Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
dualarınız için Allah razı olsun sevgili selef 61

 

lakin rumuzunuz dahi bi mezhebe ait. ben size mezhepsiz din yaşanılamaz demedim. yaşanılır ancak eksiklikleri tamamlayacak bir alt yapınız olmalı. en basitinden abdestin nasıl alındığını ve onu bozan halleri kendi çalışmalarınız sonucu ortaya koyup ona göre amel etmelisiniz, ya da kaza namazının geçerliliğini, ya da vitr namazının ne olduğunu, ya da evliliğin sıhhat şartlarını, (bunlar sadece günlük yaşam için gerekli konular dahası çok) daha uzar gider.

 

ancak gelin görün ki tüm bunları "bu mantığıma daha yatkın" diyerek değil, Kuran'a, sebebi nüzule, Sünnete, kıyasa, icma ya ve tüm bunların bilgisine sahip olarak yorumlamanız gerekmekte.Kuran'ı yorumlamak için tefsir usulünü ve alt yapısını, sünneti bilmek için de hadis ilmini bilmelisiniz. icma için sahabelerin hayatını ve kıyas ve diğer alt sistemler içinde için de fıkıh usulllerini iyice biliyor olmanız gerekmekte. ee o bahsettiğiniz imamlar oturdukları yerden kazanmamışlar bu itibarı.

 

"bu mezhep imamları allah ve rasulünün sözlerinin yanı sıra kendi düşüncelerini de ayet ve hadis diye ortaya atmışlardır" demişsiniz. gerçekten çok bilnçsizce bir söz. sapkın mezheplerin olduğu doğrudur. ancak tüm mezhep imamlarını bu şekilde itham altında bırakamazsınız. Ebu Hanife, Maturidi, Vasıl bin Ata ve size şuan sayamayacağım pek çok mezhep alimi önce Kuran diyerek başlayıp bunu üzerine yaptıkları araştırmalarına binaen konuşmuşlardır.

 

bu ithamların üslubu ve tarzı çok amiyane. delil sunmanız gerek. kimi neyle itham ettiğinizi belirtmeniz gerek. yüzyıllardır süregiden bu sistemi iki sözle ti'ye almak gerçekten çok basit bir hareket. sanırım tv hocalarıın en büyük kötülüğü bu oldu bize. oturduğumuz yerden salt mantıkla din tamamlar olduk. ne alt yapı, ne sistem, ne usül... bir "bence"dir almış başını gidiyor.

 

çok daha titiz olmamız gerekiyor sayın selef 61.

 

selam ve dua ile...

 

çok doğru su damlası,yazdıklarınıza hak verdim..

 

bıde halkımız iyice öğrenıp konuşsa yada uygulasa.. :(

 

hala öyle sapkın fikirler varkı,ama sorsanız bı fıkıh kıtabı açıp bakmaya üşenmiş ınsanlar konuşmaya gelınce söyle de böyledir de başlıyorlar ahkama.. :(

 

(bırkısım halkımızı bahsettım,üzerine alınan olmasın aman) :)

Gönderi tarihi:

aleyna ve aleyküm selam selef_61

 

bahsettiğim konuları atlamışsınız. bi önceki cevabımı bir daha okumanızı rica edeceğim.

 

mezhepsiz de din yaşanılabilir, ancak ilimde muvaffakiyet şarttır. ilimden kastım, tefsir, hadis, fıkıh usulü, siyer ve islam tarihi. bunların tamamına vakıf olmadan tek başınıza, hiçbir mezhepten yardım almaksızın, meal ve bi kaç hadis kitabıyla dine vakıf olmanız, olanaksız.

çünkü dini söz ile tamamlayan Kuran, buna ek olarak fiil ile tamamlayan hadislerdir. ayetlerin sebep ve sonuçlarını, gerçekliği, geçerliliği ve otoritesi olan hadislerin ilmini bilmeniz gerekir.

 

zaten bu gereklilikler mezhebi oluşturmuştur. mezheplerden medet umun demiyorum, ya da imamlardan. bu çok avamca olur. demek istediğim onların getirdikleri zengin ve kaliteli yorumların değerini bilmek gerekir.

 

selam ve dua ile...

selamun aleyküm su damlası

bunlar sizin düşünceleriniz.ama ben yine ısrarla okumanın yeterli olacağını söylüyorum.çünkü kendimden biliyorum.ben okuyarak namaza çok küçük yaşta başladım.kuran okumanın ne kadar gerekli olduğunu okuyarak çok küçük yaşta öğrendim.hadisleri okudum ve okudukça peygamberimizin izinden gitmeye devam ettim.ve hala okuyorum.hatalarımı düzeltmeye devam ediyorum.ama hiç bir mezhepten yardım almadım ya da onlara katılmadım.

sizin anlatmak istediğiniz şu sanırım.kurandaki ayetleri herkes okur.ama onlatrın derin bir manası vardır.onları anlamak için okumak yetersizdir.yada hadislerin derinliklerini anlamak için okumak yetersizdir.allah bize bir akıl vermiş.ve bence anlamak için iki akla ihtiyaç yoktur.bir tane yeterlidir.

 

ve sayın sendelina

siz de benim gibi düşünenleri apaçık olmasada sapık olarak değerlendirmişsiniz.yanılıyorsunuz.zaten gerekli açıklamayı yukarıda yaptım.umarım anlaşılmıştır.

