Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

# # #

İşler zorlaştıkça, mizah gelişir...

OLACAĞI BUYDU İŞTE !...

ERGENEKON DA SONUNDA TEMEL'LİK OLDU....

 

 

"Kapatma davasında çok sayıda yasaklı, Ergenekon davasında çok sayıda zanlı var. Kapanmış dosyalar da yeniden açılıyor. Nereye varır?" diye sordum.

 

Bir örnekle anlattılar:

 

"Dört kişilik bir eğitim uçağı Karadeniz'de mezarlığa düşmüş.

 

Lazlar 80 ceset çıkarmışlar.

 

Ölü sayısının artmasından korkuluyormuş .."

 

# # #

 

 

Sordum: "Diyorlar ki:'Ergenekon'da ilk bir kaç dalga tutuklamalar sadece başlangıç. Asıl büyük dalga arkadan gelecek.' Ne dersiniz?"

 

Anlattılar:

Temel ile Dursun askerde paraşütçülük eğitimi alıyorlarmış.

 

Komutan:

"- Şimdi bir deneme atlayışı yapacağız. Aynı anda atlayacaksınız. İlk paraşüt açılmazsa paniklemeyin, ikinciyi deneyin" demiş.

 

Atlamışlar. Temel birinci paraşütü çekmiş. Açılmamış.

 

İkinciyi denemiş. O da açılmamış.

 

Hızla aşağı düşerken Dursun'a bağırmış:

 

"- Ula Tursun,iki paraşüt de açilmiy, yere çakilip öleceğum."

 

Dursun kendinden emin,demiş ki: "

 

- Korkma Temel,haçan bu sadece denemedur."

 

# # #

 

 

"Erdoğan, kapatma davasından ne çıkacağını bilemeyen milletvekillerine,

 

'Bu tren yoluna devam edecek, bundan emin olun' dedi. Bunu bir şey bilerek mi söyledi?"

 

İşte yorum:

 

Avcılar, Temel'in önderliğinde ormanda ilerliyormuş. Karşılarına küçük bir delik çıkmış.

 

Temel: "- Yatın, tavşan deliği" demiş. Yatmışlar. Delikten tavşan çıkmış. Avlayıp yola devam etmişler.

 

Yolda bakmışlar, daha büyük bir delik...

 

Temel: "- Yatın tilki deliği" demiş. Yatmışlar. Tilki çıkmış, vurmuşlar.

 

Sonra delik büyümüş: "- Yatın ayı ini" diye bağırmış Temel... Ayıyı da avlamışlar..

 

 

Temel'in her şeyi bilmesinin rahatlığıyla keyiflenmiş avcılar...

 

Bir süre sonra kocaman bir delik çıkmış karşılarına...Temel'e bakmışlar..

 

Temel: "- Uşaklar"demiş, "...ne çikacağunu bilmeyrum. Siz yatın, ne çikarsa bahtumuza!"

 

Ertesi gün gazetelerde şu haber varmış: "Dört avcı, tren altında kaldı."

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

İşler zorlaştıkça, mizah gelişir... :)

 

###

NE GÜZEL BİR RUYA.. HUKUKU rezil ederseniz OLACAĞI DA BUDUR !

 

Sevgili Metin Akpınar ne güzel özetlemiş AKP nin oynadığı oyunu !..

 

Liberal Aydınlar, iktidara karşı güçlü bir Muhalefet Sergiledikleri için Aylardır, hatta yıllardır tutuklu aydınlarımız için Şöyle diyorlar:

"Onlar Için üzülüyoruz, ama Ergenekon çok önemli bir dava, Hatta Asrın davası, Böyle davalarda olur böyle şeyler. Suçsuz olanlar, eninde sonunda beraat eder, özgürlüklerine kavuşurlar. "

 

Bu yazarlarımızın ağızlarından hiç düşürmedikleri bir kelime vardır: Empati. PKK için, türbanlılar için, milli görüşçüler için, Ermeniler için,Kıbrıslı Rumlar için Herkesin empati yapmalarını beklerler. Ama onların da Silivri'de yargılananlar için empati yapması gerekmiyor mu?

