Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
Uzaktaki sevgili… Mesafelerin ötesinde duran gönül bağım…

Farklı mekanlarda, farklı yaşamlarımızla, farklı iki insanız…

Aynı gök kubbenin altında olmakla avunup, gök yüzünde yüzünü aradığım geceleri bilirim;

ıssız, yalnız, ağlamaklı. Kimselere, sana yada kendime şikayet etmeye yüz bulamadığım sızımdı hasret.

Hasretle yanacağımı bilerek çıktım seninle bu yola ama hep hasret kalacağım hiç aklıma gelmezdi.

Mesafeler tüm hissettiklerimi daha da kuvvetlendirdi ve böylece zaman, yanında küçük bir çizgi olarak kaldı sevgimin.

Birlikte olduğumuz saatleri toplasam, hislerimin yanında hiçti ve bunların tüm sebebi hasretin ta kendisiydi.

Zaman geçtikçe kısalacağını umduğum mesafeler yerinde saydı. Mesafeler aynı kaldı ama özlemim arttı.

Bu özlemi dindirmek için, hasrete dair her şeyi, sevgiye dönüştürmeyi öğrendim. Özledikçe sevmek, sevdikçe özlemek döngüsü içinde,

elimde sevgi dolu kovalarımla, kah yüreğimin bir o köşesine, kah öteki köşesine koşuşturdum, yangınlarımı söndürebilmek için.

Yüreğimde çıkan yangınların sayısı gün geçtikçe arttı, yoruldum. İçimi yakan özlem ateşi küçük bir yangınken büyüdü,

sardı her yerimi. İlk zamanlar aşk sandım yüreğimin acısını, heyecanla karıştırdım, sevgimle bastırdım, anlayamadım.

Canım yandı, zannettim ki aşktan yanıyorum.

Mesafeler aynı kaldı sevgili.. Ve ben daha çok sevdim seni. Ama yetmedi yangınlarımı söndürmeye.

Mesafelerle çoğalan aşkım, mesafelere yenik düştü. Yangınım söndü sönmesine de, sevgim küllerin arasında kayboldu gitti.

Ve sen, değiştiğimi söyleyerek, mesafelere mesafeler kattın, gittin. Sebebini şimdi anlıyorum sevgili, çünkü sen ateşi sevmiştin

. Oysa ateşi de yakan, küle de çeviren sendin. Senin gidişinle ertelenen kışların tüm karları yağdı üzerime, söndü tüm yangınlar

Mesafeler kapanmaz artık, bana da hasret küllerinin arasında kalan sevgimi çıkarıp temizlemek ve küllerden arınarak yüreğimin yaralarını sarmak düşer

 

:wub::wub:

 

 

offffff erbayım yaaaaa :(:(:(

 

"giderken valizine koy benide öyle git karaoğlan.........."

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

… ve yine yenildim ben !

üstüme düşen her yağmur damlasında yenildim

hatırlatır diye yokluğunu.

hatırlatır çünkü yağmurlu havalarda gelmemiştin bana en çok

ya da

gelmeyişlerin en çok yağmurlu havalarda koydu bana.

 

… ve yine yenildim ben !

yine

sebebi sadece sen

 

… ve yine yenildim ben !

bu sefer bir şeyler kazanarak yenildim,

ve bittin sen.

her şeyinle bittin.

 

… ve kendime geldim ben, artık yoksun

hiçbir şeyimde yoksun.

 

… ve ilk defa eminim ben kendimden

Gönderi tarihi:

otlarım yanar

sensizlik nadasında toprağım;

birazcık dinlensin, büyüsün yeşersin...

...gel-me-yişin...

 

hiç bi şey diyen bir cümlenin

ortasına terkedilmiş bir kelimeyim;

öznesiz.. zamansız.. zarfsız... mektupsuz... adressiz...

 

dört yanım hasret

unutulmuş bir ada gibiyim;

açıklarımda batmış yüzbinlerce gemi

limanım yorgun yastan...

 

seni arar durur bir körebeyim

çık ortaya nolur, yaralarım iyileşsin

çok zaman geçti... çok zaman geçti,

haber vermeden gelme, zor olur;

ürker tenhalığım, kıskanır ağlar belki

ama ben ağlayamazsam gücenme n'olur;

...gözlerim bitti,

gözlerim...

bitti....

