz kıldıklarını (Malik, Salat, 10. No: 35-36) ve Peygamberimizin başı açık namaz kılan genç kızlara müdahale ettiğini ve buluğa eren kadınların başlarını örterek namazlarını kılmaları gerektiğini bildiren hadisler mevcuttur. (Ahmed, VI, 96, 236, 238; Tirmizî, Salat, 84. No: 640. I, 420; Ebu Davud, Salat, 85. No: 642. I, 422) Peygamber zamanından günümüze kadar ki uygulama da böyledir. Bu konuda İslam toplumunun ortak görüşü hasıl olmuştur.

 

 

Şimdi tamda burada ama bunlar namaz kılarken söylenmiş diyenler olursa eğer bizde deriz ki:

 

Bu ifadede "namaz kılarken" kaydı vardır, bu kayıt bizi yanılgıya düşürmemelidir; çünkü meselemiz, kadının avret yerlerinin tesbitidir, namazda örtülen yerler avret yerleridir ve yukarıdaki ifade başın avret olduğunu açıklar ve kesin olarak ortaya koymaktadır. (Ayrıca bak. Cessâs, Ahkâmu'l-Kur'ân, c. III, s. 316) "Kadının eli ve yüzü müstesna olmak üzere bedeni ve saçının avret (kapatılması gerekli uzuv) olduğunda fıkıh âlimleri ittifak etmişlerdir.

 

Nûr ve Ahzâb sûrelerinde yer alan âyetleri ile bunları açıklayan hadîslerin, "yüz, el ve ayaklar" dışında kalan yerlerin örtülmesi gerektiğini kesin ve bağlayıcı olarak ifade ettiğinde birleşilmiştir.

 

Çünkü, Allah Teâlâ örtünme ile ilgili âyetlerde şöyle bir seyir takip etmiş ve arka arkaya açıklamalar getirmiştir:

 

a) Erkeklerin gözlerini haramdan korumalarını, iffetlerine sahip olmalarını istemiş, ancak bu davranışın onları ruhen temiz kılacağını bildirmiştir.

 

B) Kadınların da gözlerini haramdan (cinsî arzuyu uyandıracak yerlere bakmaktan) sakınmalarını, iffetlerini korumalarını emretmiş, hemen bunun arkasından zarûrî olarak açıkta kalanlar (eller, ayaklar ve yüz) müstesnâ bütün vücudu kapatmalarını, güzel ve çekici yerlerini (zînet) nâmahreme açıp göstermemelerini istemiştir.

 

c) Başörtülerini boyun ve göğüslerini örtecek şekilde bağlamalarını emretmiştir.

 

d) Örtülecek ve açıkta bırakılacak yerleri sınırladığı gibi vücudunu kimlere karşı örteceğini ve kimlere karşı açabileceğini ayrıntılı olarak açıklamıştır.

 

e) Son âyetin sonunu "Ey mü'minler! Hep birden Allah'a tövbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz!" şeklinde getirmiştir; bu ifade, gerek daha önceki davranışlar ve gerekse bu âyet geldikten sonra ona uymayan hareketlerin günah olduğuna, bunlardan kurtulmak için Allah'a tövbe edilmesi gerektiğine işaret etmektedir. (Nûr: 24/29-31)

 

f) Bu âyetler nâzil olunca Müslüman kadınlar, bulundukları yerden ayrılmadan, etekliklerinin uygun yerlerini yırtarak başörtülerini bununla bağlamışlar ve bundan sonra hiç aksatmadan bu emri yerine getirmişler, Hz. Peygamber (s.a.) de bu âyetin uygulanmasını titizlikle takip etmiştir. Bütün bu karîne, delil ve işaretler, konumuz olan örtünme emrinin bağlayıcı olduğunu kesin olarak ortaya koymaktadır. Bu emir âdete de bağlı değildir; çünkü o zaman cârî olan âdeti olduğu gibi bırakmak için değil, değiştirmek ve ıslâh etmek için gelmiştir, başörtülerini omuzlarından arkaya atarak boyun ve göğüslerini açıkta bırakan cahiliye kadınlarına yeni bir örtünme şekli öğretmiş, İslâmî örtüyü tarif etmiştir.

 

Hicretten sonra uzunca bir süre (yedi, sekiz yıl) içinde parça parça indirilen Nur sûresinde iki âyet örtünme ve iffeti koruma vazifesi ile ilgili idi. Bu sûre iner inmez İslam kadınları başörtülerini, boyun ve gerdanlarını da örtecek şekilde bağladılar, on dört asır hiçbir âlim örtünme emrini farklı anlamadı; yüz, eller ve ayaklar dışında bütün vücudun, uygun giysilerle örtülmesinin farz olduğu hükmünde ittifak edildi (icmâ meydana geldi).

 

 

Peygamber Efendimizin yanında değildik fakat bizlere bıraktığı sünnetinin ve hadislerinin takipçileriyiz ?

 

Senin gibi hadisleri inkar eden ve bize sadece Kur'an ayetleri delil olarak yeter diyenleride iyi biliyor ve tanıyoruz...Hatta peygamberimize bile gerek yok kitap bize yeter diyenleride.....

 

 

İşte Allah'ın örtünmeyle ilgili gönderdiği ayetleri ve Peygamber efendimizle sahabesinin uygulamaları. Konu apaçık ortadadır. Kimse Bu dini Allah'ın Peygamberinden daha iyi anladığı iddiasında bulunmasın!!!