Ben onların adına Empati yapıyorum ve onlar adına hayal kuruyorum.

###

İŞTE HAYALİM :

 

Tarih 02.11.2013 Tarihli Hürriyet GAZETESİNDE yer alan haber:

AKP'nin iktidardan düşmesinden sonra polisin 15 Nisan 2011 tarihinde yaptığı baskınlarla ortaya çıkartılan, kısa ismiyle FTÖ olarak bilinen Fethullah terör örgütü davası Silivri'de nihayet başladı.

15 davada tutuksuz, 480 tutuklu, toplam 495 kişi yargılanıyor. Kimlik tespitinden sonra 3.567 sayfalık iddianamenin okunmasına geçildi. Mahkemeye sunulan bir kamyon Dolusu ek klasörün nasıl inceleneceği merak ediliyor. İddianamenin okunmasının birkaç ay sürmesi bekleniyor.

 

Sanıklar arasında Cengiz Çandar, Mehmet Altan, Ahmet Altan, Hasan Cemal, Engin Ardıç, Emre Aköz, Mahmut Övür, İsmet Berkan, Ruşen Çakır, Yiğit Bulut, Ergun Babahan, Şamil Tayyar, Fehmi Koru, Mustafa Karaalioğlu, Şahin Alpay, MÜMTAZ'ER TÜRKÖNE, Hadi Uluengin, Ethem Sancak, Ergün Özbudun, Lale Mansur, Oral Çalışlar gibi çok önemli (!) gazeteciler, akademisyenler, gazete patronları, Bilim adamları ve sanatçılar bulunduğu için bu davaya asrın davası deniyor.

 

İddianamede, FTÖ'nün, polis, yargı, MİT, Ordu, Milli Eğitim gibi Kurumların içine sızarak, medyayı ele geçirerek cumhuriyetimizi yıkmayı ve yerine ABD'nin de desteğiyle ılımlı bir islam devleti kurmayı amaçladığı, kendilerine boyun eğmeyen yazar ve her türlü aydınları baskıyla satın aldıkları, ya da iftiralarla hapislerde süründürüp susturdukları iddia ediliyor.

 

Adının gizlenmesini isteyen, tutuklu sanıklardan ünlü bir iş adamının kızı, babasının örgüt üyesi olmadığını, baskı nedeniyle örgütün gazete ve televizyon kanallarına Reklam vermek zorunda kaldığını iddia etti.. Bilindiği gibi çok sayı da iş adamı, çeşitli kanallarla örgüte para yardımı yapmakla suçlanıyor.

 

İddianamede sanıkların bir bölümünün doğrudan örgütün içinde yer aldıkları, Bir kısmının örgütün düzünlediği Abant toplantılarına katıldıkları, ABD'de bulunan "Ben Numara" ile, ya da örgütün diğer ileri gelenleriyle söyleşi yaptıkları, bazılarının ise örgütle doğrudan hiçbir teması olmamakla birlikte, köşe yazılarıyla örgüte stratejik destek verdikleri iddia ediliyor.

 

Sanıklardan Şamil Tayyar'ın Avukatı, müvekkilinin yasadışı dinlendiğini, özel hayatıyla ilgili, hatta karısıyla yatak odasında yaptığı konuşmaların safra iktidar yanlısı yandaş medyada çarşaf çarşaf yer aldığını, hatta kemalist bir yazarın daha iddianame hazırlanmadan FTÖ davasıyla ilgili kitap yazdıklarını iddia etti.

 

Polis tarafından derdest edilip götürülürken, "Ben CIA "ajanı değilim, bu dava Nato'dan geri döner "diye bağırdığı bilinen Cengiz Çandar'ın Avukatı, bugün düzenlediği basın toplantısında, "FTÖ davasıyla ADALET katledilmiştir, müvekkilim demokrasiyi savunduğuiçin yargılanmaktadır, müvekkilimin ne FTÖ ile, ne de CIA ile ilişkisi yoktur "dedi.

