anlayamıyorum

[Φ jeune]

dınımı fazla tanımayan bır ınsanım ama dını kıtaplar okumaya basladım dınımın guzelleıklerını gormeye basladım bıle.

ama aklıma takılan bı cok soru var

ınsanlar neden sakat dogar ozurlu dogar.bu ınsanlar bu dunyanın nımetlerınden guzelıklerınden neden yararlanamaz. buınsanlar sevemıyor asık olamıyor konusamıyor soylenenlerı anlamaıyorlar bu dunyada yasanacak o kadar cok guzellıkler varkı onlar bunların hıc bırıne erısemoyor.ve bu benım cok zoruma gıdıyor.tam bılmıyorum ama bu ınsanların bu sekılde dogmalarını saglayan tanrı galıba.tanrımız neden ınsanların bu sekılde dogmalarını saglıyor 2 ınsan brbırlerını sevıorlar evlenıyorlar ne hayaller kurarak cocuk yapıyorlar ve coukları sakat dunyaya gelıyo.ne buyuk bır acıdır bu ınsanlar ıcın. bılıyorum kı busakat ınsanlar bu dunyanın guzellıklerınden yayarlanamıyor ama otekı dunyada dırek cennete gıdecekler bunuda bılıyorum. ama bu sekılde dunyaya gelmeleını aklım hayalım almıyor.mutlaka mantıklı bır acıklaması vardır ama ben dusundum bulamadım.

[Φ Su DaMLaSı]

sevgili jön dinimiz sıkıntılara karşı en güzel ahlaki duruşları belirler. sıkıntıları veren şartlardır.

 

anne ve babanın kan grupları, genleri, biyolojik özellikleri, hamilelik sırasındaki hatalar veya aksaklıklar sakat doğumlara sebep teşkil edebiliyor.ümidimdir ki insanoğlu kendisine verilen nimetleri kullanarak tıbbî gelişmelerle buna engel olacaktır. tıpkı eskiden kader diye düşünülen "verem, tüberküloz, kuduz" vs hastalıklara çare bulduğu gibi. din buna karşı tavrın ne olması gerektiğini ortaya koyar. sabır, araştırma, nimetlerin hakkını verme, dua ve şükür...

[Φ yam_yam]

dınımı fazla tanımayan bır ınsanım ama dını kıtaplar okumaya basladım dınımın guzelleıklerını gormeye basladım bıle.

ama aklıma takılan bı cok soru var

ınsanlar neden sakat dogar ozurlu dogar.bu ınsanlar bu dunyanın nımetlerınden guzelıklerınden neden yararlanamaz. buınsanlar sevemıyor asık olamıyor konusamıyor soylenenlerı anlamaıyorlar bu dunyada yasanacak o kadar cok guzellıkler varkı onlar bunların hıc bırıne erısemoyor.ve bu benım cok zoruma gıdıyor.tam bılmıyorum ama bu ınsanların bu sekılde dogmalarını saglayan tanrı galıba.tanrımız neden ınsanların bu sekılde dogmalarını saglıyor 2 ınsan brbırlerını sevıorlar evlenıyorlar ne hayaller kurarak cocuk yapıyorlar ve coukları sakat dunyaya gelıyo.ne buyuk bır acıdır bu ınsanlar ıcın. bılıyorum kı busakat ınsanlar bu dunyanın guzellıklerınden yayarlanamıyor ama otekı dunyada dırek cennete gıdecekler bunuda bılıyorum. ama bu sekılde dunyaya gelmeleını aklım hayalım almıyor.mutlaka mantıklı bır acıklaması vardır ama ben dusundum bulamadım.

 

Teist arkadaşlara soruyor isen ;

 

Onlar aileleri için birer sınav vesilesidir. Tanrı onları imtihan etmek için özürlü çocuk vermiştir. Ama sınanan sadece aileler de değildir. Ebeveynler öldükten sonra sıra varsa kardeşlere, yoksa sosyal hizmetlerde çalışan vatandaşlara gelir. Özürlü vatandaç ölene kadar kim bilir kaç kişi geçiyor o sınavdan...Anlayacağın teist arkadaşlara göre özürlü doğan insanlar, diğer insanlar için birer figürandır. Vicdanlarını rahatlatmak için de, onları direkt cennetlik ilan ederler.

 

Biz ateistlere ise hiç sorma. Biz bilimin yalancısıyız (!)...

[Φ Su DaMLaSı]

evet ortaya koyulan ile görülmek istenenin çarpıklığı nasıl da ayan beyan ortaya çıkmış.

 

yam yam vesile olduğunuz için teşekkür ederim.

