Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

İdam cezasını savunmanın kısası savunmak anlamına geldiğinin şart olmadığı söylendiğinde, bu benim için yeterli. Yok illa ben bundan istisnayım, ben illa ki idamı kısas mantığıyla savunuyorum diye iddia sürüyorsa da zararı yok. Kimse müneccim veya medyum olup zihnimi okuyamayacağına göre, ben kendimi bildiğime göre bu iddiayı dert etmem. Neyse...

 

Gerard Butler'in "Adalet Peşinde" (Law Abiding Citizen) filmini tavsiye ediyorum. Çok rahatsız edici tonda vurgulamalar içeriyor, hatta ilk izleyişte insanı "bu kadar da olmaz" diye isyan ettiriyor vurgulamaların aşırılığı. Aşırı radikal bir film ama, insanları sarstın mı deprem gibi sallayacaksın, bu böyle! Başka türlü ayıkmıyorlar.

 

Radikalleri severim. Bir konuyu en radikalinden dinlemek isterim. Bir konunun varabileceği en uç nokta nedir, ufuk açan budur çünkü. Ha, sen yine bir radikalin peşine takılıp gitme, onun tam zıttı görüşte olanın da en radikalini dinle. Sonra sentezini yaparsın. Ama radikallere fikirlerini en uç noktada söylemelerine izin ver. İnsanlığın ufkunu onlar açmışlardır. Hata yapmışlardır, ama hata yapmadan doğruyu bulamayan bir türüz biz.

 

Şempanzelerde yere düşürülen bir nesneyi alıp verme davranışı vardır. Çok nazik hayvanlardır. Şempanzelerde adalet duygusunu ölçmek için bir deney yapmış bilimciler. Araştırmacı kasten kalemini düşürüp iki şempanzenin kalemini alıp kendisine vermesini beklemiş. Kalemi alıp kendisine veren iki şempanzeden birine ödül olarak muz, diğerine salatalık veriyormuş. Bu bir kez olduğunda salatalık verilen şempanze tepki vermemiş. İkinci seferinde stres davranışları göstermeye başlamış. Üçüncü kez yine diğerine muz, kendisine salatalık verilince düşen kalemi almayı bırakıp köşeye çekilmiş ve izlemeye başlamış. Muz alan şempanze her kalem düştüğünde kalemi verip muzu almaya devam edince çığlık atarak ona saldırmış. Deneye derhal son verip salatalık alan şempanzeyi muza boğarak sorunu çözmüşler! :D

 

Adaletin önemini ben anlatamam, ölçemem, değerlendiremem.

 

Gönderi tarihi:

Şempaze vakasını ilginç bir deneyim.Benim aklıma takılan neden salatalık ta fıstık değil?İkisinin birbirine benzemesinden dolayı insanlara bakış açıları mı gözleniyordu aynı zamanda sevgili demirefe?Adama bak ne aptal bana muz diye salatalık veriyor görme bozukluğu mu var gibisinden olamaz mı?İlkinde kızmadı ikincisinde sinirlendi üçüncüsünde böyle bir adama ne kalem veriyorsun diye arkadaşına saldırmadığı ne malum?

Çık şimdi işin içinden de göreyim seni :stuart:

 

Mizah,hoşgörünün abidesidir.Hoşgörüne sığınıyorum.

sevgilerimle,

Gönderi tarihi:
Hoşgörüne sığınıyorum.

:DBuna gerek yok, çünkü ortada hoşgörüye gereksinim duyulacak bir durum yok. Her ne kadar mizahi sorular sorduğunu söylemişsen de, ben bir parça ciddiye alarak cevaplayacağım:

 