 

ben ikinize de bir soru sormak istiyorum.öncelikle dinde bir gerçek vardır bun da hemfikiriz değil mi?mezhepler dört tanedir.ama hepsi farklı şeyleri savunur.dindeki bir gerçeği dörde bölmek bölücülük değil de nedir allah aşkına?

allahın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun

amin

selamlar

Gönderi tarihi:

.

 

ve sayın sendelina

siz de benim gibi düşünenleri apaçık olmasada sapık olarak değerlendirmişsiniz.yanılıyorsunuz.zaten gerekli açıklamayı yukarıda yaptım.umarım anlaşılmıştır.

:excl:

hayır estağfirullah,ben hiçbirzaman kımseye SAPIK yada benzeri ithamda bulunmadım,forum arkadaşlrım bilirler..

 

SAPKIN fikirler dedim,lütfen bıraz daha dikkatli okuyunuz.. :excl:

 

bundan kasdım fıkırların amacından sapmasıdır.ve halkın birkısmınından bahsetım.örneğin fıkıh yada tefsır vs. okumadan bazı konularda ahkam kesen ınsanlardan bahsettım,bu forumdaki kişilerden değil :excl:

 

örneğin:gece tırnak kesilmez,gece dışarıya su dökulmez gibi şeylere ınanıp bunların dinen olduğunu düşünen insanlar var,araştırmadan körukörune kulaktan dolma bilgiyle yetınen..

 

benım kasdettığım buydu..

Gönderi tarihi:

selamun aleyküm su damlası

bunlar sizin düşünceleriniz.ama ben yine ısrarla okumanın yeterli olacağını söylüyorum.çünkü kendimden biliyorum.ben okuyarak namaza çok küçük yaşta başladım.kuran okumanın ne kadar gerekli olduğunu okuyarak çok küçük yaşta öğrendim.hadisleri okudum ve okudukça peygamberimizin izinden gitmeye devam ettim.ve hala okuyorum.hatalarımı düzeltmeye devam ediyorum.ama hiç bir mezhepten yardım almadım ya da onlara katılmadım.

sizin anlatmak istediğiniz şu sanırım.kurandaki ayetleri herkes okur.ama onlatrın derin bir manası vardır.onları anlamak için okumak yetersizdir.yada hadislerin derinliklerini anlamak için okumak yetersizdir.allah bize bir akıl vermiş.ve bence anlamak için iki akla ihtiyaç yoktur.bir tane yeterlidir.

 

ben ikinize de bir soru sormak istiyorum.öncelikle dinde bir gerçek vardır bun da hemfikiriz değil mi?mezhepler dört tanedir.ama hepsi farklı şeyleri savunur.dindeki bir gerçeği dörde bölmek bölücülük değil de nedir allah aşkına?

allahın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun

amin

selamlar

 

aleyna ve aleyküm selam sevgili selef...

 

derinliklerden bahsetmedim. Kuran'dan hüküm çıkarmanın bu kadar kolay olmadığını belirtmeye çalıştım. ama nafile, yine aynı noktadayız. Allah aklı herkese vermiş, ancak ilim ile alim olanlar azdır.

 

siz meallerden hüküm çıkarıyorsunuz ama bilin ki mealler de mezhep imamlarının açıklamalarından fazlasıyla faydalanmaktadırlar. gerçekten yorumlardan ve fikirlerden arınmış bi dini yaşantı içinde olmak istiyorsanız (ki kendi yorumlarınız gerekir) arapçayı en iyi derecede bilmeniz gerekir, ve bu üçüncü kez bahsetmiş olacağım tefsir hadis, fıkıh usüllerini ve siyeri de. neden mi çünkü ayetlerin bi kısmı kapalıdır. mesela en basitinden abdestte ayakların temzilenmesi mevzusunda ayette geçen bi "waw" harfi nedeniyle fikir ayrılıkları olmuştur. nasıl mı, açıklayayım:

 

kimileri ayakların mesh edilmesini (ki bunu savunanlar "waw" harfinin birliktelik anlamı taşıdığını belirtirler) doğru bulurlar

kimileri ayakların yıkanması gerektiğini (bunlar da "waw" harfinin ayırma anlamı taşıdığını belirtirler) doğru bulurlar. mealler de bu iki fikirden çoğunlukla sadece birini ele alırlar. siz de arapça bilgisi yoksa siz yine birilerinin yorumuna bağlı ibadetinizi belirlediğinizin farkında bile değilsiniz.

 

sorunuza gelince mezhepler çok tanedir. dörde indirmek haksızlık. ve onları "bölücülük" oalrak görmek de öyle. mezhepler fikir ve yorum zenginlikleridir. nasıl ki siz selefiyyun'u benimsemiş ve kendinize yakın bulmuşsanız, başka bir müslümanda bir başka mezhebi kendine daha yakın bulabilir. bunlar din içinde din seçmek değil, ayrıntılı konularda kendine en doğru geleni seçmektir. bu ayrıntılara furuat denir.

 

neyse farklı mezhepler farklı dinler demek değildir, din içinde farklı yorumlamalardır ki bu da zaman dediğimiz olayın doğal getirisidir.

 

selam ile..

