Φ dominik Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2010 İlyas Salman'ın yalanı ortaya çıktı Kamuoyunun Ordu Göreve kapağı ile yakından tanıdığı Türk Solu Dergisi, yeni sayısının kapağında 'kanlı urgan' kullanmıştı. Kapakta, kanlı urganla beraber 'Dağa çıkanı da, dağa çıkartanı da dağdan indireni de, hepsini asacağız!' ifadesine yer veriliyordu.Sabah Gazetesi'nden Sevilay Yükselir bu kapağın fikir babasını ve yalanını ortaya çıkardı. Yazı Boyutu 10 12 14 16 Sen koca bir yalancısın İlyas Salman! Hani, şu "Türk Solu" adını verdiğiniz dergideki köşende, geçmişe atıfta bulunup, "Tokatlı Alevi, Karslı Sünni arkadaşına, 'Sen hangi mezheptensin?' diye sormuyordu. Ömer'le Ali yan yana, dünyanın en kutsal birlikteliği olan emek eksenli ahbaplıklarını sarmaş dolaş sürdürüyorlardı" diye yazmışsın ya... İşte sadece bu bile senin ne kadar yalancı olduğunu ortaya koyuyor İlyas Salman! Niye biliyor musun? Çünkü, o, "Güllük gülistanlık" diye öve öve bitiremediğin yıllarda ben senin neler yaşadığını çok iyi hatırlıyorum... Daha küçücük bir çocuktum... Sense genç bir delikanlıydın... Devrimciydin sözüm ona... Pis provokatörler tarafından yaratılan ve Malatya'yı kan gölüne çeviren Alevi-Sünni çatışmasının tam orta yerindeydin... Okuduğun Turan Emeksiz Lisesi'ni kafatasçı faşist saldırılardan korumak için lobi yapıyordun Alevi gençler arasında... Hani bir öğretmen okulu vardı kentin merkezinde... Karşısında da Sümerbank çalışanlarının oturduğu lojmanlar... İşte ben seni ilk kez o lojmanlardan birinde görmüştüm... 1977'ydi sanırsam... Evimize gelmiştin bir aile dostumuzun oğluyla... Bugün gibi hatırlıyorum söylediğin o Kürtçe Arguvan ağıtlarını... Mesela hiç unutmam etrafına toplanan gençlere, "Arkadaşlar... Bu faşistlere ödün vermeyeceğiz... Ben bu itin köpeğin baskısıyla ne Kürtlüğümden, ne de Aleviliğimden vazgeçerim!" falan diyerek propaganda yapışını... Ve Hamido'nun evinde patlayan bombadan sonra, "Yaşatmayacak bu kafatasçılar beni!" diyerek nasıl arazi olduğunu... Ee peki şimdi niye böyle yazıyorsun? Çünkü etrafında kalan ahali, "Bu durumda böyle bir tavır almak daha doğru" diyor da ondan... Özetle senin derdin durumun gerektirdiği gibi bir pozisyon almak! Oportünizm yani... Türkçesi döneklik! Neyse ben senin bu dönekliğinin ya da yalancılığının üzerinde daha fazla durmayacağım... Ama önemli bir detayın altını çizeceğim... Hani dergide Deniz Gezmiş'in, Mahir Çayan'ın adını da anıyorsunuz ya... Hem yazık, hem de çok ayıp ediyorsunuz! Çünkü onlar bugün hayatta olsalardı eğer... Sizin gibi bu ülkenin barışı için çözüm arayan insanların boynuna kanlı urgan atmak, ülkenin yeniden kan gölüne dönmesi için kışkırtıcılık yapmak yerine, sokak sokak gezinip insanlara hâlâ faşizmin ve kafatasçılığın ne büyük insanlık suçu olduğunu anlatma derdinde olurlardı! O nedenle... Ne o oğluma adını verdiğim, Deniz'in, ne de Mahirlerin adını kullanarak ırkçı propaganda yapmak sizin hiç haddinize değil! SEVİLAY YÜKSELİR-SABAH 30.10.2009 12:03:39 Kaynak: -http://www.samanyoluhaber.com/h_324862_ilyas-salmanin-yalani-ortaya-cikti.html- Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2010 İlyas Salman'ın yalanı ortaya çıktı . . . Kaynak: -http://www.samanyoluhaber.com/h_324862_ilyas-salmanin-yalani-ortaya-cikti.html- Ne kadar ilginc degil mi,Samanyolu Haber Fetulahin,SABAH ise Calik grubunun yani Erdogan'in akrabasinin yayin organi daha dogrusu iktidarin yayin organi,ve o haber organlarindaki yazilar referans olarak kullaniliyor.Sevilay denilen köse yazarida akli sira devrimci ayaklarinda halbuki calistigi gazete iktidar sozculugunu yapiyor.Celiskinin böylesine pes dogrusu. saygilarla Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 4 Ocak , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 4 Ocak , 2010 Ne kadar ilginc degil mi,Samanyolu Haber Fetulahin,SABAH ise Calik grubunun yani Erdogan'in akrabasinin yayin organi daha dogrusu iktidarin yayin organi,ve o haber organlarindaki yazilar referans olarak kullaniliyor.Sevilay denilen köse yazarida akli sira devrimci ayaklarinda halbuki calistigi gazete iktidar sozculugunu yapiyor.Celiskinin böylesine pes dogrusu. saygilarla Arkadasim haberin kaynagina degil dogruluguna bakin derim. Ilyas Salman'i daha iyi tanimak icin yazmis oldugu dergiyi irdeleyin yeter. "Türk Solu" gibi her demokratin irkciligini bildigi ve kabul ettigi bir dergide yazdiklarini okmaniz yeterli. Diger taraftan insanlarin kendi kulaklariuyla duyduklarinida biraz referans alsinlar. Bir dönemler Avrupa ülkelerinde sol görülü kuruluslarin tüm gecelerine katiliyordu ve bir taneside Berlin'de "Dev-Yol" taraftarlarinin düzenledigi geceydi. O gecede bende vardim ve Ilyas Salman'i canli izledim. O gecede bahsettikleri ile haberde yayinlananlar birebir aynisidir. Ne olduysa birden baska bir yöne dogru döndü ve en keskin Türkcü oluverdi. Pranin gözünü seveyim, para bazilarimiz icin namus ve sereften daha önemli oldugu icin her türlü kötülügü dahi yapmaya hazir olur duruma getirir. Lütfen haberin kaynagini elestirecegenize haberin yanlisligini isbatlayin. Siz hangi haber kaynaklarini referans aliyorsunuz ve aldiginiz kaynaklarin dogruluguna neye dayanarak inaniyorsunuz? Alıntı
Φ Misakçı42 Gönderi tarihi: 4 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 4 Ocak , 2010 Deniz Gezmiş hiç bir zaman kürtçülük yapmamıştır,İlyas Salman kadar Deniz Gezmişi Kürtçülük hareketi içine sokmaya çalışanlarda yalancıdır. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 4 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 4 Ocak , 2010 Deniz Gezmis,Kürtcülük yapmadigi icin asildi.Onlarin savasi emperyalizme karsiydi Türk devletine karsi degildi.Bugün devlet düsmanligi yapanlar Deniz Gezmis'i kullanarak bölücülük yapmaktadirlar.6.Filo'ya karsi gelirken Türkiye'nin bagimsizligini haykiriyordu Deniz Gezmis,dün onunla beraber olanlar ise bugün komprador sözcülügüne soyunmuslardir. saygilarla Alıntı