 

Saygılı ve önyargısız tüm insanlara sevgiler....

 

Terapi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet artık bu konuya son cevabımı yazıyorum..Çünki aşikar bir konu

 

Buyrunuz.

 

Önceki mesajlarımda Nur Suresi ile biz inananlara ne anlatılmak istendiği ifade etmiştim. Buyrunuz Efendimizin hayatına bakalım..

.

.

.

İşte Allah'ın örtünmeyle ilgili gönderdiği ayetleri ve Peygamber efendimizle sahabesinin uygulamaları. Konu apaçık ortadadır. Kimse Bu dini Allah'ın Peygamberinden daha iyi anladığı iddiasında bulunmasın!!!

 

Saygılı ve önyargısız tüm insanlara sevgiler....

 

Terapi

 

 

 

Allahın ayetlerini uyduruk hadislerle boşa çıkarmaya çalışan Allahın düşmanları hiç boşuna uğraşmayın artık **** **** ****** birileri var

 

Bakın sizler için yüce Allah ne buyuruyor

 

 

Lokman 6 İnsanlardan öyleleri vardır ki, Allah yolundan bilgisizce saptırmak ve o yolu oyalanma aracı yapmak için hadis eğlencesi satın alırlar. İşte böylelerine rezil edici bir azap vardır

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Buyrunuz :

 

Lokman Suresi 6. Ayet:

 

"İnsanlardan bir de öylesi vardır ki, halkı bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve dini alaya almak için boş söz ve eğlencelere müşteri çıkar. Onlar için aşağılayıcı bir azap vardır."

 

 

Sen bir defa "hadis" ten maksadın ne olduğunu dahi bilmiyorsun. Hadis İslam dinin en temel kaynaklarındandır.

 

Senin yazdığın mealde geçen hadis kelimesiyle benim kastettiğim hadis farklı şeyler!!!!!

 

Allah'ın peygamberimi Allah'ın dinini saptıracakmış....?

 

 

Bir ilave daha:

 

"Sünnet`i terk edip yalnız Kur`an ile amel etmek yeterlidir diyorsan eğer""""

 

Deriz ki:

 

 

Bazı ehliyetsiz insanları görüyoruz ki, yalnız Kur`an-ı Kerim`in getirdiği İlâhî hükümleri kabul edip, dinin diğer temel kaynakları olan Sünnet, İcma ve Kıyas`ı reddediyorlar. Maksatları ise, halkın itikadını bozmak ve saptırmaktan ibarettir. Bunlar, Kur`an`ı tek mezhep kabul edip, sünnet-i Peygamberiyeyi ve İslâm`ın diğer delillerini hafife alırken işlerine gelen hadisleri kabul edip, gelmeyenleri reddederler. Şuurlu müslümanları aldatamadıkları gibi takdir de göremezler, buna haklan da yoktur.

 

Malumdur ki, müslümanlar Kur`an-ı Kerim`de nazil olan İlâhî hükümlere inanıp onlara uymaya mecbur oldukları gibi, hadislerle buyrulan dinî hükümleri de kabul etmeye mecburdurlar.

 

Bunlar asırlardan beri tefsir, hadis, fıkıh ve diğer sahalarda yazılmış olan bütün ilim ve fikir ehlinin takdirini kazanan çok kıymetli eserleri hiç dikkate almazlar.

 

Evet, Kur`an-ı Azimüşşanın gölgesine sığınarak yanlış yönlendirmede bulunan bir kimse hiç olmazsa şunu bilmelidir ki, bir müslüman ne kadar bilgisiz de olsa Kur`an`ı Azimüşşanın Allah kelamı olduğununa katiyyen şüphe ve tereddütü olmadığı gibi sünnet-i seniyyenin de İslâm`ın ikinci bir delili ve dayanak noktası olduğunu kesin olarak bilir ve öyle de inanır.

 

Şu halde, "İslâm dininin esası yalnız Kur`an`dır, biz yalnız onda olan hükümler ile amel ederiz, onun haram dediğine haram, helal dediğine helal deriz" diyerek sünneti dikkate almamak ona kıymet vermemek Peygamberimizin değerini ve görevini idrak etmemektir. Kur`an`ı tebliğ eden ve en başta tefsir eden O`dur.

 

Peygamberimiz (a.s.m.) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır:

 

"Bana Kur`an-ı Kerim ve onunla birlikte, bir onun kadarı daha (yani sünnet) verildi."

 

Başka bir hadis-i şerifte de, "Bir kişiye, koltuğuna yaslanmışken hadisim ulaşır da, aramızda Allah`ın kitabı var, ondaki helali helal, haramı da haram sayarız, derse (bilsin ki) Resûllullah `ın haram kıldığı da Allah `ım haram kıldığı gibidir." buyurulmuştur.

 

Ulemanın bir kısmı şöyle der: Sünnetin getirdiği her hükmün, uzak veya yakın, Kur`anda aslı vardır. Sünnet, sonuçta Kur’ana’a ulaştırır. Onun öz halinde anlattığını açıklar, anlaşılmayan konuları ise açığa kavuşturur.

 

Şatıbî, Kur`an ile yetinme fikrine sahip olanların sünnetten ayrılan nasipsiz kişiler olduğunu söyledikten sonra, "Bid`at ehlinden bir çoğu hadisi terk edip Allah`ın kitabını yanlış yorumlayarak hem kendileri sapıttı, hem de başkalarını sapıttırdılar." der.