Gönderi tarihi:

Selef kardeşim

 

iki husus palaşmak istiyorum

Al-i imran

7- Sana bu kitabı indiren O'dur. Bunun âyetlerinden bir kısmı muhkemdir ki, bu âyetler, kitabın anası (aslı) demektir. Diğer bir kısmı da müteşabih âyetlerdir. Kalblerinde kaypaklık olanlar, sırf fitne çıkarmak için, bir de kendi keyflerine göre te'vil yapmak için onun müteşabih olanlarının peşine düşerler. Halbuki onun te'vilini Allah'dan başka kimse bilmez. İlimde uzman olanlar, "Biz buna inandık, hepsi Rabbimiz katındandır." derler. Üstün akıllılardan başkası da derin düşünmez.

 

Hazreti Muaviye bin Ebî Süfyan (radıyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, her ifadesi lâl ü güher Efendiler Efendisi şöyle buyurur:

 

Allah (celle celâlühû) bir kişi hakkında hayır murad edince ona dinî meselelerde derin bir anlayış kabiliyeti ihsan eder.

 

(Buhari, İlim, 10; Müslim, İmare, 175; Tirmizi, İlim,4; İbn Mace, Mukaddime, 17; Darimi, Mukaddime, 24; Müsned, 1/306)

 

 

zannedersem bu ayet ve hadis ile vermek istediğim mesajı anladınız.

üstelik bir şey ifade etmek istiyorum

Mesela kardeşim İmam-ı Azam Ebu HAnife sahabiler tarafından ders almış bir çok ilim öğrenmiş çok zeki olduğu ilmini kanıtlamış biri.

Gönderi tarihi:

İslamda Mezhepler ve Yükseliş / Kazım YARDIMCI

 

 

Bir mezhep, yüzde yüz doğrudur, denilemez. Ebu Hanife‘nin de görüşü budur. Şafii de öyle der. Yani isteyen bir İctihadı kabul eder; isteyen etmez. “Ben Kitap ve Sünnet’e inanmışım”, demek şartıyla! Ondan ötesi zaten ‘Şer’i münzel’ değildir. Yani ‘Gökten inmiş Şeriat’ değildir. Gökten inmiş bir emir de değildir. Gökten inen Kitap ve Sünnet’tir.

Mezheplere, ‘Şer’i müevvel’ de derler. Yani beşerin Kitap ve Sünnet’e uygun, diye İctihadını ortaya atmasıdır. İctihat’da Müctehid, hata yapar. O nedenle hiçbir İctihad, yüzde yüz doğru değildir. Ve hiçbir Mezhep de yüzde yüz doğru olamaz.

Öyleyse Fıkıh’da “Hak“ bütün Mezheplerde gizlenmiştir. Ancak bizim görüşümüz; mevcut Ehl-i Sünnet’teki: Ebu Hanife, Şafii, Maliki, Hanbeli, Zeydiye (Çünkü kendimiz de Hanefi Mezhebindeniz) Mezheplerinde Hak daha çoktur. Görüşümüz budur. Kitap ve Sünnet’e daha uygundur. Ancak hataları vardır, olabilir. Çünkü olmazsa o zaman İctihad olmaz. O zaman Peygamber sözü olur. Onlar da Peygamber değiller. Kendileri de bunu itiraf ediyorlar.

Öbürlerinde Kitap ve Sünnet’e uygunluk yok mudur? .. Var! .. Dört Mezhep diyoruz ama; aslında Ehl-i Sünnet’in Mezhebi de 19 tanedir. Bunları Yavuz Sultan Selim, dörde indirdi. O zaman emir vererek; mezhepleri kaldırdı. Dört Mezhep, Yavuz’dan bu yanadır. Ondan evvel Ehl-i Sünnet’in Mezhebi çoktu.(5)

 

İnsan, istediği mezhebi tutabilir. Fakat öbür Mezhepleri inkâr etmemelidir. Hepsi de Kitap ve Sünnet’e dayanır. Hepsinin de kaynağı aslında Kur’an ve Sünnet-i Nebevi’dir.

Müslüman, mezhepçi olmamalıdır. Esnek olmalıdır.

Aslında bir Mü’min, ‘Mezhebim şu; ya da hiçbir Mezhebi kabul etmiyorum! ’ demekle; O’na hiçbir şey lazım gelmez. Çünkü Kitap ve Sünnet’i kabul eden Mü’mindir. Allah’ın Dini, Kitap ve Sünnet’tir. Bunun dışındakiler, İctihad’dır. Yorumdur. Onun için Mezhepçi olmamalı. Her Mezhep’te de Hak vardır. Gazali hazretlerinin de işareti budur: “Her Mezhep’te de az çok Hak gördüm”, hepsi batıl değildir. Zaten Müctehidler, Peygamber değil ki; Hakk-ı Mutlak’ı (Kesin gerçeği) bulmuş olsunlar. (6)

 

(5) Tacü’t Tevarih, Hoca Sadeddin efendi, C.4, S.171, 254, 299 Kültür Bakanlığı Yayınları, İstanbul,1979.

(6) İslâm’da Devletin “Resmi Mezhebi “ olmaz. Kitap ve Sünnet’i kabul eden her Mezheb’e hak tanır. Toplumun yararına her Mezhebin İctihadlarından yararlanır.

 

Aslında Kitap ve Sünnet’ten sonra, Rey vardır. Bu Rey’in de en yükseği Şah-ı Velâyet ve Evlad-ı Ali’dedir. Onların Kitap ve Sünnet’i izahını kabul ederiz. Etmemiz lâzım; Peygamberin emirleri vardır. İlmi, Resûlullah Efendimiz, Ehl-i Beyt’e vermiştir.

