Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2011 Hele şükür. Bilim "ilahının tüm bu kötü işlerin sorumlusu olduğu" iddiasından, kötü işlere alet edildiği söylemine gelebildik. Bilim kullanılarak yapılan tüm kötülüklerde yapanlar sorumlu ama dini istismar ederek yapılanlarda din sorumlu, bu ikilemi nasıl halledeceğiz? Bir insanı şiddetle kovmak için cehenneme git demek gibi, kötü olduğunu anlatmak için şeytan olduğunu söylemek gibi. İyi olduğunu anlatmak için "senin annen bir melekti yavrum" demek gibi... Neden? Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2011 Çevremizde olup bitenler hep aynı şeyler..bizi kahreden ise bizim algılamalarımızdır..olaylara tepki verişimizdir..bilinç olarak yükselmiş olan bir kişinin ve en alt bilinçteki bir kişinin aynı olaya verdiği tepki..mesela ben maça giderim vipte izlerim..ne küfür ederim nede hakeme sitem..fakat TEKSAS türübünündeki verilen tepkiyide gizliden gizliye gülerek izlerim..ne oluyor yahuuu..ananı..avradını..eşiktekini beşiktekini..ayvahhhh..alt tarafı bi taca çıkan top..yanlış vermiş kararı..sanki dünyanın sonu.. Kimyasallardan uzak dur demirefe.. iyiki bitirmemişsin kutudaki sihirli yuvarlakları.. Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2011 y.yılmaz abim.. Hayata bakış için durduğun yeri,bulunduğun yeri bir kaç milim değiştir..daha değişik açılardan bak olaylara..neşelenmezsen gel paranı geri vereceğim sana.. :D Biz sadece tercih ederiz..olmakta olandır hakikat..bizim tercihimiz olmakta olanı kafamıza göre işaretlemek rumuzlamak..anlamlandırıp yorumlamak..olan olup durmaktadır..biz sadece anlamlandırırız..buda bize ya hüzün yada sevinç verir.. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2011 bu ikilemi nasıl halledeceğiz Halletmeyeceğiz, çünkü öyle bir ikilem yok. Din özde doğru, istismar edenler yamultuyor diye bir şey yok. Din özünde dogmatik. Bilim ile kesinlikle kıyaslanamaz. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2011 Kimyasallardan uzak dur demirefe.. iyiki bitirmemişsin kutudaki sihirli yuvarlakları.. Bizler kimyasalız Dayı, kimyasaldan nasıl uzak durabiliriz? Kanımız güçlü kimyasallar kaynıyor. Kanımızdaki endorfinin afyondan çok daha güçlü bir uyuşturucu olduğunu, ama çok kontrollü salgılandığı için bunu bilmediğimizi biliyor musun? Aşk diyoruz, topu topu 12 adet hormon işte... Bilim açıklıyor. Yakında muskacıların mecnun büyüsü, aşk büyüsü filan diye milleti kandırdıkları büyülerin gerçeğini bilim yapacak. Kıza Yeşilçam filmlerindeki gibi uyutuculu kola içirmeyeceksin, aşk hapını içirdin mi, tamam. Hani fıkra vardır, şeytan gelecek öngörüleri yapıyor, liderler "ben göremeyeceğim, ben göremeyeceğim" diye dövünüyormuş, en son şeytan "ben göremeyeceğim, ben göremeyeceğim" diye dövünmüş! Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2011 Durun! Fıkrayı güncelleyerek anlatacağım. Şeytan dünya liderlerini gelecekle ilgili görüşmek üzere toplamış. Önce Obama söz almış: "Dünya ne zaman global olarak sömürümüz altına girecek? Şeytan: "Elli seneye olur" demiş. Obama üzülmüş: "Tüh, ben göremeyeceğim!" AB temsilcisi: "Afrika'yı ne zaman tamamen işgal edebiliriz?" "Yetmiş seneye olur!" AB temsilcisi hayıflanmış: "Tüh, ben göremeyeceğim!" Çin lideri: "Çin ne zaman süper güç olur?" "Otuz sene sonra." Çin lideri yaşlıymış, o da üzülmüş: "Tüh, ben göremeyeceğim!" Sıra Türkiye'ye gelmiş. Artık kimse o lider, kalkmış: "Türkiye'de demokrasi ne zaman gerçekleşecek, gazeteciler tutuklanmayacak, daha basılmamış kitapları yasaklanmayacak, öğrenciler coplanmayacak, işçiler biber gazıyla dağıtılmayacak, haklar yenmeyecek, sahtekarlıklar yapılmayacak, rüşvet, kayırma, gizli şifreleme, şaibe olmayacak..." diye saymaya devam ederken şeytan birden sözünü kesip dizlerine vurmaya başlamış: "Ben göremeyeceğim, ben göremeyeceğim, ben göremeyeceğim..." 1 Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2011 demirefe.. Ben görüyorum göreceğim..bu gezegenden gitmeden öncede benim gören gözlerimi verdiklerim görmeye devam edecek..yani ben İNSAN var olduğu sürece göreceğim..bu İNSANIMIDA ben VAR edeceğim.. Çok iddalı gibi duruyor değilmi..fakat işin aslı bu.. Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2011 Halletmeyeceğiz, çünkü öyle bir ikilem yok. Din özde doğru, istismar edenler yamultuyor diye bir şey yok. Din özünde dogmatik. Bilim ile kesinlikle kıyaslanamaz. Yani dindar herkes yamuk mu demek istiyorsunuz, din her şeyi yamuk yapın mı diyor, bu nasıl bir dogmatizmdir anlaşılır gibi değil? Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2011 "Türkiye'de demokrasi ne zaman gerçekleşecek, gazeteciler tutuklanmayacak, daha basılmamış kitapları yasaklanmayacak, öğrenciler coplanmayacak, işçiler biber gazıyla dağıtılmayacak, haklar yenmeyecek, sahtekarlıklar yapılmayacak, rüşvet, kayırma, gizli şifreleme, şaibe olmayacak..." diye saymaya devam ederken şeytan birden sözünü kesip dizlerine vurmaya başlamış: "Ben göremeyeceğim, ben göremeyeceğim, ben göremeyeceğim..." [/font] HEPAR a oy verirseniz görürsünüz. 1 Alıntı
Misafir £vrensel Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2011 Bilim kullanılarak yapılan tüm kötülüklerde yapanlar sorumlu ama dini istismar ederek yapılanlarda din sorumlu, bu ikilemi nasıl halledeceğiz? Sn. Yılmaz, böyle bir ikilem yok sn. Demirefe'nin söylediği gibi. Bilimde amaç doğruyu bulmak. Ama bu dondurulmuş doğru değil elbette. Değişen şartlara göre, deneysel, görsel, kanıtsal ve uyumlu sonuçlar. Dünyanın her tarafında şartlara göre alınan hep aynı sonuçlar. Ama dinlerde böyle değil. Yüzlerce din. Kuralları ise insanların törelerinden oluşan hükümler. Bir dinin hükmünü diğer dininin hükümleri yalanlıyor. Bir dinin tanrısı, diğer dinin tanrısını da yaratmış oluyor. Yani her farklı toplumun tanrıya mal ederek kutsal hale getirdikleri kurallar bütünü. Kısacası kişilere, guruplara ait dogmalar. Üstelik kendi içerlerinde de zıtlıklar var. Bir önceki söylenileni bir sonraki hüküm yanlışlayabiliyor. Bu yüzden onlarca hizip ve mezhebe ayrılabiliyorlar. Böylece, farklı dinlerin farklı doğruları, farklı mezheplerin de farklı doğruları oluşmuş. İşin garibi, her farklı dinin taraftarı benim kurallarım, her farklı mezhebin taraftarı da benim kurallarım doğru diyor. Deneyle, kanıtla, duyumlarla örtüşmeyen, hiç bir evrensel niteliği olmayan, guruplarca ayrı ayrı üretilmiş töresel, dogmatik kurallar bütünüdür dinler ve mezhepler. Gelelim istismar konusuna. Anlamı sömürmek, iyi niyeti kullanmak olan bu fiil, bilim'in kanıtlanmış doğrularına uygulandığında istismar olur gerçekten. Ama tümünün bir diğerini yanlışladığı, doğru bulmadığı dogmalar bütünü olan dinler ve mezheplerin kurallarına uymamak, bilimselliği tercih istismar olabilirmi? Bu ikilemmidir? Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2011 Durun! Fıkrayı güncelleyerek anlatacağım. Şeytan dünya liderlerini gelecekle ilgili görüşmek üzere toplamış. Önce Obama söz almış: "Dünya ne zaman global olarak sömürümüz altına girecek? Şeytan: "Elli seneye olur" demiş. Obama üzülmüş: "Tüh, ben göremeyeceğim!" AB temsilcisi: "Afrika'yı ne zaman tamamen işgal edebiliriz?" "Yetmiş seneye olur!" AB temsilcisi hayıflanmış: "Tüh, ben göremeyeceğim!" Çin lideri: "Çin ne zaman süper güç olur?" "Otuz sene sonra." Çin lideri yaşlıymış, o da üzülmüş: "Tüh, ben göremeyeceğim!" Sıra Türkiye'ye gelmiş. Artık kimse o lider, kalkmış: "Türkiye'de demokrasi ne zaman gerçekleşecek, gazeteciler tutuklanmayacak, daha basılmamış kitapları yasaklanmayacak, öğrenciler coplanmayacak, işçiler biber gazıyla dağıtılmayacak, haklar yenmeyecek, sahtekarlıklar yapılmayacak, rüşvet, kayırma, gizli şifreleme, şaibe olmayacak..." diye saymaya devam ederken şeytan birden sözünü kesip dizlerine vurmaya başlamış: "Ben göremeyeceğim, ben göremeyeceğim, ben göremeyeceğim..." Fıkra güzelmiş,elinize sağlık Sayın demirefe.Şimdi bu fıkranın üstüne bir de siyasi bir düşünceyi,bir lideri bu sıkıntıları ortadan kaldıracak diye savunursanız savununuz fıkradan da komik olur... Muhabbetle... Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2011 Bilimde amaç doğruyu bulmak. Ama bu dondurulmuş doğru değil elbette. Değişen şartlara göre, deneysel, görsel, kanıtsal ve uyumlu sonuçlar. Dünyanın her tarafında şartlara göre alınan hep aynı sonuçlar. Bilimi her zaman doğru sonuçlar veren bir olgu görmek, mutlak kabul etmek dogmatizm değil midir, bizi dogmatik olamakla suçlayanlar aslında kendilerinin de aynı olduğunu niye görmüyorlar? Bilimin de daha önce kesin dediği konuların aslında kesin olmadığı daha sonra görülmesine rağmen hala değişmez, mutlak diye direnmenin anlamı ne? Dine gelince, aslında Allah bir olduğu için din de tek bir tanedir temel aynı olmasına rağmen insanlar tahrif ettiklerinden farklılık gösterir. İslam da farklı mezheplere gelirsek, bu da kişilerin yorum farkından ortaya çıkıyor aslında herkesin bildiği gibi İslam ın kaynağı Kur'an dır. Herkes diyor ya Kur'an Ayetleri apaçık, anlaşılır diye, hayır efendim ben de tefsir okudum öyle basit anlaşılır falan değil, dediğim gibi Kur'an ı yorumlayabilmek için bir çok bilgiye ihtiyaç var. Ha Kur'an da apaçık diye ayet varmış, evet ama anlayana... Nereden nereye geldik ya, idam diyorduk, İ si kalmadı. Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2011 Bilim doğmatik değil de bilimi dinleştiren zihinler bunu anlayamayacak kadar doğmatikler...Din doğmatik mi, evet...