Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2010 buralardayım canım.... Alıntı
Φ ErdalAktas Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2010 Kapalı kapılar var hayatımızda… Nicedir açmadığımız, bilerek kapattığımız, üstüne kör bir kilit vurduğumuz kapılar… Bazen açmaya korktuğumuz, bazen ardındakilerle yüzleşmekten çekindiğimiz kapılar… Eski bir dostluk bazen, eskiden yapıp ettiklerimiz bazen… Eski “biz”, eskimeyen izlerimiz. Kapıların ardında kalan... Hayatımız...dan uzak durmasını istediklerimiz. Cesaretimizdir bu bazen, bazen yenilgimiz. Bazen hayretimiz, bazen isteklerimiz. Ne çok kapıyı kapattık dostlar, ne çok kapı kapandı yüzümüze... Nasıl kapılar açıldı, kapattıklarımızın yerine… saygılarımla. merhabaa . Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2010 buralardayım canım.... Burada olmana gelmiş olmana sevindim 6 hisim biraz kuvetlidir... yanılmak çok isterim coğu zaman dilerim ki iyidir... anladın beni... Kapalı kapılar var hayatımızda… Nicedir açmadığımız, bilerek kapattığımız, üstüne kör bir kilit vurduğumuz kapılar… Bazen açmaya korktuğumuz, bazen ardındakilerle yüzleşmekten çekindiğimiz kapılar… Eski bir dostluk bazen, eskiden yapıp ettiklerimiz bazen… Eski “biz”, eskimeyen izlerimiz. Kapıların ardında kalan... Hayatımız...dan uzak durmasını istediklerimiz. Cesaretimizdir bu bazen, bazen yenilgimiz. Bazen hayretimiz, bazen isteklerimiz. Ne çok kapıyı kapattık dostlar, ne çok kapı kapandı yüzümüze... Nasıl kapılar açıldı, kapattıklarımızın yerine… saygılarımla. merhabaa . Tüm kapıların size acık olması dileği ile sayın Erdal Aktas, burada da sizi görmek güzel oldu şimdi.. Saygılar Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2010 Kapalı kapılar var hayatımızda… Nicedir açmadığımız, bilerek kapattığımız, üstüne kör bir kilit vurduğumuz kapılar… Bazen açmaya korktuğumuz, bazen ardındakilerle yüzleşmekten çekindiğimiz kapılar… Eski bir dostluk bazen, eskiden yapıp ettiklerimiz bazen… Eski “biz”, eskimeyen izlerimiz. Kapıların ardında kalan... Hayatımız...dan uzak durmasını istediklerimiz. Cesaretimizdir bu bazen, bazen yenilgimiz. Bazen hayretimiz, bazen isteklerimiz. Ne çok kapıyı kapattık dostlar, ne çok kapı kapandı yüzümüze... Nasıl kapılar açıldı, kapattıklarımızın yerine… saygılarımla. merhabaa . bile bile kilit vurduğumuz kapıları umarım geç olmadan açarız sewgili erdal.......tabiki eskinin yerini yenisi alıyor ama biz hep eskiyi arıyoruz yinede.......yeni kapı ne kadar sıcak olursa olsun eski tadı wermiyor...... Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2010 Burada olmana gelmiş olmana sevindim 6 hisim biraz kuvetlidir... yanılmak çok isterim coğu zaman dilerim ki iyidir... anladın beni... Tüm kapıların size acık olması dileği ile sayın Erdal Aktas, burada da sizi görmek güzel oldu şimdi.. Saygılar canım bircem durumları biliyorsun bende hep burda olmayı istiyorum ama inan mümkün olmuyor.....ama sürekli ankaraya gidip geliyorum oda en sewdiğim forumumdan ayrı bırakıyor beni....ama sağlık olsun gerisi gelir inşallah.... bu arada benim başlıkta dibe vurmuş yane..... Alıntı
Φ sessiz sakin Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2010 insan hep eskiye özlem duyarak geşmişte yaşamayı seviyor bu günü bir türlü yerinde tadında yaşayamıyor ancak tarih olunca güzelliğini anılarda bulup yine geçmiş zaman olaki diyor Alıntı
Φ deli kiz Gönderi tarihi: 6 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 6 Mart , 2010 sende yenisin yani benim gibi :D Alıntı
Φ lenntos Gönderi tarihi: 18 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 18 Mart , 2010 Bütün yeni arkadaslara hos geldiniz, iyi yere ayak attiniz. Alıntı
Φ Aries Gönderi tarihi: 18 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 18 Mart , 2010 dibe vuran başlığa bir nokta da ben koyayım dedim ) . Alıntı
