Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

ama bu yapıcakların yine senin elinde gerçekten bazı konular mimiklerle el hareketleriyle bazı fiili hareketlerle anlatılır.Bu konuda böyle bi konu.Senin Allah yarın ne yapacağını biliyo.Olay bu biliyo.Örnek yarın bi günah işliceksin Allah bunu biliyo.ama sana neden günah yazmış bunu hiç düşündün mü_?_Ben kader konusunun içinden çıkamam çok derin bi konu ve sizlerinde böyle konular yüzünden bu tür şeylere başvurmanız çok saçma insan her şeyi bilemez dimi.Gerçi mutalaka bi cevabı vardır ve ben bunu senin için araştırcamve sana cevap vericem.Ama şu sözü yabana atma derim sana Allah'ın işlerine akıl sır ermez.Bizler çok ***** ve aciziz

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kader konusunu daha önce çok kere açıkladığımı düşünüyorum.

 

Kader Kur'an-da sadece ve sadece "Ölçü" anlamında kullanılır.

Yağmurun belirli bir ölçüde yağması,

Rüzgarın belirli bir ölçüde esmesi falan...

 

Bugün anladığınız manada "Kader"in anlamı yoktur Kur'an-da...

 

Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kader konusunu daha önce çok kere açıkladığımı düşünüyorum.

 

Kader Kur'an-da sadece ve sadece "Ölçü" anlamında kullanılır.

Yağmurun belirli bir ölçüde yağması,

Rüzgarın belirli bir ölçüde esmesi falan...

 

Bugün anladığınız manada "Kader"in anlamı yoktur Kur'an-da...

 

Sayın boşig,

 

Hatırlarsan, senin Kuranda geçen kader kelimesi için söylediğin "kader=ölçü" şeklindeki tezin için "mantıklı" demiştim.

 

Ancak, "bugünkü anladığımız anlamada kader kavramı" yani "alın yazısı", Kuran'daki kader sözlerine dayanılarak söylenmiyor.

 

Kuran'da yeralan "Allah herşeyi bilir", "Alllah dilemeden yaprak bile kıpırdayamaz" gibi ifadeleren ola çıkarak insanlar "alın yazısı" denen şeye inanıyorlar.

 

Sanırım, anlaşırız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kader konusunu daha önce çok kere açıkladığımı düşünüyorum.

 

Kader Kur'an-da sadece ve sadece "Ölçü" anlamında kullanılır.

Yağmurun belirli bir ölçüde yağması,

Rüzgarın belirli bir ölçüde esmesi falan...

 

Bugün anladığınız manada "Kader"in anlamı yoktur Kur'an-da...

 

Saygılarımla...

 

Hmm benim foruma katılmadan önceki tartışmalarda geçmişse bilmiyorum. Bir inceleyelim bakalım neler kaçırdık :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaş sana çok güzel bi biçimde açıklamış zaten olayı cümleyi anlayarak okursan işin içinden çıkarısın ikinci cümlesi çok doğru.Arkadaş ne demiş Allah'ın bizlere önceden hazırladığı bi hayat yok o hayatı bizler şu an kendimiz kuruyoruz.Allah sadece yapıcaklarını biliyo.Sen diyosun ki Ben kötü işler yapıyorum cehennemlik yaratılmışım zaten o zaman neden yaşıyorum.Eee madem bunun farkındasın ya da farkında olan insan neden hala bunun için yaşasın cehenneme gitmek için kötü işler yapsın o onun elinde değil mi iyi işler yapsa cennete gidicek.Eee sonuç kader yine bizim elimizde.Sen şimdi kendinin cehennemlik olduğunu düşünüyosan kalktığında namaz kılmak aklına geliyo ama kılmıyosan bu senin seçimin deil mi sana karışan biri var mı kılma diye_?_Eee ne oldu Allah sana şu anda bi kader yazmış mı kılıcan ya da kılmıcan diye bak bu senin kararın ya kılmak istersin ya da kılmak istemezsin.Bak yine iki seçeneğin var yani tek bi seçeneğe bağlı deilsin tek bi seçeneğe bağlı olsan derimki tamam kader ama yok seçenekler içindesin.

