Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Arkadaşlar Bence AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan , Başkanlık Sistemi konusunda tamamen 180 derece dönmüştür.

 

Yani Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aşağıdaki habere göre dün kara dedigine bugün ak diyor.

 

Habere göre Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 1993 yılında ''Başkanlık sistemi Amerikan emperyalizminin bize tavsiyesidir.Şimdide AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan diyor Başkanlık sisteminin faydalı neticeler doğuracağına inanıyorum.

-http://www.euractiv.com.tr/politika-000110/article/baykal-arsive-bakti-erdogan-1993te-baskanlik-sistemi-amerikan-emperyalizmi-tavsiyesi-demisti-009833-

 

21.04.2010

 

Erdoğan:1993'te Başkanlık sistemi Amerikan emperyalizminin tavsiyesidir

 

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal partisinin grup toplantısından konuştu. Başbakan’ın başkanlık sistemi ile ilgili sözlerini eleştiren Baykal, Erdoğan’ın 1993 yılında söylediği "Başkanlık sistemi Amerikan emperyalizminin bize tavsiyesidir" sözünü hatırlattı.

 

CHP Genel Başkanı partisinin grup toplantısında gündeme dair önemli açıklamalar yaptı. Baykal, başkanlık sistemi tartışmaları hakkında, Başbakan Erdoğan'ın 1993 yılında Refah Partisi MKYK üyesi iken söylediğini iddia ettiği ve bugün bir gazetede yer alan "Başkanlık sistemi Amerikan emperyalizminin bize tavsiyesidir" sözlerini hatırlattı.

 

BAŞKANLIK TARTIŞMALARI

 

 

Baykal, Başbakan Erdoğan'ın “Bakanlık sistemi Amerikan emperyalizminin bize tavsiyesi” şeklindeki sözlerinin yer aldığı bir gazeteyi kürsüden göstererek, “Bu, tabii başbakanın tutarlılığının bir yansıması olmalı” dedi. Deniz Baykal, şöyle konuştu:

“Laf ola beri gele. Laf yokluğunda asmalar budayalım. Bu başkanlık tartışması hiçbir ciddi temeli, anlamı olmayan gündemi saptırma değiştirme milletin önüne konuşacak laf atma anlayışının ötesinde geçerliliği olmayan bir boş sözdür. Anayasayı değiştirip başkanlık sistemi içinde iktidarı kullanma rüyasıyla kendisini oyalamaya devam edebilir ama gerçek şudur ki önümüzdeki seçimden sonra Başbakan bu başbakanlık döneminin hesabını veren bir insan konumunda olacaktır. AKP'nin siyasi zemini artık kaybolmuştur, AKP bir hayalet haline gelmiştir. Geçmişte yarattığı görüntü ile durumu idare etmektedir, gerçeğin ne olduğu önümüzdeki ilk seçimde ortaya çıkacaktır. AKP ve Başbakan içinde bulunduğu hayal dünyasından ona inanarak, ona destek vererek, onun arkasında saf tutmuşlarla birlikte önümüzdeki seçimden sonra gerçeğe uyanacaktır. O gerçeği ortaya koymakta hepimizin ortak görevidir.”

 

-http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1087664&title=erdogan-baskanlik-sisteminin-faydali-neticeler-doguracagina-inaniyorum-

 

01.02.2011

 

Erdoğan: Başkanlık sisteminin faydalı neticeler doğuracağına inanıyorum

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, başkanlık sistemi tartışmalarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Şahsen başkanlık sisteminin daha faydalı neticeler doğuracağına inanıyorum."dedi. Başkanlık sistemini halkı istemesi durumunda ise Erdoğan, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletir diyeceksin' o yola gireceksin." diye konuştu.

 

"BAŞKANLIK SİSTEMİN FAYDALI NETİCELER DOĞURACAĞINA İNANIYORUM"

 

Başbakanlık sistemiyle ilgili açıklamalarına yönelik 'tek adamlık' eleştirisinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Liderler tekdir zaten. Liderliği paylaştığı ikinci bir kişi olmaz. Ama takim ruhu denen bir olay vardır. Takım oyunu denen bir şey vardır. Kolektif aklı oturtmak denen bir olay vardır. Bizim partimizde egemen olan budur. Bizim partimiz kolektif akılla hareket eder, takım ruhu içerisinde hareket eder. Bugüne kadar olan başarısının altında bu yatar. Ben başkanlık sistemiyle alakalı halkıma sunarken ülkemde halkı bu kavramları tartışmalıdır, bilmelidir. Şahsen başkanlık sisteminin daha faydalı neticeler doğuracağına inanıyorum. Benim kanaatim. Sayın Bahçeli de farklı düşünebilir. Benim düşünceme de saygıları olsun. Dünyada uygulanmayan bir sistemi söylemiyorum ki, uygulanan sistemi söylüyorum. Başkanlık sistemi var, yarı başkanlık sistemi var. ABD ortada, Fransa ortada. Cumhurbaşkanlığı makamları güçlendirilmiş, bazı yerlerde sadece temsili. Bunların tartışılmasından kimsenin gücenmeye hakkı yok. Bırakalım tartışılsın, kimse bundan da rahatsız olmasın."diye konuştu.

 

 

Başkanlık sistemi için önlerinde bir takvimin olup olmadığı yönündeki soruya ise Erdoğan, "Hayır böyle bir şey söylemedim. Bugüne kadar benden böyle bir şey duydunuz mu?" diye sordu.

 

Muhabirin 'halk isterse' şeklindeki eklemesi üzerine Erdoğan, "Halk isterse, 'egemenlik kayıtsız şartsız milletir diyeceksin' o yola gireceksin." diye konuştu.