[Φ sara k]

ben sebepsizce özürlü doğan birini bilmiyorum akraba evliliklerinden vs

mesela çernobil virüsü yüzünden ne kadar insan özürlü doğdu

 

yam yam yaklaşımını çok beğendim ve güldüm

[Φ ahirzaman]

dınımı fazla tanımayan bır ınsanım ama dını kıtaplar okumaya basladım dınımın guzelleıklerını gormeye basladım bıle.

ama aklıma takılan bı cok soru var

ınsanlar neden sakat dogar ozurlu dogar.bu ınsanlar bu dunyanın nımetlerınden guzelıklerınden neden yararlanamaz. buınsanlar sevemıyor asık olamıyor konusamıyor soylenenlerı anlamaıyorlar bu dunyada yasanacak o kadar cok guzellıkler varkı onlar bunların hıc bırıne erısemoyor.ve bu benım cok zoruma gıdıyor.tam bılmıyorum ama bu ınsanların bu sekılde dogmalarını saglayan tanrı galıba.tanrımız neden ınsanların bu sekılde dogmalarını saglıyor 2 ınsan brbırlerını sevıorlar evlenıyorlar ne hayaller kurarak cocuk yapıyorlar ve coukları sakat dunyaya gelıyo.ne buyuk bır acıdır bu ınsanlar ıcın. bılıyorum kı busakat ınsanlar bu dunyanın guzellıklerınden yayarlanamıyor ama otekı dunyada dırek cennete gıdecekler bunuda bılıyorum. ama bu sekılde dunyaya gelmeleını aklım hayalım almıyor.mutlaka mantıklı bır acıklaması vardır ama ben dusundum bulamadım.

 

Allahıma şükür senin için dua edeceğim inşallah

bak bikere şunu hiç birzaman unutma tesadüf yoktur herşey tevafuktur.

Sana günahkar bir kardeşin olarak tavsiyem en azından bir kaç ay kitaplar içerisinde boğulman eğer istersen sana kitap tavsiyeside yaparım hem de imanın ı tahkiki yaparsın hiç bir soruda takılmassın biiznillah

 

bak kardeşim soruna gelince

böyle soruların başta aklına takılması iyidir ancak eğer cevabı bulamassan mutlaka ilim sahibi birine başvur yanlız bu ilim sahibi iki kanatlı olmalı yoksa iki kanatlı olmadan uçamassın

yani iki kanattan kastım mutlaka senin aklına ve imanına ve kalbina yatacak cevapları verecek kişiler olsun

 

bu tür sorular daha önce çok karşıma çıktı yıllar önce benimde aklıma gelmedi değil

işte senin sorunun bir örneği

 

Şİmdi bu soruyu kendimize soralım

 

Allah neden kullarını bir yaratmadı neden kimisini kör kimisini topal yarattı?

 

Bak kardeşim önce şunu kendimize sormamız lazım ben bu nimetleri hak etmek için ne yaptım?

Hiç birşey öyle değilmi

 

Şİmdi biri gelip dışardan sana 10 ytl bana5 ytl vere buna itirazım olabilirmi olamaz öünkü ben o 5 ytl yi dahi hak etmek için bir şey yapmadım mülk onundur.

 

Şimdi düşüneli insanın bir kolu kopsa bunun aynısından yaptırmak için ne kadar çok masrafı olur değilmi

acaba ömrünce ne kadar çalışsa o borcu ödeyebilir

 

İşte mevlanın bize verdiği nimetin bedelini ödemedik rabbimizin bizden istediği çok az bir fiyattır.

Ki borcumuzu ödüyoruz hemde karşılığında bize ebedi saadet sunuluyor öyle değilimi bu müthiş bir ödüldür.

 

Şimdi bak kardeşim bir adam o kadar moreli bozuk bir halde gidiyormuş ki neredeyse çıldıracak çünkü onun bir ayağı topal ve onun hayatta sadece bir annesi var

içininden Allah a isyan geçiyormuş her zamnki şekilde deynekleriyle giderken bir ara aynadaki ansımasını görmüş kırımış aynada sanki bir an iki ayağıda yokmuş gibi gözüküyordu o an Allahı tefekür etti az önce isyan etmeyi düşündüğü rabbine şimdi sonsuz şükür etmeyi düşünüyordu ve zihninde bununda beteri şudur şunun da beteri şudur diye zihninde ilerliyordu sonra bir an akılı en beter geldi sonra hemen cevabını verdi çünkü gönül gözü açılmıştı dedikki baksana onunnda düşünme yeteneği var

bir insan hak çizgiye doğru yöneldiya şeytan ona vesvese veriyordu pekiya bu dünyada aklı olamyan yokmu ama adamın kalp gözü öyle açılmıştık o derin tefekkür içerisinde

iblisonunla başa çıkamıyordu diyordu ki onunda varlığı yokmudur

hem diyordu onu bu halde yaratan alemlerin rabinin albette bir bildiğ vardır belki de bu şekilde onun yapacağı cürümlerde onu muhaf tutacaktı ve aynı zamnda belkide bu onun ailesine de bir nimetti çünkü onun la Allah rızası için ilgilenip sabredip Allah katında mevkilerini yükselte bileceklerdi işte o topal böylece şükre edenlerden oldu.