Cevap bekliyorum

 

Böyle olması için, Allah'ın beni başı boş bırakmış ve benden haberi olmaması gerekiyor, çünkü beni hiç yoktan yaratan O, eğer oluştuğum andan itibaren, kendisine isyan ve inkar edeceğimi biliyorsa, ya ben hatalı yaratılmışım yada öyle olmasını dilemiş demektir.Bu durumda benim bir sorumluluğum olamaz, önüme dünya hayatını koymuş ama en ince ayrıntısına kadar iman etmeyeceğimi ve cehennemle sonuçlanacağımı bile bile yaratmış (belkide onun için yaratmış).

 

Bu durumda Allah beni cehennem için yaratmışsa zaten yapacak bir şeyim yok ! iman etsemde edemem, çünkü daha en baştan Allah beni cehennemlik olarak dilemiş ! iman etsem, cehennemlik olmam ve Allah'ın dileği gerçekleşmez ! yani gördüğünüz gibi çok büyük mantık hataları var !

 

Bugün anladığınız manada "Kader"in anlamı yoktur Kur'an-da

 

Tengeriin Boşig, "kader" nedir sayende doğru olarak öğrenmiştik, ama daha öncede konuştuğumuz gibi biz bunu hem senin dediğin anlamda hemde bugünkü anlamda değerlendiriyoruz. Kader kelimesine çok takılmamalısın, bizim aktarmak istediğimiz şey, BrainSlapper'in dediği gibi Allah'ın herşeyi önceden biliyor ve ayarlamış olmasıdır.

 

 

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın boşig,

 

Hatırlarsan, senin Kuranda geçen kader kelimesi için söylediğin "kader=ölçü" şeklindeki tezin için "mantıklı" demiştim.

 

Ancak, "bugünkü anladığımız anlamada kader kavramı" yani "alın yazısı", Kuran'daki kader sözlerine dayanılarak söylenmiyor.

 

Kuran'da yeralan "Allah herşeyi bilir", "Alllah dilemeden yaprak bile kıpırdayamaz" gibi ifadeleren ola çıkarak insanlar "alın yazısı" denen şeye inanıyorlar.

 

Sanırım, anlaşırız.

Tengeriin Boşig, "kader" nedir sayende doğru olarak öğrenmiştik, ama daha öncede konuştuğumuz gibi biz bunu hem senin dediğin anlamda hemde bugünkü anlamda değerlendiriyoruz. Kader kelimesine çok takılmamalısın, bizim aktarmak istediğimiz şey, BrainSlapper'in dediği gibi Allah'ın herşeyi önceden biliyor ve ayarlamış olmasıdır.

Peki o zaman...

Bu açıdan devam edelim, bende araya girip akışı bozmayayım...

Fikir belirtme ihtiyacı hissedersem katılırım...

 

Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

boşig, bu ayet değil ama, nasıl tahiyyat ayet değilse bile, ayet kadar sağlamsa, bu da öyle:

 

"Amentü billahi....... kaderi, hayrihi ve şerrihi minallah..."

 

Bunu gözden kaçırmış olabilir misin? Evet, Kur'an ölçüyü öne sürer, doğrusun. Ama bunu yapmasının nedeni, ölçüyü koyan tanrının her şeyin ve herkesin kaderini elinde tuttuğu varsayımını kanıtlamaktır. Tıpkı yağmurun yağmasını, rüzgarın bulutu sürmesini, dağların yükselmesini tanrının varlığına delil olarak sunduğu gibi...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

boşig, bu ayet değil ama, nasıl tahiyyat ayet değilse bile, ayet kadar sağlamsa, bu da öyle:

 

"Amentü billahi....... kaderi, hayrihi ve şerrihi minallah..."

 

Bunu gözden kaçırmış olabilir misin? Evet, Kur'an ölçüyü öne sürer, doğrusun. Ama bunu yapmasının nedeni, ölçüyü koyan tanrının her şeyin ve herkesin kaderini elinde tuttuğu varsayımını kanıtlamaktır. Tıpkı yağmurun yağmasını, rüzgarın bulutu sürmesini, dağların yükselmesini tanrının varlığına delil olarak sunduğu gibi...

