Φ katakuta Gönderi tarihi: 14 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 14 Nisan , 2007 bir benzerinin tıpa tıp yapılması zaten mümkün degildir çünkü o Kur'an'dır.farklı olması zaten Kur'an olmadıgına delildir. bu yüzden bir benzerinin yapılması mümkün degildir vesselam. Kur'an'ın yerine geçecek bir kitap dersen ; kimse kimsenin elini baglamıyor buyursunlar yapsınlar ve ortaya koysunlar. insanların teveccühü neyin ne oldugunu gösterirl zamanla . yeryüzünün en çok okunan metinleri kutsal metinlerdir. öyle ya da böyle insanlar okuyor ne yapalım . Bu dediklerin alelade her kitap için geçerli. Alıntı
Φ külan Gönderi tarihi: 14 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 14 Nisan , 2007 Ya tarafsız lütfen öle çarpıtık ayetler felan demene hakkın yk daha düzgün bi şekilde anlatabilirsn derdini neden hemen parlıyosn ki biraz daha saygılı olmaya dawet edyorm seni. sonuçta ayetlere inanyorz ve ayetlerden yola çıkarak öğreniyoruz,Siz ne kadarda inanmasnzda hem bilimsel hem mantıksal butun açıklamalar o ayetlerde Alıntı
Φ ozsky Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 yahu bakıyorumda hep müslümanlığı öven yazılar yazılmış.sanki en büyük ve doğru dinmiş gibi.yabancı biri evlenip müslüman olunca iyi oluyorda tam tersi olunca neden kötülüyoruz?dinler kitaplar insanlar için değilmidir?eğer dinlere kitaplara inançlara değer biçilecekse hepsi aynı değerdedir bence. hristiyan bir kız arkadaşım var.işsizken benim için kiliseye gidip iş bulmam için dua ettiğini söylemişti.hoşuma gitmişti.bunu her hangi bir vesile için hiç bir müslüman kız arkadaşım yapmamıştı.haaa. demekki önemli olan insan olmak.gerisi boş. işte kitaplar ve dinlerin amacıda budur. önce insan olmak gerisi kendiliğnden gelir. dünyaya bakıyorum.nerde katliam vahşet savaş var orda müslüman var.nasıl o zaman müslümanlık en yüce din oluyor? hristiyanlar birbiriyle iyi ilişkiler içindeyken müslümanlar birbirini yiyiyor. şimdi ben nasıl müslümanlığın, hristiyan kız arkadaşımın dininden daha yüce olduğunu ona açıklayayım?boş lafa gerek yok.çünkü somut örnekler.yani günümüz örnekleri. bakın insan denen varlık dünyadaki en vahşi varlıktır.her gün çevreyi pisletiyor,hayvanların tüm canlıların yaşam alanlarını daraltıyor.çevre yok oluyor.bunuda bir tek insan yapıyor.oysa üzerinde yaşadığı tek dünya var. tanrı neden insanı yarattıki?ne gerek vardı?tüm canlılar milyonlarca yıl önce olduğu gibi bugün de paşa paşa yaşasaydı.insan neden icad oldu ki?insan icad oldu mertlik bozuldu.yada tanrı insanı neden daha iyi huylu ve karakterli yaratmadı da vahşi yaptı? son 3000 yılda sadece yaklaşık 150-200yıl insanoğlu savaşmamış.gerisi katliamlar savaşlar cinayetler tecavüzler kölelik! demekki insanoğlu arasında güç dengesizliği olduğunda,güçlü zayıfı her zaman yok edecektir!!(doğal seleksiyon) günümüzden örnekler: annenin,babanın çocuğunu dövmesi,öğretmenin öğrenciyi dövmesi.güçlü ülkelerin zayıf ülkeri politikalarıyla içten-dıştan yıkma çabaları.insanoğlu vahşiliğini demekki her daim sürdürecektir! neden neden neden insanoğlu bu kadar vahşi yaratılmış.bugün benim için çevreyi kirletmek,yeni ekilen lalelerin koparıldığını görmek te vahşettir.!!(almanyada 6 yıl yaşamış biri olarak insanlık farkı hemen anlaşılıyor.) bunu okuyan arkadaşım: sen şimdi muhtemelen türkiyede doğduğun için ve aileni sevdiğin için bu ülkede yaşadığın için müslüman oldun! iyide sen başka bir ailenin çocuğu olarak başka ülkede doğsaydın ortodoks,katolik,protestan olacaktın.belkide budizme inanacaktın!? neden rusyada büyüyen bir çocuk daha sonra çıkıpta birden ben müslüman oldum demiyor? bu bazı tv kanallarında yayınlanan belgesellerdeki anlatımlara benziyor.mükemmel kuşmuş yavrularını ona verilen ilahi güçle besliyormuş vs.vs. iyide o kuş oraya pat diye gökten düşmediki!onunda soyu vardı.milyonlarca yıl süren evrimin başarılı bir türü olarak ortaya çıktı!soyundaki başarısız kuş türleride çok önceden yok oldular!ayrıca bu kanallar neden dinazorların ilahi güç tarafından yok edildiğiyle ilgili belgesel yayınlamazlarki?yok olacaklardı da neden yaratılıp milyonlarca yıl yaşatıldılar.dinazorlar yaşadıda insanlığa faydası ne oldu.ne yani dünyamıza renk mi kattılar?yada keşke yaşasalardı da onlardan daha vahşi olan insanlık yaratılmasaydı.!! bugün dünyanın dili olsakta sorsak heralde insanoğlunun olmadığı dönemde en mutlu olduğunu söyliyecekti!! ha bu arada ozonu delip iklimi değiştiren,bu yazın son 100 yılın en sıcak olmasını sağlıyacak olan değerli hayvan türü kim acaba?Sonuç: yazılacak çok şey var.kısa keseyim.o kitap bu din.bunlarla uğraşmaktansa kendini,aileni,çevreni sev saygılı insan ol.gerisi kendiliğinden gelir.bunlarıda zorunluluk,sevap işlemek yada dayatmalarla emirlerle yapma.kendin için içinden geldiği için kendine olan saygından yap. saygılarımla... Alıntı
