Misafir maydalin Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2005 "Anlatacaklarım var! Vaaz vermek değil niyetim, duyduğumu söylemek. Söylemeye değer şeyler duyuyorum zira. Belki hayatı daha yaşanır kılmak için ya da belki sade, ama sade anlatmak için... Sen anlat dedi Tanrı bana, anlaşılsın diye değil, hiçbir mükafat istemeden anlat... Çünkü bir mükafattır artık bir anlatıcıya doğru düzgün anlaşılmak! Sen anlat dedi... Sen sade anlat! Umudu hatırlatsın diye umutsuzluğu, çareye yol açsın diye çaresizliği anlat... Ders verme dedi kimseye, çünkü hoca denmez öğrenmesini bitirene. Çırakları olan bir çıraktır usta, olsa olsa... Sen anlat dedi bana Tanrı, sen sade anlat.... " bana bişeyhler oluyor izlemeyen varsa mutlaka izlesin dinciside ateistide ortayolcusu da herkesimden insanın orda alabileciği birçok şey var eğer almasını bilirse çünkü çok ahkamlar kesiliyor forum sayfalarında yorumlarınızı da bekliyorum ayrıcaa!! Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ stockholmsyndrome Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2005 yılmaz erdoğan gerçekten çok yetenekli bir insan.otogargara'ya gitmiştim çok eskiden hayal meyal aklımda çok etkilenmiştim bkm girişindeki köfteciyle babamın ortak planı olan köfte ekmeğin içine bol acılı biber o geceki tek kötü anımdı.ve o köfteci nur tv deki amca gibi hala yaşıyo ikiside ölsede bende kurtulsam türk halkıda. ah çocukluğum ah ne kadar güzeldi!!! Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir TheLastofMohicaN Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2005 evet yılmaz erdoğan bende bir hastalık oldu diyebilirim bütün yapıtlarını kaçırmamaya çalışıyorum.. bana bir şeyhler oluyordaki kalemi çok ustacaydı son mahkemede gecen diyalog ataistinede yobazınada ders verir nitelikte bir diyalogtu umarım uzun yaşar vede birçok yapıta daha imza atar.. kolay gelsin... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ kralx Gönderi tarihi: 25 Eylül , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Eylül , 2005 "Bana birşeyler oluyor'u" izleyeceğim.. Forumda ahkam kesildiğini yazmışsınız; Kendi adıma ne yaptığımı söyleyeceğim.. İslam dininde kural şudur; Eğer bir konuda bilginiz yoksa araştıracksınız, ibadetleri yapacak kadar bilfi farzdır. Bunun dışındaki bilgi ise farz_ı kifayedir.. Forumda bu güne kadar bilmediğim hiç bir konuda yazmadım. Zaten bilimediğiniz bir konuda yanlış hüküm vermek haramdır. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Yanlış hükümle amel eden arkadaşalrımızın da vebali yanlış hüküm verenedir.. Bu açıdan burada ahkam kesmiyoruz. Bildiğimiz kadarını yazmaya çalışıyoruz. Bilmediğimiz bir konuyu ise araştırıyoruz.. İyiliği emredip, kötülükten sakındırma, her müslümana farzdır.. Nacizane bunu yapmaya çalışıyoruz.. Saygılar-Sevgiler.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ dark alper Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2005 "Yapmayın!" diyordu kadın; "O daha çocuk!" "Yapmayın!" diyordu kadın; "O daha çocuk!" "Yapmayın!" diyordu TANRI; "O daha çocuk!" Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir alaTurka Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2005 Bende begeniyle izlemistim.... ve Yilmaz Erdogan in kivrak zekasina hayranim dogrusu... ama kafam yine bir sey takildi, sormazsam rahat edemem ben simdi... hem ateistler, hem yobazlar izlesin demissin, neden peki? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir TheLastofMohicaN Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2005 "Yapmayın!" diyordu kadın; "O daha çocuk!" "Yapmayın!" diyordu kadın; "O daha çocuk!" "Yapmayın!" diyordu TANRI; "O daha çocuk!" en güzel yerlerden birini yakalamışsın arkadaşım hem ateistler, hem yobazlar izlesin demissin, neden peki? demekki her ikisinin de alacağı şeyler var diye düşünüyorum tabi almasını bilirlerse "Ders verme dedi kimseye, çünkü hoca denmez öğrenmesini bitirene. Çırakları olan bir çıraktır usta, olsa olsa... Sen anlat dedi bana Tanrı, sen sade anlat.... " Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ içimdeki deniz Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2005 maydalin bu topic için teşekkürler gerçekten bana bir şeyhler oluyor a 3 arkadaş gitmiştik.ben oyun süresince ve bittikten sonra da düşüncelere dalmıştım ve çok etkilenmiştim.ama diğer arkadaşlar oyundan sonra komikti ya çok başarılılar demişlerdi hiç unutmam.o zaman anladım ki yanımdaki 2 arkadaşla hayata bakışımız çok farklı.gerçi görüşmüyorum şuan onlarla da o ayrı konu komiklikten ziyade verdiği mesajlar muhteşem Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2007 Bana Bir Şeyhler Oluyor... Replikleri: ----------------------------------------------------- Anlatacaklarım var! Vaaz vermek değil niyetim, duyduğumu söylemek. Söylemeye değer şeyler duyuyorum zira. Belki hayatı daha yaşanır kılmak için ya da belki sade, ama sade anlatmak için... Sen anlat dedi Tanrı bana, anlaşılsın diye değil, hiçbir mükafat istemeden anlat... Çünkü bir mükafattır artık bir anlatıcıya doğru düzgün anlaşılmak! Sen anlat dedi... Sen sade anlat! Umudu hatırlatsın diye umutsuzluğu, çareye yol açsın diye çaresizliği anlat... Ders verme dedi kimseye, çünkü hoca denmez öğrenmesini bitirene. Çırakları olan bir çıraktır usta, olsa olsa... Sen anlat dedi bana Tanrı, sen sade anlat... ----------------------------------------------------- Küçükken herkes akıllı, ben aptalım sanırdım. Biraz büyüdüm; herkes aptal ben akıllıyım sandım. Uzun zaman önce; "herkes kör, bir ben mi görüyorum?" diye sordum. Akabinde; "bir ben görüyor, bir ben duyuyor olamam!" dedim, sorguladım. Şimdi ise; sayesinde, hakikatin neresinde durdugumun farkındayım. Hatırladım... ----------------------------------------------------- Hiç kitap okumayan bir adam niçin merak eder seneye yazılacak kıtapları? Bu dünyada bile yaşamayi beceremeyen niçin merak eder diğer gezegenlerdeki hayatı? Geçmiş ve bugün ne zaman bitirildi de gelecek sorgulanıyor? İşler hala kalleşçe hallediliyor ikili ve uluslararasi ilişkilerde... Her ülkenin sınır komşuları dost ve kardeş düşman ülkeler... Doğru düzgün top bile oynayamıyorlar kavgasız! Oyunları savaş gibi görenler savaşı da oyun gibi görüyor elbet... Aynı kadına sevdalananlar birbirini vuruyor, aynı şeyden nefret edenler can ciger arkadaş... Bir şeyi, bir kadını, bir erkeği ya da bir ülkeyi sevmenin cezası ölüm bile olabiliyor bazı... ----------------------------------------------------- Yalnızlık. Her kimliğe doğuştan yazılı tek uğraşıdır insanın bir yaşama sırasında... Tek sermayesi, sahip olduğu tek şeydir, Kıymetini bilmelidir, dedi. Yalnızdır insan; Hep kalabalıklara karışma telaşı bundandır. Kalabalık yalnızlıklar, yalnız kalabalıklar oluşur, şehir şehir ülke ülke. Kalabalık arttıkça artmaktadır yalnızlık