Φ dominik Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 HER KÜRTÇE KELİME İÇİN 22 GÜN HAPİS CEZASI VERİLDİ Eski Milletvekili Mahmut Alınak, milletvekili adaylığı sırasında yaptığı konuşmanın başında ve sonunda kullandığı 7 kelimelik Kürtçe ifadeler için 5 ay hapis cezasına çarptırıldığını açıkladı. Alınak, kullandığı her Kürtçe kelime için 22 gün hapis cezası aldığını söyledi. Mahmut Alınak, yaptığı açıklamada DTP milletvekili adayı iken, Kars’ın Kağızman ilçesinde 20 Temmuz 2007’de düzenlenen mitingde yaptığı konuşma nedeniyle Kağızman Asliye Ceza Mahkemesi’nce toplam 19 ay 17 gün hapis cezasına çarptırıldığını bildirdi. 33 DAKİKA BOYUNCA TÜRKÇE KONUŞUYOR Alınak, CD çözümünü yapan polise göre konuşmasının 33 dakika sürdüğünü, bu 33 dakika boyunca hep Türkçe konuştuğunu, sadece konuşmasının başında Kürtçe: “Bırayêmin, xuşkêmin, bixêrhatin, serçeva hatin (Kardeşlerim, bacılarım, hoş geldiniz)”, sonunda da, “Bijî azadî (Yaşasın özgürlük)” dediği için mahkemenin kendisini 6 ay hapis cezasına çarptırdığını, TCK’nin 62. maddesi uyarınca cezanın 5 aya indirildiğini bildirdi. ‘BAŞBAKAN’A HEDİYEM OLSUN’ Aynı konuşmasında Başbakan’a hakaret ettiği gerekçesiyle de ceza aldığını belirten Alınak, “İnsanlara hakaret etmek tabiatım değil. ‘Al ananı git’ diyemem kimseye. Başbakan’ı göz önündeki meseleler nedeniyle eleştirdim, o kadar. Mahkeme eleştirilerim nedeniyle bana ayrıca 17 ay 15 gün hapis cezası daha verdi. Bu ceza TCK’nin 62. maddesi uygulanarak 14 ay 17 güne indirildi. Böylece toplam 19 ay 17 gün hapis cezasına çarptırılmış oldum” dedi. Mahkemenin kendisinin 5 yıl denetim altında tutulmasına karar verdiğini ifade eden Alınak, son cezayla birlikte kendisine verilen hapis cezalarının toplamının 7 yıl 7 ay 17 gün olduğunu kaydederek şöyle dedi: “Sözün önemi kalmadığı için herhangi bir yorumda bulunmaya gerek görmüyorum. Sadece, Tu bı xêr hatî girtîgeh, dibêjim. (Sen hoş geldin hapishane, diyorum) ‘TRT6 tu bi xêr hatî’ diyen Başbakan’a bu hapis cezaları hediyem olsun.” ANKA Ahmet Türk’e ev için bin imza ANAYASA Mahkemesi tarafından kapatılan DTP’nin milletvekilliği düşürülen Eşbaşkanı Ahmet Türk için başlatılan “Evim Evinizdir, Kabul Etmeniz Onur Verir” kampanyasına bin imza verildi. Ahmet Türk’e Ankara’da kiralık ev verilmemesi nedeniyle bir grup aydın tarafından başlatılan kampanyaya imza verenlerin isimleri gazetelere verilen ilanlarla yayımlandı. “Ayrımcılık ve saygısızlığa hayır” diyen bir grup aydının başlattığı kampanyaya aralarında yazar, gazeteci akademisyen ve sanatçıların da bulunduğu şu isimler imza verdi: “Baskın Oran, Ali Nesin, Oya Baydar, Mete Çubukçu, Şanar Yurdatapan, Balçiçek Pamir, Gençay Gürsoy, Meral Tamer, Lale Mansur, Deniz Türkali, Ferhat Tunç, Servet Kocakaya, Zeynep Tanbay, Berat Günçıkan, Çağatay Anadol, Emine Uşaklıgil, Ercan Kanar, Mithat Sancar, Nazan İpşiroğlu, Oktay Etiman, Fikret Başkaya, Şükrü Erbaş, Gülten Kaya, Halil Berktay, Orhan Alkaya, Sungur