Kardeşlerim! İctihadlar (mezhepler) , yukarda arzettiğimiz gibi; Emevi ve Abbasilerin zulmünden tamamen ortaya çıkıp; işi aydınlatmak, Ehl-i Beyt’e ait iken; bunu o zamanki hayati tehlikelerle yapamamış veya sözleri tesbit edilememiş olması nedeni ile; aslında Arap Ulemaları ile İran Ulemaları arasında ilmi tartışmalardan başka bir şey değildir. Yani bunun özü, Kitap ve Sünnet’in dışındaki İctihad, Mezhep kavgaları; Arap (Bağdad-Basra-Şam-Medine-Kahire) Uleması ile İran (Tahran-Tebriz-Şiraz) Ulemaları arasındaki ilmi tartışmalardır.

 

Ehl-i Beyt Efendilerimiz, bir Mezhep kurmamıştır. 12 Ehl-i Beyt İmamı, bilhassa Cafer-i Sâdık Hazretleri Mezhep kurmamıştır. Çünkü Onlar, Peygamber (A.S) ’in Kitap ve Sünnetinin dışına çıkmazlar. Onların Mezhebi, Kitap ve Sünnet’tir. Aslında hepimizin Mezhebi, Allah’ın Kitabı ve Sünnet’tir. İran Uleması her ne kadar Cafer-i Sâdık Efendimize, Eimme-i İsna Aşere’ye (12 Ehl-i Beyt İmamı’na) isnat ederek; “Mezhebimizi, Cafer-i Sadık Efendimiz kurdu”, diyorlarsa da; ispatlayamıyorlar. İspatlayamadıklarını şimdi İran’ın aydın Âyetullah’ları da kabul ediyor.

 

İctihad olsun, Mezhep olsun ve buna benzer kavramlar olsun; aslında bunlar, âlimlerin-bilginlerin kendi aralarındaki ilmi tartışmaları, yorumlarıdır. Yani ‘yorum! ’ İsteyen istediği yoruma uyar. Bunun için kavgaya döğüşe gerek yok.

 

Hepimiz Kitap ve Sünnet’e, Allah‘a ve Resûlullah’a inanmışız. Din kardeşiyiz. Bunun için kavgaya lüzum yoktur.

İslâm, birlik-Tevhid Dinidir. Bunu böyle anlayıp, herkes inandığı âlimin sözü üzerine amel eder. Abdestini ona göre alır. Namazını ona göre kılar. Yeter ki Farz’da ve Sünet’te birleşiyoruz; Kelime-i Tevhid’de birleşiyoruz. “Lâ ilâhe ilallah, Muhammedun Resûlullah” diyen; Kur’an, Allah’ın kitabıdır diyen herkes, Müslümandır.

 

Şark’dan-Garb’a sekiz yüz milyon insanın hepsi Müslüman’dır. Meğer ki; Kitap ve Sünnet’i inkâr etsin. Onlarla bizim işimiz yoktur; onlara biz karışmayız.

 

 

Kaynak

 

Kazım YARDIMCI

Yazarın ‘’ İslamda Mezhepler ve Yükseliş’’ İsimli kitabından Alıntıdır.

Konuyla İlgili daha geniş bilgi edinmek isterseniz yazarın internet sitesinden yararlanabilirsiniz..

Gönderi tarihi:

Bir mezhep, yüzde yüz doğrudur, denilemez. Ebu Hanife‘nin de görüşü budur. Şafii de öyle der. Yani isteyen bir İctihadı kabul eder; isteyen etmez. “Ben Kitap ve Sünnet’e inanmışım”, demek şartıyla! Ondan ötesi zaten ‘Şer’i münzel’ değildir. Yani ‘Gökten inmiş Şeriat’ değildir. Gökten inmiş bir emir de değildir. Gökten inen Kitap ve Sünnet’tir.

Mezheplere, ‘Şer’i müevvel’ de derler. Yani beşerin Kitap ve Sünnet’e uygun, diye İctihadını ortaya atmasıdır. İctihat’da Müctehid, hata yapar. O nedenle hiçbir İctihad, yüzde yüz doğru değildir. Ve hiçbir Mezhep de yüzde yüz doğru olamaz.

Öyleyse Fıkıh’da “Hak“ bütün Mezheplerde gizlenmiştir. Ancak bizim görüşümüz; mevcut Ehl-i Sünnet’teki: Ebu Hanife, Şafii, Maliki, Hanbeli, Zeydiye (Çünkü kendimiz de Hanefi Mezhebindeniz) Mezheplerinde Hak daha çoktur. Görüşümüz budur. Kitap ve Sünnet’e daha uygundur. Ancak hataları vardır, olabilir. Çünkü olmazsa o zaman İctihad olmaz. O zaman Peygamber sözü olur. Onlar da Peygamber değiller. Kendileri de bunu itiraf ediyorlar.

Öbürlerinde Kitap ve Sünnet’e uygunluk yok mudur? .. Var! .. Dört Mezhep diyoruz ama; aslında Ehl-i Sünnet’in Mezhebi de 19 tanedir. Bunları Yavuz Sultan Selim, dörde indirdi. O zaman emir vererek; mezhepleri kaldırdı. Dört Mezhep, Yavuz’dan bu yanadır. Ondan evvel Ehl-i Sünnet’in Mezhebi çoktu.(5)

Gönderi tarihi:

Mezhepleri ayrı birer dinmiş gibi görmek yanlıştır.

"4 hak mezhep vardır her müslüman bunlardan birini seçmelidir" sözü çok ********* bir sözdür.