Φ lenntos Gönderi tarihi: 19 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 19 Mart , 2010 sana erik getirdim iyiki hamile degilim Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 19 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 19 Mart , 2010 sana erik getirdim iyiki hamile degilim ya gerçekten de...bende değilim iyi ki...kilosu 300 lira... Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 30 Mart , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 30 Mart , 2010 DÖRT KELEBEK...... Kelebekler insandan daha mutlu yaşadı ömrünü… İnsanoğlu ise onlarca yıla sığdıramadığı ömründen mutlu olmayı başaramadı… Doğum ile ölüm arasında sıkıştı kaldı insanoğlunun ruhu ve sonunda ölümün gideceğini bildiği için, hayatını keşmekeş içinde tüketti… Kelebekler ise anladı hayatın değerini… Sadece bir gün yaşadı kelebekler… Kendisini yaratan kudretin sanatının işlediği kanatlarını gün ışığıyla çırpmadan önce, günler boyunca bir koza içinde, karanlığın zulmetine katlandı… Bir kelebeğe dönüşmeden önce, ipek böceği olarak çektiği o zulmetin paha biçilmez hediyesini, ipek kozası olarak bıraktı insanoğluna… İnsanın paha biçemediği ipe, kelebeğin dünyaya geldiği yaşamın rahmi oldu… İnsanın onlarca yıl yaşadığı halde, değerini bilmediği, kısa bulduğu ömre inat, kanatlarındaki Tanrı fırçasından çıkma sanatı gösterdi insanoğluna, kısacık hayatının her anında… Sadece birkaç gün yaşadı kelebekler… Ve aşkın ne demek olduğunu, insandan daha iyi bildiler… Aşkın bir ateş olduğunu, yakıp kül ettiğini anladılar ve ateşe pervane oldular. Dört kelebeği öyküsüdür; Dört kelebek ateşin gerçek sırrına ulaşmaya karar verirler… İlk kelebek ateşin uzağından geçip gelir ve şöyle der; "Ateş aydınlatan bir şeydir." Bu gerçeğin tam bilgisi değildir… İkinci kelebek ise ateşe biraz daha yaklaşıp döner ve şöyle der; "Ateş ısıtan bir şeydir." Bu da gerçeği anlatmak için eksiktir… Üçünü kelebek ateşe iyice yaklaşır, alevler kanatlarına değer geçer ve döndüğünde, "işte ateşin gerçek bilgisi" der, "ateş yakıcı bir şeydir." Dördüncü kelebek bununla yetinmez. Ateşin çevresinde döner, dolanır, kavrulur ve birden bire ateşin içine dalarak bir an parladıktan sonra, alevlerin içinde görünmez olur… Ateşin gerçek bilgisini anlayan tek kelebektir o… Ancak bunun artık diğerlerine anlatacak durumda değildir. Anlatmasına gerek de yoktur… Hiç kimse ateşin ne olduğunu başkasının anlatmasından öğrenemez... Ateşe ancak dokunarak öğrenilir, onun ne olduğu… Hepimiz bu öyküdeki dördüncü kelebek olmayı düşlüyor ama ömrümüzü diğer üç kelebek gibi tamamlıyoruz. Sadece birkaç gün yaşadı kelebekler… Ömrünce gerçek aşkı bulunamayan insana inat; ateşin aşk olduğunu bilerek ve aşk için yanmayı bilerek... ********* erikler için sağol jön...... sewdiğim yeşil eriğim.... Alıntı
Φ jeune Gönderi tarihi: 7 Nisan , 2010 Gönderi tarihi: 7 Nisan , 2010 sevgiyle mutlu kalman dileği ile mutlu yıllar doğum günün kutlu olsun Alıntı
Φ hangisi kullanılmıyo Gönderi tarihi: 7 Nisan , 2010 Gönderi tarihi: 7 Nisan , 2010 YAHU EPEYDİR BURDAYIM (PEK EPEY OLMASADA) KENDİMİ TANITMADIĞIMI FARK ETTİM. NEYSE BENİDE TANIYIN BEN İYİ BİRİSİYİM HEHHEHHHHH BANADA BİRİSİ MEŞALE YAKSIN HADİ BAKEM KALKIN YAKIN.EEE HADİ AMA NİRDE MEŞALELER şimdi sen kendini tanıtmış mı oldun diyeceğim, olmayacak, ***** e kardeşim ne meşale istiyon, benden binlerce mesaj önce gelmişsin, hala meşale, mum, fener, ampul derdindesin, yok sana meşale filan diyeceğim, ama yeni ve internette pek çok siteden kovulabilme kapasitesine sahip biri olarak (azımsamayın, hor görmeyin, bunu hiç hakarek, küfür etmeden başarabiliyorum ) bir süre buralarda kalmak istediğimden hoş geldin demek istiyorum, ahan da sana mum, yeni üyenin verebileceği bundan ibarettir Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2010 şimdi sen kendini tanıtmış mı oldun diyeceğim, olmayacak, ***** e kardeşim ne meşale istiyon, benden binlerce mesaj önce gelmişsin, hala meşale, mum, fener, ampul derdindesin, yok sana meşale filan diyeceğim, ama yeni ve internette pek çok siteden kovulabilme kapasitesine sahip biri olarak (azımsamayın, hor görmeyin, bunu hiç hakarek, küfür etmeden başarabiliyorum ) bir süre buralarda kalmak istediğimden hoş geldin demek istiyorum, ahan da sana mum, yeni üyenin verebileceği bundan ibarettir şimdi mumunada meşalenede dedirtcen...töbe yaa...... Alıntı
Φ hangisi kullanılmıyo Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2010 Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2010 şimdi mumunada meşalenede dedirtcen...töbe yaa...... :) Bu arada, mumunada ve meşalenede derken da ve de ekleri ayrı yazılır Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2010 Bu arada, mumunada ve meşalenede derken da ve de ekleri ayrı yazılır türk dil kurumu beni uyardığın için sağol...yoksa türkçeden bihaberim ben.... Alıntı