 

Sayın DemirEfe Tanrı'nın herşeyi elinde tuttuğu öğretisinin olmadığını söylemiyorum zaten ama "Tanrı'nın yazdığı alın yazısı" denen tanımlamayı "Kader" kavramının içeriğine sokan kişi benim edinebildiğim bilgi neticesince sanıyorum ki "Gazzali"dir. Onun da bunu iktidar borazanlığı yapmak sureti ile halkın iktidara koşulsuz itaati amacı ile ortaya koyduğunu düşünüyorum. Neticesinde bugün rastladığımız "Başımıza gelen Tanrı'dandır, vardır bir hikmeti muhakkak aman sabret!" ya da "AKP'ye oy atmayan cehennemliktir" gibi anlayışlara "Kader" anlayışı denmesinin nedeni budur...

 

Kur'an-da Tanrı'nın hayırlıyı, şerri yarattığı ile ilgili öğreti vardır ama bunun adı aslen Kader olarak geçmez ama artık o anlama büründürülmüş ve bende artık bunu uzatmaktan vazgeçtim...

 

Ha aslına bakarsanız benim bu "Tanrı'nın herşeyi bilmesi" konusuna bakış açımda başkadır ve konuya girersem bayağı bir dallanır budaklanır.

 

Yine de özetçe söylemek isterim ki: Varlığın tüm yasaları ve kanunları yani nedenselliği ve devinimi ile bir bütün olarak Tanrı olduğunu düşünürsek (ki ben öyle olduğunu düşünüyorum) Tanrı'nın bilmesinin ne anlama geldiğini de yordamış oluruz. Şu an için tartışmanın bu noktasında görüş belirtip akışı bozmak istemiyorum.

 

Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ezberin bozulma vakti geldi :D

************

************

ilk öncelikle ateist olan bir kişinin Allah yoktur iddasında bulunması biraz tuhaf

aslında baya bi tuhaf çünkü ateist olan bir kişi öncelikle Allah kavramının yani üstün bir yaratıcı kavramın olmadığını öne sürer yani gerçek ateist Allah yokturu kanıtlamaya çalışmaz var olmadığına inandığını yoktur diye ispatlamanın(ki bu bir ispat değildir) mantığı nedir ???

önce bu soruyu kendisine sormalıdır

bu bağlamda bakıldığında sorgulayan kişi aslında var olduğu gerçeklerine gözlerini yuman var olduğunu

söylemenin kabullenmek olduğu iddasında bulunan kabulennmeyide özgürlüğü kısıtlama olarak algılayandır

sırf özgür olmak ben bu yaptıklarımın hesabını vermeyeceğim diyebilmek için insanın kendini yaratana yoktur demesi

 

**********************

 

ayrıca:

ben tanrının var olduğu kavramını ispatlamaya çalışmam

İnsana önce Mükemmel ve kusurusuz olan Varlık hidayet vermelidir yaratılmış ve kusurlu olan kulların uğraşması iyidir ama boşunadır çünkü işine gelene inanmak bazıları için her zaman çok daha kolaydır

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Varlığın tüm yasaları ve kanunları yani nedenselliği ve devinimi ile bir bütün olarak Tanrı olduğunu düşünürsek

 

boşig, kader kavrayışını biliyor veya tahmin edebiliyorum. Benim bahsettiğim bu değildi. İnanılan anlamda kader Kur'anda geçmiyor demene değinmiştim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...
kabul etmek zorundayız. yoksa sahip olduğumuz türden bir inançla hiç bir yere varamayız!

 

Bilgiden başlayalım.

 

burada bizler onun ontik anlamda var olup olmadığını tartışmayacağız. Tartışılan sadece zihnimizdeki Allahın kendisidir.

 

Mesela, eğer bilgiden başlayacak olursak, her şeyi sınırsız olarak bilen bir Allah yoktur.

 

Böyle bir kabul bizim özgürlüğümüzü bir kenara atar. dolayısıyla günah işlediğimizde bütün suç Allaha ait hale gelir ki bu doğr udeğildir. yani her şeyi bilen bir tanrı yoktur.

 

buradan başlamak istiyorum. Kabul ediyorsanız susmanızyeterlidir.

 

Saygılarımla...

 

NOT; Tartışmada cevaplar 15 Ağustos 2005 te tüm hızıyla başlaycaktır. Konunun bir hafta beklemesi gerekmektedir.

 

görüşmek üzere.