Bunu demek mezhepleri din yapmak olur.Allah ise bizleri böyle yapmayın diye mucizevi bir şekilde önceden uyarmıştır.

 

ali imran 103

"Hep birlikte Allah'ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O'nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız."

 

ali imran 105

"Kendilerine açık-seçik kanıtlar geldikten sonra, çekişmeye girip fırkalar halinde parçalananlar gibi olmayın. Böyle olanlar için çok büyük bir azap vardır."

 

enam 159

"Dinlerini parça parça edip fırkalara, hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi Allah'a kalmıştır. Allah onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir."

Gönderi tarihi:

Bir mezhep, yüzde yüz doğrudur, denilemez. Ebu Hanife‘nin de görüşü budur. Şafii de öyle der. Yani isteyen bir İctihadı kabul eder; isteyen etmez. “Ben Kitap ve Sünnet’e inanmışım”, demek şartıyla! Ondan ötesi zaten ‘Şer’i münzel’ değildir. Yani ‘Gökten inmiş Şeriat’ değildir. Gökten inmiş bir emir de değildir. Gökten inen Kitap ve Sünnet’tir.

Mezheplere, ‘Şer’i müevvel’ de derler. Yani beşerin Kitap ve Sünnet’e uygun, diye İctihadını ortaya atmasıdır. İctihat’da Müctehid, hata yapar. O nedenle hiçbir İctihad, yüzde yüz doğru değildir. Ve hiçbir Mezhep de yüzde yüz doğru olamaz.

Öyleyse Fıkıh’da “Hak“ bütün Mezheplerde gizlenmiştir. Ancak bizim görüşümüz; mevcut Ehl-i Sünnet’teki: Ebu Hanife, Şafii, Maliki, Hanbeli, Zeydiye (Çünkü kendimiz de Hanefi Mezhebindeniz) Mezheplerinde Hak daha çoktur. Görüşümüz budur. Kitap ve Sünnet’e daha uygundur. Ancak hataları vardır, olabilir. Çünkü olmazsa o zaman İctihad olmaz. O zaman Peygamber sözü olur. Onlar da Peygamber değiller. Kendileri de bunu itiraf ediyorlar.

Öbürlerinde Kitap ve Sünnet’e uygunluk yok mudur? .. Var! .. Dört Mezhep diyoruz ama; aslında Ehl-i Sünnet’in Mezhebi de 19 tanedir. Bunları Yavuz Sultan Selim, dörde indirdi. O zaman emir vererek; mezhepleri kaldırdı. Dört Mezhep, Yavuz’dan bu yanadır. Ondan evvel Ehl-i Sünnet’in Mezhebi çoktu.(5)

 

Selamunaleykum

Öncelikle Ebu Hanifi'nin şu sözünü hatırlatmak isterim:

Benim mezhebim sahih hadistir.

 

Haksöz'ün baş tarafta yazdığı ayetleri iyice inceleyecek olursanız hep bunu anlatmaktadır.

Mezhep imamları dediğimiz imamlar birer mezhep kurarak insanları gelin benim mezhebime üye olun diye davet etmemişlerdir.

Onlar Kur'an ve Sünnet'ten ne anladıysalar onları insanlara anlattılar. İsabet ettiyseler iki sevap aldılar, edemediyse bir sevap aldılar, çünkü, Allah'ın rızasını kazanmak için onun Kitabından ve Rasulünün sünnetinden hüküm çıkarmaya çalıştılar ve bunun için onlar kazandı.

Onlardan sonra gelenler okumayı araştırmayı bıraktı kolaycılığa kalktı ve kendilerini şucular, bucular diye adlandırmaya başladı ve her topluluk yanında olanla övünmeye başladı. Zamanla din unutuldu, ocuların, bucuların görüşleri yaygınlaştı.

Onun için dinimizi yaşamak için bizim kaynağa yani Kur'an ve Sünnet'e dönme ihtiyacımız var.

 

Hadisi şerifte Rasulullah (sav) şöyle buyuruyor:

Dine sonradan sokulan her yenilik bidat'tır, her bid'ad sapıklıktır, hepsi ateştedir.

 

Onun için Kur'an ve Sünnet ile bize bildirilenin dışındakiler dinden değildir.

Gönderi tarihi:

İnsan, istediği mezhebi tutabilir. Fakat öbür Mezhepleri inkâr etmemelidir. Hepsi de Kitap ve Sünnet’e dayanır. Hepsinin de kaynağı aslında Kur’an ve Sünnet-i Nebevi’dir. (mmustafa)

 

 

Ne oluyor beyler futbol takımı mı tutuyorsunuz? İnkar etmemmeliymiş.Ben 25 sene koyu mezhepçi biriydim taa bundan 4 sene öncesine kadar. Tereciye tere satmayın.Mezheplerin hiç biri kitaba/kurana dayanmaz.kaynakları sadece hadisler ve kendi heveslerinde uydurdukları hükümlerdir.

 

Fıkıh kitaplarında o kadar ********* hükümler varki, eğer buraya yazarsam apışıp kalırsınız

Gönderi tarihi:

İnsan, istediği mezhebi tutabilir. Fakat öbür Mezhepleri inkâr etmemelidir. Hepsi de Kitap ve Sünnet’e dayanır. Hepsinin de kaynağı aslında Kur’an ve Sünnet-i Nebevi’dir. (mmustafa)

Ne oluyor beyler futbol takımı mı tutuyorsunuz? İnkar etmemmeliymiş.Ben 25 sene koyu mezhepçi biriydim taa bundan 4 sene öncesine kadar. Tereciye tere satmayın.Mezheplerin hiç biri kitaba/kurana dayanmaz.kaynakları sadece hadisler ve kendi heveslerinde uydurdukları hükümlerdir.