Hayvanlar bizden çok daha gerçekçi, akılcı ve hesapçıdırlar. Bizim hesabımız şaşar, bir hayvanın hesabı şaşmaz. Bunu rakibini gözlemleyip tartan ve saldırıp saldırmamaya karar veren bir hayvanın gözlerinde rahatça görebilirsin. Ben doğaya çok saygı duyarım. Milyarlarca yılda mükemmel mekanizmalar geliştirmişlerdir. Bir bakteri bile ortamın yeterince uygun olup olmadığını, koloninin bakteri sayısının yeterli olup olmadığını tartar, hesaplar ve saldırmaya karar verir. Karar tüm koloni üyelerince aynı anda uygulanır ve hep birden hızla çoğalarak var güçleriyle saldırıya geçerler. Sonuç: Şiddetli boğaz ağrısı, öksürük ve ateşle bir kaç gün yatmak zorunda kalırsınız. Antibiyotikler olmasa bugün bir çoğumuz basit bakteriyel enfeksiyonlardan çoktan hayata veda etmiş olurduk. Richard Dawkins bir konferansında: "Modern tıp olmasa içinizde kim bugün hâla yaşıyor olacağını düşünüyor?" diye sormuş ve hiç el kalkmamıştır.

 

Muz ile salatalık besin değeri açısından çok farklıdır. Bir şempanze bunu öyle iyi bilir ki, bir çoğumuz onun kadar bilmiyor olabiliriz. Birincide bilimcinin görme özürü filan olduğunu hiç düşünmemiştir, bunu da çok iyi bilirler. Bunun raslantısal olduğunu düşünmüştür. Bir dahaya kendisine muz düşmesi gerektiğini derhal hesaplamıştır. Hayvanlar bizimkinden farklı bir yöntemle sayı sayabilirler. Olasılığı da buna dayalı hesaplayabilirler. Bu kanıtlanmıştır. Hem de kuş beyinli dediğimiz kuşlar üzerinde. Bir kuş sayar, hesaplar, olasılıkları değerlendirir ve tahminde bulunur, tahmini de şaşmaz.

 

Hayvanların şaşırtıcı yetenekleri vardır. Bir kediyi gözlemledim. Doğa gözlemleri hobimdir. Kedinin yaklaşan iri bir köpeğe hiç aldırış etmediğini gördüm. Köpeğe şöyle bir baktı ve bacaklarının uzunluğunu, cüssesini ölçtü, sonra hiç bir şey yokmuş gibi dolanmaya devam etti. Ta ki köpek, yaptığı hesaba göre kendisini yakalayabileceği bir mesafeye girmek üzere oluncaya dek. Bu mesafeye girdiğine karar verince otların arasına sindi. Yere yapıştı, âdeta yok oldu. Köpeğin kendisini aramadığından emin olmak için gözünü ondan hiç ayırmıyordu. Eğer güvenli olmadığına inandığı bir mesafeye girse, kaçmaya hazır olarak arka ayaklarını yay gibi kuruyordu. Köpek aranmadan geçti gitti ve yine yere yapıştığı mesafenin aynısı bir mesafe kadar uzaklaştığında kedi kalktı, yine hiç bir şey yokmuş gibi dolanmaya başladı. Fakat insan türü tüfeği icat edip mertliği bozdu. Fakat kuşların tüfek atım mesafesini bile hesaplayabildiklerini gözlerimle arazide canlı olarak gördüm.

 

Hayvanların nasıl bir düşünce sistemine sahip olduklarını ve neler hissettiklerini bilebilmek için çok şeyimi verebilirdim. Bazen kedilerin gözlerine bakarak ne düşündüklerini anlamaya çalışırım. Kediler doğrudan gözünüzün ta derinliğine bakarlar. Bazen ben onların düşüncelerini okuyamıyorum ama o benim kafamın içini okuyor duygusuna kapılırım. Öyle dikkatli ve derin bakarlar. Constantin filminde kedinin gözlerine bakarak öbür dünya ile bağlantıya geçiyordu hani. O duyguyu uyandıracak kadar derindir kedi bakışları...

