Φ jhonywalker Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2005 Bilgier.. Bırak 70 milyar ışıklığı büyüklüğünü, evrenin büyüklüğü sonsuz olsa bile bir hücrenin dahi tesadüfen oluşma olasılığı sıfırdır... Çok HAkLısın.... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ lena Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2005 Her olay bu evrenin malzemesiyle oluşuyor, başka bir evrenin malzemeside benzerlik olabilir ama bizim evrenle şimdilik alakasız görünüyor. Öyleyse herşey bu evrenin içinde olup bitiyor, size göre allah evrenin içinde bulunuyor, gerçek bu kısıtlı görüşün üstünde yani bu evrenin dışında. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ BilgiEr Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2005 Yani suraya bir haftadir gelmiyorum,halen daha bir arpa boyu yol gidememissiniz,yazik.Halen daha yok "raslanti" yok "tesaduf",asamadiniz yani. Ilk hucre raslantilar sonucu olmus olabilir ama aslinda o bile bir zorunluluk sonucudur.Yani bu Miller deneyi ile ispat edildi arkadaslar,silkelenin ve kendinize gelin lutfen.Sartlar musait oldugunda bir hucrenin olusmasi kacinilmazdir.Miller deneyi bize bunu gosterdi. Dunyanin gecmisini bir gun olarak dusunursek, doga tek bir hucreyi olusturabilmek icin 23 saat ugrasti,denedi,yanildi,en sonunda olustu.Su gordugunuz ve gecmiste tukenmis tum cesitlilik son bir saatte olmustur. Bu arada Kralx,evren sonsuz olsaydi zaten Allah`a gerek kalmazdi;evrenin bir baslangicinin ve sonunun olmasi Allah`in varligini gerekli kilabilir.Ben Allah yoktur demiyorum ama canlilarinda boyle sizlerin dedigi gibi birdenbire belirmelerini kabul etmiyorum.Bu sekildeki yaratilisa dair bir delilin varsa gel.Teoriyi bir baska teoriyle cokertebilecekseniz buyrun.Yoksa ne yapmaniz gerektigini bilirsiniz. Saygilar... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ lena Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2005 İnsanın bir çok ülkede yaratılış anlatılışı var, biri hayel biri düzmece ya diyerleri, evrimde de mantığını bu dünyaya çevirmiş demek ki bu dünyanın toprağından birileri bir şeyler yapmış. Tabi kimyasal oluşumlarda uygun mekan buldumu bir çok küçük yaratıklar meydana geliyor. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ ramell Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2005 Yani suraya bir haftadir gelmiyorum,halen daha bir arpa boyu yol gidememissiniz,yazik.Halen daha yok "raslanti" yok "tesaduf",asamadiniz yani. Ilk hucre raslantilar sonucu olmus olabilir ama aslinda o bile bir zorunluluk sonucudur.Yani bu Miller deneyi ile ispat edildi arkadaslar,silkelenin ve kendinize gelin lutfen.Sartlar musait oldugunda bir hucrenin olusmasi kacinilmazdir.Miller deneyi bize bunu gosterdi. Dunyanin gecmisini bir gun olarak dusunursek, doga tek bir hucreyi olusturabilmek icin 23 saat ugrasti,denedi,yanildi,en sonunda olustu.Su gordugunuz ve gecmiste tukenmis tum cesitlilik son bir saatte olmustur. Bu arada Kralx,evren sonsuz olsaydi zaten Allah`a gerek kalmazdi;evrenin bir baslangicinin ve sonunun olmasi Allah`in varligini gerekli kilabilir.Ben Allah yoktur demiyorum ama canlilarinda boyle sizlerin dedigi gibi birdenbire belirmelerini kabul etmiyorum.Bu sekildeki yaratilisa dair bir delilin varsa gel.Teoriyi bir baska teoriyle cokertebilecekseniz buyrun.Yoksa ne yapmaniz gerektigini bilirsiniz. Saygilar... Evrim teorisini ilmi bir hakikatmiş gibi sürekli gündemde tutmaya çalışanlar Miller'ın denemelerini kullandılar.Oysa Miller'in sentezlediği birtakım cansız moleküllerdi.Bu deneyden sonra hemen yeni senaryolar üretildi. Senaryoya göre,amino asitler rastlantılar sonucu uygun dizilimlerde birleşmiş ve proteinleri oluşturmuşlardı. Tesadüf eseri meydana gelen bu proteinlerin bazıları da,kendilerini bir şekilde oluşmuş hücre zarı benzeri yapıların içine yerleştirerek hücreyi meydana getirmişlerdi. Hücrelerde zamanla yan yana gelip birleşerek canlı organizmaları oluştormuşlardı.