Şimdi bilim doğmatik değil diye bir din yerine bilimi din yerine koymak apayrı bir doğmatiklik bu da ayrı konu. İnsanın olduğu her yerde hangi değer varsa suistimale açıktır,çünkü suaistimal eden insandır, insan da suistimal etmek isterse her değeri çıkarı için kullanmak için hiçbir değer tanımaz....Sevgi de,acıma hissi de istismar ediliyor o zaman bu değerler kötüdür mü diyelim?Bilim de istismar ediliyor bilim mi kötü mü oluyor?Dini duygular istismar ediliyor inanç kötü müdür diyelim?Ha bu bağlamda inan. en fazla istismar edilmeye açık alandır.Ne yapalım şimdi insandaki bir değere güvenme,ona bağlanma,sığınma,ona sevgi duyma duygusunu mu yok edelim?İnanmak ve bu inançtan dolayı suistimal edilmek,kandırılmak sadece dini bir inanca da özgü değildir ayrıca. Muhabbetle... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2011 İlaç kutuları doz ayarlıdır, o yüzden bitirmek gerekiyor ama neyse, açtırma kutuyu, söyletme kötüyü... Din alanında kalırsa iyi, ama alanından taşar, bilim ve felsefe alanlarına egemen olmaya kalkışırsa gerçekten de her işi yamuktur. Bunu yapmazsa kimse kimsenin inancına yamuk filan diyemez. Kişiseldir. Bu üç alan birbirine karışamaz. Herhangi bir diktede bulunamaz. Faydalanabilir, görüş, tavsiye alabilir. En sevdiğim fıkralar siyasi fıkralardır. Bir lider olumsuzlukları ne derece düzeltir konusu fıkradan çok öte, çok ciddi bir tartışma konusudur. Bu konunun fıkra ile bağlantısını kurmam. Çok akademik düzey bir tartışmadır. Bir toplumdaki değişim tabandan yükselip liderini mi bulur, yoksa bir lider bir toplumu mu değiştirir? Lider ne derece düzeltebilir sorusunun cevabına gelince, halk bilgeliği bu konuda fıkra değil ama güzel bir deyiş üretmiştir: "Balık baştan kokar". Ömer Hayyam da "çok hayat tecrübesi edindim, ama bir yere hangi kapıdan girdiysem hep o kapıdan çıktım" demiştir. Yani balık baştan kokuyorsa kokması da baştan önlenir. Ben de kişisel eklememi yapabilirim: Balık baştan kokar ama, başından tutup çöpe atmazlar. Kuyruğundan tutup atarlar. Bunun ne demek olduğunu Osman Pamukoğlu şöyle açıklar: Bir toplumdaki dejenerasyondan herkes zarar görür. Fakat önce halk tabakaları görmeye başlar. Önce fakirler ezilir, daha da fakirleşir. Halk kendini düşünmezse tuzu kurular onu hiç ama hiç düşünmez. Çünkü onlara sıra çoook sonra gelecektir. Hatta gelmez bile. İsviçre bankaları sağolsun... Bir ülkede ilk aklını başına alması gereken halktır. Çünkü gelen darbe ilk onu vurur. Demokrasinin anlamı, bu bilincin kazanımıdır. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2011 Bilim kullanılarak yapılan tüm kötülüklerde yapanlar sorumlu ama dini istismar ederek yapılanlarda din sorumlu, bu ikilemi nasıl halledeceğiz? Halletmeyeceğiz, çünkü öyle bir ikilem yok. Din özde doğru, istismar edenler yamultuyor diye bir şey yok. Din özünde dogmatik. Bilim ile kesinlikle kıyaslanamaz. Sn. Yılmaz, böyle bir ikilem yok sn. Demirefe'nin söylediği gibi. Gelelim istismar konusuna. Anlamı sömürmek, iyi niyeti kullanmak olan bu fiil, bilim'in kanıtlanmış doğrularına uygulandığında istismar olur gerçekten. Gösterdiğim çelişki anlaşılmamış. Din dogmatik olmazsa kullanılamaz, istismar edilemez diye bir şey var mı ki, bilim istismar edilemesin, kötüye kullanılmasın ? Kaldı ki, Bilim de kendisi dogmatik olmasa da dogmatik olarak algılanabilme durumu da vardır. Saygılar sunarım. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2011 O hep iki varsayım tahayyül eder. Her şeye ikili bakar. Tabii ki '' dualist mantık '' batı felsefesine ve dinlerine özgüdür. Saygılar sunarım. Alıntı
