Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

***

Evet, türban simgedir!

 

Ben üniversitedeyken bıyıklıydım.

Bıyık sevdiğimden mi? Hayır! Yakıştığından? Hayır!

Bıyıklıydım, çünkü bıyık yasaktı.

Ne zaman kestik?

Yasak kalktığı zaman...

* * *

Evet, türban da bir siyasal simgedir.

* * *

Bu anlamda türbanın siyasal bir simge olduğunu tekrarlayıp durmanın bir yararı yok.

Onu simge olmaktan çıkaracak şey, ardındaki soruna çözüm bulmaktır."Arabistan'a gitsinler" demek çare değil.

Sadece sürgün müdür, siyasetçinin üretebildiği çözüm?

* * *

Beni asıl şaşırtan, doğrudan kadınların canını yakan bir konunun sürekli erkekler arasında tartışılıp durması...

* * *

Çözüm için ne Demirel'e ne Erdoğan'a ihtiyacımız var.

 

Yapabilen büyür, yapamayan gider: Suudi Arabistan'a değil; tarihin çöplüğüne...

 

Can Dündar :clover:

Paylaşımın için teşekkürler…Teşekkür ediyorum çünkü;

 

Duygularıma, içimde yaşattıklarıma tercüman oldun…

 

Bu yazıyı yazdığı için sayın Dündar’a ve bu sayfalara taşıyan sana sonsuz teşekkürler…

 

 

Bu yazıdan çıkan sonuç ve anlamı, sende içinde hissetmiş olmalısın ki buraya taşıdın…

 

Farklı noktalarda duran ikimizin, Aynı şeyleri hissediyor olması,

 

Kendi adıma itiraf etmem gerekir ki, insana huzur ve mutluluk veriyor.

 

 

Geleceğe daha umutla bakmaya başlıyor insan,

 

Farklılıklarımızda ortak noktaları yakalayıp,

 

Ortak geleceğimize, birbirimizle el ele yürüyebileceğimizi hissetmek, çok coşkulu bir şey…

 

 

Birde çözümler konusunda aynı noktaya gelebilsek,

 

 

Bu gün zor görünen bu çözümün, karşılıklı olarak,

 

Birbirimizi anlamak için iyi niyetli çabalar için de olduğumuz,

 

ve birbirimi yok saymadığımız zaman gerçekleşeceğine inanıyorum…

 

 

Yukarıda başka bir iletimde de yazdığım gibi,

 

 

Birlikte;

 

Ortak geleceğimizi düşünebilmeyi öğrenebilir,

 

Birbirimizi anlayamayıp, anlaşılamadığımız için,

 

Karşılıklı güvensizlikleri ürettiğimizi anlar,

 

Bu güvensizliğin yarattığı kuşkulardan kurtulabilirsek,

 

Birbirimizi Anlayan ve kavrayan bir bakış açısını yakalayabilirsek….

 

Bence hala bu yataktan kalkıp yürümek gibi bir şansımız var…

 

 

Sence de öyle değil mi Sevgili 'Su DaMLaSı' .?.

*tna

***

Gönderi tarihi:

Evet, türban simgedir!

 

Toplumsal iletişimin zayıf olduğu baskıcı toplumlarda herkes, simgeleri aracılığıyla konuşur birbiriyle...

 

* * *

Beni asıl şaşırtan, doğrudan kadınların canını yakan bir konunun sürekli erkekler arasında tartışılıp durması...

Baba baskısıyla örtünmeye zorlanan onlar...

Gönüllü örtündüyse de okul kapısında düşman gibi görünen onlar...

Türbanı çıkarıp peruk takmaya zorlanarak ikiyüzlülüğe itilen onlar...

Okuldan atılıp bu kez de koca baskısının koynuna atılan onlar...

"Örtün" ya da "Açıl" diye itilip horlanan, üzerlerinden siyaset yapılan onlar...

"Siz ne hissediyorsunuz?" diye hiç sorulmayan o kızlar, kadınlar, kendileri adına ya da kendilerine karşı konuşarak prim yapmaya çalışan erkeklerin malzemesi, pasif izleyicisi konumundalar.* * *

 

Çözüm için ne Demirel'e ne Erdoğan'a ihtiyacımız var.

70 model kamplaşmalara, laf cambazlıklarına, ucuz polemiklere karnımız tok artık...

Kimsenin sürülmesine de razı değil gönlümüz...

Asıl ihtiyacımız olan şey "empati"...

Karşımızdakinin derdini, mesajını, kaygısını anlayabilmek...

Hayata bir de onun penceresinden bakabilmek...

Herkesin birbirine saygı içinde, özgürce var olabileceği ortak bir yaşam için çözümler üretebilmek....

Siyasetin işidir bu...

Yapabilen büyür, yapamayan gider: Suudi Arabistan'a değil; tarihin çöplüğüne...

 

Can Dündar :clover:

 

Evet Can dündar doğru söylüyor...