İşte deneyin geçersizliğinin ispatı: 1- Miller, deneyinde, "soğuk tuzak" (cold trap) isimli bir mekanizma kullanarak amino asitleri oluştukları anda ortamdan izole etmişti. Çünkü aksi takdirde, amino asitleri oluşturan ortamın koşulları, bu molekülleri oluşmalarından hemen sonra imha edecekti. Nitekim Miller, soğuk tuzak yerleştirmeden yaptığı daha önceki deneylerde tek bir amino asit bile elde edememişti. 2- Miller'ın deneyinde canlandırmaya çalıştığı ilkel atmosfer ortamı gerçekçi değildi. 1980'li yıllarda bilim adamları ilkel atmosferde, metan ve amonyak yerine azot ve karbondioksit bulunması gerektiği görüşünde birleştiler. Peki Miller neden bu gazlar konusunda ısrar etmişti? Cevap basitti: Amonyak olmadan, bir amino asidin sentezlenmesi imkansızdı. Nitekim Amerikalı bilim adamları J. P. Ferris ve C. T. Chen, karbondioksit, hidrojen, azot ve su buharından oluşan bir karışımla Miller'ın deneyini tekrarladılar ve bir tek molekül amino asit bile elde edemediler. Tüm bunların gösterdiği tek bir somut gerçek vardır: Miller Deneyi canlılığın ilkel dünya şartlarında tesadüfen meydana gelebileceği iddiasını desteklememektedir. Deney, amino asit sentezlemeye yönelik bilinçli ve kontrollü bir laboratuvar çalışmasıdır. Gerçekte Miller Deneyi'yle evrimin, "canlılığın bilinçsiz tesadüfler sonucu ortaya çıktığı" şeklindeki iddiası da çürümüştür. Çünkü deney, amino asitlerin ancak tüm koşulları özel olarak ayarlanmış bir laboratuvar ortamında, bilinçli müdahalelerle elde edilebileceğini göstermektedir. İsveçli meşhur ilim adamı Charles Eugenie Guye diyor ki: “Bir protein, 40.000 tane atomdan meydana geliyor. Dolayısıyla bir protein, ancak 10 üstü 60 rakamıyla ifade edilen korkunç ihtimalden ancak bir ihtimalle kendi kendine oluşabilir.” Dikkat buyuruyor musunuz? Kaldı ki, canlı varlıkta tek bir protein değil, proteinler dizisi söz konusu. Bir dizi proteinin meydana gelmesi için de, Dr. Lecomte de Nouy aynen şöyle der: “10 üstü 243 rakamıyla ifade edilecek korkunç bir rakamdan ancak bir ihtimalle bir protein dizisi tesadüfen meydana gelebilir.” Amerikalı biyoloji profesörü Michael Behe, Darwin'in Kara Kutusu isimli kitabında şöyle demektedir: "Bunlar doğanın kanunları tarafından, tesadüfler sonucu veya bir ihtiyaçtan dolayı tasarlanmamıştır; aslında bunlar önceden planlanmıştır. Tasarımı yapan ise, sistemlerin en son halinin nasıl olacağını en iyi şekilde bilmektedir; bu nedenle sistemlerin oluşacağı her adım da planlanmıştır. Yeryüzündeki hayat da en basit örneğinden en kritik parçalarına kadar, bu akıllı dizaynın sonucudur. Akıllı dizaynın sonucu aslında tüm gerçekliğini kendi içinde barındırmaktadır. Biyokimyasal sistemlerin akıllı bir tasarımcının eseri olduğunu anlamak için, yeni bir prensibe dayalı mantık veya bilim de gerekmemektedir. Son kırk yıl içinde biyokimya dalında yapılan çalışmalar zaten bu gerçeği görmeye yeterlidir..." (Michael Behe, Darwin'in Kara Kutusu, s. 196) 1977 Nobel ödüllü Texas Üniversitesi'nden fizikçi Steven Weinberg'ın şu sözü oldukça ünlüdür: "Kainatın sırları kozmoloji bilimiyle anlaşıldıkça, daha da içinden çıkılmaz