Misafir £vrensel Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Gösterdiğim çelişki anlaşılmamış. Din dogmatik olmazsa kullanılamaz, istismar edilemez diye bir şey var mı ki, bilim istismar edilemesin, kötüye kullanılmasın ? Sn. Canarşit, İkinci defa belirttiğine göre buradaki çelişkiye önem veriyorsun gibi. Ben burada bir çelişki göremiyorum. İzah edeyim. Daha basitleştirerek ifade edersek belki daha iyi anlaşılır. Sn Yılmaz; "Bilim istismar edilince insan, din istismar edilince hata neden din'de oluyor? Bu ikilem niye?" demiş. Demirefe'de; "İkilem yok. Din özde doğru, istismar edenler yamultuyor diye bir şey yok. Din özünde dogmatik. Bilim ile kesinlikle kıyaslanamaz." Anladığıma göre ikisi farklı demiş Demirefe. Bilim doğruları yamultulamaz. İstismar edenlerde hata demiş. Bendeniz ise: "böyle bir ikilem yok. sn. Demirefe'nin de söylediği gibi. Anlamı sömürmek, iyi niyeti kullanmak olan bu fiil, bilim'in kanıtlanmış doğrularına uygulandığında istismar olur gerçekten." Burada, bilimi istismar eden insanlar hata yapıyor demişim. Bilim yamuluyor diye bir anlam çıkmaz ki bundan... Sen ise şöyle demişsin: Din dogmatik olmazsa kullanılamaz, istismar edilemez diye bir şey var mı ki, bilim istismar edilemesin, kötüye kullanılmasın ? Ama buradan şöyle bir anlam çıkıyor: Dogmalar eleştirildiğinde, dogmaları doğru kabul edenler, doğrular istismar ediliyor sanırlar. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Ama buradan şöyle bir anlam çıkıyor: Dogmalar eleştirildiğinde, dogmaları doğru kabul edenler, doğrular istismar ediliyor sanırlar. Nereden böyle bir sonuca ulaştınız anlaşılır değil. '' Dogmalar yıkıma yol açabilecek şekilde kullanıldığında, dogmaları doğru kabul edenler, doğrular istismar ediliyor sanırlar '' deseniz bu doğru olurdu ama... Evet, '' Din dogmatik olmazsa kullanılamaz, istismar edilemez diye bir şey var mı ki, bilim istismar edilemesin, kötüye kullanılmasın ? '' dedim. Yani, hem dinin hem de bilimi istismara açık hale getiren dogmatik olup olmamaları değil, insanların bunları dogmatik algılayıp algılamamalarıdır diyorum. Ne din ne de bilim istismar edenlerin varlığı nedeniyle suçlanamaz diyorum. Siz ise, din yamuk ve dogmatik o yüzden her şart ve koşulda istismara açıktır diyorsunuz. Bilim için ise, sayın demirefeye katılarak dogmatik ve yamuk olmadığı için her şart ve koşulda istismara açık değildir diyorsunuz ama öte yandan '' Anlamı sömürmek, iyi niyeti kullanmak olan bu fiil, bilim'in kanıtlanmış doğrularına uygulandığında istismar olur gerçekten." diyerek belli koşullarda onun da istismara açık hale getirilebileceğini söylüyorsunuz, işte ben bu çelişkiden bahsetmiştim. Sanırım daha net anlatabildim. Saygılar sunarım. 1 Alıntı
