Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
Ergenekon medyası ve kendini demokrasi havarisi zanneden, ama Ergenekon sürecini tam anlamamış bazı kafası karışıklar “Bu kadar da olmaz” edası ile tutuklanan gazetecilerin avukatlığını yapmaya soyundular. Neymiş? Nedim Şener Hrant Dink’in öldürülmesi ile alakalı kitap yazmışmış. Ahmet Şık şöyle bir gazeteciymiş. Falan filan.

 

Nedim Şener’in yaptığı şey, gerçeklerin ortaya çıkarılmasına katkı sağlamak değildi. O, hem Ergenekon’u hem de Dink cinayetini sulandırma ve bazı gerçekleri kamu nazarında gölgelendirme çabasındaydı. Bir Ergenekon işi olduğu ve TSK içindeki bir cuntanın planlamasıyla gerçekleştirildiği ortada olan Hrant Dink cinayeti, Nedim Şener’in kitabıyla polis üzerine, poliste de güya cemaat mensubu isimler üzerine yıkılmaya çalışılıyordu.

 

Polisin ise cemaat kontrolünde olduğu kanaati oluşturularak, aslında “Ergenekon operasyonunu da cemaat yapıyor” düşüncesi yayılmaya çalışılıyordu. Dolayısıyla “Cemaat, polis vasıtasıyla TSK ile hesaplaşıyor” mesajı verilmeye uğraşılıyor, Genelkurmay, cemaat üzerine kışkırtılıyordu. Bu gazetecilik midir?

 

PKK, son yıllarda en az üç parçaya bölünmüş durumda. Bunlardan birinin tamamıyla Ergenekon’un emrinde olduğu ortadadır. Dolayısıyla PKK, bölünme nedeniyle zaaf içinde. Yani artık Abdullah Öcalan’ın kontrolünde değil. Ama bütün işi tezvirat, önemli davaları sulandırma ve psikolojik operasyonlara katkı olan Oda TV isimli internet sitesinden çıkan notlarda “Örgütün, Öcalan'ın kontrolünde olduğunu sürekli vurgula. Örgütü zayıf gösterecek yayınlardan uzak dur” deniliyor.

 

Bu adamlar PKK’yı güçlü göstererek acaba bu ülkenin hangi ulusal çıkarlarına hizmet etmiş oluyorlar? Oda TV’de çıkan notlarda “PKK'yla ilgili sıkıntı çıkaracak haber yapılmasın” deniliyor. Sizce bu gazetecilik midir? PKK neden korunuyor?

 

Yine aynı yerde çıkan notlarda “Pehlivan’a söyleyelim şehit cenazelerini öne çekelim, hükümete karşı kullanalım” deniliyor. Acaba şehit cenazelerini bu “Pehlivan’lar” nasıl öne çekiyorlardı. Acaba gazeteci zannettiklerimiz, bir terör örgütü ile işbirliği içinde Mehmetçiklerin öldürülmesini planlayıp, sonra da o şehitler üzerinden siyasi ve ideolojik propaganda mı yapıyorlardı? Gazetecilik bu mu yani?

 

“Karanlık oda”dan çıkan başka bir notta, “Cemaat PKK ile anlaştı, yakınlaşıyor konusu işlensin, bir şeyler bulun. Medya önünde bir temas şekli yaratılamaz mı? …… yandaş medyadaki bazı isimler aracı olsun” deniliyor. Yani bir camiaya çamur atmak için yandaşlarının hazırlayacakları bir mizansenle kurgu haberler için çalışılıyor.

 

Devamında “AKP ve Cemaat kamuoyunda kısa vade en etkili şekilde PKK üzerinden vurulabilir. Her türlü fırsat değerlendirilmeli. Cemaati, yurtdışı istihbarat örgütleri ile bağlantılı gösterelim. Özellikle İsrail ve Amerika” deniliyor. Bir hükümeti, cemaati veya başkalarını yıpratmak için kurgu haberler yapmak ve mizansenler hazırlanmasını sağlamak ne zamandan beri gazetecilik oldu?

