Φ kralx Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2005 S ozan doğru söylemiştir... allahın hem yaratma hemde idare etme sıfatları devam etmektedir... Canlıları ve bütün kainatı heran canlı tutan odur... Adetullah dediğimiz olaylarda allahın di,lemesiyele ve kontrolüyle devam etmektedir... Bilgier evrimciler Allahı reddederler.. İyi araştır kardeş.. Senin bahsettiğin evrim başka onların kastettiği evrim başkadır.. Onlar hiç bir şekilde yaratıcıyı kabul etmezler... Saygılar.. Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2005 Bende ikinizin fikrine uymadığım belli olmuyormu, bu mesele bilinçli varlıklar tarafından kullanılmıştır iddasındayım allah dediğimiz. Öteki evrim olayı ise evrenin ilk çağlarında oluşmuştur bir çok irili ufaklı akıllı ve akılsız varlıkların forumları ne şekilde olduğunu bilmemiz olanaksız ama şimdi madde duraklama devrinde bunları kullananlar o gün oluşmuş akıllı forumda olanlar yeni keşiflerle bunları anlıyabiliyoruz mesala bu. İki bilim adamı, hayat gücü veya Life alanları denilen, görünmeyen atmosferde bulunan ve belirli bir şekilde stimüle edildiğinde yoktan madde olusturan alanları buldular. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2005 Böyle bir bilgiye katılmıyorum.. Ha..! illaki öyle olmuşsa, onu da Allah var etmiştir... Saygılar.. Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2005 İkimizde inadçıyız nuh deyip peyganber demiyoruz. Alıntı
Φ BilgiEr Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2005 S ozan ve Kralx,anlayamadiginiz nokta aslinda su "canli ve cansiz varlik" olgularindan neler anlasildigidir.Bakin canli olsun cansiz olsun dunyada hatta evrende her maddenin malzemesi aynidir.Dunyamizda mesela karbon temelli bir canlilik bulunur,komur ve elmasda karbon temmellidir ama onlari canli olarak saymayiz.Yani canlilik maddenin -dunyada bu madde karbondur- belli bir organizasyonu sonucunda ortaya cikar. Miller deneyinde cansiz varliklardan canli olusuyorsa eger, bu bazi kimyasal etkilesimlerden dolayi bu cansiz maddelerin belli bir sekilde organize olmasindan kaynaklanir. Yani eğer canlıları inandigimiz sekilde Allah yarattıysa bunu maddeye canlılık vererek değil, maddeyi belli bir şekilde örgütleyerek yapmıştır.Bu orgutlenme veya organizasyonda belli biyo-kimyasal ve fiziksel kanunlar dahilinde calisir.Hatta verdiginiz ornekte ki hastalik aninda kandaki akyuvarlarin sayisinin artmasi da kimyasal etkilesimler sonucunda olur,yani sebebsiz is olmaz. Maddeyi maddeyle aciklayabildigimiz yere kadar gidecegiz arkadaslar.Tikandigimiz yerde metafiziksel (fizikotesi) aciklamalar bizi ne kadar tatmin edebilirki?Bilim gelisiyor,sorularimiza her gecen gun biraz daha cok cevap geliyor. Bu arada Kralx,evrim teorisinin neresinde Allah`tan veya Tanridan bahseder?Hicbir yerinde cunku evrim teorisi yukarida da bahsettigim gibi maddenin maddeyle olan iliskisini aciklamaya calisir,metafiziksel aciklamalar herturlu bilimin disinda kalir. Allah`i reddeden evrimciler olabilir ama evrim teorisi boyle bir sart kosmaz.Siz yeter ki ruhu vucuttan ayri degerlendirebilin,evrim teorisinin dogrulugu dinsizlik demek degildir. Saygilar... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2005 (düzenlenmiş) Bilgier öyle bir konuma geldinki, yıllardır, metaryalist kökenli ve çıkış noktasında ateizm olan ve devamında da ateizmin destekçisi yada ateizmin izahçısı olan evrim teorisi ve teorisyenlerini bir çırpıta inanaçlı yaptın... Ha..! inançlı demek istemiyorum dersen otomatikman inançsız demiş olursun.. Senin anlattıkların evrim teorisi değildir.. Lütfen fikirlerinin etiketini iyi koy.. Senin anlattıkların Adetullah=fizik yasaları dır.. Ruh meselesi ise bambaşka bir konudur.. Onu şuan yeryüzünde izah edebilecek (tam anlamıyla) bir kimse mevcut değildir.. Elbetteki Allahütela herşeyi sebep sonuç ilişkisine bağlamıştır.. Mucize dediğimiz şeyler ise, yani bilinen fizik yasalarını aşan olaylar; Ya, henüz keşfedemediğimiz yasalar, yada Allahın, fizik yasalarına müdahalesi gereği olabilir, ama en doğrusunu gene Allah bilir... Birde şu var.. Allahın sıfatlarında, her an varlıkları ayakta tutan, canlılık veren sıfatı da vardır.. Öyle ki, ruhsuz fizik beden yaşamaz... Belkide direkt karbonlara, atomlara, hücrelere her an müdahel var.. Yani bilgier kardeşim, bir konuda bir fikir beyan ederken kesin hükümlerden kaçınmak gerekir.. Çünkü daha bizler ilmin yanında yok gibi birşeyiz.. Hele Allahın ilminin yanında gerçekten yokuz.. Kısacası karşımızda zirvesi kesinlikle görülemeyen büyük bir dağ var... Saygılar... Tarih: 12 Aralık , 2005 Düzenleyen: kralx Alıntı
Φ BilgiEr Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2005 Kralx,unutmayalim ki bu baslikta evrim teorisini tartisiyoruz,bu anlamda ruh olgusuna bu baslikta deginmenin bir anlami yok zira ruhun varligi metafiziksel bir konudur,yani fizikotesi; evrimle ve baska bilim dallarinda metafizige yer yoktur.Metafizigin tek tartisilacak ortami felsefe konulari olabilir.Bu baglamda evrim teorisyenlerinin metaryalist veya ateist olmalari onlarin kisisel secimidir.Maddeyi sadece madde olarak degerlendirdigimizde ve eldeki kanitlara baktigimizda evrim teorisi dogrudur ve eger bu bilimadamlari bu aciklamlari kendilerine yeterli goruyor ve felsefi boyutlari gozardi etmek istiyorlarsa bu yine onlarin kendi secimleridir.Bu demektir ki ateizm bir secimdir,kisi Allah`siz bir evren secimi yapmistir.Isteyen bu secimi yapmak zorunda degildir ki senin de bildigin gibi bilim Allah`i inkar etmez. Sirf bu teoriyi destekleyen bilimadamlari ateist diye gozumuzun onundeki kanitlara yok demek bize hicbirsey kazandirmaz. Kisacasi Kralx kardesim "karsimizda ki dagin buyuklugunu" algiliyorum ve tamamiyle maddeyi konustugumuz bu baslik altinda,simdiye kadarki elde edilen kanitlar goz onunde tutuldugunda evrim teorisinin dogru olabilecegini savunuyorum.O bahsettigin fizik kanunlari bunu gosteriyor diyorum.Mucizeler konusunda spekulasyonlara girmeyide kesinlikle redediyorum. Saygilar... Alıntı