Misafir £vrensel Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Ama buradan şöyle bir anlam çıkıyor: Dogmalar eleştirildiğinde, dogmaları doğru kabul edenler, doğrular istismar ediliyor sanırlar. '' Dogmalar yıkıma yol açabilecek şekilde kullanıldığında, dogmaları doğru kabul edenler, doğrular istismar ediliyor sanırlar '' deseniz bu doğru olurdu ama... Yoruyorsunuz ama.. Yukardaki her iki cümlenin anlamları değişik. Dogmalar yanlış olduğundan, kullanımları zaten yıkıma yol açar. Eleştirenler ile dogmaları kullananlar özne olarak farklı kesimin insanlarıdır. İyicene karıştırmışsın. Kurduğun cümle anlamsız. Özne olarak kimi kastettin? -------------- Evet, '' Din dogmatik olmazsa kullanılamaz, istismar edilemez diye bir şey var mı ki, bilim istismar edilemesin, kötüye kullanılmasın ? '' dedim. Yani, hem dinin hem de bilimi istismara açık hale getiren dogmatik olup olmamaları değil, insanların bunları dogmatik algılayıp algılamamalarıdır diyorum. Ne din ne de bilim istismar edenlerin varlığı nedeniyle suçlanamaz diyorum. Ben de kurduğum cümleleri şu anlamda kurmak istedim. Yanlış anlaşılabilir. Daha dikkatli okumak gerekli. Dinleri eleştirenlerin asıl gayesi, onları kullanmak yada istismar etmek değil, asıl gayeleri dinlerin dogmalarıyla insanların sosyal yaşamlarını olumsuz yönde etkiledikleri içindir. Ama inançlılar ise, dinlerin hükümlerini kesin doğular olarak gördüklerinden, bu eleştirileri istismar olarak kabul etmektedirler. Siz ise, din yamuk ve dogmatik o yüzden her şart ve koşulda istismara açıktır diyorsunuz. Böyle bir şey demedim. O senin yakıştırman veya o şekilde anlamış olmandır. İstismarın anlamını "iyi niyeti kullanmak, sömürmek olarak" açıklamıştım. İyi bir anlamı yok. İlk defa Sn Yılmaz kullandı. Yanlışları eleştirmek ile, bu fiili ayırıyorum. Eleştiri, inançlılarca istismar olarak değerlendirilmekte.. Ama diğer taraftan ise, asıl dinlerin bu fiili(sömürü, kullanmak) işlediğini iddia ediyorum. Dinler, belli bir gurubun, diğer gurupları sömürmek için oluşturduğu kurumlardır. -------------- Bilim için ise, sayın demirefeye katılarak dogmatik ve yamuk olmadığı için her şart ve koşulda istismara açık değildir diyorsunuz ama öte yandan '' Anlamı sömürmek, iyi niyeti kullanmak olan bu fiil, bilim'in kanıtlanmış doğrularına uygulandığında istismar olur gerçekten." diyerek belli koşullarda onun da istismara açık hale getirilebileceğini söylüyorsunuz, işte ben bu çelişkiden bahsetmiştim. Evet öyle diyorum. Ama çelişkiyi halen anlayamadım. İnsanların bilimi sömürmesi onu yamultmaz. Ama belli koşullarda istismar edilebilir. Hata insanlarındır. Mesela demokrasi ve özgürlükler belli koşullarda istismar edilmektedir. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Yoruyorsunuz ama.. Yukardaki her iki cümlenin anlamları değişik. Dogmalar yanlış olduğundan, kullanımları zaten yıkıma yol açar. Eleştirenler ile dogmaları kullananlar özne olarak farklı kesimin insanlarıdır. İyicene karıştırmışsın. Kurduğun cümle anlamsız. Özne olarak kimi kastettin? E, olacak o kadar. Doğruyu anlamak için biraz yorulmak gerekiyor tabii. Efendim, öncelikle sorunuz anlamsız ve karıştıran sizsiniz. Çünkü kurulan cümlede '' gizli özne '' yok. Bu ana cümleye bağlı yan cümlecikteki gizli özneyi, yani; dogmaları kullananları, bir önceki yazınızda eleştirenlere eşitleyen sizdiniz. Diğer yandan, '' Dogmalar yanlış olduğundan, kullanımları zaten yıkıma yol açar '' demişsiniz. Bu çok iddialı ve aşırı genelleme içeren bir yargı olmuş gibi. Ben de kurduğum cümleleri şu anlamda kurmak istedim. Yanlış anlaşılabilir. Daha dikkatli okumak gerekli. Dinleri eleştirenlerin asıl gayesi, onları kullanmak yada istismar etmek değil, asıl gayeleri dinlerin dogmalarıyla insanların sosyal yaşamlarını olumsuz yönde etkiledikleri içindir. Ama inançlılar ise, dinlerin hükümlerini kesin doğular olarak gördüklerinden, bu eleştirileri istismar olarak kabul etmektedirler. . . İstismarın anlamını "iyi niyeti kullanmak, sömürmek olarak" açıklamıştım. İyi bir anlamı yok. İlk defa Sn Yılmaz kullandı. Yanlışları eleştirmek ile, bu fiili ayırıyorum. Eleştiri, inançlılarca istismar olarak değerlendirilmekte.. Ben böyle bir inançlı görmedim ve duymadım. Yani; dine yönelik eleştirileri istismar olarak kabul eden bir inançlı görmedim ve duymadım. Siz ise, din yamuk ve dogmatik o yüzden her şart ve koşulda istismara açıktır diyorsunuz. Böyle bir şey demedim. O senin yakıştırman veya o şekilde anlamış olmandır. Nasıl yani, sayın demirefe din yamuk ve dogmatik demedi mi ve siz de ona katılmadınız mı ? Dini istismar edenler yüzünden hem istismarcıları hem de dini suçlamak doğrudur demedi mi ? Ama diğer taraftan ise, asıl dinlerin bu fiili(sömürü, kullanmak) işlediğini iddia ediyorum. Dinler, belli bir gurubun, diğer gurupları sömürmek için oluşturduğu kurumlardır. Tam tersine, dinler sömüren sınıfa karşı sığınacak bir liman olarak doğmuştur. Söyledikleriniz tarihi gerçeklerle uyuşmuyor. Evet öyle diyorum. Ama çelişkiyi halen anlayamadım. İnsanların bilimi sömürmesi onu yamultmaz. Ama belli koşullarda istismar edilebilir. Hata insanlarındır. Mesela demokrasi ve özgürlükler belli koşullarda istismar edilmektedir. Ben insanların bilimi sömürmesi onu yamultur demedim ki. Sizin kurduğunuz cümlelerdeki çelişki gördüğüm olayın, hem sayın demirefe'ye katılarak dinin istismar edilmesinde dinin dogmatik ve yamuk olmasının yattığını ve bilim yamuk ve dogmatik olmadığı için istismar edilmesi konusunda yalnızca insanlar suçlanabilir görüşünü benimseyip, ondan sonra da '' Anlamı sömürmek, iyi niyeti kullanmak olan bu fiil, bilim'in kanıtlanmış doğrularına uygulandığında istismar olur gerçekten." diyerek bilimin de dogmatik olarak algılanabileceğini söylemiş olmanız. Algılama açısından din ile bilim arasında bir fark olmayabileceğini belirtmiş olmanız. Çünkü, sayın demirefe bilim asla dogmatik algılanamaz anlamına gelen ifadeler kullanmış cümlesinde. Şimdi, anladınız mı çelişkiyi ? Saygılar sunarım. 1 Alıntı
