Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2010 Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2010 07.10.2010 20:42 Mustafa Özbek tahliye edildi 2, Ergenekon davası sanıklarından Türk Metal İş Sendikası Başkanı Mustafa Özbek tahliye oldu. Cem TURSUN/İSTANBUL,(DHA) İKİNCİ Ergenekon davası kapsamında yaklaşık 22 aydır tutuklu bulunan Türk Metal Sendikası eski Başkanı Mustafa Özbek, özel harekat polisi Ayhan Atabek ve Fahri Kepek, dosya kapsamı, delil durumu, suç vasfının değişme ihtimali ve tutuklu kaldıkları süre dikkate alınarak, tahliye edildi. Mahkeme, arıca 3 kişiye yurt dışına çıkış yasağı koydu. Türk Metal Sendikası eski Başkanı Mustafa Özbek 25 Ocak 2009 tarihinden beri "terör örgütüne üye olmak" suçuyla Silivri Cezaevi’nde bulunuyordu. Ayrıca, davanın tutuksuz sanığı emekli Albay Arif Doğan’ın tedavi gördüğü hastaneden mahkeme gelen yazıya göre, Doğan’ın oksijen tüpüne bağlı şekilde ve bir kardiyoloji uzmanı nezaretinde ifadesinin alınabileceği belirtildi. Bu arada Anayasa Mahkemesi, Ak Parti’nin kapatılmasına ilişkin dava dosyasının bir örneğini mahkemeye gönderdi. Tedavisi devam eden tutuklu sanıklardan Fatih Hilmioğlu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılarak, duruşma günü mahkemede hazır bulundurulması istendi. Diğer tutuklu 30 sanığın, tutukluluk halinin devamına karar veren Mahkeme Heyeti, duruşmayı 1 Kasım Pazartesi gününe erteledi. 22 ay, kim niye tutukladı; kim niye tahliye kararı verdi? Tutuklayan ile tahliye kararı veren mahkemeler farklı mahkemeler mi? Ya Allah aşkına bu evet diyenlere hiç tuhaf gelmiyor mu, bunu yapan mahkemelere Adalet Bakanlığı ve doğal olarak da Başbakanın müdahil olmadığı mı sanılıyor, yoksa bunları bilerek mi destek veriliyor? Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2010 3 gün su vermediler´Soğuktan başımı kaldıramıyordum. Boyun eğme, dayan dedim´ 3 gün su vermediler2. Ergenekon davasından Silivri Cezaevi'nde 22 ay tutuklu yattıktan sonra tahliye olan Mustafa Özbek Hürriyet gazetesinden Saygı Öztürk'e konuştu Eski Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek, “Tahliye beklentim yoktu. Mahkeme Başkanı kararları okuyordu. Tahliyeme karar verildiğini Mustafa Balbay’ın ‘Arkadaşlar başkanın tahliyesini hep birlikte alkışlayalım’ demesiyle öğrendim” dedi. Özbek cezaevi günlerini şöyle anlattı: - Oda inanılmaz soğuktu. Musluktan su da akmıyordu. Bana 3 gün su verilmedi. Soğuktan başımı kaldıramıyordum. İçimden ‘Kaderinde bu da varmış. Boyun eğme, dayan’ dedim. Battaniyeyi kafama çekip yattım. Daha sonra cezaevi doktoruna söyledim. Zaten o günlerde beni Metris’den Silivri’ye naklettiler. Namaz kaçırmadım - Birikmiş kaza namazlarımı kıldım, vakit namazlarını hiç kaçırmadım. Oda arkadaşlarımı da sabah namazına ben uyandırıyordum. Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan emekli olmuş üç madalyalı subay Mustafa Levent Göktaş da namazını hiç kaçırmadı. Kuran-ı Kerim’i hatmettim, bol bol dini ve siyasi kitaplar okudum. Arkadaşlarım, en yaşlıları olduğum için çok ısrarcı olmama rağmen bulaşık yıkatmadılar. İnanın, bulaşık yıkamayı özlemiştim. Suçum ne bilmiyorum - Cezaevine bağırarak girdim. Çünkü suçsuzluğuma inanıyordum. 