Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Bakın sayın biji türkiye anlamadığınız ya da ısrarla anlamak istemediğiniz bir konu var. ANADİLDE EĞİTİM ile ANADİL EĞİTİMİ birbirinden tamamen farklı kavramlardır.

 

ANADİLDE EĞİTİM denince akla müfredatta okutulan bütün derslerin ANADİL denen dille okutulması geliyor. Yani talebiniz eğer ANADİLDE EĞİTİM ise matematik tarih geometri gibi dersler Kürtçe okutulacak anlamını taşıyor. Böyle bir durumda Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde yani Kürt kökenli vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı bölgelerde Türkçe dersini nasıl ne şekilde hangi sıfata dahil ederek okutacağız? Devletin resmi yazışma dili desek de olmaz zira bir süre sonra uygulama kemikleştikçe Türkçe o bölgelerde aynen İngilizce Fransızca gibi bir yabancı dil konumuna gelecektir ki bu da eğitim birliğine ve üniter yapıya kesinlikle aykırı bir durumdur

 

Oysa talep ANADİL EĞİTİMİ olarak adlandırılsa sorun çözülecek. ANADİL EĞİTİMİ yalnızca Kürtçe, Zazaca, Ermenice, Arapça, Lazca gibi derslerin okutulması anlamına gelir ki bunda bir sakınca bulunmamaktadır. Çünkü müfredattaki diğer derslerle bir alakası olmayacak, onlar Türkçe okutulmaya devam edecektir.

 

Değindiğiniz diğer konulara gelince... Üstü kapalı bir soykırım propagandası yapmaya çalışıyorsunuz dostum, bunun farkındayım. Ancak buna da cevabım var.

 

Geçmişte acı olaylar yaşandı bu yadsınamaz bir gerçek. Ancak şuu unutmayın sadece Kürt vatandaşlarımız kardeşlerimiz değil hep beraber bu acıları yaşadık. Örneğin Diyarbakır Cezaevinde sadece Kürtler işkenceye uğramadı. Doğrudur kabul ediyorum; o cezaevinde işkence görenlerin ezici çoğunluğu Kürtlerden oluşuyordu. Ancak size Metris'i Mamak'ı da hatırlatmak isterim "Benim acım senin acından daha yücedir" anlayışıyla bir yere varamayız. Madem ortada bir sorun var geçmişi değil geleceği konuşalım.

 

Benden başka hiç kimsenin size yapıcı eleştiriler ve çözüm önerileriyle gelmediğinden yakınıyorsunuz. Sadece ben değil, benim gibi bir çok insan soğukkanlı bir biçimde oturup tartışmak fikir alışverişinde bulunmaktan yana. Ben bunu bir çok yerde gözlemledim. Hiç kimsenin kavga aradığı çatışma çıkarmaya çalıştığı yok. Ancak her iki taraftan da çözüme çomak sokmaya çalışanlar da var. Bunun en güzel iki örneği iktidar ve PKK'dır. PKK sözde ateşkeslerle 73 milyon vatandaşı uyutmaya çalışırken iktidar da yıkım projelerinin altına imza atıyor.

 

Neden özerklikten bahsediliyor bunu anlamıyorum. Özerklik size veya bana ne kazandıracak? Özerklikten sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz acaba? Yerel ekonomiler kuruldu diyelim; acaba kurulacak bir özerklikte Kürt özerk bölgesi ya da Türkiye kendi kendine yetebilecek mi? Sanayi batıda tarım doğuda kalınca bu işten kim ne kazanacak?

 

Y-YILMAZ'A CEVAPTIR

 

Sayın Y-Yılmaz şu anda tanınmayan kültürel haklaırn neler olduğundan sordunuz.

 

Şu anda Kürtçe yayın yapmakta olan TRT-6'nın hiçbir yasal dayanağı bulunmamaktadır. Biri çıkıp da idare mahkemesine dava açtığı takdirde yasadışı yayın yapmakta olan bu kanalı derhal Anayasa'ya ve RTÜK Kanunu ve ilgili yönetmeliklerine aykırılıktan kapattırabilecektir.

 

Yani şu anda TRT-6 tamamen hükümetin keyfi uygulaması sayesinde yayın yapabilmektedir. İlgili yasal düzenleme olmadan bu kanal açılmıştır. Kanalın yayın yapmasının yasal dayanak kazanabilmesi için ve ilerde vahim durumlara yol açılmaması için derhal gereken düzenlemeler yapılmalıdır.

 

Öte yandan ülkemizde gerçek anlamda kültürel haklar sorunu bulunmaktadır. Referandum sürecinde açıkça yaşadık iktidarın valileri ve belediye başkanları, kendi başbakanları işine geldiğinde Kürtçe kelimeler kullanabildiği halde Diyarbakır ve çevre illerde Kürtçe afişleri toplattılar.

 

Bugün Alevi yurttaşlarımızın da bir sürü kültürel haktan yoksun olduğu da ortadadır. Cemevleri buna en büyük örnektir.

 

"Kültürel haklar korunmalıdır" dediğimizde buradan sadece Kürt vatandaşlarımız kardeşlerimiz değil, doğusu batısı kuzeyi göneyi ile bütün yurttaşlar, 73 milyonun tamamı anlaşılmalıdır.

 

Ülkemizde ciddi bir demokrasi ve kültürel haklar sorunu bulunmaktadır. 21. yüzyılı yaşadığımız şu günlerde bu sorunun artık ivedilikle çözülmesi gerekmektedir

 

Saygılarımla...

 

Arkadaşlar sizin yapıcı öneri sunduğunuzu bizim se hiçbir öneri sunmadığımızı belirtmişler, biz belki sizin gibi net anlatamamış olabiliriz ama bunlardan farklı birşey de söylemedik.

TRT 6 e gelince, bu kültürel hak falan değil düpedüz bir etnik gruba tanınan ayrıcalıktır. Özel kanallar açılabilir fakat devlet eliyle böyle birşey yapılması tam anlamıyla skandaldır ve bence bu görevi kötüye kullanmaktır. Vatandaş da herhalde iyi niyetinden olsa gerek hiçbir tepki vermedi. Kürtçe afişler toplandı diyorsunuz, İstanbul un göbeğinde poster taşıyorlar, slogan atıyorlar işçiye, memura yapılan muamelenin onda biri onlara yapılmıyor.