Gönderi tarihi:

Biraz önce Fransa'nin ARTE Kanalinda, ITALYA ve Berlusconi ile ilgili bir döküman film izledim.Bu filmi izledikten sonra Erdogan'in ilham kaynaginin Berlusconi oldugunu,onunla cok yogun bir yakinligininda oldugu noktasindan hareketle, Berlusconi'nin Italya'nin gündemine nasil girdigini,siyasal yasamini,bagli oldugu örgütleri,kimlerden destek aldigini,amaclarinin neler oldugunu,bu amaclarini elde edebilmek icin hangi yolu takip ettigini daha dogrusu bagli oldugu FREIMAUER yani Mason locasinin iktidari ele gecirmekte neleri yapmasi gerektigi anlaminda ögütlerini dinledigimde,Türkiye'yi yöneten ve iki secimde de tek basina iktidar olabilen,önümüzdeki secimde de büyük ihtimalle yine iktidar olabilecegi mümkün görünen Erdogan'la, bu kadar benzerligin olmasinin, bir rastlanti olamiyacagini anladim.

 

Berlusconi'nin mason locasina üye oldugu ve üye oldugu tarihte 100.000 Italyan Lireti aidat ödedigine iliskin kayitlar,mason locasinin müdürü tarafindan gazetecilere gösterildi.

 

Berlusconi'nin iktidarinin saglamlasabilmesi icin atmasi gereken adimlardan birisi;ITALYAN YARGISINI ele gecirmek ve yargi yolu ile kendini saglama almaktir.Erdogan'in 12 Eylül referandumu ile amacladigi hedefin YARGI'NIN AKP IKTIDARINA BAGLANMASI OLDUGUNU BILIYORUZ.

 

Berlusconi'nin atacagi ikinci adim;Medyayi satin almak ve medya ile propagandasini yaptirmak.Erdogan'in nasil medyayi ele gecirdigini düsünürsek bununda bir rastlanti olmadigi anlasiliyor.

 

Berlusconi,bankacilari ele gecirerek bankalardan aldigi kredilerle kendi öz televizyon kanalini kurdurmustur.ATV'ye iki devlet bankasindan verilmis olan 700 küsür milyon dolar krediyi ve CALIK'in kim oldugunu düsünürsek Erdogan'in aynen Berlusconi'nin yolunu izlemis oldugunu cok acik ve net olarak görürüz.

 

Berlusconi,Italya'da her alanda aktif bir sekilde ülke kamuoyuna hitap eden bir sürü sirketin,kitabevinin,marketler zincirinin,sinema zincirinin ve daha bircok degisik alanda yatirimlari oldugu bu döküman filimde tek tek anlatilmistir.

 

Berlusconi ücüncü defadir halktan iktidara gelme ruhsati almistir.Bu ruhsat Berlusconi'nin sevilmesinden cok gazeteleri,televizyonlari,sirketleri,sinemalari,kitabevleri ile yapmis oldugu propagandalarla halkin düsüncelerinin manipülasyona ugratilmasi sonucu elde edilmistir.Hatirlayalim,Erdogan,bulgur,mercimek,kömür,beyaz esya,para yardimlari ile yani rüsvetle oy kazanma yöntemini cok yapmaktadir.Yandas medya sayesinde yeterince propagandasinida yaptirabilmektedir.

 

Benim burada anlamadigim sey;liberaller dedigimiz bir kesimin Erdogan'a verdikleri müthis destektir.Bu liberaller ki bunlar Berlusconi'yi tanimayan veya onun nasil iktidar oldugunu bilmeyenler degildir.Buna ragmen ona hep destek verdiler.Simdi bu destek ne icin verildi Erdogan'a.Erdogan'in asla Türkiye'nin cikarlarina uygun siyaset yapmadigini sokaktaki her üc vatandastan ikisi bilirken bunlar bilmiyormuydu.Eger bilerek bu destegi ona verdilerse amaclari neydi?

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

 

Benim burada anlamadigim sey;liberaller dedigimiz bir kesimin Erdogan'a verdikleri müthis destektir.Bu liberaller ki bunlar Berlusconi'yi tanimayan veya onun nasil iktidar oldugunu bilmeyenler degildir.Buna ragmen ona hep destek verdiler.Simdi bu destek ne icin verildi Erdogan'a.Erdogan'in asla Türkiye'nin cikarlarina uygun siyaset yapmadigini sokaktaki her üc vatandastan ikisi bilirken bunlar bilmiyormuydu.Eger bilerek bu destegi ona verdilerse amaclari neydi?

 

saygilarla

 

Zaten liboşlar da Türkiye nin çıkarına hareket etmiyor, kimler tarafından fonlanıyorlarsa onların çıkarına hareket ediyorlar. Onların amacı derin devletten kurtulmak, ötekilerin amacı aile şirketi yönetimini sağlamak yani her iki kesim de ordu ve yargının kenara çekilip kendi isteklerine göre bir yönetim biçimi oluşturmayı amaçlamışlardır. Bu nedenle de el ele, sırt sırta verip amaçlarına doğru ilerliyorlar. Yukarıda yazıda da belirtildiği gibi, liderlik tektir, yetki paylaşılmaz diyen birisi köprüyü geçince neler yapabilir herhalde bunu liboşlar bu günlerde anlamaya başlamışlardır ama geçmiş olsun çünkü köprü geçilmiş artık dayılar başka bir şey olmuştur.