 

Ama bakın geçmişte devlet bu bunalımı nasıl yarattı ve nasıl besliyor:

 

1)___ Devlet önce, imam-hatip okullarını, ''milliyetçi ve mukaddesatçı gençler'' yetiştirmek için, ''genel eğitim'' yerine bir alternatif olarak yaygınlaştırma politikasını, 1960'lı yılların sonuna doğru benimsedi ve bunu, dönemin Cumhurbaşkanı Sunay 'ın ağzından açıkça ilan etti.

2)___ Devlet, bu okullları yaygınlaştırırken, asla imam olamayacak olan kızların da buralara kabul edilmesine izin verdi.

3)___ Devlet bu okullardaki eğitim ile, altı yıl boyunca bu gençlere din adına, başlarını örtmenin gerekli olduğunu öğretti.

4)___ Devlet, imam-hatip mezunlarının, emniyet müdürü, vali, savcı, yargıç gibi görevler için eğitim yapan fakültelere girmelerine olanak sağladı.

___5) Yine devlet, yani, asla imam olamayacak olan kızlarımızı imam-hatip okullarına alan, onlara bu okullarda altı yıl boyunca dini eğitim veren ve vali, emniyet müdürü, savcı, yargıç olma yollarını açan aynı devlet, ilgili fakültelere girmeleri için, kendi verdiği eğitimle başlarını örtmesini öğrettiği kızlarımıza bu kez, ''başını aç!'' dedi.

6)___ Üstelik, yine devlet, başlarını örtmesini öğrettiği bu çocukların başlarını açtırmak için, asıl görevleri eğitim yapmak ve yaptırmak olan dekanları ve rektörleri, inzibat kuvveti olarak kullanıp, bu kararı uygulamalarını onlardan bekledi.

 

Bunalım yaratmanın daha iyi bir yolunu bilen varsa beri gelsin!... Bu modeli, dünyanın neresinde olursa olsun, kime anlatırsanız anlatın, ilk teşhis, devletin bir yandan uzun dönemli ve yapısal bir bunalım yaratırken, öte yandan, yarattığı bunalımla, üniversiteleri ve onların yöneticilerini yıpratmak istediği biçiminde olacaktır.

''Türban Krizi'' konusunda, pek kimsenin görmediği, ya da görmek istemediği çözüm açıktır: Devletin ''İmam-hatip eğitimi politikası'' ile ''türban yasağı kararı'' arasındaki çelişki ortadan kaldırılmalı, bunlar birbirleri ile uyumlu hale getirilmelidir.

Yani ''Türban Krizi'' ni çözmek için, ya imam-hatip okullarına kız öğrenci alımını ve bu okullardan mezun olanların ''din eğitimi ile ilgili olmayan'' fakültelere girmelerini durduracaksınız ya da ''türban yasağı kararını'' kaldıracaksınız. Yoksa, pek çok değerli gencimizin ve sevgili öğrencimizin, bir partinin siyasal ihtirası uğruna istismarı ve kaçınılmaz telefatı karşısında gelecek yıllarda da gittikçe hızlanarak sürecek gibi görünüyor.

Geleceği gören ve gelecekte yer almak istiyen Türk genci; aydın, laik, çağdaş ve moder Türkiye kurulması için elinden gelen tüm gücü şartsız ve koşulsuz ortaya koymalıdır... Yoksa karşı güç birgün kendi evlatlarını yemek için gün sayıyor...

Sevgi ve saygılarımla...

.

fgdf8hz.jpg

.

Gönderi tarihi:

ülkem adına tek idealim tarihini iyi bilen , dostunu düşmanını gören, ülke bütünlüğünden taviz vermeyen, çeşitli sebepler ortaya atıp perde arkasından halkının çekişmelerini seyretmek yerine en çok halkına güvenip onun için çalışan ve ahlaken ve kültüren dimdik ve sağlam durabilen bir devlettir.

 

kitleleri devlet şekillendirir ve yönlendirir. karmaşadaysak, kavgadaysak ve bu hep böyle sürüyorsa, devlet sürmesine izin vermiştir. konu ister türban, ister tezkere, ister kıbrıs isterse susurluk olsun... menüyü belirleyenlerin sofrasında karnımızı doyurdukça midemiz çok bulanacaktır...!

Gönderi tarihi:

ülkem adına tek idealim tarihini iyi bilen , dostunu düşmanını gören, ülke bütünlüğünden taviz vermeyen, çeşitli sebepler ortaya atıp perde arkasından halkının çekişmelerini seyretmek yerine en çok halkına güvenip onun için çalışan ve ahlaken ve kültüren dimdik ve sağlam durabilen bir devlettir.

 

kitleleri devlet şekillendirir ve yönlendirir. karmaşadaysak, kavgadaysak ve bu hep böyle sürüyorsa, devlet sürmesine izin vermiştir. konu ister türban, ister tezkere, ister kıbrıs isterse susurluk olsun... menüyü belirleyenlerin sofrasında karnımızı doyurdukça midemiz çok bulanacaktır...!