 

Fıkıh kitaplarında o kadar ********* hükümler varki, eğer buraya yazarsam apışıp kalırsınız

 

 

 

İctihad olsun, Mezhep olsun ve buna benzer kavramlar olsun; aslında bunlar, âlimlerin-bilginlerin kendi aralarındaki ilmi tartışmaları, yorumlarıdır. Yani ‘yorum! ’ İsteyen istediği yoruma uyar. Bunun için kavgaya döğüşe gerek yok.

 

Hepimiz Kitap ve Sünnet’e, Allah‘a ve Resûlullah’a inanmışız. Din kardeşiyiz. Bunun için kavgaya lüzum yoktur.

İslâm, birlik-Tevhid Dinidir. Bunu böyle anlayıp, herkes inandığı âlimin sözü üzerine amel eder. Abdestini ona göre alır. Namazını ona göre kılar. Yeter ki Farz’da ve Sünet’te birleşiyoruz; Kelime-i Tevhid’de birleşiyoruz. “Lâ ilâhe ilallah, Muhammedun Resûlullah” diyen; Kur’an, Allah’ın kitabıdır diyen herkes, Müslümandır.

 

Şark’dan-Garb’a sekiz yüz milyon insanın hepsi Müslüman’dır. Meğer ki; Kitap ve Sünnet’i inkâr etsin. Onlarla bizim işimiz yoktur; onlara biz karışmayız.

Gönderi tarihi:

İnsan, istediği mezhebi tutabilir. Fakat öbür Mezhepleri inkâr etmemelidir. Hepsi de Kitap ve Sünnet’e dayanır. Hepsinin de kaynağı aslında Kur’an ve Sünnet-i Nebevi’dir. (mmustafa)

Ne oluyor beyler futbol takımı mı tutuyorsunuz? İnkar etmemmeliymiş.Ben 25 sene koyu mezhepçi biriydim taa bundan 4 sene öncesine kadar. Tereciye tere satmayın.Mezheplerin hiç biri kitaba/kurana dayanmaz.kaynakları sadece hadisler ve kendi heveslerinde uydurdukları hükümlerdir.

 

Fıkıh kitaplarında o kadar ********* hükümler varki, eğer buraya yazarsam apışıp kalırsınız

 

 

İCTİHATLARIN KURAN-I KERİME DAYANDIĞININ -İKİ ÖRNEĞİ-

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Mâide Sûresinin 6 . Ayetinde

 

Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

Sevgili arkadaşım haksöz;

Ebu Hanife şimdi yukarda ki ayeti okumuş ve hadislerden de yararlanarak içtihatta bulunmuş.Yüzün nasıl yıkanacağını, Kolların dirseklere kadar nasıl yıkanacağını, elimizle başımızı nasıl mesh edeceğimizi, ayaklarımızı topuğa kadar nasıl yıkayacağımızı Hz Peygamberin sözlerine ve pratikte nasıl yaptığını gören nakilcilere göre İçtihatta ( Yorumda ) bunmuştur.

 

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bakara Sûresinin 184 . Ayetinde

 

Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir.43 Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

Yukardaki ayeti okuan bir müctehitte oruca gücü yetmeyenler ile ilgili bölüme açıklık getirmiş demiştirki :

Ramazan orucu, ergenlik çağına ulaşmış, akıllı her müslümana farzdır. Hastalık, yolculuk, kadınlara has özel haller gibi meşru sebeplerle Ramazan ayında oruç tutamayanlar bu oruçları şartların elverişli olduğu başka zamanlarda kaza ederler. Mazeretsiz olarak oruç tutmayanlar büyük günah işlemiş olurlar. Aşırı yaşlılar ya da iyileşmez hastalar, bu sebeple oruç tutamazlar ve bu oruçları kaza etmekten de ümit keserlerse, oruçsuz geçirilen her gün için bir fidye verirler. Fidye tıpkı fıtır sadakası gibi, bir fakiri bir gün doyurmak ya da bunun bedelini vermektir.

Kuran ve hadislerden yaralanarak bu şekilde İctihatta ( yorumda ) bulunmuştur.

 

İctihat yorumdan başka bir şey değildir neye dayanarak yorum yapılır iki kaynak vardır. Birisi Kuran diğeri Hadistir.

Bağnaz Bir Mezhepçi Olmak Farklı.. Bir Mezhep Üzere Olmak Farklı Şeylerdir Bunları Bir Birine Karıştırmamak Lazım Gelir…

 

Haksöz ben mezhepçi değilim diyor ictihadı hayatımdan çıkardım diyor demek kendi ictihatlarını kendisi yapıyor ve ona göre uygulamaya geçiriyor.

Yani abdestle ilgili Ebu hanifenin ictihadına uymayarak kendi ictihadına göre abdest alıyor .. Eğer şimdiye kadar ictihatta bulunulmamış bir şekilde abdest alıyorsa demekki kendiside bir ictihatta (yorumda) bulunmuş..

Ben böyle algılıyorum olayı ..

 

Sevgi ve Saygılarımla

Gönderi tarihi:

Ben hala iddiamda ısrar ediyorum. Mezheplerin hiç biri kurana dayanmaz ?