Başkanlık konusuna gelirsek, tüm kurumlarıyla oluşturulacaksa ben razıyım; başkan bile yargılanabiliyorsa buyursun hodri meydan. Bizimkilerin istediğinin bu olduğunu sanmıyorum. Bizimkiler bu parlamenter sistemle başbakana başkanlık yetkilerinin verilmesini istiyorlar yani kısaca krallık yapmak istiyorlar. Bu yüzden Ortadoğu kaynıyor, bunu da mı görmüyorlar? Pes artık!

Gönderi tarihi:

Erdogan'in asla Türkiye'nin cikarlarina uygun siyaset yapmadigini sokaktaki her üc vatandastan ikisi bilirken

CEVAP : SEN UZAYDAMI YAŞIYORSUN KARDEŞ :) SOKAKTAKİ VATANDAŞI BIRAK BÜTÜN DÜNYA TÜRKİYEYİNİN BAŞARISINI KONUŞUYOR SİZİN ORALARDA TV ÇEKMİYOR NETTEDE SORUNLAR OLSA GEREK :)))

Gönderi tarihi:

Erdogan'in asla Türkiye'nin cikarlarina uygun siyaset yapmadigini sokaktaki her üc vatandastan ikisi bilirken

CEVAP : SEN UZAYDAMI YAŞIYORSUN KARDEŞ :) SOKAKTAKİ VATANDAŞI BIRAK BÜTÜN DÜNYA TÜRKİYEYİNİN BAŞARISINI KONUŞUYOR SİZİN ORALARDA TV ÇEKMİYOR NETTEDE SORUNLAR OLSA GEREK :)))

 

 

Varsayalım bizim burada TV çekmiyor, nette de sorunlar var!!! Ya da varsayalım ki ben uzayda yaşıyorum; bize bırak Türkiye'yi bütün dünyanın konuştuğu Erdoğan'ın başarılarından bahseder misin?

Gönderi tarihi:

iktidara kim gelierse gelsin ya yol yapacak ya park yapacak ya da hastane yapacak, başka ne yapacak ki?

Gönderi tarihi:

Bütün dünya dedikleri aslinda üc bes Arap devleti onlarinda hali pür melali ortadadir,Erdogan'i da onlara örnek gösterip Türkiye'yi Araplastirma cabasini verende AB ILE ABD.Erdogan düne kadar Misirla ilgili tek kelime sarfetmedi önce Obama'dan gelecek mesaji bekledi.O mesaj gelince verdi veristirdi Mübarek'e,halbuki birkac gün önce sarmas dolastilar onunla.

 

Simdi efendim,bir yandas medya var,Türkiye'de bu medyanin bazilari Erdogan'la akrabalik iliskisi olan ve Devlet Bankalarindan 700 milyon Dolarlik bir kredi temin edilerek Erdogan icin medya satin alindi.Kimden bahsettigimi bilenler bilir,bilmeyenlerde Türkiye'nin basarisindan bahseden dünyaya sorup ögrensinler.Liberaller denilen dünkü devrimciartiklari ise,dün Evren darbesi ile yapamadiklarini yani yikamadiklari Atatürkcülügü ve Cumhuriyeti hazir bulmusken bir kabadayi Cumhuriyet ve Laiklik karsiti Milli Görüs'cüyü onun sirtindan yikmaya calistilar.Simdi Erdogan'la aralari acildi,cünkü bunlardan birisi kazara Erdogan'in ne oldugunu kösesine yazmisti.

 

Ihracat aldi basini gidiyor deniyor,kimin malini ihrac ettiklerinden tek kelime yok.Ekonomi aldi besini gidiyor diyorlar ama halkin acliktan nefesi kokuyor.Yani hepsi yalan.Türkiye'de satmadik birkac yer kaldi o da babalarindan kalan yerlerdir,Sattiklari yerler zaten onlarin degildi.Babalar gibi satmakla ögündüler.Sonra da bizmi yarattik issizligi diye HAVA ATMAYA BASLADILAR.Isleri gücleri yalan yanlis halki aldatmk olanlarin yönettigi TÜRKIYE'de acliktan ölen bebekler var.Dünya Türkiye'den bahsediyor derken insan bir parca elini vicdaninin üzerine koyarak yazar.8yilda bin küsür kilometre yol ilave ettiler mevcut yollara ve anlata anlata bitiremiyorlar.

 

Türkiye'den bahsedenler sadece Gazze'de ki filistinliler,Kosovadaki arnavutlar ve TÜRKIYE'den stratejik ve ekonomik avantalari olan ülkelerdir.Ekonomik krizin en agir bedelini ödeyen ülke Türkiye'yken bunu manipüle ederek teget gecti gazeliyle örtbas ettiler.Kapanan fabrikalarin adini bile etmediler.

 

Berlusconi,bugün Erdogan'in takip ettigi siyaseti ondan önce takip eden bir mafiosidir.Berlusconi'nin yaptiklari ile Erdogan'in yaptiklarinin tipatip örtüsmesi rastlanti degildir.Ülkeyi isgal etmek ele gecirmek icin,önce Ordudan basladilar,üniversiteleri susturdular,yargiyi avuclarina alma referandumu yaptilar.Referanduma hayir diyenleri darbecilikle suclayanlar,kendilerine hain diyenleri mahkemeye vererek yandas hakimler sayesinde tazminat cezalari verdirdiler.

 

Türkiye'yi kim konusuyorsa TÜRKIYE'nin kaymagindan rant saglayanlardir.Acliktan bebegi ölen,emeklisi sürünen,asgari ücretlisi yoksul bir ülkenin yönetimin eger servet icinde yasiyorsa iste Misir ve Tunus halkinin saygin baskaldirisinin nedeni budur.Türkiye despotca bir yönetim tarafindan yönetilmektedir.Kendinden baskasinin hakkinin olmadigini savunan bir iktidar eger milletin iktidari degilse emperyalistlerin iktidaridir.