 

Hayvanların galiba en ayrıcalıklısı kedilerin hayranıyım. Kedi sevmeyenlere hep acıma ile bakmışımdır. Lafı çok uzattım ama kedisever gorili anlatmadan olmaz. Deney için işaret dili öğretilen Koko adında bir goril vardı. Doğum günü hediyesi olarak ne istediği işaretlerle soruldu. İşaretlerle bir kedi istedi ve getirilen kedi yavrularından birini seçti. Onu besledi, büyüttü ve hiç yanından ayırmadı. Kedi sonunda öldü. Ne zaman kedi sorulsa (kedi - gitti - ben - üzgün) işaretleri yapıyordu.

 

Ve ben de hoşgörüye sığınarak bir espri yapayım: Bence özellikle kedilere ve kuşlara zarar veren insanlara kısas uygulanmalı! :D

Gönderi tarihi:

Ben dünyada adaletin değerini tartacak bir ölçü bilmiyorum. Adaletin değerini belirtecek bir birim de bilmiyorum. Adaletin yerine gelmesinin değeri ölçülemez. Para ile, altın ile, dağlar kadar yığılsa, bir adaletin sağlanmasının karşılığı olamaz!

 

Adalet bu kadar değerli, bu kadar yücedir. Dünyada değeri onun ile kıyaslanacak bir şey bilmiyorum.

 

O yüzden adalet mutlaka yerine gelmelidir. Bunun değerini tartacak dünyada ölçek yok, yerine geçecek hiç bir değer yok, bu kadar önemli adalet! Bir mağdurun göz yaşı bence yerleri, gökleri titretmeli. O damla yere düşmeden adaletin eli uzanıp onu silmeli.

 

Bunun değerini ölçecek hiç bir nesne, kavram, ölçüt, değer bilmiyorum. Yeryüzünde insan türünün yapabileceği en değerli iş, adaleti sağlayabilmektir. Bunun önemini ve değerini ölçecek, karşılayabilecek hiç bir şey yoktur...

 

Ben de bu yazının altına imzamı atarım. :clover:

Gönderi tarihi:

"Kendi argümanı ile vurmak" sözünde ben "çirkin"?? olan bir şey göremedim.

İşte mesele burada düğümleniyor sayın demirefe, '' vurmak '' ta...

 

Çünkü, benim için tartışmak demek kavga etmek, vuruşmak anlamına gelmediği için, bir deyim de olsa, " kendi argümanı ile vurmak " deyimini çirkin bulmuştum.

 

 

 

İdam cezasını savunmanın kısası savunmak anlamına geldiğinin şart olmadığı söylendiğinde, bu benim için yeterli. Yok illa ben bundan istisnayım, ben illa ki idamı kısas mantığıyla savunuyorum diye iddia sürüyorsa da zararı yok. Kimse müneccim veya medyum olup zihnimi okuyamayacağına göre, ben kendimi bildiğime göre bu iddiayı dert etmem. Neyse...

Adalet ama nasıl ? Vurmaya karşı vurma, öldürmeye karşı öldürme şeklinde mi ? Yoksa, maymunlardan örnek alınacak bir adalet mi?

 

Sizinle, daha önce sömürü olgusunu tartışırken, insanlığın geliştirdiği sömürü gibi bazı değer ve olguların doğada kökleri yoktur demiştim.

 

'' Vicdan '' da bunlardan biridir ve adalet duygusunu tatmin edecek olan fiili seçen, birey için bireysel vicdan ise, toplumlar için de bireysel vicdanların bileşkesi olan ortak vicdandır.

 

Öldürmeyi normal gören vicdan ortaçağdan kalmadır ve elbette bu vicdan için adalet yine öldürme ile sağlanacaktır. İşte, idamı gerekçelendirdiğiniz kısas mantığı dediğim de budur.

 

Oysa, bu düzeyi aşmış bireylerin oluşturduğu bir toplumun vicdanı için öldürmek nasıl yanlışsa, vicdansızlıksa, aynı şekilde öldüreni öldürmek de yanlış olmalıdır, vicdansızlık olmalıdır. Hangi nedenle olursa olsun öldürmek nasıl yanlışsa, yanlışa karşı yanlışla adalet sağlanması da o derece yanlış olmalıdır.