Φ JAN Gönderi tarihi: 4 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 4 Ocak , 2010 Bu adamın Türk Solu dergisinde yazdığını bilmiyordum.. Bunu öğrendiğim iyi mi oldu kötü mü oldu bilemiyorum çünkü az da olsa kendisine olan sempatimi yok etti ne yazık ki.. Kendisi geçen yıl kardeşimin düğününde misafirimizdi.. 3 gün boyunca okuduğu 'devrimci' şiirlerinin yanı sıra 12 eylülde cezaevinde yaşadığı işkenceleri anlatıyordu.. Sırtına binen gardiyanların tüm cezaevinin koridorunda kendisini nasıl koşturduklarını üzülerek hatırlatıyordu.. Kanım ısınmıştı ancak yine gariban gönlümün kurbanı oldum.. ''Ey insan ey güzel insan! Seni sevmek, kaşarlanmış bir celladın, kendini asması gibidir. Hani asılı cesedine bakıp hem güler hem ağlarlar ya Oysa bir avuç gözyaşıdır astıkları bedeninden arta kalan... '' dizelerinin hala etkisi altında olsam da, bundan sonra bize düşecek olan sadece şiirlerini dinlemek ya da filmlerindeki 'saf halk çocuğu' tiplemelerini izleyip gülmek.. Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 4 Ocak , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 4 Ocak , 2010 Deniz Gezmis,Kürtcülük yapmadigi icin asildi.Onlarin savasi emperyalizme karsiydi Türk devletine karsi degildi. Peki Deniz Gezmis'i asnalari nasil degerlendiriyorsunuz? Atatürk karsitilarimi yoksa "gercek" Atatürkcülermi iktidardaydi, daha dogrusu cuntanin basindaydi? Bir önceki söylemlerimiz bir sonrakine zit oldugu zaman ne kadar aci verici demi? Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 4 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 4 Ocak , 2010 para bazilarimiz icin namus ve sereften daha önemli Yanılıyorsunuz, para şu anda ulusunu savunanlara değil, ulusunu satanlara akıyor. Hiç kimse yoktur ki ulusunu savunduğu için para akıtıyor olsunlar. Nerden gelecek bu para? Ergenekon kasasından mı? Öbür satıcı taifesine ise nereden geleceği çok açık: Tarikat sermayesinden, AB'den, paranın oldukça bol olduğu yerlerden... Eskiden bütün devrimciler Marksistti. O yüzden Deniz Gezmiş'in Kürtçü olması zaten söz konusu değildir. Marksizm zaten enternasyonal bir ideolojidir, Kürtçü şucu bucu olamaz. Kürtçülük yeniden hortlatılmış Şeyh Said ve Molla Rıza türü dış ezgilere yeniden oynamaya başlama olayıdır. Türkiye demokratikleşiyor iddialarının ne kadar fos ve içi boş olduğu buradan bellidir. Şeyh Saidlerin Molla Rızaların konumuna geri dönüş vahametinde bir geriye gidiş vardır. Emperyalizmin kucağına bu kadar bilinçsizce ve bilgisizce bir düşüş vardır. O dönem emperyalizme karşı bilinç, şimdikinin bin katıydı. O derece geriye gittik. Bırakın demokrasiyi, cumhuriyet bilincinin bile çok gerisine düştük. Bütün eski Marksistler dini dogmalara ve etnik bölücülüğe, yani emperyalist tuzaklara yama, payanda ve koltuk değneği olacak diye bir kayıt yok. Bazıları da ulusalcı oldular. Bilmiyordum ama, İlyas Salman da öyle olmuş demek ki. Kendisini tebrik ediyorum. Doğru yolu bulmuş. Aklın yolu birdir. Aklı çelen para, menfaat, makam mevki gibi şeyler sunulmazsa... Tüm eski Marksist devrimciler ulusal bayrağın altında toplanmalı, emperyalizme karşı durmaya devam etmeli... Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 4 Ocak , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 4 Ocak , 2010 Bilmiyordum ama, İlyas Salman da öyle olmuş demek ki. Kendisini tebrik ediyorum. Doğru yolu bulmuş. Aklın yolu birdir. Aklı çelen para, menfaat, makam mevki gibi şeyler sunulmazsa... Tüm eski Marksist devrimciler ulusal bayrağın altında toplanmalı, emperyalizme karşı durmaya devam etmeli... [/font] Siz ya "Türk solu" nu tanimiyiorsunuz ya da bilmeyerek ve istemeyerek irkci ve etnik milliyetcileri bizlere burada anti-emperyalist göstermeye calisiyorsunuz. Siz eger Türk Solu dergisinde yazani tebrik ediyorsaniz bizlere burada demokrasi heveslisi oldugunuzdan bahsetmeyin lütfen. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2010 Türk Solu dergisi Bu dergiyi hiç okumamıştım. Bu tartışma bahanesiyle okudum. Hiç kimsenin hiç kimse ile görüşleri birebir, yüzde yüz uyuşmaz. Şimdi bir derinlemesine irdeleme yapsam, yüz tane katılmadığım görüş bulurum dergide. "Bu bizdenmiş, ne yazıyorsa doğrudur" diye bir şey olmadığı gibi "bu bizden değil, ne yazıyorsa yalandır" diye bir şey de olamaz. Başta ben sağ-sol terimlerini benimsemiyorum. Bu da cennetlik-cehennemlik gibi köktenci bir ikiye ayırma terimidir. Böyle kökten ikiye ayrımlar yoktur, dogmadır. İnsanlar böyle dogmalarla bölünüp yönetilir egemenlerce. Hep söylediğim gibi: Divide en imperum... O yüzden derginin yüzde yüz destekçisi zaten başta olamam. Ama eski Marksistlerin liberal ayaktan emperyalistler safına geçmesi 180 derece bir dönüştür, onaylamam olası değil. Ulusalcı olmaları enternasyonal görüşten çark etme olsa da, diğeri kadar vahim değil. Yani bir de "dinime karışan bari müselman olsa" diye bir tabir vardır. Ben hiç bir dönemimde Marksist olmadığım için akıl da veremem yani bu konuda. Sadece görüşümü söylerim. Demokrasi var, herkes görüşünde nasıl bir revizyona gideceğinde, nasıl bir balans ayarı yapacağında hürdür. Benden sadece ulusalcı kanadı tercih edenlere tebrik... Emperyalist hizmetini tercih edenlere diyecek söz bile bulamıyorum... Daha doğrusu buraya yazamıyorum... "Ulusalcı dedin mi tamam, bizden" diye bir şey de yok. Ulusalcılığı etnik ırkçılık olarak alana başta ben karşı çıkarım. Yani özetle aklar karalar diye bir ikiye ayrım yoktur. Bu anlayış, dogmanın zihinlerde bıraktığı tortudur... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2010 Deniz Gezmis,Kürtcülük yapmadigi icin asildi.Onlarin savasi emperyalizme karsiydi Türk devletine karsi degildi.Bugün devlet düsmanligi yapanlar Deniz Gezmis'i kullanarak bölücülük yapmaktadirlar.6.Filo'ya karsi gelirken Türkiye'nin bagimsizligini haykiriyordu Deniz Gezmis,dün onunla beraber olanlar ise bugün komprador sözcülügüne soyunmuslardir. saygilarla Çok doğru eğer Deniz ve Mahir Kürtçülük yapsalardı, Kürtçülüğü övselerdi değil asılmak bugün TBMM'de vekil olmuşlardı hatta belki biri başbakan diğeride cumhurbaşkanı olmuştu... Deniz'de Mahir'de ve onların yaptıklarıda, söyledikleride ortada her ikiside ulusalcı ve antiemperyalistti... zaten ulusalcı olmadan antiemperyalist olunamaz! İlyas Salman meselesine gelince Türksolu