Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İslam İsyanı Bize Umut... “İsyan”, hele sınıfsal isyan, İslam ülkelerinin “tabiatında” yoktu!...


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
İktidarın tutumu yüzünden dine cephe aldığım algısından rahatsız olmuyorum, böyle düşünülmesinin benim açımdan sakıncası yok. Öyle bir şey yok, ama isteniyorsa öyle algılansın. Bence hiç sakıncası yok.

 

 

Efendim beni sizin dine cephe almanız falan ilgilendirmiyor. İktidarın tutumu yüzünden dine cephe aldığınızı da söylemedim yalnızca iktidarın tutumu yüzünden aynı tutumu göstermenin, yani; dini siyasete alet edenlere karşı dinsizliği siyasete alet etmenin yanlışlığını vurguluyorum.

 

Söylediğim gayet açık ve nettir. Siyasi konularda dinin inanç bazında tartışılmasının tartışılan mevzulara bir katkısının olamayacağını, her şeyi dine bağlayan dogmatiklere öykünür gibi, her siyasi olayda dinden dem vurulmasının ve nedenlerin dine bağlanmasının aşırı indirgemecilik olduğunu söylüyorum.

 

Üstelik, emperyalizmin ürettiği yalanlar üzerinden müslüman toplumları aşağılamanın, düşman görmenin göstermenin bir mantığı olmadığını, dayanaksız olduğunu, hümanist bir yaklaşım kabul edilemeyeceğini gösteriyorum.

 

Hem AKP üzerinden emperyalizme karşı görünüp, hem de emperyalizmin yalanlarını savunmanın yaman çelişkisinden bahsediyorum.

 

Fakat forumda kısa bir araştırma yaptığımda eskiden en azından daha tutarlı olduğunuzu gördüm Ilımlı İslam'ı yanlış anlayan bir üyeye verdiğiniz cevap buyrun burada :

 

 

Bir tarafta islam dinini barış ve hoşgörü olduğunu savunup,diğer tarafta '' ılımlı islam'' projesine karşı çıkan müslümanları anlayan varsa gelsin beriye.Böylesine bir tezat olabilrimi?

 

Ilımlı islam ne demektir?

 

Ilımlı,ılık kelimesinin bir türevidir.100 derece kaynar bir suyu içebilecek hale getirmek için biraz soğuk su ilave edilir ve böylece ''ILIK SU'' elde edilir. Bu yapılmadan kaynar su içilemez.

 

Ilımlı islam projesine karşı çıkan müslümanlar farkında olmadan islamın özünde vahşet ve savaş isteyen,kendisinden başka dinlere hayat hakkı tanımayan bir din olduğunu itiraf etmiş oluyorlar.Yani özünde olduğu gibi tüm harareti ile kalmalı diyorlar.

 

Peki niye öyleyse islamın barış ve hoşgörü dini olduğunu söylüyorsunuz ?

 

Eğer ülkeyi emperyalist düşüncelerden korumak istiyorsanız bunun yolu ne ılımlı islam, nede kaynar islamdan geçer.

Bu kadar net, akılcı, berrak ve enfes bir yorum okumayı özlemiştim...

 

Fakat haksızlık etmeyelim arkadaşlar. Hepiniz mahallenizde bıçkın, gece naralar atıp cam çerçeve indiren bi delikanlı olsa deliliğini giderip uslu olması için onu ılımlılaştırmaya çalışırsınız. Nasihatten anlamazsa bi temiz sopa çekersiniz.

 

Emperyalizm memperyalizm ama mahallenin huzuru sükunu için şart. Yarın işe gidecez baba, uyku lazım gece gece... Çocuklar yarın sınava girecek. Oğlan gelmiş saat birde heeeyt ulan asarım keserim, cam çerçeve şangur şungur... Olmaz ki!..

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:
Kenan Evren ağır koşulların ardından ağır bir vebal yüklenmiş ve buna katlanmıştır.

 

Doğru ama eksiği var. Kenan Evren, babaları ile birlikte kendi yarattığı ağır koşulların ardından ağır bir vebal yüklenmiş ve buna katlanmış, paşalar gibi yaşamıştır.

 

Kenan Evren'in hiç böyle bir niyeti olmamıştır. Demokrasi rayına girince, en makul sürede yönetimi sivillere devredeceğini vadetmiş ve sözünü tutmuştur.

 

Tabi ben Mübarek ile Evren'i iktidarda kalış sürelerine göre mukayese etmiş olsam bu eleştiri mantıklı olurdu. Ama değil.

 

12 Eylül'de Türkiye emelleri suya düşerek çöküntüye uğrayan Sovyetler

 

70'lerde Sovyetler'in Türkiye üzerinde emelleri olmamıştır. Sovyetlerin çöküntüye uğraması Afganistan bataklığı yüzündendir. El Kaide ve Taliban yüzündendir.

Gönderi tarihi:

Anlaşılan bir yandan Endülüs'ten diğer yandan Viyana kapılarına kadar sıkıştırılan, Akdeniz ellerinden çıkan Avrupalılar can havliyle bütün dünyaya saldırmışlar. Yine anlaşılan etrafı düşman deniziyle çevrili İsrail de bu yüzden kaplan kesiliyor...

 

 

Efendim, ne Avrupalılar ne de İsrail kedidir. Yeni kıtaların keşfine yol açan itici gücün, doğunun zenginliklerini ele geçirememelerinden kaynaklanan ekonomik kaygılar olduğu biliniyor. fakat Osmanlılar nedeniyle Avrupalıların kendi kimliklerine daha sıkı sarıldıkları doğrudur. Papa, Avrupa'dan Türkleri atacağız sloganını kullanarak kilise baskısını sürdürmüştür. Onun başarısızlığı üzerine Luther, Kilisenin baskısına karşı gelirken yine Türk tehlikesini kullanmış, Türkleri Tanrıdan günahkarlara verilmiş bir ceza olarak niteleyip kendi hareketini meşrulaştırmıştır.

 

Bugün de, Avrupa'da Müslümanları terörist göstermek, aşırı-sağcı partilerin temel yöntemidir. Ve giderek oylarının artmasından başarılı oldukları da görülmektedir.