 

Neye güvenerek Allah'ın olmadığını iddia edebiliyorsun?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

[kardesim allahın herseyi bilmesi bizim özgürlügümüzü kısıtlamıyor

allah ki seni yaratıyor yoktan varediyor ve sana dünyanın nimetlerini sunuyor ve bunca seyi yapıyor ama herseyi bilmiyor bilmemeli

sencede baya tezatlık olmadımı

allah bizlerin kötülük yapmamızı vya yanlıs yola gitmemizi istemiyor ama insana irade vermiş insan kendi iradesi ile yapıyor bunları

allah bizi görmese herseyi bilmese kimin cennete kimin cehenneme gidecegine nasıl karar verir

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah'ın olup olmadığını tartışabilmek için bence önce Allah'ın tanımını iyi yapmak gerekir. Her şeyin yaratıcısı olan güç diye tanımlarsak

bu güç bizim aklımızın alabileceğinden çok fazladır. Böylesine büyük bir güç insan denen varlığı yaratıp ; sonra da şunu yaparsan seni ateşe atarım,

bunu yaparsan huriler verir, sonsuz mutluluğa ulaştırırım, ben en büyüğüm, her şeye kadirim gibi EGOİST, GÜCE DÜŞKÜN BİR İNSAN tavırlarında olması TANRI tanımına aykırı düşüyor. İnsan zaten yaratılan büyük evrende kayda değmeyecek kadar küçüktür ve önemsizdir. Bu insanların arasındaki ilişkileri düzenlemek için TANRI neden kendini küçültüp onlara kendinin büyük olduğunu anlatmaya çalışsın? Kendisine tapınılmasını istesin? Hemde kendisine inanmayanların çıkacağını bilerek? Bütün güç onun elindeyse neden herkesi kendisine inanarak yaratmasın? Önce kendisine inanmayanların o YÜCE YARATANla dünyalarında alay etmelerine izin versin? Sonra da kızıp onları demirlere vurup ateşlere atsın? Bu uzar gider böyle...

Neyse daha fazla uzatmayacağım..Benim şahsi fikrim şu; Allah İslam'da tanımlanandan ÇOK daha yüce bir varlık olmalı..

Einstein'ın da dediği gibi;

"a knowledge of the existence of something we cannot penetrate, of the manifestations of the profoundest reason and the most radiant beauty - it is this knowledge and this emotion that constitute the truly religious attitude;

in this sense, and in this alone, i am a deeply religious man"

the world as i see it

 

the end..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

alio ve canugur. aslında bu foruma ilk girdiğim günlerde canuguru kendime yakın hissetmiştim. ufku daha geniş geldi bana. ne bileyim öyle geldi işte. ben hep onu anlamaya çalıştım. tanrıyı anlamaya çalıştım hep. böylece .

.

.

.

bilgisizliğimden dem vuranlar yanılıyorlar. Bütün islam kaynaklarını ve oldukça büyük miktarda felsefe kitbını, erdem, ahlak kitaplarını bitirdim. doktora düzeyinde arıyorum onu.

 

EĞER AYNI FİKİRDEYSENİZ, SADECE TARTIŞIN!

Mistik konun bence mantıklı ama kuranda yazdığına göre onu görmeden inanmak gibi ayetler var okumadım ama öyle biliyorum bence Allah kendisini göstermeli ki herkes korksun belirsizlikler ortalıktan kalksın yada bize varlığı ile ilgili bişeyler göndersin her kitap yazılırken kaynak vardır kuranın kaynağı nedir acaba!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Konu ile ilgili çok şey yazılmış.Hiçkimse birbirinden etkilenip fikirlerinde bir değişime de uğramamış.Demek ki fikirlerimizi yazıyoruz sadece.Ben de birkaç cümle ile katılmak isterim.....

Allah'ın varlığına inanan biri olarak,varlığın daha kolay ispatlandığı kanısındayım,yokun ispatına oranla.Sadece üzümün varlığını üzüm tanesini göstererek kanıtlayabiliriz.Yokluğunu iddia edenler yeryüzünü dolaşıp, ancak ondan sonra onun yokluğunu ispat edebilir.Bunun ne kadar zor olduğunu tahmin edebiliyoruz sanırım.Demek ki yok hiçbir zaman ispat edilemez...varlığı daha kolay ispatladık..

Son olarak bir fıkra yazmak isterim.Benim beğendiğim bir fıkrayı....