Φ külan Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 Sana bitane hristiyan arkaadşın dua etmiş dimi hepsi deil.Belki de rastaladğn müslüman kız arkadaşın yapmadı da başka müslüman kız arkadaşın yapardı.Ya da sen başkabi hiristyan kız arkadaşn olsaydı belkide o da dua etmeyecekti yani bunu herkes böle diemessn müslümanında hristayınında yahudininde iyisi kötüsü wardr biz burda müslümanlar ii insanlardr die savunmuyoruz ztn.okursan yazılanları daha iii anlarsn. Nerde doğduma gelince ben isviçrede doğdum ve orda 13 yaşıma kadar orda yaşadım.Orda gözledim, ztn taktir edrsin ki müslüman sayısı yok denecek kadar az.Hristiyan çoğunlkta.Yani türkiyede doğdum bu yüzden müslümanlığı seçtim deil o kadar insan müslüman olyor onlarda mı türkiyede doğup ailesi yüzünden müslüman olmayı seçiolar.tabiki hayır. şu katliam vahşet olaylarına gelelm ozsky sen sadece görmek istediklerini görüyorsn o kadar insanı kim katletti daha yakın tarihte amerikalılar her yeri acımasızca yaktılar yıktılar günlerce fotolarını gördk gazetelerde çaresiz bebekleri anneleri babaları.kimi çocuğunun kimi ewinin derdine düştü kimileri esir alınıp acımasızca işkencelere maruz kaldı ksura bakma ama bunu yapanlar müslümanlar deildi olamaz da ztn. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 Özel mesaj göndermesi bir sorun yada bir olanaksızlık değildir.. Özel mesaj göndermenin olanaksız olduğunu, vahy üzerinde düşünerek anlayabilirsin. Allah'a bir mekan/adres blirliyorsan, özel mesaj mümkündür. Ancak Allah mekansız dersen özel mesaj mümkün olmaz. Mesal alınabilmesi için, mesaj gönderilebilmesi gerekir. Alan ve gönderen'in "AYRI" varlıklar olmasını gerektirir bu. AYRI varlık demek, her iki varlığa da mekan tayin etmektir. Sen Allah'a mekan tayin ediyor musun? Bulunduğu konum ityibariyle özel mesaj alması çok doğaldır, çünkü Alahtan aldığını ümmetine iletmek, öğretmek ve uygulamak gibi bir görevi vardı, adı üstünde elçi, Kur'an-ı Kerim de bunların bir bütünüdür zaten.. Bunlar sadece Muhammed'in iddiasından ibaret. Hiçbir kanıtı, desteği yok. George Bush, Allah'tan mesaj alarak Irak ve Afganistan'ı işgal ettiği konusunda ne kadar doğru söylüyorsa, Muhammed de aynı derecede doğru söylüyor. Kur'an-ı Kerim'in hak olduğu ise tartışmasız bir gerçektir, bir benzeri yazılamadı yazılamazda.. Yazmış ya iki tane Arap: The True Furkan, Gerçek Furkan adıyla. Ama haklı olduğun bir konu var. The True Furkan, Kuran kadar çelişkilerle dolu değilmiş Daldan dala atlamaca, yeni masal eksikliğinden sürekli tekrarlamaca yokmuş Kuran'daki gibi. Bu durumda demekki Hz. Peygamber Allahtan mesaj alıyor biz buna ayet diyoruz, mesajların Alahtan geldiğinin kanıtıda, o tarihte henüz bilinmeyen bir çok gerçekliğini Kur'an-ı Kerimde yazılmış olması ve çok ileri tarihlerde bu gerçekliklerin görünmesidir..Örneğin cenin'in ana rahmindeki evreleri.. Vahy konusunda iyice düşün kralx. Allah'ın mekanı konusunda karar ver. Kuran mucizesi diye bişey olmadığını yüzlerce kez yazdık. Yedi kat gök konusunda, diğer mucizecilerle farklı bir noktaya gelmeyi başardın. Umarım, diğer mucizeler konusunda da aynı başarıyı gösterirsin. Evrenin birden fazla yaratıcısının olması muhaldir, tartışıldığında bir çok olanaksızlığın olduğu görülecektir..Evreni şeytan yaratmış olamaz, çünkü zaten şeytan ve şeytanın varlığının bilgisini, inanmadığınız Kur'andan alıyorsunuz.. Kur'an-ı Kerim'e inanmadığınız halde, Kur'an-ı Kerim'in içeriğinden bir meseleye nasıl inanıyorsunuz ve şeytanı var kabul ederek, şeytan yaratmış olamaz mı gibi bir soru soruyorsunuz. Şeytan iddiasını Kuran'dan almıyoruz kralx. Şeytan iddiası Zerdüştlükte de var. Eski Mısır Dinlerinde de var. Diğer Semitik dinlerde de var. AYRICA ŞEYTANI KABULLENMİYORUZ. Allah yarattı demek ne kadadr inndırıcı ise, Şeytan yarattı, Kurabiye CAnavarı yarattı demek de aynı derecede inandırıcıdır. Buna dikkat çekmek istiyoruz. Saygılar. Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 yahu bakıyorumda hep müslümanlığı öven yazılar yazılmış.sanki en büyük ve doğru dinmiş gibi.yabancı biri evlenip müslüman olunca iyi oluyorda tam tersi olunca neden kötülüyoruz?dinler kitaplar insanlar için değilmidir?eğer dinlere saygılarımla... müslümanların kendi dinlerini 'övmeleri' gayet dogal bir durum degil mi?. aynısı hıristiyan ya da yahudi veya herhangi bir dine inananların yaptıgı gibi. yahudiler nasıl kendi dinlerinin tek hakikat görüp diger dinleri uydurma olarak adlandırıyorlarsa, hıristiyanlarda yahudiligi zorunlu olarak kabul etmekle beraber kendi dinlerini tek hakikat olarak görürler. Müslümanlar ise her iki dini kabul etmekle beraber kendi dinleri olan İslamı tek hakikat olarak görürler. bu dinlerin özünde olan gayet dogal kabullerdir. şimdi bu tanımlardan hangi din sence hada kapsayıcı bir durum arzediyor.? he bir müslüman yabancı biriyle evlenince dinini degiştirmesine tabiki müslümanlar ontolojik olarak üzülürler. lakin çokda kötü bir şey degildir, olabilir herkes inançlarını seçme hakkına sahiptir nihayetinde. selamlar. Alıntı
Φ ozsky Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 sen bebekken yetim olmuş olsaydın.ve seni hristiyan bir aile evlat edinseydi ne olacaktı.10-15-20 yaşına geldiğinde çıkpta anne-baba siz hristiyan kalın.ben müslümanmı olucam diyecektin?demek istediğim sahip olduğumuz inanç kitap vs..bizim seçimimiz değil.hangi şartta-yerde doğup büyüyorsak onu benimsiyoruz.sonrada onun savunucusu oluyoruz.hristiyan ailenin çocuğu bir gün çıkıpta ben müslüman olucam demesi ne kadar normalse terside normaldir.yadıgamamak lazım.nedense sahip olunan inanç gözüyle olaylara yaklaşıyoruz ki çok yanlış.neden objektif bakmıyoruz?ben olabildiğince tarafsız bakmaya çalışıyorum. Almanyada kadınlar için emeklilik yaşı 65.bizde 65 inde çalışan sigortalı bir kadın gördünüzmü? ben bir çok müslüman yada zenci çocugu evlat edinmiş avrupalı insanlar gördüm konuştum.siz hiç hristiyan bir çocuğu evlat edinmiş türk ailesi gördünüzmü?madem avrupada yaşadınız. demek istediğim o çocuğun seçimi değildi sahip olduğu inanç.sonradan öğreniliyor.bir insanı şu veya böyle diye ayırmak ne kadar yanlış birşey. yani biz bu konulara objektif bakamıyoruz.nedense hep taraflıyız.ben değilim. mesela koyu dinci kesim(veya adı her neyse) aman AB ye girmeyelim,batı kötüdür vs.sayıklıyorlar.ama bakıyorsun oğlu/kızı isviçrede ABD.de okuyor!! mısırda kahire üniversittesine yolla çocuğunu.yada müslüman diğer ülkelerde üniv. mi yok?!?! Fettullah gülen bile ABD deye gitti.oysa türki cumhuriyetlerde bir çok okulları var.orada neden gizlenmiyor?hakkını bulamayan İ.H.Mahkemesine başvuruyor.yani hakkını avrupada arıyor.(başörtüsü meselesi gibi). E hani Avrupa ABD kötüydü?sıkışınca çareyi orada arıyolar.rahatken de biz en iyiyiz oluyor. eşitlikten adaletten medeni olmaktan yanayım.buda dünyaya objektif bakabildiğimiz sürece olur. benim asıl cevabını aradığım soru:tanrı insanı yarattı da ne oldu?amacı neydi!! sonrada bozulan toplumları düzeltmek için peygamberler niye gönderdi?insan ırkının bu kadar vahşi olabileceğini neden bilemedi.önce doğru yaptıda sonra mı yanlışlığını farketti?o zaman neden daha iyi huylu/karakterli bir insan soyu yaratmadı? yada insan (benim inandığım gibi) evrim süresinde ortaya çıkan bir varlıkmıdır.o halde tanrının burada rolü nedir?bu soruların cevabını bir gün burada yada başka yerde bulacağımı umuyorum. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 çarpıtık ayetlerle, dünyanın küre biçiminde olduğu bile anlatılabilinir Canin'in anne karnındaki evreleri ile ilgili ayet açık ve nettir.. sadece masallar var Masal olmadığını yukarda izah ettim.. Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 Canin'in anne karnındaki evreleri ile ilgili ayet açık ve nettir..Masal olmadığını yukarda izah ettim.. Helal sana be kıral,tamda nikine layık bir cevap vermişsin. İzah etttim. Ben dedim oldu bitti İzah ettiğini sandığın iletine karşı sürülen itirazlara niye cevap vermedin ? ** Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 Canin'in anne karnındaki evreleri ile ilgili ayet açık ve nettir.. Kuran'ın bilimle 180% zıt olduğu, bir insanın oluşumuna ilişkin ayetlerde bile görülebilir. Muhammed kadını tarla, spermi tohum sanmıştır. Yani Tarlada'dan hiçbir katkı olmadığını savunmuştur. Bilim ise kadın ve erkeğin ortak katkı yaptığını, bu ortak ürünün "tarlada/rahimde" büyüdüğünü göstermiştir. Saygılar. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 Polemiğe gerek yok, ...Sizi annelerinizin karınlarında, üç karanlık içinde, bir yaratılıştan sonra (bir başka) yaratılışa (dönüştürüp) yaratmaktadır. İşte Rabbiniz olan Allah budur, mülk O'nundur. O'ndan başka İlah yoktur. Buna rağmen nasıl çevriliyorsunuz? (Zümer Suresi, 6) BURADA BAHSİ GEÇEN KARANLIK EVRELER Batın karanlığı Rahim karanlığı Döl yatağı karanlığıdır. Bu evreler o dönemlerde bilinmiyordu, modern biyolojinin bu embiryolojik gelişim bulgusu, Kur'an-ı Kerim'in hak kitap olduğunun ıspatlarından sadece birisidir.. Saygılar.. Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 Polemiğe gerek yok, ...Sizi annelerinizin karınlarında, üç karanlık içinde, bir yaratılıştan sonra (bir başka) yaratılışa (dönüştürüp) yaratmaktadır. İşte Rabbiniz olan Allah budur, mülk O'nundur. O'ndan başka İlah yoktur. Buna rağmen nasıl çevriliyorsunuz? (Zümer Suresi, 6) BURADA BAHSİ GEÇEN KARANLIK EVRELER Batın karanlığı Rahim karanlığı Döl yatağı karanlığıdır. Bu evreler o dönemlerde bilinmiyordu, modern biyolojinin bu embiryolojik gelişim bulgusu, Kur'an-ı Kerim'in hak kitap olduğunun ıspatlarından sadece birisidir.. Saygılar.. Doğru değil.Milattan yüzlerce yıl önce yunanlı bir bilim adamı tarafından cenin,in evreleri biliniyordu. Alıntı
Φ külan Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 yunanlı bilim adamının ne buldğunu cümleler şekilde yazar mısınız.Ayetlerde yazılı ya, onun bu konu hakkında nasıl açıklama yaptğnı merak ettm de. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 Doğru değil.Milattan yüzlerce yıl önce yunanlı bir bilim adamı tarafından cenin,in evreleri biliniyordu Hayır asıl bu doğru değil.. Bu olay tamamen yeni bir keşiftir ve modern biyolojinin keşfidir.. Biraz araştırırsanız bunu görerüsünüz.. Ama illaki muhalafet gerekiyorya, sizde bunu yazıverdiniz.. Saygılar.. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 Yine söyleme gereği duyuyorum ki, Kur'an "Bilim Kitabı Değildir." "Cenin" ile ilgili bilgilerin Hz. Muhammed'in döneminde biliniyor olduğunu düşünüyorum. Zira kendisinden yüzlerce yıl önce İncil'de de aynı bilgiler mevcut ve ondan önce de Eski Yunan'da buna dair bilgilerin olduğu vaki bildiğim kadarıyla. İnsan yaşamı yumurtanın döllendiği ilk andan başlar: Bu erkek yumurta ile dişi yumurtanın döllendiği andır. Son araştırmalara göre 24 saat içinde 46 kromozom yeni insan kimliğini şekillendirmektedir. Bu genetik kodun oluşumundan itibaren döllenmiş yumurta tam bir insan oluşumu için gereken her şeye sahip olmaktadır. Bu anda şekillenen bu kişilik artık bütün yaşam boyu sürecek fiziksel nitelikleri bu anda kazanmaktadır. 1967 yılında yapılan İlk Uluslararası Kürtaj Konferansı’nda “Spermle yumurtanın birleşme anından bebeğin doğumuna kadar geçen süre içinde bu insan yaşamı değildir diyebileceğimiz bir nokta bulamayız” şeklinde bir ifade kullanılmıştır. Bu açıklamayı Kutsal Kitap desteklemektedir. Kutsal Kitap doğum önceki yaşam konusuna birçok kere değinmektedir. Kaza sonucu erken doğum yapan bir kadının durumu bile Eski Antlaşma’da yerini almıştır: “Ve eğer adamlar kavga edip bir gebe kadına çarparlar, ve onun çocuğu düşerse, ve bir zarar olmazsa, kocasının kendi üzerine tayin edeceği gibi tazmin edecek, ve hakimler vasıtası ile verecektir. Fakat zarar olursa, o zaman can yerine car….” Çık. 21:2223 Bu ayete dikkat ederseniz ister kadına, ister bebeğine olsun, eğer bir zarar söz konusu ise uygun bir cezanın verilmesi gerekmektedir. ceza söz konusudur. Yani, hem annenin hem de bebeğin hayatı eşit olarak değerlendirilmektedir. Birbirinden ayrı tutulmamaktadır. Yine çok iyi bilinen Kutsal Kitap bölümlerinden birinde, doğum öncesi insan yaşamı çok şiirsel bir dille anlatılmaktadır. Allah’ın insanı nasıl yarattığı burada dile getirilmektedir: “Çünkü böbreklerimi sen teşkil ettin; Anam karnında beni ördün. Sana şükreylerim; Çünkü heybetli ve şaşılacak surette yaratılmışım; İşlerin aciptir; Ve canım bunu pek iyi bilir. Gizli yerde yaratıldığım zaman, dünyanın derin yerlerinde şaşılacak surette kurulduğum zaman bedenim sana gizli değildi. Gözlerin beni cenin iken gördü; Ve daha onlardan hiç biri yokken benim için tayin olunan günlerin hepsi Senin kitabında yazılmıştılar.” Mez. 139:1316 Burada özellikle ana karnında örülme olayının ne kadar büyük bir olay olduğunu tanımlamaktadır. Bütün bu heybetli ve şaşılacak şekilde oluşan örme olayı ana karnında yani rahimde gerçekleşmektedir. Aynı zamanda bu sözlerde bu görkemli işlemi gerçekleştirenin oluşturduğu bedeni daha ana karnında iken, yani rahmin içinde iken gördüğünü söylemektedir. Yazarın anlayışına göre Allah ana rahminde örülme aşamasında olan bu küçük cenini, henüz şekil almamış