 

"Muhakkak ki, O zikri (Kur`an`ı) biz indirdik biz, şüphesiz O`nun hıfzedicisi de biziz." âyeti ile bu iki esastan Kur`an-ı Azimüşşan`ın lâfızları gibi manalarını da muhafaza etmeyi garanti altına almıştır. İslâm alimleri buradaki korumanın Kur`an`ı olduğu gibi sünneti de kapsadığını beyan etmişlerdir. Bu âyet-i kerime Kur`an`ın tefsir ve izahı mahiyetinde olan Peygamberimizin sünnet ve hadislerini de yani "Biz sana Kur`an`ı, insanlara indirilen hükümleri beyan etmen için indirdik" âyeti ile teminat altına almıştır. Çünkü âyette bildirilen "beyan" Kur`an`ın manasındandır. Bu beyan ise ancak Peygamberimizin sünnet ve hadisleri ile olur.

 

"Resûlullah`ın size getirdiklerine yapışınız. O`nun size yasak ettiği şeylerden de uzak olunuz. Allah`dan korkunuz. Çünkü Allah`ın vereceği ceza ağırdır."

 

Elmalılı Hamdi Yazır Hazretleri tefsirinde bu âyete şöyle meal verir:

 

"Peygamber size her ne verdiyse onu alın, almayın dediğini almayın, yapmayın dediğini yapmayın ve Allah`dan korkun da Allah`ın ve Peygamberin emirlerine karşı gelmekten ve birbirinizin hakkını yemekten, devlete hıyanet eylemekten sakının...."

 

Şu hale göre Kur`an sünnetsiz, sünnet de Kur`ansız düşünülemez. Bunlardan birini ihmal etmek, İslâm dinini anlamamaktan doğan bir hastalıktır ve bir dalalettir. Tabiri caiz ise Kur`an bir güneş ise sünnet-i seniyye onun ziyasıdır. Birisi için diğeri feda edilmez.

 

Evet, nasıl Cenâb-ı Hakk, hafızlar ile Kur`an`ı hıfzetmişse, İslâm alimlerinin vasıtası ile de sünnet ve hadisleri muhafaza etmiştir.

 

 

 

 

 

 

Bak haksöz sana bir tavsiye.

 

Binlerce bilim adamı ve ehil insanlar var. Onların ittifak ettiği konuları bırak daha başka şeyler bul...Bunlar artık bayatladı...

 

Madem bilgili birisin akademik birşeyler ortaya koyda bizlerde dikkatle inceleyelim..Tabi birde üslup problemin var. Onu nasıl çözeceğiz bilemiyorum....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili 'a.y.h.a.n' hayattaki en kolay şey inkar etmek ve yalanlamaktır. Çok haklısın...

 

Ben şunu merak ediyorum.

 

Bu peygamber hiçmi konuşmamıştır. Hiçmi sorulan sorulara açıklama getirmemiştir.? Yada hiçbir kimse Peygamber Efendimize soru sorma ihtiyacı duymamışmıdır...?

 

Sahi ya Peygamber Efendimiz ne yapmıştır 23 yıllık peygamberliği boyunca susmuş ve sadece gelen ayetleri Ey insanlar buyrunuz yeni gelen ayetler başınızın çaresine mi bakınız demiştir...!!!

 

Hz.Peygamber Veda hutbesinde buyuruyor:

 

"Ey mü'minler!

 

"Size iki emanet burakiyorum, onlara sarilip uydukca yolunuzu hic sasirmazsiniz. O emanetler, Allah'in kitabi

 

Kur-ân-i Kerim ve Peygamberin (a.s.m) sünnetidir.

 

Gerçi sen şimdi veda hutbesinide inkar edersin.....

 

 

Ayetleri getirenin Peygamber olduğunu kabul ediyorsun ama değilmi.......!!! Çok ilginç

 

Komik olmayın. Biraz tutarlı olun......

 

 

Bu konuyu burada kapatıyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kalem suresi

 

35- Öyle ya, teslimiyet gösterenleri suçlular gibi tutar mıyız hiç?

 

36- Neyiniz var, nasıl hüküm veriyorsunuz?

 

37- Yoksa size ait bir kitap var da onda mı okuyorsunuz?

 

38- O kitapta, "beğendiğiniz her şey sizindir" diye mi yazılı?

 

39- Yoksa, "ne hükmederseniz mutlaka sizindir" diye sizin lehinize olarak tarafımızdan verilmiş, kıyamet gününe kadar geçerli kesin sözler mi var?

 

40- Sor bakalım onlara, içlerinden ona kefil hangisi?

 

41- Yoksa ortakları mı var onların? Doğru iseler ortaklarını getirsinler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kuranda bire tane ayet getirin ki " kuranda bir hüküm bulamassanız eliçinin hadislerine müracat edin" diye susayım. Kuranda bulamadığınız şeyleri hemen elçiye mal etmekte pek bir mahirsiniz. çünkü "kuranı biz indirdik onu koruyacak olanda biziz" kuranı bozamayınca hemen hadislere sarılıyorsunuz. Alalh sizin yaptıklarınızdan hesap soracak ahirette.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

24/52- Kim Allah’a ve Resülüne itaat eder, Allah’tan korkar ve O’na karşı gelmekten sakınırsa, işte onlar başarıyı elde edenlerin ta kendileridir.