 

ÖĞRETMEN,ÖĞRENCİSİNİ KALDIRARAK : ''SÖYLE BAKALIM'' DEMİŞ.

''ALLAH NEREDE? EĞER BİLİRSEN PORTAKAL VERECEĞİM.''

ÖĞRENCİNİN ÖĞRETMENİNİN BU SORUSU KARŞISINDA CEVABI ŞU OLMUŞ :

''SİZ BANA O'NUN OLMADIĞI BİR YERİ GÖSTERİN, BEN SİZE BAHÇE DOLUSU PORTAKAL VEREYİM!.''

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah'ın varlığına inanan biri olarak,varlığın daha kolay ispatlandığı kanısındayım,yokun ispatına oranla.Sadece üzümün varlığını üzüm tanesini göstererek kanıtlayabiliriz.Yokluğunu iddia edenler yeryüzünü dolaşıp, ancak ondan sonra onun yokluğunu ispat edebilir.Bunun ne kadar zor olduğunu tahmin edebiliyoruz sanırım.Demek ki yok hiçbir zaman ispat edilemez...varlığı daha kolay ispatladık..

 

Sayın güzelim,

Allah kavramı elma. armut, üzüm gibi bir şey değil ki arayıp bulup "ahanda buldum al sana ispatı" diyebilelim?

Arayıp bulamadığımız bir şey de yok anlamına gelmiyor zaten. Üzüm tanesini yeryüzünü dolaşıp bulamayınca yok olduğunu da ispat edemeyiz. Bu anlamıyla da Allah'ın varlığı ya da yokluğu ispatlanamaz ve bu biçimiyle tartışılamaz. Peki ne yapılabilir? Onun varlığını ortaya koyan (ispatlayan değil) düşünsellerin çıkış noktaları tartışılabilir. Çünkü bu bir antitezdir. İspat tezi yazanda olmalıdır. Ve yine maalesef söylemek isterim ki, "Allah heryerdedir" diyerek de olmuyor bu işler...

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın YARASA,

Elma ,armuttan bahsetmemiştim,ama neyse..Allah elle tutulur,gözle görülür bir varlık değil ki,onun varlığını ortaya koyacak(ispatlayacak) düşünceleri de böyle somut örneklerle ifade edebiliyorum.Allah'ın varlığını ispatlayacak,gösterecek bir çok deliller var,peygambarler tarihine ve mucizelerine bakacak olursanız,görürsünüz.Bunları belki biliyorsunuz,bilmiyorsanız da duymuşsunuzdur.Dinimiz mantık dini değil,yani Allah ve yaptıklarını hatta insanın yapısını ele aldığınızda mantığınıza uymayan bir çok şey görürsünüz.İslamda mantık aranmaz.Ben hissettiğim gibi yaşıyorum.Allah'ın varlığını kanıtlayan bu kadar güzel şeyleri içimde hissediyorum ve Allah'a inanıyorum.Hepsi bu.Aksini düşünenler hep olmuştur ve bundan sonra da olacaktır....

Benim fikrim bu yönde...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Elma ,armuttan bahsetmemiştim,ama neyse..

 

Evet, üzümden bahsetmiştiniz.

 

Allah elle tutulur,gözle görülür bir varlık değil ki,onun varlığını ortaya koyacak(ispatlayacak) düşünceleri de böyle somut örneklerle ifade edebiliyorum.

 

Somut örneklerle ifade edemiyorsunuz. Ben de bunu söylemek istiyorum. Örneğiniz yanlış oluyor. Hem somutlaştırma derdindesiniz (ifade için) hem de soyut içinde kalıyorsunuz. Bu da çelişki yaratıyor.

 

Allah'ın varlığını ispatlayacak,gösterecek bir çok deliller var,

 

Delil yok, kabul var.

 

peygambarler tarihine ve mucizelerine bakacak olursanız,görürsünüz.

 

Bunlar hurafe söylemler. Gerçek değil ki... Hem bu şekilde de ispatlanmaz. Yetersiz...

 

Bunları belki biliyorsunuz,bilmiyorsanız da duymuşsunuzdur.

 

Evet biliyorum. Çok duydum...

 

Dinimiz mantık dini değil,yani Allah ve yaptıklarını hatta insanın yapısını ele aldığınızda mantığınıza uymayan bir çok şey görürsünüz.İslamda mantık aranmaz.