 

İsrail'in insanlık dışı saldırıları, Sosyalist-Laik FKÖ hareketin zayıflatılmasıyla birlikte, insanları Müslüman Kardeşler örgütünün Filistindeki kanadı olan Hamas'a destek vermeye yöneltmiştir.

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

forumda kısa bir araştırma yaptığımda eskiden en azından daha tutarlı olduğunuzu gördüm

Söyledikleriniz tutarlı değil. Katakuta İslamın ılımlısını da ılımsızını da çok iyi bilen ve değerlendiren bir forumdaşımızdı. Ben de onu kesin ve net bir dille onaylamış, o arada bir espri yapmışım. Katakuta yanlış filan anlamamış, çok doğru anlamış.

 

Yanıt verdiğiniz iktidarın tutumu ile ilgili ileti dikkat ederseniz size hitap etmemiş. Niye üzerinize alındınız ki?

 

Hem siz neyi savunduğunuzu bir durup görebilir misiniz acaba? İslamo-faşizm gırtlağa dayandı, artık konuşanlar bitti, sıra susanlara kadar geldi, siz neden bahsediyorsunuz kuzum ya? Kusura bakmayın ama aklınız başınızda mı sizin diye soracağım.

 

Yangın evlere sıçramış, siz aman cami yanmasının derdindesiniz. Eviniz yanıyor, çocuğunuz yanıyor, ülke yanıyor, gelecek yanıyor, camideki halıları, kuranları, tefsirleri kurtarma çabasındasınız!

 

UYANIN!

Gönderi tarihi:

 

Yangın evlere sıçramış, siz aman cami yanmasının derdindesiniz. Eviniz yanıyor, çocuğunuz yanıyor, ülke yanıyor, gelecek yanıyor, camideki halıları, kuranları, tefsirleri kurtarma çabasındasınız!

 

 

İşte böyle yapmakla AKP nin ekmeğine yağ süren sizsiniz. Burada her gün bu iletileri her inançtan binlerce insan okuyor, dinine inanan fakat AKP yi desteklemeyen benim gibi insanlar bu yazıları okuyunca ister istemez AKP diyor. Buna rağmen ben bildiğimi okurum diyorsanız o zaman durumdan şikayet etmeye hakkınız olmaz sanırım. Bu bir tehdit falan değil, gerçeğin ta kendisi. Bazıları sizin dogma dedikleriniz uğruna yukarıda saydıklarınızın tümünü feda edebilir, intihar saldırılarını unutmayın. Bu inanç öyle bir inançtır ki " Anam, babam sana feda olsun, ey Allah ın Rasulü" denen bir inançtır.

Gönderi tarihi:

AKP nin ekmeğine yağ

İnançları uğruna ölmeye hazır olanlar sadece müslümanlar değil. Bir çok insan inançları uğruna ölür ve ölmüştür. Onurlu bir insan için en kabul edilemez yaşam tarzı, inançlarını ifade etmekten mahrum olduğu, inanç ve ifade özgürlüğünün olmadığı despot bir yönetim altında yaşamaktır.

 

Ben inançlarımı pazarlık konusu yapmam. İnançlarımı özgürce ifade edemiyorsam geri kalan hiç bir şey beni enterese etmez. Çünkü artık sözü edilecek bir şey kalmamıştır, insanlık bitmiş, onur bitmiş, ayaklar altına alınmış, çiğneniyordur. İnançlarımı siyasetten ayrı tutarım. Siyasi kaygılarla oy pazarlıklarıyla inancımı karşı kefelere koyup tartamam! Bunu insanlığımdan sıyrılma olarak görürüm, insanlık ilkelerimden, insanlık onurumdan kopmak benim için ölümdür. Bir zombiye dönüşüp onursuz, ilkesiz, yaşıyorum diye ortalıkta gezemem!

 

Dogma bir insanlık düşmanıdır. İnsanlığın en kadim ve en yaman düşmanıdır. Dogma ile savaşmak bir insanlık görevi ve kutsal bir ödevdir.

 

Siyaset inanca ambargo koyabiliyorsa bitmiştir yani, insanlık bitmiştir, insanlık onuru bitmiştir. Ya savaşarak ölecek, ya başka bir cepheye kayacaksın demektir. Dogmaya boyun eğmek, insanlığından vazgeçmekle eş anlamlıdır...

Gönderi tarihi:

dinine inanan fakat AKP yi desteklemeyen benim gibi insanlar

Dinin ayrı, siyasetin ayrı olduğunu daha kavrayamadıysanız gidin AKP ye oy verin kardeşim. Bu kadar nettir ve bu budur. Dinin ayrı, siyasetin ayrı olduğunu, laiklik ilkesinin demokrasinin vazgeçilmez, savsaklanamaz, gözardı edilemez bir temel unsuru ve dayanağı olduğunu hâla anlayamamış insanlar gitsin AKP ye oyunu versinler. Bir bunu anlatamadıysak biz bitmişiz zaten, ölmüşüz de ağlayanımız kalmamış.

 

Verin verin, yağdırın, dininizi AKP kurtarsın! %55 yetmez, %75 lere vurdurun ki laikliği ortadan tamamen kaldırsın, tozunu da süpürsün, dininize diyanetinize bir güzel kavuşun. Durmayın, oy yağdırın! Kim tutar sizi!

 

Yarın hanya konya belli olunca, Kürt devleti ayrı tarafa, şeriat devleti ayrı tarafa ayrılınca, büyük Ermenistan ve Yunan gölü Ege rüyaları gerçekleşip Sevr hortlatılınca ne yaptığınızı anlarsınız!

 

AKP ye oy vermek yetmez, daha çok çalışmalısınız. Muhip ve teali cemiyetlerini de kurun ki İngiliz dostlar islama teali versin!

Gönderi tarihi:

Dinin ayrı, siyasetin ayrı olduğunu daha kavrayamadıysanız gidin AKP ye oy verin kardeşim. Bu kadar nettir ve bu budur. Dinin ayrı, siyasetin ayrı olduğunu, laiklik ilkesinin demokrasinin vazgeçilmez, savsaklanamaz, gözardı edilemez bir temel unsuru ve dayanağı olduğunu hâla anlayamamış insanlar gitsin AKP ye oyunu versinler. Bir bunu anlatamadıysak biz bitmişiz zaten, ölmüşüz de ağlayanımız kalmamış.