Şimdi Mehmet Ali Erbil gibi tepki alacağım ama gerçekten Alevi Yurttaşların yaşayamadığı, yasaklanan hangi hakkı var, cemevi açmak yasak mı? Yoksa bunların da devlet tarafından yapılması mı talep ediliyor? Demokrasi konusuna gelince sonuna kadar katılıyorum, siyasal sistemimizde bir reform gerekiyor, adil bir seçim sistemi olmadan da hiçbir sorunun çözüleceğine şahsen ben inanmıyorum. Her iletimde vurguladığım gibi bana göre bizim en büyük sorunumuz TBMM ne gerçekten halkı temsil eden, gerçekten halk için çalışacak insanların gönderilememesi.

 

TRT'nin, Kürtçe yayın yapan TRT 6 (Şeş) kanalında yayınlanacağını açıkladığı Samsunspor ile Adanaspor arasında bugün oynanacak maçın, Samsunspor Kulübü'nden gelen tepkiler üzerine hem Türkçe hem de Kürtçe olarak yayınlanması kararlaştırıldı. TRT, Samsunspor'un girişimleri ve siyasilerin baskıları sonrası, maçın TRT Şeş'in yanı sıra TRT Haber kanalından da Türkçe yayınlanacağını açıkladı.

HABERTÜRK'e bilgi veren TRT'den bir yetkili, TRT Şeş'te ağırlıklı olarak Diyarbakır, Mersin İdmanyurdu ve Adanaspor'un maçlarını yayınladıklarını aktardı. TRT Şeş'in yalnızca Diyarbakır eksenine oturtulmasını istemediklerini vurgulayan yetkili, TRT Şeş'in ağırlıklı olarak izlendiği bölgedeki insanların diğer illerin takımlarının maçlarını da izlemesinden yana olduklarını söyledi. Samsun-Adana maçını bu nedenle seçtiklerini aktaran yetkili, "Geçen hafta Karşıyaka-Altay maçını da yayınladık ve TRT Şeş izleyicisinden yüksek ilgi gördü. Yine de Samsunluların anlamadıkları dildeki yayınla ilgili itirazlarını da dikkate almalıydık" dedi.

 

'İTİRAZ TRT ŞEŞ'E DEĞİL'

 

Samsunspor Basın Sözcüsü Haluk Tan da, "Maçın TRT-Şeş'te yayınlanmaması gibi bir talebimiz olmadı. Taraftarlarımız başka bir kanalda da yayınlanmasını istedi. Maçın anlaşılabilir olması için bir talebimiz oldu" dedi. Tan, konunun fazla büyütüldüğünü, Samsun kentinin bu tür konularla gündeme gelmesinden rahatsız olduklarını söyledi.

 

'ŞİKÂYETE GEREK YOK'

 

TRT'den sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Maçları TRT Haber'de de yayınlıyoruz. Dolayısıyla iki televizyonda da yayınlanacaksa bunun şikâyet edilecek bir tarafı yok. Böyle bir şikâyetin olduğunu düşünmek de istemiyorum. Özellikle Samsun ile ilgili böyle bir spekülasyonu doğrusu uygun görmem" dedi.

 

'İTİRAZ DİKKATE ALINMAMALIYDI'

 

BDP Siirt Milletvekili Osman Özçelik, Samsunspor'un maçla ilgili itirazını, "Biz 90 yıldır, 90 televizyondan hep Türkçe yayın izliyoruz. Türk kardeşlerimiz de iki saat Kürtçe spor dinlesin, ne olacak ki? Bu tür önyargılardan Türkiye'nin kurtulması lazım" diye konuştu. Hakkâri Milletvekili Hamit Geylani de, "Sistem demokratik bir sistem olsaydı ana dil özgürlüğü olacaktı. Böyle bir itirazı çok yadırgıyoruz ve kınıyoruz. Bu itiraza uyulmaması gerektiğini düşünüyoruz. Böyle bir itirazın dikkate alınmasını da manidar bulunuyoruz" dedi.

 

Siirt den seçilen Türk halkını temsil eden milletvekilinin söylediklerine bakar mısınız, 90 yıldır Türkçe yayın izliyormuş, ey vekil! sen kimi temsil ediyorsun, sadece Kürt Kökenlileri mi yoksa Türk Halkını mı? İstersen görevlerini bir daha gözden geçir.

Gönderi tarihi:

,ancak sizin sorguladığınız,herşey Kürtçe olursa türkçenin o bölgelerde ingilizce ve fransızca gibi olması hususu yanında Kürtlerde şunu sorgulamaktadırlar,eğer Kürtçenin sosyal hayatta bir kullanım alanı olmassa insanlar sadece kendi aralarında konuşmak içinmi Kürtçe eğitimi alacaklar ve Kürtçe bu şekilde kaç yıl daha yaşayabilir,Kürtler kendi dillerinde ne gibi dinamikler kurabilirlerki dilleri yaşamaya devam etsin,

 

Sizin deyiminizle yasak olduğu halde hala yaşıyorsa serbestken hiçbir şey olmaz merak etmeyin.

Gönderi tarihi:

Arkadaşlar sizin yapıcı öneri sunduğunuzu bizim se hiçbir öneri sunmadığımızı belirtmişler, biz belki sizin gibi net anlatamamış olabiliriz ama bunlardan farklı birşey de söylemedik.

TRT 6 e gelince, bu kültürel hak falan değil düpedüz bir etnik gruba tanınan ayrıcalıktır. Özel kanallar açılabilir fakat devlet eliyle böyle birşey yapılması tam anlamıyla skandaldır ve bence bu görevi kötüye kullanmaktır. Vatandaş da herhalde iyi niyetinden olsa gerek hiçbir tepki vermedi. Kürtçe afişler toplandı diyorsunuz, İstanbul un göbeğinde poster taşıyorlar, slogan atıyorlar işçiye, memura yapılan muamelenin onda biri onlara yapılmıyor.

Şimdi Mehmet Ali Erbil gibi tepki alacağım ama gerçekten Alevi Yurttaşların yaşayamadığı, yasaklanan hangi hakkı var, cemevi açmak yasak mı? Yoksa bunların da devlet tarafından yapılması mı talep ediliyor? Demokrasi konusuna gelince sonuna kadar katılıyorum, siyasal sistemimizde bir reform gerekiyor, adil bir seçim sistemi olmadan da hiçbir sorunun çözüleceğine şahsen ben inanmıyorum. Her iletimde vurguladığım gibi bana göre bizim en büyük sorunumuz TBMM ne gerçekten halkı temsil eden, gerçekten halk için çalışacak insanların gönderilememesi.