 

Mantıklı olmayan bir dine mantıklı insanlar nasıl inansın? Bu nedemek şimdi? :)

 

Ben hissettiğim gibi yaşıyorum.Allah'ın varlığını kanıtlayan bu kadar güzel şeyleri içimde hissediyorum ve Allah'a inanıyorum.

 

İşte dediğim gibi bu sadece bir his; daha doğrusu kabul... Biraz düşünürseniz hislerinizin de kökeninde kabullerinizin olduğunu görürsünüz..

 

Hepsi bu.Aksini düşünenler hep olmuştur ve bundan sonra da olacaktır....

 

Her tezin bir antitezi vardır elbette...

 

Benim fikrim bu yönde...

 

Fikrinize saygı duyarım.

 

Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dinimiz mantık dini değil,yani Allah ve yaptıklarını hatta insanın yapısını ele aldığınızda mantığınıza uymayan bir çok şey görürsünüz.İslamda mantık aranmaz.

 

bu fikride ilk defa görüyorum !

 

İnançlı birinden, atesit bir yaklaşım tarzı !

 

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin yarasanin verdigi cevaplar bence son derece yerinde ancak inanmak yada inanmamak kisinin kendi icinden gelen birsey oldugu icin biz nekadar da yok desek karsi taraf var der...Bu bboyle devam eder ki bunun aksini ne inananlar ve inanmayanlar ispat edemez...

Hep varsayimlardan gidilir...

Ancak suda bir gercekki,biraz cevreye baksaniz ve inandigini soyleyen musluman toplumlar ne kadar geride...Oysa kucumsedikleri toplumlar ise,cagca,beyince yasam tarzinca hep ileride buda gosteriyorki,O olmadan bile,insanlar kendi beyin ve zakasiyla bircok seyin ustunden gelmekte...Ve insan beyninin harikaligini ise Tanri uzerine atmak sacma cunku beyini sifirdan isleyen bir hale sokan tanri degil insan...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

inanmak yada inanmamak kisinin kendi icinden gelen birsey oldugu icin biz nekadar da yok desek karsi taraf var der...Bu bboyle devam eder ki bunun aksini ne inananlar ve inanmayanlar ispat edemez...Hep varsayimlardan gidilir...

 

Evet varsayımlardan gidilir. Ancak burada bir fark var. Bilimsel yorumlarda varsayımlar mantıklı olmak zorundadır. Bu da, yine somut gerçekliklerden yola çıkılarak yapılır. Dini konularda ise baştan verilen yargılar değişmez dogmalardır.

 

Bu gibi soyut konularda, örneğin "var mı yok mu" tartışmalarında, tartışmanın ekseni (yani ispatlar) bunların getirisi/götürüsü (yani sonuççları) olmalıdır. Yani etkileri... Örneğin bir ruh var ise bunun etkileri nelerdir? Somuta olan etkisi ne olmalıdır? Veya, bir ruhun olmaması durumunda, maddeden götürüsü nedir? Eksik olan ne kalır? İşte bu eksende tartışıldığında sonuç alınabilir.

 

Konuya dönersek, Allahın varlığı konusunu tartışmada en önemli başlangıç noktası, bu tez nereden çıkıyor? Çıkış noktası ne? Neden var? SORULARIDIR. İşte bu tezin irdelenmesi zaten antitezin oluşmasına neden oluyor. Diğer taraftan, insanın tarihine baktığımızda, Tanrıların insan hayatındaki rolünü değerlendirebiliyoruz. Bu değerlendirme işte yukarıda bahsettiğim "Neden var" sorusunun da cevabı. Ayrıca hem bu sorunun cevabını içermekte, hem de "var mı yok mu" sorusunu yanıtlamaktadır.

 

Bu nedenlerden dolayı, inanan ve hatta inanmayan arkadaşlara öncelikle şu soruları kendilerine sormalarını tavsiye ederim:

 

"neden inanıyorsunuz/inanmıyorsunuz?"

"çıkış noktanız ne?"

"gerekçeniz ne?"

"aksi görüşler neyi savunuyor ve sorunuzu nasıl yanıtlıyor"?