bedeni canlı ve üstüne üstlük insan olarak kabul etmektedir. Şimdi aynı görüşü bir başka bölümde görelim: “Senin ellerin her yanımdan bana şekil verdi, beni yarattı; Yine sen beni helak etmedesin. Hatırla, niyaz ederim, sen balçık gibi bana şekil verdin; Ve beni peynir gibi katılaştırmadın mı? Beni süt gibi dökmedin mi, Ve beni peynir gibi katılaştırmadın mı?” Eyu. 10:812 Bu sözleri söyleyen kişinin yetişkin olduğunu düşünün. Fakat burada “bana” ve “beni” şeklinde ifadeleri hem kişinin doğumu öncesi hem de doğumu sonrası için kullanmaktadır. Dikkat edilecek nokta doğum öncesi ile doğum sonrası arasında hiçbir kesintiden bahsetmemekte, aksine bir devamlılığa dikkat çekmektedir. Bu durumun altı çizilmelidir. Aynı zamanda daha doğumundan önce Allah tarafından bilindiğini vurgulamaktadır. Hıristiyan inancı, yumurta ve spermin bir araya gelerek yumurtanın döllenmesi anından itibaren cenin tam bir insan olarak değerlendirilmektedir. Bu demektir ki cenin anne karnın da yalnızca potansiyel bir insan değildir. Potansiyel açıdan olgunlaşması gereken ve bunun için belli bir sürece gereksinimi olan yepyeni bir yaşamdır. Yaşayan insandır. Sonradan insan olacak bir model insancık şeklinde asla düşünülmemekte ve kabul edilmemektedir. Bu insanın bütün geleceği adeta bir diskete kaydolmuş program gibi bu ceninde yüklenmiş ve olgunluk zamanını beklemektedir. Buna diğer güzel örneklerden biri de bazı Allah adamlarının söyledikleridir. Bu kişilerden bazıları kendileri için olan çağrının daha dünyaya gelişlerinden önceye dayandığını dile getirmektedirler. Bunun için Yeremya Peygamber’in kitabındaki Allah sözlerine bakalım: “Ana karnında sana şekil vermeden önce seni tanıdım, ve sen doğmadan önce seni takdis ettim; seni milletlere peygamber ettim.” Yer. 1:5 Elçi Pavlus da buna benzer bir tanımlamada bulunmaktadır. O’nun anlatımı ile kendisi de daha henüz annesinin karnında iken Allah’ın çağrısını almıştır: “Ne var ki, doğuşumdan önce beni kendisine ayıran ve kayrasıyla çağıran Allah hoşnut olunca….” Gal. 1:15 Bu örneği Luka’dan da vermek mümkündür. Luka bildiğimiz gibi bir doktordu ve iyi bir Grekçe’ye sahipti. Grekçe olarak kullandığı brephos kelimesini daha henüz dünyaya gelmemiş Vaftizci Yahya için kullanmıştır. Aynı kelimeyi yeni doğmuş Rab İsa’yı tanımlamak için ve aynı zamanda çocukları tanımlamak için kullanıyordu. Bununla rahimdeki bir insan ile dünyaya gelmiş bir insan arasında fark olmadığını dile getiriyordu. O’nun için rahimdeki döllenmiş yumurta dünyaya gelecek insanın yaşamını taşıyordu ve o da bir insandır. Bütün bu örneklerden görebileceğimiz gibi Allah için insan yaşamı anne rahmine düştükten itibaren başlamaktadır. O daha oradayken Allah’ın insanı olarak dünya için beklemeye başlamıştır. Orada bir yaşam saklıdır. Adeta koskoca bir elma ağacının programının küçücük bir elma çekirdeğinde var olması gibi; yaşayan, soluk alan ve ileride bütün duygu ve düşünceleri ile dünyadaki yerini alacak insan bu küçük döllenmiş yumurtadadır. Yıllar önce Canterbury başpiskoposu: “İnsan cenini gelecekte Allah’ın şanını yansıtacak bir yaşam cenini olarak saygı görmelidir” şeklinde bir söz söylemişti. Eğer henüz doğmamış olan cenin Allah benzeyişinde yaratılmış bir insan yaşamı ise, o zaman burada inanlı için oldukça önemli bir ahlaksal sorumluluk söz konusudur. Doğmamış bir insanın öldürülmesi resmen katilliktir. Bu doğmamış yaşamı yaşam süren her kişi için göstermemiz gereken saygı çerçevesi içerisinde değerlendirmemiz gerekmektedir. Çünkü bu rahimdeki yaşam günün birinde sizin ve benim gibi bir yaşam olacaktır. Buradan da anlaşılıyor ki "Cenin" ile ilgili bilgiler, Hz. İsa ve belkide ondan çok öncelerden beridir biliyordu. Şimdi Hz. İsa'ya bu bilgilerin "Tanrı"dan gelmiş olabileceğini iddia edebilirsiniz, lakin o zamanda Hz. Muhammed nereden alıyordu bu bilgileri? İncil'den mi? Tanrı'dan mı? Bence Hz. Muhammed bir "Bilim Kitabı" esinlenmemiştir. Kur'an bir Bilim Kitabı değildir. Saygılarımla... Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2007 Tengeriin yararlı araştırman için teşekkürler xlark tades, o ayet bir insan ürünüdür, ve çok yüzeysel ifadeler vardır, yani teknik(tıbbi) olarak hiçbir veri yoktur, Kur'an daki bütün ayetler böyledir, bu nedenle gerçek ancak çarpıtarak, benzeştirerek göstermeye çalışılıyor. Ayrıca ayette geçen cümleler zaten bir insanın gözlemleyebilleceği şeyler, o devirde tıbbi çalışmalar yoktu diyemezyiz, ölen kadınların (savaşta, saldırıda, cinayette falan) tıbbi gelişim için parçalanmasından, incelenmesinden doğan gözlemlerle ceninin evreleri anlaşılabilir. Bu çok doğaldır. Kur'an da bir tane bile bizi şaşırtacak bir teknik veri yoktur, sadece yoruma dayalı zorlama çarpıtmalar vardır, ilgili kişiler tarafından. Alıntı