 

 

 

Siirt den seçilen Türk halkını temsil eden milletvekilinin söylediklerine bakar mısınız, 90 yıldır Türkçe yayın izliyormuş, ey vekil! sen kimi temsil ediyorsun, sadece Kürt Kökenlileri mi yoksa Türk Halkını mı? İstersen görevlerini bir daha gözden geçir.

 

 

Sizi bu konuda muhattap almakla yaptığım hatanın daha yeni farkına varıyorum. Siz kendine göre demokrasi taraftarısınız farklılıklara tahammülünüz yok. "Hep bana hep bana" zihniyetinin tezahürü bu.

 

Cem evlerine ibadethane statüsü verilmesi gerekirken halen daha Alevi yurttaşların üç kuruş rızkıyla dönüyor olması demokrasi ve kültürel zenginlik açısından kabul edilemez bir durumdur. Üstelik halen daha alevi yurttaşlarımız "kızılbaş" diye çağırılıyor. "Sivas '93'te yakılan 35 aydını hala unutamıyorum" diyerek biraz öncesinde "geçmişi unutmaktan" bahseden biri olarka kendimle çelişeceğim belki ama bana gerçekten başka seçenek bırakmıyorsunuz. Siz bir sünni ya da şii olarak ibadetinizi hangi camiide eda edeceğinizi şaşırırken aleviler kendi kültürel miraslarını koruyamıyorlar.

 

E tabi Emeviler'in zalim zihniyeti yüzlerce yıl sonra bile dimağlarda farklı şekillerde tezahür edebiliyor. "Ben senin gençliğini de bilirim" hesabı oldu aynen.

 

Tekrar ediyorum bu konu hakkında bir daha sizinle kesinlikle muhattap olmayacağım. Eğer şikayet, saldırı ve kişiselleştirmeyi bırakıp da çözüm üret(EBİL)irseniz farklı tabi

Gönderi tarihi:

Sizi bu konuda muhattap almakla yaptığım hatanın daha yeni farkına varıyorum. Siz kendine göre demokrasi taraftarısınız farklılıklara tahammülünüz yok. "Hep bana hep bana" zihniyetinin tezahürü bu.

 

Cem evlerine ibadethane statüsü verilmesi gerekirken halen daha Alevi yurttaşların üç kuruş rızkıyla dönüyor olması demokrasi ve kültürel zenginlik açısından kabul edilemez bir durumdur. Üstelik halen daha alevi yurttaşlarımız "kızılbaş" diye çağırılıyor. "Sivas '93'te yakılan 35 aydını hala unutamıyorum" diyerek biraz öncesinde "geçmişi unutmaktan" bahseden biri olarka kendimle çelişeceğim belki ama bana gerçekten başka seçenek bırakmıyorsunuz. Siz bir sünni ya da şii olarak ibadetinizi hangi camiide eda edeceğinizi şaşırırken aleviler kendi kültürel miraslarını koruyamıyorlar.

 

E tabi Emeviler'in zalim zihniyeti yüzlerce yıl sonra bile dimağlarda farklı şekillerde tezahür edebiliyor. "Ben senin gençliğini de bilirim" hesabı oldu aynen.

 

Tekrar ediyorum bu konu hakkında bir daha sizinle kesinlikle muhattap olmayacağım. Eğer şikayet, saldırı ve kişiselleştirmeyi bırakıp da çözüm üret(EBİL)irseniz farklı tabi

 

Benim iletimde saldırı unsuru olan kelime veya cümle hangisi? Bakın duruma yanlış açıdan bakıyorsunuz, eğer laik bir yönetimden bahsediyorsak her cemaat kendi yağıyla kavrulmalı, alevilere hakaret ediliyorsa mutlaka bunun bir yaptırımı da vardır, uygulanmıyorsa bu demokratik, kültürel bir sorundan ziyade yönetimsel bir sorundur.

Burada yapılması gereken diğer cemaatlere de ödenek ayrılması mı yoksa ödemede yapılan ayrıcalığın kaldırılması mı? benim demek istediğim alevilerin kendi örf ve adetlerini, ibadetlerini yaşamak için kanunen bir zorluk olmadığı. Ben de tekrar ediyorum bütün cemaatlere devlet yardım etmeye kalkarsa bu işin sonu gelmez bunun yerine tüm cemaat, mezheplere yapılan devlet yardımının kesilmesi laik devlet anlayışına daha uygun olur kanısındayım.

Gönderi tarihi:

 

Şimdi Mehmet Ali Erbil gibi tepki alacağım ama gerçekten Alevi Yurttaşların yaşayamadığı, yasaklanan hangi hakkı var, cemevi açmak yasak mı? Yoksa bunların da devlet tarafından yapılması mı talep ediliyor?

 

Mehmet Ali Erbil gibi tepki almayacaksiniz ama aynen onun gibi bilgisiz konusuyorsunuz.

 

Simdi kalkipta burada Alevi vatandaslarin yasayamadigi, yasaklanan hangi hakki var diye sorarak bilgi düzeyinizi ortaya koymus oluyorsunuz.

 

Bir toplumun dislanmasi ve onun hakkinda genel olarak gercek disi ifadelerin topluma yayilmasini saglamak ne anlama geliyor sayin yilmaz? Aleviler icin kestigi yenmez, gavurdan daha beterdirler, mum söndürüler, namus bilmeyip kardes ve anayla dahi iliskiye gecerler camurunu atmak ne anlama geliyor acaba? Muhakkak simdi böyle söylemlerin olmadigini söyleyip inkar dahi edeceksinizdir.

 

Sunni vatandas Camii yaptirmak isterken, arsa icin, su ve elektirik icin devletten yardim almiyormu? Yani arsa hibe edilmiyormu? Su ve Elektirik paralari üstlenilmiyormu? Ama Cem evi konu olunca ne hibe ne de yardim söz konus oluyor. Bu ne bicim adalet?

Diger taraftan Cem evleri anayasada hala yasak, tavsiyem bu konuda biraz arastirma yapmaniz. Su an devlet sadece kendisi üzerindeki baskiyi azaltmak icin Cem evlerine göz yumuyor ama yasal bir cerceveye sokmuyor.