Φ hangisi kullanılmıyo Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2010 Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2010 türk dil kurumu beni uyardığın için sağol...yoksa türkçeden bihaberim ben.... Rica ederim, vazifemiz :) Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2010 ÇOCUKSUN SEN...... Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen Kum taneleri var ya onlardan birindeyim Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun Sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman Birisi adres sorsa önce silaha davranıyorum Kekemeyim en az kasabalı aşklar kadar mahçup Ve üzgün kentler arıyorum ayrılıklar için Bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar Ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa Bir daha doğmamak için doğmak diyorsun Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların Onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar Bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan Susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit Ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman Bir kaza olsa adı aşk oluyor artık Aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık Seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada Kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak Yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin Sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen Hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun Adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada Esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum. Çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil AHMET TELLİ bu dünya bize göre değilmiş....(( Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 16 Haziran , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 16 Haziran , 2010 BEN SENDEN ÖNCE ÖLMEK İSTERİM Ben senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun? Ben zannetmiyorum bunu. İyisi mi, beni yaktırırsın, odanda ocağın üstüne korsun içinde bir kavanozun. Kavanoz camdan olsun, şeffaf, beyaz camdan olsun ki içinde beni görebilesin... Fedakârlığımı anlıyorsun : vazgeçtim toprak olmaktan, vazgeçtim çiçek olmaktan senin yanında kalabilmek için. Ve toz oluyorum yaşıyorum yanında senin. Sonra, sen de ölünce kavanozuma gelirsin. Ve orda beraber yaşarız külümün içinde külün, ta ki bir savruk gelin yahut vefasız bir torun bizi ordan atana kadar... Ama biz o zamana kadar o kadar karışacağız ki birbirimize, atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz yan yana düşecek. Toprağa beraber dalacağız. Ve bir gün yabani bir çiçek bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse sapında muhakkak iki çiçek açacak : biri sen biri de ben. Ben daha ölümü düşünmüyorum. Ben daha bir çocuk doğuracağım. Hayat taşıyor içimden. Kaynıyor kanım. Yaşayacağım, ama çok, pek çok, ama sen de beraber. Ama ölüm de korkutmuyor beni. Yalnız pek sevimsiz buluyorum bizim cenaze şeklini. Ben ölünceye kadar da bu düzelir herhalde. Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bu günlerde? İçimden bir şey : belki diyor. n.hikmet ran Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 28 Haziran , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 28 Haziran , 2010 yeniden hoş geldim... Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2010 veda havası vakit tamam seni terkediyorum bütün alışkanlıklardan öteye vakit tamam seni terk ediyorum bütün alışkanlıklardan öteye yorumsuz bir hayatı seçiyorum doymadım inan kanmadım sevmeye yorumsuz bir hayatı seçiyorum doymadım inan kanmadım sevmeye korkulu geceleri sayar gibi birden bire bir yıldız kayar gibi ellerin kurtulacak ellerimden kuru bir dal ağaçtan kopar gibi aşksa bitti gül ise hiç dermedik vur kendini kuytulara hadi dal seninle bir bütün olabilirdik hoşçakal iki gözüm hoşçakal hoşçakal iki gözüm hoşçakal vakit tamam seni terk ediyorum bu incecik bir veda havasıdır vakit tamam seni terk ediyorum bu incecikbir veda havasıdır parmak uçlarına değen sıcaklığım incinen bir hayatın yarasıdır kalacak tüm izlerin hayatımda gözümden bir damla yaş aktığında bir yer bulabilsem seni hatırlatmayacak kan tarlası gelincik şafağında ölümse korktuk savaşsa hep kaçtık vur kendini kuşkulara hadi dal sen bir suydun sen bir ilaçtın hoşçakal gözümün nuru hoşçakal hoşçakal iki gözüm hoşçakal Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2010 hoş gelsem,hoş görsem herşey hoş olsa....... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.