 

Sizin gibi bizim miğdemiz de yıllardır bulanık Sevgili Su DaMLaSı. Fakat miğdemizi nereye boşaltacağımızı bir türlü bilemiyoruz aslında... Empati diyor sevgili Can Dündar... İşte empati... Ortak değerlerde buluşuyor olmanın anlamlı birlikteliği... Ülke için atan iki farklı kalp aslında bütünlüğe anlam katan... Peki bu anlamın neresinde ülkeyi yönetenler... Ülkenin dışındakı uluslararası işbirlikçiler... Ülkemin altını oyan ve herşeyi satın alabileceğini düşünen kompradorlar... Düşüncemiz ne olursa olsun ama her ikimizde çok uyanık olsun... Sevgi ve saygılarımla...

Gönderi tarihi:

sevgili berceste bir kez daha beni haklı çıkarmanızdn dolayı sevineyim mi üzüleyim mi bilemiyorum.Okumadan kastım kitap okuma alışkanlığı ile ilgili idi.Şu tür kitapları okuyan daha iyi anlar diye bir ifade yoktur yazımda.HAdislerin kuran hükmünde olmadığını bilmek için islam alimi olmaya gerek yok.Bu hadisin net bir biçimde sahih olup olmadığını yazmadım ama bir çok hadisin uydurularak peygaberimize mal edildiğini bilmiyorsan bunun doğrululuğundan nasıl emin olabiliyorsun.Toplumda islam dininde böyledir diye bize dayatılan birçok şeyin bizzat araştırarak doğru olmadığını öğrendim.Bunun için başkasına ihtiyacım yok IQ seviyemde allaha çok şükür ki Türkiye ortalamasının üstündedir.Hal böyle olunca okuduklarınızdan doğru sonuçlar çıkaramıyorsunuz dediğimde verdiğiniz cevap karşısında beni bir kez daha doğruladığınız için sizi tebrik ediyorum Size Mevlana nın bir dörtlüğü ile cevap vermek sanırım en doğrusu olacaktır.

Bilgisizlerinin sohbetini taşa çal! Çengelini uyanık bilginlerin eteğine tak!Değersizlerle bir an bile vakit geçirme ! Çünkü ayna suda kalırsa paslanır.

 

Hangi hadislerin sahihnolup olmadgını hadis usulu bilen kişiler anlayabilirler..bununda bir metodu var sevgili gelincik...Sen bilmiyorsan yada arastıramıyorsan benim elimden birşy gelmez...

 

Anlamaya gelince kimin daha iyi anladıgı ve kimin ise olayları saptırıp seviyesizleştirdiği meydandadır...

 

Mevlana hıh?

Mevlanadan bir dörtlük yazmıssınnız fakat onun hayata baktıgı pencereyi secememişsiniz...

 

Selam ve dua ile...

Gönderi tarihi:

Zaten elinden bir şey gelmediği ortada öncelikle benim ne demek istediğimi halen anlamış değilsin.Senin de hadisleri değerlendirme konusunda uzman olmadığın belli benim bu konudaki araştırmalarım derindir.Hiç kuşkun olmasın .Mevlana yı da çok iyi özümsedim bunun içindir ki seviye mi ve uslubumu bozmadan cevap veriyorum.Öyle olsaydı eğer şu an ben sizi seviyesizlikle suçluyor olurdum.Yazdıklarımı tam anlamadan cevaplamazsanız sevinirim hoş anlayacağınızı da pek sanmıyorum.

Gönderi tarihi:

Zaten elinden bir şey gelmediği ortada öncelikle benim ne demek istediğimi halen anlamış değilsin.Senin de hadisleri değerlendirme konusunda uzman olmadığın belli benim bu konudaki araştırmalarım derindir.Hiç kuşkun olmasın .Mevlana yı da çok iyi özümsedim bunun içindir ki seviye mi ve uslubumu bozmadan cevap veriyorum.Öyle olsaydı eğer şu an ben sizi seviyesizlikle suçluyor olurdum.Yazdıklarımı tam anlamadan cevaplamazsanız sevinirim hoş anlayacağınızı da pek sanmıyorum.

 

Mevlanayı özümsemek demek böyle birşeymiş...Şekilciliğin cenderesini çeker olmuşuz ne diyeyim...

Ben sizi anladım emin olun ama beni anlamamakta ısrar eden sizsiniz...

 

Bu arada hadis konusunda uzman olup olmadıgımı nereden biliyorsunuz çok merak ettim dogrusu?

Gönderi tarihi:

ben bu forumda dine küfretmedim beni tanımazsınız hayat tarzımı bilmezsiniz asla ve asla gerçek duygularla inananlara hiç bir sözüm olmadığı gibi bunuda her zaman vurguladım.Okunanların doğru anlaşılmadığını söylüyorum;

---Hangi kitapları okumamız lazım anlamamız için babında bir cevap geliyor.

Hadisler kuran hükmü değildir diyorum -ki peygamberimizde kendi söylediklerinin kuran hükmü gibi anlaşılmaması için büyük titizlik göstermiştir-birçok uydurma hadisin varlığından sözediyorum ki bu konuda bütün islam alimleri hemfikirdir

----Siz diyorsunuz ki sen uzman mısın (ben bunun sahte olup olmadığını anlarım demiyorum ama yukarıda belirttiğim gibi incelemelerim vardır)

------hadisi usulü bilen kişiler anlar benim yazdıklarımdan bu sonuç çıkarılabiliyorsa bende sizin süzme cahil olduğunuz sonucunu çıkarabilirim.Bunda şaşıracak bir şey yok.