 

Mustafa nikli arkadaşın verdiği örneklerin ise gerçekle alakası yoktur.Zira kurana dayanılarak yapılan içtihad dediği şeyler asında yorum filan değil, hadis safsatalarıyla kuranı iğdiş etmektir. Eğer yontma yöntemide fayda vermezse ayetleri cöpe atmaktır ki bunun adı gelenekte ''NESH''tir

 

Mezheplerin kurana dayandığı bilgisiz insanları kandırmak için sıkça baş vurulan en büyük yalanlardan biridir

 

 

 

İCTİHATLARIN KURAN-I KERİME DAYANDIĞININ -İKİ ÖRNEĞİ-

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Mâide Sûresinin 6 . Ayetinde

 

Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

Sevgili arkadaşım haksöz;

Ebu Hanife şimdi yukarda ki ayeti okumuş ve hadislerden de yararlanarak içtihatta bulunmuş.Yüzün nasıl yıkanacağını, Kolların dirseklere kadar nasıl yıkanacağını, elimizle başımızı nasıl mesh edeceğimizi, ayaklarımızı topuğa kadar nasıl yıkayacağımızı Hz Peygamberin sözlerine ve pratikte nasıl yaptığını gören nakilcilere göre İçtihatta ( Yorumda ) bunmuştur.

 

bakın kendinizde açıkça belritmişsiniz yani hadislerden yararlanılmış demişsiniz .Aslında bu yapılan yararlanma değil, hadiselere göre kuranı yontma işlemidir

 

Yüz nasıl yıkanacakmış eller nasıl yıkanacakmış.?? Allah anlatmakta zorluk çekmiş peygamberde Allahın bu eksigini tamamlamış öylemi

 

10 yaşında ki çoçuğa yıkan desen sana sormaz nasıl diye, ama koca koca adamlar soruyor nasıl yıkayacam diye

 

 

Ya eyyulellezine amenu... Ey inananlar

 

 

iza gumtum ile salati... konferansa katılacağınız zaman

 

 

fağsilu vucuhekum ve eydiekum ile merafik..Yüzünüzü ve kollarınızı dirseklere kadar yıkayın

 

Vemsehu bi ruusikum ev erculikum ilel ka,beyn...başınızı ve ayaklarınızı iki bileğe kadar sıvazlayın

 

Anlaşılmayan ne var burda ?

 

Hani nerde bu ayette topuklar ve ayakları yıkamak

 

Diğer örneğe hiç değinmek bile istemiyorum zira ele alınacak hiç bir tarafı yok

Gönderi tarihi:

(-mmustafa beyden özür dileyerek- katılımda bulunmak istedim.)

 

ifrat ve tefrit dedikleri tam da bu. 25 yıl koyu mezhepçi ol sonra koyu mezhep düşmanı.

 

bahsettiğiniz ayetin açıklamasını ben yazmıştım. arapça bilgisi gerekmekte. ayakların yıkanması mı yoksa mesh edilmesi mi gerekir tartışmlarına sebep bir ayettir. oradaki "waw" harfilin "birliktelik" mi yoksa "farklılık" mı taşıdığı hususunda farklı fikirler vardır. mealler bu yorumlardan sadece birini alır. bu arada "salati" kelimesini konferans olacak çeviren bi sizi gördüm. zira salati "dua etmek ve odunu ateşte eğmek" anlamlarına gelse de terim olarak "namaz"ın karşılığıdır. konferans da sizin kendi tahayyülünüz olsagerek.

 

bilmem bilir misiniz? Gazali'nin çok güzel bir tesbiti vardır. ilim iki türlüdür, biri zehirli ilim, diğeri hakiki ilim. insan öğrendikçe ve kazandıkça herşeyi kendine mal etmeye başlamışsa ve "ben"den başkasını tanımıyorsa bu zehirli ilimdir. yok eğer öğrendikçe öğrenmesi gereken daha çok şey olduğunun farkındaysa ve "ben"in vurgusunun derdinde değilse bu hakiki ilimdir.

 

mezhepler çoktur. ancak insan sayısı daha çoktur. her insan sizin gibi mezhepleri yok saysaydı, kendi başına tek kişilik bir mezhep oluştururdu ki nihayetinde dinde birliktelik çok daha fazla zarar görürdü. mezhepler size oranla çok daha fazla "biz" demeyi biliyorlar.

Gönderi tarihi:

(Su DaMLaSı Teşekkürler ALLAH razı olsun)

 

Sayın Haksöz Kuran ALLAHIN Sözleri - Sünnet ise Allahın emirlerini yasaklarını Peygamberin uygulama ile göstermesi yada nasıl yapılacağını anlatması ile mümkündür.

Bir dini Ancak o dini yaymakla mükellef olan peygamberi öğretir. Allahın dinini ancak Allahın resulu Hz Muhammed bilir Allahın söylediklerini Ancak Hz Muhammed en iyii anlar . Hz Muhammedde sünnet hadisle bizlere açıklar öğretir .. Konu bundan ibaret....

 

Allahı ve ayetlerini kabul edip onu açıklayan ve öğreten peygamberini kabul etmemek ve bir tarafa atmak ************ başka birşey değildir...

 

Selam ve Muhabbetle

  • 2 ay sonra...
Gönderi tarihi:

Peygamber Efendimizin mezhebi yoktu..

vefatından sonra kraldan çok kralcı ve kuralcı kesilen bir takım gruplar islamın içerisine mezhep denilen hizibi sokuşturdular..