Ilk ögretimde biliyorsunuz din dersleri hala mecbur. Alevi vatandaslar yillarca sikayetlerini dile getiriyorlar. Laik bir ülkede din dersleri mecbur olamayacagi gibi, sadece bir mezhebe ait olarakta verilemez diyorlar ama dinleyen yokki. Birde siz kalkiyorsunuz anlamiyorum ne sorunlari varki diye soruyorsunuz.

Her baskikta oldugu gibi bu konuda da gene gercek niyetinizi agzinizdaki baklayi cikartarak göstermis oldunuz.

 

Kusura bakmayin ama ben artik sizi ciddiye alipta yazismayacagim. Ancak bir öz elestiri yapipta ileride kendinizi degistirip ayrimcilik yapmadan, kendinden olmayanin hakkini gasp etmeden, kendine gördügün hakki herkese verilmesini istersen tekrar yazisabiliriz.

 

Size iyi yazismalar, ama lütfen artik bensiz yapacaksiniz.

Gönderi tarihi:

 

Şimdi Mehmet Ali Erbil gibi tepki alacağım ama gerçekten Alevi Yurttaşların yaşayamadığı, yasaklanan hangi hakkı var, cemevi açmak yasak mı? Yoksa bunların da devlet tarafından yapılması mı talep ediliyor? Demokrasi konusuna gelince sonuna kadar katılıyorum, siyasal sistemimizde bir reform gerekiyor, adil bir seçim sistemi olmadan da hiçbir sorunun çözüleceğine şahsen ben inanmıyorum. Her iletimde vurguladığım gibi bana göre bizim en büyük sorunumuz TBMM ne gerçekten halkı temsil eden, gerçekten halk için çalışacak insanların gönderilememesi.

 

Siz kendinize Mehmet Ali Erbil gibileri örnek alip olup olmadik yere cikis yapiyorsunuz.

 

Bakin sizin Mehmet Ali'niz "yasayamadigi, yasaklanan hangi hakki var" diye sordugunuz Alevi vatandaslar hakkindaki nasil bir vaka yapmis.

 

 

İkinci "Güner Ümit Vakası"

 

08 Ekim 2010

Şovmen Mehmet Ali Erbil, Çarkıfelek programında "Mum söndü mü yapıyoruz burada" dedi. Aleviler ayağa kalktı. Kanal programı yayından kaldırdı

 

Star TV'de canlı olarak yayınlanan Çarkıfelek programında Erzincan’dan bir seyirciyle canlı yayın bağlantısı yapıldı. Bu sırada bağlantı kesildi ve ekran aniden karardı. Programın sunucusu Mehmet Ali Erbil, “Mum söndü mü yapıyoruz burada?" diyerek Alevilere hakaret etti. Erbil’in sözlerine ise tepki gecikmedi. İstanbul, İzmir ve Ankara’da Doğan Yayın Holding temsilciliklerinde gösteriler düzenlendi. İzmir’de bazı eylemciler binaya yumurta attı. Burada konuşan Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Selahattin Özel, "Bu memlekette bu zihniyeti kazımamız gerekiyor. Bu bir ahlaksızlıktır, bu bir meslek suçudur. Türkiye Cumhuriyeti'nin savcılarını soruşturma açmaları için göreve çağırıyorum. Dava açma hakkımızı kullanacağız” dedi.

 

"MODERN ÇAĞ KARALAMASI"

Protestoların bir diğer adresi ise Ankara’da bulunan Doğan Medya Center önüydü. Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız, burada yaptığı konuşmada Erbil'in sözlerini "modern çağda yapılmış bir karalama" olarak nitelendirdi. Balkız şunları söyledi: "Bir kardeşlik dedikçe, barış dedikçe, insan hakları dedikçe, Sünniler-Aleviler, Türkler-Kürtler birbirimizi anlayalım, dinleyelim, sevelim sevilelim, empati yapalım, kardeş olalım dedikçe, kimi sevgisiz, kimi seviyesiz, kimi sevimsiz insanlar bu tür söylemleriyle barışımızı kardeşliğimizi ve huzurumuzu bozmaya çalışmaktadırlar."

 

"SORUN ZİHNİYETTE"

Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu da Erbil’e tepki gösterdi. Kenanoğlu “Bizim muhatabımız cahil cühela, ‘mum söndü’ sözünün ne anlama geldiğini bilmediğini veya ‘’Alevilere’’ hitaben kullanıldığını bilmediğini söyleyecek derecede cahil bir kişi değildir. Biz bu kişiyi muhatap alacak ve onun özrüyle bağışlanacak, başı göğe erecek bir toplum değiliz. Sorun toplumun zihniyetine bu bilinci sokan anlayış ve bu anlayışın halen dahi toplumda kullanılmasıdır” açıklamasında bulundu.

 

ÇARKIFELEK YAYINDAN KALDIRILDI

Erbil ise katıldığı bir programda sözlerinin yanlış anlaşıldığını savundu. Erbil, " Alevileri incitecek bir laf söylersem hayatı kendime haram ederim.Toplumun hiç bir kesiminin incinmesini istemem " dedi. Star TV'den de açıklama geçikmedi. Kanal Çarkıfelek'in yayından kaldırıldığını açıkladı.Star TV'de 1995 yılında ''Turnike'' adlı programın sunuculuğunu yapan Güner Ümit, programın hamile kılığındaki hosteslerinden birinin ''Bebek kimden?'' sorusuna ''Babamdan'' karşılığını vermesi üzerine ''Sen kızılbaş mısın?'' demişti. Star TV ve Ümit uzun süre protesto edilmiş, ardından da programı sona ermişti.

 

'Hakaret' kronolojisi

Alevilere yönelik hakaret içeren sözler daha önce de bir çok kez tekrarlandı. İşte onlardan birkaçı:

 

Yıl 1995: Star TV'de ''Turnike'' adlı programın sunuculuğunu yapan Güner Ümit, programın hamile kılığındaki hosteslerinden birinin ''Bebek kimden?'' sorusuna ''Babamdan'' karşılığını vermesi üzerine ''Sen kızılbaş mısın?'' der. Alevilerin uzun süre protestolarının ardından Ümit'in programı yayından kaldırılır

 

Yıl 1997: Dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan, "Aydınlık Türkiye İçin Bir Dakika Karanlık" eylemleri için "Mum söndü oynuyorlar" dedi.

 

Yıl 1988: Zaman Gazetesi'nin bulmaca köşesinde soruyor; "Ehli sünnet dışı sapık bir mezhep?" Cevap: Aleviler.