22 ay tutuklu kaldım ama suçumun ne olduğunu da öğrenemedim. Çünkü, basında benim Ergenekon isimli örgütün finansörü olduğum yazıldı. Sendikamızda incelemeler yapıldı, yetinilmedi şubeler tek tek denetlendi. Ancak, hesaplarımızda bir hata olmadığı anlaşıldı. Tahliyeleri tartıştık - Niçin tutuklandığımı bilmediğim için tahliyemizin de ne zaman olacağını da hiç birimiz bilmiyorduk. Seçimlerden önce tahliyelerin olacağı konusunda yorumlar yapıyorduk. Son dönemde mahkemede benim sert çıkışlarım da olmuştu. Bana ‘sen tahliye olmak değil, tutuklu kalmayı istiyorsun’ diyenler vardı. İlk arayan isimler - Tahliyemden sonra beni ilk arayanlardan birisi 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu oldu. MHP’den arayan olmadı. Mustafa Balbay’ın eşi Gülşah Balbay da ilk arayan ve tahliyeme en çok sevinenlerden birisiydi. Balbay, içerde kitap yazıyor. Vatan göreviydi - Cezaevinden çıktıktan sonra hacca gitmeyi çok arzuluyordum. Ancak, yurtdışına çıkış yasağım olduğu için bunu şimdilik yerine getiremeyeceğim. Cezaevine girerken de vatan, millet, bayrak diye bağırıyordum, çıktığımda da yine aynı şeyleri bağırıyorum. Cezaevinde yatmak da bir vatan göreviydi. (Hürriyet) Gazetevatan.com 10.10.2010/ 02.43 Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2010 Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2010 Ergenekon bir tertipti,tutmadi bunun üzerine Cumhuriyet ve Atatürkcü karsiti cemaatler tarafindan yeni yeni tertipler düzenlendi.Bu tertiplerden biriside Poyrazköy tertibiydi.Tertip söyle düzenlenmisti:Cemaat ortaya bir iddia atacak bunu TARAF ve diger AKP yandasi cemaatci medya havada kapip kamuoyunu aldatmaya baslayacaklardi.Nitekimde öyle yaptilar.Cemaatin savcilari masum insanlari gözaltina aldirip özgürlüklerini ellerinden alirken yandas ve cemaatci medya -ki ben bunlara satin alinmis medya diyorum-hemen halk üzerinde psikolojik saldiriya basladilar.Poyrazköyde silah bulunmustu.Birileri darbe yapip AKP'yi devirmek icin Poyrazköy'e silah saklamisti.Tabiiki ilk gidenler yandas medyanin kameralari oldu ve önceden yerlestirilmis sandiklar ortaya cikarildikca haber veren kanallarin konusmacilari "ISTE BUNLARLA DARBE YAPACAKTILAR"diye aldatma operasyonlarina baslamistilar. Bu dava ile ilgili olarak tutuklanan gencecik 4 tegmen 15 ay tutuklu kaldiktan sonra tahliye edildiler. Suc delili denilen flas bellegin,15 ay önce tutuklanan tegmenlerle iliskisi olmadigi anlasildi.Ve serbest birakildilar. Yargisiz infazla 15 ay ömürlerinden alinan bu gencecik tegmenler icin 15 ayin hesabini kim soracak? Türbana özgürlük diye yillardir mangalda kül birakmayan sözde özgürlükcüler,sözde Insan haklari savunuculari 3 yildir suclarinin n e oldugunu bilmeden tutuklu bulunan gazetecilerin haklarini özgürlüklerin neden savunmaz.Savunamazlar cünkü onlar ancak cemaatlerin ve Teröristlerin haklari icin vardirlar. saygilarla 2 Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2010 Türbana özgürlük diye yillardir mangalda kül birakmayan sözde özgürlükcüler,sözde Insan haklari savunuculari 3 yildir suclarinin n e oldugunu bilmeden tutuklu bulunan gazetecilerin haklarini özgürlüklerin neden savunmaz.Savunamazlar cünkü onlar ancak cemaatlerin ve Teröristlerin haklari icin vardirlar. saygilarla En önemlilerinden biri N.Ilıcak, bu insanlar için ne diyordu, kuvvetli iddialar var; yani iddia varsa içeri atabilirsin, bu hanımefendi demokrasi ve insan hakları savunucusu.... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.