 

Şunu unutmamak lazım cenabı hak bu dünyadaki yaptığımız amellere fazladan mimeteler vadediyor unutmayın inandığımız rabbimiz bir ayağımızı alarak kim bilir işlediğimiz ve altından kalkamıyacağımız günahlardan kurtarıyordur.Nitekim öyle olucaktır.

Bak kardeşim geçici olarak noksanmı yaşamak istersin yoksa ebediyyen cehennem narında mı.

 

Bak kardeşim sana asrı saadetten bir tablo

 

Bir savaş sonrasında efendimiz bir annenin oğluna sarılıp sicim gibi göz yaşları döktüğünü gördü işte o an Fahri kainatta ağlıyordu.

Ona niçin ağladığını sorunca cevabı şu oldu

şu anneyi görüyormusunuz o hiç evladını nara atarmı

hayır Allahın resulü dediler

işte dedi fahri Kainat(sas)

Allahın rahmeti ve merhametinden sadece bir damladır.

 

ama hala insanlar bunu anlyamıyorlar

 

rabbimiz bizi cennete koymak için bizi çok iyi izliyor ne zaman bir adım atsanız o size bütün kapılarını çıyor.

 

bakın ibrahim Hakkı ne diyor

 

"Her işte hikmeti vardır abes fiil işlemez Allah"

 

Bak kardeşim bazı unsurların altındaki hikmeti görmeli insan özellikle bazılarının altında gizli olanı bulup kendimizi kurtarmalıyız

 

işte bunlardan bazıları

 

Hastalık

dert

dediğin gibi vücudu eksiklik

günah

 

bunlarıın hepsi kullana bilene hayırdır nimeti görene

 

bakın hastalıklar günahları ağaçların yaprakları dökmesi gibi döker dier cefalarda öyle kul o haldeyken her Allah demesi başkasının demesinden çok daha hayırlıdır herşey güllük gülistanlık ken ben Allahı seviyorum der

ama önemli olan dert te hatırlamaktır

 

günah konusuna gelince bu hassas bir konu burda müslümanın ince bir hesaba ihtiyaacı vardır

 

bak kardeşim

bir gün bir alim zengin birine malın mı olmasın günahınmı der bakın daha öncede galiba bu husustan bahsetmiştim

her insan böyle bir soruyu soramaz

bakın ben de bunu bazılarına sordum aldığım cevap günahlarımı veririm oldu

ama ben ise bir türlü karar vereemedim ki alim bu kadar kolay olsaydı sormazdı elbette bir hikmet vardır

 

bak kardeşm eğer insanmalını hayırda kullanırsa belirli bir seviye gelir yanlız beliri bir seviyeye

 

ama düşünün ki bir insan günahlarını verdi bu temizlenme o anlıktır yani o andan sonrasına bir etkisi yoktur.

bak kardeşim eğer bir insan günahkarsa ki acaba kim günahım yok der.

bu günahları kullanıp hak rızasında sürekli yüksele bilir çünkü mevla ona dönüp ona yanmamaızı isteiyor bizim sürekli ona niyazda bulunmamızı istiyor.

 

Ebu bekir sıddık veli ne diyor bir ayağım cennette dğeri cehennemde olsa diğer ayağımda cennete girmedikçe rahtlamam.

 

bak kardeşm günahına yanan insan Allah korkusundan zevk alrak göz yaşı döken insan Allah rızasında sürekli yükselecektir belikide işlediği bir günahtan öyle acı çekecek ki Osman gibi hayalı olmaya çalışacak Ebu bekir gibi sadık olmaya çalışacak.

bakın kim diye bilirki ben vahşi kadar günahıma ağladım ama şimdi vahşi Allah rızasına ulaşanlardandır.

o hep utandı yaşarken öyle bir dönüş yapyı ki hep utandı Allah ve Resulünden ne kadar büyük bir günahtı onun ki HZ. Hamzayı öldürmüştü ama genede Allah onu kabul etmişti ve o belki de bu cürmünün sayesinde dönüşünden sonra sürekli Allah rızasında yükseldi işte Allah ta elbette ecrini verecektir.