Φ s__ozhan Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2005 Madde ile ruhu birbirinden ayıramazsın.İnsanın ruhsal durumu direk olarak maddeyi etkiler ve zamanla onda değişiklikler getirir.Mesela en basit örneği stresdir.ve bir de Allah'ın dediği gibi yaşayan ve ruhunu ona göre ayarlayan insanlara dikkat et yüzleri ay gibi parlar.Bu da ruhun madde üzerindeki etkisini gösterir.Aynı şekilde madde de ruhu etkiler mesela rahat bir koltuk veya beslenme şekli vesaire onun için ruhu ve maddeyi ayrı ayrı ele almak bizi yanlış sonuçlara götürür. İnsanın ruhu olduğu gibi evrenin de ruhu vardır.(Fizik bilgim çok azdır sadece bir varsayım)Bildiğim kadarıyla madde birbirne temas etmeyen atomlardan oluşuyor.Atom da kendi altında parçacıklardan.O parçacıklar da nötrino denen ve tam anlayamadığım nur gibi latif bir maddeden oluşuyor.Bu latif nötrino dediğimiz şey ise bilinçli bir şekilde madde olarak örülüyor.Bu ise maddenin ruhudur.Maddenin ruhu Allah'ın isimlerinden gelir.Yani o maddeye Allah bu şekilde ruh vermiştir... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2005 Bilim hergün bir basamak daha atlamaktadır... Her geçen sene yada devirde maddednin biraz daha altına inilmektedir.. Önceleri atomlar bilinirdi, sonra protonlar, elektronlar, sonra nötrinolar, kuarklar sonrasında, kuarklarında parçacıkları olan baryonlar,mezonlar hadronlar vs.vs.. Asıl anlatmak istediğim bilim dediğimiz daha sıfır konumundadır, sanki herşeyi çözmüş edasıyla bir yargıya varmak safdilliktir.. Bilmiyoruz ama belki ruh dediğim şey maddede de vardır.. Belki tüm maddelerin özü o metafizik dediğimiz ve sırrına akıl erdiremediğimiz ruhsal bir yapıdır.. En doğrusunu Allah bilir.. Saygılar... Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2005 Made olmadan ruh olmaz her çeşit anti ler dahil, evrenin başladığı delikten hağla azda olsa madde fışkırıyor nasayı hublo teloskopunu hiçmi taramadınız, gerçeyi tabiki allah bilir. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2005 Madde olmadan ruh neden olmasın...?? Sen yokken senin ruhun vardı.. Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2005 Yoktu; ilkin ben sonra ruh oldu. İlkin ruh olsun kendini göstersin sonra ben olayım olmazmı. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2005 Lena Allah bedenlerden önce ruhları yaratmıştır.. Her ruh vakti saati gelince ait olduğu bedene verilir.. Vakti saati gelince de alınır... Bakınız: Kal-ü bela.. Saygılar... Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2005 Kıralx olmaz bu sistemin dışında bir düşünce bu, evrenmi evvel evrenin ruhumu evvel. Se nin bazında düşünürsek ruhların sayı hesabı problemi çıkar halbuki oluşan ruhların hesap vericeği günü ve imtihan edildiğini bahseden sen değilmisin ruhlar evvel yaratıldıysa zaten allahın nezninde deyilmi neden imtihan neden hesap günü var düşün. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2005 İnsanlarla evreni aynı kategoride değerlendirme.. Evrenin yaratılışı daha da eskidir... Ruhların önce yaratılmış olması, imtihanın ve hesabın bittiği anlamına gelmez.. Zira kal-ü belada Allaha verilen sözlerin imtihanını yaşıyoruz.. Çünkü onu o gün Rab kabul ettik.. Bakınız kal-ü belaya dedim. Tabi bakmadınız.. Saygılar... Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2005 Biraz bekliyelim belki bir arkadaş daha katılır. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2005 Destekçimi lazım lena...)) Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2005 Hayır ama her şey kitap demek deyildir, yoksa uçak yapımı kalp amaliyatıda anlatılırdı. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2005 Evet bu konuda haklısın herşey kitap değildir.. Daha doğrusu geçmişin çalışmalarına takılıp kalınmak olmaz.. Bizlerde fikir üretmeliyiz.. Ancaaaak..!! Bizden önceki fikir üretenlerin akıl, kültür ve bilgi seviyelerine geldikten sonra.. Alimlik nedir bilirmisin... Öyle kulaktan dolma üç-beş bilgi değildir... Çok zordur çok... Geceni gündüzüne katacaksın, uykularını satacaksın, okuyacaksın, yazacaksın,seyehat edeceksin.. Aklın mantığın ve zekan çok kuvvetli olacak.... Asılı vel kelam alimlik zor iş... Saygılar.... Alıntı