 

24/54- “Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin” de. Eğer yüz çevirirseniz bilin ki ona yüklenen sorumluluğu ancak ona ait; size yüklenen görevin sorumluluğu da yalnızca size aittir. Eğer ona itaat ederseniz doğru yola erersiniz. Peygambere düşen ancak apaçık bir tebliğdir.

 

24/56- Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, Resüle itaat edin ki size merhamet edilsin.

 

26/105- Nûh’un kavmi de Peygamberleri yalanladı.

 

26/106- Hani kardeşleri Nûh, onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?”

 

26/107- “Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.”

 

26/108- “Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.”

 

26/109- “Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.”

 

26/110- “O halde Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin!”

 

26/123- Âd kavmi de peygamberleri yalanladı.

 

26/124- Hani kardeşleri Hûd, onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?”

 

26/125- “Şüphesiz ben, size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.”

 

26/126- “Öyle ise Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.”

 

26/127- “Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.”

 

26/128- “Siz her yüksek yere bir alamet bina yapıp boş şeylerle eğleniyor musunuz?”

 

26/129- “İçlerinde ebedi yaşama ümidiyle sağlam yapılar mı ediniyorsunuz?”

 

26/130- “Tutup yakaladığınız zaman zorbaca yakalarsınız.”

 

26/131- “Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.”

 

26/141- Semûd kavmi de Peygamberleri yalanladı.

 

26/142- Hani kardeşleri Salih onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?”

 

26/143- “Ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.”

 

26/144- “Öyle ise Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin!”

 

26/145- “Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.”

 

26/146,147,148- “Siz buradaki bahçelerde, pınar başlarında, ekinlerde, meyveleri olgunlaşmış hurmalıklarda güven içinde bırakılacak mısınız?”

 

26/149- “Bir de dağlardan ustalıkla evler yontuyorsunuz.”

 

26/150- “Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.”

 

26/160- Lût’un kavmi de peygamberleri yalanladı.

 

26/161- Hani kardeşleri Lût onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?”

 

26/162- “Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.”

 

26/176- Eyke halkı da peygamberleri yalanladı.

 

26/177- Hani Şuayb onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?”

 

26/178- “Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.”

 

26/179- Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.

 

3/132- Allah’a ve Peygambere itaat edin ki size merhamet edilsin.

 

3/32- De ki: “Allah’a ve Peygamber’e itaat edin.” Eğer yüz çevirirlerse şüphe yok ki Allah kafirleri sevmez.

 

3/50- “Benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı olarak ve size haram kılınan bazı şeyleri helâl kılmak için gönderildim ve Rabbiniz tarafından size bir mucize de getirdim. Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.”

 

3/51- “Şüphesiz Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse ona ibadet edin. İşte bu, doğru yoldur.”

 

33/33- Evlerinizde oturun. Önceki cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçıldığı gibi siz de açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekatı verin. Allah’a ve Resülüne itaat edin. Ey Peygamberin ev halkı! Allah sizden ancak günah kirini gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.

 

33/70,71- Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğru söz söyleyin ki Allah sizin işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah’a ve Resülüne itaat ederse, muhakkak büyük bir başarıya ulaşmıştır.

 

4/13- İşte bu (hükümler) Allah’ın koyduğu sınırlarıdır. Kim Allah’a ve Peygamberine itaat ederse, Allah onu, içinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. İşte bu büyük başarıdır.

 

4/59- Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat edin ve sizden olan ulu’l-emre (idarecilere) de. Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resûlüne arz edin.20 Bu, daha iyidir, sonuç bakımından da daha güzeldir. 20

 

4/69- Kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddıklarla, şehidlerle ve iyi kimselerle birliktedirler. Bunlar ne güzel arkadaştır.

 

4/80- Kim peygambere itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur. Kim yüz çevirirse (bilsin ki) biz seni onlara bekçi göndermedik.

 

43/63- İsa, apaçık mucizeleri getirdiği zaman şöyle demişti: “Ben size hikmeti getirdim ve hakkında ayrılığa düştüğünüz şeylerden bir kısmını size açıklamak için geldim. Öyle ise, Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.”

 

43/64- Şüphesiz Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse O’na kulluk edin, işte bu doğru bir yoldur.

 

46/30- Dediler ki: “Ey kavmimiz! Şüphesiz biz, Mûsâ’dan sonra indirilen, kendinden önceki kitapları doğrulayan, gerçeğe ve doğru yola ileten bir kitap dinledik.”

 

46/31- “Ey kavmimiz! Allah’ın dâvetçisine uyun, ona iman edin ki, günahlarınızı bağışlasın ve sizi elem dolu bir azaptan kurtarsın.”

 

47/33- Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin. Amellerinizi boşa çıkarmayın.

 

48/17- Köre güçlük yoktur, topala güçlük yoktur, hastaya güçlük yoktur. (Bunlar savaşa katılmak zorunda değillerdir.) Kim Allah’a ve Peygamberine itaat ederse, Allah onu, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar. Kim de yüz çevirirse, onu elem dolu bir azaba uğratır.

 

49/14- Bedevîler “İman ettik” dediler. De ki: “İman etmediniz. (Öyle ise, “iman ettik” demeyin.) “Fakat boyun eğdik” deyin.2 Henüz iman kalplerinize girmedi. Eğer Allah’a ve Peygamberine itaat ederseniz, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” 2

 

5/92- Öyleyse Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin ve Allah’a karşı gelmekten sakının. Şayet yüz çevirirseniz bilmiş olun ki elçimize düşen sadece apaçık tebliğdir.