 

yani kardeşim ne olursa olsun Aşık paşa gibi

 

İster ağlat ister güldür

ister yaşat ister öldür

Aşık paşa sana kuldur

Kahrında hoş Lütfunda hoş

 

Cana cefa kıl ya vefa

Kahrında hoş lütfunda hoş

Ya dert gönder ya hut deva

Kahrında hoş lütfunda hoş

 

Hoştur bana senden gelen

Ya hilatu yahut kefen

Ya taze gül yahut kefen

kahrında hoş lütfunda hoş işte bu cümlşeleri kalbinden söyleye bilen Elbette çok şey kazanacaktır

 

Bir kere şu bilinmelidir ilimi cihanı kuşatmış olan Allah(cc) elbette insanın hakkında hayırlısını daha iyi bilir

yani saadet sandığımız acaba hakkmızda en hayırlısımıdır.

[Φ yam_yam]

Tam beklediğim gibi cevaplar geldi sayın ahirzaman'dan.. Sana bir soru sayın ahirzaman :

 

Peki özürlü doğan hayvanlar neyin vebalini ödüyor ? Ya da ne için sınavdan geçiyor? Kime karşı sınav veriyorlar ? Ulu Manitu'ya mı?

[Φ Su DaMLaSı]

vebalden bahsedilmiyor. "belki"lerle teselli savunmalarını yazmış arkadaşımız. bir kaç örnek verip konudan da uzaklaşılmış.

 

özüre sebepler yazılmamış. sonucunda yapılması gereken ahlakî unsurlardan bahsedilmiş ki zaten vurguladığım gibi din sıkıntıların sebeplerini oluşturmaz ama bunlara karşı ahlaki ve dini tavrı ortaya koymayı da ihmal etmez. veballik bi durum yok. hıristiyanlıkta doğan herkes günahkardır. oysa İslamiyette doğan her insan günahsız tertemizdir. özürlü doğanlar da buna dahil. ortada vebal diye bi şey yok. bahsettiğim gibi bu tıbbî bir olaydır. tıpkı zamanında çözülememiş hastalıklar gibi. zamanla bunların da tedavisi bulunacaktır.

[Φ yam_yam]

vebalden bahsedilmiyor. "belki"lerle teselli savunmalarını yazmış arkadaşımız. bir kaç örnek verip konudan da uzaklaşılmış.

 

özüre sebepler yazılmamış. sonucunda yapılması gereken ahlakî unsurlardan bahsedilmiş ki zaten vurguladığım gibi din sıkıntıların sebeplerini oluşturmaz ama bunlara karşı ahlaki ve dini tavrı ortaya koymayı da ihmal etmez. veballik bi durum yok. hıristiyanlıkta doğan herkes günahkardır. oysa İslamiyette doğan her insan günahsız tertemizdir. özürlü doğanlar da buna dahil. ortada vebal diye bi şey yok. bahsettiğim gibi bu tıbbî bir olaydır. tıpkı zamanında çözülememiş hastalıklar gibi. zamanla bunların da tedavisi bulunacaktır.

 

Haklısınız... Bir önceki iletimde "bedel" yerine "vebal" kelimesini kullanmışım. Düzeltir, özür dilerim...

[Φ gerilla]

özür lü doğan bir hayvanla bir insanı karşılaştır Yüce Allah san adiyoki bak ey kulum ben seni bölede yaratırım ama sen bana şükret ve rahat yaşa die ben seni böle yarattım ve sanmaki sadece seni böle yarat bilirim eğer istersem ne tür olursa olsun her canli cansiz varlığı özürlü yaratırım ve ibret alki sen onlardan biri değilsin eğer olmak istemiyorsan şükret ve ibadet et der ama anlayana tabi

bi söz vardır "anlayana sivrisinek saz anlamayana davulsurna az"

 

Selamın Aleyküm

[Φ yam_yam]

özür lü doğan bir hayvanla bir insanı karşılaştır Yüce Allah san adiyoki bak ey kulum ben seni bölede yaratırım ama sen bana şükret ve rahat yaşa die ben seni böle yarattım ve sanmaki sadece seni böle yarat bilirim eğer istersem ne tür olursa olsun her canli cansiz varlığı özürlü yaratırım ve ibret alki sen onlardan biri değilsin eğer olmak istemiyorsan şükret ve ibadet et der ama anlayana tabi

bi söz vardır "anlayana sivrisinek saz anlamayana davulsurna az"

 

Selamın Aleyküm

 

Yapma yahu... Böyle mi demiş? Nerede demiş? Yoksa bu sizin bahanelerinizden biri mi? Örnek olması için başka insanların özürlü doğmuş olması yetmemiş mi de, hayvanları da özürlü yaratmış? Sırf insanlar özürlü doğan hayvanlara bakıp da şükür etsinler diye özürlü hayvan mı yaratılır? Bu nasıl sadistçe bir düşünce biçimidir böyle?

 

Ayrıca yazım kurallarına biraz daha fazla özen gösterirseniz, daha iyi anlaşabiliriz.