 

Verin verin, yağdırın, dininizi AKP kurtarsın! %55 yetmez, %75 lere vurdurun ki laikliği ortadan tamamen kaldırsın, tozunu da süpürsün, dininize diyanetinize bir güzel kavuşun. Durmayın, oy yağdırın! Kim tutar sizi!

 

Yarın hanya konya belli olunca, Kürt devleti ayrı tarafa, şeriat devleti ayrı tarafa ayrılınca, büyük Ermenistan ve Yunan gölü Ege rüyaları gerçekleşip Sevr hortlatılınca ne yaptığınızı anlarsınız!

 

AKP ye oy vermek yetmez, daha çok çalışmalısınız. Muhip ve teali cemiyetlerini de kurun ki İngiliz dostlar islama teali versin!

 

Bütün bunların sayenizde olduğunu farkedemeyecek kadar hırslı olduğunuzu sanmıyorum, gelin birlikte bu yapılan yanlışları anlatalım. Öfkeyle kalkan daima zararla oturur, lütfen daha stratejik davranalım. Dediğim gibi bu yazıları binlerce kişi okuyor, her kültürden, her eğitim seviyesinde insanlar. Din ayrı siyaset ayrı diyen insanlardan biri de benim ama herkes aynı anlayışta değil. Ha derseniz ben bildiğimi söylerim ülke ne olursa olsun o zaman vebal bizde değil sizde olur; Hanya yı, Konya yı sayenizde görmüş oluruz. 27 Nisan niye yapıldı, Büyükanıt niye ödül aldı? Gerçi ben bu bildiriyle oy arttığına falan inanmıyorum ya siz bilimsel düşünebilen bir insansınız, etki-tepki meselesi var. Umarım derdimi anlatabilmişimdir.

Gönderi tarihi:
Söyledikleriniz tutarlı değil. Katakuta İslamın ılımlısını da ılımsızını da çok iyi bilen ve değerlendiren bir forumdaşımızdı. Ben de onu kesin ve net bir dille onaylamış, o arada bir espri yapmışım. Katakuta yanlış filan anlamamış, çok doğru anlamış.

 

Neyi doğru anlamış efendim o sayın üye ?

 

Ilımlı islam ne demektir?

 

Ilımlı,ılık kelimesinin bir türevidir.100 derece kaynar bir suyu içebilecek hale getirmek için biraz soğuk su ilave edilir ve böylece ''ILIK SU'' elde edilir. Bu yapılmadan kaynar su içilemez.

 

Siz bunu mu onaylamıştınız ve hala bunu mu onaylıyorsnuz ?

 

Bakın aynı başlıktan sayın dipnotun alıntı yazısından Ilımlı İslam tanımı :

 

Ilımlı İslam sahte bir etikettir. ABD yapımı politik bir harekettir. Ilımlı İslam, İslam düşüncesi içerisinde geliştirilen bir anlayış değildir. Söz konusu sahte araçla yapılmak istenen, Cumhuriyet'in İslam düşmanı bir sistem olduğunu zihinlere yerleştirmek ve ABD'nin stratejik çıkarlarına hizmet eden din kılıflı sahte bir sistem üretmektir.

 

Ilımlı İslam o sayın üyenin anladığı ve sizin kesin ve net bir dille onayladığınız gibi bir din yorumu değil, politik bir araç olarak kurgulanan, siyasal islamcılığın emperyalizmle ve küresel sermaye ile uyumlu liberal bir yorumudur. Bunun doğrusunu öğrenebilmek için 4 sene biraz fazla gibi ama neyse efendim olur böyle şeyler.

 

 

Hem siz neyi savunduğunuzu bir durup görebilir misiniz acaba? İslamo-faşizm gırtlağa dayandı, artık konuşanlar bitti, sıra susanlara kadar geldi, siz neden bahsediyorsunuz kuzum ya? Kusura bakmayın ama aklınız başınızda mı sizin diye soracağım.

 

Efendim neyi savunduğum gayet net ve açıktır.

 

Dini siyasete alet edenleri eleştirip, dinsizliğini siyasete alet etmek, eleştirilen tutumu gösterenlerle aynı seviyeye düşmek demektir. Siyasal İslamcıları, çağdışılıkla, aydınlanma değerlerinden uzak olmakla suçlayanların kendi çağdaşlıklarını da sorgulamaları gereklidir. Gerçekten halkını seven aydınlanma değerlerini yeterince anlamış, benimsemiş, içselleştirmiş bir aydın, eğer dinsiz ise, dini siyasete alet edenlere karşı çıktığı gibi, dinsizliğini siyasete alet edenlere de karşı çıkar.

 

Her siyasi konuyu dine indirgemek, hayatı dogmatiklerin penceresinden okuyup, tarihi din ile dinsizliğin mücadelesi ile açıklayanların çağdaşlıkla uzaktan yakından en küçük bir ilgisi bile olamaz.

 

Daha önce de örneği vermiştim. Etnik kimliğini siyasallaştıran yani mesela Kürtçülük yapan biri ile tartışırken Türkçülük yapılması ne kadar çağdışı bir yaklaşım ise, Dincilik yapan biri ile tartışırken Dinsizcilik yapmak da o kadar çağdışılıktır. Çağdaş değerlerin ne kadar çarpık öğrenildiğinin resmidir.

 

Ve en önemlisi, emperyalizme ve onun Türkiye'deki uzantısı olan bir siyasi eğilime şiddetle karşı olup, onu var eden, destekleyen yine aynı emperyalistlerin ürettiği sahte etiketlerle, aynı coğrafyayı ve aynı kaderi paylaştığımız ateisti, dinsizi, müslümanı, hristiyanı, budisti, yahudisi, mecusisi ile hep birlikte aynı saflarda yer alınması gereken ezilmiş, sömürülmüş halklardan bir çoğunun dinini bir terör aracı, şiddet entrümanı olarak görenlerin müstehak oldukları bu siyasi eğilimim yönetiminden şikayet etmeleri aydınlanma değerlerinden olan rasyonel ve hümanist düşünceye karşı duran bir akıldışılık ve insafsızlık örneğidir.

