Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2010 14 yıl - Yağmur yağıyor Olric. Islanıyor etraf. Ağlasak kimse anlamaz değil mi? - Anlamaz Efendimiz... - Tut ki güneş açtı... Papatyalardan taç yapar mı saçlarımıza? - Bilinmez Efendimiz... - Yıldız kaydığında diler mi bizimle olmayı? - Sanmam Efendimiz... - Ben de sanmam... - Gidelim Olric... - Gidelim Efendimiz...
Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2010 14 yıl Yazar Ve ben Olric, Düşmeseydim düşlerimin sırtından Zaten inecektim.
Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2010 14 yıl Yazar - Daha kaç kez ıskalayacağız hayatı Olric? - Oklarımız bitene kadar Efendimiz.... - Bu yol nereye çıkar Olric?... - Hiçbir yere Efendimiz... - Hiçbir yer neresidir Olric?... - Doğru yerdir Efendimiz... - Gidelim mi?... - Vardık Efendimiz... - Sustu mu Olric? - Sustu Efendimiz... - Biz de susalım mı Olric? - Siz bilirsiniz Efendimiz... - Bizi susmasına kabul eder mi Olric? - Eder Efendimiz... - Sevelim mi Olric?... - Sevmek nedir Efendimiz? - Sevmek vazgeçmektir Olric... - Vazgeçtiyseniz sevelim Efendimiz...
Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2010 14 yıl Yazar ''Hiç acımadı Olric. Şimdi ölürüm, niye ateş ediyorlar hala? Yüzümü dağıtmasınlar Olric, dağıtmasınlar. Bu kan, ruhumu da çekiştiriyor dışarı çıkarken. Beni sakın bırakma. Sırtım nasıl da ısındı. Hayat şimdi nasıl da başkalaştı. Bana şimdiden sonra ne derler? Ben kendimi bağışlıyorum Olric. İntikam mı alıyorlar Olric? Neden vuruyorlar beni hala? Gazeteci öldü mü? Pişman olayım mı? Ben çocukken babam bir kere başımı okşamıştı. Olric, ben en çok neyi sevdim? Aklıma gelmiyor. Birazdan bir ışık görecek miyim? Birazdan bir ışık beni içine alabilecek mi? Bitti mi herşey? Cennet bizi böyle görmesin. Cennet var mı, Olric? Yüzüme niye ateş ettiler Olric? Yüz ilahi birşey Olric. Niye ateş ettiler? Bir nefes daha... Olric... Bir nefes... Olric...''
Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2010 14 yıl Yazar "- Sus Olric düşünüyorum." - Düşünmek ne haddinize efendim. - Descartes düşündükçe var oluyor. - O düşündükçe var olur, siz yok olursunuz Efendimiz."
Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2010 14 yıl Yazar "Beni bu sıcak ülkenin prensesiyle evlendirdiler; oysa ben sarışınım. Buzlu çöllere alışkınım. Olric, Olric! Bir şeyler yapmak gerek."
Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2010 14 yıl Yazar - Geldin mi Olric? - Geldim Efendimiz. - Gene başbaşayız, gene yalnız. - Siz istediniz.
Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2010 14 yıl Yazar "Dağılın! Kukla oynatmıyoruz burada. Acı çekiyoruz. Kapı kapı dolaşıp dileniyoruz. Son kapıya geldik. İnsaf sahiplerine sesleniyoruz. Ey insaf sahipleri! Ben ve Olric sizleri sarsmaya geldik..."
Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2010 14 yıl Yazar "İnsanlara, ancak benim yanımda oldukları zaman güveniyordum. Benden ayrılınca beni yargılamaya başlayacaklarını ve tekrar bana döndüklerinde, artık eski sevgilerinin tükenmiş olacağını düşünerek korkuyordum. İnsanlara çok önem veriyordum aslında. Benim için ne düşünecekler diye içim titriyordu. Yatağa yatınca, o gün yapmış olduğum aptallıkların utancı içinde kıvranırken, bütün bu kusurlarımı onların da görmüş olduğunu ve onların da yatağa yattıkları zaman, benim gibi, olayları gözden geçirince benim saçmalamış olduğumu birden göreceklerini ve benden nefret edeceklerini, daha kötüsü, artık bana aldırmayacaklarını düşünüyordum."
Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2010 14 yıl Yazar "Onları öfkeme layık bulmuyorum. Öfkem bana ait bir şey. Yakın hissetmediğim birine nasıl gösteririm onu?"
Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2010 14 yıl Yazar "..kafamda kurulu bir makine vardı ve bu makine, durmadan, ara vermeden düşünceler izlenimler sıralıyordu. Bu makinenin idaresi benim elimde olsaydı, yalnız istediğim şeyleri, istediğim sırada düşünebilseydm neler başarmış olacaktım. Kafamda bir sürü süprüntü düşünce olmasaydı, bazen benim bile beğendiğim düşüncelerle dolu olsaydı beynim...Kaybediyorum; düzensizlik ve duruma hakim olamamak yüzünden kaybediyorum."
Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2010 14 yıl Yazar "Trafik kazası geçiresin, kötürüm olup piyango bileti satasın inşallah"
Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2010 14 yıl Yazar "Yüzde yüz saf bir harika çocuk olmak istiyorum. Çünkü yüzde yüz saf olan her şey kendinin aynıdır. Ben de kendim gibi olmak istiyorum."
Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2010 14 yıl Yazar Belki sen çok şey istiyordun onlardan. Verdiğinin hiç olmazsa küçük bir parçası kadar birşeyler istiyordun. Sonunda kaçıyorlardı. Hayır, sen kaçıyordun. Hayır kaçmıyordun: insana ihtiyacın vardı. İnsanı arıyordun canım kardeşim. Bunda utanacak ne vardı?
Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2010 14 yıl Yazar Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım. Bana acımayın. Ben kötüyüm; sizlere karşı kötü duygular besledim içimden. Beceriksizliğimden uygulayamadım kötü düşüncelerimi.
Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2010 14 yıl Tutunamayan insan Selim'in bunalımlarını, düşüncelerini ve çelişkilerini okudukça bunaldım kitap boyunca. Lakin okumadımmı ? Bir solukta bitirmedimmi? Tabii ki evet. Benim kişisel düşüncem sakın ola ki bunalımlı ve depresif hallerdeyseniz veya böyle hissediyorsanız okumayın bu kitabı, daha sonraki bir zamana erteleyin. Yoksa daha bir dipte hissedebilirsiniz kendinizi. Gloria sanada teşekkür etmek isterim bu arada... Alıntıları okurken tekrardan kitabı kafamdan şöyle bir geçirmiş oldum ve o dönem anılarımı tazelemiş oldum
Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2010 14 yıl Yazar Tutunamayan insan Selim'in bunalımlarını, düşüncelerini ve çelişkilerini okudukça bunaldım kitap boyunca. Lakin okumadımmı ? Bir solukta bitirmedimmi? Tabii ki evet. Benim kişisel düşüncem sakın ola ki bunalımlı ve depresif hallerdeyseniz veya böyle hissediyorsanız okumayın bu kitabı, daha sonraki bir zamana erteleyin. Yoksa daha bir dipte hissedebilirsiniz kendinizi. Gloria sanada teşekkür etmek isterim bu arada... Alıntıları okurken tekrardan kitabı kafamdan şöyle bir geçirmiş oldum ve o dönem anılarımı tazelemiş oldum Haklısın, insanın bir süreliğine konuşma becerisini yok edip, düşünme becerisini harekete geçiren bir kitap Sağlam kafayla okunmalı
Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2010 14 yıl Yazar Kafamda bir sürü süprüntü düşünce olmasaydı, bazen benim bile beğendiğim düşüncelerle dolu olsaydı beynim… Kaybediyorum; düzensizlik ve duruma hâkim olamamak yüzünden kaybediyorum.
Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2010 14 yıl Yazar Hep birlikte tutunamamayı ne kadar isterdim. Herkes ayrı dalda kaldı... Tek başına bir tadı olmuyor başarısızlığın...
Gönderi tarihi: 16 Şubat , 2011 14 yıl Yazar - Hayatı daha ne kadar ıskalayacağız Olric? - Oklarımız bitene kadar Efendim...
Gönderi tarihi: 27 Mart , 2011 14 yıl Güçlü olmak artık beni yoruyor olric herkese karşı dimdik olmak... arkasında durmak attığım her adımın yoruyor...Ki buralarda bilmem hangi uykunun hangi köşesinde…beklemedeyim hiç gelmeyecek olanı uyan olric ... doğrul... .seni bekliyor....düş değil gerçek seni bekliyor... yanımdaymışsın yalanına kendimi kandırırken derdin tam orta yerine düştüğümün farkında değildim elbet kimseye arka bahçelerimden geçen katarların ağırlığını duyurmadım duymayın da artık beni... bir yerlerde hep yanlış yapmanın telaşlı kıpırtısını yaşıyorken... o yanlışın artık sonsuza dek düzeltilemeyeceğini bilmenin kıstırılmışlığı ile pusuyorum bazen.... uzun süre gecelere küsüyorum...uzun süre kendime küsüyorum...uzun süre kaleme...kağıda küsüyorum...hayata küsüyorum denizin en sığ yerinden başladık yol almaya olricşimdi kara görünmüyor gerimizde… Hüzne bulanmadan yaşanmıyor ki olric...İlk açılan yaranın bir daha kapanmayacağını…ilk kopan fırtınanın ömür boyu dinmeyeceğini…hep ilk olanın ne varsa aniden değiştirivereceğininereden bilebilirdin ki olric... Şehirler değiştiriyorum…olric…"içimden şehirler geçiyor sen her durakda duruyor inmiyorsun"lara takılıp kalıyorum… Şehirler değişiyor olric… ben değişiyorum… değiştikçe kanıyorum… dünya da değişiyor ya... Bir… yaşanmışlıklar olduğu gibi duruyor işte... "Sen yok desen de... ay dolunay işte..." ve ben vazgeçip her şeydenhayatlardan bir gölge gibi çekiliyorum uzaklara...
Gönderi tarihi: 28 Mart , 2011 14 yıl geçen yaz tatilde okurum diye yanıma bir arkadaş tavsiyesiyle aldığım kitaptlardan biriydi tutunamayanlar. sayfaları çevirdim çevirdim ama bir türlü sonunu getiremedim. bana da oldukça ağır gelmişti. paylaştığınız alıntıları okuyunca gözlerim doldu.sanırım ben de kötü yaşama korkusuyla yaşamayı ıskalayanlardan biriyim ve buda beni tutunamayanlardan yapabilir mi? sanırsam yapar. eve gidince hemen başlamayı düşünüyorum. teşekkürler arkadaşlar.
Gönderi tarihi: 28 Mart , 2011 14 yıl Geçmişi değiştirme yeteneği kimde var..geleceği, olması gereken olasılığı, hesaplayarak tam isabet ettiren kaç kişi var.. Şidiyi, AN,ı yaşamak ve ıskalamamak için geçmiş olan sıkıntılarımızla fazla sıkılmadan, gelecekle ilgili tasalarımızı illaki böyle olacak diye kalın çizgilerle sınırlandırmadan yaşamalıyız..
Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2011 13 yıl Biliyor musun Olric, benim bir çok dostum var. Görüyorum efendimiz, Hepsinin sırtınızda izleri var…
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için şimdi oturum açın.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.