Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2011 14 yıl Yazar İnceldiği yerden kopsun! Merak ettim, bakayım neresinden incelmiş? ABD planları tıkır tıkır işleyecek olduktan sonra kimi taşeron kullandığının pek muhabbeti yok. Sayın demirefe, bundan önceki hükumetler de AB/D güdümündeydi ama bu kadar hasar veren olmadı. Yani AKP nin yerine kim gelirse gelsin bundan kötü olacağını sanmıyorum, gerçi gelen gideni aratırmış ve bu hep böyle olmuştur. AKP gelince rahmetli Erbakan ın bile vatansever olduğunu anladık, Çilleri, Mesut Yılmaz ı, rahmetli Ecevit i mumla arar olduk.
Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2011 14 yıl Yazar Ha gayret! %7 fark kalmış.. Sakarya da durumu nasıl öğrenebilirim, çok önemli çünkü ona göre oy kullanacağım (mynet üyesi değilim).
Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2011 14 yıl Hesap hiç kapanmaz ki... Hesaplar hep devam eder. Hesaplar ölümle kapanır. Herkes ölünceye kadar hesaplar öder. Yemek yersin, hesap gelir. Kaçacak mıydık hesap gelince? Ben ya bu ulusla birlikte ulusal onurumuzu kanıtlayacağım, ya emperyalist işgalcilerle çarpışarak öleceğim diye boşuna demiyorum. Yok artık bir daha bunu tekrar etmeyeceğim. Kabak tadı verdi. Ben bilirim yapacağımı. Bakayım neresinden incelmiş bir görelim de... Yok yani, millet bu kadar ülkeye sahip olmaya layık bir halk olmadığına, ABD ile filan savaşamayacağına, o silahların karşısında durmaya ödünün yetmeyeceğine karar vermiş olabilir canım, karar karardır, ne yapayım şimdi? En fazla ne yapılır, ölünür yani! Başka köy var mı onuncu köyden de sonra?
Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2011 14 yıl Sakarya da durumu nasıl öğrenebilirim, çok önemli çünkü ona göre oy kullanacağım (mynet üyesi değilim). SAKARYA 6-10 MAYIS SEÇİM ANKETİ SONUÇLARI Sakaryada durum böyle sn.yılmaz. Böyle giderse MHP'ye veya CHP'ye verilebilir. Ama biraz daha bekle bakalım. Son anketler ne gösterecek. Benim bulunduğum il de buna benzer maalesef.
Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2011 14 yıl Bakayım neresinden incelmiş bir görelim de... Bekle ve gör bakalım.. Ne demiş; "Sıra bana geldiğinde çevremde hiç kimse kalmamıştı.." En fazla ne yapılır, ölünür yani! Başka köy var mı onuncu köyden de sonra? Hesap yapamayan kayıplarımıza "Niyazi" diyoruz..
Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2011 14 yıl Efendim, bir komplo teorisi yazarken gerçekleri çarpıtmak o teoriyi çöpe gönderir. Baykal son dönemlerinde, Gürsel Tekin-Kemal Kılıçdaroğlu ile çalışırken, '' Yeni CHP ''nin sinyallerini bizzat kendisi vermiş ve bu durum AKP'yi rahatsız etmeye çoktan başlamıştı bile. Baykallı CHP'nin izlediği yeni siyaset, yine başta kendi içinde olmak üzere artık gözle görülür derecede eleştirilmeye başlanmıştı ama lider o açıdan değil, bu açıdan tartışılıyordu. Yani, Baykal'a bir komplo, yeni CHP'lilerden değil, eski CHP'lilerden beklenebilirdi ancak. Bunu da söyleyemeyeceğimize göre, komplonun kaynağı AKP cenahındandır ama beklenmedik bir sonuç doğurmuştur. Sonra, hiç bir partili de bu şekilde kendi imajına zararı olabilecek bir yolla, böyle bir işe de kalkışmaz, çok afedersiniz ama...hiç gerçekçi değil bu teori. Saygılar sunarım Efendim madem benim teorim gerçekçi değil, sizin buna mukabil söylediğiniz komplonun kaynağı AKP cenahındandır;ama beklenmedik bir sonuç vermiştir söyleminizin gerçekçiliğinin delilleri nedir, açıklayın?Siz bu oyunu tezgahlayan AKP'lileri de biliyorsunuzdur, niyetlerini de, buyrun delil gösterin de sizin teoriniz gerçek/gerçekçi olsun... ''...beklenmedik bir sonuç doğurmuştur.'' yargısına ulaşabilmek için önce olayın gerçek yüzünün tartışmasız bilinmesi gerekir ki bu gerçekten bir adım öteye geçip ortaya çıkan durumu yorumlayalım.Sizin hayal gücünüzün de maşallahı var, kendinize haksızlık etmeyin efendim... Muhabbetle...
Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2011 14 yıl Yazar SAKARYA 6-10 MAYIS SEÇİM ANKETİ SONUÇLARI Sakaryada durum böyle sn.yılmaz. Böyle giderse MHP'ye veya CHP'ye verilebilir. Ama biraz daha bekle bakalım. Son anketler ne gösterecek. Benim bulunduğum il de buna benzer maalesef. CHP burada hiç milletvekilliği alamamıştı, bu verilere göre çıkartabilir mi, biraz hazır oluyor ama, araştıran varsa bir zahmet...
Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2011 14 yıl Siyaseti satranç gibi siyahlarla beyazların mücadelesine indirgemenin ne ülkeye, ne insanlara bir faydası olacağını sanmıyorum. Bu tutum çarpık düzeni kökleştirmekten ve böyle gelmiş böyle gider anlayışını sağlamlaştırmaktan başka işe yaramaz. Al gülüm ver gülüm, bir sen sövüşle bir ben, bu işler hem parayla, hem sırayla. Bu mudur yani? Bence bu değil. Hiç bir atılım ve oluşuma izin vermeyen gelenekçi, statükocu, sabitlenmiş ve belli bir rotasyona bağlanmış çarkı çevirip işi götürme anlayışı ile ülke gelişmez ki, öyle değil mi? Siyaset iktidarı ele geçirme yöntemine indirgenemez. Bu bir araçtır. Siyaset ülkenin gelişmesi, güçlenmesi ve bağımsız olması için fikir üretme ve uygulama sanatıdır. Uygulama fırsatı bulabilirsen uygularsın elbette. Ama uygulayacağını varsayarak siyaset üretmek durumundasındır. Hiç bir yeni fikir çıkmasın, düzeni düzene sokacak bir fikir üretilmesin, al gülümlü ver gülümlü bozuk düzen işlesin türü bir siyaset ülkeyi fena halde yozlaştırır. Umarım halk böyle bir çıkmaza saplanmaz. Yoksa iktidar her kim olursa olsun küresel emperyalizm emellerine ulaşır. Uyutma avutma soyma düzeni değişmezse küresel emperyalizmin planları tıkır tıkır işlemeye devam eder. Önemli olan iktidarı ele geçirmek değil, halkın uyanışını sağlamaktır. İktidarın mutlaka el değiştirmesine bütün ümitlerini bağlamak çok tehlikeli olabilir. Değişmezse büyük bir yılgınlık meydana gelir, emperyalizmin işi kolaylaşır. Değişirse rahatlama, bir iş başarılmış ve artık emperyalizm sona ermiş, bir şey yapamaz gibi bir sahte emniyet duygusu ortaya çıkar. Halbuki küresel emperyalizm emellerinden asla vaz geçmez ve bu yalancı rahatlıktan faydalanır, yine işi kolaylaşmış olur. Yani kurt - kuş koalisyonu ne başardı, bir düşünelim. Oyları statüko partilerine verirsek yine aynısı olacak. Siyasete yeni bir anlayış, çürümüşlüğe dur diyecek bir anlayış gerek. Kıyak emekliliği, örtülü ödeneği, partilere hazine yardımını, dokunulmazlıkları ve barajı kaldıracağını açık ve kesin vaat eden, sözü söz, özü doğru bir anlayış gerek.
Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2011 14 yıl Komplo teorilerine geldiğimizde, Türkiye'de AKP de dahil olmak üzere, herkese yapılabilecek tüm komplo ve tezgahların kaynağı tektir: Okyanus ötesi. Bunun ne lamı cimi, ne bu konuda en küçük bir şüphe vardır. Bu konu yüzde yüz bir kesinliğe sahiptir. %99,99999 bile değil... Bundan %0,00001 lik bir şüphe bile duyanın, dünyadan haberi yoktur. Bu dünyada yaşadığından, bu dünya gerçeklerinden haberdar olduğundan söz edilemez. Ha bir Andromedalı, ha böyle biri... Böylesine kesindir!
Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2011 14 yıl "Niyazi" Niyazi olmayacak hiç kimse yoktur! Hesap bilmenin Niyazi olmamaya faydası olduğunu tarih hiç kaydetmemiştir!
Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2011 14 yıl bu kadar hasar veren olmadı. Siz buna hasar mı diyorsunuz? Siz hiç hasar görmemişsiniz! Daha bir şey yoook, daha ne oldu ki? Daha sadece niyetler ortaya çıktı, takke düştü, kel gözüktü daha! Bu hiç bir şey değil. Siz bu görünenden ürktüyseniz, başınıza geleceklerden ödünüz patlar ölürsünüz! Bakın çok kesin ve net söylüyorum: Kimse beni burada dalga geçiyor, adam seçiyor filan sanmasın. Bu halkın acil uyanması gerekiyor. Öyle CHP MHP ile filan da uyanmaz. Kurt kuş koalisyonu ne olduysa ondan fazlası olmayacağı gibi, beteri olur. İnsanlar bir şeyleri ciddiye almamakta ısrar ediyorlar. Ama çok ciddiye almak zorunda kalacakları günler gelip çattığında ister istemez uyanacaklar. Biz istiyoruz ki önceden uyansınlar. Eğer bu olanları hasar filan sanıyorsanız, bir musibet bin nasihatten iyi imiş, acilen bu hasar ile uyanmak gerek. Yoksa hasar neymiş gördüğünüzde uyanmak biraz geç olacak! Benim aklım almıyor, Özal'dan beri neyin hazırlığının yapıldığını görmemek, yok şu iyiydi, yok bu iyiydi demek, geçmişle avunmak, bu şimdikilerden bu kadar gözü korkmak, bunları bir şey zannetmek... Bunları da paçavra gibi buruşturup geçip gidecekler, kullanılmış mendil gibi çöpe atacaklar, bunlar bir hiç! Gerçek güç halktır. Halkta bir güç yok diyorsanız, eğer bu dediğiniz de gerçekten doğru ise, yandı gülüm keten helva! O zaman hasar neymiş görürsünüz...
Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2011 14 yıl Yazar Dokunulmazlıkların kaldırılması, barjın düşürülmesi gerekirse onun da tamamen kalkması ve şu siyasi partilere devlet tarafından yapılan yadımın kesilmesi banim için oy verme sebebidir ama matematik de boşuna okunmaz, olasılık diye bir şey de vardır ve olanaksız olanı da olduramayacağımıza göre olacağı değerlendirmemiz gerekir. Hem niye çekinelim ki, öldükten sonra her şey bitmiyor mu?
Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2011 14 yıl Efendim madem benim teorim gerçekçi değil, sizin buna mukabil söylediğiniz komplonun kaynağı AKP cenahındandır;ama beklenmedik bir sonuç vermiştir söyleminizin gerçekçiliğinin delilleri nedir, açıklayın?Siz bu oyunu tezgahlayan AKP'lileri de biliyorsunuzdur, niyetlerini de, buyrun delil gösterin de sizin teoriniz gerçek/gerçekçi olsun... ''...beklenmedik bir sonuç doğurmuştur.'' yargısına ulaşabilmek için önce olayın gerçek yüzünün tartışmasız bilinmesi gerekir ki bu gerçekten bir adım öteye geçip ortaya çıkan durumu yorumlayalım.Sizin hayal gücünüzün de maşallahı var, kendinize haksızlık etmeyin efendim... İyi de efendim, olmuyor ki böyle, sorduğunuz sorunun cevabını daha önce yazmıştım: Hatırlarsanız, Erdoğan'ın Baykal'ı yermeye başlaması, Kılıçdaroğlu'nun genel başkan seçilmesinden sonradır. Ondan önce üzüldük, birileri komplo yapmış havasında bir şeyler söylüyor, timsah gözyaşları döküyordu. Yani, ne zamanki CHP'nin dağılmadığını, tam aksine toparlandığını gördü işte o zaman Baykal olayı üzerinden CHP'ye yüklenmeye başladı. Ben polis değilim bir şey değilim ki, size isim verebileyim, delil gösterebileyim sayın Fuzuli. Yalnızca, mantıken bu komployu kimlerin yapmış olabileceğini, gündemi iyi takip ettiğine inanan biri olarak, somut verileri yorumlayarak ortaya koyuyorum. Elbette, bu yorumuma hayal diyebilirsiniz, fakat, sizin yorumunuzun dayandığı yanlış bilgileri göz önüne aldığımızda, hayal gücünuzün benden daha geniş olmadığını söyleyemezsiniz. Saygılar sunarım
Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2011 14 yıl Hazar havzası çok geniş bir havzadır ve çok ciddi bir petrol rezervi içermektedir. Sayın demirefe, siz gidip te ölçtüyseniz onu bilemem tabii ama harita ve veriler ortada: ------------------------------------------------------------------------------ Ülke..................Kanıtlanmış Rezerv ..........R/P Oranı ------------------------------------------------------------------------------ Suudi Arabistan.............262.7.....................67.8 İran...............................132.5.....................88.7 Irak...............................115.0...................>100 Kuveyt............................99.0...................>100 Birleşik Arap Emirlikleri....97.8...................>100 ------------------------------------------------------------------------------ Yani İran Hazar'ın giriş kapısı, İskenderun Akdeniz'in çıkış kapısı. Öyle söyleyeyim... Bu iki ülkeyi, yani İran ve Türkiye'yi işgal etmek ne mümkündür, ne gereklidir. Bölmek yeterlidir. Hadi Türkiye, demokrasi falan diye bölünür, bu mümkün, ona tamam ama İran'ı bölmek işgal dışında nasıl mümkün olacak ? PEJAK'ı bitiren, militanlarını meydanlarda vinçlerle asan, demokrasinin kırıntısının bile bulunmadığı bir İran, işgal edilmeksizin nasıl olur da bölünebilir, bunu açıklamak zorundasınız. Saygılar sunarım
Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2011 14 yıl Yok şimdi, ABD Kürtlerin kara kaşına, kara gözüne vuruldu, Mecnuna döndü, bu iflah olmaz aşkı olan Kürtler için harekete geçti, aşkından Kürtlerim de Kürtlerim diye yollara düştü... Ya bi güldürmeyin insanı ya! Bi gidin allaseniz ya! Dünyada dogma pençesinde saftiriğin önde gideni bi biz kalmadık mı, millet ağzını bırakıp başka yerleriyle bize gülmüyor mu, artık kanıma dokunuyor, artık yeter ya! Türk mü, saftiriğin su katılmamışı! Dünyada adımız çıktı, saftiriklikte dünya şampiyonluğunda rakibimiz bile yok! Bunu kim söylemiş ? '' Basra petrollerini kontrol '' açıklaması, tatmin edici bir açıklama olmuyor mu da, Hazar filan gibi mesnetsiz teoriler ortaya atılabilsin ? Birleşik bir Irak ulusu mu, Basra'yı kolay yedirir yoksa, bölünmüş bir ulus mu ? Saygılar sunarım
Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2011 14 yıl Bir cümlede ünlem, hem de arka arkaya üç ünlem niye kullanılır acaba, çelişki bulma meraklıları buna bir dikkat buyursa? Ben bu çelişki bulma meraklısına çengel bulmaca filan gibi pazar eklerini tavsiye ediyorum, daha eğlenceli vakit geçirir! Evet, haklısınız. O bulmacalar biraz zeka barındırıyor. '' Uyutulmuş bir millet neden bölünmeye karşı gelsin ? '' Hem uyutulmuş diyorsunuz, hem de kardeş kavgasından, işgalden dem vuruyorsunuz. Bu çelişkiyi sergilemiştim. İllaki çelişkiyi açıklamak, göze sokmak zorunda mıyım, anlamadım yahu ? Saygılar sunarım
Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2011 14 yıl Tabii Türk halkı hızla Araplaştırıldığı için derdi gücü Filistinlilerin mağduriyetidir. Filistin poşusu Türk halkının gözüne sarılmıştır, başka bir şey görmez. Düşüncesi, hissiyatı tamamen Araplaştırılmıştır. Azeriler de müslüman, onların da öldürüldükten sonra bile cesetleri bile parçalandı asla demez. Bu uyurgezerlere göre Azeriler öyle böyle müslümandır. Yoksa gelip kadınları bizim adamları ayartırlar mıydı? Yok zulüm görmenin müslümanı kafiri olmaz da, halk bunu bile göremeyecek kadar körleştirilmiştir. Türk halkının hızla Araplaştırıldığı, Azerilerin maruz kaldığı Karabağ işgali ve Hocalı katliamı gerçeği doğrudur da, 60 küsur yıldır hala süren Filistin işgalini ve katliamını, Hocalı ile bir tutmak yanlıştır. Eski Sovyetikler de dincilerle el ele vermişlerdir. Birtakım çanı darlar Filistin kampında eğitim görürken İsrail komandolarının baskınıyle canı dar olup çanı zor kurtarmışken, ABD kuyruğundan ayrılmaz olmuşlardır bugün. Yağlı kuyruk olunca, ne yaparsın... Adama can düşmanının kuyruğunu yalımlatır. 68 kuşağı Sovyetik olmadığı gibi, sonradan dönüp de liboş kategorisinde değerlendirilmesi gerekenlere bakıp da, 68 kuşağını tanımlamak yanlıştır. Bu eski Sovyetik kalıntıları dün ülkeyi kan gölüne çevirip devrimin kızıl güneşinin kan gölü üzerinden doğacağını bekleyen katliam devrimcileridir. Onlara göre devrim kanla yazılır. İnsan kemikleri üzerinde yükselir. Evet, 68 kuşağı Sovyetik olmadığı gibi, '' devrimin kızıl güneşinin kan gölü üzerinden doğacağını bekleyen katliam devrimcileri '' değilllerdir. Ki Devrimin kızıl güneşinin kan gölü üzerinden doğacağı konusu ise ayrıca bir çarpıtmadır. Üstelik, bunu size daha önce de gösterdiğim halde: "Kan gölü üzerinden devrimin kızıl güneşi doğacak" yani dökebildiğiniz kadar kan dökün ki devrimin gelişi hızlansın da bir komünist devrimci fikirdi, Bakınız HY da sizin dediğinizi diyor : “Bu kızıl kan denizinin ufkundan bir kızıl güneş doğacak” diyor komünistler. Bak, “bu kızıl kan denizi;” “deniz gibi kan akacak” diyor komünistler, deniz gibi ve “bu kızıl kan denizinin ufkundan kızıl bir güneç doğacak” diyor. Bir de işin aslına bakalım Enternasyonal Marşından : Cellatların döktüğü kan Bir gün onları boğacak Bu kan denizinin ufkundan Kızıl bir güneş doğacak Umarım anlaşılmıştır. Görüldüğü gibi HY misali cımbızlama yöntemi her yerde sökmüyor efendim. Şimdi "biz Sovyetiktik, biz de dinciydik, ikimizin de can düşmanı Amerika idi, şimdi ABD'nin kuyruğunda ne işimiz var" demiyor, birbirlerinin yüzüne bakmamaya çalışarak efendilerinin emirlerini birlikte yerine getiriyorlar! Bu da yanlış bilgi. 