 

Ahmet Altan mahkeme salonuna girerken, "Uluslararası şirketlere sesleniyorum. Bu dava küreselleşme karşıtı Kemalist bir darbedir. Ben ve kardeşim küresel şirketlere hep sahip çıktık, onlar da bana ve kardeşime sahip çıksınlar "diye seslendi. Kalabalığı gözleriyle tarayan Ahmet Altan'ın, Soros'un şoförünü kalabalığın arasında görünce hüzünlendiği görüldü. "Küresel güçlere güvenim sonsuz" dedi.

 

Dava ile ilgili görüşüne baş vurduğumuz Mustafa Balbay, gülümseyerek, "Sanıklar üzülmesinler, suçsuz olanlar eninde sonunda beraat eder, üç dört yıl içinde özgürlüklerine kavuşurlar "dedi.

 

Hasan Cemal'in sav unmasını kendisinin yapacağını öğrenen Ruşen Çakır'ın, "Hasan Cemal savunmasını kendisi yaparsa ömrüm davanın sonunu görmeye yetmez "dediği iddia ediliyor.

 

Metin Akpınar

Gönderi tarihi:

Ergenekonda Temellik olan bir yan daha var o da Savci Zekeriya Öz'ün askerlik yapmamis oldugu gerceginin belgelenmis olmasidir.Eger bir suistimal yoksa Savci Öz "EXOJEN OBEZITE "tanimi ile askerlikten muaf tutulmus.Ergenekon saniklarinin avukatlarindan birinin Savci Zekeriya Öz'ün ASKERLIK BELGELERINI savunma dosyasina almak istemesi ile ortaya cikti.

 

Demekki arastirilirsa kimbilir daha neler neler cikacaktir ortaya.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Ergenekonda Temellik olan bir yan daha var o da Savci Zekeriya Öz'ün askerlik yapmamis oldugu gerceginin belgelenmis olmasidir.Eger bir suistimal yoksa Savci Öz "EXOJEN OBEZITE "tanimi ile askerlikten muaf tutulmus.Ergenekon saniklarinin avukatlarindan birinin Savci Zekeriya Öz'ün ASKERLIK BELGELERINI savunma dosyasina almak istemesi ile ortaya cikti.

 

Demekki arastirilirsa kimbilir daha neler neler cikacaktir ortaya.

 

 

saygilarla

Kusura bakmayin ama, bizler burada bu tip "vatanseverlerin" askerlik yapip yapamdiklarini sorgularken bizde art niyet ariyordunuz. ne olduda simdi siz Zekerya Öz'ün askerlik yapip yapmadigini o kadar önemsiyorsunuz anlasilir degil.

 

Gercekten tarafsiz bakiyorsaniz sadece Zekerya Öz'ün veya DTP'lilerin askerlik yapmamak icin sahte raporlar veya baska yollara basvurdugunu degilde herkesinkine bakin derim. Eger bakarsaniz eminimki basta Ergenokoncu saniklar olmak üzere sayisiz inandiginiz ve güvendiginiz "vatanseverler" sizi sasirtacak.

Gönderi tarihi:

Anayasa Değişikliği Paketi'nin İçeriği Açıklandı:

 

Yargıda Tüm Yetki STV'nin "Aile Mahkemesi"ne Devrediliyor

 

Hükümetin uzun süredir üzerinde çalışmakta olduğu Anayasa Değişikliği Paketi'nin ayrıntıları nihayet gün yüzüne çıktı. Hazırlanan taslağa göre Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesi ve tüm yetkili mahkemeler lağvedilerek, hukuki konularda Samanyolu Televizyonu'nun "Aile Mahkemesi" Programı tek yetkili merci kılınacak.

