Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 3 Ekim , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 3 Ekim , 2007 Uzaktaki sevgili… Mesafelerin ötesinde duran gönül bağım… Farklı mekanlarda, farklı yaşamlarımızla, farklı iki insanız… Aynı gök kubbenin altında olmakla avunup, gök yüzünde yüzünü aradığım geceleri bilirim; ıssız, yalnız, ağlamaklı. Kimselere, sana yada kendime şikayet etmeye yüz bulamadığım sızımdı hasret. Hasretle yanacağımı bilerek çıktım seninle bu yola ama hep hasret kalacağım hiç aklıma gelmezdi. Mesafeler tüm hissettiklerimi daha da kuvvetlendirdi ve böylece zaman, yanında küçük bir çizgi olarak kaldı sevgimin. Birlikte olduğumuz saatleri toplasam, hislerimin yanında hiçti ve bunların tüm sebebi hasretin ta kendisiydi. Zaman geçtikçe kısalacağını umduğum mesafeler yerinde saydı. Mesafeler aynı kaldı ama özlemim arttı. Bu özlemi dindirmek için, hasrete dair her şeyi, sevgiye dönüştürmeyi öğrendim. Özledikçe sevmek, sevdikçe özlemek döngüsü içinde, elimde sevgi dolu kovalarımla, kah yüreğimin bir o köşesine, kah öteki köşesine koşuşturdum, yangınlarımı söndürebilmek için. Yüreğimde çıkan yangınların sayısı gün geçtikçe arttı, yoruldum. İçimi yakan özlem ateşi küçük bir yangınken büyüdü, sardı her yerimi. İlk zamanlar aşk sandım yüreğimin acısını, heyecanla karıştırdım, sevgimle bastırdım, anlayamadım. Canım yandı, zannettim ki aşktan yanıyorum. Mesafeler aynı kaldı sevgili.. Ve ben daha çok sevdim seni. Ama yetmedi yangınlarımı söndürmeye. Mesafelerle çoğalan aşkım, mesafelere yenik düştü. Yangınım söndü sönmesine de, sevgim küllerin arasında kayboldu gitti. Ve sen, değiştiğimi söyleyerek, mesafelere mesafeler kattın, gittin. Sebebini şimdi anlıyorum sevgili, çünkü sen ateşi sevmiştin . Oysa ateşi de yakan, küle de çeviren sendin. Senin gidişinle ertelenen kışların tüm karları yağdı üzerime, söndü tüm yangınlar Mesafeler kapanmaz artık, bana da hasret küllerinin arasında kalan sevgimi çıkarıp temizlemek ve küllerden arınarak yüreğimin yaralarını sarmak düşer offffff erbayım yaaaaa "giderken valizine koy benide öyle git karaoğlan.........." Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2007 bir ayrılık rüzgarı yükleyip umutları......götürdü bakışını gözlerimden uzağa........ Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2007 … ve yine yenildim ben ! üstüme düşen her yağmur damlasında yenildim hatırlatır diye yokluğunu. hatırlatır çünkü yağmurlu havalarda gelmemiştin bana en çok ya da gelmeyişlerin en çok yağmurlu havalarda koydu bana. … ve yine yenildim ben ! yine sebebi sadece sen … ve yine yenildim ben ! bu sefer bir şeyler kazanarak yenildim, ve bittin sen. her şeyinle bittin. … ve kendime geldim ben, artık yoksun hiçbir şeyimde yoksun. … ve ilk defa eminim ben kendimden Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2007 aŞk yiNe yaRı yoLda kalDı neYleyiM................. Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 30 Ekim , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 30 Ekim , 2007 otlarım yanar sensizlik nadasında toprağım; birazcık dinlensin, büyüsün yeşersin... ...gel-me-yişin... hiç bi şey diyen bir cümlenin ortasına terkedilmiş bir kelimeyim; öznesiz.. zamansız.. zarfsız... mektupsuz... adressiz... dört yanım hasret unutulmuş bir ada gibiyim; açıklarımda batmış yüzbinlerce gemi limanım yorgun yastan... seni arar durur bir körebeyim çık ortaya nolur, yaralarım iyileşsin çok zaman geçti... çok zaman geçti, haber vermeden gelme, zor olur; ürker tenhalığım, kıskanır ağlar belki ama ben ağlayamazsam gücenme n'olur; ...gözlerim bitti, gözlerim... bitti.... Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2007 aŞk BiZe HiÇ UğRaMaDı Aşkı yaşayarak öğrenmedik biz. Onun gizli sancılarını yüreğimizde hissetmedik. Aşk, içimizde kapanması zor yaralar açmadı bizim. Çünkü aşk bize hiç uğramadı. Eski sevda masallarını dinledik büyüklerimizden ya da kitaplarda yazılanlardan ve çizilenlerden. Onun üzerine yazılmış nice destanlar dolandı dillerden dillere, ağıt olup yükseldi yüreklerden gökyüzüne. Belki bakışta alevlendi belki de küçücük bir sözde, bir dokunuşta, bir tende… Ama bizde olmadı hiçbir zaman o alevler, bizim yüreklerimizi dağlamadı. Çünkü aşk bize hiç uğramadı. Şiirler dinledik şairlerden. İçimize hüznün gölgesi düştü. Ellerimizde soluverdi bütün kan kırmızı güller. Aşkı anlamaya yetemedi bazen kelimeler. Bir aşk şarkısı düştüğünde dilimize sıcacık duygulardı kaplayan benliğimizi. Düşlerimizi zorlayan bir kadının bir erkeğe ya da bir erkeğin bir kadına olan aşkıydı. Nasıl başlardı ilk duygular? Bir şimşek nasıl çakıverirdi aniden? Aşk nasıl damlayıverirdi bir yüreğe? Akışkan bir şey miydi? Bulunduğu ortamın şeklini mi alırdı? Bilemedik. Sadece seyrettik aşkı ve nasıl yaşandığını. Çünkü aşk bize hiç uğramadı. Nasıl elleri titrerdi insanın ya da yüreği nasıl delice çarpardı? Aşk denilen şey bir iç sızısı mıydı? Geceleri insanı uyutmayan bir baş belası mıydı? Bilemedik, tıpkı dudaklarda ya da bakışlarda başlayan yangının yürekleri nasıl ele geçirdiğini bilemediğimiz gibi. Belki de hiç bilemeyeceğiz ama beklemeye devam edeceğiz inatla, belki bir gün kapımızı çalarsa diye. hep beklerdim aşk banada uğrasın diye ...ne bilem ki bu kadar acıtacak ruhumu......keşke uğramasaydı ben yine bekleseydim büyük bi umutla....... Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2007 yine saçlarını toplamış gidiyor güneş............... Alıntı
Φ cicime Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2007 hoşgeldin aramızaaa bu arada bnde yeni sayılırm yeni değilim ama epeydir girmiyodumm öle bakınırken gözüme çarptınn ))) nyss görüşmek dileğiyle hşckl Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2007 iyi etmişsin cicime......bende bazı teknik sorunlardan dolayı gelemiyordum........ alnıma yazdığın öyle yazı ki silmeye gücüm yetmiyor tanrım verdiğin sevda öyle sevdaki çekmeye gücüm yetmiyor tanrım madem onu bana sev diye verdin madem bu derdi çek diye verdin ölesiye sevdim neden ayırdın ayrılık yazacaktın niye sevdirdin tanrım bağrıma yaktığın öyle ateşki sönmeye gücüm yetmiyor tanrım çektiğim ızdırap öyle acıki ölmeye gücüm yetmiyor tanrım bazen yar gider.....gidişiyle yollara bölünür yüreğimiz........ Alıntı
Φ karçiçeği_m Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2007 Canım...Seni çok özledim yine.... Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2007 Canım...Seni çok özledim yine.... ooooff yaa bendeee seeeniii çççookk ösledim be çiçeeiiimm....(gerçi sen kimi öslediysen... ) Gyuli Çkimi Awi şüule goulu daği daği Dido miğun guis derdi meraği Oüomdğulat si şekeri ma yaği Si domövi do domxali gyuli çkimi Ağne odas perde kogevoüidi İzmocesti alis dologaüidi Gomüuwxişi mgarinis yevuüidi Si domövi do domxali gyuli çkimi Bazi bazi gelaiûi noğaşa Vixosarûi baba süaniş ûüobaşa Gyuli çkimi si var ida başkaşa Çkimire do giçkitas gyuli çkimi ********************************* BENIM GÜLÜM Bundan böyle dag dag dolasirim Yüregim çok yarali, derdim var Karisalim birbirimize sen seker ben yag Yaktin kül ettin sen beni gülüm Yeni odaya perde astim Rüyamda boynuna sarilmistim Agliyordum uyandigimda Yaktin kül ettin sen beni gülüm Çarsiya inerdiniz bazi bazi Babandan habersiz gözlerdim seni Gülüm sen baskasina gitmeyesin Bilki benimsin gülüm bu sana gelsin çiçeeim......... Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 30 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 30 Kasım , 2007 Made in Turkey.. Nicedir sessizce okuyorum sayfanı..tanışmadık ama bu kadar okuyunca insan tanımış gibi oluyor.. Sevdim mizahi uslubunu..sevdim duygusallığını..galiba kendimden bişeyler buldum.. Sana çok sevdiğim bir şairden bir şiir armağan etmek istiyorum..öyle sanıyorum ki beğeneceksin.. Kal sağlıcakla.. Gidiyorum../..kendime puslu bir sabah ayazını peşimden sürükleyerek gidiyorum. yalnızlığımı köhne bir sandalın sahipsiz sürüklenişine bırakırken, hüznüm ardından ağlıyordu alışkanlığından vazgeçen bir tiryaki gibi sıkıp yumruklarımı, arkama dönüp bakmadan gidiyorum.. sahibi olmadığım ama üzerime zorla giydirilen, bir beden büyük bütün kaçışları ihtiyacı olanlara bırakacaktım, vicdanım el vermedi usulca soyundum ve sahiplerine geri verilmek üzere bir kenara bıraktım hepsini, gidiyorum.. umudum küçük bir kız çocuğu, el sallayarak çağırıyor beni uzaklardan ısrar etmeyeceksin kalmam için ama hani olur ya, yine de etme yapamadığım tek şeydi baharda kardelen yetiştirmek sen onu istedin, mahcup oldu yüreğim, gidiyorum.. oysa benim de hayallerim vardı; dans edecektim yağmurda, sonbahar’a vedaları değil gülüşleri yapıştıracaktım, çiçekler alacaktım olur olmadık zamanlarda fazla geldi çıplak elle çizdiğim resim tuvaline konuşturma beni giderayak çünkü ödünç aldım suskunluk adını verdiğin silahını, gidiyorum.. eskiden olsa eteğimi çekiştirip beni kandırırdı içimdeki çocuk, üzüleceğimi bile bile gözlerine buzdan sarkıtları sen mi yerleştirdin..? ki artık ağlayamıyor bile onu bu kurak, duygusuz ve yeşili az topraklarda, her şey iyi olacak gibi asılsız vaatlerle büyütüp, hayata kazandırmam olanaksız o çok sevdiğin korkularını, her mevsime açık pencerenden içeriye bırakarak, içimdeki her şeyden habersiz çocukluğumu yanıma alarak gidiyorum.. sen bir bedenle sevişmek istedin, bense yüreğinle ve beyninle ve gözlerinle adımlarımızın uyumsuz olduğunu neden hemen kabullenemedim diye kırılarak kendime, gidiyorum.. şimdi notaları sahipsiz ve öksüz kalmış yarım bir şarkıdır sevmek canımı daha fazla acıtamayacağını bilmek, biraz olsun mutlu ediyor beni sürüklenmiyorum dikkat et, gidiyorum.. sessizce ve hiçbir şey yaşamamış gibi bir süre sonra denize ulaşıp, korunaklı seyir defterimin ilk sayfasına taze ve diri umutlar işleyeceğim yüreğimi çıkartıp her şeyiyle masaya dökerken, senden daha cesur olduğum için utanma sakın bu cesaret, çocukların masum dualarından çaldığım inatçı bir bekleyişti sadece bana balonlar alabilecek kadar yürekli bir sevgiyi, korkularıma rağmen başım dik karşılayacağıma dair söz vererek gidiyorum.. bir bedeni değil, bir yüreği özlediğin vakit, umarım zamanın olur güneşin doğuşunu huzurla izlemek için bana ait olan ve olmayan, bütün soruları ve cevapları ardımda bırakarak gidiyorum.. az kullanılmış ve bayandan bir sevda bırakıyorum sana yolun açık olsun.. Pelin Onay Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 2 Aralık , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 2 Aralık , 2007 sewgili diloş inan çok güzel bi şiirdi........yani okudukça bi daha okuyasım geldi....... sanki ben yazmışcasına içim bi garip oldu ya ben vardır sanki şiirde........ahhh uleyyynnn ahhhhh...... hasan hüseyin korkmazgil'in bu güzel şiiride benden sana gelsin çok sewerim bende bu şiiri...... Sonbahar Oluyorum Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç Ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını Neden akşam oluyorum tren kalkınca Kırlangıçlar birdenbire çekip gidince Mendiller sallanınca neden tıkanıyorum Öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki Az önceki çiçekler nasıl da diken diken Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç O sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik, bitti O elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti Artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz Günler devlet alacağı, yıllar bir kadehçik buzlu rakı Oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı Kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı Nerde şimdi nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 3 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 3 Aralık , 2007 Bu şiirin seni böylesine yakalayacağını tahmin etmiştim..demek ki hakkında yanılmamışım.. Ayrıca senin armağanında çok güzeldi..teşekkür ederim canım.. Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 4 Aralık , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 4 Aralık , 2007 ........... oysa benim de hayallerim vardı; dans edecektim yağmurda, sonbahar’a vedaları değil gülüşleri yapıştıracaktım, çiçekler alacaktım olur olmadık zamanlarda fazla geldi çıplak elle çizdiğim resim tuvaline konuşturma beni giderayak çünkü ödünç aldım suskunluk adını verdiğin silahını, gidiyorum.. .............. evet şiir tam anlamıyla beni yakalamış............. hakkımda yanılmamış olmamanada sewindim can.................. Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2007 ahucum bu meydünü iyi tanı yakunda istemeye gidecez... Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2007 Ciddimisin uşağum.. sen yokmusun senn.. tabi buldun böyle tatlı kızı..kaçırırmısın hiç.. ben hemen çikolata hazırlatıyım en görkemlisinden..sende çiçek yaptır..tiz gidelim..kızı kapmasınlar.. Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2007 Ciddimisin uşağum.. sen yokmusun senn.. tabi buldun böyle tatlı kızı..kaçırırmısın hiç.. ben hemen çikolata hazırlatıyım en görkemlisinden..sende çiçek yaptır..tiz gidelim..kızı kapmasınlar.. evet ahucum buldum nutelladan daha tatlı birini kaçırırmıyım heç... onlarda adetmiş gelinin ağırlığınca çukulatayla gidiliyomuş kız istemeye sen 140 kg çukulata hazırlat en güzelinden bende çiçekleri alıyım dayanalım kapılarına... meydünümü ne subaylar ne doktorlar ne artistler ne mankenler istedi ama o mecnununu bekledi sen uçağa atla git ahucum ben mecnun gibi çöl yolundan gelicem... Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2007 evet ahucum buldum nutelladan daha tatlı birini kaçırırmıyım heç... onlarda adetmiş gelinin ağırlığınca çukulatayla gidiliyomuş kız istemeye sen 140 kg çukulata hazırlat en güzelinden bende çiçekleri alıyım dayanalım kapılarına... meydünümü ne subaylar ne doktorlar ne artistler ne mankenler istedi ama o mecnununu bekledi sen uçağa atla git ahucum ben mecnun gibi çöl yolundan gelicem... ne didin.. 