[Φ Su DaMLaSı]

sayın yam yam düzelttiğiniz için ben teşekkür ederim. arkadaşımız "Allah ın verdiği nimetlerin BEDELİNİ ödeyemeyiz" diyerek konuyu biraz genişletmiş. yani yine de özüre binaen bi bedelden bahsetmemiş.

 

sayın gerilla niyetiniz iyi de olsa yazdıklarınız dinen çok doğru değil. zira "Allah diyoki" diye başlayan cümleler büyük vebaldir. Kuran da geçmiyorsa kudsi hadis (ki bu da tartışılan bir husus) ile aktarılmamışsa, durum Allah adına konuşmalara girer ve büyük günah olur.

 

doğuştan gelen engeller ve sakatlıklar tamamen tıbbîdir. din sıkıntılara sebep sunmaz fakat onlara karşı takınılması gereken tavrı ve duruşu belirler.

[Φ gerilla]

bak canım kadeşim senin kalbin kararmış kaybediceklerini görmüyosun inansan ne kaybedersin

aaa doğruya zararlı alışkanlıklar haram olan şeyler size zevk verir ben sana şunu sölim bu güne kadar sigara bile içmedim hep dinime saygılı oldum hadi hayvanı falan bırak gel bi test yaptırbakalım hangimiz daha çok şey kaybetmiş

[Φ ahirzaman]

gerilla kardeşim niyetinin iyi olduğu belli su damlası kardeşimiin dediği yönde maddelerin hal haliile verdiği mesaj olarak adlandırırsan daha iyi olur gerçi buna rağmen anlamıyacaklardır ama olsun

 

Tam beklediğim gibi cevaplar geldi sayın ahirzaman'dan.. Sana bir soru sayın ahirzaman :

 

Peki özürlü doğan hayvanlar neyin vebalini ödüyor ? Ya da ne için sınavdan geçiyor? Kime karşı sınav veriyorlar ? Ulu Manitu'ya mı?

 

yam yam kardeşim tebrik ederim hemen bi kapı bulmuşun ama o kapıda sana kapalıdır.

 

bak kardeşim arkadaşımın sorduğu insanın özürlü olmasında ki hikmettir bunun hikmetini de açıkladık

 

sonra gel gelelim senin bakmamızı istediğn cepeye su damlası kardeşim o cepheden zaten bir cevap vermiş

doğru o sebep lerin o yönde gelişmesne rabbimiz müsade eder ama biz bunun hikmetini anlayamayız

 

niyemi sana bir kağıt göstersem kağıt benim elimde bu hangi renk tir desem ve sende onun rengini görüp x renktirdesen bende sonra kağıdı ters çevirip doğru ama bunun arkasıda y renk desem.

Böyle bir durumun oluşması mümkündür çünkü insanın noksanlıkları çok fazla yani sen gördüğünün arkasındaki gerçekleri göremesin onun içinde yorum yapamayız ayrıca Allah katında hayvan çok daha farklı yöndedir.

 

zannediyorum önceden verdiğim cevaplarda doğru yöndedir benim için önemli olan arkadaşın sorduğu yöndedir.

bu sebeplerin tıbbi sebepler olduğu gerçek yanlız yaratıcıcnın müsade verdiği valan yok dersek kendi inancımızı inkar etmiş oluruz zıt durumlar olur.

Ayrıca arkadaşım durumun hikmetini sordu sebebini değil

[Φ yam_yam]

Sizin inancınıza göre bu bir bedeldir. Size göre tüm sıkıntı ve dertler tanrıdandır. Dolayısı ile özürlü çocuk, tanrıdan ebeveyn ve yakınlarına verilmiş bir derttir. Yoksa tanrı neden özrülü bir çocuk göndersin ki? Siz cenneti arzuluyorsunuz. Ancak bu cennetin de bir bedeli var. Tüm sıkıntı ve dertlere tanrıya isyan etmeden göğüs germek, tanrıya itaat etmek. vs.vs. O yüzden burada "bedel" ifadesini kullanmak yanlış değil.

 

Gelgelelim, bilim yöntemin böyle olmadığını bize açıkça gösteriyor. Özürlü çocuk doğmasının çeşitli nedenleri var. Bunların çoğunluğu genetik sebepler. Özellikle akraba evliliklerinde özürlü çocuk doğma oranı diğer popülasyona göre 2 kat fazladır. Yine bir hastalık taşıyıcısı ile bir başka taşıyıcı evlendiğinde, doğacak olan çocuğun hasta olma ihtimali çok yüksektir.