 

 

Siz neyi savunduğunuzu bir durup görebilseniz, yangın evlere sıçramış, siz aman cami yanmasının derdindesiniz

 

Yangın evlere sıçramış, siz aman cami yanmasının derdindesiniz. Eviniz yanıyor, çocuğunuz yanıyor, ülke yanıyor, gelecek yanıyor, camideki halıları, kuranları, tefsirleri kurtarma çabasındasınız!

 

UYANIN!

 

Madem metaforik anlatımı seviyorsunuz, şöyle anlatayım :

 

Yangın evlere sıçramış, eviniz yanıyor, gelecek yanıyor siz, yangını çıkaran kundakçıyı ve elindeki çakmağı görmenize rağmen, kundakçının sözüne inanıp, evdeki kardeşinizin okuduğu kuranları, tefsirleri alevlere atıp yangını körüklemek çabasındasınız !

 

Kuranı, tefsirleri yangının sebebi olarak gösteren kundakçının sözüne inanıp, kardeşinizle bu yüzden amansız bir kavga içerisindesiniz. Uyanın beyefendi artık ! Başka eviniz yok !

 

 

Yanıt verdiğiniz iktidarın tutumu ile ilgili ileti dikkat ederseniz size hitap etmemiş. Niye üzerinize alındınız ki?

 

Neden alınmış olabilirim acaba ? Ilımlı İslamı savunmadığımı ancak 2 sayfa tartışmanın sonunda anlatabilmiş olmanın bir payı olabilir mi bir düşünün bakalım OKS bağlamında ? Kaçamak cevaplar yerine kime cevap verdiğinizi alıntılarla belirtseydiniz, ondan da çok emin değilim ama belki de daha az bu tür problemler yaşardık.

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Bazıları sizin dogma dedikleriniz uğruna yukarıda saydıklarınızın tümünü feda edebilir, intihar saldırılarını unutmayın. Bu inanç öyle bir inançtır ki " Anam, babam sana feda olsun, ey Allah ın Rasulü" denen bir inançtır.

 

Efendim açlık, yoksulluk içinde sürekli savaş ortamında kalıp, her gün çevresine, evine bombalar düşen, iki gün önce anne babasını veya çocuğunu kaybetmiş bir insandan rasyonellik beklenmesi irrasyoneldir. Bu şartlarda yaşayan bir insanı bir düşünün. Hangi inanca, ideale sahip olursa olsun aynı davranışı gösterir. O insan idealleri uğruna ölen veya intihar eden bir insan gibi değerlendirilmemelidir. Ki İslam dininde intihar da cehennemlik bir günahtır, savaşta sivillere zarar vermek de.

 

El Kaide, Taliban'a, Hamas'a vs.ye bakıp İslam dini şiddet ve terör enstrümanıdır denilemez. Bu örgütlerin hep işgal altında olan, savaşların hüküm sürdüğü ülkelerde taban bulmasının bize anlattığı şey bu olmamalıdır gerçekçi düşündüğümüzde. Bu gibi ülkelerde her ideoloji veya din keskin ve fanatik yaşanır. Bu yaklaşım Müslümanlara özgü değildir.

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

 

Kuranı, tefsirleri yangının sebebi olarak gösteren kundakçının sözüne inanıp, kardeşinizle bu yüzden amansız bir kavga içerisindesiniz. Uyanın beyefendi artık ! Başka eviniz yok ! [/b]

 

:clover:

 

Ne diyebilirim ki, bu tartışmanın özü bu olsa gerek.

Gönderi tarihi:

Ki İslam dininde intihar da cehennemlik bir günahtır, savaşta sivillere zarar vermek de.

 

 

Haklısınız fakat bu intihar olarak algılanmıyor ki, bilakis cennetlik bir eylem olarak algılanıyor. Sizin dedikleriniz de doğru gözünün önünde çocuğu öldürülen insanın mantıklı hareket etmesi çok çok zordur belki de imkansızdır. Benim bunu söylemekteki maksadımı siz anlamıştırsınız da ben bir kez daha izah edeyim. Aslında aynı şeyleri söylüyoruz, insanların üzerine ne kadar gidilirse o kadar ters tepki yapar hele işin içine kutsal kabul edilen şeyler girerse gözü hiç bir şey görmez.

Gönderi tarihi:

İnanma özgürlüğü kesin bir insan hakkıdır ve inancını özgürce ifade etme özgürlüğü bunun bir parçasıdır.

 

Elbette efendim kesinlikle katııyorum. İlaveten belrtmek gerekir ki, her ne inanç olursa olsun inancını siyasete alet etmemek de bu insan hakkının garanti atına alınmasına yönelik çağdaş bir ilkedir.

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Dini siyasete alet edenleri eleştirip, dinsizliğini siyasete alet etmek, eleştirilen tutumu gösterenlerle aynı seviyeye düşmek demektir. Siyasal İslamcıları, çağdışılıkla, aydınlanma değerlerinden uzak olmakla suçlayanların kendi çağdaşlıklarını da sorgulamaları gereklidir. Gerçekten halkını seven aydınlanma değerlerini yeterince anlamış, benimsemiş, içselleştirmiş bir aydın, eğer dinsiz ise, dini siyasete alet edenlere karşı çıktığı gibi, dinsizliğini siyasete alet edenlere de karşı çıkar.

 

Sayın canraşit...

 

Burada size katılıyorum hiç kimse dinliliği ve dinsizliği siyasete alet etmemeli bu doğru.

Fakat gelin görün ki ülkemizde bir siyasi parti iktidara gelmiş / oturmuş ve...

-- AKP’nin torba yasa tasarısını TBMM’nin çevresinde protesto etmek için toplanan DİSK, KESK, TMMOB ve Türk Tabipleri Birliği’nin binlerce emekçisini, polis tazyikli su ve gaz bombalarıyla saldırıp dağıtılıyorsa...

-- Öğrenciler, çoktandır tekmelenip coplanmaya, pankart açtın, afiş astın, yumurta attın, diye mahkemelere çıkarılmaya alıştırılmışsa

-- Ergenekon’du Balyoz’du derken, çakma belgeler, telefonlara kazayla aktarılan yanlış numaralar ve düzmece suçlamalarla, insanlar yıllardır yargısız infaz tutuklusu haline gelmiş ise...