 

Bu son örnek sorudaki "sorunuz" terimi (=sorununuz), inançların çıkış noktası olan soruları/sorunları kapsar. Yani açıklanamayan olaylar...

 

Poitif bilimler ise yoluna devam ettikçe, açıklanamayan olaylar dizgisi en aza indirgenir. Bu "en az"lık aslında "en güçlü" teoriyi oluşturur: tek tanrıyı. Asıl iş bundan sonradır. Bunu araştırmaktır zor olan işte. Bunu da tek yolu, yazımın başında dediğim gibi "sonuçların" değerlendirmesiyle mümkündür...

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin yarasanin verdigi cevaplar bence son derece yerinde ancak inanmak yada inanmamak kisinin kendi icinden gelen birsey oldugu icin biz nekadar da yok desek karsi taraf var der...Bu bboyle devam eder ki bunun aksini ne inananlar ve inanmayanlar ispat edemez...

Hep varsayimlardan gidilir...

Ancak suda bir gercekki,biraz cevreye baksaniz ve inandigini soyleyen musluman toplumlar ne kadar geride...Oysa kucumsedikleri toplumlar ise,cagca,beyince yasam tarzinca hep ileride buda gosteriyorki,O olmadan bile,insanlar kendi beyin ve zakasiyla bircok seyin ustunden gelmekte...Ve insan beyninin harikaligini ise Tanri uzerine atmak sacma cunku beyini sifirdan isleyen bir hale sokan tanri degil insan...

 

o beyni insana veren kim? Bu kadar mükemmel şekilde yaratan, her canlıdan üstün kılan kim? o kadar çok mesaj var ki okumama malesef fırsat yok, haydi birileri denese ya insan yapmayı (klonlamadan bahsetmiyorum)hücreyi yaratmayı mükemmel şekilde kusursuz olarak bir insan meydana getirmeyi, bilimle uğraşan insanlar bile aslında bilim Allahı aramaktır derken, siz nasıl yoktur diyebiliyorsunuz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

o beyni insana veren kim? Bu kadar mükemmel şekilde yaratan, her canlıdan üstün kılan kim?

 

İşte yukarıoda bahsettiğim çıkış noktalarından, sorularda bir örnek...

 

o kadar çok mesaj var ki okumama malesef fırsat yok,

 

O kadar çok mesaj var ki, önce bilimi takip etmek gerekiyor. Kuran'ı zaten okuduk...

 

haydi birileri denese ya insan yapmayı (klonlamadan bahsetmiyorum)hücreyi yaratmayı mükemmel şekilde kusursuz olarak bir insan meydana getirmeyi,

 

Bundan 100 senbe önce kopyalama deseler güler ve karşı çıkardın değil mi? Samimi bir biçimde cevap istiyorum... 100 sene öncesinin bilgi birikimiyle düşünüyor olsaydın ve sana birileri, "Allah'ın mükemmel yarattığı bir canlıyı" kopyalamasından bahsetseler ne düşünürdün?

 

Aynı tepki ile karşı çıkardın emin ol...

 

bilimle uğraşan insanlar bile aslında bilim Allahı aramaktır

 

Bunu nereden çıkardınız? Bİlim Allah'ı aramaz. Bilimin adına konuşmayalım lütfen. Onun yaptıklarını herkes böyle kafasına göre yorumlayacaksa işimiz var...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

o beyni insana veren kim? Bu kadar mükemmel şekilde yaratan, her canlıdan üstün kılan kim? o kadar çok mesaj var ki okumama malesef fırsat yok, haydi birileri denese ya insan yapmayı (klonlamadan bahsetmiyorum)hücreyi yaratmayı mükemmel şekilde kusursuz olarak bir insan meydana getirmeyi, bilimle uğraşan insanlar bile aslında bilim Allahı aramaktır derken, siz nasıl yoktur diyebiliyorsunuz?

 

 

Iste demek istedigimde bu....Bu tarz insanlarla diyolog kurmak cok zor,cunku oncelikle yine din ile bilimi karistiyor ki bu olmamasi gereken bir sey...

Ve mantikli aciklama yapmadan,digerleri gibi,cevrene bak,daglara taslara bak...Bu guzelligi kim yaratir,kendi kendine nasil var olur mantigi cunku...Bu sekilde ise ben burada parmaklarimi yormaktan baska bir sey yapmam :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.