Gönderi tarihi:

aŞk BiZe HiÇ UğRaMaDı

 

 

Aşkı yaşayarak öğrenmedik biz. Onun gizli sancılarını yüreğimizde hissetmedik. Aşk, içimizde kapanması zor yaralar açmadı bizim.

 

Çünkü aşk bize hiç uğramadı.

 

Eski sevda masallarını dinledik büyüklerimizden ya da kitaplarda yazılanlardan ve çizilenlerden.

 

Onun üzerine yazılmış nice destanlar dolandı dillerden dillere, ağıt olup yükseldi yüreklerden gökyüzüne.

Belki bakışta alevlendi belki de küçücük bir sözde, bir dokunuşta, bir tende…

 

Ama bizde olmadı hiçbir zaman o alevler, bizim yüreklerimizi dağlamadı.

 

Çünkü aşk bize hiç uğramadı.

 

Şiirler dinledik şairlerden. İçimize hüznün gölgesi düştü. Ellerimizde soluverdi bütün kan kırmızı güller. Aşkı anlamaya yetemedi bazen kelimeler.

 

Bir aşk şarkısı düştüğünde dilimize sıcacık duygulardı kaplayan benliğimizi. Düşlerimizi zorlayan bir kadının bir erkeğe ya da bir erkeğin bir kadına olan aşkıydı.

 

Nasıl başlardı ilk duygular?

 

Bir şimşek nasıl çakıverirdi aniden?

 

Aşk nasıl damlayıverirdi bir yüreğe?

 

Akışkan bir şey miydi? Bulunduğu ortamın şeklini mi alırdı? Bilemedik. Sadece seyrettik aşkı ve nasıl yaşandığını.

 

Çünkü aşk bize hiç uğramadı.

 

Nasıl elleri titrerdi insanın ya da yüreği nasıl delice çarpardı? Aşk denilen şey bir iç sızısı mıydı? Geceleri insanı uyutmayan bir baş belası mıydı?

 

Bilemedik, tıpkı dudaklarda ya da bakışlarda başlayan yangının yürekleri nasıl ele geçirdiğini bilemediğimiz gibi.

 

Belki de hiç bilemeyeceğiz ama beklemeye devam edeceğiz inatla, belki bir gün kapımızı çalarsa diye.

 

hep beklerdim aşk banada uğrasın diye ...ne bilem ki bu kadar acıtacak ruhumu......keşke uğramasaydı ben yine bekleseydim büyük bi umutla.......

 

 

  • 2 hafta sonra...
  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

iyi etmişsin cicime......bende bazı teknik sorunlardan dolayı gelemiyordum........ :D

 

 

 

 

alnıma yazdığın öyle yazı ki

silmeye gücüm yetmiyor tanrım

verdiğin sevda öyle sevdaki

çekmeye gücüm yetmiyor tanrım

 

madem onu bana sev diye verdin

madem bu derdi çek diye verdin

ölesiye sevdim neden ayırdın

ayrılık yazacaktın niye sevdirdin tanrım

 

bağrıma yaktığın öyle ateşki

sönmeye gücüm yetmiyor tanrım

çektiğim ızdırap öyle acıki

ölmeye gücüm yetmiyor tanrım

 

bazen yar gider.....gidişiyle yollara bölünür yüreğimiz........

Gönderi tarihi:
Canım...Seni çok özledim yine.... ;)

 

 

ooooff yaa bendeee seeeniii çççookk ösledim be çiçeeiiimm....(gerçi sen kimi öslediysen... :P )

 

 

 

