Φ Odris Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2010 İslam Dünyası Bir İlke Daha İmza Attı. Nasıl ki Demokrasi İslamiyetle Gelişmişse, Kölelik İslam Dini Sayesinde Yeryüzünden Silinmişse Kadın Hakları, İnsan Onuru Gibi Konularda da Dünya da İlk Uygulama Alanı Bulan Konu 2010 Yılında Müslüman Arap Kardeşlerimizden Geldi. Yaşasın! Suudi Arabistan’da artık kız çocukları da yangın esnasında itfaiye ekipleri tarafından kurtarılabilecek. Mekke’de 8 yıl önce 15 kız çocuğu, din polisi yangından kaçmalarına izin vermediği için hayatını kaybetmişti. Suudi Arabistan din polisi, Mekke'de 2002 yılında bir okulda çıkan yangından kaçmaya çalışan 15 kız çocuğunun dinî kurallara uygun giyinmedikleri için dışarı çıkmalarına izin vermemiş, bu yüzden de kız çocukları yanarak can vermişti. Suudi Gazete'nin haberine göre, Suudi Arabistan Eğitim Bakanlığı olaydan 8 yıl sonra gerekli dersleri çıkararak, bundan böyle kız çocuklarının da okullarda meydana gelen yangınlar sırasında itfaiye erlerince kurtarılmasına izin verdi. Gazetenin haberine göre eğitim bakanlığı, okullara bir genelge yollayarak, kız çocuklarının da acil durumlarda kurtarılabilmesi için, itfaiye ekiplerine yardımcı olunmasını istedi. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, 2002'de Mekke'deki kız okulunda meydana gelen yangında din polisleri binadan çıkmayı başaran kız çocuklarını, dinî kurallara uygun kıyafet giymedikleri için döverek yanan binaya geri göndermişti. Öğrencileri kurtarmaya çalışan itfaiyecilere de, kızlara dokunmalarının günah olduğu gerekçesiyle okula girmelerine izin verilmemişti. Suudi Arabistan'da özelikle kadınların kıyafet ve davranışlarını kontrol edip müdahale eden görevliler oldukça fazla. Din polisi adı verilen bu görevliler, devlet tarafından uygulanan kadın-erkek ayrımından kaynaklanan kurallara uyulup uyulmadığını kontrol ediyor. Din polislerinin, kurallara uyulmadığını tespit etmesi halinde, kadınları dövme ve gözaltına alma yetkisi bulunuyor. Kız çocuklarının eğitim aldığı okullara erkeklerin girmesi yasak ve çocuklar kadın öğretmenler tarafından okutuluyor. Kız öğrenciler ise genellikle okul binalarında başörtüsü ve uzun çarşaf kullanmıyorlar. (cnnturk.com) Brava İslam alemi. İlimsel bilimsel her türlü konuda ilerleyerek, bütün dünyaya cihat ilan edip Cin'deki ilimi bile alıp evirip çevirip meymuna çevireceğiz. İslam alemi her konudaki lerlemesini sürdürmeye devam edecek. Gavurlar, kafirler kellesi vurulmak suretiyle imha edilecek ve tertemiz bir dünya yaratılacak. Görüyor musunuz İslam dini ne kadar mikemmel, daha ben ne diyeyim. Alıntı
Misafir Palaman Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2010 Suudi Arabistan’da artık kız çocukları da yangın esnasında itfaiye ekipleri tarafından kurtarılabilecek. Mekke’de 8 yıl önce 15 kız . . . kurtarmaya çalışan itfaiyecilere de, kızlara dokunmalarının günah olduğu gerekçesiyle okula girmelerine izin verilmemişti. Bıktım bu Araplardan. Sağlık söz konusu ise cinselliğin canı cehenneme. Bu yüzden kadınlar erkek doktorda tedavi olabilir(Şeriatta bile). **** İnsanı deli ederler... Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2010 Bıktım bu Araplardan. Sağlık söz konusu ise cinselliğin canı cehenneme. Bu yüzden kadınlar erkek doktorda tedavi olabilir(Şeriatta bile). **** İnsanı deli ederler... ben kendi kendime dedim ama, Palaman bu yazıya cevap verir, müslümanlığa toz kondurmaz suçu Araplara atar diye Bütün dünya bu dini ilk önce Araplardan öğrenmedi mi Palaman? İslamın esaslarını en doğru uygulayanlar da bunlar değil mi? Değilse nedir bu İslamiyet, herkes mi yanlış yapıyor, hiç doğrusunu uygulayan yok mu? Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2010 Islamiyet Arap kulturunu takip etmektir. Muhammed Islamiyeti "Arap Milliyetciligini" ileri surmekle tanitmistir. Hakiki Kuranin "Arapca" oldugunu iddia ederler. Ayni saygiyi diger dillere cevirilmis Kurana gostermezler. Dunyanin her yerinde Islam dinini kabul edenler, araplasarak, anlamadiklari "arapca sozleri" ezberleyerek, tekrarlarlar. Muhammed'in Turkler hakkindaki gorusleri, genellikle Turkler tarafindan bilinmez. Buhari Hadislerine bakinca, bunlari goruyoruz. Sahih Bukhari, Volume 4, Book 52, Number 179: Narrated Abu Huraira: Allah's Apostle said, "The Hour will not be established until you fight with the Turks; people with small eyes, red faces, and flat noses. Their faces will look like shields coated with leather. The Hour will not be established till you fight with people whose shoes are made of hair." Veya burada ... Sahih Bukhari, Volume 4, Book 52, Number 180: Narrated Abu Huraira: The Prophet said, "The Hour will not be established till you fight with people wearing shoes made of hair. And the Hour will not be established till you fight with people whose faces look like shields coated with leather. " (Abu Huraira added, "They will be) small-eyed, flat nosed, and their faces will look like shields coated with leather.") Acaba bu hadisleri neden kolayca Turkceye cevirilmis hadislerde goremiyoruz? Alıntı
Misafir Palaman Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2010 ben kendi kendime dedim ama, Palaman bu yazıya cevap verir, müslümanlığa toz kondurmaz suçu Araplara atar diye Bütün dünya bu dini ilk önce Araplardan öğrenmedi mi Palaman? İslamın esaslarını en doğru uygulayanlar da bunlar değil mi? Değilse nedir bu İslamiyet, herkes mi yanlış yapıyor, hiç doğrusunu uygulayan yok mu? İslamiyet nedir bilirmisin yeğen İslam'da üç tane bilgi kaynağı vardır. Akıl, beş duyuyla algılanan bilgiler, Kuran ve sünnet. Akıl, beş duyu, Kuran şaşmaz zaten. Sünnet yani hadisler de Kuran'a bakarak değerlendirilir. Kuran'a uymuyorsa(çelişiyorsa) güvenmezsin hadise, öbür dünyada da kimse sana soramaz(ehli sünnet inancına göre) neden uymadın bu hadislere diye. Kuran'ı okursun anlamıyorsan mealini. Mealde çelişki mi buldun veya hata mantıksızlık her neyse. Tefsire bakarsın. Tefsirde iki şey yapılır: 1- Arapça'nın gramer özellikleriyle kelimelerin cümlelerin anlamları, söz sanatları açıklanır: "Bu arada hoş geldin Ey Nebi! Senin hasbin, yeterin Allah'dır, sana uyan müminlerle beraber. Bunda iki mânâ yüklüdür: Birisi; Allah sana da, onlara da yeter. İkincisi; sana Allah ve onlar yeter. | Enfal 65 Elmalılı Tefsirinden" 2- Ayetlerin iniş sebepleri ile ayetler değerlendirilir. 3- İslami kaynaklarla sadece kapalı anlatımı olan ayetleri sadece müctehidler yorumlayabilir.(müctehid olmak için 10-14 kadar belli ilimde usta olmak ve unutmayı unutmak gerekir) Yani tefsirde yorum falan yapılmaz, sadece açıklanır. Örneğin Enfal 65. 