 

Yıl 1989: Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulunun 2 Mart 1989 tarih ve 1420 sayılı yasa ile eğitim ve öğretim açısından uygun bulduğu İngilizce sözlükte Ensest sözcüğünün Türkçe karşılığı şöyle yazılmış: "Akraba ile zina, Kızılbaşlık"!

 

Yıl 2007: Yer Almanya ve ARD televizyonu: Bir dizi filmde bir Türk ailesi Alevi olarak gösteriliyor ve “mum söndü” çağrışımı işleniyor.

 

Yıl 2007: İnternetten Türk Dil Kurumu Sözlüğü'ne girip "mum söndü" diye yazdığınızda karşınıza şu cevap çıkıyor: " Cem ayinlerinde, aydınlatmak için kullanılan mumun tören bitiminde söndürülmesinin yanlış yorumlanmasıyla ortaya çıkmış bir inanış."

 

Yıl 2009: Star Tv’de bir programda kendisinden küçük bir kadınla evlendirilmek istenen kişi sunucuya sorar: “Kızım ben Kızılbaş mıyım?”

Kaynak: -http://www.birgun.net/politics_index.php?news_code=1286527557&day=08&month=10&year=2010-

Gönderi tarihi:

Öncelikle şunu söylemeliyimki daha Trt-6 ilk açılacağı zamandan bu yana karşı çıkmışımdır,devletin resmi dil dışında yayın yapması doğru değildir ancak Trt-6 tamamen bir soğuk savaş yöntemi olarak kullanılmak üzere açılmış bir kanaldır,daha bir kaç ay önce ulusalcı bir yazar (ismini hatırlayamadım ama hep ART'de çıkıyor'' Irak'tan yayın yapan Kürdistan Tv'nin Genelkurmay tarafından kurdurulduğunu,başına kendisinin getirlmek istendiğini ancak kanal Barzaninin kontrolüne girince planın boşa çıktığını ve Trt-6'nın kurulduğunu söylüyordu,zaten Trt-6'nın hiçbir yasal dayanağıda yoktur,amaç Kürt halkına karşı psikolojik bir baskı uygulamaktır,gerekli yasal düzenlemelerin yapılarak Kürtçe özel Tv'nin önüne açılmalı ve Trt-6'nın yayınına bir an önce son verilmelidir.

Gönderi tarihi:

Öncelikle şunu söylemeliyimki daha Trt-6 ilk açılacağı zamandan bu yana karşı çıkmışımdır,devletin resmi dil dışında yayın yapması doğru değildir

 

ya bizde sorun var veya sizde, şu düşünceniz bizimle aynı olmakla beraber bazı düşüncelerimiz arsında uçurumlar var. Bu arada inanması güç ama ART seyrettiğinizi de öğrenmiş bulunuyoruz.

Gönderi tarihi:

Mehmet Ali Erbil gibi tepki almayacaksiniz ama aynen onun gibi bilgisiz konusuyorsunuz.

 

Simdi kalkipta burada Alevi vatandaslarin yasayamadigi, yasaklanan hangi hakki var diye sorarak bilgi düzeyinizi ortaya koymus oluyorsunuz.

 

Bir toplumun dislanmasi ve onun hakkinda genel olarak gercek disi ifadelerin topluma yayilmasini saglamak ne anlama geliyor sayin yilmaz? Aleviler icin kestigi yenmez, gavurdan daha beterdirler, mum söndürüler, namus bilmeyip kardes ve anayla dahi iliskiye gecerler camurunu atmak ne anlama geliyor acaba? Muhakkak simdi böyle söylemlerin olmadigini söyleyip inkar dahi edeceksinizdir.

 

 

 

Ben de tekrar ediyorum bütün cemaatlere devlet yardım etmeye kalkarsa bu işin sonu gelmez bunun yerine tüm cemaat, mezheplere yapılan devlet yardımının kesilmesi laik devlet anlayışına daha uygun olur kanısındayım. Yukarıda iletimde bunu yazmışım bu mu ağızdaki bakla?

 

Hiçbir şey inkar etmeyeceğim, evet bunlar söyleniyor, ben de merak ediyorum bunlar niye söyleniyor; bakın yine yanlış anlaşılmasın, bunlar var da söyleniyor demiyorum, peki devletle bunun ne ilgisi var?

sayın dominik, alevilerin cemevinde ibadet etmesi kanunen yasak mı? Siz diğer mezheplere tanınan ayrıcalıktan mı şikayet ediyorsunuz yoksa aynı hakların diğer mezheplere de tanınmasını mı istiyorsunuz? Laikliği savunuyorsak devlet hiçbir mezhebe ayrıcalık yapmamalı dememiz gerekiyor sanırım.

Gönderi tarihi:

ya bizde sorun var veya sizde, şu düşünceniz bizimle aynı olmakla beraber bazı düşüncelerimiz arsında uçurumlar var. Bu arada inanması güç ama ART seyrettiğinizi de öğrenmiş bulunuyoruz.

 

Karşımdakinin görüşünü anlamadan,dinlemeden itiraz etmem asla Sayın Y.Yılmaz Art izleme sebebimde buydu.

 

Bazı düşüncelerimizin aynı olması hususuna gelince ise,sizde,bende bu ülkenin birlik ve bütünlüğünün savunuyoruz,ancak bunu sağlamak için nasıl bir yol izleneceği konusunda farklı düşüyoruz,aslında biraz daha beni analmaya çalışsanız farklıda düşeceğimizi sanmıyorum,daha öncede yazdım bakın yine tekrar ediyorum,bu ülkenin resmi dili Türkçe'dir,bu dil herkese öğretilmelidir,hemde kanuni zorunlulukla öğretilmelidir,ortak bir dil olmassa olmaz ancak isteyen herkes anadilinide örenebilmeli,bu dillerde tv,radyo,gazete,dergi vs.vs açabilmeli bunların önündeki engeller kaldırılmalı,42 ve 66. maddelerde değişiklik yapılmalı,seçim barajı düşürülmeli vs.vs gibi sıralanabilecek şeyler diyorum işte :)

Gönderi tarihi:

Karşımdakinin görüşünü anlamadan,dinlemeden itiraz etmem asla Sayın Y.Yılmaz Art izleme sebebimde buydu.