68 kuşağı Sovyetik olmadığı gibi, FG cemaatinin mensup olduğu Nurcu kanadı da, Milli Görüş'ün aksine, hiç bir zaman ABD'ye karşı olmamıştır. Bilakis, ABD'nin, Soğuk Savaş sırasındaki Yeşil Kuşak projesine bilerek hizmet eden yegane dinci akımdır. Saygılar sunarım
Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2011 14 yıl Yok yani, Sovyetler de piyonlarına "halklara özgürlük" sloganları ile kanlı devrim rüyaları gördürtürken "emperyalist (divide en imperum) böl ve sömür yöntemi izliyordu, ABD de aynısını yapıyor... " Halklara özgürlük " sloganı, Sovyetlere özgü olmadığı gibi, bir böl-yönet yöntemi sloganı da değildir. Emperyalizme karşı söylenen bir Sosyalist slogandır. Özgür kalan halkların gidip de Sovyetlere bağlanma gibi bir zorunluluğunun, ancak ABD emperyalizminin müdahalesi söz konusu olduğunda geçerli olduğunu anlamak kolaydır. Sovyetlerin, barındırdığı ulusları, ABD gibi sömürüp sömürmediği ayrı bir tartışma konusu olmak üzere, Arnavutluk, Yugoslavya gibi Bağlantısız Sosyalist ülkelerin varlığı, bu sloganın Sovyetik olduğunu yanlışlayan en büyük kanıttır. Saygılar sunarım
Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2011 14 yıl Önemli olan iktidarı ele geçirmek değil, halkın uyanışını sağlamaktır. Demokrasinin olmadığı bir ülkede, nasıl iktidarı ele geçirmeden halkın uyanışını sağlamayı düşünüyorsunuz ? Her şeyden önce, bunu izah edebilmelisiniz. Saygılar sunarım
Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2011 14 yıl Ben ya bu ulusla birlikte ulusal onurumuzu kanıtlayacağım, ya emperyalist işgalcilerle çarpışarak öleceğim diye boşuna demiyorum. Yok artık bir daha bunu tekrar etmeyeceğim. Kabak tadı verdi. Bence de tekrar etmeyin. Ya da, ille de tekrar edecekseniz, önce şunu bir cevaplayın ( sakın soru değil, niye cevaplayayım demeyin ama ): Gün saymak, kuru sıkı salllamak yerine, cop, biber gazı ve bilumum kötü muamele ve dayağı yemeyi göze alarak bir protesto mitingine katılındığını belirtmek, samimi görünme açısından daha inandırıcı olurdu. Yani; ülkenin 60 küsur yıldır emperyalistlerce resmen değil ama fiilen işgal altında olduğunu görmemek için hayal aleminde yada dogma uykusunda olmak gerekir. Saygılar sunarım
Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2011 14 yıl Kurt kuş koalisyonu ne olduysa ondan fazlası olmayacağı gibi, beteri olur. Sizce, Kurt-Kuş koalisyonunda ne olduysa, bu neden oldu ? Onlara olan, HEPAR gelince neden olmaz ? Saygılar sunarım
Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2011 14 yıl Ha gayret! %7 fark kalmış.. Şehirler için -http://secim.mynet.com/- Sayın Evrensel, mynet sonuçları gerçeği yansıtmaz ne yazık ki. Türk halkının internet kullanma oranı yaklaşık %50 olduğuna ve bu da asgari de olsa okumuşlukla orantılı olduğuna göre... Saygılar sunarım
Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2011 14 yıl şu siyasi partilere devlet tarafından yapılan yadımın kesilmesi banim için oy verme sebebidir Sayın y.yılmaz, bunun mantığı ne ? Siyasi partiler, devlet tarafından yardım almasınlar da, işadamlarından, ne olduğu belirsiz kaynaklardan, küresel güçlerden mi yardım alsınlar yani ? Ya alamayanlar ne olacak ? Lafla peynir gemisi yürümüyor ki efendim. '' Oy oranına bakmadan, eşit devlet yardımı olsun derseniz '' ona tamam da... Saygılar sunarım
Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2011 14 yıl Yazar Sayın y.yılmaz, bunun mantığı ne ? Siyasi partiler, devlet tarafından yardım almasınlar da, işadamlarından, ne olduğu belirsiz kaynaklardan, küresel güçlerden mi yardım alsınlar yani ? Ya alamayanlar ne olacak ? Lafla peynir gemisi yürümüyor ki efendim. '' Oy oranına bakmadan, eşit devlet yardımı olsun derseniz '' ona tamam da... Saygılar sunarım Sayın Canraşit, bu yardımın devlet tarafından yapılmasının mantığını siz açıklarsanız daha mantıklı olur gibime geliyor. Bu trilyonlar sokağa atılacağına pek ala yatırım yapılır, işçi, memurun maaşlarına yansıtılabilir. Bunun için de yeni bir icada gerek yok, gerçekten ileri demokrasiler ne yapıyorsa getirip aynısını uygularsınız. Asgari ücret için, 5 lira zam için aylarca hesap kitap yaparken partiler kendilerine gelecek yardım için anında uzlaşıyorlar. Şu an siyasi partilerin gelir kaynakları belli mi, kayıt altında mı, bir önceki seçimde AKP ye nereden geldiği belli olmayan paralardan söz ediliyor. Demem o ki, nasıl yaparlarsa yapsınlar, üyelerden aidat mı alırlar, iş adamlarından mı alırlar, kalpazanlık mı yaparlar, partilere devlet yardımı kesilmesi lazım.
Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2011 14 yıl İyi de efendim, olmuyor ki böyle, sorduğunuz sorunun cevabını daha önce yazmıştım: Ben polis değilim bir şey değilim ki, size isim verebileyim, delil gösterebileyim sayın Fuzuli. Yalnızca, mantıken bu komployu kimlerin yapmış olabileceğini, gündemi iyi takip ettiğine inanan biri olarak, somut verileri yorumlayarak ortaya koyuyorum. Elbette, bu yorumuma hayal diyebilirsiniz, fakat, sizin yorumunuzun dayandığı yanlış bilgileri göz önüne aldığımızda, hayal gücünuzün benden daha geniş olmadığını söyleyemezsiniz. Saygılar sunarım Hakikaten siz benden de ilginç birisiniz Sayın Canraşit...Sizin delil anlayışınız herkesin farklı yorum yapabileceği bir durumla alakalı sadece sizin yaptığınız değerlendirmeler mi oluyor?Ben sizden delil istedim,çünkü siz bu planın(oyunun,komplonun) beklendiği gibi sonuçlanmadığı yargısını öne sürdünüz.Biraz düşünelim efendim, bu sonuca varabilmek için bu sonuca sebep olan durumun kesinlikle açık bir şekilde biliniyor olması gerekmiyor mu?Benim düşüncemde gerekçelerimden hangisi yanlış ve doğru olan bilgi ne efendim, yorumsuz diyebileceğimiz? Oy oranını yükseltememiş, kendisini rahatsız etmeyen hatta herkesinde dillendirdiği gibi etkili muhalefet yapamayan, yerinde saydığı,değişmesi gerektiği söylenen, AKP'ye rakip olamayan ve yaptığı sığ, yanlış muhalefetle AKP'ye destek sağlayan yani AKP'nin işine gelen bir partiye AKP hangi mantıklı gerekçe ve amaç için bir komplo hazırlasın?Madem Deniz Baykal bu yöntemle partiden uzaklaştırıldı yeni kadro niçin Deniz Baykal'la birlikte kadrosunu ve siyasi anlayışını da partinin dışına itti efendim, bunun mantığı ne?Madem bu plan parti dışı odaklı yeni yönetim niçin gelir gelmez kısa bir sürede partinin, yönetim kadrosunu ve izlediği siyaseti değiştirdi?Bunu görmek çok mu zor, sanki birileri bu anı bekliyormuş, Deniz Baykal koltuğu bir kaybetsin sonrası Allah kerim... Muhabbetle efendim...
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.