Φ LUCAS Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2007 yahu bakıyorumda hep müslümanlığı öven yazılar yazılmış.sanki en büyük ve doğru dinmiş gibi.yabancı biri evlenip müslüman olunca iyi oluyorda tam tersi olunca neden kötülüyoruz?dinler kitaplar insanlar için değilmidir?eğer dinlere kitaplara inançlara değer biçilecekse hepsi aynı değerdedir bence.hristiyan bir kız arkadaşım var.işsizken benim için kiliseye gidip iş bulmam için dua ettiğini söylemişti.hoşuma gitmişti.bunu her hangi bir vesile için hiç bir müslüman kız arkadaşım yapmamıştı.haaa. demekki önemli olan insan olmak.gerisi boş. işte kitaplar ve dinlerin amacıda budur. önce insan olmak gerisi kendiliğnden gelir. dünyaya bakıyorum.nerde katliam vahşet savaş var orda müslüman var.nasıl o zaman müslümanlık en yüce din oluyor? hristiyanlar birbiriyle iyi ilişkiler içindeyken müslümanlar birbirini yiyiyor. şimdi ben nasıl müslümanlığın, hristiyan kız arkadaşımın dininden daha yüce olduğunu ona açıklayayım?boş lafa gerek yok.çünkü somut örnekler.yani günümüz örnekleri. bakın insan denen varlık dünyadaki en vahşi varlıktır.her gün çevreyi pisletiyor,hayvanların tüm canlıların yaşam alanlarını daraltıyor.çevre yok oluyor.bunuda bir tek insan yapıyor.oysa üzerinde yaşadığı tek dünya var. tanrı neden insanı yarattıki?ne gerek vardı?tüm canlılar milyonlarca yıl önce olduğu gibi bugün de paşa paşa yaşasaydı.insan neden icad oldu ki?insan icad oldu mertlik bozuldu.yada tanrı insanı neden daha iyi huylu ve karakterli yaratmadı da vahşi yaptı? son 3000 yılda sadece yaklaşık 150-200yıl insanoğlu savaşmamış.gerisi katliamlar savaşlar cinayetler tecavüzler kölelik! demekki insanoğlu arasında güç dengesizliği olduğunda,güçlü zayıfı her zaman yok edecektir!!(doğal seleksiyon) günümüzden örnekler: annenin,babanın çocuğunu dövmesi,öğretmenin öğrenciyi dövmesi.güçlü ülkelerin zayıf ülkeri politikalarıyla içten-dıştan yıkma çabaları.insanoğlu vahşiliğini demekki her daim sürdürecektir! neden neden neden insanoğlu bu kadar vahşi yaratılmış.bugün benim için çevreyi kirletmek,yeni ekilen lalelerin koparıldığını görmek te vahşettir.!!(almanyada 6 yıl yaşamış biri olarak insanlık farkı hemen anlaşılıyor.) bunu okuyan arkadaşım: sen şimdi muhtemelen türkiyede doğduğun için ve aileni sevdiğin için bu ülkede yaşadığın için müslüman oldun! iyide sen başka bir ailenin çocuğu olarak başka ülkede doğsaydın ortodoks,katolik,protestan olacaktın.belkide budizme inanacaktın!? neden rusyada büyüyen bir çocuk daha sonra çıkıpta birden ben müslüman oldum demiyor? bu bazı tv kanallarında yayınlanan belgesellerdeki anlatımlara benziyor.mükemmel kuşmuş yavrularını ona verilen ilahi güçle besliyormuş vs.vs. iyide o kuş oraya pat diye gökten düşmediki!onunda soyu vardı.milyonlarca yıl süren evrimin başarılı bir türü olarak ortaya çıktı!soyundaki başarısız kuş türleride çok önceden yok oldular!ayrıca bu kanallar neden dinazorların ilahi güç tarafından yok edildiğiyle ilgili belgesel yayınlamazlarki?yok olacaklardı da neden yaratılıp milyonlarca yıl yaşatıldılar.dinazorlar yaşadıda insanlığa faydası ne oldu.ne yani dünyamıza renk mi kattılar?yada keşke yaşasalardı da onlardan daha vahşi olan insanlık yaratılmasaydı.!! bugün dünyanın dili olsakta sorsak heralde insanoğlunun olmadığı dönemde en mutlu olduğunu söyliyecekti!! ha bu arada ozonu delip iklimi değiştiren,bu yazın son 100 yılın en sıcak olmasını sağlıyacak olan değerli hayvan türü kim acaba?Sonuç: yazılacak çok şey var.kısa keseyim.o kitap bu din.bunlarla uğraşmaktansa kendini,aileni,çevreni sev saygılı insan ol.gerisi kendiliğinden gelir.bunlarıda zorunluluk,sevap işlemek yada dayatmalarla emirlerle yapma.kendin için içinden geldiği için kendine olan saygından yap. saygılarımla... Düşüncelerinize tamamiyle katılıyorum,yıllardır insanlara anlatmak istediklerimizi özetlemişsiniz,akıllı sağduyulu düşünce budur işte. 2 yazınızı da dikkatle okudum uzun diye okumayan,okuyupta anlamak istemeyen ya da işine gelmeyen kendine büyük ihanetler içindedir malesef. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2007 "Cenin" ile ilgili bilgilerin Hz. Muhammed'in döneminde biliniyor olduğunu düşünüyorum Tıp litaretürüne baktığınız zaman modern tıpbın gelişimi evreleri ve keşifleri açıkça görülebilir.. Elinizin altında internet var ve yardımcı arama motorları var.. Ayrıca Kur'an "şu kitabı değildir", "bu kitabı değildir" diye belirtmenize gerek yok, Kur'an-ı Kerim top yekün rahmet kitabıdır,rehberdir.. Bu rehberlikte sanattan, bilme, tıptan, astronomiye ve ahlaka herşey vardır ama akedemik düzeyde ve ayrıntılı değildir.. Fakat rehberlik adına Kur'an-ı Kerim insanın madde ve maneviyatına en güzel şekilde veriler sunar.. Saygılar.. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2007 Ayrıca Kur'an "şu kitabı değildir", "bu kitabı değildir" diye belirtmenize gerek yok, Kur'an-ı Kerim top yekün rahmet kitabıdır,rehberdir..Bu rehberlikte sanattan, bilme, tıptan, astronomiye ve ahlaka herşey vardır ama akedemik düzeyde ve ayrıntılı değildir.. Fakat rehberlik adına Kur'an-ı Kerim insanın madde ve maneviyatına en güzel şekilde veriler sunar.. Boşig, Kuran şu kitabı, bu kitabı değildir diyen sensin, bu soruya sen cevap ver. * Ben kralx'e katılıyorum. Kuran her konuda bilgisi olduğunu iddia eden bir kitaptır. Müslümanların joker kitabıdır. Her derde devadır. Hatta ******** el kitabı olarak bile kullanılabilir. O işi de görür. Müslümanlar, Kuran'ın her bilgiyi içerdiğini sandıkları için, başka bilgi arama ihtiyacı hissetmezler. O nedenle her türlü bilim dalında geridir müslümanlar. Saygılar. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2007 Bu rehberlikte sanattan, bilme, tıptan, astronomiye ve ahlaka herşey vardır ama akedemik düzeyde ve ayrıntılı değildir.. Bizde onu diyoruz !!! Alıntı
Φ LUCAS Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2007 Kuranda yüzeysel olarak çok kısıtlı da olsa bazı bilimsel konulardan sözedilmesi muhtemeldir.Çünkü kurandan önce; islamın doğduğu o topraklarda matematikte,astronomide oldukça ileri düzeyde bilgi seviyesine sahip olduğu şüphe götürmeyen bir mısır uygarlığı varolmuştur.Milattan sonra 6.cı 7.ci yüzyıla kadar o bölgede doğmuş olan hiçbir kültür,inanç sistemi vs.yakın geçmişteki o olağanüstü kültürden etkilenmeden gelişemezdi.Zaten 3 büyük dinin de doğduğu toprakların aynı topraklar olması gerçeği de konuya ayrı bir pencereden ışık tutar.sevgilerle.. Alıntı
Φ master_soul Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2007 bak arakdaşım bakış açını dar bi kalıba sokarsan bunu sölersin tabi sen eğer dünyadaki bakış açısıyla bakarsan dediğini kendine doğru kabul ettirirsin senin bakış açın evrennide dışında olmalı evrenni gizemini hangi baba yiğit bilim adamı deha statüsündeki insan çözmüş getir göster bakalım hepsi bir yerde tıkanır arkadaşım ve sonunda kabul ederler yıllarca araştırmalar 10 20 30 yıllarını vermiş insanlar diyorlar bu evren bizim dışımızda bir varlık yani kısacası ALLAH tarafından yaratıldı diye bana sende bi çok şeyi açıla ozaman kardeş sorim sana bilimsel varlıkalrla sen bakış açını ne kadar daraltırsan o kadar bu ******* içinde döner durarusun saygılar Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2007 Ayrıca Kur'an "şu kitabı değildir", "bu kitabı değildir" diye belirtmenize gerek yok, Kur'an-ı Kerim top yekün rahmet kitabıdır,rehberdir..Bu rehberlikte sanattan, bilme, tıptan, astronomiye ve ahlaka herşey vardır ama akedemik düzeyde ve ayrıntılı değildir.. Boşig, Kuran şu kitabı, bu kitabı değildir diyen sensin, bu soruya sen cevap ver. * Ben kralx'e katılıyorum. Kuran her konuda bilgisi olduğunu iddia eden bir kitaptır. Olur, Cevap vereyim... "Suyu ısıttığımda, gördüm ki bir süre sonra, kabarcıklar çıkarmaya ve kaynamaya başladı." Bu ne kadar bilimsel bir bilgi? Sadece Gözlem var ve başka bir bilgi yok. Mesela ısının derecesi sabitlenmemiş, belirtilmemiş. Nerede ne kadar basınçta işlemin yapıldığı belli değil. Isıtılan süre belli değil. Kap belli değil. Su tuzlu mu tuzsuz mu o bile değil... Bu Bilimsel bir bilgi midir? Yoksa herkesin görüp yorumlayabileceği bir bilgi midir? Kur'an-ın bilimsel bilgiler içerdiği iddiası tamamen uydurmadır. "Bilim"den az buçuk anlayan hiç kimse aksini iddia edemez. "Bilimsel Veri"lerin bir takım özellikleri vardır. Bilim dalları bunları tespit etmişlerdir. Belirli bir alandaki bir bilginin Bilimsel Veri olabilmesi için belirli yöntemlerle elde edilmiş olması lazımdır. Kur'andaki bilgiler sadece ve sadece Gözlem ve Aydınlanma (satori, düşünce/mantık) ile elde edilmiş bilgilerdir. Mesela Kur'an, İslam Tarihinde "Kaynak" olarak ele alınır. Oysa ki çok yanlıştır. Çünkü Zaman ve Mekan