 

Bazı düşüncelerimizin aynı olması hususuna gelince ise,sizde,bende bu ülkenin birlik ve bütünlüğünün savunuyoruz,ancak bunu sağlamak için nasıl bir yol izleneceği konusunda farklı düşüyoruz,aslında biraz daha beni analmaya çalışsanız farklıda düşeceğimizi sanmıyorum,daha öncede yazdım bakın yine tekrar ediyorum,bu ülkenin resmi dili Türkçe'dir,bu dil herkese öğretilmelidir,hemde kanuni zorunlulukla öğretilmelidir,ortak bir dil olmassa olmaz ancak isteyen herkes anadilinide örenebilmeli,bu dillerde tv,radyo,gazete,dergi vs.vs açabilmeli bunların önündeki engeller kaldırılmalı,42 ve 66. maddelerde değişiklik yapılmalı,seçim barajı düşürülmeli vs.vs gibi sıralanabilecek şeyler diyorum işte :)

 

Bunlar devlet tarafından yapılmadığı sürece biz de itiraz etmiyoruz ki, bu sizin samimi düşünceniz olabilir, bir iletimde de dediğim gibi BDP Siirt milletvekili bölgede tüm derslerin Kürtçe yapılmasını ve haftada iki, üç saat Türkçe verilmesini istediklerini söyledi; bu onun kişisel görüşü mü, yoksa nihayi amaç bu mu?

Gönderi tarihi:

Bunlar devlet tarafından yapılmadığı sürece biz de itiraz etmiyoruz ki, bu sizin samimi düşünceniz olabilir, bir iletimde de dediğim gibi BDP Siirt milletvekili bölgede tüm derslerin Kürtçe yapılmasını ve haftada iki, üç saat Türkçe verilmesini istediklerini söyledi; bu onun kişisel görüşü mü, yoksa nihayi amaç bu mu?

Tabi ki amaç budur "sevgili Yılmaz".Pkknında BDP'ninde amacı aynıdır.Güneydoğuda Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını sona erdirmeye çalışmak.Bunu sizde biliyorsunuz.Bunları bilmeyen ya çok saftır yada pkk ve BDP ile aynı düşünceye sahiptir.

Gönderi tarihi:

Tabi ki amaç budur "sevgili Yılmaz".Pkknında BDP'ninde amacı aynıdır.Güneydoğuda Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını sona erdirmeye çalışmak.Bunu sizde biliyorsunuz.Bunları bilmeyen ya çok saftır yada pkk ve BDP ile aynı düşünceye sahiptir.

Ya da AKP-PKK ve BDP ile ayni düsünceye sahiptirler.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Çok fazla Kurtlar Vadisi izlemeyin bence,sonra Allah göstermesin ''Polat Alemdar İncirlik üssüne nasıl girdi ama'' diye hava atmayada kalkarsınız :D

 

Bir yanlış önyargı daha, o diziyi AKP liler izliyor veya ister inanın ister inanmayın ben bir bölüm bile izlemedim. Günahımın bir kısmı gitti, sağ olasınız.

Gönderi tarihi:

Çok fazla Kurtlar Vadisi izlemeyin bence,sonra Allah göstermesin ''Polat Alemdar İncirlik üssüne nasıl girdi ama'' diye hava atmayada kalkarsınız :D

 

Tabiki haklisiniz Olaf PALME'yide Ergenekoncularin öldürmesi gibi dimi....

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Ya da ABD-AB-AKP-PKK ve BDP ile ayni düsünceye sahiptirler.

İmamları unutmuşsunuz.

Gönderi tarihi:

Yorumlardan Türkcülerin bayagi telaslandigi cok acik ve net gözükmektedir. Telasa düstükleri icinde artik kimi suclayacaklarini sasirarak kendileri gibi düsünmeyen herkesi bir kefeye sokarak isin kolayina kaciyorlar. Evet devlet türkcülerin elinden yavas yavas gidiyor, yani el degistiriyor, iyi elleremi geciyor , hayir asla, ama 90 yildir ülkeyi kaosa sokan Türkcülerden de kurtulmaya sevinmiyor degilim. Akilli olaydilarda devleti hümmetcilere kaptirmasaydilar. Yeri gelince bagimsizliktan bahsederler ama devleti ellerinden kaybedince birden ABD'ye ve AB'ye bagimli oldugunuzu görürler. 90 yil boyunca hak hukuk diye bir sey tanimazlardi, Kürt'leri inkar ederlerdi, agzini acani iskenceden gecirirlerdi, milyonlarca insani hukuk disi yargilarlardi, devlet icine ceteleri alip yasa disi eylemlerde bulunurlardi, 20000 e yakin faili mechulu mechul birakirlar, .... Onlar icin yapilanlarin tümü normaldi, ama simdilerde masumu oynuyorlar ve birden HAK ve HUKUKU aramaya basladilar. Iste bir gün hukuk sanada gerekli lafi tamda burada gecerli oluyor.

Türkcülerden baskalarinin hak ve hukuk aramaya haklari yokmu? Siz Allahin has kulusunuzda digerleri 2. sinif kulumu? 90 yildir hukuku cignerken akliniz neredeydi?

 

Sizin hakkinizdan ancak hümmetciler gelir. Nasilolsa hümmetcileride siz iktidara getirdiniz( Türkcüler iktidarlari döneminde ülke kaynaklarini sifirladilar, bankalari hortumladilar, imamhatip acmakta birbirleriyle yaristilar,.... ve sonunda halktanda kirmizi karti gördüler). Cok kiziyorsaniz o cok sevdiginiz "atatürkcü" Evren pasaniza gidin ve ondan hesap sorun. Hümmetcileri iktidara getiren iskenceci Evren pasaniz olmustur.

Gönderi tarihi:

Yorumlardan Türkcülerin bayagi telaslandigi cok acik ve net gözükmektedir. Telasa düstükleri icinde artik kimi suclayacaklarini sasirarak kendileri gibi düsünmeyen herkesi bir kefeye sokarak isin kolayina kaciyorlar. Evet devlet türkcülerin elinden yavas yavas gidiyor, yani el degistiriyor, iyi elleremi geciyor , hayir asla, ama 90 yildir ülkeyi kaosa sokan Türkcülerden de kurtulmaya sevinmiyor degilim. Akilli olaydilarda devleti hümmetcilere kaptirmasaydilar. Yeri gelince bagimsizliktan bahsederler ama devleti ellerinden kaybedince birden ABD'ye ve AB'ye bagimli oldugunuzu görürler. 90 yil boyunca hak hukuk diye bir sey tanimazlardi, Kürt'leri inkar ederlerdi, agzini acani iskenceden gecirirlerdi, milyonlarca insani hukuk disi yargilarlardi, devlet icine ceteleri alip yasa disi eylemlerde bulunurlardi, 20000 e yakin faili mechulu mechul birakirlar, .... Onlar icin yapilanlarin tümü normaldi, ama simdilerde masumu oynuyorlar ve birden HAK ve HUKUKU aramaya basladilar. Iste bir gün hukuk sanada gerekli lafi tamda burada gecerli oluyor.