 

Netice itibariyle, insanlar bu düzeye geldiğinde zaten öldürenler de, belki yok olmayacak ama en azından asgari düzeye inecektir. Çağdaş insanın ve dolaysıyla çağdaş toplumun ortak vicdani düzeyi bu olmalıdır.

 

Tabii ki bu, '' olması gereken '', ideal durumdur elbette. Uygulamadaki gerçek bu mu, onu tartışmak ise başka bir şeydir. Olması gereken ideal durum ile gerçekte olanın arasındaki fark ise, sayın Evrensel'in bir çok kere ifade ettiği gibi ideolojilerin farkında aranmalıdır.

 

Ben şimdiye kadar, Türkiye için böyle olmalıdır demedim ve hala da demiyorum. Zira, ortak toplumsal vicdanımız bu çağdaş düzeye ulaşmadıkça, hukukun toplumla paralel olması gerekliliği gereği, mevcut hukuk toplumdan ileri durumda olacağından adalet beklentisinde devlete güven açısından sıkıntılar olacaktır ve oluyor da, bunu bir çok olayda çok net gözlemliyoruz.

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

"Vurmak" sözcüğünün çirkin bulunması çok yanlış. Kumsalda yürürken dalgalar ayaklarına vurur, dolunayın ışığı denize vurur, yakamozlar sandalın kenarına vurur, "ayın şavkı vurur sazım üstüne" diye şarkı bile var... Terminoloji anlayışınızı bir daha gözden geçirin.

 

"Hayvanlardan örnek alınan adalet anlayışı" sözüne ise diyecek kelime bulamıyorum! Deneyin hayvanlardan örnek alıp adalet sistemi kurmak amacıyla yapıldığını düşünüyorsanız, bu konu burada bitmiştir, bir daha sizinle bu konuyu tartışmayacağım. Hoşçakalın... Bu arada bilim anlayışınızı da kökten, temelden, sıfırdan şöyle iyiiiice bir gözden geçirmenizde büyük yararlar var...

Gönderi tarihi:
"Hayvanlardan örnek alınan adalet anlayışı" sözüne ise diyecek kelime bulamıyorum!
Deneyin hayvanlardan örnek alıp adalet sistemi kurmak amacıyla yapıldığını düşünüyorsanız,

Görüldüğü gibi kimin böyle düşündüğü çok açık:

 

Şempanzelerde adalet duygusunu ölçmek için bir deney yapmış bilimciler.

Hayvanlar bizden çok daha gerçekçi, akılcı ve hesapçıdırlar. Bizim hesabımız şaşar, bir hayvanın hesabı şaşmaz.

 

 

 

bu konu burada bitmiştir, bir daha sizinle bu konuyu tartışmayacağım. Hoşçakalın...

İşte dogma benim tüylerimi bu yüzden ürpertiyor. Bu insanlık dışı çifte standart, insanı insanlığından utandırıyor. Ağır konuştuğum için üzgünüm. Ama insanları sırf inancı farklı diye ebedi düşman görme zihniyetine başka ad koymakta zorlanıyorum.....

:)

 

 

Bu arada bilim anlayışınızı da kökten, temelden, sıfırdan şöyle iyiiiice bir gözden geçirmenizde büyük yararlar var...
"Vurmak" sözcüğünün çirkin bulunması çok yanlış. Kumsalda yürürken dalgalar ayaklarına vurur, dolunayın ışığı denize vurur, yakamozlar sandalın kenarına vurur, "ayın şavkı vurur sazım üstüne" diye şarkı bile var... Terminoloji anlayışınızı bir daha gözden geçirin.

Aynı tavsiyeleri ben de size yapacağım.

 

Ayrıca, vurmak '' kelimesinin, '' kendi argümanı ile vurmak '' deyiminde kullanıldığı mecaz anlam ile , bu saydığınız cümlelerdeki kullanımının mecaz anlamları aynı olmasa gerek. Bir daha düşünün derim. ;)

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

 

Oysa, bu düzeyi aşmış bireylerin oluşturduğu bir toplumun vicdanı için öldürmek nasıl yanlışsa, vicdansızlıksa, aynı şekilde öldüreni öldürmek de yanlış olmalıdır, vicdansızlık olmalıdır. Hangi nedenle olursa olsun öldürmek nasıl yanlışsa, yanlışa karşı yanlışla adalet sağlanması da o derece yanlış olmalıdır.