-- Telefonda konuşmak tehlikeli, internette yazışmak sakıncalı, zaten çoğu gazetede de yazmak imkânsız bir halde ise

-- Üniversitelerin ortasına cami şimdilik sünnet, memurin takımına ve ruhsat peşindeki esnafa cuma namazı artık farz olmuşsa...

-- Daha dün onlarca gazeteci daha düşüncesinden ötürü tutuklanmışsa...

 

Bu durumda sizce bunu sözüm ona "İleri Demokrasi" aldatmacasını / yada dini siyasete alet edilmesini 21.yy dünyası gerçekçiliğiylemi? yoksa dinsel bir yaklaşımlamı anlayacağız ve yorumlayacağız...

Oysa bana göre Hıristiyan, Müslüman, Yahudi, Budist, her dinden ve dinsiz insan demokrat olur. Ama Hıristiyan demokrasi, Şintoist demokrasi olmayacağı gibi slamcı demokrasi de olmaz. Çünkü demokrasi, doğası gereği sekülerdir: Hangi dinden, inançtan ya da dinsiz ve inançsız olursa olsun, yasalar önünde eşit, aynı haklara sahip olduğu, azınlığın çoğunluk gibi düşünmeye, davranmaya zorlanmadığı özgürlük rejimidir.

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:

Haklısınız fakat bu intihar olarak algılanmıyor ki, bilakis cennetlik bir eylem olarak algılanıyor. Sizin dedikleriniz de doğru gözünün önünde çocuğu öldürülen insanın mantıklı hareket etmesi çok çok zordur belki de imkansızdır. Benim bunu söylemekteki maksadımı siz anlamıştırsınız da ben bir kez daha izah edeyim. Aslında aynı şeyleri söylüyoruz, insanların üzerine ne kadar gidilirse o kadar ters tepki yapar hele işin içine kutsal kabul edilen şeyler girerse gözü hiç bir şey görmez.

 

Evet efendim farklı bir şey söylemiyoruz. O şartlarda yaşayan bir insanı intihara iten ruhsal güç cennet vaadi ( kişisel çıkar) de olabilir, herhangi bir ideolojinin ali çıkarları da. Bildiğiniz gibi, buna psikolojide rasyonelleştirme ( akla uygun hale getirme ) denir.

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Bu durumda sizce bunu sözüm ona "İleri Demokrasi" aldatmacasını / yada dini siyasete alet edilmesini 21.yy dünyası gerçekçiliğiylemi? yoksa dinsel bir yaklaşımlamı anlayacağız ve yorumlayacağız...

 

Oysa bana göre Hıristiyan, Müslüman, Yahudi, Budist, her dinden ve dinsiz insan demokrat olur. Ama Hıristiyan demokrasi, Şintoist demokrasi olmayacağı gibi slamcı demokrasi de olmaz. Çünkü demokrasi, doğası gereği sekülerdir: Hangi dinden, inançtan ya da dinsiz ve inançsız olursa olsun, yasalar önünde eşit, aynı haklara sahip olduğu, azınlığın çoğunluk gibi düşünmeye, davranmaya zorlanmadığı özgürlük rejimidir.

 

:)

 

Sayın Dipnot, görüyorum ki; kafanızdaki hayali tartışmacı ile tartışmaya devam ediyorsunuz.

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

iyi maaş verilmesine, bilmem filan düşünceyi temsil eden kişinin davranışlarına filan bakmam. Beni sadece altta yatan nedenler ilgilendirir.

 

bu forumda AKP'ye oy veren din karşıtlarının da olduğu görülmesine rağmen, insanların hala '' HOMO ECONOMİCUS '' yönelimleri olduğunu kavrayamayacak kadar sığ bir bakışla, siyasi her olayı ısrarla dogmaya bağlayanları görüyorum.

 

Genel olarak insanların, -herhangi bir ideolojinin fanatiklerini saymıyorum- siyasi yöneliminde ekonomik kaygılarının belirleyici olduğunu göz ardı etmek mümkün mü ?

 

Fakat mensup oldukları din veya ideolojileri yüzünden küçümsenmek hatta o dini veya ideolojiyi bir terör aracı gibi gösterenler tarafından dışlanmak, insanların siyasi tercihlerinde ekonomik kaygılarını bastırmasına, kimliklerini sahiplenen unsurlara yaklaşmalarına sebep olur. Dolayısıyla sömürü için önemli bir kapı açılır.

 

AKP'ye bakıp, insanların dogmalara vesaireye göre oy verdiğini sananların, 80 öncesi Ecevit'e ABD tarafından ambargolar konulmasının, 12 Eylül darbesinin yapılmasının, 2001 Krizinin yaratılmasının altında yatan iç dinamikleri de iyi irdelemeleri gerekir.

 

Neden o dönemler '' solculuk, Komünistlik dinsizliktir '' sloganlarını yaymaya çalıştıklarını da.

 

Öte yandan 28 Şubatta memura işçiye güzel zam veren Erbakan'ın, neden '' şeriat geliyor '' diye meşrulaştırılarak etkisizleştirildiğini de.

Gönderi tarihi:

Sonuç olarak;

Açıkçası din söylemi kullananların bir yandan felsefe üzerinden kurban keserek, diğer yandan da Risale-i Nurlardan felsefe okuyanları şeytan ve nmuzsz ilan etmeleri gerçekten de çok büyük bir çelişkidir.

Halkı aptl yerine koymaktır diyorum...

 

Efendim, sayın Dipnot'a yukarıdaki cümle ile ne demek istediğini sormuştum. Fakat bir cevap alamadım.