66 ayetler ateistlerin diline dolanan ayetlerdir. "Çok komik, Allah hatasında düzeltme yapmış eheheh" gibi yorumlar var forumlarda... İstersen oku mealini alarsın hemen bahsettiklerimin dediklerini sonra bir tefsire bak. ör.(taberi tefsiri) veya ben açıklarım. İstersen bakarsın tabi, ama ben bakarsın diye umuyorum Tefsirin ne demek olduğu hakkında düşüncelerin değişecektir Araplar'ın mezhebi Vahhabiliktir. Ehl-i sünnet onları sapık sayar Şii'ler gibi hatta daha fazla... Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2010 Araplar MEAL okurmu..varmıdır böyle bir MEALLERİ.. Alıntı
Misafir Palaman Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2010 Araplar MEAL okurmu..varmıdır böyle bir MEALLERİ.. Banamı demiştin? Banaysa Araplar için yazmadım genel, ama MEAL derken n anlatmak istediğini de anlamadım Suheyla put diyerek neyi kastediyorsun? Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2010 Palaman.. Araplar Kuran MEALİ okuma ihtiyacı duyuyorlarmı..yani Kuranın ARAPÇA açıklaması..gibi bi MEAL.. Alıntı
Misafir Palaman Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2010 Palaman.. Araplar Kuran MEALİ okuma ihtiyacı duyuyorlarmı..yani Kuranın ARAPÇA açıklaması..gibi bi MEAL.. Bilmiyorum ama Kuran'ı anlamak için Arapça eğitimi almış bir arkadaşım var. Bir kaç sene önce onunla gezerken İzmir'de, Araplarla karşılaşmıştık. Onlar ona sen dedelerimiz gibi konuşuyorsun demişlerdi... Yani tam bilmiyorum ama olabilir Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2010 Kocasının şiddet uygulaması için davacı oldu İran'da mahkemeye başvuran kadından duyulmamış istek İRAN'da bir kadın, eşinin kendisine iyi davrandığını ve kendisine şiddet uygulamadığı gerekçesi ile mahkemeye giderek şikayetçi oldu. Mahkemede, kadına şiddet uygulanmasına karar verildi. Fars haber ajansının verdiği haber göre, Tahran’da aile mahkemesine başvuran 24 yaşındaki kadın, dilekçesinde, “Eşim çok iyi huyludur halbuki ben şiddet uygulamasını istiyorum, eğer bunu yapmazsa kendisinden ayrılmak istiyorum” diyerek şikayetçi oldu. 28 yaşındaki koca ise mahkemeye gelerek, “Ben karımı çok seviyorum o yüzden kendisine şiddet uygulamıyorum. Onunla nazik davranıyorum ve şiddet uygulamak için bir neden yoktur” diyerek savunma yaptı. Kocasının bu tavrından dolayı ayrılmakta ısrar eden kadın, eşini ikna etmeyi başardı. Koca, mahkemeye verdiği taahhütte eşine şiddet uygulayacağını kabul etti. (DHA-milliyet.com.tr) "İnandığın gibi yaşamazsan, gün gelir yaşadıklarına inanmaya başlarsın" Nisa 4/34. Allah'in kimini kimine ustun kilmasindan oturu ve erkeklerin, mallarindan sarfetmelerinden dolayi erkekler kadinlar uzerine hakimdirler. Iyi kadinlar, gonulden boyun egenler ve Allah'in korunmasini emrettigini, kocasinin bulunmadigi zaman da koruyanlardir. Serkeslik etmelerinden endiselendiginiz kadinlara ogut verin, yataklarinda onlari yalniz birakin, nihayet dövün. Alıntı
Misafir Palaman Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2010 Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2010 Nisa 34 açıklaması için şimdi konu açıyorum süre yeterse bu mesajı editleyip eklerim linki... Link Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.