 

Anlamanız gereken, tanrı kime isterse özürlü çocuk vermiyor. Bunu belirleyen genellikle genler ve yapılan seçimler oluyor. Bu durum artık "kader" ile açıklanamayacak kadar belirgindir. Sen eğer bir akraba ile evlenirsen çocuğunun özürlü doğma ihtimalinin normalden çok daha fazla olduğunu bileceksin. Özürlü doğan bir çocuğu sınav vesilesi sayarsan, özürlü doğan hayvanların açıklamasını yapamazsın....

[Φ ahirzaman]

ah şu sebepler bi de yaratıcı olabilseler kardeşim bilim oraya koyduğu sonuçları inkar etmiyoruz anlatamadım bir türlü

isteseydi en gel olurdu ki bu onun izniylendir

 

 

"Her işte hikmeti vardır abes fiil işlemez Allah"

 

bilimi inkar değil tavsiye ederiz ancak nedense hep yanlış anlıyorsun

sorun bende heral kusura bakma diim de ben gene

[Φ Su DaMLaSı]

Sizin inancınıza göre bu bir bedeldir. Size göre tüm sıkıntı ve dertler tanrıdandır. Dolayısı ile özürlü çocuk, tanrıdan ebeveyn ve yakınlarına verilmiş bir derttir. Yoksa tanrı neden özrülü bir çocuk göndersin ki? Siz cenneti arzuluyorsunuz. Ancak bu cennetin de bir bedeli var. Tüm sıkıntı ve dertlere tanrıya isyan etmeden göğüs germek, tanrıya itaat etmek. vs.vs. O yüzden burada "bedel" ifadesini kullanmak yanlış değil.

 

İslam'ın ne olup ne olmadığını iyi bilen bir müslüman olarak dinimin bu konudaki tavrını ortaya koyduğum halde bunu reddedip benim, dinimi başka bir halde kabullenmemi mi istiyorsunuz? üstelik bunu yaparken müslüman olmadığınızı unutuyorsunuz sanırım... dinimi sizden öğrenmemi bekliyorsanız bence komik bir koltuk davasındasınızdır.

 

Gelgelelim, bilim yöntemin böyle olmadığını bize açıkça gösteriyor. Özürlü çocuk doğmasının çeşitli nedenleri var. Bunların çoğunluğu genetik sebepler. Özellikle akraba evliliklerinde özürlü çocuk doğma oranı diğer popülasyona göre 2 kat fazladır. Yine bir hastalık taşıyıcısı ile bir başka taşıyıcı evlendiğinde, doğacak olan çocuğun hasta olma ihtimali çok yüksektir.

 

Anlamanız gereken, tanrı kime isterse özürlü çocuk vermiyor. Bunu belirleyen genellikle genler ve yapılan seçimler oluyor. Bu durum artık "kader" ile açıklanamayacak kadar belirgindir. Sen eğer bir akraba ile evlenirsen çocuğunun özürlü doğma ihtimalinin normalden çok daha fazla olduğunu bileceksin. Özürlü doğan bir çocuğu sınav vesilesi sayarsan, özürlü doğan hayvanların açıklamasını yapamazsın....

 

ilk cevabımın sizin bu yazdıklarınızdan farkı yok. ama ben dinî bir izah ile yazdım. siz anti-dinî bir yazı olarak aynısını yazıyorsunuz. çözülmesi kolay bir paradoks... siz görmek istediğinizi ve tezlerinizden dolayı işinize geleni anlamaya çabalıyorsunuz. izahımı görmezlikten gelmenizin başka açıklaması yok.

 

saygılarımla...

[Φ DreadHead]

Dediler: "Rabbimiz! Bizi iki kez öldürdün, iki kez dirilttin. Artık günahlarımızı itiraf ettik. Buradan çıkmak için bir yol daha var mı?" (Mumin 11)

 

Doğrusunu Allah bilir ama benim aklıma dünya'yı bir deneme ,test etme yeri olarak görürsek Allah bazı insanları bir kaç kez öldürüp yeniden hayata getirebilir.Bu sakatlıklar veya bütün olumsuzluklar bundan olabilir.Allah kimseye zulmetmez bu durumda bu sakat doğan insanlar önceki yaşamlarında yaptıkları yanlışlardan dolayı bu cezaları çekiyor olabililer.Son olarak yine dicem ki dogrusunu Allah bilir.

[Φ Terapi]

Sevgili "jön" kardeşimiz. Bu tip düşünceler ve açmazlar hepimizim aklına geliyor. Bütün insanlar aynı sorularla karşı karşıyalar. Çünki hepsi imtihan oluyorlar. Bu soruları kendine sormak olması gereken bir durum.