Savran, Sibel Özbudun, Zeynep Oral, Saruhan Oluç ve Piyale Marda” Toplanan imzalar, Ahmet Türk’e iletilmek üzere önümüzdeki günlerde BDP’ye verilecek. Kaynak: -http://www.birgun.net/actuel_index.php?news_code=1264677446&year=2010&month=01&day=28- Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 30 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 30 Ocak , 2010 Sonrada diyorlarki Kürtler herhangi bir haksızlık yoktur, Kürt dili yasaklanmamıştır, balyoz darbe planının bölge için yaptığı ''İsrailin Filistini vurduğu gibi vurmak'' sözleri bile umurlarında değil.... Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 31 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 31 Ocak , 2010 Sonrada diyorlarki Kürtler herhangi bir haksızlık yoktur, Kürt dili yasaklanmamıştır, balyoz darbe planının bölge için yaptığı ''İsrailin Filistini vurduğu gibi vurmak'' sözleri bile umurlarında değil.... Bu kadar da olmaz ya! Rumuzun Kürt çe değil mi, nasıl yasak bu? Zaten Türkiye bir sürü hukuk ihlalleri var, biz de şikayetçiyiz. 15-16 ay içerde kalıp tahliye olanlar var. Kürt çe propagandalar yapılıyor, küfürler ediliyor, derdiniz bu olmamalı. Ekmekten, işten, aştan bahsetmelisiniz. Dil sorununuz yok, bunu geçiniz. Asıl derdinizi söyleyin dermanı var mı bakalım. Saygılarımla... Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 31 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 31 Ocak , 2010 Yasa ne gerektiriyorsa o uygulanmıştır. Haksızlık varsa temyiz var. Şu an Kürtçe konuştu diye kimse içeri alınmıyor. Kışlalardan asker toplanıyor; içeri atılıp 1 sene sonra iddianameler hazırlanıyor, 16 ay sonrada mahkemeye çıkıp beraat ettiriliyor. Haksızlık burada. Dünyaca ünlü prf. içerde suçu belli değil. Suçu ney, olup olmadığı bilinmeyen örgüte üye olmak. Hadi canım sen de! Türkiye nin çok daha büyük dertleri var. Okyanus ötesi planlarla bütün kurumlar kargaşa içerisine sokuldu. İnşallah hayırlısıyla bu girdaptan çıkarız. Saygılarla... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 31 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 31 Ocak , 2010 Dünyaca ünlü ve ayni zamanda Atatürkcü Prof.icerde,ne kadar bölücü,özürcü,Atatürk karsiti aydin varsa hepsi disarda. Kürtce konustu diye ceza alanin üzüntüsünü paylasirlar ama henüz hakim karsisina bile cikarilmadan aylardir icerde olanlarin adini bile etmezler bu aydin kesimi,tam bir cifte standart... saygilarla Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 1 Şubat , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 1 Şubat , 2010 Dünyaca ünlü ve ayni zamanda Atatürkcü Prof.icerde,ne kadar bölücü,özürcü,Atatürk karsiti aydin varsa hepsi disarda. Kürtce konustu diye ceza alanin üzüntüsünü paylasirlar ama henüz hakim karsisina bile cikarilmadan aylardir icerde olanlarin adini bile etmezler bu aydin kesimi,tam bir cifte standart... saygilarla Gercekten hukuka sayginizdan dolayi Ergenekon davasindan dolayi iceri alinanlari