------Mevlana nın rubailerinden bir dörtlük yazıyorum ;

------Siz Mevlana uzmanısınız ya hemen bi dörtlükten ve benim bu forumda yazdığım yazılardan

------Siz şekil olarak benimsemişsiniz diyorsunuz

Aslında bu örnekler çoğaltılabilir Yani sizin nedenlerinizden ötürü bu sonucu çıkarabiliyorum hatta verdiğiniz cevaptan sonra sadece okunanı anlamamanızdan değil başka şeylerden de şüphe duymaya başladım.Zaten anlamış olsaydın bu tarz bir cevap vermezdiniz.

Gönderi tarihi:

Uslubunuza da çeki düzen verin lütfen...ve kimin süzme cahil olup ezberden konustuğu her daim bellidir...Gören görür siz emin olun...

Siz anlaşılmadığınız kanısına varıp anlamamakta ısrar edin.

Sizinle polemiğe girmek istemiyorum...

 

 

Selam ve dua ile...

Gönderi tarihi:

Evet, türban simgedir!

 

 

Ben üniversitedeyken bıyıklıydım. Bıyık sevdiğimden mi? Hayır! Yakıştığından? Hayır! Bıyıklıydım, çünkü bıyık yasaktı.

 

12 Eylül, YÖK aracılığıyla hem öğretim üyelerine, hem öğrencilere bıyığı yasaklamıştı.

Bize tıraş dersi verenlere öyle kolay lokma olmadığımızı göstermek, kesmemekte direnen hocalarımızı sahiplenmek için hemen hepimiz bıyıklıydık.

Bıyık bir simge miydi?

Evet!

Possa solcuyduk, sarkıksa sağcı, imam bıyığıysa İslamcı...

Ne zaman kestik?

Yasak kalktığı zaman...

* * *

Bu anlamda türbanın siyasal bir simge olduğunu tekrarlayıp durmanın bir yararı yok.

Onu simge olmaktan çıkaracak şey, ardındaki soruna çözüm bulmaktır."Arabistan'a gitsinler" demek çare değil.

Aynı ses 40 yıl önce de "Komünistler Moskova'ya" demişti. Bu, solcuları Moskova'ya göndermeye değil, gençleri kamplaştırıp sokaklara dökmeye yaradı.

"Türbanlılar Arabistan'a" çağrısı da aynı işe yarar.Nitekim Erdoğan'ın "Sen git Arabistan'a" cevabıyla amaç hasıl olmuş, kamplar yerlerine kurulmuş, tribüne oynayanların gösterisi başlamıştır.

"Komünistler Moskova'ya gitsin", "Türbanlılar Arabistan'a",

"Kürtler Barzani'nin yanına..."

Sadece sürgün müdür, siyasetçinin üretebildiği çözüm?

* * *

Beni asıl şaşırtan, doğrudan kadınların canını yakan bir konunun sürekli erkekler arasında tartışılıp durması...

Baba baskısıyla örtünmeye zorlanan onlar...

Gönüllü örtündüyse de okul kapısında düşman gibi görünen onlar...

Türbanı çıkarıp peruk takmaya zorlanarak ikiyüzlülüğe itilen onlar...

Okuldan atılıp bu kez de koca baskısının koynuna atılan onlar...

"Örtün" ya da "Açıl" diye itilip horlanan, üzerlerinden siyaset yapılan onlar...

"Siz ne hissediyorsunuz?" diye hiç sorulmayan o kızlar, kadınlar, kendileri adına ya da kendilerine karşı konuşarak prim yapmaya çalışan erkeklerin malzemesi, pasif izleyicisi konumundalar.* * *

 

Çözüm için ne Demirel'e ne Erdoğan'a ihtiyacımız var.

70 model kamplaşmalara, laf cambazlıklarına, ucuz polemiklere karnımız tok artık...

Kimsenin sürülmesine de razı değil gönlümüz...

Asıl ihtiyacımız olan şey "empati"...

Karşımızdakinin derdini, mesajını, kaygısını anlayabilmek...

Hayata bir de onun penceresinden bakabilmek...

Herkesin birbirine saygı içinde, özgürce var olabileceği ortak bir yaşam için çözümler üretebilmek....

Siyasetin işidir bu...

Yapabilen büyür, yapamayan gider: Suudi Arabistan'a değil; tarihin çöplüğüne...

 

Can Dündar :clover:

 

 

 

Sanırım ustune pek söz söylemeye gerek yok...İhtiyacımız olan bir olan onca şeye tutunup bir olup empati kurmaktır...