Misafir £vrensel Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Diğer yandan, '' Dogmalar yanlış olduğundan, kullanımları zaten yıkıma yol açar '' demişsiniz. Bu çok iddialı ve aşırı genelleme içeren bir yargı olmuş gibi. Yargı benim değil TDK'nın. "Dogma: Belli bir konuda ileri sürülen bir görüşün sorgulanmadan, tartışılmadan, sınanmadan gerçek olarak kabul edilmesi." Neyse benim online iznim bitti. Çelişkiye diğer online iznimde bakacağız. İyi istirahatler. Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 İyi istirahatler. Hepimiz adına teşekkürler... Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 "Dogma: Belli bir konuda ileri sürülen bir görüşün sorgulanmadan, tartışılmadan, sınanmadan gerçek olarak kabul edilmesi." Gelmiş, geçmiş nice dine inanan bilim insanı acaba neye inandıklarını sorgulamamışlar mıdır, herhangi bir dine mensup milyarlarca insan sadece inanmış olmak için mi inanıyordur, acaba doğaya şöyle bir bakıp bunlar kendi kendine oldu demek mi kolaydır yoksa bunlar nasıl meydana geldi demek mi? Mesela Yahudi ve Nasranileri dost edinmeyin manasındaki ayetin ispatlanması için daha ne olması gerekir? Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Yargı benim değil TDK'nın. "Dogma: Belli bir konuda ileri sürülen bir görüşün sorgulanmadan, tartışılmadan, sınanmadan gerçek olarak kabul edilmesi." Dogmanın tanımını biliyoruz efendim. Verdiğiniz tanımın, '' Dogmalar yanlış olduğundan, kullanımları zaten yıkıma yol açar '' cümlesini her zaman ve her koşulda doğrulayan yanı nedir anlamadım ? Mesela, On emirdeki '' Komşunuzu seviniz ''in ne gibi bir kullanımı yıkıma yol açar ? Neden bu kadar dar düşünülüp teşekkür falan ediliyor anlamadım gerçekten. Evet, '' Dogmalar yanlış olduğundan, kullanımları zaten yıkıma yol açar '' demişsiniz. Bu çok iddialı ve aşırı genelleme içeren bir yargı olmuş '' iddiamı çürüten bir bilgi yazmamışsınız. Saygılar sunarım. 1 Alıntı
Misafir £vrensel Gönderi tarihi: 13 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 13 Nisan , 2011 Dogmanın tanımını biliyoruz efendim. Verdiğiniz tanımın, '' Dogmalar yanlış olduğundan, kullanımları zaten yıkıma yol açar '' cümlesini her zaman ve her koşulda doğrulayan yanı nedir anlamadım ? Mesela, On emirdeki '' Komşunuzu seviniz ''in ne gibi bir kullanımı yıkıma yol açar ? Neden bu kadar dar düşünülüp teşekkür falan ediliyor anlamadım gerçekten. Evet, '' Dogmalar yanlış olduğundan, kullanımları zaten yıkıma yol açar '' demişsiniz. Bu çok iddialı ve aşırı genelleme içeren bir yargı olmuş '' iddiamı çürüten bir bilgi yazmamışsınız. Saygılar sunarım. Buna cevap verme gereği bile duymamıştım aslında. Sadece TDK ve simile ile cevap vermiştim. Cümleyi teknik olarak bile alsan sonuca ulaşılır. Dogmalar yanlıştır. Yanlışlar yapıldıkça yıkıma yol açar. "Komşunuzu seviniz"e gelirsek: Dinlerde böyle 3-5 adet bilimsel görüşlerden araklanan deyişler vardır. Bu deyişleri almasaydılar zaten ayakta kalamazdılar. Gizlenen bir yaratıcıdan mail getiren uçan kanatlılar hilkayesiyle nasıl ayakta kalacaktı? Kendi icatlarının geneli metafizik dogmalardır. Bilimden araklanan "komşunuzu seviniz"i kullanır ama, arkasından kendi niyetini söylemeyi de ihmal etmez. "Sizden olmayana pusu kurun, öldürün" Anlaşıldı ki, senle, bundan böyle, dinleri ve dogmalarını tartışacağız. Sağlık olsun. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.