dergisini sanaldan takip ediyorum, İlyas Salman Kürt kökenli Alevi bir yurttaşımızdır ve bunu asla inkar etmemiştir, ayrıca neden zorunuza gidiyor Kürt yurttaşlarımızın Türklüklerine de sahip çıktıklarını görmek? Onlar bu bölücü oyuna gelmiyorlar, onlar tıpkı Mustafa Kemal Atatürk gibi Türkiye Cumhuriyetine ve ulus devlete bağlılar... İlyas Salman mangal yürekli bir Türk vatandaşıdır, Kürtçülüğün ve ırkçılığın özelliklede pkknın popüler olduğu, prim yaptığı, getirisi olduğu, cebini doldurması daha kolay olduğu bugünlerde Türk kimliğine ve ülkesine sahip çıkan azınlık sanatçılar arasında onurlu bir duruş sergilemiştir... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2010 Peki Deniz Gezmis'i asnalari nasil degerlendiriyorsunuz? Atatürk karsitilarimi yoksa "gercek" Atatürkcülermi iktidardaydi, daha dogrusu cuntanin basindaydi? Bir önceki söylemlerimiz bir sonrakine zit oldugu zaman ne kadar aci verici demi? Neymis o bir önceki söylemelerimizin bir sonrakine zit olmasi?Siz heralde okudugunuzu anlama amacli degil de sadece yazma amacli yaziyorsunuz.Benim Atatürk'cülerle ilgili sözlerimi eger hala anlamadiysaniz ya anlamanizda güclük var ya da demagoji yapiyorsunuz.Kürtcü olmayan bir insani asanlarin Atatürkcümüydüler yoksa Atatürk karsitimiydilar diye soru sormak Atatürk'ü tanimamis olmak demektir.12 Eylül'le ilgili onca yazi yazildi,kimler olduklari anlatildi ama hala Atatürkcümüydüler yoksa degilmiydiler diye soru sormanin hangi amaca dayandigini anlamakta zorlaniyorum.Atatürkcü olan bir eylem,tarikatlarin yaninda degil karsisindadir.Atatürkcü olan bir eylem bölücülügün karsisindadir.Atatürkcü olan bir eylem birlik ve bütünlükcüdür.E peki 12 Eylül'de böyle bir yapilanma varmiydi? saygilarla Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Çok doğru eğer Deniz ve Mahir Kürtçülük yapsalardı, Kürtçülüğü övselerdi değil asılmak bugün TBMM'de vekil olmuşlardı hatta belki biri başbakan diğeride cumhurbaşkanı olmuştu... Deniz'de Mahir'de ve onların yaptıklarıda, söyledikleride ortada her ikiside ulusalcı ve antiemperyalistti... zaten ulusalcı olmadan antiemperyalist olunamaz! İlyas Salman meselesine gelince Türksolu dergisini sanaldan takip ediyorum, İlyas Salman Kürt kökenli Alevi bir yurttaşımızdır ve bunu asla inkar etmemiştir, ayrıca neden zorunuza gidiyor Kürt yurttaşlarımızın Türklüklerine de sahip çıktıklarını görmek? Onlar bu bölücü oyuna gelmiyorlar, onlar tıpkı Mustafa Kemal Atatürk gibi Türkiye Cumhuriyetine ve ulus devlete bağlılar... İlyas Salman mangal yürekli bir Türk vatandaşıdır, Kürtçülüğün ve ırkçılığın özelliklede pkknın popüler olduğu, prim yaptığı, getirisi olduğu, cebini doldurması daha kolay olduğu bugünlerde Türk kimliğine ve ülkesine sahip çıkan azınlık sanatçılar arasında onurlu bir duruş sergilemiştir... Önce Deniz'leri, Mahir'leri ve diger devrimcileri iiy tanimak gerek. Atatürk yetmedi simdide Deniz'leri kendimize kalkan yapiyoruz. "DENİZ'İ KENDİNE ÇEKENLERİN AMACI NE? 37 yıl önce arkadaşları Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan ile