Φ ArasKomek Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2005 Eveeeet. Sevgili Evrim karşıtı arkadaşlara sesleniyorum! Öncelikle sizin taptığınız tanrı'nın ne kadar saçmaladığı gönderdiği 4 büyük kitaptan anlaşışıyor. İnsanları birbirine düşürmekten başka hiç bi işe yaramıyor nedense bu 4 kitap! Tamam din insanları azıcık düzeltmesi için icad edilmiş bişey ama amacını aştı artık. Evrim'e karşı direnmek nedendir acaba? Bir arkadaş "kendini muz gibi hissediyomusun?" diye ****** saçma bi sormuş ve kendi yazdığıyla batmış. Muz meyvesinde %50 genlerimiz varmış. Araştırsa daha bi çok canlıda bitkide ve meyvede de insan geni bulur. Biz bir türüz sevgili dinci arkadaşlarım bun kabullenin artık. Bilinçaltınızda tanrıdan korktuğunuz için "tanrı yok" diyemeyişinizin nedenlerine bi bakın. Afrikada bir kabilede dünyaya gelseydiniz 5 farklı tanrıya tapacağınızı bi düşünün! Birde bilimin kanıtlarına göz atın. Çürütme dedikleriniz dindar insanların saçma sapan nedenlerle ortaya attığı tek eşlilik vs. gibi şeyler. Savunduğunuz din denilen şeyin hiç bir dayanağı yoktur. Bişeyler olsun diye dua edip duruyosunuz. Namaz iyidir aslında, insanların egzersiz yapmasını sağlar. Bazı şeyler öyle saçma açıklanmıştır ki, hikayeler durmadan anlatılmaya devam edilir. Sonucudaysa dönüp bakacağınız yer yine bilim olacaktır. Dinin bilimde yeri yoktur. Olamazda, çünkü insan uydurmasıdır. Hala kanıtlar bulunuyo, insanlar Evrim gerçiğini 150 yıl önce ortaya attılar, daha doğrusu Darwin attı, diğerleride karşı çıktı veya kabullendiler. Bu kadar kısa bir süre içinde bu kadar gerçekçi kanıtlar bulunması dincileri yeteri kadar köşeye sıkıştırdı ama bundan 1000 yıl sonra ortada din diye bişey kalmadığında keşke sizlerde hayatta olsanızda görseniz. Mucizevi saçmalıklara inanıp duruyosunuz ama nereye kadar? Oturduğunuz şeyin, yani kıçınızın arasına hiç baktınız mı? Orada "kuyruk sokumu" diye bir organ vardır. Kuyruğumuz yok ama zaman içinde kuyruğumuz olduğuna en büyük kanıt kuyruk sokumudur. Olmayan şeyin organı yahut çıkıntısı iskeletlerde bulunamaz bunuda unutmayın. Ayrıca, dilin bulunmasından sonraki döneme bakalım. Dil yokken sadece avlanan bir türdük. Diğer canlılar çeşitli özelliklerini geliştirdiler. İnsan türüyse milyonlarca yıllık evriminde en çok beynini geliştirmiştir.Bu yüzden nüfusumuz bugün 6.5 milyardır. Dilden sonra insanların sapıtmasından kaynaklanan şeyleri engellemek amacıyla, İsa ve Muhammed isimli bazı insanlar (dönemin zeki insanları) ortaya çıkarak din denilen şeyi daha da geliştirmiş, ilk kitaptan kopyalar almış ve yazmışlardır. 4 büyük kitaptan önce, M.