 

Benim bulundugum yerde televizyonlar cayir cayir cekiyor ama yandas medya disinda Türkiye'nin nasil havalandigini söyleyen medya yok.Tam 70 adet iktidar yayin organi var TÜRKIYE'de.Bunlarin bir kismi iktidar ve cemaatler tarafindan madden destekleniyor,bir kismi Deniz Fenerinden nemalaniyor,bir kismi F tipi yayin organlari yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti karsiti,dincilikten öte hicbir cagdas özellige sahip olmayan,halkin dini inanclarini sömürerek rant saglayan yahutta hergün yeni bir yalan üreten yayin organlaridir. TRT'de dahil olmak üzere 24 saat Erdogan'in borazanina üflüyorlar.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Haksızlık etmeyin, Erdoğan'ın başarısı yok değil...

 

Ne olduğunu sorarsanız dünyanın en zengin başbakanları arasına girmeyi başardı ya, daha ne başarsın?

 

Ondan sonra da hepimizin gireceği toprak aynıymış, ey onu biz de biliyoruz, seninle mi bileceğiz kaç metrekare veya kaç metreküp yere gireceğimizi? Kimse de demiyor ki sen vaiz misin, müftü müsün nesin? Hani fıkra var ya, bir olmuş iki olmuş ayı demiş "ee, sen de avcı mısın, yoksa..." :lol:

 

Bazı *** gazeteciler de çıkıyor, hiç utanıp sıkılmadan uluslararası sözü dinleniyormuş da, Obama "seni dinler, sen söyleyiver" demiş de... Yani bir insan yağdanlık olur da, bu kadar vıcık vıcık olanı mide bulandırıyor.

 

Yahu bir milyonu aşkın kişi sokağa dökülmüş, "Mısır'da sokağa çıkma yasağına uyan tek kişi var, Mübarek" diye alay konusu olmuş, ordu halka silah çevirmeyeceğini açıklamış, tersine polise silah çevirmiş, bizim çok bilen ve etkin efendi ondan sonra keramet yumurtluyor, bu da dış itibar oluyor, başarı oluyormuş.

 

Politikada yakışıksız ama moda haline gelmeye başlayan ***** ile başlayan bir söz var...

Gönderi tarihi:

Halka refah getirecegiz,sizi secen halktan korkmayacaksiniz diyerek popülizm yaparak önemli birisiymis gibi havalara girenler 1000 sivil ve resmi koruma arasinda halkin arasina girebiliyor,kazara birisi esnemek icin agzini acsa hemen korumalar adamin agzini kapatip tepesine cullaniyorlar ve bu na ILERI DEMOKRASI dini takmislar.

 

Polis devleti yaratanlar,Misir ve Tunus'ta ki gibi o polisler tarafindan korunmaya bile imkan bulamayacak kadar zavalli bir seviyeye düsmüslerdir.Askerin dipcik korkusuyla inlerine saklanan polisler bu seferde sivil kiyafetlerle Mübarek'e karsi isyan eden halkin arasina dalarak eskiyalik yapmaya baslamislardir.

 

Türkiye'de aynen Misir gibi bir polis devleti haline getirilmis ve Orduya karsi bir polis gücü olusturulmustur.Bir ülke düsünün ki halka hizmet vermesi gereken polis,iktidar tarafindan iktidarin daha dogrusu Erdogan#IN ÖZEL Polis gücü haline getirilmis kim Erdogan'a karsi muhalefet yapiyorsa ya iktidarin polisi tarafindan coplaniyor,gazlaniyor,yerlerde sürükleniyor Allah yaratti demeden dögülüyor veyahutta solugu Silivride aliyor.Yalaka medyanin mansetleri hemen hazir:Ergenekonda yeni tutuklamalar.Darbe yapacaktilar ama ayaklarina dolasti basliklari.

 

Baskanlik sistemini isterken Erdogan'in gözünü nasil iktidar hirsinin bürüdügü anlasiliyor.Arap diktatörlerine özenerek "BEN NASIL PADISAH OLAMAM"hayalleri icinde yasayan bir adamdan bu ülkeye fayda gelmedi gelmezde ama bu ülkenin bölünmesinde onun payi cok büyük olacaktir.

 

Erdogan Amerika'nin sözünden disari bugüne kadar cikmamistir cikmayacaktirda.Onun basbakan olmadan önce Amerika baskanini kafa kola alabilmek icin Amerika seyahatinde ne dolaplar cevirdigini kimlere yagdanlik oldugunu bir süre önceleri yazmistim.Ama yine de ikna olamayan varsa Yilmaz Polat'in "CIA'nIN MUTEBER ADAMI "adli kitabini okusunlar.Erdogan emperyalistlerin adamidir.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Benim bazen ekranlardan fışkıran "oil pump" seslerinden "bu kadarı da olmaz" diye nutkum tutuluyor hayretten. Bakıyorsun koca koca kelli felli adamlar oturmuş, Erdoğan'a methiye düzmekte yarışa giriyorlar. Bir insanın bu kadar kişilik acziyetine düşmesi, bu kadar menfaat kölesi olmasını benim aklım almıyor.

 

"Arap devletlerinin sürekli İsrail'den dayak yemesi karşısında dik duran Erdoğan'ın Arap dünyasında popülaritesi patlamış!" Duyun da inanmayın. Bu lafı hangi aklı başında adam eder, benim havsalam almıyor.