bu derece savunmus olsaniz neden son 20 yilda 17 binden fazla insan evlerinden, is yerlerinden alindiktan ve kacirildiktan sonra hic mahkemeye cikarilmadan yargisiz infaz edilerek öldürüldügünüde sorgulardiniz. Ergenekon davasindan iceride olanlarin en azindan akibetleri belli ve hakim önüne cikariliyorlar ve sucsuz görülenlerde tahliye ediliyor. Ama 17 bin insanin sucunu hakimmi tesbit etti ve faili mechul olarak öldürülmesine karar verdi dersiniz? Cifte standartlik ile hukukun üstünlügü savunulamaz. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 2 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 2 Şubat , 2010 Sonrada diyorlarki Kürtler herhangi bir haksızlık yoktur, Kürt dili yasaklanmamıştır, balyoz darbe planının bölge için yaptığı ''İsrailin Filistini vurduğu gibi vurmak'' sözleri bile umurlarında değil.... Etnik-Milliyetçi tezlerinizi, "Balyoz Darbe Planı" gibi aslen boş ve gerçek-dışı ama popüler, pohpohlanmış, şişirilmiş ve revaçta bir sansasyonel propaganda haberi ile güçlendirmeye çalışmanız, tezinizi daha inandırıcı yapmıyor ne yazık ki. Kürtler kendilerine haksızlık yapmaktadırlar: Kendilerini, toplumun tümüne karşı ötekileştiren bir kültür algısına sahipler. Öyle bir toplumsal yapıya sahipler. Türkiye'de "Türkler ve Kürtler" yoktur. Türkiye'de tarihsel, bilimsel ve toplumsal olarak sadece "Türkler / Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları" ve bu uyruktan olmayanlar vardır. Biraz mürekkep yalamış Etnik-Milliyetçi Kürtlere göre ise Türkiye'de "Kürtler ve Kürt Olmayanlar" vardır. Yine bunlar, ne kadar aşiret sistemine karşı olduklarını söyleseler bile "Bizim Kültürümüz" diyerek değişmesinden korktukları, modernleşmesinden korktukları ve hatta bu uğurda komplekse girdikleri şey de yine bu toplumsal yapının onlara dayattığı kültürden başkası değildir... Değişime ve gelişime karşı "mürekkep yalamış bir direnç" gösterirler, ki en tehlikelisi de budur zaten. Onlar, "Kürt Olmayanlar"a da "Türk" demektedirler ki Türkiye'nin yani kendi ülkelerinin gerçeklerine ne kadar yabancı olduklarının da kanıtıdır bu. Zaten en gerçek dışı ve Türkiye aleyhine her ama her olaya da mal bulmuş mağribi gibi sarılmalarının nedeni de tam olarak budur: Kendi bildiklerine karşı duydukları öz güven eksikliği... Tabi ki buna söylenenleri çarpıtmak da eklenmelidir. Şöyle ki: Şimdiye kadar hiç kimse "Kürtçe Yasaklanmamıştır" demedi bu forumda. Ama sanki denmiş gibi hala laf oyunları ile "Sonrada diyorlarki Kürtler herhangi bir haksızlık yoktur, Kürt dili yasaklanmamıştır"... Ya hu kimse demiyor ki Kürtçe yasaklanmadı... Ne DemirEfe dedi, ne Politika'dan duydum böyle birşey, ne ben söyledim ne de diğer tartışmacılar! Ha gözümden kaçtı ise amenna ama sık sık da takip ediyorum; Yine de görmedim... Fakat sadece bu örnekte değil; Onlarca kere "Kürtler kendi dillerini yaşatmalıdır, devlet de bunun önündeki engelleri kaldırmalıdır" dediğimiz halde Yine de bizim Kürtçenin yasaklanmasını desteklediğimiz ima edilip duruluyor. Ya hu bu kadar büyük, bu kadar anlamsız bir kompleks olur mu? Bu kadar büyük ve ciddi bir algı karmaşası, algı yetmezliği olur mu? Ee olmaz ise; Bu bir art niyet değil midir? Hocam emin olun biz sizlerden daha çok eleştiriyoruz bu devleti ve yaptıklarını. Hatta sizden daha çok hesap soruyoruz... Fakat unuttuğunuz birşey var: Biz bu devlete aynı zamanda sahip çıkıyoruz. Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 2 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 2 Şubat , 2010 Dünyaca ünlü ve ayni zamanda Atatürkcü Prof.icerde,ne kadar bölücü,özürcü,Atatürk karsiti aydin varsa hepsi disarda. Kürtce konustu diye ceza alanin üzüntüsünü paylasirlar ama henüz hakim karsisina bile cikarilmadan aylardir icerde olanlarin adini bile etmezler bu aydin kesimi,tam bir cifte standart... saygilarla Ülkemizde Hukuğun çok yavaş işlediğini hepimiz çok iyi biliyoruz,o içerde dediğiniz Ergenekon sanıklarının mahkemeye çıkarılmadan hapislerde tutulması elbetteki büyük yanlıştır,bu işin çözümü hukuk alanında yapılacak reformlar ve Anayasa değişikliği olabilir ancak,darbe anayasası ile bu işler yürümez herkes için daha fazla özgürlük sağlayacak bir anayasa şart,ülkemizde ne bir aydın düşüncesinden dolayı,ne bir vatandaş anadilinden dolayı içeri tıkılmamalıdır.... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 2 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 2 Şubat , 2010 Ülkemizde Hukuğun çok yavaş işlediğini hepimiz çok iyi biliyoruz,o içerde dediğiniz Ergenekon sanıklarının mahkemeye çıkarılmadan hapislerde tutulması elbetteki büyük yanlıştır,bu işin çözümü hukuk alanında yapılacak reformlar ve Anayasa değişikliği olabilir ancak,darbe anayasası ile bu işler yürümez herkes için daha fazla özgürlük sağlayacak bir anayasa şart,ülkemizde ne bir aydın düşüncesinden dolayı,ne bir vatandaş anadilinden dolayı içeri tıkılmamalıdır.... Söylediğinize katılmamak mümkün değil tabii ki; Fakat "Anayasa Değişikliği"nden neyin kastedildiği de önemli... Askerin sivil mahkemelerde yargılanması ile ilgili bir değişikliği mi kastediyorsunuz; Bir kimsenin, bir Ulusa hakaret etmesi ve hakir görmesi ile ilgili bir değişikliği mi kastediyorsunuz; yoksa Bir insanın ana dilini öğrenmesi ve geliştirmesinin önündeki engellerin kaldırılması konusunu mu kastediyorsuz; Ücretsiz Eğitim ve Öğretim hakkından mı söz ediyorsunuz... Neyi kastederek "Anayasa Değiştirilmelidir" dediğiniz çok önemli. Bugünkü Anayasa her ne kadar 82 Darbe Anayasası olsa da, tümde çer-çöp te değildir tabii ki. Yuvarlak cümleler kurduğumuzda, bir çok şey güme gidiyor... Ayrıca bir ülkede tabii ki kimse ne dilinden ne de düşüncesinde dolayı içeri tıkılmamalıdır. Fakat düşüncesini ve dilini neye göre ve nasıl kullandığı da önemlidir. Sorun yine ifadelerimizi yuvarlak bir biçimde dile getirmemizden kaynaklanıyor. Örneğin Faşizm bir "Düşünce/İdea"dır nihayetinde. Fakat demokratik olmayan