 

D1555.jpg

 

Yargıdaki Kaos Son Buluyor

Konuyla ilgili basına açıklamalarda bulunan Adalet Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Genel Müsteşarı Ersin Özbükey, yargı içerisinde uzun süreden beri çok başlılıktan kaynaklanan bir kaosun hüküm sürdüğünü belirterek başladığı konuşmasına şu sözlerle devam etti: "Bildiğiniz gibi mevcut hukuki düzende tam bir kargaşa hakim. O savcının verdiği kararı beriki bozuyor, şu mahkemenin verdiği kararı öbürü temyiz ediyor, vay efendim birinin 10 yıl verdiğine bir başkası beraat kararı çıkartabiliyor. Hazırladığımız yeni anayasa taslağında öncelikli hedefimiz tüm mahkemelerin yetkilerini tek bir noktada toplayarak vatandaşı mağdur eden bu tip karışıklıkların önüne geçmek."

 

Kim Haklı Kim Haksız En Baştan Belli Olacak

Açıklamasında, mahkemeleri birleştirmek için STV Aile Mahkemesi'nin seçilmesinin nedenlerine de değinen Özbükey, "Aile Mahkemesi'ni izleyen basın mensubu arkadaşlarımız bilirler, oraya çıkarılan sanıklar hep suçlu, davacılarsa hep mazlum ve biçaredir. Hakim arkadaşımız da bunu bildiğinden haklıyı haksızı ayırt etmek için karmaşık hukuki süreçler üzerine kafa yorması gerekmez. Sadece sanığı program boyunca azarlayıp, suçunu itiraf ettirmek için zorlar, sonunda da gizli kamera kayıtlarını göstererek o suçu işlediğine işleyeceğine pişman ettirir. Açıkcası halkımız, kim suçlu kim suçsuz daha mahkemenin başından belli olan bu yargı formatını kendine yakın buldu." diyerek, yapılan araştırmaların da yargının tamamının bu şekilde işlemesi gerektiği yönünde güçlü bir kamuoyu oluştuğuna işaret ettiğini vurguladı. Yeni düzenleme sayesinde bir davanın reklamlarla birlikte en fazla 45 dakika süreceğinin de altını çizen Bakanlık Müsteşarı, böylece hukukun gecikmesinden kaynaklanan mağduriyetlerin de son bulacağını belirtti.

 

Açıklama sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Özbükey, Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı'nın da tamamen kaldırılmasıyla ilgili bir çalışma içinde olmadıklarını, bu görevin Flash TV'deki Acı Umut programının yapımcısı Yalçın Çakır'a devredileceğiyle ilgili söylentilerinse tamamen spekülasyondan ibaret olduğunu ifade ederek basın toplantısına son verdi.

(locutus Brüksel'den bildirdi)
Gönderi tarihi:

KEREVİZKANDİLİ DAVASINDA SÜRPRİZ GELİŞME

 

Çoook uzunca bir süredir büyük bir gizlilik içinde kırk bohçaya sarmalanıp yürütülen kerevizkandili soruşturmasından bir türlü bilgi sızdırılamıyordu. KaraF gazetesinin onca sızıntı başarısına rağmen bu alanda hiçbir başarı gösterememesi büyük şüphelere neden oluyordu. Hergelenekondur davasında sızıntıların bini bir parayken, diğer Taraf'taki davada niye tık olmadığı söylentileri ayyuka çıkıyordu.

 

Ancak KaraF'ın başaramadığını, Fısıltı gazetesi muhabiri Muharrem Fiskos başardı. Yılın gazetecilik olayında sızan bilgilere göre:

 

Maliye Bakanlığı kaldırılıp tüm maliye teşkilatı lağvedilecek. Çünkü maliyenin topladığı paralar kayıt altına alındığı için doğru dürüst harcanası değil. Para toplama işleri kerevizkandiline ihale edilerek hem toplanan her kuruşun hayır hasenata gitmesi, hem verenlerin, hem alanların gani gani sevap kazanması, böylece 72 milyonun kompleden cennetlik olması inşaallah sağlanacak.