 

Bu tip sorular bizzat Allah tarafından bizlere gönderilen birer Rabbani mektuptur. Bu tip sorular bizlerin Yaratacı'yı bütün sıfatlarıyla tanımamız içindir. Önemli olan bu tür sorulara karşı bizim gösterdiğimiz tepkidir. Acaba bu soru ile bana anlatılmak istenen nedir? Bu soruyu araştırarak ben ne gibi güzel hakikatlere ulaşacağım şeklinde bir yaklaşım olabileceği gibi, ( ki zor olan budur. Çünkü insan burada geçici bir sıkıntıya girer. Araştırır. Düşünür. Tefekkür eder. Bedel ödeyerek kendisini geliştirir. İlerletir.) direk kolay yolu seçip itiraz etmek, inkar etmek tarzı bir yaklaşımda mümkündür.

 

Kolay olan : Direk şeytanın gemisine binerek inkar etmektir. Allah insana imtihan vesile olarak bilinçli benlik vermiştir. Benlik ise her şeyi sahiplenir. Kendisini güçlü ve iktidar sahibi görmek ister. Şişer şişer narsistleşir. Kendi kendisine yetebildiği vehmine kapılır. Halbuki bunları sahiplenmeden kendi gerçekliği ile yüzleşmesi gerekmektedir. Bu yüzleşme kendisinin Yaratıcısı karşısındaki konumunu belirler. Çünkü kim ki kendini bilir Sanatkarını bilir, kimde kendini bilmezse Sanatkarını bilmez. Bu konuya daha sonra derinlemesine gireriz inşAllah.

 

İlk seçenek görünürde bir miktar zor gibidir. Ama meyveleri çok tatlıdır. İnsan bilinçli bir şekilde arayarak Yaratıcı'sına ulaştığı an artık her şeye ulaşmıştır. Kim Allah'ı bulursa her şeyi bulur. Hadsiz korkulardan sıkıntılardan kurtulur. Rahata erer. Her şeye güç yetiren ve bizi bizden daha çok seven bir Yaratıcı'ya alternatif olarak hiçbir şey getiremezsiniz. Küçük bir örnek. Rabbimiz bizi öyle çok seviyor ki vücudumuzdaki bazı sistemler bizim ufak irademizle çalışıyor, fakat hayati önem taşıyan sistemler bizim irademiz dışında çalışıyor. Mesela kalbimiz. İrademiz dışındadır. Eğer irademize verilse idi, bir anlık dalgınımızda, bir anlık uyumamızda hayatımız son bulurdu. Demek ki kendi kendimize değil yetmek, bir kalbimize dahi hüküm geçiremiyoruz. İşte insan yani bizler böyle muhtacız. Hakikat bu.

 

Gelelim soruya. Allah her yaratmış olduğu varlığa bir kader programı uygular. Bu kader programında yaratılmışlar için büyük rahmetler ve lütuflar vardır. Bir örnek verelim. Mükemmel bir sağlığa sahip insan düşünelim. Çok zengin. Dünyanın bütün nimetlerine sahip. Fakat Allah’ı unutmuş. Keyfini sürüyor. Diğer insan ise sakat birçok şeyden mahrum. Şimdi eğer dünya devamlı olsaydı. Burada sonsuza kadar kalsaydık bende “jön” gibi düşünürdüm. Fakat madem burası geçici. Madem burası esas yurdumuz değil. Madem biz burada gurbetteyiz. O zaman ne gam ne keder. Allah c.c bazı kullarını bu şekilde eksik yaratarak o kullarına peşinen Cenneti verir. Yeter ki hallerine şükretsinler. Ve o kulların o halleriyle diğer büyük nimet sahibi olan insanlara seslenir. Allah. Üzerinizdeki nimetimi hatırlayın. Gaflete düşmeyin. Beni tanıyın. Nimetlerin bedelini ödeyin. İmanlı bir insan böyle baktığında hem sakat insan hem de sağlıklı insan bu mektupları doğru okursa sonuçta esas yurdunda cennete kavuşur. Şu geçici aleme takılıp kalmaz. Ötelere uzanır. Peki cennet kolay mıdır. Ucuz mudur.? Bugün patronlar bir maaş vererek çalışanlarını ne kadar çok çalıştırır lar değil mi?

 

Önemli olan yolda başımıza gelenler değildir. Önemli olan varacağımız yerin güzel olmasıdır. Allah yolda sıkıntılar vererek yanlış yerlere gitmemiz için bizi Rahmetinin bir yansıması olarak işte böyle uyarır..

 

Bana tuhaf gelen inkar edenlerin tavrı. İçlerindeki onlara Allah tarafından verilmiş olan şefkat duygusuyla gene o şefkat duygusunu veren Yaratıcı’nın merhametini sorgulamaları çok ilginç…

 

Kim daha merhametli bizim gibi dünyayı cehennemlere çeviren insan mı yoksa Allah mı…??