bir hal alıyor." …Fizikçiler, uzayın, hayatın bir amaç için ve bilinçli olduğu konusunda belli işaretler fark etmişlerdi. Değişmeyen sayılar; yerçekimi kuvvetinin gücü, proton kütlesi ve elektronun elektriksel yükü gibi. Bunlar biraz farklı olsaydı, atomlar birarada durmaz, yıldızlar ışık saçmaz ve hayat görüntüsü olmazdı. "Doğa kanunlarının gördüğümüz kainatı oluşturmak için inanılmaz derecede ince bir ayarla ayarlanmış olması gerektiğini anladığınızda, bu durum, kainatın birden oluşmadığını, onun arkasında yatan birtakım bilinçli hareketlerin var olduğu fikrini doğurur." Ve Sonuç: Allah, tüm evreni ve içindeki tüm canlıları yoktan yaratmıştır. İnsanı da, o hiçbir şey değilken yaratan ve sayısız özellikle nimetlendiren Allah'tır Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Azizilturco Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2005 helal ramell !! Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ BilgiEr Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2005 helal ramell !! Helal mi?Ne zamandan beri "kopyala,yapistir"a prim vermeye basladik? Ramell,arkadasim H.yahya`nin itiraz ettigi her konuya bilimin bir cevabi var.Benim sana tavsiyem biraz daha arastir,bu yukarida ki iddialarin hepsine cevabi bulacaksin.Sakin bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma! Iki tarafi da okuman lazim ki dogruya ulasabilesin. HY`nin da kitabinda gecen iddialara cevap icin tiklayin http://www.talkorigins.org/indexcc/list.html Simdi Miller deneyini ayrintilariyla yazip ta sizleri sikmak istemem ama Miller deneyi varolusumuzu aciklamaya yonelik gercekten cok onemli bir deneydir,bu deneyi ogrenin derim ben. Yukarida Miller deneyine yonelik sadece 2 elestiri yazmissin,aslinda elestiriler 2`den fazladir.Simdi ben sizlere bu elestirilerin yanlisligini,carpitilarak yapildiklarini falan yazarim,hatta ispatta ederim,mesele degil ama tartismayi bu yone cekmeden once size bir sorum var. Diyelim ki bu deney hakkinda ki itirazlarinizin hepsi dogru,bu sonucu ne sekilde degistirebilir ki?Yani bu deney sonucunda cansiz molekullerden canlinin ilk yapitasi aminoasitler olustu mu,olusmadi mi?Olustugunu hepimizde bildigine gore,hatta itirazlarinizda bu sonuca yonelik yapildigina gore burada kabul etmek istemediginiz nedir? Yok soguk tuzakmis,yok yanlis atmosfer kullanmis,eee?Sanki 3,5-4 Milyar yil onceki dunyanin dogasini kesinkes biliyormusuz gibi.Sonuca bak sen kardesim,DENEYIN SONUCUNDA CANSIZ VARLIKLARDAN CANLI OLUSTU,bu kadar basit! Saygilar... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ lena Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2005 Bu doğru ama oluşan canlılarda canlı yaratdı, buda doğru. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ kralx Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2005 Bilgier... Ben bir inanan olarak ilk canlıyıda son canlıyıda Alahın yarattığını düşünüyorum.. Sen hangi yoldan ve hangi arpadan bahsedersen bahset.. Hiçbirşey tesadüf değildir.. Önce hücreyi incele sonra iki elinin arasına kafanı koy ve düşün.. Sonra milleri bile görmeyeceksin.. Saygılar... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ ramell Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2005 Helal mi?Ne zamandan beri "kopyala,yapistir"a prim vermeye basladik? Ramell,arkadasim H.yahya`nin itiraz ettigi her konuya bilimin bir cevabi var.Benim sana tavsiyem biraz daha arastir,bu yukarida ki iddialarin hepsine cevabi bulacaksin.Sakin bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma! Iki tarafi da okuman lazim ki dogruya ulasabilesin. HY`nin da kitabinda gecen iddialara cevap icin tiklayin http://www.talkorigins.org/indexcc/list.html Simdi Miller deneyini ayrintilariyla yazip ta sizleri sikmak istemem ama Miller deneyi varolusumuzu aciklamaya yonelik gercekten cok onemli bir deneydir,bu deneyi ogrenin derim ben. Yukarida Miller deneyine yonelik sadece 2 elestiri yazmissin,aslinda elestiriler 2`den fazladir.Simdi ben sizlere bu elestirilerin yanlisligini,carpitilarak yapildiklarini falan yazarim,hatta ispatta ederim,mesele degil ama tartismayi bu yone cekmeden once size bir sorum var. Diyelim ki bu deney hakkinda ki itirazlarinizin hepsi dogru,bu sonucu ne sekilde degistirebilir ki?Yani bu deney sonucunda cansiz molekullerden canlinin ilk yapitasi aminoasitler olustu mu,olusmadi mi?Olustugunu hepimizde bildigine gore,hatta itirazlarinizda bu sonuca yonelik yapildigina gore burada kabul etmek istemediginiz nedir? Yok soguk tuzakmis,yok yanlis atmosfer kullanmis,eee?Sanki 3,5-4 Milyar yil onceki dunyanin dogasini kesinkes biliyormusuz gibi.Sonuca bak sen kardesim,DENEYIN SONUCUNDA CANSIZ VARLIKLARDAN CANLI OLUSTU,bu kadar basit! Saygilar... Deneyden tam 33 yıl sonra, 1986 yılında Stanley Miller, amonyağın yüksek miktarlarda kullanıldığı ilkel atmosfer deneylerinin gerçekçi olarak nitelendirilemeyeceğini bizzat kendisi açıklayarak şöyle dedi: ''Metan (CH4), Azot (N2), çok az miktarlardaki amonyak (NH3) ve su buharından oluşmuş bir atmosfer, ilkel dünya için daha gerçekçi bir atmosferdir. Çünkü amonyak gazı okyanuslarda çözüneceğinden atmosferde çok miktarlarda bulunamazdı. (Stanley Miller, Molecular Evolution of Life: Current Current Status of the Prebiotic Synthetis of Small Molecules, 1986, s. 7) Ve Miller Deneyi'nin diğer mimarı Harold Urey'in itirafı: ''Yaşamın kökeni konusunu araştıran bizler, bu konuyu ne kadar çok incelersek inceleyelim, hayatın herhangi bir yerde evrimleşmiş olamayacak kadar kompleks olduğu sonucuna varıyoruz'' Fakat nedense deneyin bizzat sahibleri dahi kendi deneylerinin geçersizliğini ilan ederken, siz bu köhne deneyle evrim safsatasını ayakta tutmaya çalışmaya devam ediyorsunuz. Bunlar önyargısız her insanın kavrayabileceği gerçeklerdir. Ancak siz bir yandan bilimsellik imajına sığınıp diğer yandan bilimin ortaya koyduğu bu gerçekleri gözardı ediyorsunuz. Her ne kadar görmek istemesenizde yapılan bu deney aslında evrime delil teşkil etmek yerine canlılığın rasgele ortaya çıkışının imkansızlığını açıkça ortaya koymaktadır. Bu deneyle evrimciler, bir anlamda evrimi kendi elleriyle çürütmüşlerdir. Çünkü deney, aminoasitlerin tesadüfen değil, ancak bütün koşulları özel olarak ayarlanmış kontrollü bir laboratuvar ortamında, bilinçli müdahaleler sonucunda elde edilebileceğini gözler önüne sermiştir. Miller'ın deneyindeki aminoasitlerin oluştuğu ortam canlılık için elverişli değil, aksine ortaya çıkacak işe yarar molekülleri parçalayıcı, yakıcı bir asit karışımı niteliğindeydi. Ve dünyadan sesler: *Evrimci Earth dergisi : "Bugün Miller'in senaryosu şüpheyle karşılanmaktadır." *John Cohen'in Science dergisinde yayınlanan 1995 tarihli bir makalesindeki yorum da bu konuda açıklayıcıdır. Cohen hayatın kökenini araştıran bilim adamlarının Miller Deneyi'ni dikkate almadıklarını belirtmiştir ve nedenini de şöyle özetlemiştir: "Çünkü erken dünya atmosferi, Miller-Urey simülasyonuna hiç mi hiç benzemiyordu.'' Hadi, yanlışlığını ispatlayın. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Azizilturco Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2005 Kime helal kime yuh diyeceğime kendim karar veririm! Ayrıca illaki kendisi yazması şart değil, düşüncesine d helal demiş olabilirim! Siz bilimin peşinden koşup inanmamaya devam edin! Saygılar!... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ BilgiEr Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2005 (düzenlenmiş) Ramell,bol kopyala-yapistirli cevabin icin tesekkurler HY`dan yaz agbi,onemli degil ama sana ne dedim daha once,"bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma!" dedim,arastirmadan yaziyorsun.Sen zannediyormusun ki bu itirazlari bir tek sen veya H.yahya yapiyor,bu ve bunun gibi bircok itiraz yillardir yapiliyor,bazilari bilimadamlarinin kendileri tarafindan ki sorgulamak bilimin dogasinda vardir,bazilari da senin gibi ortada kaniti olan bir deneye itiraz edince cennete gidecegini sanan kisiler tarafindan.Bunlarin cevabi kismen de olsa var arkadasim,arastir. Simdi burada dunyanin 3,5-4 milyar yil onceki halini konusuyoruz,bu coooook uzun bir zaman ve daha su anda dahi tam olarak o zamanki dunyanin dogasi tam olarak bilinmiyor.Bu durumda kullanilan atmosferden kimse emin olamaz,eee bu durumda bilimadamlari ne yapiyor,madem oyle diyor bizde degisik kombinasyonlarda ki atmosfer kosullarini deneriz,diyor.Ve cikan sonuclar sunlar; Miller, 1953 CH4, NH3, H2O, H2 Electric discharge Simple amino acids, organic compounds Abelson, 1956 CO, CO2, N2, NH3, H2, H2O Electric discharge Simple amino acids, HCN Groth and Weyssenhoff, 1957 CH4, NH3, H2O Ultraviolet light (1470–1294 ) Simple amino acids (low yields) Bahadur, et al. 1958 Formaldehyde, molybdenum oxide Sunlight (photosynthesis) Simple amino acids Pavolvskaya and Pasynskii, 1959 Formaldehyde, nitrates High pressure Hg lamp (photolysis) Simple amino acids Palm and Calvin, 1962 CH4, NH3, H2O Electron irradiation Glycine, alanine, aspartic acid Harada and Fox, 1964 CH4, NH3, H2O Thermal energy (900–1200º C) 14 of the “essential” amino acids of proteins Oro, 1968 CH4, NH3, H2O Plasma jet Simple amino acids Bar-Nun et al., 1970 CH4, NH3, H2O Shock wave Simple amino acids Sagan and Khare, 1971 CH4, C2H6, NH3, H2O, H2S Ultraviolet light (>2000 Å) Simple amino acids (low yields) Yoshino et al. 1971 H2, CO, NH3, montmorillonite Temperature of 700°C Glycine, alanine, glutamic acid, serine, aspartic acid, leucine, lysine, arginine Lawless and Boynton, 1973 CH4, NH3, H2O Thermal energy Glycine, alanine, aspartic acid, β-alanine, N-methyl-β-alanine, β-amino-n-butyric acid. Yanagawa et al. 1980 Various sugars, hydroxylamine, inorganic salts, Temperature of 105°C Glycine, alanine, serine, aspartic acid, glutamic acid Kobayashi et al. 1992 CO, N2, H2O Proton irradiation Glycine, alanine, aspartic acid, β-alanine, glutamic acid, threonine, α-aminobutyric acid, serine Hanic, et al. 1998 CO2, N2, H2O Electric discharge Several amino acids Kaynak: http://www.ncseweb.org/icons/icon1millerurey.html Goruldugu gibi bu deney bircok bilimadami tarafindan da yapildi ve sonuc ayni,cansiz bilesimlerden canlinin yapitasi aminoasitler olustu. Soyle demissin; Bu deneyle evrimciler, bir anlamda evrimi kendi elleriyle çürütmüşlerdir. Çünkü deney, aminoasitlerin tesadüfen değil, ancak bütün koşulları özel olarak ayarlanmış kontrollü bir laboratuvar ortamında, bilinçli müdahaleler sonucunda elde edilebileceğini gözler önüne sermiştir. daha dogrusu H.yahya demis.Eee iyide 3,5-4 milyar yil onceki dunya kosullarini nasil simule edicez?Yani tabii ki de bilincli olacak,laboratuvar