da. İnsan bir ölümü istemez, bir de ondan beter bir yalnızlığı... Ama ikisi de muhakkak gelir başına bir yalnız yaşama sırasında. Ölümün değil ama yalnızlığın bir tek çaresi var, dedi. Tek çaresi aşktır bir yalnız yaşama sırasında nefes almanın... Aşk da zaten iki yalnızın ortak bir yalnızlıkta buluşmasıdır, dedi. Aşık olun! Gösterin birbirinize yalnızlıklarınızı... Nasılsa ayrılık insanın tek kişilik yalnızlığını özlemesi. Sade ölüm değil, ayrılık da yaşamın emri.. Evet söyledi... Ya da ben duydum... Duyduğuma göre elbet bir ses söyledi bu söylendikçe usulen söylenir olan sözleri. Evet duydum söyledi... Her duyduğumda ağladım... Pek çok ağlayışım sırasında duydum... Kalbim tutanak tuttu duyduklarıma... "Soruldu" dedi, cevap alındı. "Yaşamak" dedi, "tek marifetiniz -biraz özen gösteriniz." "Zulüm kimse zalimlik yapmayınca biter -mazlumlar dahil" dedi. "Ama yapmayın, o daha bir çocuk" dedi Tanrı.. Ya gördüm neyleyim?! İnsanlar vardı duvarın içinde. Ya ben hep duvara konuştum Ya da duvar değil konuştuğum, içinde insanlar var. Nedense beni anlasın istedim içinde insan olan duvarlar. Bilmiyorum, Belki de ben gerçekten delirdim... Onlar haklı belki de. İçinde değil duvarların insanlar... Sadece arasındalar... ----------------------------------------------------- ----------------------------------------------------- "Ene'l Hakk=Ben Gerçeğim/O'yum"u layıkıyla işlemiş... Çok güzel olmuş... "Altan Erkekli"nin varlığı zaten tek başına oyuna can katmış... ----------------------------------------------------- ----------------------------------------------------- "Yapmayın!" diyordu kadın; "O daha çocuk!" "Yapmayın!" diyordu kadın; "O daha çocuk!" "Yapmayın!" diyordu TANRI; "O daha çocuk!" en güzel yerlerden birini yakalamışsın arkadaşım Bende tebrik ederim... Çok güzel ve tüm oyunu özetleyen bir nokta olmuş bence bu dikkatiniz. Yunus Emre'de Mevlana'nın "Mesnevisi"ni böyle aynı bir ima ile ve tek bir tümce ile özetlemişti... Yunus'luk mu var yoksa sende? Mevlana'nın bir kitabının adı da "Fih-i Mafih"tir... Anlamı "O'nda O Var"dır... O Kadında da "O" var... Saygılarımla... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Umut Yılmaz Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 Bu replikleri replik yapan Yılmaz Erdoğan kadar Altan Erkekli'dir de bence. Bana Bir Şeyhler Oluyor... Replikleri: ----------------------------------------------------- Anlatacaklarım var! Vaaz vermek değil niyetim, duyduğumu söylemek. Söylemeye değer şeyler duyuyorum zira. Belki hayatı daha yaşanır kılmak için ya da belki sade, ama sade anlatmak için... Sen anlat dedi Tanrı bana, anlaşılsın diye değil, hiçbir mükafat istemeden anlat... Çünkü bir mükafattır artık bir anlatıcıya doğru düzgün anlaşılmak! Sen anlat dedi... Sen sade anlat! Umudu hatırlatsın diye umutsuzluğu, çareye yol açsın diye çaresizliği anlat... Ders verme dedi kimseye, çünkü hoca denmez öğrenmesini bitirene. Çırakları olan bir çıraktır usta, olsa olsa... Sen anlat dedi bana Tanrı, sen sade anlat... ----------------------------------------------------- Küçükken herkes akıllı, ben aptalım sanırdım. Biraz büyüdüm; herkes aptal ben akıllıyım sandım. Uzun zaman önce; "herkes kör, bir ben mi görüyorum?" diye sordum. Akabinde; "bir ben görüyor, bir ben duyuyor olamam!" dedim, sorguladım. Şimdi ise; sayesinde, hakikatin neresinde durdugumun