 

Saygılarımla

 

Terapi

 

 

( "Allah'ın adaleti yokmu biz insanlar kadar" başlıklı konuyada bir cevaptır. )

[Φ ahirzaman]

Dediler: "Rabbimiz! Bizi iki kez öldürdün, iki kez dirilttin. Artık günahlarımızı itiraf ettik. Buradan çıkmak için bir yol daha var mı?" (Mumin 11)

 

Doğrusunu Allah bilir ama benim aklıma dünya'yı bir deneme ,test etme yeri olarak görürsek Allah bazı insanları bir kaç kez öldürüp yeniden hayata getirebilir.Bu sakatlıklar veya bütün olumsuzluklar bundan olabilir.Allah kimseye zulmetmez bu durumda bu sakat doğan insanlar önceki yaşamlarında yaptıkları yanlışlardan dolayı bu cezaları çekiyor olabililer.Son olarak yine dicem ki dogrusunu Allah bilir.

 

Dredhead

aman mubarek kardeşim dikkatli olalım şimdi biri çıkıp reakarnasyon falan filan der.Zira yeterince çarpıtılıyor.

 

yaşamdan önceki halden yani Allaha söz vermemeiz hususudur ilk hayat sonraki ardaki doğmadan önceki zamanise birinci ölümdür.Dünyadaki ölüm ise ikinci ölümdür ve diriliş ise ikinci hayattır.İşte bu ayette bu bildiriliyor ve biz günahkarlara ve inancı olmayanlara mesaj var

cehennem dehşetindekiler işte o zaman günahlarını itiraf edecekler günahkarlar belki günahını çekecek ama inkaredenlerin ebedi yeri olacaktır onlar için artık kapılar sürmelidir.Bizim içn şefaat kapısıda açıktır açıktır ama buna layık olmaya çalışmak lazım unutmayalım ki cehennem bize devardır ondan kaçış da vardır ama o kaçış burdandır ölümden sonra ne fayda.zira o gün herkes kendi derdiyle meşgul olacak Fahri Kainat dışında herkes Diğer peygamberler ile ama biz aynı zamanda şunuda unutmamalıyız Allahın gazabı çok çetindir amma affı daha çoktur.Efendimiz(sas) dediğini yapıcaz ve haddimiz olmadan firdevvsi isticez.

[Φ DreadHead]

Sadece kendi çapımda Kuran'dan ne anladıysam bir yorum getirdim.Sana da tavsiyem kesin konuşma belki benim dediğim de doğru olabilir.En güzeli şu söz sanırım herşeyi olduğu gibi bunu da Allah bilir.

[Φ ahirzaman]

Tabiki Allah bilirde benim ki yorum değil bilgidir yoksa şüpheli olan bir durumda yorum yapmam hele hele başkasını hiç uyarmam

senin gibi bende Allah(cc)dan korkarım.

Ama yazdığın kendi yorumuna bir daha bakarsan ne kadar farklı anlamlara çekilebileceğini anlarsın umarım beni yanlış anlamadın

[Φ DreadHead]

İyi niyetin için sağol.Belki ben yanılıyorum.Ama gene de Allah kimseye zulmetmez.Bu durumda aklıma başka bişey gelmiyor sakat doğan biri belki de önceki hayatında ki hataların bir cezası olarak belki başka bir sebepten dolayı bunları yaşıyor olabilir.tek bildiğim Allah'ın kimseye zulmetmiyeceğidir.

[Φ ahirzaman]

ALLAH RAZI OLSUN MÜBAREK

[Φ Pantheaa]

Teist arkadaşlara soruyor isen ;

 

Onlar aileleri için birer sınav vesilesidir. Tanrı onları imtihan etmek için özürlü çocuk vermiştir. Ama sınanan sadece aileler de değildir. Ebeveynler öldükten sonra sıra varsa kardeşlere, yoksa sosyal hizmetlerde çalışan vatandaşlara gelir. Özürlü vatandaç ölene kadar kim bilir kaç kişi geçiyor o sınavdan...Anlayacağın teist arkadaşlara göre özürlü doğan insanlar, diğer insanlar için birer figürandır. Vicdanlarını rahatlatmak için de, onları direkt cennetlik ilan ederler.

 

Biz ateistlere ise hiç sorma. Biz bilimin yalancısıyız (!)...

 

Siz bir yazınızda "Ben Müslümanken Ateist oldum, o yüzden İslamı'da biliyorum, Ateizmi'de, ama bir Müslüman Ateizmi bilemez" gibi bi iddiada bulunmuştunuz, ki orda da bunun saçma bi iddia olduğunu belirtmiştik, ki bu yazınızda yine bizi haklı çıkaran bir yazıdır... Zira İslamiyeti hiç anlamamışsınız... Yazınızdan bu çok çok belli...

 

Saygılarımla...