ortaminda olacak; senin veya Harun agbinin bu konuda ki fikri nedir?Ne yani deneyde yapmayalim mi?Bu nasil bir akil yurutmedir? Soguk tuzak olayina gelice,dedim ya 4 milyar yil once ne oldu nasil oldu,bilmiyoruz ama bu soguk tuzak dogada da olabilir,mesela okyanus tabanında gelen soğuk su akıntısı aminoasitleri olustuklari asitli ortamdan uzaklastirmis olabilir.Bugun bu tur aminoasitlerin uzayda da olusabildigini peki biliyormuydun?Eger bu olduysa senin dunyada olmasi gereken soguk tuzak gereksiz kalir. Arkadasim senin anlamak istemedigin bu deneylerle anlatilmak istenen bir şekilde cansız maddeden canlı maddelerin yapıtaşlarının oluşabildiğidir. Yani lutfen sadece itiraz edicem diye bu gerecgi gormezden gelmeyin! Bilincli olarak atladiginiz sorumu tekrar soruyorum.Her itiraziniz gercek bile olsa bu gercegi ne sekilde degistirebilir ki?Cansiz bilesimlerden canli olustu mu olusmadi mi? Eger kendiniz bu soruya objektif cevap veremiyorsaniz,bir de su cok iyi bildiginiz siteyi tekrar ziyaret ediniz. -http://www.harunyahya.org/index.php- Ve bilimi inkar etmeye devam ediniz cunku siz ancak bunu basarabilirsiniz. Saygilar... Tarih: 24 Kasım , 2005 Düzenleyen: Admin Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Azizilturco Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2005 Biz bilime kötülemiyozki, bilimde Allahı kabul eder ama siz kabul etmiyosunuz! bilimide Allahu teala yarattı kabul ediyoruz, sizide Allah yarattı inanıyoruz! Saygılar!... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ kralx Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2005 Benim anlamadığım... Her konuda bilimsellik bilimsellik naraları atan ateist arkadaşlar.. Nasıl oluyorda deneyselliği ve gözlemselliği olmayan "tesadüf" bilimsel oluyor..? Abi bir de şu mantığımı almıyor.. Dünyanın ömrü isterse 100 milyar olsun.. Hesaplı bir şekilde oluştuğu kesin olan bir tek hücre, kendi kendine nasıl oluşabilir.. Yani olması gerekeni nasıl tutturmuştur...))) Hadi o tutturdu diğer milyarlarca hücre nasıl tutturmuştur ve her biri bir araya gelerek nasıl bi organizma oluşturmuştur.. Bırakın ya.. İnanmıyorsanız direkt Allah yoktur diyin geçin.. İnançsızlığınızı böyle safsatalarla ıspat etmeye kalkışmanız çok komik ve çekilmez oluyor.. Zira delinin bile inanmıyacağı şeylerden bahsediyorsunuz.. İddia ediyorum, tesedüflere aklı başında bir insan inanmaz.. Eğer tesadüflere inanıyorsa, ya inadına yada gururundan inanıyordur..!! Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ ramell Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2005 Eger kendiniz bu soruya objektif cevap veremiyorsaniz,bir de su cok iyi bildiginiz siteyi tekrar ziyaret ediniz. -http://www.harunyahya.org/index.php- Ve bilimi inkar etmeye devam ediniz cunku siz ancak bunu basarabilirsiniz. Merhaba, Ateistlerin en önemli problemi bilimin sadece kendi yataklarına gireceğine inanmaları. Onun kendi vesayetleri altında olduğuna duydukları büyük inanç -ki bu bizzat tanrıları olur- ateizmi sanki daha yarışın başında 1-0 öne geçirir. Gerçek şu ki bilim Allah'ı inkar etmez; aksine, ABD gibi dünyanın en gelişmiş ülkesinde, Bilinçli Tasarım adı altında okul müfredatlarına girer. Ateizm bir inkar metodudur; tek başına bir tez değil, antitezdir. Ateistler varlıklarını var olmadığını inkar ettikleri şeye dayandırır. Aslında Tanrı yok ise, Ateizm de yoktur. Ateizm bir dindir; kendi tapınağı, ilahı ve peygamberi vardır; müritleri yeryüzünün en fanatik, en bağnaz takipçileridir. Onlar cevap vermezler; demogoji yapar, kutsala