beraber idam edilen Deniz Gezmiş şimdilerde ulusalcı kanatlar tarafından kendilerine çekilmek isteniyor. Gezmiş`in ilkokuldan beri arkadaşı olan Aydın Çubukçu bu oyunu bozan açıklamalarda bulundu. iyibilgi röportaj Bozkurt Nuhoğlu 4 Mayıs`taki Akşam gazetesinde Deniz Gezmiş`in Kemalist, ulusalcı ve İttihatçı olduğunu söyledi. Başka çevreler de benzer çabalar içinde. Bunun siyasi amacı nedir sizce? Deniz son derece sevilen bir simge olduğu için yandaş sağlamaya çalışıyorlar. Dolayısıyla Deniz`in eylemlerinden yola çıkarak tanımlamaya gayret ediyorlar. Oysa Deniz, söyledikleri gibi `ulusalcı` tanımına girecek birisi değildi kesinlikle. Bu iddiayı ortaya atanlar çeperlerini, kitle desteklerini sağlamak için Deniz`i kullanıyorlar. Tabii ki buna karşı çıkacağız, yalanı deşifre edeceğiz. Deniz`in ne olduğu ipin altında söyledikleridir. Fakat bunlar uzun süre sansür de edildi. `Yaşasın Kürt-Türk halklarının kardeşliği` söylemi gibi... Evet, `Yaşasın Marksizm-Leninizm`, `Yaşasın Türk-Kürt halklarının kardeşliği` demenin neresi ulusalcılık? Bozkurt Nuhoğlu, Deniz Gezmiş`in Marks okumadığı için Marksist olmadığını da söylüyor. Eylemci olduğu için teoriyi önemsemiyor muydu, yoksa bu iddia da `çarpıtma` mı? Bozkurt 70 yaşındadır ama Deniz onun şimdiye kadar okuduklarından daha çok kitap okumuştur. `Ulusalcı` olduğu iddiaları önemli ölçüde savunmalarına dayandırılıyor. Siz nasıl okuyorsunuz savunmayı? Savunmada avukat arkadaşların rolü vardı. Avukatların büyük rolü vardı. Anayasayı savunarak idamların durdurulabileceği gibi bir iddia vardı. Yani bir `varoluş stratejisi` mi? Evet, ama bu `Deniz`ler samimi değildi` demek değil... Milli Kurtuluş Savaşı sürecine, Mustafa Kemal`e samimi saygısı vardı. Kendisini `İkinci Kurtuluş Savaşı` devrimcisi olarak görüyordu. Dolayısıyla savunmalarının altına imzalarını da atmışlardır. Ama ip altında söyledikleri de bir bakıma bunların özeleştirisiydi... Yani 60 Anayasası`na dair güvenin, o zamana kadar ki tutumlarının yeterli olmadığını mı gördüler? Tabii ki... Yani her şeyden önce partisiz devrimcilik, partinin arkadan geldiği bir devrimcilik Marksizm`le ilgili değildir ama Che Guevara`nın, Latin Amerika deneyiminin Deniz`de etkisi büyüktür. www.iyibilgi.com röportaj " Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Deniz Gezmis'e yapilabilecek en büyük hakaretlerden biri onun Atatürkcü olmadigini ve emperyalizme karsi olmadigini iddia ederek onu savunan bizleri onun sirtindan siyaset yapmakla karalamaya calismaktir. Marksist olmak Atatürkcü olmamayi gerektirmez. Önce bunu ögrenmelisiniz ikincisi, Deniz Gezmis Türkiye'nin birlik ve bütünlügü icin mücadele vermis ve bunuda hayatiyla ödemistir, bugün ülkeyi bölmeye calisanlarin Deniz'e sahip cikmalari kadar absurd bir iddia olamaz. Gercekten birakin artik serefli insanlar mezarlarinda rahat uyusun. Sizin ne Atatürk'e camur atmaniz ne de Deniz'i yanlis adreste göstermeniz onlarin büyüklügüne leke sürer.Günes balcikla sivanmaz.Kürt ve Türklerin kardesliginden bahseden birisini Atatürkcü degildi diye