 

 

Söylediğimiz, söylemek istediğimiz de budur. :clover:

 

.............

 

Ve, yukardaki görüşlerin üstüne günün incisi:

 

HEPAR Lideri Pamukoğlu: "İdamı geri getireceğiz.." 23.04.2011

 

Sn. Pamukoğlu Türkiye'nin aciliyetlerini çok yerinde tespit ediyor. :)

Gönderi tarihi:

Söylediğimiz, söylemek istediğimiz de budur. :clover:

O çiçek aslında sizin sayın Evrensel. :) Doğru söylemek gerekirse, ifadelerinizden yararlanmadım değil çünkü.

 

Fakat, başından beridir bunu anlatmaya çalışmamıza rağmen demek ki iyi ifade edememişiz. O da ayrı.

 

Pamukoğlu'ya gelince, tabii ki ürettiği siyasetin gerçekçi olduğu, Türkiye gerçeğine uygun olduğu söylenebilir.

 

Fakat, onun bu söylemi bile, HEPAR'ın MHP tabanı için bir bölen olarak işlevinin bir kanıtı olduğunu da söylememiz için yeterlidir.

 

Tıpkı, N.K.Zeybek'in, '' Demokrat '' Parti Genel Başkanı olarak AKP'yi eleştireceğine, Türkeş'ten bahisle Bahçeli'ye yüklenip, MHP tabanından oy devşirmeye çalışması gibi...

 

Yani; ABD'nin BOP planı, sayın demirefe'nin söylediği gibi '' tikir tikir '' işlemekte ve Anayasa'nın tamamen AKP'nin eliyle değiştirilip, rejimin '' ILIMLI-GÜDÜMLÜ-EMPERYALİZMLE UYUMLU SİYASAL İSLAM '' rejimine dönüştürülmesi için gerekli olan, AKP'nin ezici çoğunlukta olduğu '' iki partili meclis '' hedefinin gerçekleşmesi yolunda bir engel yok hala...

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Ve ben de hoşgörüye sığınarak bir espri yapayım: Bence özellikle kedilere ve kuşlara zarar veren insanlara kısas uygulanmalı! :D

Evet, şimdi de '' gülelim, eğlenelim '' bölümüne gelelim ve böylece ilk defa idam hakkındaki subjektif görüşümü de ifade etmiş olayım:

 

Kedilere ve kuşlara zarar veren insanları gördüğüm anda, bilincimi kaybettiğimden, idam dahil her türlü kısas uygulamasını uygulayabilirim, hiç garantisi yok. -_-

 

Fakat, bilincim yerine geldiğinde, devletin bu gibi insanlara ceza olarak kısas uygulamasına karşı çıkarım.

 

Bence, bu insanlara verilecek en iyi ceza, kör noktaları olmayan kameralarla dolu bir kapalı barınakta, en az 6 ay kedilere veya kuşlara, dışkı temizleme dahil, bakması, 24 saat onlarla birlikte olması.

 

Suçun ikinci kere tekrarında ise, cezadan önce bir temiz dövülmesi :devil: ( Bunlar biraz Leman'daki Erdener abi tarzı çözümler oldu ama idare ediverin artık ! )

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Bence, bu insanlara verilecek en iyi ceza, kör noktaları olmayan kameralarla dolu bir kapalı barınakta, en az 6 ay kedilere veya kuşlara, dışkı temizleme dahil, bakması, 24 saat onlarla birlikte olması.

 

Bence onlar idamı yeğler... :D

Gönderi tarihi:

Sözlerimden son derece zorlamayla bulunmuş gibi yapılan bağlantıların, lakabı Ördek olan adamın, "yağmur yağacak" diyen adama "bana ördek demek ha! Tabii, yağmur yağınca göller oluşacak, ördekler yüzecek değil mi?" diye tepki göstermesine benziyor.