 

“Karanlık oda”dan çıkan notlarda bakın başka ne dehşet verici ifadeler var. Deniliyor ki “Özellikle şehit cenazeleri büyük bir fırsat, Öcalan'ın ve BDP’nin her açıklaması, 'ordunun yıpranması bunlara alan açtı' şeklinde verilmeli. Her şehit cenazesinde komutanlar içeride vurgusu. Öcalan'ın söylemleri sürekli gündemde kalsın. Hükümet ile anlaşma yönünde gündem sıcak kalsın. Bu konuda propaganda çok önemli, örgütün eylemleri bu noktada kullanılabilir.” İşte bazılarının gazetecilik dedikleri bu propagandalar.

 

“Karanlık oda”nın notlarında bakın başka neler var: “Öcalan ile aynı safta görünmemiz sürece zarar veriyor, Öcalana M. Öztüzün üzerinden AKP'ye sıcak mesajlar vermesi iletilsin (Müyesser bakacak)” deniliyor. Buradan da anlaşılıyor ki; kamudaki hakim kanaatin aksine İmralı’daki Abdullah Öcalan, avukatları üzerinden PKK’yı yönlendirmiyor.

 

Başka odaklar, avukatlar üzerinden Abdullah Öcalan ve PKK’yı yönlendiriyorlar. PKK, Kürtlerin haklarını savunan bir örgüt değil, Ergenekon’un derin hesaplaşmalarına hizmet eden bir işbirlikçi örgüt. Bu uğurda Kürtlerin çocukları “Kürdistan’ı kuracağız” zannıyla, askerlerimiz de “vatanı koruyoruz” düşüncesiyle hayatlarını kaybediyorlar. Birileri de bu kanlı tezgahta kirli planlarını yürütüyor.

 

“Karanlık oda”nın notlarında "Sabri'nin (Muhtemelen Sabri Uzun) kitap konusunda çekincesi var. İkna etmeye çalışalım. Kitabı seçimden önce yetişmeli. Nedim, Ahmet Şık'la bu konuda görüşsün. Kitaba çalışırken cesur olun. Çıkarma ve ekleme yapmaktan çekinmeyin. Bu kitap Simon'dan daha kapsamlı olmalı” deniliyor. Bir emniyet mensubuna kitap yazdırılıp, sonra da o kitaba bazı ekleme ve çıkarmalar yapılarak 12 Haziran’da yapılacak seçimler öncesinde siyasi amaçlı kullanılmak isteniliyor. Bunun adı da gazetecilik oluyor.

 

Sıfatı gazeteci olan bir kadın bir siyasi parti lideri ile yatarak bunu görüntülemek, sonra da belli amaçlar doğrultusunda bu görüntüleri kullanmak istiyor. Başkaları ile bu konu planlanıyor. Gazetecilik bu mudur?

 

Gazetecilik, haber malzemesi olaylar üretmek midir, yoksa gelişen olayları yayınlamak mıdır? Gazetecilik, partilerin genel başkanlarının kim olacağını belirlemek midir? Terör örgütleri ile işbirliği yapmak, askerlerin öldürülmesine destek vermek ve haber amaçlı fahişelik yapmak ne zamandan beri gazetecilik oldu? İyi ki bu ülkede hala cesur savcılar var. İyi ki hala bu ülkede vicdanı bozulmamış hakimler var.

 

Alper TAN

 

kanal a haber

 

Gazetecilikten başka her şeyi yapanların gerçek yüzü ortaya çıktıkça, destek çekilecektir.

Gönderi tarihi:

Bir ülke ki önce suçlu belirlenir. Suçu muhalif olmaktır. Fakat açıklanacak suçunun ne olduğuna bu belirlemeden sonra karar verilir. Ki, standart suçlar ve hayali suç örgütleri vardır. Suçlu belli olduktan sonra suçu zaten önceden bellidir. Sıra gelir kanıt yaratmaya. Onlar da yaratılır. Sıra gelir yargısız infaza. O da yandaş basın tarafından yerine getirilir.