Türkcülerden baskalarinin hak ve hukuk aramaya haklari yokmu? Siz Allahin has kulusunuzda digerleri 2. sinif kulumu? 90 yildir hukuku cignerken akliniz neredeydi?

 

Sizin hakkinizdan ancak hümmetciler gelir. Nasilolsa hümmetcileride siz iktidara getirdiniz( Türkcüler iktidarlari döneminde ülke kaynaklarini sifirladilar, bankalari hortumladilar, imamhatip acmakta birbirleriyle yaristilar,.... ve sonunda halktanda kirmizi karti gördüler). Cok kiziyorsaniz o cok sevdiginiz "atatürkcü" Evren pasaniza gidin ve ondan hesap sorun. Hümmetcileri iktidara getiren iskenceci Evren pasaniz olmustur.

 

 

Tutturulmuş bir "Türkçülük" lafı ağızlarda sakız olunmuş gidiyor

 

Bu ülke 90 yıldır değil 290 yıldır kaos içinde bunun sadece 23 yılı sükunet içinde geçebildi o da 1923-1946 arasıdır. Demokrasi (aslında kapitalizm ve emperyalizm) faşizme ve tek adam yönetimlerine karşı kazandığı 2. Büyük Paylaşım (birilerine göre Dünya Savaşı) savaşından sonra daha önce de ülkemizde daha Atatürk'ün sağlığında 2 defa denenen ve yeterli demokrasi olgunluğu ve tecrübesi sağlanamadığından, ve bir de pek tabii olarak karşı devrimcilerin palazlanması nedeniyle başarısız olunan çok partili sisteme hala daha hazır olunamamasına rağmen geçildi

 

Sonrası malum... 1950'den itibaren baş gösteren bir karşı-devrim süreci... Özellikle 50'lerin ikinci yarısından sonra baskı altına alınan muhalefet... Aslında Atatürk'ün vasiyeti olmasına rağmen "haksız kazanç" yalanıyla en konulan CHP malları... Kapatılan gazeteler... Vatan Cephesi olayı... "Gerekirse orduyu yedek subaylarla yönetirim" diyebilen bir BAŞBAKAN... KORE SAVAŞI... YALVAR YAKAR ALINAN NATO VE BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÜYELİKLERİ...

 

Bütün bunlar ülkeyi geri dönülmez bir yola sokar... Sıonra ihtilal (size göre askeri darbe) olur... Ama ilginçtir ki bu askeri cunta (!) öbürlerine benzemez... Çok kısa bir sürede kurucu meclise görevlerini dağıtıp yeni anayasayı yapmaları için ANAYASA PROFESÖRLERİNİ bir araya toplar (kaynak: Demirkırat Belgeseli Can Dündar&Mehmet Ali Birand) 1961'de yeni anayasa tamamlanır halkoyuna sunulur, %60'larda bir oy oranıyla yürürlüğe girer. (Cuntaya bak kendi anayasasını halkoyuna sunuyor, Kabul oranı %60... Sahi 1982 anayasasının kabul oranı neydi?)

 

Ancak bu bile yeterli olmadı maalesef... Getirilen anayasa Dünya standartlarının da üstünde özgürlükler tanıyan bir anayasa olduğu için, herkese sınırsız özgürlükler tanıdığı için pek benimsenemedi yurdumun iktidarları tarafından. Bu kadar özgürlük onlara çok geldi (Bakınız Sülüman Demirel: "Bu anayasa bize birkaç gömlek büyük)... Sonunda anayasada değişiklikler başladı verilen özgürlükler geri alındı ve sözünü ettiğiniz "kaos" ortamı bundan sonra başladı...

 

Sizin "Türkçüler" diye adlandırarak faşist diye nitelendirdiğiniz insanlar 60'lardan itibaren "EMPERYALİZME KARŞI MUSTAFA KEMAL YÜRÜYÜŞLERİ" düzenleyen, iktidarın "bol" gördüğü anayasa "gömleğini" daraltmaya başlayan iktidara direnen vatansever sosyalistlerdi... Asıl onların karşısına sürülenler Türkçü yani Türk faşistiydi. Onlar Cuma namazlarından çıkıp ellerinde taş sopa bıçak tabanca solcuların üstüne atlar "komünistler Moskova'ya" diye bağırır, 6. Filoyu kıble alıp namaz kılardı...

 

Sonra daha da karıştı ortalık... Solcu vatanseverler de kullanılmaya başladı...70'lerin ikinci yarısından itibaren sokak savaşları... Derken bi müdahale daha... Tam 30 yıl 1 ay önce... Sabah 4'te... Postal ve palet sesleri...

 

Önceleri her kesim destekledi askerin bu müdahalesini... "Kardeş kavgası" bitmiş, hayat endişesi artık son bulmuştu... İnsanlar artık geceleri rahatça sokağa çıkabiliyor, huzurlu uyku uyuyabiliyor, normal bir yaşam sürebiliyorlardı yani... Ya da öyle olduğunu sanıyorlardı...

 

İçeriden gelen sesler kulakları tırmalıyordu. "İşkence" diyorlardı... "Mamak, Diyarbakır, Metris" en ünlüleriydi. Kimisi çıktı, asla kendi gibi olamadı bir daha... Kimiyse bir daha çıkamadı. Cenaze alabilen aileler şanslıydı. Bazı tutuklular kayboluyordu gözaltında zira.

 

Tam 3 yıl iktidarda kaldı Evren Paşa... 3 koca yıl... (60 ihtilalcileri ne kadar iktidarda kalmıştı?) 1982'de Anayasa yapıldı... 1 yıl sonra serbest seçimler...

 

Peki ne oldu ondan sonra? Atatürk tamamen unutuldu. Lafta kaldı ilkeleri... Dravdan bir ilkokul andına sıkıştırdılar koca düşüncelerini, ideallerini... "Türk'üm, doğruyum, yasam..." İstiklal marşı bile eskisi gibi okunmaz oldu. Futbol maçlarının süsü haline geldi bağımsızlık destanımız.