Gyuli Çkimi

Awi şüule goulu daği daği

Dido miğun guis derdi meraği

Oüomdğulat si şekeri ma yaği

Si domövi do domxali gyuli çkimi

Ağne odas perde kogevoüidi

İzmocesti alis dologaüidi

Gomüuwxişi mgarinis yevuüidi

Si domövi do domxali gyuli çkimi

Bazi bazi gelaiûi noğaşa

Vixosarûi baba süaniş ûüobaşa

Gyuli çkimi si var ida başkaşa

Çkimire do giçkitas gyuli çkimi

*********************************

BENIM GÜLÜM

Bundan böyle dag dag dolasirim

Yüregim çok yarali, derdim var

Karisalim birbirimize sen seker ben yag

Yaktin kül ettin sen beni gülüm

Yeni odaya perde astim

Rüyamda boynuna sarilmistim

Agliyordum uyandigimda

Yaktin kül ettin sen beni gülüm

Çarsiya inerdiniz bazi bazi

Babandan habersiz gözlerdim seni

Gülüm sen baskasina gitmeyesin

Bilki benimsin gülüm

bu sana gelsin çiçeeim.........

:wub::wub::wub:

 

Gönderi tarihi:

Made in Turkey..

 

Nicedir sessizce okuyorum sayfanı..tanışmadık ama bu kadar okuyunca insan tanımış gibi oluyor.. :)

 

Sevdim mizahi uslubunu..sevdim duygusallığını..galiba kendimden bişeyler buldum..

 

Sana çok sevdiğim bir şairden bir şiir armağan etmek istiyorum..öyle sanıyorum ki beğeneceksin.. ;)

 

Kal sağlıcakla.. :clover:

 

8186d2960088ecrdak3.jpg

 

 

 

Gidiyorum../..kendime

 

puslu bir sabah ayazını peşimden sürükleyerek gidiyorum.

yalnızlığımı köhne bir sandalın sahipsiz sürüklenişine bırakırken,

hüznüm ardından ağlıyordu

alışkanlığından vazgeçen bir tiryaki gibi sıkıp yumruklarımı,

arkama dönüp bakmadan gidiyorum..

 

sahibi olmadığım ama üzerime zorla giydirilen,

bir beden büyük bütün kaçışları ihtiyacı olanlara bırakacaktım,

vicdanım el vermedi

usulca soyundum

ve sahiplerine geri verilmek üzere bir kenara bıraktım hepsini,

gidiyorum..

 

umudum küçük bir kız çocuğu,

el sallayarak çağırıyor beni uzaklardan

ısrar etmeyeceksin kalmam için ama hani olur ya, yine de etme yapamadığım tek şeydi baharda kardelen yetiştirmek

sen onu istedin, mahcup oldu yüreğim,

gidiyorum..

 

oysa benim de hayallerim vardı;

dans edecektim yağmurda,

sonbahar’a vedaları değil gülüşleri yapıştıracaktım,

çiçekler alacaktım olur olmadık zamanlarda

fazla geldi çıplak elle çizdiğim resim tuvaline

konuşturma beni giderayak

çünkü ödünç aldım suskunluk adını verdiğin silahını,

gidiyorum..

 

eskiden olsa eteğimi çekiştirip beni kandırırdı içimdeki çocuk,

üzüleceğimi bile bile

gözlerine buzdan sarkıtları sen mi yerleştirdin..?

ki artık ağlayamıyor bile

onu bu kurak, duygusuz ve yeşili az topraklarda,

her şey iyi olacak gibi asılsız vaatlerle büyütüp,

hayata kazandırmam olanaksız

o çok sevdiğin korkularını,

her mevsime açık pencerenden içeriye bırakarak,

içimdeki her şeyden habersiz çocukluğumu yanıma alarak gidiyorum..

 

sen bir bedenle sevişmek istedin,

bense yüreğinle ve beyninle ve gözlerinle

adımlarımızın uyumsuz olduğunu neden hemen kabullenemedim diye kırılarak kendime,

gidiyorum..

 

şimdi notaları sahipsiz ve öksüz kalmış yarım bir şarkıdır sevmek

canımı daha fazla acıtamayacağını bilmek,

biraz olsun mutlu ediyor beni

sürüklenmiyorum dikkat et,

gidiyorum..

sessizce ve hiçbir şey yaşamamış gibi

 

bir süre sonra denize ulaşıp,

korunaklı seyir defterimin ilk sayfasına taze ve diri umutlar işleyeceğim

yüreğimi çıkartıp her şeyiyle masaya dökerken,

senden daha cesur olduğum için utanma sakın

bu cesaret,

çocukların masum dualarından çaldığım inatçı bir bekleyişti sadece

 

bana balonlar alabilecek kadar yürekli bir sevgiyi,

korkularıma rağmen başım dik karşılayacağıma dair söz vererek gidiyorum..