hakaret eder, suları bulandırır ve bu bulanık suda yaşamaya özen gösterirler. Bilim kisvesi üzerlerinde çok iyi durur; kutsal kitapları Charles Darwin tarafından kaleme alınmıştır. Ateistler bu teoriye sıkı sıkıya sarılırlar çünkü ellerinde yaratılışı inkar edebilecekleri fazla araç yoktur. Peygamber Darwin ise kızının ölümü ile bunalıma girmiş bir akıl fukarasıdır; gerçek bir bilim adamı değildir. Birçok sözüyle henüz hayatta iken kendi teorisini çürütmüştür. Bu haliyle bile Darwinizm Ateizme fikri temel sağlamaktadır. Ateizm dünya tarihinin en kanlı dinidir. Bu din, dünyada dinsizliğin öncülüğünü yapan Komünist blok tarafından hararetle uygulanmış, yirminci yüzyılın en kanlı diktatörlerinin eylemlerine gerekçe olmuştur. Ateist bir toplum hayaliyle yanıp tutuşan SSCB, Kızıl Çin ve diğer ülke rejimleri 100 milyondan fazla sivilin kanına girmiştir. Yine, dünyanın ilk ateist devletini yarattığını ileri süren Enver Hoca, dünya tarihinin en acımasız yönetimlerinden birini Arnavutluk halkının üzerinde uygulamıştır. Ateistler karanlık, kızıl ve merhametsiz rejimleriyle gurur duyabilirler. Ama bu bile inananlar arasındaki diyalogun meyvelerini görmezlikten gelmemize sebep olamaz. Amerika ve diğer ülkelerde "Interfaith Movements" adı veriler girişimler sayesinde farklı dinlere mensup inançlı insanlar bir araye gelmekte ve dinsizliği dünyadan kazımak için çalışmaktadır.Bu çalışmalar dünyanın terörizmden,ve diğer bağnaz,katı,vahşi yapılanamalardan kurtulmasına yardımcı olacaktır. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ BilgiEr Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2005 Herkese bravo,konuyu iyi dagitmissiniz.Bulunan delilleri inkar yolunuzda kalmayinca kelime oyunlari yapiyorsunuz ha? Bakin su benim 50. mesaj atisim,bir donun bakalim bir tanesinde bile ben ateist oldugumu soylemismiyim.Hatta bir iki yazimda Allah`in varliginin kacinilmaz oldugunu belirtmistim. Bilimin Allah`i inkar etmedigini sizden cok daha iyi biliyorum ama sizler bilimi inkar ederek Allah`a daha yakin olacaginizi zannediyorsunuz ya, iste aramizda ki fark bu. Saygilar... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ lena Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2005 İlginç düşünceleriniz var allah ve evrimi, kağinatda adresi olmıyan bu dünyada tüysüz biyolojik tür olan bizler araştırıyoruz doğrumu. Öyleyse evrenin gangi ucundan aramaya başlasak sizce, Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ kralx Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2005 Sevgili Lena.. Eğer Allahı arıyorsan önce nefsinden sıyrılacaksın... Sonra ilim nedir anlayacaksın.. Sonra varlıklara merak gözüyle bakacaksın.. Sonra misyonun nedir düşüneceksin.. Sonra düşüneceksin.. Sonra bekleyeceksin.. Sonra sabredeceksin.. Sonra göreceksin... Saygılar.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ lena Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2005 Bu dünyada diyorsun ama bu anlamsız, dikkat edersen hiç bir din kitabında evrendeki mevkimiz belirtilmemiş neden bu kadar bildiri olmasına rağmen yerimiz adresimiz belirsiz bırakılmış. Bundan anlaşıldığına göre bizi yaratan veya yaratanlar civarımızdalar ve güçlü bir bilim sahibidirler başka altarnetif düşünce olamaz bence. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ kralx Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2005 Bizi yaratanlar diye birşey yoktuır.. Yaratıcı bir (tek) olmak zorundadır.. Allah için ise mekan ve zaman tain etmek yanlıştır.. Adımız ve adrsimiz belirsiz değildir. Zira Kuran'ı Kerimde ARZ "YER" diye ifade edilen yer Dünyadır...)) Adımız ise insandır.. Saygılar.