Ö 8000 yıllarında Çin tanrısı da insanı çamurdan yaratmıştır, Zeus'da insanı çamurdan yaratmıştır aman ne tesadüf dimi? (isteyenlere kaynakları yazabilirim arkadaşlar) Dilin icadından sonra din türemiştir ve peygamber denen döneminin biraz normal üstü insanları kendilerini peygamber ilan etmiş ve olmayan bişeyin gönderdiğini iddia ettikleri kitapları ortaya sürerek hayatlarının sonuna kadar ferah ve huzur içinde yaşamışlardır. Bu açık seçik ortadadır. Kitapta hep mucizelerden bahsedilir, ömer çelakıl ve diğerleri ise aptalca matematil hesaplamalardan sonra bişeyler buldum, şifre çözdüm diye saçma sapan şeylerle bizlerin karşısına çıkmaktadırlar. Zaten bu insanları evrimcilerden önce din adamları yalanlamaktadır o da ayrı bi gülme sebebi. Evrimi nasıl çürüttüğünüzü ayrıntılarıyla anlatırsanız, size bilimsel kanıtlar sunarak evrim'in çürümediğini, aksine daha da tazelenerek güçlendiğini anlatmaya çalışırım. Ama sizin içinizdeki tanrı korkusu, beni 10 dk. bile dinlemeye tahammül edemiyeceğiniz bi hal almıştır bu da ayrı konu tabi. Sonuç olarak EVRİM bir teoridir, ve bilimsel kanıtlarla her geçen gün desteklenmektedir. Tamamen kanıtlanması için 150 yıldan çok daha fazla zaman gerekmektedir. Bilim ise, size tanrı yok demez! Sadece milyonlarca yıllık olanları kanıtlarıyla sunar. Yani olanları anlatır. Bu da tanrı diye bir şeyin olmadığına en büyük delildir. Siz yinede manevi olarak rahat hissetmek için inanmaya devam edin. Aksini iddia edenlere her türlü bilimsel kanıtı tedarik edeceğimdende şüpheniz olmasın. Bu konu daha çok tartışılacak ama kazanan din yancıları olmayacak, sadece öldüklerinde anlatılanlardan hiçbiri gerçekleşmeyince farkedebilecekler ama bunu farkedecek ne hayatları kalmış olacak, ne de duyuları. Ölüm sonsuz bir yok oluştur arkadaşlar bunu kabullenin ve beynimizin nelere kadir olduğunu tekrar düşünün derim. Evrim'i çürüttüm diyen *********** kanmayın lütfen. (4 din kitabınıda okumuş biri olarak konuşuyorum) Dincileri kafirliğe davet ediyorum arkadaşlar. Huzur ateizm'de Hepinize saygılar. Alıntı
Φ Azizilturco Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2005 Huzurlu yaşamlar sana Alıntı
Φ BilgiEr Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2005 Araskomek,evet biryerde haklisin,evrim teorisini destekleyen kanitlar muazzam olcude ve malesef bazi arkadaslar bunu kabullenmek istemiyorlar.Ama kanitlar-gerek deneylerle olsun,gerek bulunan fosillerle- ortada,ortada olan birseyi kabullenememek dogmatizme kaciyor,bunu anlamalilar. Yalniz bu konuda bence sende onlar kadar dogmatik dusunuyorsun,nasil mi?Evet,evrim teorisi canlilarin fiziksel gelisimini aciklar, ya peki manevi gelisimini?Insanlar neden sevmeye baslamis yada nefret etmeye;ask,intikam,sanat gibi duygularin gelisimini nasil aciklayabiliriz?Hicbir baska canlida olmayan bu gibi duygularin aciklamasini yapabilirmisin? Evrim teorisinin su an itibariyle cevaplayamadigi sorular var arkadasim ve ben bunu evrim teorisine inandigim halde soyluyorum.Belki de senin dedigin gibi bundan bir 1000 yil sonra bunlarin da cevabini bulacagiz ve belki o zaman Allah`a gerek kalmayacak veya tam tersi Allah`in varliginin kacinilmaz oldugu ortaya cikacak,bilinmez ama o zamana kadar herkes senin gibi huzuru ateizmde bulamayabilir. Saygilar... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2005 Eveeeet. Sevgili Evrim karşıtı arkadaşlara sesleniyorum! Öncelikle sizin taptığınız tanrı'nın ne kadar saçmaladığı gönderdiği 4 büyük kitaptan anlaşışıyor. İnsanları birbirine düşürmekten başka hiç bi işe yaramıyor nedense bu 4 kitap! Tamam din insanları azıcık düzeltmesi için icad edilmiş bişey ama amacını aştı artık. Evrim'e karşı direnmek nedendir acaba? Bir arkadaş "kendini muz gibi hissediyomusun?" diye ****** saçma bi sormuş ve kendi yazdığıyla batmış. Muz meyvesinde %50 genlerimiz varmış. Araştırsa daha bi çok canlıda bitkide ve meyvede de insan geni bulur. Biz bir türüz sevgili dinci arkadaşlarım bun kabullenin artık. Bilinçaltınızda tanrıdan korktuğunuz için "tanrı yok" diyemeyişinizin nedenlerine bi bakın. Afrikada bir kabilede dünyaya gelseydiniz 5 farklı tanrıya tapacağınızı bi düşünün! Birde bilimin kanıtlarına göz atın. Çürütme dedikleriniz dindar insanların saçma sapan nedenlerle ortaya attığı tek eşlilik vs. gibi şeyler. Savunduğunuz din denilen şeyin hiç bir dayanağı yoktur. Bişeyler olsun diye dua edip duruyosunuz. Namaz iyidir aslında, insanların egzersiz yapmasını sağlar. Bazı şeyler öyle saçma açıklanmıştır ki, hikayeler durmadan anlatılmaya devam edilir. Sonucudaysa dönüp bakacağınız yer yine bilim olacaktır. Dinin bilimde yeri yoktur. Olamazda, çünkü insan uydurmasıdır. Hala kanıtlar bulunuyo, insanlar Evrim gerçiğini 150 yıl önce ortaya attılar, daha doğrusu Darwin attı, diğerleride karşı çıktı veya kabullendiler. Bu kadar kısa bir süre içinde bu kadar gerçekçi kanıtlar bulunması dincileri yeteri kadar köşeye sıkıştırdı ama bundan 1000 yıl sonra ortada din diye bişey kalmadığında keşke sizlerde hayatta olsanızda görseniz. Mucizevi saçmalıklara inanıp duruyosunuz ama nereye kadar? Oturduğunuz şeyin, yani kıçınızın arasına hiç baktınız mı? Orada "kuyruk sokumu" diye bir organ vardır. Kuyruğumuz yok ama zaman içinde kuyruğumuz olduğuna en büyük kanıt kuyruk sokumudur. Olmayan şeyin organı yahut çıkıntısı iskeletlerde bulunamaz bunuda unutmayın. Ayrıca, dilin bulunmasından sonraki döneme bakalım. Dil yokken sadece avlanan bir türdük. Diğer canlılar çeşitli özelliklerini geliştirdiler. İnsan türüyse milyonlarca yıllık evriminde en çok beynini geliştirmiştir.Bu yüzden nüfusumuz bugün 6.5 milyardır. Dilden sonra insanların sapıtmasından kaynaklanan şeyleri engellemek amacıyla, İsa ve Muhammed isimli bazı insanlar (dönemin zeki insanları) ortaya çıkarak din denilen şeyi daha da geliştirmiş, ilk kitaptan kopyalar almış ve yazmışlardır. 4 büyük kitaptan önce, M.Ö 8000 yıllarında Çin tanrısı da insanı çamurdan yaratmıştır, Zeus'da insanı çamurdan yaratmıştır aman ne tesadüf dimi? (isteyenlere kaynakları yazabilirim arkadaşlar) Dilin icadından sonra din türemiştir ve peygamber denen döneminin biraz normal üstü insanları kendilerini peygamber ilan etmiş ve olmayan bişeyin gönderdiğini iddia ettikleri kitapları ortaya sürerek hayatlarının sonuna kadar ferah ve huzur içinde yaşamışlardır. Bu açık seçik ortadadır. Kitapta hep mucizelerden bahsedilir, ömer çelakıl ve diğerleri ise aptalca matematil hesaplamalardan sonra bişeyler buldum, şifre çözdüm diye saçma sapan şeylerle bizlerin karşısına çıkmaktadırlar. Zaten bu insanları evrimcilerden önce din adamları yalanlamaktadır o da ayrı bi gülme sebebi. Evrimi