 

bir bedeni değil, bir yüreği özlediğin vakit,

umarım zamanın olur güneşin doğuşunu huzurla izlemek için

 

bana ait olan ve olmayan,

bütün soruları ve cevapları ardımda bırakarak gidiyorum..

 

az kullanılmış ve bayandan bir sevda bırakıyorum sana

yolun açık olsun..

 

Pelin Onay

Gönderi tarihi:

sewgili diloş inan çok güzel bi şiirdi........yani okudukça bi daha okuyasım geldi....... :wub::clover: sanki ben yazmışcasına içim bi garip oldu ya ben vardır sanki şiirde........ahhh uleyyynnn ahhhhh......

 

 

hasan hüseyin korkmazgil'in bu güzel şiiride benden sana gelsin çok sewerim bende bu şiiri......

 

 

Sonbahar Oluyorum

 

Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç

Ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını

Neden akşam oluyorum tren kalkınca

Kırlangıçlar birdenbire çekip gidince

Mendiller sallanınca neden tıkanıyorum

Öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki

Az önceki çiçekler nasıl da diken diken

Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç

O sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik, bitti

O elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti

Artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz

Günler devlet alacağı, yıllar bir kadehçik buzlu rakı

Oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı

Kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı

Nerde şimdi nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu

Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç

Gönderi tarihi:

...........

oysa benim de hayallerim vardı;

dans edecektim yağmurda,

sonbahar’a vedaları değil gülüşleri yapıştıracaktım,

çiçekler alacaktım olur olmadık zamanlarda

fazla geldi çıplak elle çizdiğim resim tuvaline

konuşturma beni giderayak

çünkü ödünç aldım suskunluk adını verdiğin silahını,

gidiyorum..

..............

 

 

 

evet şiir tam anlamıyla beni yakalamış............. :D

 

hakkımda yanılmamış olmamanada sewindim can..................

Gönderi tarihi:

Ciddimisin uşağum.. :blink: sen yokmusun senn.. :shifty: tabi buldun böyle tatlı kızı..kaçırırmısın hiç.. :islik: ben hemen çikolata hazırlatıyım en görkemlisinden..sende çiçek yaptır..tiz gidelim..kızı kapmasınlar..

Gönderi tarihi:
Ciddimisin uşağum.. :blink: sen yokmusun senn.. :shifty: tabi buldun böyle tatlı kızı..kaçırırmısın hiç.. :islik: ben hemen çikolata hazırlatıyım en görkemlisinden..sende çiçek yaptır..tiz gidelim..kızı kapmasınlar..

 

 

evet ahucum buldum nutelladan daha tatlı birini kaçırırmıyım heç... :wub::P onlarda adetmiş gelinin ağırlığınca çukulatayla gidiliyomuş kız istemeye sen 140 kg çukulata hazırlat en güzelinden :D bende çiçekleri alıyım dayanalım kapılarına... B):D meydünümü ne subaylar ne doktorlar ne artistler ne mankenler istedi ama o mecnununu bekledi :w00t: sen uçağa atla git ahucum ben mecnun gibi çöl yolundan gelicem... :lol:

Gönderi tarihi:
evet ahucum buldum nutelladan daha tatlı birini kaçırırmıyım heç... onlarda adetmiş gelinin ağırlığınca çukulatayla gidiliyomuş kız istemeye sen 140 kg çukulata hazırlat en güzelinden bende çiçekleri alıyım dayanalım kapılarına... meydünümü ne subaylar ne doktorlar ne artistler ne mankenler istedi ama o mecnununu bekledi sen uçağa atla git ahucum ben mecnun gibi çöl yolundan gelicem...