öğelerinden yoksundur. Sosyal Bilimsel bir kitap olmamasının nedenlerini daha önce belirtmiştim, tekrara lüzum yok. Pozitif Bilimsel bir kitap olmamasının nedeni ise, mesela Evrenin Genişlediğini söylediği iddia edilen bilgileri ele alalım. Bu konuyla ilgili en özet herhangi bir bilgi bile sayfalar almaktadır ve ancak o haliyle Bilimsel olarak adlandırılabilmektedir. Denildiği gibi google elinizde, araştırın. Hukuk kitabı olduğu dahi iddia edilemez. Hammurabi kanunları bile daha uzun ve daha açık yasalar ortaya koymuştur. Öğüt'ten ziyada Tepeden İnme'de olsa Toplumsal bir uzlaşma niteliğindedir. Kur'an-ın öğütleri ise mezhepten mezhebe değişecek kadar esnektir. Hiç bir hukuki yasa bu kadar esneklik arzedemez. O yüzden zaten Hz. Muhammed bir Öğütleyicidir. Kısaca Kur'anda 2+2=4 kabilinden dahi hiç bir bilgi bulunmamaktadır. Hiç bir bilgi yolu ve yordamınce ele alınıp üretilmediği sürece Bilimsel Bilgi ve Veri olamaz. Ayrıca Bilim Felsefesi'nde çok güzel bir tanım vardır Bilim ile ilgili olarak: "Bilim(sel bilgi) insan ürünüdür." Her Bilim adamı ve Bilimsel Bilgiyi kabullenen bireyler bunu bila kayd-ü şart/kayıtsız şartsız kabul ederler. Demek ki Tanrıdan edinilen hiç bir bilgi Bilimsel değilmiş ve sadece İnançmış. Kur'an-ın Bilimsel Veri içerdiği iddiası, her iki taraf içinde, işlerine yarayacağını düşündüklerinden kabul edilen bir uydurmacadır. Kur'an-ın bu tür bilgiler içermesi, Bilimsel oldukları manasına gelmez. Sokaktaki bir çocuk bile hava siyah bulutlarla kaplı olduğu zaman yağmur yağacağını bilir. Geçen gün otobüste bir çocuğunu konuşmasını dinledim hatta, küçücük çocuk suyun niçin denize doğru aktığını anlatıyordu: "Çünkü orası daha aşağıda..." diyordu. Saygılarımla... Alıntı
Φ master_soul Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2007 Kur'andaki bilgiler sadece ve sadece Gözlem ve Aydınlanma (satori, düşünce/mantık) ile elde edilmiş bilgilerdir. demiş Tengeriin boşig dur be hocam senni yürüttüğün yorum yada bilimsel olgular onun dışında bişy değil öle mi ünceden yazıp sana vermişler değil mi KURAN ı anlamak istiyorsan onu yorumlamıcaksın sadece özümsüceksin kuranı yorumlşamıcaksın bilimden uzak tutmayıda anlayamadım çok merak ediyorum bilim kime göre bilimdir acaba insana göre bakarsan başka sen ki inanmıyorsun zannedersem ALLAH ın sana verdiği aklı ilimi bir nevi tasviye ediyosun demekki ki bu kendi yorumum evrimci değilsende özür dilerim oluşan tek hücre verdi değil mi bilimsel düşünceyi sana bence sadece düşünce içinde düşünerek kısır durumlar oluşturuyor kalbinizi ALLAH a kpıyorsunuz inşallah ALLAH ıslah eder Alıntı
Φ LUCAS Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2007 Kur'andaki bilgiler sadece ve sadece Gözlem ve Aydınlanma (satori, düşünce/mantık) ile elde edilmiş bilgilerdir. demiş Tengeriin boşig dur be hocam senni yürüttüğün yorum yada bilimsel olgular onun dışında bişy değil öle mi ünceden yazıp sana vermişler değil mi KURAN ı anlamak istiyorsan onu yorumlamıcaksın sadece özümsüceksin kuranı yorumlşamıcaksın bilimden uzak tutmayıda anlayamadım çok merak ediyorum bilim kime göre bilimdir acaba insana göre bakarsan başka sen ki inanmıyorsun zannedersem ALLAH ın sana verdiği aklı ilimi bir nevi tasviye ediyosun demekki ki bu kendi yorumum evrimci değilsende özür dilerim oluşan tek hücre verdi değil mi bilimsel düşünceyi sana bence sadece düşünce içinde düşünerek kısır durumlar oluşturuyor kalbinizi ALLAH a kpıyorsunuz inşallah ALLAH ıslah eder Bir önceki yazında bilimadamlarının evrenin sırlarıyla ilgili konularda tıkanıp kaldıklarını ileriye gidemediklerini yazmışsın...Doğrudur henüz bildiklerimiz bilemediklerimizin içinde denizde sudamlası gibi...Ama bunu söylerken birşeyi hesaba katmamışsın tüm dini oluşumlar gibi sende; Teknolojimiz henüz çok yeni ve son bir asırdır bilim bukadar ileri gitti, yada gidebildi yani henüz emekliyoruz;Şöyle bir bak yakın geçmişe 100 yıl önce insanlar hangi konuda ne biliyorlardı nasıl yaşıyorlardı bugün nasıl yaşıyorlar,100 yıl sonra neler olacak?düşünebiliyormusun? Yani biraz sabret bilime insanoğluna biraz zaman ver gerekli cevapları sen değil belki ama senin oğlun yada torunun alacak merak etme;sende boşdurma buarada tabii;kurandan bilimsel olarak nitelenebilecek bir ayet getir tartışalım;ben sana kuranda bilime değil ama gözleme dayalı olan betimlemelerinde kurana nereden girdiğini bu sayfadaki bir önceki notumda açıkladım bunu da düşün. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.