 

Haberi alan Muhittin -pardon Muharrem mi demiştik- Fiskos, yıldırım gibi gazete binasına girip ortalığı ayağa kaldırdı. Bu müthiş haberin hatimler, dualar, mevlitler okunarak kutlanması için daha ne durulduğunu haykırdı. Öyle ya, 72 milyon cumbada cennete, bundan büyük haber olabilir miydi? Hatta bunun her yıl dönümünün kutlanması gerekiyordu.

 

Hatta bir gün kutlanması yetmez, kutlu bir hafta olarak idrak edilmesi icap ediyordu. Hemen oracıkta bir toplantı yapılıp hükümete bunun ne haftası olarak kutlanacağı hakkında bir öneri götürülmesi kararlaştırıldı. Önerilerden ilki olan “kutlu söğüş haftası” önerisini çatık kaşla karşılayan gazete sahibi Patrona Halil, “ne söğüşü?” diye sorunca “kulağından tutulup atılma” korkusu yaşayan muhabir “öğlene patlıcan söğüş sipariş etmeyi önermiştim efendim” diye mırıldandı. İkinci öneri “hamuduyla birlikte şenliği” şeklindeydi. Buna iyice öfkelenen patron “ne hamudu?” diye sordu. Öneri sahibinin cevap vermemesi üzerine patron günün anlam ve önemine yakışır kendi önerisinin “Milli Necat Bayramı” olduğunu tebliğ etti.

 

O sırada sakallı cüppeli bazı o heyecanla toplantıya sonradan katılımcılar anlamın daha ulvileştirilmesini, “Ateş-i Nardan Hafizanallah Necat-ı Ebediyye-i Saadet” olarak geliştirilmesini teklif edince her ne kadar Patrona Halil “ama!” filan diyecek olduysa da demesine kalmadan arka arkaya üç adet tekbiiir, alaahuekber... tekbiiir, alaahuekber... tekbiiir, alaahuekber... sesleri arasında bu önerinin hükümete sunulmasına karar verildi.

 

Diğer yandan gazeteye bu heyecan arasında gelen bir haber heyecanı artırdı. Müslüman mahallesinde satılmak üzere bir kamyon salyangozun yola çıkarıldığı bilgisi üzerine tüm muhabirler adı saklı bir kavşakta kameralarını yola doğrultarak mevzilendi. Saatler sonra ihbarı alıp olay yerine gelen polis, gazetecileri biraz uzakta yer alıp trafiği tehlikeye sokmamaları için uyardılar. Kamyon görüldüğünde olayı haber alan Bezikkaş'tan gelen telefon ile şoförün derdest edilmesinin istendiği bildirildi.

 

Tutuklanan şoförün konuşmasına izin verilmedi. Ağzı kapatılırken “ne salyang... Ummk, lavuk” gibi bir şeyler söylemeye çalıştığı, polislerin memura hakaretten suçunun ağırlaşmaması için kendi iyiliği adına ağzını kapattıkları belirtildi. Üç gün süren sorgusu sırasında kamyondaki tavukların acil yem ihtiyaçları olduğu haberinin ulaşması üzerine savcı sinirlenip şoföre “niye salyangozları yolda indirip tavuk yüklediğini” itiraf etmemekte ısrar ettiğini sordu. Şoförün “ben tutuklanırken polislere lavuk değil, tavuk demeye çalışmıştım” demesi üzerine suçu sabit görülüp, ayrıca ergenekon çayı üzerindeki herhangi bir köprüden geçiş yapıp yapmadığının araştırılması için soruşturmanın derinleştirileceği, şoförün Sivrili ceza evine en az yirmibeş, en çok ömür boyu yıl tutuklu yargılanmak üzere gönderildiği bildirildi.

 

Bu arada ceza hukukuna “en az yirmibeş yıl, en çok süresiz tutuklu yargılanma” müeyyidesinin girmesinin de düşünüldüğü, bunun yargılamayı sonuçlandırmak için acele etme gereğini ortadan kaldırarak hukuku rahatlatacağı ifade edildi. Bu kapsamda hüküm giyenlerin MCUK ve infaz hükümlerinden yararlanamayacakları belirtiliyor.