bir düşüncedir ve örgütlenmesi de demokratikçe olamaz. Demokrasi içerisinde var kalmalı mıdır? Sırf bir düşünce diye hoş görülmeli midir? Yine Nazizm'de bir düşüncedir... Fakat "insanlar düşüncesinden dolayı içeri tıkılmamalı" diye onu da mı hoş görmeliyiz? Kürtçü kesimin yaptıkları bölücü propagandalar ve Etnik-Milliyetçilik/Irkçılık da birer düşüncedir. Ancak iş o yönde örgütlenmeye ve birer idea olarak diğerlerini ötekileştirmeye gittiğinde, Onlar da mı hoş görülmelidir. Türk Etnik Milliyetçiliği de aynı şekilde bölücü ve ayrıştırıcı bir düşüncedir. Düşünceler özgür kalsın diye onu da mı hoş görelim? Şeriatçılık da diğerlerinden daha tehlikeli bir biçimde ötekileştiricidir. Onu da mı hoş görelim? Yani şimdi "Kimse düşüncelerinden dolayı içeri tıkılmasın" gibi hoş ve doğru söylemlerin ardına sığınmak o kadar kolay değil. Birisi çıkar ve görüverir mazallah... İnsanların düşüncelerinden dolayı içeri tıkılmaması önermesinin doğru olması; Demokrasilerde, demokrasiye zarar verebilecek düşüncelerin yasaklanmasının ve önlenmesinin doğru ve gerçek olduğunu yanlışlayamaz. Başkaları Türk Etnik-Milliyetçiliği yaparken, onları "Demokrasi Karşıtı" olarak niteleyebiliyorken, Kendinize gelince Etnik-Milliyetçilik/Irkçılığı annenizin sütü gibi helal kılıyorsanız, Bu düşünce yapınızda ve ifadelerinizde bir eksiklik var demektir. Hele hele Etnik Milliyetçiliğe, Etnik Milliyetçilik ile karşılık veriyorsanız; Her iki tarafın da ne kadar sorun içerdiğini tartışma konusu bile yapmıyorum. Burada dikkat etmemiz gereken çok önemli bir konu var: Dilin yasaklanması ve Düşüncenin yasaklanması... Bir kişi Demokrasi-Karşıtı, Irkçı, Şeriatçı bir eylemden dolayı içeri atıldığında, Bunun adı çok masum bir biimde "Düşünce Suçlusu" oluyorsa, Ben buna "Düşünce Suçlusu" diyen kişinin dünya duruşundan şüphe ederim. Hitler de mi sadece Düşünce Suçlusuydu? Kaç Yahudi'yi kendi eli ile öldürmüş? Rwanda'da Soykırımı destekleyen ve katledilenleri, öldürülmesi gereken Hamamböceği olarak gören bir gazeteci hapsedildi. O da mı düşünce suçlusu sadece? Ahmet Türk, Mardin'li ev sahibi ona ev vermiyor diye şu cümleyi kurdu: "Hadi Türk olsa anlarım ama o da Kürt, niye vermedi anlamadım!" Ahmet Türk'ü de mi sadece düşünce suçlusu olarak niteleyeceksiniz? Yoksa böyle düşünmek suç değil mi? Ben desem ki "Hadi Kürt olsa neyse, ama bunu yapan adamın kökeni Türk" diyerek; Anında Irkçı olurum... Ama maşallah sizler onun başında olduğu ve ardılı partinin amblemleri ile dolaşıyorsunuz; Helal... Tarafsızlığınıza da helal ve şapka çıkarıyorum abi; bu kadar olur çünkü... Kaç kişi, onun bi ifadesinden sonra "Aaa gerçekten de Türk birisi olsa daha beterini yapardı" demiştir ya da dememiştir düşündünüz mü? Yoksa bir insanlık suçu mu işliyor? Düşünce Suçu ile İnsanlık Suçu arasında çok küçük bir fark vardır... Ve doğru söylemleri dile getirip, yanlış şeyleri savunduğunuzda Ortaya çıkan şey yamalı bohça gibi oluyor. Dil/Konuşma Yasağı'na gelelim. Sen