 

Erdoğan'ın yaptığı sedece şu: İsrail'dan dayak yiyen devletlerin yanına bir de Türkiye'yi kattı. Arapların yediği dayakların üstüne bir de Türkiye dayak yedi. Hem de öyle böyle değil, esaslı bir dayak yedi. Arapların sevinmesi normal. Ne kadar senin kaderini paylaşan çoğalırsa acın o kadar hafifler. Ama Türkler niye sevinir "biz de kardeşlerimiz gibi dayak yedik, yippuu, bakın yüzümüz gözümüzdeki morluklara, süper dayak yedik, çok güzeldi" der, bunu anlamanın bir yolu var mı? Siz hiç okulda mahallede dayak yiyen çocuğun "görürsün sen, sana gününü nasıl göstereceğimi görürsün, seni babana dövdüreyim de gör" diye parmağını sallayarak itibarını yükselttiğini gördünüz mü? Peki Erdoğan'ın gemi katliamı üzerine parmağını sallamaktan ve kaşlarını çatıp "karizmatik karizmatik" :lol: sert oğlan bakışları pozu kesmesinden başka bir şey yaptığını gördünüz mü?

 

Yahu dünyaya komedi olduk, aymazlığımıza, iki tiyatro gösterisi ile kandırılabilir halimize ve iki uyutmayla horlamaya dalmamıza dünya gülüyor. Yakında Türkler "omurgası alınmış yeni bir yapay insan türü" olarak tanımlanırsa hiç şaşmayın...

Gönderi tarihi:

Atatürk'e Özal'i benzetmeye kalktilar olmadi,anit mezar yaptilar ona cenazesini Hrant Dink'in cenazesine benzer bir kalabalikla kaldirdilar,yer gök Allahü Ekber'lerle inletildi,Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin nasil bir din merkezli oldugunu bilincli olarak prova ettiler.Özal'i Atatürk yapamadilar ama ona tapanlarin bir kismi hala hayatta.

 

Özal'i Atatürk yapamayanlar bu sefer Erbakan'i denediler.Ilginc olan ise Özal'i Atatürk yapmak isteyenlerle Erbakan'i Atatürk'ün üstüne cikarmaya calissanlar ayni kesimdendi yani dinciler yani TARIKATLAR.Erbakan'in mumu sönünce önce bir telasa kapildilar.Bu telas dönemini atlatip yine toparlandilar ve sonunda ERBAKAN'in talebesini basa getirdiler,ne varki bu basa geliste Erbakan'dan farkli olarak ABD direk müdahalede bulunarak alt yapiyi saglamlastirdi ve gereken harci koyarak Erdogan'in iktidara gelmesini sagladi.Bu sefer Erdogan'a tapinmalar basladi.

 

Erdogan,kendinden önceki Erbakandan farkli olarak tam bir BATI BAGIMLISIYDI.AB bahanesi ile Türkiye'nin tüm kirmizi cizgilerini ki bu cizgiler ayni zamanda onlarin önlerini kesen cizgilerdi.Bu cizgilerin hepsi statüko denilerek grilestirildi ve Türkiye hassas bir konuma getirildi.Bir taraftan Kürtcü gelismeler diger taraftan AB'nin "SUNU YAPMAZSAN OLMAZ BUNU YAPMAZSAN ALMAYIZ"oyunlari ile tüm milli degerler ortadan kaldirildi.Bu milli degerlere öteden beri karsi olan batinin yanisira icimizdeki melanet odaklari Erdogan'in kuyruguna yapistilar.Firsat bu firsatti.Bu firsat kacarsa birdaha gözlerini acamiyacaktilar bunun farkindaydilar.Bu nedenle o devrimci ayaklarinda gezinen ama darbecilerin elini ayagini öpen ne kadar liberal yazar aydin varsa hepsi Erdogan'a tapmaya basladilar.Erdogan'in yanindaki müridleri zaten Erdogan'a tapiyor,Erdogan yoksa onlarda yoktur.Halki din iman türban ile kandirmaya basladilar.Araplara uzandilar cünkü Erdogan'in gercek amaci AB filan degil bu bahaneyle yerini güclendirmek ve yeniden Osmanli düzenini kurmakti.Nitekim onun bircok konusmasinda bundan hep bahsettigini biliyoruz.Cankayada oturan noter ise Graham Füller'in en yakin dostu ve ILIMLI ISLAMCISIDIR.

 

Erdogan,kendisine bu kadar tapilacaginin hesaplarini yapmadigi ve yetisme tarzinin böyle yalakaliklardan hoslanmasini kolaylastirdigi icin ne oldugunu sasirip kedisini gercekten cok önemli yeri doldurulamiyacak birisi olarak görmeye basladi.Zaten onun Atatürk olamamasinin sirrida burada yatiyor.Cünkü Atatürk kendini mühim bir insan olarak degil halkin hizmetinde olmasi gereken birisi olarak görüyordu.Erdogan kendini önemli birisi olarak görmeye baslayinca bu seferde yapisinda olan ve asla gerceklesmeyen bir arzusunu yasama hirsina büründü ve BASKANLIGA OYNAMAYA basladi.Nasil olsa ona tapanlar sayesinde bu da gerceklesir diye düsünüyor.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Varsayalım bizim burada TV çekmiyor, nette de sorunlar var!!! Ya da varsayalım ki ben uzayda yaşıyorum; bize bırak Türkiye'yi bütün dünyanın konuştuğu Erdoğan'ın başarılarından bahseder misin?

 

Evet, aynı sorulara biz de cevap bekliyoruz. Bizim TV de çekmiyor, zaten internette çok yavaş.