nasıl çürüttüğünüzü ayrıntılarıyla anlatırsanız, size bilimsel kanıtlar sunarak evrim'in çürümediğini, aksine daha da tazelenerek güçlendiğini anlatmaya çalışırım. Ama sizin içinizdeki tanrı korkusu, beni 10 dk. bile dinlemeye tahammül edemiyeceğiniz bi hal almıştır bu da ayrı konu tabi. Sonuç olarak EVRİM bir teoridir, ve bilimsel kanıtlarla her geçen gün desteklenmektedir. Tamamen kanıtlanması için 150 yıldan çok daha fazla zaman gerekmektedir. Bilim ise, size tanrı yok demez! Sadece milyonlarca yıllık olanları kanıtlarıyla sunar. Yani olanları anlatır. Bu da tanrı diye bir şeyin olmadığına en büyük delildir. Siz yinede manevi olarak rahat hissetmek için inanmaya devam edin. Aksini iddia edenlere her türlü bilimsel kanıtı tedarik edeceğimdende şüpheniz olmasın. Bu konu daha çok tartışılacak ama kazanan din yancıları olmayacak, sadece öldüklerinde anlatılanlardan hiçbiri gerçekleşmeyince farkedebilecekler ama bunu farkedecek ne hayatları kalmış olacak, ne de duyuları. Ölüm sonsuz bir yok oluştur arkadaşlar bunu kabullenin ve beynimizin nelere kadir olduğunu tekrar düşünün derim. Evrim'i çürüttüm diyen *********** kanmayın lütfen. (4 din kitabınıda okumuş biri olarak konuşuyorum) Dincileri kafirliğe davet ediyorum arkadaşlar. Huzur ateizm'de Hepinize saygılar. Rezalet..... Alıntı
Φ SaNTo Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2005 Evrim bir gerçektir, hayatın içindeki gerçek. İnsan salt kendi özyaşımda bile, fiziksel ve beyinsel bir evrim geçirir. Bilimseldir elbette. Yalnız bu Tanrısız olmayı gerektiren bir şey değil ki. İnançlı kişi, bilimdeki dengeyi "ilahi" görür inanmayan görmez. İnanan için yaşam ve canlılık Tanrının beyanı, inananlar arasında oluşan "ortak ruh" hissedebilirdir. İnanmayan için tesadüfler zinciri. İnanç dogmadır. Yargılamak, değerlendirmek olmaz. Kim nasıl hissediyorsa öyle inanmalı derim. Zaten öyledirde.. Birinin birine üstünlüğü de reelde yoktur aslında. Mutlak evrende ben derim "Tanrı" ile sen dersin "tesadüfle" yaşıyoruz. Ben içimde Tanrı'nın sıcaklığını yaşarım sen ancak güneş ısıtırsa sıcaklarsın. Elbet dialektik düşünce senin düşündüğün gibi de olur, sana bakarak benim düşündüğüm gibide.. SaNTo... Alıntı
Φ ArasKomek Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2005 BilgiEr, yazdıklarını okudum. Evrim'i kabul etmene rağmen sanat, kültür, duygu ve düşünce gibi şeylere anlam veremediğine inanamıyorum. İnsan beynini biraz olsun incelemiş olsan, ki pek ilgin yok galiba bu konuyla ilgili, aradığın cevaplara yanıt bulabilirsin kolaylıkla. Geçen yazımdaki yazdıklarımdan biraz alıntı yapıp daha bi genişletmek istiyorum. Dilin icadından öncesini düşün!! İnsan denilen tür, sadece avlanır ve çifleşirdi. Evrendeki bütün yaratıklarda 2 olgu ve dürtü vardır. Birincisi beslenip çoğalmak (üremek), ikincisi ise korkudur. Dinin insanları korkutarak bir yerlere gelmeside sırf bu yüzdendir zaten. Cehennemde yanacaksınız, zina yapmayın vs. gibi konularda hep insanları durdurmaya çalışmışlar ve büyük ölçüde başarmışlardır. Sadece korku. Manevi duygu dediklerin neler BilgiEr??? Sevmek mi? Diğer canlılarda severler. Hatta bitkiler de güneşi severler ve ona erişmek için birbirleriyle yarışırlar. İnsanlarda bu duygu, zaman