 

Böylece koca ülke bir maymunlar cehennemine çevrilir. Maymunlar üçlü gruplar halinde gezer. Biri gözlerini, biri kulaklarını, biri de ağzını kapatır. Görmez, duymaz ve doğruyu söylemezler. Yalan söylemek şartıyla konuşmak serbest edilir...

Gönderi tarihi:

Bir ülke ki önce suçlu belirlenir. Suçu muhalif olmaktır. Fakat açıklanacak suçunun ne olduğuna bu belirlemeden sonra karar verilir. Ki, standart suçlar ve hayali suç örgütleri vardır. Suçlu belli olduktan sonra suçu zaten önceden bellidir. Sıra gelir kanıt yaratmaya. Onlar da yaratılır. Sıra gelir yargısız infaza. O da yandaş basın tarafından yerine getirilir.

 

Böylece koca ülke bir maymunlar cehennemine çevrilir. Maymunlar üçlü gruplar halinde gezer. Biri gözlerini, biri kulaklarını, biri de ağzını kapatır. Görmez, duymaz ve doğruyu söylemezler. Yalan söylemek şartıyla konuşmak serbest edilir...

 

Her şey hukuka uygun yapılıyor. Dinlemeler, gözaltıları ve yargılanma. UZAMASI SORUN OLUŞTURYOR. UZAMAMASI LAZIM.

 

Karanlık işlere yeltenenlar artık ne olacağını biliyor ve ayağını denk alacak , islamcı, laikçii kim olursa olsun.

Gönderi tarihi:

Her şey hukuka uygun yapılıyor. Dinlemeler, gözaltıları ve yargılanma. UZAMASI SORUN OLUŞTURYOR. UZAMAMASI LAZIM.

 

 

 

Her şey hukuka uygun ama yargılama uzun sürüyor, başka yorum yok!

Gönderi tarihi:

Masum ve serefli insanlar icerde sirf zevk olsun intikam alinsin diye tutulmaktadir.Ellerinde cemaat istihbaratinin hazirlamis oldugu sahte belgelerle tutulmus bir savci ve birkac hakimin kesfine birakilmis bir senaryodur Ergenekon.Bu senaryo gün gelecek yazanlarin kafasina balyoz gibi inecek ve Türkiye Cumhuriyeti bu fasist uygulamalardan kurtulacaktir.3 ay kaldi...

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Baştan aşağı her şey hukuka aykırı yapılıyor. Hukuk diye bir şey zaten kalmadı. Tuz da koktu. Olay yeri tutanağının tutulmasından gözaltı sürecine, soruşturmanın gizliliği ve suç kesinleşmedikçe masuniyet ilkesinin ihlalinden tutuklu yargılama ile ilgili hükümlerin ihlaline kadar, suç delili uydurmaya kadar her şey ama her şey hukukun katli ve ayaklar altında çiğnenmesidir... Bunlar defalarca ortaya kondu. Söz bitti esasen, söylenecek şey kalmadı. Bir kin ve nefret boşalması, intikam hummasıdır yaşanan...

Gönderi tarihi:

Aslında yargılamaların uzaması, soruşturmaların derinleşmesiyle ilgili.Bence uzamansı oldukça faydalı. Gözlemlediğim kadarıyla ilk tutuklamalar başlayandan bu yana Ülke normalleşme süreci yaşamakta.

Öyleki hiç faili mechul cinayet olmamıştır, Avrupa insan haklarına başvuru oldukça azalmıştır hatta düşüne biliyormusunuz şehirlerimizde önceden kap kaç ve tinerci cinayetleri hat safhadaydı, haberlerde ilk mahşetti neredeyse.

Aynı operasyonların geçmişte italyada yaşandıgını biliyoruz, yaklaşık 10 yıl sürmüş 20 binden fazla insan sorgulanmıştı.

Ergenekon operasyonlarında henüz en üst safhadayız. görüldüğü kadar üst tabakadan alta,alt kollara inilemedi.

Bu yapılanmanın finans kaynakları ortaya çıkmış değil, tetikçilerine henüz sıra gelmedi. Alt kollarına inilmiş değil, Uluslararası bağlantılarından henüz söz edilmedi.

 

Nacizane görüşlerim bunlar.