 

Şüphelenip bu cümleyi araştırdığımda ise, Açık Gazetedeki bir röportaj karşıma çıktı. Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Başkan Yardımcısı Şahin Filiz ile yapılmış bir röportaj :

 

-http://www.acikgazete.com/soylesi/2011/02/21/dekolte-giyen-tecavuze-elestiren-silivri-ye-katlanir.htm-

 

''Türkiye tarihinde çok partili döneme geçişimizin bir başka adı da ne yazık ki emperyalizmin kucağına oturmak anlamına geliyor. Yani Amerika'nın müttefik olarak kabul edilmesi gibi bir söylemin çok ötesinde, Amerika'nın istekleri doğrultusunda dizayn edilen bir toplum yapısına geçildiğini gösteriyor. Bu dizaynın temelinde de zaten dini söylemler yer alıyor. Zübeyir Gündüzalp'in de yaptığı gibi; kendilerini dini söylemlerin patronu olarak görenlerin ilk işaretlerini o dönemde veriyorlar. Diğer yandan Gündüzalp'in kullandığı 'feylesof' kavramına baktığımızda da tam bir ikiyüzlülük ve çarpıtmanın olduğunu görüyoruz. Çünkü Amerika olsun, Avrupa halkları olsun, bugün kendi toplumsal dinamiklerini felzefeden yararlanarak oluşturduklarını görüyoruz. Dini söylemi kullananlar, bir yandan felsefe üzerinden kurban keserek, diğer yandan da risalei nurlarda felsefe okuyanları Şeytan ve namussuz ilan etmek gerçekten de çok büyük bir çelişkidir. Halkı aptal yerine koymaktır. Eğer batılı filizoflar İslam'ın değerini gerçekten bilmişlerse, demek ki bu tarikatlar aracılığıyla değil, felsefe aracılığıyla mümkün olabiliyor. Madem ki batılı filozoflar Kuran'ı beğeniyor ve anlıyorlar, o halde siz neden en fazla bağlandığınız va bir harfinin bile değiştirilemeyeceğini düşündüğünüz; Kuran'la eşdeğer saydığınız risalei nurlardaki felsefe ve filozoflara yönelik ağır eleştirileri hala ideolojiniz olarak kabul ediyorsunuz. Bütün bunlara baktığımızda Ilımlı İslam projesinin 1945'lerde başladığını söyleyebiliriz. İnsanları emperyalizmin etkisine açık hale getirmenin en önemli dayanaklarından birisi din sömürüsüdür. Ta o yıllardan başlayarak Cumhuriyet kurumlarını esir alacak kadar büyük bir güce ulaştığını, Cumhuriyet kurumlarını esir almada din sömürücülerinin o günkü söylemleriyle bugünkü söylemleri arasında hiç bir farkın olmadığını, çok partili sisteme geçilirken ABD desteğiyle sürece girenlerin, bugün orduyu ve yargıyı yine o emperyalistlerin yardımıyla Cumhuriyeti yıkmak adına kuşattıklarını görüyoruz. Din Türkiye'de diğer İslam ülkelerinden daha fazla ve acımasızca kullanılmıştır. Sonuç olarak 1945'te yapılan o açıklamayla, bundan üç-dört yıl önce Fethullah Gülen'in sağ kolu sayılan bir zatın yaptığı "Türkiye'de Fetullah Hoca'yı' sevmeyen kimse kalmayacak, herkes Gülen'ci olacak" açıklaması, koskoca bir toplumu nasıl da emperyalizmin memuru olarak atadıklarının bir göstergesidir. Hal bunun bir dindarlaşma olduğu sanısına kapılarak her ne yaparlarsa yapsınlar dindendir düşüncesiyle bunların suyuna gitmeyi Allah'ın kendilerinme vermiş olduğu bir lütuf olarak görüyorlar. Bu kasıtlı bir bilgi kirlenmesidir. Bu kirlenme toplumun esaret altına alınmasına, Cumhuriyetin kuşatılmasına kadar varan sonuçlar doğuruyor. ''

 

Bu durum karşısında beni oldukça düşündüren şu oldu doğrusu :

 

Kaynak belirtmeden, bir yerlerden alıntı cümlelerin bu şekilde özgün cümleler gibi sunulması ülkemizde de sık görülen yarı aydın oryantalist bakış ile bir ilgisi olabilir mi acaba ?

 

Gerçekleştirilen bu model ile ilgili olarakta Radikal müslüman ülkeler şunu söyleyecek.

Bakın Türkiyede Ilımlı İslam var ve Türkiye bu sayede gelişti, serpildi güçlendi.

Hadi sizde bu modele geçin güzelce geçinelim deyip onları sömürmeye çalışacaktır...

Hepiniz bilirsiniz oradakilerin kafası pek çalışmaz ve onlarda bu tuzağa düşüp ABD nin kendilerini medenice sömürmelerine müsade edeceklerdir...

Ama tabiki olan bu arada Türkiyeye olacak...

Gönderi tarihi:

Sayın canraşit...

Demekki bildiğimiz, birşekliyle bir söylev ve kültür oluşturduğumuz her konu ve konuşmada artık işyerinde, evde, sokakta, tarlada, fabrikada, e aydi kahvede vs vs... demek kaynak göstererk konuşacağız öylemi...

Aaa bak bunu şu söylemişti aaa diyeceğiz...

Özümzediğimiz, beynimimize kazıdığımız, özdeşleştiğimiz bir kavram, deyiş, düşünce vs'leri...

Mesela..

'Ak akçe kara gün içindir'

'damlaya damlaya göl olur'

'sakla samanı gelir zamanı'

ve daha bilmem ne...

Çok İlginç ve ömür insansınız...:D

Size kolaylıklar o zaman...

Bizden çok ama çok ileride ve bilgili olduğunuz bir gerçek...

Hatta Hata bulma, araştırma ve aramada da üstünüze yok...

Ne yapalım üstat bizim bu kadarımız var ve bundan da çok ama çok mutluyuz...

 

Saygılar ve kolaylıkla... ;)

Gönderi tarihi:

:shifty: Tabi.

 

'' Dini söylemi kullananlar, bir yandan felsefe üzerinden kurban keserek, diğer yandan da risalei nurlarda felsefe okuyanları Şeytan ve namussuz ilan etmek gerçekten de çok büyük bir çelişkidir. Halkı aptal yerine koymaktır. ''

 

söylemi,

 

'' Ak akçe kara gün içindir ''

 

gibi halk arasında sık kullanılan, anomim olmuş bir cümledir haklısınız, ben özür dilemeliyim.

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

'' Dini söylemi kullananlar, bir yandan felsefe üzerinden kurban keserek, diğer yandan da risalei nurlarda felsefe okuyanları Şeytan ve namussuz ilan etmek gerçekten de çok büyük bir çelişkidir. Halkı aptal yerine koymaktır. ''

 

İkide bir ortaya koyduğunuz ve çok açık bir şekilde ifade edildiği ortada olan bu düşünceden rahatsız olmadınızı umuyorum sayın canraşit...