 

Görüşlerine başvurduğumuz “bazı” hukukçular bu süreyi çok fazla bularak en az kaydının 299 aya! indirilmesinin vicdani ve insani olacağını düşündüklerini söylediler.

 

Gönderi tarihi:

Ergenekon Gözaltıları En Çok Site Yönetimlerini Vurdu

 

bakimsizsite.jpg

Türkiye Site ve Bina Yöneticiler Derneği (TÜSİBİY-DER) tarafından dün akşam saatlerinde yapılan basın açıklamasında, Ergenekon sürecinde dalga dalga gerçekleşen gözaltılar nedeniyle sitelerde yöneticilik yapacak Emekli Albay bulmakta zorlanıldığı ifade edilerek, başıboş kalan site ve apartmanların içine yuvarlanacağı kaos tehditine dikkat çekildi.

 

"Site Yöneticiliği Bitirilmek İsteniyor"

İstanbul Bahçeşehir'deki dernek binasında yapılan basın açıklamasına "Toplumumuzun ana unsurlarından olan site ve bina yöneticiliği Ergenekon sürecinde ağır yara almıştır." sözleriyle başlayan eşbaşkan Erdal Kantekir, "Üzülerek söylüyorum, site yöneticiliği bitirilmek isteniyor. Gözaltılar bu hızla sürerse 2010 yılı sonuna kadar ülkede asansörleri ve merdiven otomatları düzgün çalışan tek bir bina bile kalmayacak. Buna hep birlikte dur dememiz lazım." diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekti.

 

Salgın Tehditi

Kendi oturduğu sitenin eski yöneticisi olan Emekli Albay'ın da 2 aydır gözaltında olması nedeniyle vekaleten bu görevi üstlenmek zorunda kaldığını belirten Kantekir, "Ne oldu anlamadım. Önce elektrik faturası zamanında ödenmedi diye asansör ve otomatlar çalışmaz oldu. Sonra bazı üniversite öğrencileri nasılsa soran yok diye aidatlarını ödememeye başladılar. Kapıcı zaten beni sallamıyor, 1 aydır kapı önlerinde biriken çöpler ve bina girişine işeyen çocuklar yüzünden apartmanda salgın hastalık tehlikesi baş gösterdi. Bir kaç kere ben müdahale edeyim dedim ama komutanımızın gösterdiği dirayeti gösteremedim, o disiplini sağlayamadım, olmadı." diyerek ekledi: "Bahçedeki kamelyanın halini ne siz sorun ne ben söyleyeyim..."

 

Önlem Pakedi Yolda

İstanbul Ataşehir, Ankara Batıkent ve İzmir EVKA gibi onemli toplu konut yerleşimlerinin de gözaltı sürecinden olmsuz etkilendiğini vurgulayan Kantekir, açıklamasının devamında krizin büyümesini önlemek amacıyla dernek tarafından hazırlanan bir acil önlemler pakedini de basın mensuplarıyla paylaştı. "Apartman yöneticisi olan subayların gözaltı sürelerinin kısaltılması" ve "ikame olarak emekli komserlerin de apartman yöneticiliğine özendirilmesi" gibi maddeler için pakedin önümüzdeki günlerde meclis gündemine taşınması bekleniyor.

 

Kaynak: zaytung Bürükselden bildirmiştir...

 

ÇOK ÖNEMLİ NOT:

*Bu başlık iletisinde yer alan tüm yazılı ve görsel materyal, html kodlarına varıncaya kadar gerçek dışıdır, uydurmadır. 

*Kemik yaşı 18'den küçük olanlar bu başlığa ve iletilerine bakıp hemen çıkmak için dahi girip açamazlar. 

*Son olarak, Kemik yaşı 18'den büyük olanlar okuduktan sonra midenizle düşünmeye kalkıp forumu ve beni dava edip mahkemelerde süründürmezseniz gerçekten çok sevinirim. 

 

Saygılarımla....

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.