 

58/12- Ey iman edenler! Peygamber ile başbaşa konuşacağınız zaman, başbaşa konuşmanızdan önce bir sadaka verin. Bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şâyet (sadaka verecek bir şey) bulamazsanız, bilin ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

 

58/13- Başbaşa konuşmanızdan önce sadakalar vermekten çekindiniz mi? Bunu yapmadığınıza ve Allah da, sizi affettiğine göre artık namazı kılın, zekatı verin, Allah’a ve Resülüne itaat edin. Allah bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

 

64/12- Allah’a itaat edin, peygambere de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki elçimize düşen sadece apaçık bir tebliğdir.

 

71/1- Şüphesiz biz Nûh’u, kavmine, “Kendilerine elem dolu bir azap gelmeden önce kavmini uyar” diye peygamber olarak gönderdik.

 

71/2- Nûh şöyle dedi: “Ey kavmim! Şüphesiz, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.”

 

71/3,4- “Allah’a ibadet edin. Ona karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir vakte kadar ertelesin. Şüphesiz, Allah’ın belirlediği vakit gelince ertelenmez. Keşke bilseydiniz.”

 

8/1- (Ey Muhammed!) Sana ganimetler hakkında soruyorlar. De ki: “Ganimetler Allah’a ve Resûlüne aittir. O halde, eğer mü’minler iseniz Allah’a karşı gelmekten sakının, aranızı düzeltin, Allah ve Rasûlüne itaat edin.”

 

8/20- Ey iman edenler! Allah’a ve Resûlüne itaat edin ve (Kur’an’ı) dinlediğiniz halde ondan yüz çevirmeyin.

 

8/21- İşitmedikleri halde, “işittik” diyenler gibi de olmayın.

 

8/45- Ey iman edenler! (Savaş için) bir toplulukla karşılaştığınız zaman sebat edin ve Allah’ı çok anın ki kurtuluşa eresiniz.

 

8/46- Allah’a ve Resûl’üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.

 

9/71- Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar. Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verirler. Allah’a ve Resûlüne itaat ederler. İşte bunlara Allah merhamet edecektir. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

 

Bakınız Rabbimiz Peygambere itaat ediniz diyor..Hemde bir çok yerde...Siz peygambere itaatten ne anlıyorsunuz

 

 

...Allah'ın Hükümleriyle Hz.Peygamberin hükümleri farklı şeyler değildir. Bunları karşı karşıya gösterme çabası beyhude bir çabadır. Kur'an'da her hüküm vardır. Peygamber (a.s) ise yeni bir hüküm getirmemiştir. Sadece Allah'ın hükümlerini bizlere açıklamış ve bu hükümleri nasıl doğru anlayıp uygulayacağımızı bizlere öğretmiştir. Mesela örtünme konusu. Esas Siz bana Peygamber Efendimizin 1 tane hükmünü gösterin Kur'an-ı Kerimle örtüşmeyen

 

 

Sizlere derim ki.

 

Konuyla ilgili yeterli açıklamalarda yapıldı.

 

 

Herkes istediği gibi inanmakta hürdür. Ama Samimi Müslümanlar Allah ve Peygamberinin öğrettiği şekilde inanırlar..Sizin inançlarınız size Bizim inançlarımız bize....

 

Herkes nasıl olsa ahirette hakikati öğrenecek.....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Asırlardır bir parça bezi/başörtüsünü İSLAMIN olmazsa olmaz şartı diye dayatanlar ve bunun için olmadık naneler yiyenler,(son örnek olarak danıştay üyesinin katledilmesi) Allahın emrini değil, Allahın ayetlerini kendi arzuları doğrultusunda çarpıtan ruhbanların emrini ısrarla sürdürmektedirler"

bir olayda en çok töhmet altında kalan ve en çok zarar gören hangi kesimse, o olay konusunda en temiz ve masum olan da yine o kesimdir. öyle ya, adam kendi kendisine zarar verecek işi bile bile niye yapsın.. ha bilmiyordu deme sakın. bu senaryolar defalarca oynandı, herkes neyin ne olduğunu biliyor.. olayın ilk gününden buyana sokaktaki vatandaş dahil herkes provakasyon deyip duruyor. yine tüm tezgahlarda olduğu gibi dindarların üstüne yıkılmaya çalışılıyor. müslümanlık yıpratılmaya çalışılıyor. hükümet yıpratılmaya çalışılıyor, erken seçime zorlanıyor. böylece tayyip erdoğanın cumhurbaşkanı olması engellenmeye çalışılıyor. daha da kötüsü bu olayda ceyhun mumcu (ugur mumcu'nun ağabeyi) mossad ve CIA nın parmağı olduğunu söyledi. doğrudur. bu da amerikanın sürdürdüğü ve yeni başlatmak istediği katliyamlarda türkiyeyi destek vermeye zorlaması hatta mecbur etmesi anlamına gelir. böyle bir şey müslümanların işine yarar mı sence.