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ lena Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2005 Uzatıyoruz ben diyorumki evrenin neresindeyiz kenarında ortasında gibi. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ kralx Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2005 Evrenin neresinde olduğun sana ne kadar lazım.. Sen kendini sorgulasana, hayatın neresindeyim... başındamı, ortasındamı, sonundamı...!!!! Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ lena Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2005 Daha çok fırın ekmek yemeniz lağzım, insanın en deyerli beyninde bir hücre 2-40 saniye yaşar bu hücrenin içindeki genetik yaşamda o hücreyi bir evren gibi görür nerde olduğunu anlıyamaz, hücrede neyin içinde olduğunu anlıyamaz gelelim bize bizde neyin içinde olduğumuzu anlıyamıyoruz. Evrenin ne olduğunu bilemediğimiz gibi neresinde olduğumuzuda senin gibi savuşturucu sözlerle bertaraf ediyoruz, saplandığımız konunun dışında da hiç bir şeyi kabul etmek istemiyoruz işte biz bu kadarız kıralx. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ che Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2006 slm arkadaşlar ben lisede okumaktayım ve de bildigimiz gibi çoğu dersler bize tek yönlü dayatıldı... Kimi kültürden dolayı dedi kimi sen hain misin dedi? Evet sağolsunlar artık dünyayı at gözlüğüyle görmeye başladığım anda biraz çevreme göz attım. bu evrim kuramını okudum bu evrim teoremi aklıma yattı ama bir sorun var... Bildiğimiz gibi dünya yoka doğru gidiyor, her gün biraz daha ozon tabakası inceliyor sonra buzullar eriyor ve dahası...Ayrıca bununla birlikte insanlar ölecek peki sonrasında ne olacak? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ BilgiEr Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2006 slm arkadaşlar ben lisede okumaktayım ve de bildigimiz gibi çoğu dersler bize tek yönlü dayatıldı... Kimi kültürden dolayı dedi kimi sen hain misin dedi? Evet sağolsunlar artık dünyayı at gözlüğüyle görmeye başladığım anda biraz çevreme göz attım. bu evrim kuramını okudum bu evrim teoremi aklıma yattı ama bir sorun var... Bildiğimiz gibi dünya yoka doğru gidiyor, her gün biraz daha ozon tabakası inceliyor sonra buzullar eriyor ve dahası...Ayrıca bununla birlikte insanlar ölecek peki sonrasında ne olacak? Selam che,hosgeldin.Evet dogrudur birgun dunya olecek ve hatta belkide birgun tum evren olecek.Yapilan hesaplara gore gunesimiz 5 Milyar yil sonra nukleer yakitini bitirerek cok buyuk bir kirmizi topa donusecek ve dunyayi yutacak,yani su senin dedigin ozon tabakasi veya buzullarin erimesi bizi yoketmezse en fazla 5 milyar yil daha bu dunya uzerinde yasayabiliriz.Tabii bundan once bizi bekleyen baska tehlikelerde var,goktaslari gibi falan.Oyleki bir zamanlar dunyanin hakimi olan tur dinazorlarin turu bu sekilde sona erdi.Belki buna benzer bir sekilde bizim turumuzde olecek ve yerimize baska bir tur dunyaya hakim olacak. Evrim eski bilgiyi korumasiyla bilinir,bu yuzden buyuk ihtimalle yerimize gelecek olan tur de akilli tur olacak.Bu buyuk ihtimalle insanin evrimlesmis hali,degisen yeni kosullara uyum saglamis hali olucak. Herseye ragmen 5 milyar yil yasayacak olursakta tek kurtulusumuz,baska gezegen bulup oraya tasinmak olacak.Her yeni gezegenin olumunde yeni gezegenleri istila edecegiz,taaki tum evren olene dek. Saygilar... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.