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:

İkide bir ortaya koyduğunuz ve çok açık bir şekilde ifade edildiği ortada olan bu düşünceden rahatsız olmadınızı umuyorum sayın canraşit...

 

:alkis: Tabi.

 

Bu cümleden rahatsız olduğum için yeniden gündeme getirdim üstelik yazının tümünü alıntılayarak. Ve de bu cümlenin hangi bağlamda kullanıldığını anladığım için itiraz da etmemiş olmam, rahatsız olduğum içindir, değil mi efendim ? :

 

Not : Boş verin gitsin her insanın başına gelir. Olur böyle şeyler. :original:

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

:lol:

Peh peh peh...

 

Ne diyeyim...

Eurekaaaa... :)

 

Çok ilginç...

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:

Sayın Canraşit... Biraz daha tutarlı olabilir misiniz acaba? Önce benim katakuta'ya verdiğim yanıtı olumlu bulur bir tavra girdiniz, "bak o zaman daha olumlu düşünüyormuşsun" dediniz. Bu tutmayınca bu kez o yanıtı beğenmediniz. Yani bu nereden bir açık yakalasam diye dönüp duran deste pehlivanı tavrı olmadı mı şimdi? İlla bir açık yakalamaksa derdiniz, kolayı var, tartışmayıveririz olur biter! Bu açık yakalama çabasına girme zahmetinden böylece kurtulursunuz. Bu kadar kasmayın, rahat olun. Sizinle tartışmak zorunda filan değiliz! :D

 

Evet, tekrar ediyorum, katakuta'nın ılımlı islam tanımına yüzde yüz katılıyorum,, ne olmuş? Başka yerde katakuta çok kötü tanımladı ılımlı İslamı deyip kendimle çelişkiye mi düşmüşüm, ne olmuş yani onu söyleyin bana...

 

Ben forumda ister bir üyeye cevap veririm, istersem genele hitap eden bir yazı yazarım. İlla biriyle didişmediğim zaman bu kaçamak cevap mı oluyor? Gökten baktınız bir taş düşüyor, kafanızı kendiniz uzatınca yaralanmanız tamamen kendi suçunuzdur. Kimseye kabahat bulmayın.

 

Hiç verimli bir tartışma tarzınız yok, bunu söylemek zorundayım, kusuruma bakmayın.

 

Yaptığınız alegori denemesi ise bana çok anlamsız geldi. Kundakçı yangından tefsirleri mi sorumlu tutuyormuş? Kundakçının dini emperyalist emellere alet edenlerden başkası olmadığını hepimiz biliyoruz. İtiraz ediyorsanız dogmanın son kullanma tarihi neresinde yazıyor, onu getirmenizi hâla bekliyorum. Öyle dinden geçinenlerin çarpıtmalarını getirmeyin bana. Kanıt getirin!

 

Ben söyleyeceğimi söyledim. Başkaca ilave edecek veya geri adım atacak bir sözüm yok. Siz ve sayın yılmaz şimdi benden ne istiyorsunuz onu anlamadım. İnancımı bana fazla görüyor ve sesimi kesip oturmamı, ağzıma bant çekmemi mi istiyorsunuz? İfade edilebilir inançlar ve edilemez, sakıncalı inançlar diye yeryüzünde insanlığa en aykırı, insanlık onuru ile en bağdaşmaz ikiyüzlülüğü mü teklif ediyorsunuz?

 

Benim dinsiz bir iktidar olsun diye bir derdim yok. İsterse dinlinin feriştahı olsun. Ama dinini siyasete alet etmesin.

Gönderi tarihi:
Sayın Canraşit... Biraz daha tutarlı olabilir misiniz acaba? Önce benim katakuta'ya verdiğim yanıtı olumlu bulur bir tavra girdiniz, "bak o zaman daha olumlu düşünüyormuşsun" dediniz.

 

? Nerede sizin '' katakuta'ya verdiğiniz yanıtı olumlu bulur bir tavra '' girmişim efendim, bir sakin olun da, buyrun gösterin de görelim.

 

 

 

Bu tutmayınca bu kez o yanıtı beğenmediniz. Yani bu nereden bir açık yakalasam diye dönüp duran deste pehlivanı tavrı olmadı mı şimdi? İlla bir açık yakalamaksa derdiniz, kolayı var, tartışmayıveririz olur biter! Bu açık yakalama çabasına girme zahmetinden böylece kurtulursunuz. Bu kadar kasmayın, rahat olun. Sizinle tartışmak zorunda filan değiliz!

 

Yok öyle demeyin efendim rica ederim. Güzel güzel tartışalım bence rahatsız olmayınız

 

 

 

Evet, tekrar ediyorum, katakuta'nın ılımlı islam tanımına yüzde yüz katılıyorum,, ne olmuş? Başka yerde katakuta çok kötü tanımladı ılımlı İslamı deyip kendimle çelişkiye mi düşmüşüm, ne olmuş yani onu söyleyin bana...

 

Bilakis, ''Ilımlı İslam''ı yanlış anlama noktasında sayın Katakuta ile uyum içerisinde olduğunuzu söylemiştim. Çelişkili olduğunuz noktayı ise,

 

''Hem AKP üzerinden emperyalizme karşı görünüp, hem de emperyalizmin yalanlarını savunmanın yaman çelişkisinden bahsediyorum.''

 

cümlemle ortaya koymuştum.

 

 

Eskiden daha tutarlı olduğunuzu da;

 

Fakat forumda kısa bir araştırma yaptığımda eskiden en azından daha tutarlı olduğunuzu gördüm Ilımlı İslam'ı yanlış anlayan bir üyeye verdiğiniz cevap buyrun burada

Bu kadar net, akılcı, berrak ve enfes bir yorum okumayı özlemiştim...

 

Fakat haksızlık etmeyelim arkadaşlar. Hepiniz mahallenizde bıçkın, gece naralar atıp cam çerçeve indiren bi delikanlı olsa deliliğini giderip uslu olması için onu ılımlılaştırmaya çalışırsınız. Nasihatten anlamazsa bi temiz sopa çekersiniz.