 

90'lı yıllar... Faili meçhuller çağı... 2000'e 10 kala inanılmaz cinayetler... Kaybettiğimiz fikir adamları... Sonra terör... Evren'in emanetçisi Özal'ın ilk zamanlar dikkate almadığı eşkiyalar... (Şimdilerde özgürlük savaşçısı oldular!)...

 

Karma ekonomiden, liberal ekonomiye tek hamlede birdenbire 180 derece ödnüş yapıp yerle bir olan bir ekonomi...(Zaten eskiden de durumu hiç iyi değildi ya... Ya ambargo vardı, ya işsizlik, ya da kuyruklar)...

 

Gerisini hepiniz biliyorsunuz... Parti gibi olmayan partiler, kendi cebini düşünen siyasetçiler, rüşvet yiyen devlet görevlileri, barış sembolü olarak görülen bebek katilleri, Susurluk, Hrant Dink vs. vs. vs...

 

"Hümmetçiler" diyorsunuz... Adını bile doğru yazamadığınız bir ideolojinin gerçek Atatürkçülere yaptığının müstehak olduğunu nasıl iddia edebiliyorsunuz... Daha Türkçe'yi doğru düzgün kullanamadan "Türkçülüğün" ne olduğunu bilmeden, kime "Türkçü" kime "Atatürkçü" kime "Dinci" kime "sosyalist" kime "kapitalist" kime "terörist" denileceğini bilmeden üfürüyorsunuz...

 

Üfürmeyelim konuşalım lütfen...

 

Saygılar

Gönderi tarihi:

Türkiye Atatürk'ün ölümünden sonraki 23 sene cagdasliga dogru herseye ragmen ilerlemesini sürdürdü.Atatürk'ün baslattigiv ekonomik atilimlar bu 23 yil icinde mümkün oldugunca gelisti ve cok partili sisteme gecmekle Demokrasi'yi yakaladigimizi sanarken 1950 DP iktidariyla Cemaatcilerin eline kaldi.

 

Türkcüler derken aslinda Atatürk'cülerden bahsediyorlar ama bunu itiraf edecek kadar medeni cesarete sahip degiller.Türkiye'de Türkcüler asla iktidara gelemediler,iktidarda olanlar cemaatlerdi.Bunu bilen bilir bilmeyende camur at izi kalsin hesabi Türkcüler diye sloganlastirip ortaya cikarlar.Türkiye'de Türkcüler (TÜrkcülerden kasit Türk irki degildir.Türkiye'yi seven,Türkiye'nin bagimsizligina gönül vermis,bayrak ve millet sevdalilaridir)Türk'ler irkci olamaz,Türklerin tarihinde irkcilik yoktur.Eger olsaydi Türkler kendi kurduklari devletleri yine kendi elleriyle yikmazlardi.Türkcüler diyenler Türkiye sevdalilarini kastetmektedirler.Cünkü Türkiye sevdalisi olmayan ya bölücü olur,ya yabanci hayrani ya da Türk karsiti..Bunu da dillerinden Türkcü sözcügünü hic düsürmeyenlerin yazilarindan anlayabiliriz.

 

Demirefe'nin tespitlerine katilmamak mümkün degildir.1950 yili itibariyle Türkiye'de Atatürk Devrimlerine karsi bir karsi devrim cephesi acilmis ve bugün bu cephenin zafere ulastigini üzülerek görmekteyiz.

 

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Türkiye Atatürk'ün ölümünden sonraki 23 sene cagdasliga dogru herseye ragmen ilerlemesini sürdürdü.Atatürk'ün baslattigiv ekonomik atilimlar bu 23 yil icinde mümkün oldugunca gelisti ve cok partili sisteme gecmekle Demokrasi'yi yakaladigimizi sanarken 1950 DP iktidariyla Cemaatcilerin eline kaldi.

 

Türkcüler derken aslinda Atatürk'cülerden bahsediyorlar ama bunu itiraf edecek kadar medeni cesarete sahip degiller.Türkiye'de Türkcüler asla iktidara gelemediler,iktidarda olanlar cemaatlerdi.Bunu bilen bilir bilmeyende camur at izi kalsin hesabi Türkcüler diye sloganlastirip ortaya cikarlar.Türkiye'de Türkcüler (TÜrkcülerden kasit Türk irki degildir.Türkiye'yi seven,Türkiye'nin bagimsizligina gönül vermis,bayrak ve millet sevdalilaridir)Türk'ler irkci olamaz,Türklerin tarihinde irkcilik yoktur.Eger olsaydi Türkler kendi kurduklari devletleri yine kendi elleriyle yikmazlardi.Türkcüler diyenler Türkiye sevdalilarini kastetmektedirler.Cünkü Türkiye sevdalisi olmayan ya bölücü olur,ya yabanci hayrani ya da Türk karsiti..Bunu da dillerinden Türkcü sözcügünü hic düsürmeyenlerin yazilarindan anlayabiliriz.

 

Demirefe'nin tespitlerine katilmamak mümkün degildir.1950 yili itibariyle Türkiye'de Atatürk Devrimlerine karsi bir karsi devrim cephesi acilmis ve bugün bu cephenin zafere ulastigini üzülerek görmekteyiz.

 

 

 

saygilarla

 

eğer 1950 öncesi ve sonrası ile ilgili tespitlerinizi doğru kabul edersek şöyle diyebilirmiyiz acaba''Türkiye halkı,Türkçüleri ve Mustafa Kemal'i asla benimsememiştir'' çünkü çok partili sisteme geçilmesinin hemen akebinde sizin deyiminize göre halk cemaatçileri başa getirmiştir eğer öyleyse halkın istemediği bir sistemi neden hala halka dayatma çabasında olanlar var?

Gönderi tarihi:

eğer 1950 öncesi ve sonrası ile ilgili tespitlerinizi doğru kabul edersek şöyle diyebilirmiyiz acaba''Türkiye halkı,Türkçüleri ve Mustafa Kemal'i asla benimsememiştir'' çünkü çok partili sisteme geçilmesinin hemen akebinde sizin deyiminize göre halk cemaatçileri başa getirmiştir eğer öyleyse halkın istemediği bir sistemi neden hala halka dayatma çabasında olanlar var?

 

Türk halkı İmralı dakinin idam edilmesini istiyor, neden hala idam etmiyorlar?

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.