 

ne didin.. :huh: 140 kilo mu.. :wacko: düşündümde uşağum sen 140 kg çikolata yaptır ben çiçek işini hallederim.. :grin:

mecnununu beklemekle isabet etmiş..zira siz birbiriniz için yaratılmışsınız..da..sen çöl yolundan 140 kilo çikolatayla ne vaziyette buraya ulaşıceksin merak içindeyim.. :ermm::huh::yuvarlan:

Gönderi tarihi:

VUSLATA KALSIN

 

I

 

Heyhat

 

yeniden

 

ıskaladın

 

vuslatı…

 

Şimdi eyersiz atlar gibi özgür

 

ve lânetli bir keder gibi

 

uzak

 

yağmurda...

 

Çok dost olmasan,

 

çok olmazdı düşmanların da.

 

 

Çok galip gelmek istemesen,

 

Kim bilir böyle çok yenilmeyecektin.

 

 

Çok gülmesen belki bir zaman,

 

böyle öç almazdı hayat;

 

ağlamazdın

 

çok...

 

 

Çok sevmesen,

 

çok özlemezdin.

 

 

Çok görmesen, bilmezdin;

 

çok bilmesen, çok acıtmazdı hayat...

 

 

Çok gitmesin yollara;

 

upuzun yollara,

 

böyle çok olmazdı dönüşün…

 

 

Bana öyle uzak durmasan,

 

sana böyle yakın olmazdım.

 

 

Yanmasam,

 

kül

 

kalmazdım...

 

Şehvetin türküsü vuslata kalsın!

 

 

II

 

Uçurumlar eskisin, bırak

 

ve şehvetin türküsü vuslata kalsın

 

ki bu başıbozuk uğultuda mağlûp sesim,

 

sesine varsın...

 

 

Seni bana uzak kılan

 

bu ıssız ve derin uçurumlar…

 

Uçurumlar utansın!

 

 

III

 

fakat diner şehvet

 

ve bir gün aşınır vuslat da.

 

Bir okyanusa baka baka kalırız palamarlarda;

 

 

kalırız, kuytularda...Sanki bir yalnız karınca

 

kararınca kalırız solgun güz bahçelerine aşklar varınca…

 

 

Ey kırık dal parçaları

 

uzak

 

yağmurda,

 

şehvetin türküsü vuslata kalır

 

ve yiter…

 

 

Her hikâye biter;

 

herkes yangınından külüne döner

 

ve bir ihanettir ten bedende

 

çekip gider... çekip gider!

 

 

Sonra kırık dal parçaları

 

uzak

 

yağmurda,

 

bize benzerler...

 

 

IV

 

Hıçkırıkların

 

kuytuluklara,

 

 

sevincin

 

kahrına,

 

 

dönüşün

 

yıllara kurban!

 

 

Kalbin

 

kabrine,

 

 

dostluğun

 

pusulara,

 

 

yenilgin

 

umuda kurban!

 

 

Özlemim,

 

özlemine kurban yâr,

 

yangınım şimdi ben:

 

/Y a n g ı n ı m,

 

b i r k i b r i t ç ö p ü n e k u r b a n !/

 

Gönderi tarihi:

Telaşlı Penguen

 

 

Aşkımız bitti

 

yüreğim burkularak soluyorum bunu

 

çünkü bir yangın kovasının

 

içindeki durgun suda

 

beyaz bir kelebeğin boğulması

 

gibi garip oldu sonu

 

 

 

Aşk ki ay değil

 

güneş tutulmasıdır diyordum

 

dudak büküyordun bana

 

oysa ilkokul bahçesindeki çocuklar

 

ellerindeki isli camların ardından

 

gülüyorlardı sana

 

 

 

İnanmamıştın aşkın

 

bir elbise hırsızı olduğuna

 

ama köşesinde

 

kedinin uyuduğu bir yatakta

 

çırılçıplak bırakmıştı

 

her ikimizi de

 

 

 

Giderken bir buzdağı gibiydin

 

sıcak sulara doğru yüzen

 

ve doruğunda

 

bir çift bale pabucunun

 

asıldığını soluyordu

 

eteklerindeki telaşlı penguen

 

 

 

Bakakaldım

 

bindiğin taksinin ardından

 

onlar ki her mevsim

 

sarı birer sonbahar yaprağıdır

 

terk ettiğin kentin sokaklarında

 

rüzgarla savrulan..

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.