farkındayım. Hatırladım... ----------------------------------------------------- Hiç kitap okumayan bir adam niçin merak eder seneye yazılacak kıtapları? Bu dünyada bile yaşamayi beceremeyen niçin merak eder diğer gezegenlerdeki hayatı? Geçmiş ve bugün ne zaman bitirildi de gelecek sorgulanıyor? İşler hala kalleşçe hallediliyor ikili ve uluslararasi ilişkilerde... Her ülkenin sınır komşuları dost ve kardeş düşman ülkeler... Doğru düzgün top bile oynayamıyorlar kavgasız! Oyunları savaş gibi görenler savaşı da oyun gibi görüyor elbet... Aynı kadına sevdalananlar birbirini vuruyor, aynı şeyden nefret edenler can ciger arkadaş... Bir şeyi, bir kadını, bir erkeği ya da bir ülkeyi sevmenin cezası ölüm bile olabiliyor bazı... ----------------------------------------------------- Yalnızlık. Her kimliğe doğuştan yazılı tek uğraşıdır insanın bir yaşama sırasında... Tek sermayesi, sahip olduğu tek şeydir, Kıymetini bilmelidir, dedi. Yalnızdır insan; Hep kalabalıklara karışma telaşı bundandır. Kalabalık yalnızlıklar, yalnız kalabalıklar oluşur, şehir şehir ülke ülke. Kalabalık arttıkça artmaktadır yalnızlık da. İnsan bir ölümü istemez, bir de ondan beter bir yalnızlığı... Ama ikisi de muhakkak gelir başına bir yalnız yaşama sırasında. Ölümün değil ama yalnızlığın bir tek çaresi var, dedi. Tek çaresi aşktır bir yalnız yaşama sırasında nefes almanın... Aşk da zaten iki yalnızın ortak bir yalnızlıkta buluşmasıdır, dedi. Aşık olun! Gösterin birbirinize yalnızlıklarınızı... Nasılsa ayrılık insanın tek kişilik yalnızlığını özlemesi. Sade ölüm değil, ayrılık da yaşamın emri.. Evet söyledi... Ya da ben duydum... Duyduğuma göre elbet bir ses söyledi bu söylendikçe usulen söylenir olan sözleri. Evet duydum söyledi... Her duyduğumda ağladım... Pek çok ağlayışım sırasında duydum... Kalbim tutanak tuttu duyduklarıma... "Soruldu" dedi, cevap alındı. "Yaşamak" dedi, "tek marifetiniz -biraz özen gösteriniz." "Zulüm kimse zalimlik yapmayınca biter -mazlumlar dahil" dedi. "Ama yapmayın, o daha bir çocuk" dedi Tanrı.. Ya gördüm neyleyim?! İnsanlar vardı duvarın içinde. Ya ben hep duvara konuştum Ya da duvar değil konuştuğum, içinde insanlar var. Nedense beni anlasın istedim içinde insan olan duvarlar. Bilmiyorum, Belki de ben gerçekten delirdim... Onlar haklı belki de. İçinde değil duvarların insanlar... Sadece arasındalar... ----------------------------------------------------- ----------------------------------------------------- "Ene'l Hakk=Ben Gerçeğim/O'yum"u layıkıyla işlemiş... Çok güzel olmuş... "Altan Erkekli"nin varlığı zaten tek başına oyuna can katmış... ----------------------------------------------------- ----------------------------------------------------- en güzel yerlerden birini yakalamışsın arkadaşım Bende tebrik ederim... Çok güzel ve tüm oyunu özetleyen bir nokta olmuş bence bu dikkatiniz. Yunus Emre'de Mevlana'nın "Mesnevisi"ni böyle aynı bir ima ile ve tek bir tümce ile özetlemişti... Yunus'luk mu var yoksa sende? Mevlana'nın bir kitabının adı da "Fih-i Mafih"tir... Anlamı "O'nda O Var"dır... O Kadında da "O" var... Saygılarımla... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 Bu replikleri replik yapan Yılmaz Erdoğan kadar Altan Erkekli'dir de bence. Elbette yaa... Altan Erkekli çok muhteşem bir oyuncudur... Hayranıyım o dili kullanışına, telaffuzlarına... repliklerine, mimiklerine... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.