140 kilo mu.. düşündümde uşağum sen 140 kg çikolata yaptır ben çiçek işini hallederim.. mecnununu beklemekle isabet etmiş..zira siz birbiriniz için yaratılmışsınız..da..sen çöl yolundan 140 kilo çikolatayla ne vaziyette buraya ulaşıceksin merak içindeyim.. Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 8 Aralık , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 8 Aralık , 2007 allah sizi kahretmesin emi............ 140 deel hem 145 kg diyeceydin.......zuhahaahahahahahhhtiz davran gel iste beni yoksam başkasına varacam ben........ sen çukulatayu kargoyla gönder sende gelen elbet........ Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 ....................................................... Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2007 VUSLATA KALSIN I Heyhat yeniden ıskaladın vuslatı… Şimdi eyersiz atlar gibi özgür ve lânetli bir keder gibi uzak yağmurda... Çok dost olmasan, çok olmazdı düşmanların da. Çok galip gelmek istemesen, Kim bilir böyle çok yenilmeyecektin. Çok gülmesen belki bir zaman, böyle öç almazdı hayat; ağlamazdın çok... Çok sevmesen, çok özlemezdin. Çok görmesen, bilmezdin; çok bilmesen, çok acıtmazdı hayat... Çok gitmesin yollara; upuzun yollara, böyle çok olmazdı dönüşün… Bana öyle uzak durmasan, sana böyle yakın olmazdım. Yanmasam, kül kalmazdım... Şehvetin türküsü vuslata kalsın! II Uçurumlar eskisin, bırak ve şehvetin türküsü vuslata kalsın ki bu başıbozuk uğultuda mağlûp sesim, sesine varsın... Seni bana uzak kılan bu ıssız ve derin uçurumlar… Uçurumlar utansın! III fakat diner şehvet ve bir gün aşınır vuslat da. Bir okyanusa baka baka kalırız palamarlarda; kalırız, kuytularda...Sanki bir yalnız karınca kararınca kalırız solgun güz bahçelerine aşklar varınca… Ey kırık dal parçaları uzak yağmurda, şehvetin türküsü vuslata kalır ve yiter… Her hikâye biter; herkes yangınından külüne döner ve bir ihanettir ten bedende çekip gider... çekip gider! Sonra kırık dal parçaları uzak yağmurda, bize benzerler... IV Hıçkırıkların kuytuluklara, sevincin kahrına, dönüşün yıllara kurban! Kalbin kabrine, dostluğun pusulara, yenilgin umuda kurban! Özlemim, özlemine kurban yâr, yangınım şimdi ben: /Y a n g ı n ı m, b i r k i b r i t ç ö p ü n e k u r b a n !/ Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2007 Telaşlı Penguen Aşkımız bitti yüreğim burkularak soluyorum bunu çünkü bir yangın kovasının içindeki durgun suda beyaz bir kelebeğin boğulması gibi garip oldu sonu Aşk ki ay değil güneş tutulmasıdır diyordum dudak büküyordun bana oysa ilkokul bahçesindeki çocuklar ellerindeki isli camların ardından gülüyorlardı sana İnanmamıştın aşkın bir elbise hırsızı olduğuna ama köşesinde kedinin uyuduğu bir yatakta çırılçıplak bırakmıştı her ikimizi de Giderken bir buzdağı gibiydin sıcak sulara doğru yüzen ve doruğunda bir çift bale pabucunun asıldığını soluyordu eteklerindeki telaşlı penguen Bakakaldım bindiğin taksinin ardından onlar ki her mevsim sarı birer sonbahar yaprağıdır terk ettiğin kentin sokaklarında rüzgarla savrulan.. Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2007 ........ döndüm lé gulé batmana vardım batmandan diyarbékire bir bilet aldım kara tren bozuldu silvan düzünde o yalan yollarda hasretle kaldım ......... Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2007 herkes bayramın sewincini yaşıyor..benim sewincini yaşayacağım bir bayramım yok ki............ herkese ey bayramlar........... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.