içinde ayıp, toplum, halk olgusunun gelişmesiyle iş evlenmeye kadar gelmiştir ama insanlar aldatmaktan bir türlü vazgeçmezler. Buna dikkatini çekiyorum!!! Aldatmak... Kadını ve erkeğiyle herkes birbirini aldatıyor. Bazıları ise aldatmıyor. Yani doğada gerçekleşenden hiçbir farkı yok. Dişi aslan bir çok aslanla çifleşirken, Guguk kuşu, Penguen gibi canlılar tek eşlidirler. Bu neden diye sorarsan bunun için ayrıca tartışırız. Sanat'ın oluşmasını ele alalım, insanın bu kadar gelişmesinin tek sebebi beynidir arkadaşlar. Maymunlarda alet kullanabilir ama icad edemezler. Bu yüzden en üst yaratıklar bizleriz. Sanatın oluşması sana anormal bi olay gibi mi görünüyo? Bence sen evrimi tam anlamıyla ya anlamamışsın, ya da içinde hala tanrıdan korkar bir kişilik var. Çünkü evrimi tam olarak anlayabilsen, insan beynininde neler yapabildiğini biraz araştırsan, bilim sanat, kültür, duygu gibi şeyleri açıklarsın. Toplumda hayat kadınlarına kötü gözle bakılıyor. Aslında ilk insanlar döneminde sürekli bu böyleydi, herkes birbiriyle ilişki kurardı. Fakat din ortaya çıkıp, bunların günah olduğunu, ve yapıldığında cehennemde yanacağımızı söylediğinde herşey değişti. İşte burada, hayatın vazgeçilemez 2 dürtüsünden diğeri devreye girdi ve insanları korkuttu. Ama bazıları korkmayıp, evli olsa bile diğer insanlarla ilişkiye girerler ki aldatma konusuda ayrı bir tartışma konusudur. Guguk kuşlarıda bazen aldatırlar, ama genellikle tek eşlidirler. Herneyse, umarım biraz ışık tutabilmişimdir sana. Veyahut fikirlerin azıık daha netleşmiştir. Yani senin dediğin, müzik veya sanat veya duygular ki duyguyu katmıyorum aslında bunların içine, sanat müzik vs. hepsi dilin icadından sonra ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak bunların hepsini mükemmel evrimleşen beynimize borçluyuz. Biraz daha derin düşünürsen, ve tanrı olgusundan kurtulup korkmadan düşünürsen, bu söylediklerinin o kadarda büyütülecek şeyler olmadığını anlarsın. BilgiEr, sana söyleyeceklerim bu kadar şimdilik. Bazı arkadaşlar da evrim'i ateizm'i yaşatmak gibi şeylere bağlamışlar. Bağlanacak başka yer yok çünkü, kalmadı. Karalasanızda, dinle evrim arasında bağ kurmaya çalışsanızda bu imkansızdır. Dinde evrimin yeri yoktur, evriminde dinde yeri yoktur. Boşuna kendinizi kandırmayın. Tanrıya inanmak zorunda olmadığınızı anlamazsanız, böyle saçma şeyler yapmaya devam edeceksinizdir sürekli. Tanrı diye bişey evrim de yoktur, bilimde de yoktur. Herneyse, gelelim Evrim'le ateizm arasındaki şeye. Evrim'le ateizm'in birleştiği tek nokta, Tanrı diye bi varlığın olmayışıdır. Acaba hangi akla hizmet, evrimi savunmak ateizm'i savunmayla bağdaştırılmış onu da anlayamadım. Ateizm, din gibi binlerce şey demek değildir. Tek bir açıklaması vardır. Din'e inanmamak. Evrim bunu destekler ama aralarında bi bağ yoktur. Ben ateistim derken, tanrı'ya inanmadığımı vurgulamak istiyorum. Evrim konusu ise bilimsel bi olaydır. Dolayısıyla aralarında bi bağ yoktur ve kimsenin ateizm'i güçlendirmek için evrim'i savunduğunu sanmıyorum. Bu dincilerin evrim'den kaçması için bi sebeptir sadece. Olsun, ne kadar kaçarsanız kaçın sonunda o sizi bi yerde yakalayacaktır... Hepinize saygılar. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.