Bu paylaşımın için teşekkürler Su Damlası.. :clover::clover::clover:

Gönderi tarihi:

Sizin gibi bizim miğdemiz de yıllardır bulanık Sevgili Su DaMLaSı. Fakat miğdemizi nereye boşaltacağımızı bir türlü bilemiyoruz aslında... Empati diyor sevgili Can Dündar... İşte empati... Ortak değerlerde buluşuyor olmanın anlamlı birlikteliği... Ülke için atan iki farklı kalp aslında bütünlüğe anlam katan... Peki bu anlamın neresinde ülkeyi yönetenler... Ülkenin dışındakı uluslararası işbirlikçiler... Ülkemin altını oyan ve herşeyi satın alabileceğini düşünen kompradorlar... Düşüncemiz ne olursa olsun ama her ikimizde çok uyanık olsun... Sevgi ve saygılarımla...

çok şükür ne demek istediğimizi anlayan birileri çıktı.

ben bu forumda dine küfretmedim beni tanımazsınız hayat tarzımı bilmezsiniz asla ve asla gerçek duygularla inananlara hiç bir sözüm olmadığı gibi bunuda her zaman vurguladım.Okunanların doğru anlaşılmadığını söylüyorum;

---Hangi kitapları okumamız lazım anlamamız için babında bir cevap geliyor.

Hadisler kuran hükmü değildir diyorum -ki peygamberimizde kendi söylediklerinin kuran hükmü gibi anlaşılmaması için büyük titizlik göstermiştir-birçok uydurma hadisin varlığından sözediyorum ki bu konuda bütün islam alimleri hemfikirdir

----Siz diyorsunuz ki sen uzman mısın (ben bunun sahte olup olmadığını anlarım demiyorum ama yukarıda belirttiğim gibi incelemelerim vardır)

------hadisi usulü bilen kişiler anlar benim yazdıklarımdan bu sonuç çıkarılabiliyorsa bende sizin øøøøøøøø olduğunuz sonucunu çıkarabilirim.Bunda şaşıracak bir şey yok.

------Mevlana nın rubailerinden bir dörtlük yazıyorum ;

------Siz Mevlana uzmanısınız ya hemen bi dörtlükten ve benim bu forumda yazdığım yazılardan

------Siz şekil olarak benimsemişsiniz diyorsunuz

Aslında bu örnekler çoğaltılabilir Yani sizin nedenlerinizden ötürü bu sonucu çıkarabiliyorum hatta verdiğiniz cevaptan sonra sadece okunanı anlamamanızdan değil başka şeylerden de şüphe duymaya başladım.Zaten anlamış olsaydın bu tarz bir cevap vermezdiniz.

 

Sevgili gelincik...

Düşünsel anlamda size katılıyorum...

Bu forumda bugüne kadar pozitif tutumunuz, müspet yaklaşımınız, Kendinizi ifade etmekteki akıcılığınız ve ruhani konulardaki hassasiyetinizdeki güzel paylaşımlarınızı takdirle takip ediyorum...

Anlamak ve anlaşılmak adına...

Lütfen devam edin...

Yanlız değilsiniz...

Sevgiler... :clover:

 

Sevgili berceste...

Sizinle düşünsel anlamda ortak yakaladığımız birkaç konu oldu veya olmadı...

Ama lütfen siz de devam edin...

Sizide takip etmek güzel...

Tabiki düşüncelerinizi ifade ediyorsunuz ve etmelisiniz...

Burada sadece doğru bildiklerimizi ortaya koyuyor karşılıklı paylaşıyoruz aslında...

Ama düşünen ve düşünsel anlamda yaratıcılığı ön planda tutan insana yakışan olumlu ve pozitif bir tutum sergilemek olmalıdır..

Sevgi ve saygılar... :clover:

.

Gönderi tarihi:

Gecekuşu yazınızı okudum ama bir ricam var hayatta en nefret ettiğim şeylerden biri birinin bana saçmalama demesidir.lütfen bu sözcüğü bir daha kullanmayın.yaşınız kaç bilmiyorum ama üniversiteden mezun olurken anneniz başörtüsü yüzünden okula alınmasa neler hissedersiniz.bakın siz de korkmamamız gerektiğini söylüyorsunuz.kimsenin bu başörtülülerle bir sorunu yok.sorun özgürlük narası atan yasakçı zihniyetlerde.eğer berber olmayıp sakallıların sakallarını kestiremiyorsanız despot olup da kimsenin başından başörtüsünü açtırtamazsınız.bu bir çifte standarttır,kadın erkek eşitsizliğidir.peruk takarak ikiyüzlülüğe itilenlerin de zihniyeti değişmeyecek.rantçı ifadesini cinlik olarak yorumlamanıza şaşırdım.****** kelimesinin ise çok hafif olduğunu,bu rantçıların pkk'dan bile daha tehlikeli olduklarını düşünüyorum.eğer ayrı bir tartışma açılırsa bu gelenek konusunu o zaman açıklarım.şu an buna cevap vermeyeceğim.