 

Böyle bir anlam çıkarma psikozuna girersek, hiç bir iki çift kelam edilmez. Yani şimdi şempanzeler gözlendi, hesaplama yetenekleri de bizden iyi, tamam. Oldu sana şempanze hukuku! Budur ha? Eğer buysa... Yani ne diyeyim... En iyisi demeyeyim... :D

 

Bu "düz mantık" ı da aşan, fersah fersah geride bırakan bir durum oldu.

 

Deneyin bize anlattığı şu: Hayvanlarda bile adalet duygusu varsa, insanlarda adalet duygusunun ne kadar önemli olduğunu, tüm insanlık kültürü ve bilgi birikimimizle ne ölçüde gelişmişlik düzeyine erişmiş olduğunu anlatmak değil, kavramak bile zordur.

 

Hayvanların hesap yetenekleri bizden ne bakımdan iyi, duygularına kapılmıyorlar. Hesaplama sonucunu çok net görebiliyor ve sonuca uygun davranma konusunda hiç bir komplekse kapılmıyorlar. Gereken neyse onu aynen ve gereğine tam uygun biçimde yerine getiriyorlar. Bu biraz da bir çocuğun hiç bir endişe ve art niyet duymadan düşüncesini söylemesine benziyor.

 

MHP tabanını tümden kaybetse, Türkiye için zararlı bir sonuç oluşacağını sanmıyorum. Bence şu an mecliste bulunan tüm partiler tabanlarını hepten kaybetmeliler! Türkiye için en yararlı durum bu olacaktır!

Gönderi tarihi:
Bence onlar idamı yeğler... :D

Kedi kuş gübresi temizlemekten bunalıma girip aniden cinnet geçirerek hayvancıkları katliama girişirse ne olacak?

Gönderi tarihi:
HEPAR Lideri Pamukoğlu: "İdamı geri getireceğiz.."

Pamukoğlu'yu tüm kalbimle destekliyorum. Türkiye'de doğruları, dosdoğru söyleyen tek lider...

 

İdam insani gereklerine uyularak yapılırsa son derece insani ve gerekli bir cezadır. Adaletin insanca ve uygarca yerine gelmesi insanlık için en iyisidir.

 

İdamlık suçları ortadan kaldırırsınız, insanları eğiterek, çağdaşlaştırarak, idam edilecek suç olmayınca idam da kalkmış olur, buna engel olalım, idam edilecek birileri mutlaka bulunsun kimse demiyor!

 

İnsanları fikirlerinden dolayı idam etmek ise dünyada düşünülebilecek en kötü fikirdir.

Gönderi tarihi:
Deneyin bize anlattığı şu: Hayvanlarda bile adalet duygusu varsa, insanlarda adalet duygusunun ne kadar önemli olduğunu, tüm insanlık kültürü ve bilgi birikimimizle ne ölçüde gelişmişlik düzeyine erişmiş olduğunu anlatmak değil, kavramak bile zordur.

Bu ifadeden bir şey anlaşılmıyorsa da, anladığım kadarıyla, eğer, sayın demirefe'nin bize anlatmaya alıştığı şey, insanların adalet duygusunun, hayvanlardan üstün ve gelişmiş olduğu ise, kendisi idam cezasının geri bir uygulama olduğunu zımnen kabul etmiş demektir ve o zaman Pamukoğlu doğruyu savunmuş olmaz. :)

 

 

 

Hayvanların hesap yetenekleri bizden ne bakımdan iyi, duygularına kapılmıyorlar. Hesaplama sonucunu çok net görebiliyor ve sonuca uygun davranma konusunda hiç bir komplekse kapılmıyorlar. Gereken neyse onu aynen ve gereğine tam uygun biçimde yerine getiriyorlar.