 

kaldı ki türkiyede bu eylemin failleri yakalandı ve olay açıklandı. ulusalcı solcu bir avukat olayın faili... arkasında derin güçlerin olduğu bu adamla ilişkisi olan ve sorgulanan karanlık işlere karışmış isimlerden belli oluyor zaten emekli iki subay falan gibi isimler geçiyor..bunların bir çete olduğu susurluktaki olyda da iş gördükleri ortaya çıktı. bu haberleri hiç takip etmiyor musun Haksöz...

 

mesele başörtüsü olsa yahu danıştayın bir daire başkanını öldürmekle bu işin çözüleceğini zannedecek kadar aptal mı müslümanlar.. yani devletin ölen şahsın yerine koyacak adamı yok mu... şimdi onun makamına geçmek için kimbilir kimler sıraya girmişlerdir bile... saf olmayın mantıklı olun.. Rabbimiz 800 e yakın ayette düşünmeyi, akletmeyi, emrediyor. madem ki kuranla ilgileniyorsun bu ayetlerle de ilgilen.

 

ayrıca başörtüsüyle ilgili yazdıklarının tartışılmaya değer hiçbir yanı yok.. çünkü sen kuran kültürü vakıf biri değilsin... bu şekilde yorumlar yapabilmen için meal okuman yetmez. başta mealler tercüme oldukları için bütün tercümelerde olduğu gibi anlam kaybı vardır. hele kuran gibi edebi metinlerin tercümesinde bu anlam kaybı daha çoktur. bunu bilmelisin bu bir..

 

ikincisi ayet yorumları o kadar basit bir mantıkla yapılmaz bunun için tefsir usulu kitaplarını okuyup bu işin ilmini öğrenmelisin. sonra da tefsir kitaplarını okuyup bu öğrendiklerinin örneklerini göreceksin. o zaman saçmalasan bile bir ilmi ağırlık göze çarpar en azından. ve bu işin uzmanları seninle tartışmayı ilmi kariyerlerine yakıştırırlar. cahilce konuşursan sadece komik duruma düşersin. bir kardeşimin dediği gibi 1400 yıldır herkes uyuyor muydu? der ve tek kelimeyle seni bitirir. zaten sen de fazla dayanamamış kelime oyunlarına sapmışsın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ikincisi ayet yorumları o kadar basit bir mantıkla yapılmaz bunun için tefsir usulu kitaplarını okuyup bu işin ilmini öğrenmelisin. sonra da tefsir kitaplarını okuyup bu öğrendiklerinin örneklerini göreceksin. o zaman saçmalasan bile bir ilmi ağırlık göze çarpar en azından. ve bu işin uzmanları seninle tartışmayı ilmi kariyerlerine yakıştırırlar. cahilce konuşursan sadece komik duruma düşersin. bir kardeşimin dediği gibi 1400 yıldır herkes uyuyor muydu? der ve tek kelimeyle seni bitirir. zaten sen de fazla dayanamamış kelime oyunlarına sapmışsın.

 

 

Allahın kitabı o kadar yalın o kadar anlaşılır o kadar açık ki bunu zorlaştıranlar ancak kendi menfaatleri doğrultusunda yapmaktadırlar çünkü anlaşılmaz olsunda sonra bir takım çıkarcıların tekellerine geçsin ve ondan rant sağlasınlar kitap apaçık ve çok kolaydır. Bunu rabbimiz diyor. Ve kuranın anlaşılması için tefsir kitabına gerek olsaydı elçi bunu yazardı bize bırakırdı. Allahın elçisi bunu yapmamışken hiçbir değeri olmayan kulların böyle kitaplar yazmaya cesareti nereden geliyor. Allahın elçisi birşeyleri eksik bıraktıda bunlar mı dolduruyorlar. yazıklar olsun Allahın kitabına anlaşılmaz zor diyenlere, Yazıklar olsun Elçinin görevini tam yapmadığını ima edenlere....

 

Enam 114- Allah, size Kitab'ı (Kur'ân'ı) detaylandırılmış olarak indirdiği halde, ondan başka bir hakem mi arayayım? Kendilerine kitap verdiklerimiz, o Kur'ân'ın, gerçekten Rabbin katından hak olarak indirilmiş olduğunu bilirler. O halde sakın şüphe edenlerden olma

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Nur suresi31

 

Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler.Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler.

 

 

Haksöz ayeti isine geldigi gibi cevirmis ama yemezler. Senin gibileri cok gördük biz. Herkes kurani kerimi acip bakabilir nur suresi 31 ayet.

 

 

Ahzap suresi 59

 

Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına hep söyle de cilbablarından (dış elbiselerinden) üzerlerini sımsıkı örtsünler. Bu onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

 

 

 

Herkes bilsinki basörtüsü farzdir ve hic kimse aksini iddia edemez.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Nur suresi31

 

Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler.

 

Haksöz ayeti isine geldigi gibi cevirmis ama yemezler. Senin gibileri cok gördük biz. Herkes kurani kerimi acip bakabilir nur suresi 31 ayet.

 

Ahzap suresi 59

 

Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına hep söyle de cilbablarından (dış elbiselerinden) üzerlerini sımsıkı örtsünler. Bu onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

Herkes bilsinki basörtüsü farzdir ve hic kimse aksini iddia edemez.