 

 

Asıl konuya gelirsek bu iktidarın başörtüsünü çözme,laiklikten vazgeçme diye düşünceleri yok.burası biraz komplo teorisi gibi gelebilir.bu iktidar tehlike gibi görülen şeyler için hangi somut adımları attı.ortaya atılan şeyler göz boyamaydı.ceza yasası çıkardılar,dikkati zinaya çektiler alttan terörle ilgil birçok taviz verdiler.imam hatiplilere özgürlük diye ortaya atıldılar bir süre sonra geri çekildiler.halka biz istedik ama bize yaptırmadılar mesajı verdiler.biz yine bu zinayla uğraşırken gittik avrupa anayasasını imzaladık,kıbrısla ilgili tavizler verdik.ama halk bunları görmedi vay be namuslarına ne düşkün adamlar dedi,ki zaten sonunda zina yasası geçmedi.bugün yine laikliği tartışıyoruz.dikkat yine iç gündeme ve akp lehinde çevrildi.ama kimbilir iran için amerikaya hangi tavizleri verdik.genelkurmay başkanının türkiye ne bir islam devletidir ne de bir islam ülkesidir demesi yanlış,cumhurbaşkanının gerekirse ibadetleri yasaklarız demesi yanlış,chp nin sürekli akp ye din üzerinden yüklenmesi yanlış.bütün bunlar akp ye oy kazandırıyor.birileri bu iktidarın gerçek niyetini açıklamalı.yoksa elimizde laikliği koruyacak bir devlet de kalmayabilir.

Gönderi tarihi:

***

 

Sevgili ['2023' ']

 

Yazınızı ve ricanızı okudum,

 

Hassas olduğunuz bu konuda sadece size değil herkese karşı dikkatli olacağımdan emin olabilirsiniz.,

 

ve cümlemi ;

Unutmayın ki bu ülkede yasalar var,

"din esaslarına dayalı bir rejime yönelik dayatmalara",

“başörtüsünün simge olduğu kanısına varıp”, önlemler alan bu yasalar,

“ nasıl yasaklatıyorsunuz ve adres gösteriyorsunuz.” Diyerek Yersiz, akla aykırı, tutarsız sözler etmeyin lütfen…

Olarak düzeltiyorum…

 

( rantcı kastınızı kimlerdir açıklamanız gerekli_ önyargılı olmak istemiyorum…

Kastınız politikalarında baş örtüsünü dillerinden düşürmeyip 3.5 yıldır bir şey yapmayanlar mı.?.

Yoksa yasalar çerçevesinde, baş örtüsüne değil de din odaklı dayatmalara karşı duranlar mı.?.. )

Yöneltmiş olduğum bu sorumun cevabını vermemişsiniz,

 

Bu nedenle hala cinlik yaparak yaklaşıp yaklaşmadığınızı anlayabilmiş değilim…

 

Gerçi biraz önce bu iletinizi okuduktan sonra, diğer iletilerinizi de okuyarak hakkınızda bir intiba edindim,

 

Ama yinede bu sorumu cevaplamanızı istiyorum ki konu tam olarak açılsın…

 

Şu anda yeterli çoğunluğa sahip içlerinde sakallılarında olduğu iktidardır,

Ama sizce de bu yasaları çıkarmak gibi bir niyetleri var mıdır.?.

Dediğiniz gibi düşüncelerinin arkasında ki hedef,

Hedef her ne ise "içlerinde yaşattıkları korkular" nelerdir acaba.?.

Sorumun cevabı olarak,

 

“bu iktidarın başörtüsünü çözme, laiklikten vazgeçme diye düşünceleri yok.

burası biraz komplo teorisi gibi gelebilir, bu iktidar tehlike gibi görülen şeyler için hangi somut adımları attı.”

Cümlenizi yeterli görmeli miyim?

 

***

 

Yazınızın ikinci bölümünde yaptığınız kronolojik sıralamadaki görüşlerinizden katıldıklarım da var,

 

Farklı yorumladıklarımda, ama genel kurmay başkanının sözünün arkasında aynen duruyorum…

 

Çünkü; Türkiye Cumhuriyeti “Bağımsız, Laik ve Demokratik Cumhuriyettir.” Ve Hukuk Devletidir.

 

 

Cumhurbaşkanımızın konuşmasının, alıntı yaptığınız o cümlesini o konuyla ilgili bölümü tam olarak okuduysanız,

 

Önündeki ve arkasındaki cümlelerle birlikte ele alırsanız,

 

ifade edilenin” ibadetleri yasaklarız” olmadığını anlamış olmanız gerekirdi.

 

Bir bütünün içinden cımbızla çekilen iki ayrı kelimenin malum çevrelerce bir araya getirilerek önümüze sürülen çarpıtmadır o…

 

 

CHP nin izlediği politikaları ben de tasvip etmiyorum,

 

AKP nin yanlışlarının yanın da onlarında yanlış politikalarla, Bizlere alternatif olmadıkları bir gerçek,

 

Ülkemizin en büyük şansızlığı yeni yaklaşımlar üretebilecek alternatiflerin olmaması,

 

“Birileri bu iktidarın gerçek niyetini açıklamalı. Yoksa elimizde laikliği koruyacak bir devlet de kalmayabilir.”

Diyorsunuz ama,

 

siz, ben ve herkes niçin bunları konuşup tartışıyoruz, halkın büyük çoğunluğu bunun farkında zaten.