Bu yüzden İran-Irak savaşından binlerce müslüman birbirini öldürdü.. şu an da kuzey ıraktaki sünni-şii çatışmalarında 500.000 den fazla müslüman birbirini öldürdü..

bunları yapana kadar neden gidip filistine yardım edilmedi? islamda varmı birbirini dini anlayış yüzünden öldürmek?

demekki mezhep önemli bir hizip.

Gönderi tarihi:

Benim yaptığım nedir biliyormusun,kuranın evrensel mesajlarını 1500 sene öncesine hapsetmaya çalışanlara bu ayetleri hatırlatmaktır. Kuran sadece 1400 sene önce yaşamış inkarcıları azarlamak için inmedi.Aynı tutumu sergileyenler bu ayetlerin muhatabıdır

 

tevhid evrensel olduğu gibi şirkte evrenseldir.Dolayısıyla kuran dışı kaynaklardan hüküm beğenenler de inkarcılardır

 

Bu ayetlerin ilk muhatapları inkarcı olurlerken,sizleri ayrıcalıklı kılan ne.Allahtan torpilmi aldınız ?

 

DUYURULUR;

 

SEN ;

 

maksadını açıklasana bakalım vatandaş...

bir yerde Allahın ayetleriyle alay ediyorsun , formun bu sayfasına gelmiş mezhepleri tartışıyorsun.

sen ateist değilmiydin noldu sana vatandaş...maksadın ne ?

 

burdan inanan kardeşlerime sesleniyorum bu konuyu ortaya atan adam formun diğer sayfalarında da Allahın kitabıyla alay ederek küfrünü açıkça ilan etmiş bir insandır.

 

mezhepler konusunda da sen evvela iman et sonra gel konuş bu konuyu.

 

*_usule imanın yokken furuatı tartışman ya kasıt ya ****** olur tercih senin...

*_ayrıca eleştirdiğin zatlar bu ümmetin deha simalarıdır.sen geç o zatları ....en aşağı bir müslümanın seviyesinde değilsin bir kere...çünkü imanın yok...

*_şimdi nerde kaldı hayatını ilimle geçiren ve ilimde senelerce terakki etmiş bu zatları eleştirmen...

 

 

vesselam ...

  • 2 yıl sonra...
Gönderi tarihi:

ahirzaman anlatma uslubun okadar güzel ,ve okadar doğalki.görüpte hakkını vermemek olmaz.

ondan yazıyorum şu an tabi sözümün anlamı olur,olmaz o nemli değil.

tatlı dil bu işte cidden yılanı deliğinden çıkarır,bana göre insana faydalı birisin. haksöz ün nasıl anllatığı akılcı mantıklı herkişinin anlıyabileceği doğallıkta ve sadelekteyse,karşıt görüş olsansız bile senin anlatımında aynı şekilde doğallıkta ve anlaşılmakta.

Gönderi tarihi:
ENAM:159. Dinlerini parça parça edip guruplara ayrilanlar var ya, senin onlarla hiçbir iliskin yoktur. Onlarin isi ancak Allah'a kalmistir. Sonra Allah onlara yaptiklarini bildirecektir.

 

Rum 30. O halde sen yüzünü, bir hanîf olarak dine, Allah'ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata çevir. Allah'ın yaratışında değiştirme olamaz. Doğru ve eskimez din işte budur. Fakat insanların çokları bilmiyorlar.

 

Rum 31. O'na yönelmiş kişiler olarak O'ndan sakının!sisteme bağlı kalın ve sakın şirke sapanlardan olmayın;

 

Rum 32. Onlar ki, dinlerini parçalayıp hizipler/mezhepler haline geldiler. Her mezhep kendi elindekiyle sevinip övünür.

 

 

MUMINUN:53. Ne var ki insanlar kendi aralarindaki islerini parça parça böldüler. Her mezhep kendilerinde bulunan ile sevinip böbürlenmektedirler.

 

ENAM:105 Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra, parçalanıp ayrılan ve anlaşmazlığa düşenler gibi olmayın. İŞTE ONLAR İÇİN BÜYÜK AZAB VARDIR

 

 

ENAM:103 Allah'ın ipi (KURANA) hepiniz sımsıkı yapışın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini işte böyle açıklar.

 

 

 

Tevbe 31 - Onlar, Allahın yanısıra dinadamlarını ve imamları kendilerine Rab edindiler, Meryem oglu Mesih'i de. Oysa onlar tek olan Allah'a kulluk etmekle emrolunmuslardı. Allah'dan baska hiçbir ilâh yoktur. O,( imamların sözlerini din kabul eden) müsriklerin ortak kostuklarından uzaktır.

 

TŞK.KARDEŞ aynen katılıyorum

Gönderi tarihi:
Peygamber Efendimizin mezhebi yoktu..

vefatından sonra kraldan çok kralcı ve kuralcı kesilen bir takım gruplar islamın içerisine mezhep denilen hizibi sokuşturdular..

Bu yüzden İran-Irak savaşından binlerce müslüman birbirini öldürdü.. şu an da kuzey ıraktaki sünni-şii çatışmalarında 500.000 den fazla müslüman birbirini öldürdü..

bunları yapana kadar neden gidip filistine yardım edilmedi? islamda varmı birbirini dini anlayış yüzünden öldürmek?

demekki mezhep önemli bir hizip.

 

aynen katılıyorum,tşk.kardeş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.