çıkıp bu ülkenin bölünmesini, Kürtçe ile dile getirsen, İngilizce'de dile getirsen, Moğolca'da dile getirsen bu suçtur kardeşim. Sen gidip, senin yerel dilini anlamayan bütün bir ülke insanlarının içinde, bir isyan çıkarıp, o yerel dil ile örgütleniyorsun; Devlet bunun önüne geçemiyor. Bunun önüne geçebilmek için bulabildiği tek çare de o örgütlenmenin anlaşılamayan YEREL dilini yasaklamak oluyor. Yanlış bir karar, yanlış bir uygulama elbette ama sen başka çare bırakmıyorsan Önce kendi art niyetini, kendi bölücülüğünü sorgulayacaksın... Çok kısa bir örnek vereyim: İki arkadaş bir Kürt Mahallesi'nden geçiyorduk zamanında. Kaldı ki "Kürt Mahallesi" olarak anılmasının bile derin anlamı var: Sürü psikolojisidir... Neyse... Etrafımızı bir kaç Kürt arkadaş sardı. Biz Türkçe olarak ne olup olmadığını soruyoruz, ileride de arkadaşlarımızın olduğunu söylüyoruz; Anlıyorlar. Ama aralarında Kürtçe birşeyler konuşup, bir-ikisi de bizi oyalıyorlar. Sonra aralarından birisi ayrıldı ama biz amaçlarını anlayamadık; Yolun ilerisinde, arkadaşlarımızın gittiklerini gördük ardından. Bir kaç dakika sonra hepsi birden üzerimize çullandılar ve biz hala kötü birşey yapabileceklerini çok ta sanmıyorduk. Aradan sohbet etmek istermiş gibi yaklaşanlar oluyordu. Meğer, o sokağın ilerisindeki arkadaşlarımız yardıma gelemesinler, gelirlerse bizi gasp edemezler diye anlaşıyormuşlar. Şimdi aynı şekilde Doğu'da bir isyan çıktığını düşünün. Devlet müdahale ediyor ama YEREL dili bilmiyorlar, ülkenin ucuncaki bucağındaki her YEREL dili de bilmek zorunda değiller. Bizim yörük köyüne gittiklerinde de anlaşamıyorlar zaten, olabilir. Ama orada adamlar Kürtçe ile bir yandan devlete yaklaşıp, diğer yandan Kürtçe bilmeyen görevlilerin arasında Kürtçe istihbarat sağlıyorsa ne yapmalı Devlet söyler misiniz? Sen Kürtçe'yi bir isyanı örgütlemek için kullan. Devlete de Kürtçeyi yasaklamaktan başka çare bırakma. Ondan sonra "Benim Dilimi Yasakladılar" diye veryansın et. Oh ne ala memleket ya hu. Hem suçlu hem güçlü. İnsaf ya hu insaf. Bir kere de oturup düşünün: "Ya bizimkiler acaba devlete başka çare bırakmış mıydılar?" diye. Birazcık vazgeçin şu romantiklikten. Ve burada insanlara da kürtleri tanımıyorlar muamelesi yapmayın artık. 1000 yıldır kültürel ve tarihsel olarak bir arada yaşıyoruz. Bireysel yaşamlarımız da Kürtler içe içiç geçiyor hiç merak etmeyin. Kürtünü de Çerkezini de Lazını da Boşnağını da Alevisini de Sünnisini de Şiisini de Hıristiyanını da tanıyoruz bu ülkenin... Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2010 4 bin kürt çocuğunu cezaevine tıkıp sonra Filistinli çocuklar için üzülen bir başbakan sizce samimi mi? Yoksa Ahmet Altan'ın dediği gibi, " yollar yapılınca herkes onu hükümetten (AKP) den bilecek te Çocuklar cezaevine tıkandığında millet bunu başkası mı yaptı diye düşüneceğini zannediyor sn Başbakan?" sözlerine katılmamak elde değil... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.