 

Hayırdır sen mi farz kıldın başörtüsünü? bunun kararını böyle verirken Allahın hüküm koyuculuk sıfatına ortak olmaya kastedip bir putperest olduğunu biliyor musun? ayette başörtüsü geçmez. Bunu başörtüsü olarak çevirenler şunu demketedirler ister bilinçli ister bilinçsiz " Allah nur31 de örtü dedide bunu aslında baş örtüsü demek istedi şimdi Allahın unuttuğunu biz tamalıyoruz" yadribne bi humurihinne ala cüyubihinne= örtüleriyle göğüs açıklarını örtsünler demektir nerede baş kelimesi nerede saç kelimesi... hedef çok açıktır örtülecek yer göğüs açığıdır. Allah hep hedefi 12 den gösterir.

bak kardeş papağan gibi bazı şeyleri gelip burada söylemeyin Alalha iftira atmaktan biraz çekinin yüzünüz hiç kızarmıyor mu? bırakın insanlar nasıl giyiniyor giyinsin.. Allahın pak temiz dinini asurilikten kalma, kadınları baskı altına alıp onları sosyal yaşamdan soyutlama girişiminde bulunmayın ve Allahın saf duru dinini bulandırmayın ki yeryüzündeki tüm insanlar Rablerinin yoluna klavuzlansınlar ve yeryüzünde barış kardeşlik esenlik hakim kılınsın...selam ve saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hayırdır sen mi farz kıldın başörtüsünü? bunun kararını böyle verirken Allahın hüküm koyuculuk sıfatına ortak olmaya kastedip bir putperest olduğunu biliyor musun? ayette başörtüsü geçmez. Bunu başörtüsü olarak çevirenler şunu demketedirler ister bilinçli ister bilinçsiz " Allah nur31 de örtü dedide bunu aslında baş örtüsü demek istedi şimdi Allahın unuttuğunu biz tamalıyoruz" yadribne bi humurihinne ala cüyubihinne= örtüleriyle göğüs açıklarını örtsünler demektir nerede baş kelimesi nerede saç kelimesi... hedef çok açıktır örtülecek yer göğüs açığıdır. Allah hep hedefi 12 den gösterir.

bak kardeş papağan gibi bazı şeyleri gelip burada söylemeyin Alalha iftira atmaktan biraz çekinin yüzünüz hiç kızarmıyor mu? bırakın insanlar nasıl giyiniyor giyinsin.. Allahın pak temiz dinini asurilikten kalma, kadınları baskı altına alıp onları sosyal yaşamdan soyutlama girişiminde bulunmayın ve Allahın saf duru dinini bulandırmayın ki yeryüzündeki tüm insanlar Rablerinin yoluna klavuzlansınlar ve yeryüzünde barış kardeşlik esenlik hakim kılınsın...selam ve saygılar

 

 

 

 

Ve Sizler...

O gün ayetler, sizin omuzlarınızdan söz ediyordu..

Başörtüsünü bir sancak gibi yapan Eliftiniz.

İnce Ceylan derisinde, sülûs yazılarla, süslü 'Nur' ayetlerinin şavkıydı dalgalanan..

Üç küçük ağaç dallarını size dönüp çiçeğe döndü O gün.

Rüzgar bazen pervaz ediyor, ince beyaz çiçeklerin arasından süzülüp, sizin başörtünüzde duruluyordu...

Ve derken..

Gökte, güneş gelip başınızın üstünde durdu..

Hüznün şerefelerinde mavi ezan çiçekleri açıldı...

Siz.. bir zulmün üzerine yürür gibi yürüdünüz..

Siz.. ayetlerde omuzlarından söz edilenlersiniz

Siz.. yeryüzünün bütün meydanlarında başörtüsünü birer sancak gibi taşıyanlarsınız..

Siz.. iffet ve namus timsalleri...

yeryüzünün zümrüt parıltılarısınız...

Siz.. yeryüzüne sığmayan, iman çağlayanlarısınız..

Ve Sizler BACILARIM..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

***

İlgili ayette ne saç kelimesi nede baş kelimesi geçer. Baş kelimesini oraya sokuşturanlar Allahtan hiç korkmazlar mı? Kuran'a yaptıkları bu iftiranın hesabını vermekten korkmazlar mı...? Ayet şunu demektedir " elbiseleriyle göğüslerini kapatsınlar" yani degaje bölgesini, göğüs dekoltesi kısmını göstermesinler... hımar çoğulu humur arapçada örtü anlamına gelmektedir. tv nin üzerine örtütğümüz örtüde hımardır üzerimize giydiğimiz elbisede hımardır göğüslerimizi örteceğimiz elbisenin adı da hımardır. ilgili ayette Humur ur re's kelimesi geçseydi açık bir şeklide başörtüsü olduğunu anlardık. ama sadece hımar kelimesinin çoğulu olan humur kelimesi kullanıldığı için bu bildiğimiz elbise manasına gelir.
örtünün dış tarafının el yüz ve ayaklar olduğunu söylen kim Allahmı, yoksa ruhban sınıfımı.Ayetin neresinde bu tanımlama var
O cahiliye kadınları ayet gelmeden önce başlarını Allahın emri diye mi örtmüşler yoksa başlarına sıcak geçmesin diye mi.Siz alemlerin rabbi olan Allahı, arap adetini tüm dünyaya dayatan ırkçı zannediyorsnuz galiba ?
hala ısrarlarla elel yüz ve ayakların dışında kalan yerler mahremdir diye dayatıyorsun.Ama yüce Aallah ayeti öyle bir dizayn etmişki uydurduğunuz tüm hurafeleri yerle bir ediyor
Dünyada milyonlarca kişi inege tapıyor. Dolayısıyla hindistanda dünyaya gelen biri aynı mantıkla ineke tapmanın dorgu oldugunu savunabiklir. Yine aynı şeklide milyonlarca lişi isanın Allahın oğlu olduğuna inanıyor, o zaman hıristiyanlarda haklı size göre
Kuranda bire tane ayet getirin ki " kuranda bir hüküm bulamassanız eliçinin hadislerine müracat edin" diye susayım
Allahın kitabı o kadar yalın o kadar anlaşılır o kadar açık ki bunu zorlaştıranlar ancak kendi menfaatleri doğrultusunda yapmaktadırlar çünkü anlaşılmaz olsunda sonra bir takım çıkarcıların tekellerine geçsin ve ondan rant sağlasınlar kitap apaçık ve çok kolaydır. Bunu rabbimiz diyor. Ve kuranın anlaşılması için tefsir kitabına gerek olsaydı elçi bunu yazardı bize bırakırdı. Allahın elçisi bunu yapmamışken hiçbir değeri olmayan kulların böyle kitaplar yazmaya cesareti nereden geliyor. Allahın elçisi birşeyleri eksik bıraktıda bunlar mı dolduruyorlar.