Gönderi tarihi:

 

Politikada yakışıksız ama moda haline gelmeye başlayan ***** ile başlayan bir söz var...

 

İnsan merak ediyor, bu yıldızların altında ne var?

Gönderi tarihi:

Benim hayret ettiğim, emperyalist güçlere maşa lazım olduğunda bu ülkede şöyle bir sağa sola bakmaları yeterli, maşalar zaten "beni kullan, beni kullan" diye koşturarak geliyorlar. Öyle aranmaya, "kimi kullansak ki, yok ki şöyle iyi maşalık yapacak bir eleman?" diye bakınmaya hiç gerek yok. Ne zaman maşa lazım, biri mutlaka emre hazır!

 

Ben bu ülkede maşa kontenjanının bu kadar yüksek oluşuna şaşıyorum. İlaç için bir dürüst, bir düzgün insan bulup bir işin başına geçireyim desen o zor işte! Ara ki bulasın. Bir sürü eli kartlı, dayıdan torpilli, milletvekilinden icazetli... Daha üst düzey için de ABD den destekli, AB den tembihli...

 

Bazen düşünüyorum da, gerçekten değer mi sevmeye bu ülkeyi, şüpheye düşmüyor değilim. Sonra yok diyorum, güzeldir halkımız, iyidir, bir gün mutlaka uyanacaktır.

 

Yani örneğin daha geçen mevzu oldu, ABD de vali bir spor kulübünden beleş bilet aldı diye başına gelenler. Yani bu bir değil, iki değil. Hep oluyor. İngiltere'de de Blair'in karısı trene binmiş. Koskoca başbakanın karısı sıradan vatandaş gibi bilet alacak değil ya diye düşünmüş. Sen misin düşünen. Kondüktör bilet tutarının beş katı ceza kesmiş! E, Clinton'un kızı 18 yaşından küçüklere alkol satışı yasağını delmek için başkasının kimliği ile alkol satın aldı, başına gelmedik kalmadı. Hem yasayı ihlalden, hem sahtecilikten ceza aldı. Kimse demedi başkanın kızı yahu, olsun o kadar! Ceza almasını bırak, kız "bana bak, ben başkanın kızıyım, şurdan bana bir votka ver" diyemiyor! Korumaları gönderip satıcıyı el pençe divan durduramıyor da arkadaşından kimlik alıp dükkana gitmek zorunda kalıyor!

 

Bu ülkede ise vali kıytırıktan bir işe yerleştireceği yeğenini kurum müdürüne yanına üç koruma polisi verip gönderiyor yahu! Çocuk işe girecek, korumalar müdürün odasına girip tertibat alıyor, çocuk girip dilekçeyi veriyor. Yemin ederim Lavent Kırca parodisi değil, yaşanmış olay yahu!

 

Kızını geçtik, Clinton'un kendisinin yalan beyan suçlamasıyla başına neler geldi, sperm örneği alındı, yalan söylediğini itiraf etmek zorunda bırakıldı, Monica olayında. Daha İngiltere kraliçesine yaya geçitini ihlalden trafik cezası yazılmasını mı ararsın, olmayacak ilkel kabile devleti örnekleri!!! Bin fırın ekmek yiyecekler de bizim gibi ileri demokrasi!!! düzeyine gelebilecekler!!!

 

Ya artık zoruma gidiyor, böyle şeylerin burada hayalini kurmanın bile olanaksız oluşu zoruma gidiyor ya! Ümitsizliğe kapılıyorum, olamayacak bu millet diyorum ya! Bulur çıkarırsın bir dürüst, adam gibi adam, ona da burun kıvrılır: "Yok bu fazla dürüst, bunu yaşatmazlar, Olmaz bu! İsteriz, iyi olur ama yaşatmazlar ki!"

 

İyi de sen kırmazsan, ben kırmazsam, birileri kırmazsa nasıl kırılacak bu kısır döngü?

Gönderi tarihi:
İnsan merak ediyor, bu yıldızların altında ne var?

:lol:Ben olsam ayı avcıya "avcı mısın yoksa..." nesin demiş, onu merak ederdim! :D

 

Yılmaz kardeş, sağol ya, üstteki iletiyi yazarken moralim çok bozuktu, senin iletini okuyunca biraz sıkıntım dağıldı, espriye kapı açtın.

Gönderi tarihi:

Birakalim sucu cezayi,su ekonomi olayina bir bakalim.

Türkiye'nin kalkindigi söyleniyor,gayri safi milli hasila kisi basina bilmem kac bin dolar oldu deniyor.Gayri safi milli hasila ülkenin ekonomik gelirinin nüfus oranina göre elde edilen bir rakamdir.Yani,nüfus 12 gelir 4'se 12'nin 4'e bölünmesinden elde edilen 3 sayisi milli hasila oluyor.Aslinda bu hesaplama belki biraz pratik oldu ama asagi yukari böyle hesaplaniyor.Yalniz oynanan Ali Cengiz oyunu bu 3 sayisini her bireyin kazandigi gibi bir hava yaratilmasidir.Iktidarin arada bir iki koltuguna karpuz yerlestirmis gibi siserek kisi basi milli gelir bu kadar oldu demesi bir aldatmacadir.Bu kazanc sanayicinin cebine giren kazanctir emekcinin degil.