 

Ama sizin dillendirmeye çalıştığınız, bunun resmi ağızlardan söylenmesi mi acaba.?

 

Eğer öyleyse, Cumhurbaşkanı da, Genelkurmay başkanı da, Üniversiteler, En üst düzeyde Hukuk kurumları,

 

Muhalefet anlamında da olsa bütün parti liderleri en yüksek sesle dillendiriyorlar zaten…

 

Hatta polemikte yapsa Demirel bile dayanamayıp tepkisini ortaya koydu.

 

 

Ama siz bütün bu dillendirmelerin AKP nin işine yaradığını düşünüyorsunuz anladığım kadarıyla,

 

Bence gerçeklerin dile getirilmesi, doğru bir yaklaşım kafamızı kuma gömmenin yararı yok.

 

 

Ve bizim genç Cumhuriyetimizin, Devletimizin, sağlam temellere oturduğuna inancım sonsuz.

 

Devletimiz, Cumhuriyetimiz ortadan kaldırılıyor, kalmayacak söylemi dikkatleri çekmek amaçlı,

 

Duyarlı birer yurttaş olarak Ona olan inanç ve bağlılığımız, sürdüğü müddetçe, ki sürecek..

 

En son ikimizde kalsak sonuna kadar onu koruyacağımızı sende bende çok iyi biliyoruz…

 

 

Bu Cumhuriyetin hangi bedeller ödenerek bugünlere geldiğini herkes biliyor…

 

Bu kazanımları elimizden almaya kimsenin gücü yetmez…

 

Bugüne kadar, Türk ulusunun, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının en zor şartlarda bir yürek olup,

 

Hangi güçlere karşı nasıl mücadele ettiği herkesin hafızasında taptaze duruyor…

 

Ben böyle düşünüyorum…

 

***

Bu arada aklıma geldi,

 

“rantçının önündeki kelimeye, kime hitap ederseniz edin yakışmamış” itirazım hala sürüyor…

 

 

Sana sevgi ve iyi dileklerimi yolluyorum…

 

*tna

***

Gönderi tarihi:

Hassasiyetiniz için teşekkürler.

Rantçı kelimesini dini amaç olarak değil de araç olarak görenler için kullandım. insanların akıllarını bulandıran,dine bağlılık adına birçok uydurmayı dine mal eden,hiçbir geliri olmadığı halde milyarlık arabaları altlarına çeken üçkağıtçılardır rantçılar.örneklerini yaşayarak gördüğüm için bu kadar eminim.

Genelkurmay başkanının türkiye nebir islam devletidir sözü doğrudur ama ne bir islam ülkesidir sözü katiyyen yanlıştır.unutmayın ki bu memleket günde beş vakit ezan sesleriyle inleyen bir memlekettir.

Gerekli kurumlar gerçekleri dile getiriyor diyorsunuz ama benim söylemek istediğim de buydu.onlar gerçekleri dile getirmiyor.bazılarının gör dediklerini gösteriyorlar.işte o bazıları alttan başka şeyleri götürüyor.hani komplo teorisi gibi demiştim ya meclisteki sakallıların bile alet oldukları oyunun farkında olduklarını sanmıyorum.çünkü tepemizdekinin kimliğinin muamma olduğunu düşünüyorum.ilişkilerinin çok tehlikeli olduğu kanaatindeyim.hizmet ettiği kurumun kesinlikle türkiye olduğunu düşünmüyorum.bu adamın müthiş hitabetinden,halkı kolayca inandırmasından açık söyleyeyim korkuyorum.işte bu bazı kurumların din konusunda olumsuz demeçler vermesini akp çok kolaylıkla lehine çeviriyor.bu yüzden halk içinde bu kurumlar antipati ile karşılaşıyor ve bunlar akp ye oy kazandırıyor.ben bunlara dikkat çekmek istedim.

Bu vatanın sahipsiz kalmayacağında ve bu vatanı her zaman koruyacak birileri bulunacağı konusunda sizinle hemfikirim.dediğiniz gibi sadece ikimiz kalsak da......

Gönderi tarihi:

***

 

Açıklamalarınızla üstü örtülü kalan her şeyi açıklığa kavuşturmuşsunuz, bu anlamda ben de teşekkür ediyorum.

 

Sayın Erdoğan la ilgili olarak, kuşkularınızı belirtmişsiniz,

“ kimliğinin muamma olduğunu düşünüyorum. İlişkilerinin çok tehlikeli olduğu kanaatindeyim.

 

Hizmet ettiği kurumun kesinlikle Türkiye olduğunu düşünmüyorum.”

 

Bu cümleniz üzerinde uzun uzun durup düşündüm,

 

Ben yinede, tam olarak bu şekilde düşünmek istemiyorum…

 

Beni yanlış ön yargılara, yanlış tespitlere götürmesini istemem.