 

Bütün bu Sorulara ve ifadelere cevaplar gelmedi...Gelenlerse anlaşılır olmaktan uzak, imalara yönelik yaklaşımlar...

 

Lafı dolandırmadan, kişiselleştirmeden gayet açık ve net sorulmuş bu soru ve ifadelere cevap yerine neden hemen saldırı ve saptırmalara gidiyorsunuz...

 

Ben bu yazıyı muhatap alıp bana ehem-ühem, kemküm, işte şöyleydi,işte böyleydi cevaplar istemiyorum...

 

Bana değil size yönlendirilen bu soru ve ifadelere yanıt verin yeter...

 

Bak sen şu konuşana.....

 

Uslubunuzu bir düzeltin sonra sizinle sonuna kadar gidelim oldumu. Seviyenizi alçaltmayın....

 

Ne ilksiniz nede son olursunuz

 

Hala gülüyorum....

 

Ve hatta öyle ki senin bu yorumlarına bakılırsa Efendimiz bile yanlış!! yorumlamıs ayet ve hadisleri..Hı ne dersin?

 

Evet artık bu konuya son cevabımı yazıyorum..Çünki aşikar bir konu

 

İşte Allah'ın örtünmeyle ilgili gönderdiği ayetleri ve Peygamber efendimizle sahabesinin uygulamaları. Konu apaçık ortadadır.

 

Binlerce bilim adamı ve ehil insanlar var. Onların ittifak ettiği konuları bırak daha başka şeyler bul...Bunlar artık bayatladı...

 

Madem bilgili birisin akademik birşeyler ortaya koyda bizlerde dikkatle inceleyelim..

 

Tabi birde üslup problemin var. Onu nasıl çözeceğiz bilemiyorum..

 

o zaman doğru hadisleri sen yazda öğrenelim başkasınınkine yanlış demek kolay tabii...

 

Sevgili 'a.y.h.a.n' hayattaki en kolay şey inkar etmek ve yalanlamaktır. Çok haklısın...

 

Komik olmayın. Biraz tutarlı olun......Bu konuyu burada kapatıyorum...

 

Sizlere derim ki. Konuyla ilgili yeterli açıklamalarda yapıldı.

 

 

Bütün bu yazılanlarda sorulanlara yanıt değil... Saldırı, küçümseme , eveleme geveleme, dikkatleri başka taraflara çekme, monolog muhabbet yaklaşımlar...

 

Herkes istediği gibi inanmakta hürdür. Ama Samimi Müslümanlar Allah ve Peygamberinin öğrettiği şekilde inanırlar..Sizin inançlarınız size Bizim inançlarımız bize....

 

Diyorusunuz iyi hoşta , bizim inançlarımız bize dediğiniz, size ait yorum ve yaklaşımları ozaman niye başkalarına dayatıyorsunuz a canım kardeşim...

 

Herkes nasıl olsa ahirette hakikati öğrenecek..... Diyorusunuz iyi hoşta, o güne gelesiye kadar,

 

Bütün bu dayatmalarla yaşamaya devam mı edeceğiz, yoksa birleri çıkıpıta bunların yanlış olabileceğini ifade ettiklerinde "Komik olmayın. Biraz tutarlı olun......Bu konuyu burada kapatıyorum..." deyip hep üstünü mü örteceğiz...Hep sizin istediğiniz gibi, anlıycaz, yaşıycaz, düşünmeyeceğiz, yorumlamayacağız, hep birileri bizim adımıza düşünecek, bizde hep peşin peşin kabul edicez, etmeyenler, üzülecek, küçümsenecek, birşeyler ilan edilecekler, üstelik bütün bu gerçekleri öğrenmek için birde ahiret gününü bekliyecekler...

 

İyi iş valla, siz bilirsiniz, siz üstad, siz mürid siniz, sizbilmeyip kim bilecek vallahi haklısınız...

 

Neyse boş verin siz yinede sorulanlara cevap verin, başka şeylere değil... saptırmayın...koro halinde saldırmayın..

 

Tekrarlıyorum bu ileti cavap isteme amaçlı yazılmamıştır...Üstüne alınanlar..o sorulan sorulara cevap versin bana değil...

 

*tna

***

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.




×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.