Gönderi tarihi:

Aslında yargılamaların uzaması, soruşturmaların derinleşmesiyle ilgili.Bence uzamansı oldukça faydalı. Gözlemlediğim kadarıyla ilk tutuklamalar başlayandan bu yana Ülke normalleşme süreci yaşamakta.

Öyleki hiç faili mechul cinayet olmamıştır, Avrupa insan haklarına başvuru oldukça azalmıştır hatta düşüne biliyormusunuz şehirlerimizde önceden kap kaç ve tinerci cinayetleri hat safhadaydı, haberlerde ilk mahşetti neredeyse.

Aynı operasyonların geçmişte italyada yaşandıgını biliyoruz, yaklaşık 10 yıl sürmüş 20 binden fazla insan sorgulanmıştı.

Ergenekon operasyonlarında henüz en üst safhadayız. görüldüğü kadar üst tabakadan alta,alt kollara inilemedi.

Bu yapılanmanın finans kaynakları ortaya çıkmış değil, tetikçilerine henüz sıra gelmedi. Alt kollarına inilmiş değil, Uluslararası bağlantılarından henüz söz edilmedi.

 

Nacizane görüşlerim bunlar.

 

Tabi, tabi! İçeride olan siz veya bir yakınınız olsa da aynı mı düşünürdünüz? Bunların tedbir amaçlı tutuklama olduğu söylenmesine rağmen cezaya dönüşmüş durumda, hücre hapsine dönüşmüş durumda, adeta işkence yapılıyor. Mahkeme karar veriyor tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıyor, bir kaç ay sonra tekrar tutuklama kararı veriliyor. Bu nasıl izah edilir? Asayiş olayları azaldı öyle mi, adam mal, mülk için kardeşlerini vuruyor, bu hangi haleti ruhiyedir acaba? Komşumun ardiyesine girip ağaç motoru çalındı, hırsız girmesin diye sabaha kadar lambaları yanık bırakıyoruz, biz galiba aynı ülkede yaşamıyoruz.

Hep söyleniyor aynı olay İtalya da yaşandı diye iyi ama İtalya Başbakanını yargılayabiliyor, bizde milletvekili seçildin mi tamam kurtuldun demektir.

Gönderi tarihi:

Kapkaç olayları bir ara tavan yaptığı için o rezaletin geçmiş olması olumlu bir şeymiş gibi algılanıyor. Ölümü atlatınca sıtmaya şükretmek gibi! Şimdiki durum olağan dışıdan indirgenmiş bir durum. O kapkaç furyası olağan dışı bir rezaletti. Çünkü etkili makamda bir kişinin hemşericilik ayağıyla kabile üyelerini belli yerlere ataması söz konusu olmuştu. Bunlar korumacılık yapınca çeteler ayyuka çıktı, Diyarbakır'dan çocuk toplayıp getirip yetiştirip sokaklara salmaya başladılar.

 

İş çok ayyuka çıkınca o etkili kişi oradan alındı, kızağa çekildi.

 

Soygun olayları, hırsızlık, tecavüz, cinayetler ise gırla gidiyor. Katliam gibi kazalarda da dikkat çekici artış var. Bu kazalar artık kastı aşan cinayetlere dönüştü. Önlem diye, caydırıcılık diye bir şey hak getire. Tek parti egemenliğine yakışmayan bir asayiş zaafiyeti, hukuk zaafiyeti var. Suçlular gereğince cezalandırılmadığı gibi salıveriliyor. Rezalet dizboyu. Samast teröre itilen çocuk oluyor, domuz bağcı işkenceci infazcı Hizbullah mağdur oluyor, tacizciler cezadan yırtıyor, adli tıptan akıl almaz raporlar çıkıyor ve hükümet raporu eleştiren doktorlara soruşturma açıyor! Siyaseten istenen raporu yazması için tayin yapılıyor, istenen rapor yazıldığında yazanlara anında terfi geliyor.

 

Önem verilen tek şey muhalifleri ezmek, susturmak. Hayali siyasi suçlar için engizisyon kurulmuş ve keyfi biçimde çalıştırılıyor. Manzara bu...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.