 

Ankara'da meydana gelen patlama ayni zamanda Türkiye'nin oldu bitti hep gözardi edilen bir gercegini de gündeme tasidi.Ha ne kadar gündemde kalir o bilinmez.Rahmetli Ecevit'in belki de Türkiye'ye vermis oldugu en büyük hizmetlerden birisi SOSYAL GÜVENLIK YASASI'nin cikarilmasiydi.70'li yillarda cikarildigini sandigim bu yasa bugüne kadar maalesef hic uygulanmadi uygulandigi alanlar kisitli kaldi.Iktidar veya ona bagli kurumlarin issizlik sayisini verirken sadece kayitli olanlarin sayisini vermeleri cok ilginc ilginc oldugu kadar da aldaticidir.Resmi rakamlarda 3 milyon olarak gösterilen issiz sayisi eger gercekci olunursa 8-10 milyona dayanir cünkü sosyal güvencesi olmadan bogaz tokluguna calisan milyonlar var Türkiye'de yani kayit disi olarak calisan milyonlar.Bunlar bogaz tokluguna calistiklari icin hem sosyal güvenceden yoksundurlar hem de isverenin keyfine kalmislardir yani bir iki ay calistir sonra hdi güle güle hesabi.Insanlar korku belasi sikayet edemiyorlar cünkü para kazanmalari gerekiyor devlet ise yani devleti yönetenler ise bu gercegi hic önemsememektedirler.

 

Ankara'da ki patlamalarda ölenlerin hemen hepsi sosyal güvenceden yoksun yani kacak calisanlardi.Yani oraya giderek;arastiracagiz,önlem alacagiz,suclulari bulacagiz,belediyeleri karistirmayin spekülasyon yapmayin demekle bu isler düzelmiyor,lafta kaliyor.8 yillik bir iktidar hem de AB'ne girme iddiasinda gecmis iktidarlara bagirip cagiran,biz ILERI DEMOKRASI getiriyoruz diye mangalda kül birakmayan iktidarin sosyla güvenceden yoksun calisan milyonlari gözardi etmesi demokrasilerde olmayan bir durumdur.Ayrica bütün dünya Türkiye'den bahsediyor diyenlerinde gözlerini daha iyi acmalari ve neden dünyanin Türkiye'den bu kadar cok bahsettigini anlamalarinin zamani gelmistir.

 

Bsskanlik diyerek kendine taht hazirlamaya calisan bir basbakan eger milyonlarca insanin sosyal güvenceden yoksun olarak calismasina göz yumuyorsa,adil degildir.Baskanligida hakki yoktur.o baskanligi kendisi icin istemektedir cünkü icinde bir hirs vardir.O hirs onun ileriyi görmesini engelliyor.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Ben olsam ayı avcıya "avcı mısın yoksa..." nesin demiş, onu merak ederdim! :D

 

 

 

Valla sen olmadığına göre, hani sen bir iletide diyordun ya herkes tefsir etmekte özgürdür diye, bize de kendi merakımızı etme özgürlüğünü bağışlarsın umarım. Hem ben bu fıkrayı hatırlamadım, onun için merak etmemişimdir, bak şimdi de fıkrayı merak ettim. Benim başıma gelecek var galiba.

Gönderi tarihi:

Yılmaz kardeş, bunlar espriden başka bir şey elbette değil, boş ver gitsin. Söylenecek şeyler olsa zaten söylerdim. Fakat benim Türkiye'nin düştüğü durumlara cidden canım sıkılıyor. Ya Papandreu'nun gelip burada bizim topraklarımızda bizi azarlamasına ne demeli?

 

Senin ülken azarlanıyor, sen başbakansın, çıkıyorsun, verebildiğin cevap "böyle olmaz, otur masada görüşelim." Adam senin orduna işgalci dedi yahu dilin yok mu, vammünüt demeye dönen dilin, bir "ordumuz Kıbrıs'ta işgalci değildir" demeye dönmüyor mu?

 

Yok tabii, Rumlara limanlarını açman için baskı yapan AB li efendiler kızar sonra! Tabii ki ordu Kıbrıs'ta işgalci öyle değil mi? "Bugün yarın zaten çekeriz efendim, eli kulağında, çalışıyoruz da, öyle hemen oluvermiyor! Az daha müsade!"

 

"Şu ergenekonun da cılkı çıkmayaydı biraz daha subayı içeri atabileydik! O zaman askeri de geri çekebilirdik. Hay beceriksiz polisler! Açık vermeden bir kanıt uyduramadınız yani!"

 

Yani şakası yok bu işin, gerçekten gün geçmiyor ki bir kanıtın daha uydurma olduğu anlaşılmasın. Şimdi de 2002 yılında imzalandığı belirtilerek zamanda yayınlanan belgenin sözümona balyoz CD lerinde 2003 te hazırlanan çeşitli taslak aşamaları görülüyor. Yani belge önce imzalanmış, sonra düzenlenmiş, bir geleceğe dönüş belgesi daha! Balyoz iddianamesindeki çelişki ve tutarsızlıklar kitap oldu kitap, Çetin Doğan'ın damadı bu tutarsızlıkları kitap haline getirip yayınladı artık, o derece!

Gönderi tarihi:

Yılmaz kardeş, bunlar espriden başka bir şey elbette değil, boş ver gitsin. Söylenecek şeyler olsa zaten söylerdim. Fakat benim Türkiye'nin düştüğü durumlara cidden canım sıkılıyor.

.

.

.

oldu kitap, Çetin Doğan'ın damadı bu tutarsızlıkları kitap haline getirip yayınladı artık, o derece!