 

 

Elbette ki tasvip etmediğim, siyasi ve ülke gerçeklerine aykırı uygulamaları da var…

 

Bütün bunlara ben dahil, bu şekilde düşünen herkes, bulunduğu yere göre karşı duruyor zaten…

 

 

Bunun yanında hepimiz adına yaptıkları doğru işleri de göz ardı edemeyiz…

 

Onlar zaten yapılması gereken, hepimiz adına yapmaları için yetki verdiğimiz sorumlulukları olduğu için,

 

Kimse bunların üzerinde durmuyor…

 

Ve bence bugüne kadar, daha önce iktidara gelen statükocu partilerden daha başarılı götürdüler…

 

***

 

Ama son dönemlerde sergiledikleri tutumlarıyla,

 

bugüne kadar yapılan icraatlarının günümüze yansımaları ortaya çıktıkça,

 

Seçimler yaklaştıkça daha önceki statükocu partilerin konumuna dönüştükçe,

 

Rejimi değiştirme üzerine ve sizin ileri sürdüğünüz bu kuşkular ister istemez akıllara geliyor…

 

 

“Hizmet ettiği kurumun kesinlikle Türkiye olmadığı” konusunda yarattıkları bu kuşkulara karşın,

 

İhanet içinde olduklarına dair yaklaşımların, ağır ve maksadını aşan söylemler olacağını düşünüyorum…

 

Umarım yanılmıyorumdur.

 

***

Eğer demokrasiyi özümsemiş ve inanıyorsak bu tür yanlış ve tehlikeli durumlar karşısında,

 

Demokrasinin bütün kurumları, sivil örgütler ve duyarlı yurttaşlar olarak,

 

Gerekli uyarı, eleştiri ve yol göstermeleri, maksadı aşmadan demokratik kuralar içinde kalarak yapmalıyız…

 

 

Buna karşılık, bizlerin onayını alarak yönetime gelenlerin de demokrasinin kuralları içinde kalarak,

 

Güç bende, ben düşündüm doğrudur diyerek oldubittilere gitmeden,

 

Herkese kulak vererek, herkese eşit mesafede hepimiz adına doğrularla ülkeyi yönetmelidir…

 

Tam bu noktada,

 

İçinde bulunduğumuz şu günlerde, bunların tam tersini yapan bugünkü iktidar, bu yaptıklarıyla,

 

“Rejim üzerine”, “Hizmet ettiği kurumun Türkiye olmadığı üzerine” kuşkuları yaratıyor…

 

Ülkede yaşanan bu günkü gerginlik, toz duman ve çatışmanın arkasında bu gerçekler yatıyor.

 

 

Ve bütün bunlar Demokrasiyi özümseyememiş olanların,

 

Demokrasinin bütün kurallarını kullanarak iktidara gelip,

 

İktidarın erk’ini ele geçirdikten sonra,

 

Güç bende mantığıyla Demokrasinin kurallarını unutmalarından kaynaklanıyor.

 

Fakat bu tür düşünce ve yaklaşımlar, her zaman tarihin çöplüğünde yerlerini alıyorlar…

 

 

Umarım AKP iktidarı ve Sayın Erdoğan, tarihin en onurlu yerinde yerlerini alırlar..,

 

Çünkü, böyle bir durum hem onların, hem hepimizin, kısaca ülke yararına olacaktır...

(Nasıl ki Cumhuriyetimizin vazgeçilmez ilke ve değerlerine zarar geleceğinde karşı duracağımız gibi,)

 

Ülkemizin çıkarına olan her şey için, onların arkasında durmak hepimizin olmazsa olmaz görevidir...

 

Bunu yapamazlarsa, ısrarla bugünkü tutulmalarını devam ettirirlerse gidecekleri yer,

 

Erbakanların, Demirellerin..vb.. yanı olacaktır…

 

 

Yapabildikleri iyi şeylerle değil verdikleri zararlar ve hatalarıyla hatırlanacaklardır…

 

Hep hatırladığımız diğerleri gibi…

 

*tna

***

Gönderi tarihi:

aslında ben demirelin sözlerini hiç ciddiye almıyorum, değil mi ki zamanında onların da katkılarıyla bu olay bugünlere geldi... değilmi ki bu ülke onlardan da bugünküler kadar çekti... şimdi de gündemin işgali için yine çıkıp "babalık" yapmış... benim bu adamların sözlerine karnım tok... onlarda geldi geçti biz unutmadık hiç birinin yaptıklarını...

 

selamlar

Gönderi tarihi:

demirelde bazilarinin elinde piyon isde demirele konus gundemi karistir diyorlar oda konusuyor.akillilar ya agzi olani konusturuyorlar.demirelde geldi gecdi o koltukdan ama ne birakdiu koca bir hicccccc.sadece biraz daha uyanik olun derim ben turkiyede yasayanlara . hak verilmez alinir.burda belediye baskani bir sokagin asfaltini yenilemedi diye bir kac kisi konusdu.seni biz getirdik sozlerini tut dedi adam normal vatandas gibi korumasiz siyah uzun kuyruksuz araba yani geldi basinda durdu yaptirdi.biz getiriyoruz biz oy kullaniyoruzama bizim basimiza basarak ceplerini dolduruyorlar.hakkinizi istemeyi ogrenin artikkk yeterrrr

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.