Φ freak Gönderi tarihi: 29 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 29 Haziran , 2007 Neydi mutluluk ben unuttum hatırlamak şart değil, mutluluk neydi bilmeden mutlu musun? evetse aramak gereksiz. ne diosun dersen ben de bilmiorm, yazıorm ööle... Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 29 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 29 Haziran , 2007 yazıyorsun zaten anladığın değil Alıntı
Φ LOTUS Gönderi tarihi: 30 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 30 Haziran , 2007 mutsuzluğun bittiği yer.. Alıntı
Φ restpektif Gönderi tarihi: 30 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 30 Haziran , 2007 Bir tüccar Mutluluğun Gizi’ni öğrenmesi için oğlunu insanların en bilgesinin yanına yollamış. Delikanlı bir çölde kırk gün yürüdükten sonra, sonunda tepenin üzerinde bulunan güzel bir şatoya varmış. Söz konusu bilge burada yaşıyormuş. Bir ermişle karşılaşmayı bekleyen bizim kahraman, girdiği salonda hummalı bir manzarayla karşılaşmış: Tüccarlar girip çıkıyor, insanlar bir köşede sohbet ediyor, bir orkestra tatlı ezgiler çalıyormuş; dünyanın dört bir yanından gelmiş lezzetli yiyeceklerle dolu bir masa da varmış. Bilge sırayla bu insanlarla konuşuyormuş ve bizim delikanlı kendi sırasının gelmesi için iki saat beklemek zorunda kalmış. Delikanlının ziyaret nedenini açıklamasını dikkatle dinlemiş bilge, ama Mutluluğun Gizi’ni açıklayacak zamanı olmadığını söylemiş ona. Gidip sarayda dolaşmasını, kendisini iki saat sonra görmeye gelmesini salık vermiş. ‘Ama sizden bir ricada bulunacağım’ diye eklemiş bilge, delikanlının eline bir kaşık verip sonra bu kaşığa iki damla sıvıyağ koymuş. ‘Sarayı dolaşırken bu kaşığı elinizde tutacak ve yağı dökmeyeceksiniz.’ Delikanlı sarayın merdivenlerini inip-çıkmaya başlamış, gözünü kaşıktan ayıramıyormuş. İki saat sonra bilgenin huzuruna çıkmış. ‘Güzel’ demiş bilge. ‘Peki, yemek salonumdaki Acem halılarını gördünüz mü? Bahçıvan Başı’nın yaratmak için on yıl çalıştığı bahçeyi gördünüz mü? Kütüphanemdeki güzel parşömenleri fark ettiniz mi?’ Utanan delikanlı hiçbir şey göremediğini itiraf etmiş. Çünkü bilgenin kendisine verdiği iki damla yağı dökmemeye çabalamış, başka bir şeye dikkat edememiş. ‘Öyleyse git, evrenimin harikalarını tanı’ demiş ona bilge. ‘Oturduğu evi tanımadan bir insana güvenemezsin.’ İçi rahatlayan delikanlı kaşığı alıp sarayı gezmeye çıkmış. Bu kez, duvarlara asılmış, tavanları süsleyen sanat yapıtlarına dikkat ediyormuş. Bahçeleri, çevredeki dağları, çiçeklerin güzelliğini, bulundukları yerlere yakışan sanat yapıtlarının zarafetini görmüş. Bilgenin yanına dönünce gördüklerini bütün ayrıntılarıyla anlatmış. ‘Peki, sana emanet ettiğim iki damla yağ nerede? Diye sormuş bilge. Kaşığa bakan delikanlı, iki damla yağın dökülmüş olduğunu görmüş. Bunun üzerine bilgeler bilgesi, ‘Sana verebileceğim tek bir öğüt var: Mutluluğun Gizi dünyanın bütün harikalarını görmektir, ama kaşıktaki iki damla yağı unutmadan.’ (Simyaci'dan) Evet, mutluluk hayatta dengeyi kurabilmektir yukaridaki hikayede anlatildigi gibi. Dunyanin butun guzelliklerini gorecek, onlardan zevk almayi bileceksin ama sorumluluklarini hicbir zaman unutmadan... Tek cumleyle ifade edilen mutluluk tariflerinden en cok tuttugum ve dogrulugundan hic kuskuya dusmedigim tanima gelince: "Bir baskasini mutlu edebildigin olcude mutlusundur..." Selam ile.. Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 30 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 30 Haziran , 2007 Verdigimiz hic bir seyin karsiligini beklemeksizin verebiliyorsak mutluyuz. Alıntı
Misafir mtmtk5 Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2007 herkes mutluluğu hiçbir çaba harcamadan doğuştan hakettiğini sanır, acaba gerçekten öyle mi Alıntı
Φ meliskoo Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2007 normalde cok mutlu olamadıklarından bulunca hakettıkleını düşünürler bunu dusunmek doaldır..... sonra alısınca zaten bu doal olanı demek hatalıdır kıymet bılınmelıdır ya o kısımda şaşırırız hep.. Alıntı
Φ aytiCiP Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2007 bilmıyorum kı nasıl bısey Alıntı
Φ günışığı Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2007 mutluluk...bazen para.. bazen yeni bir aşk... bazen sevdiğin bir yemek... bazen yeni doğmuş bir bebeğin kokusu... bazen bir sigara ve kahve... bazen hatırlanmak..... sanırım küçük şeyleri gözardı etmemek mutlulukk.. ama hala arıyorum..nası bişi yenilirmi? içilirmi?...formülü varmı? Alıntı
Misafir ipek Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2007 mutluluk insanın yakışıklı bir torunu olması bence Alıntı
Misafir Sands Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 Mutluluk ; Hormonal bir durumdur daha detaylı bilgi için bknz:hormon musun ne? Mutluluk Allah'a uyanmaktır Mutluluk sevmektir Mutluluk sevilmektir Mutluluk yukarıdaki ikisinide unutmanızdır zira salladığımdır Mutluluk bakınca tebessüm etmektir Mutluluk dolayısıyla bu mesajı okumaktır Mutluluk bu işte aha gördüm dişin görünüyor Alıntı
Φ meinkalt Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2008 "Mutlu olmak için, sevmek için bilme işitme... Mutlu olmak için, sevmek için görme çok düşünme..." Her ilişkide kulak ardı edilmemesi gereken bir tavrı var bu şarkının sözlerinin. Başlarda her ne olursa olsun sizinle konuşmayı göze alan bir yürek aylar sonra türlü bahanelerle telefondan kaçabilir. Ki yine benzer bir tavırla sıradanlaşabilirsiniz onun gözünde. Fazla düşünmeye gerek yok. Düşünmeyin, tavırlarını görmezden gelin gitsin... Onu heyecanlandırmıyorsunuz artık. Görünenden farklı da değilsiniz. Bir daha böyle şeyleri bana sorma güzel kardeşim. Egede yaşıyorsun bir de. Bu devir böyle. Süregelenin peşinden gitmeye onun için canın poahasına çırpınmaya devam et. Görmezden gel sana olan düşkünlüğünün azaldığını. İlişkiler böyle.Haydi Rastgele... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.