 

Ne yapabiliriz ki, artık işi şakaya vurarak avunmaya çalışıyoruz yoksa bunların hepsi değil, bir tanesi bile demokratik olduğu söylenen ülkelerde hükümet götürür. Dedim ya eskiden ben de aynı zihniyetteydim, askerin üzerine vazife olmayan işlere karıştığını düşünürdüm gerçi hala aynı fikirdeyim ama bu sistemle de yönetimin sadece sivil otoriteye de verilemeyeceğini biliyorum. Onların amacı ise hiç bir kurumun, kuruluşun karışmadığı, sadece kendilerinin yönettiği bir sistem oluşturmak. Bunun için de önlerindeki her engelin kaldırılması gerekir, asker ise en büyük engeldir. AB nin emellerine ulaşmasının önündeki en büyük engel de asker olduğu için askere saldırmak meşru görülüyor. Benim anlayamadığım, asker buna nasıl müsade ediyor? Bütün bu olanların askerin oluru olmadan yapılabileceği kanaatinde değilim, bu yüzden burada da bir alicengiz var gibi geliyor. Aslında bunlar sizin konunuz...

Gönderi tarihi:

Benim anlayamadığım, asker buna nasıl müsade ediyor? Bütün bu olanların askerin oluru olmadan yapılabileceği kanaatinde değilim, bu yüzden burada da bir alicengiz var gibi geliyor. Aslında bunlar sizin konunuz...

 

.

.

.

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Zonguldak Şubesini de ziyaret eden Batum, ciddi bir mücadelenin içerisinde olduklarını, herkesin birbirine destek vermesi gerektiği belirterek, "Koca bir askeri yıktılar, meğer kağıttan kaplanmış, biz bunu asker zannedermişiz, meğer ABD içini oymuş.

.

.

.

 

Gazetavatan.com 5.2.2011/ 18.36

Gönderi tarihi:

Tabii ki askeri vesayetin kalkması gerek. Artık bu tembellik, bu vurdumduymazlık, bu "nasılsa asker var, bir olumsuzluk olduğunda bir koşu Cafer'e bez getirir nasılsa" anlayışı artık buraya kadar. Cafer kazık kadar adam oldu, başının çaresine bakmalı artık.

 

O yüzden asker başına gelenlere sabrediyor, olgunluk gösteriyor ve fedakarlık yapıyor. Dünyada hiç bir canlı rahatına bakarak yaşayamaz. Bir canlı gibi olan fikirlerin, ideallerin de sınavlardan geçmesi gerekiyor.

 

Kuran'da da sanırsam bir pasaj var bu konuda, "günler insanlar arasında döndürülür" şeklinde. Hiç kimse kendini rahatta, güvende ve sabit hissederek olgunlaşamaz. Hiç bir şey sabit, tekdüze bir istikrarda gitmez. İniş çıkışlar olur. İnişlerden ders alınarak çıkışa geçilebilir. İnişin sonu yok oluşa gitmez mi, tabii ki gider. Hiç bir şeyin garantisi yoktur. Yani "nasılsa bu inişin çıkışı olacak, endişeye mahal yok" şeklinde bir rahatlık da kesinlikle olmamalı.

 

Atatürk'ün gençliğe hitabesi, ilk satırlarından aşağı doğru gerçekleşerek gidiyor. Bu son derece belirgin bir gerçek. Benim kesin bildiğim budur...

 

Mısır canlı örnek. Mübarek büyük bir servet yapmış. Ne pahasına? Mısır'ın tüm şirketleri Amerika'nın eline geçmiş. Petrol, liman, banka, kominikasyon, aklınıza stratejik ne gelirse... Hepsi satılıp savılmış ve deniz bitmiş. Halk yoksulluğun dibine vurmuş.

 

Bizde de gidişat o yönde. Mısır halkı gibi çukurun dibinde uyanırsak geç olacak...

Gönderi tarihi:

Hiç istememe ve uygun görmeme rağmen, başkanlık sistemi Türkiye'de zaten var gibi arkadaşlar....

Başkanlık sisteminden beklenen güç birliği, güç zaten Türkiye’de Başbakan’ın elinde toplanmış durumda değilmi...

Saygılar...

Gönderi tarihi:

Hiç istememe ve uygun görmeme rağmen, başkanlık sistemi Türkiye'de zaten var gibi arkadaşlar....

Başkanlık sisteminden beklenen güç birliği, güç zaten Türkiye’de Başbakan’ın elinde toplanmış durumda değilmi...

Saygılar...

 

Başkanlarda mutlak güç olduğunu sanmıyorum, senatosu var, eyalet parlamentosu var, adalet başkanı bile yargılayabiliyor. Bizde dokunulmazlık diye bir ucube var, TBMM de olanlar ne halt işlerlerse işlesinler hesap vermiyorlar. N.Ilıcak, dönem sonu yargılanıyorlar falan diyor ama kimse yemiyor; belki kendisine inanan bir zümre yiyordur.

Gönderi tarihi:

 

 

Mısır canlı örnek. Mübarek büyük bir servet yapmış. Ne pahasına? Mısır'ın tüm şirketleri Amerika'nın eline geçmiş. Petrol, liman, banka, kominikasyon, aklınıza stratejik ne gelirse... Hepsi satılıp savılmış ve deniz bitmiş. Halk yoksulluğun dibine vurmuş.

 

 

Ya espri yapmayayım diyorum ama bu da kaçmaz ki, bizdekiler de servetlerini mübareklemişler, pahası da aynı...

Gönderi tarihi:

Varsayalım bizim burada TV çekmiyor, nette de sorunlar var!!! Ya da varsayalım ki ben uzayda yaşıyorum; bize bırak Türkiye'yi bütün dünyanın konuştuğu Erdoğan'ın başarılarından bahseder misin?

 

Size göre başarısız olduğu nesi var?

Üzerine aldığı görevi tam bir sorumluluk içinde yerine getiriyor.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.