Yok duygularına kapılmadan hesaplamak iyidir diyorsa, hayvanların adalet ölçüsünü doğru ve kesin buluyor demektir. Bu durumda ise, insanların adalet duygusunun, hayvanlardan üstün ve gelişmiş olduğunu değil, tam tersini kastediyor ve savunduğu idam cezası ile tutarlı bir örnek vermiş oluyor demektir ve o zaman Pamukoğlu doğruyu savunmuş olur. :)

 

Ama sayın demirefe, bunu savunmadığını iddia ediyor, tutarlı iken kendi düşüncesini kendi elleriyle tutarsız konuma getiriyor. :D

 

 

 

İdamlık suçları ortadan kaldırırsınız, insanları eğiterek, çağdaşlaştırarak, idam edilecek suç olmayınca idam da kalkmış olur, buna engel olalım, idam edilecek birileri mutlaka bulunsun kimse demiyor!

İnsanları, idam cezası varken verilen eğitim sırasında, öldürmenin yanlış olduğuna nasıl inandıracaksınız ?

 

 

 

Kedi kuş gübresi temizlemekten bunalıma girip aniden cinnet geçirerek hayvancıkları katliama girişirse ne olacak?

Evet, bu doğru. 24 saat kamera ile takip etmek ve anında müdahale mümkün olmazsa, kediye zarar verene Aslanlra bakma cezası, Kuşa zarar verene de Akbabalara, Kartallara bakma cezası verilir. Sıkıysa cinnet geçirsin bakalım, kim katliam yapıyor görürüz. -_-

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Benim anlaşılmadığı söylenen ifademe verilen karşılıktan ben hiç bir şey anlamadım!!!

 

Ortada bir farklı dilden konuşma durumu olsa gerek!

 

Yanlış olan öldürmenin, adaletin verdiği cinayet karşılığı cezayı kapsamadığının öğretilemeyecek nesi var, bunu ise töbe de anlayamadım!

 

Hayvan düşmanına ise tüm türlerin neslini mi tükettireceksiniz yahu, dünyada insan ile başa çıkabilen hangi tür var?

Gönderi tarihi:

Yanlış olan öldürmenin, adaletin verdiği cinayet karşılığı cezayı kapsamadığının öğretilemeyecek nesi var, bunu ise töbe de anlayamadım!

 

Yukardaki cümleyi yumuşatmadan yazarsak belki daha iyi anlaşılır. :)

 

"Yanlış olan öldürmenin, adaletin verdiği cinayet karşılığı cinayeti kapsamadığının öğretilemeyecek nesi var? Töbe de anlayamadım!"

 

Kendisini sigarayla zehirleyen ebeveyinlerin çocuklarına, "kendini zehirleme" öğretisine benziyor.

Gönderi tarihi:

Cinayetin cezası olan idam, cinayet değildir. Cezadır.

 

Çıplak elle adamı aslan kafesine atıyorsanız, bu idamdan da kısastan da beter. Roma'da arenada aslanlara insan attınız, orta çağdan da geriye gittiniz, milattan öncesine!

Gönderi tarihi:

Çıplak elle adamı aslan kafesine atıyorsanız, bu idamdan da kısastan da beter. Roma'da arenada aslanlara insan attınız, orta çağdan da geriye gittiniz, milattan öncesine![/font]

 

Valla size katılıyorum, insanlara tecavüz edenin idamına karşı olanlar hayvanlara tekme atanı aslanlara yem ediyorlar. :lol:

Gönderi tarihi:

Çıplak elle adamı aslan kafesine atıyorsanız, bu idamdan da kısastan da beter. Roma'da arenada aslanlara insan attınız, orta çağdan da geriye gittiniz, milattan öncesine!

Evet, şimdi de '' gülelim, eğlenelim '' bölümüne gelelim

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Eee? Gülelim eğlenelim bölümünde güldünüz, eğlenebildiniz mi bari? :D Umarım iyi vakit geçirebilmişsinizdir...

Gönderi tarihi:
tekme atan

Bir film vardı, adını unuttum. Adam park saatine bir tekme atıp tutuklandı, film başladı. Filmin sonunda hapisten kaçarken vurulup öldürüldü! :D

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.