 

Emperyalizm memperyalizm ama mahallenin huzuru sükunu için şart. Yarın işe gidecez baba, uyku lazım gece gece... Çocuklar yarın sınava girecek. Oğlan gelmiş saat birde heeeyt ulan asarım keserim, cam çerçeve şangur şungur... Olmaz ki!..

 

Sayın Katakuta'ya verdiğiniz bu cevaptaki '' Emperyalizm memperyalizm ama mahallenin huzuru sükunu için şart. '' cümleniz ile ifade ettiğiniz emperyalizmi faydalı görmenizin, '' İslam Şiddet terör dinidir '' gibi emperyalizmin ürettiği yalanları savunmanız ile tutarlı olduğunu göstermiştim.

 

 

 

Ben forumda ister bir üyeye cevap veririm, istersem genele hitap eden bir yazı yazarım. İlla biriyle didişmediğim zaman bu kaçamak cevap mı oluyor? Gökten baktınız bir taş düşüyor, kafanızı kendiniz uzatınca yaralanmanız tamamen kendi suçunuzdur. Kimseye kabahat bulmayın.

 

Hiç verimli bir tartışma tarzınız yok, bunu söylemek zorundayım, kusuruma bakmayın.

 

Tartışmak '' didişmek ''değildir efendim, yapmayın. Tartışıp doğruyu bulmak için birbirimizin ne anlatmak istediğini de net anlamamız gerekir ki cevap verebilelim ve verimli bir tartışma gelişsin. Bu nedenle, alıntı yapmak doğru bir tartışma yöntemi açısından önemlidir. Aynı yazıda isim vermeden iki kişiye birden cevap vermenin bu açıdan yanlış anlamalara yol açması kaçınılmazdır.

 

 

 

Yaptığınız alegori denemesi ise bana çok anlamsız geldi. Kundakçı yangından tefsirleri mi sorumlu tutuyormuş? Kundakçının dini emperyalist emellere alet edenlerden başkası olmadığını hepimiz biliyoruz.

 

Burada '' Kundakçı '', '' emperyalizm ''dir. Bir daha okuyun efendim.

 

En iyisi size kolaylık olsun diye şöyle yapalım :

 

Yangın ( Faşizm ) evlere sıçramış, eviniz ( ülke ) yanıyor, gelecek yanıyor siz, yangını çıkaran kundakçıyı ( emperyalizm ) ve elindeki çakmağı ( AKP ) görmenize rağmen, kundakçının( emperyalizm ) sözüne inanıp ( İslam Şiddet, terör dinidir.), evdeki kardeşinizin ( dindar vatandaş ) okuduğu kuranları, tefsirleri ( İslam ) alevlere ( siyasi tartışmalarda AKP'yi meşrulaştırma, Faşizme desteğini arttırma ) atıp yangını körüklemek çabasındasınız !

 

Kuranı, tefsirleri( İslam ), yangının ( Faşizm ) sebebi olarak gösteren kundakçının ( emperyalizm ) sözüne inanıp, kardeşinizle( dindar vatandaş ) bu yüzden amansız bir kavga ( din üzerinden siyasi tartışmalar ) içerisindesiniz. Uyanın beyefendi artık ! Başka eviniz ( ülkeniz ) yok !

 

 

 

 

İtiraz ediyorsanız dogmanın son kullanma tarihi neresinde yazıyor, onu getirmenizi hâla bekliyorum. Öyle dinden geçinenlerin çarpıtmalarını getirmeyin bana. Kanıt getirin!

 

Verdim efendim cevabı ama sorunuz o başlıkta olduğundan orada verdim :

 

Efendim Kuran bir kanun kitabı değildir ki, bu şekilde yazan bir ayet gösterilme durumu olsun. O ayetin tarihi konjonktüründe geçerli olduğunu anlamak için değil ortaöğretim, ilkokul birinci sınıfta olmak bile yeterlidir efendim yapmayın.

 

Kölelik ve cariyelik için böyle bir ayet vardıyda mı kölelik ve cariyelik artık müslüman toplumlarda görülmeyen bugün kimsenin savunmadığı bir kurum olabildi ?

 

Size yüzyılları kapsayan tarihin büyük laboratuvarında deneysel olarak da ispatlıyorum. Hem teorik hem deneysel olarak bir ispat var karşınızda.

 

Ayrıca, siz, bana, '' bundan sonra müşrikleri öldüreceksiniz " diyen bir ayet gösterebildiniz mi ki böyle bir talebiniz olabilsin benden ?

 

Hem selefiler dışında tüm müslümanların bu ayeti sizin anladığınız gibi anlamaları işlerine daha çok geleceği halde öyle anlamamış olduklarını tarihe bakarak anlıyoruz ve bu bir deneysel ispattır. Hem de selefiler dışında tüm müslümanların itibar ettiği, uyduğu tefsircilerin, bu ayeti sizin anladığınız gibi değil, hitap ettiği dönem itibariyle geçerli gördüğünü gösteriyoruz örnek olarak da Taberinin tefsirini veriyoruz. Bu da teorik ispattır.Daha ne olsun.

 

 

 

Ben söyleyeceğimi söyledim. Başkaca ilave edecek veya geri adım atacak bir sözüm yok. Siz ve sayın yılmaz şimdi benden ne istiyorsunuz onu anlamadım. İnancımı bana fazla görüyor ve sesimi kesip oturmamı, ağzıma bant çekmemi mi istiyorsunuz? İfade edilebilir inançlar ve edilemez, sakıncalı inançlar diye yeryüzünde insanlığa en aykırı, insanlık onuru ile en bağdaşmaz ikiyüzlülüğü mü teklif ediyorsunuz?

 

Benim dinsiz bir iktidar olsun diye bir derdim yok. İsterse dinlinin feriştahı olsun. Ama dinini siyasete alet etmesin.

 

İnanma özgürlüğü kesin bir insan hakkıdır ve inancını özgürce ifade etme özgürlüğü bunun bir parçasıdır.

Elbette efendim kesinlikle katııyorum. İlaveten belrtmek gerekir ki, her ne inanç olursa olsun inancını siyasete alet etmemek de bu insan hakkının garanti atına alınmasına yönelik çağdaş bir ilkedir.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.