lanse etmeye kalkismak aslinda Deniz'e karsi olmakla es anlamlidir. Bagimsiz Türkiye diye haykirabilen herkes Atatürkcüdür. Bagimsiz Türkiye ise bayragi ve ulusu ile Atatürkcüdür. Ulusalciliga karsi olanlar Sevr'i alkislayanlar Kuvayi Milliyeye eskiya diyen Ingiliz muhipleridir. saygilarla Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 "Ulusalcı dedin mi tamam, bizden" diye bir şey de yok. Ulusalcılığı etnik ırkçılık olarak alana başta ben karşı çıkarım. Yani özetle aklar karalar diye bir ikiye ayrım yoktur. Bu anlayış, dogmanın zihinlerde bıraktığı tortudur... Bir taraftan yukaridakileri söylüyorsunuz diger taraftanda asagidakileri: Bütün eski Marksistler dini dogmalara ve etnik bölücülüğe, yani emperyalist tuzaklara yama, payanda ve koltuk değneği olacak diye bir kayıt yok. Bazıları da ulusalcı oldular. Bilmiyordum ama, İlyas Salman da öyle olmuş demek ki. Kendisini tebrik ediyorum. Doğru yolu bulmuş. Aklın yolu birdir. Aklı çelen para, menfaat, makam mevki gibi şeyler sunulmazsa... Tüm eski Marksist devrimciler ulusal bayrağın altında toplanmalı, emperyalizme karşı durmaya devam etmeli... [/font] Ne bicim celiski bu anlasilir degil. Hani Ulusalciligi etnik irkcilik olarak alana basta ben karsi cikarim demek? Nerede kaldi bu söz? Yoksa "Türk Solu" dergisi sizin anladigiuniz bicimde bir Ulusalci cizgidemi? Alıntı
Φ Misakçı42 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Özgür Billur'un "68'e Kürtçülük Nasıl Bulaştı?" yazısından alıntılar: ...................................................... Yön ve Tip'in Millici Sosyalizmi ................................. 68 gençliği genel olarak Türkiye İşçi Partisi (TİP) içinden çıkmıştır. DEV-GENÇ'i oluşturan Fikir Kulüpleri Federasyonu üyesi gençliğin çok büyük çoğunluğu TİP üyesidir. Deniz Gezmiş, 1965 yılında daha üniversiteye girmeden TİP'e üye olmuştur. 68 liderleri sosyalizmi TİP'ten ve dönemin en etkin fikir dergisi olan YÖN'den öğrendiler. Doğan Avcıoğlu ve Mehmet Ali Aybar'ın millici-sosyalist fikirleri gençler üzerinde oldukça etkiliydi. Kemalizmle Sosyalizmin yoğrulduğu bir dönemdir 1968. Böyle bir ortamda Kürtçülüğün ortaya çıkması elbette mümkün değildi. Milliyetçi olmak demek, antiemperyalist, hatta antikapitalist olmak demektir YÖN'cülere göre. Sosyalizm, Kemalist devrimler üzerine inşa edilecektir. "Gerçek milliyetçiler sosyalistlerdir" tezi hem YÖN hem de TİP tarafından savunulmaktadır. TİP'in 1964 yılında kabul edilen programında milliyetçilik şöyle tanımlanmıştır: "Türk milliyetçiliği, yüzyıllardır bir yarı sömürge olarak yaşamış halkımızın yabancı boyunduruğuna, sömürgeciliğe ve sömürücülüğe karşı tepkisinin ideolojik planda ifadesidir." TİP programı; "Türk devletine yurttaşlık bağı ile bağlı olan herkesi Türk" saymaktadır. Kürtçülüğün K'sine rastlayamazsınız Türk Sosyalistlerinde. 1968 hareketinin üniversite gençliği TİP ve YÖN'den öğrendikleriyle antiemperyalist eylemler gerçekleştirdiler. Ne üniversite işgalleri sırasında, ne işçi yürüyüşlerinde, ne de Zap Suyu'na köprü yapmaya giderken, Devrimci Gençlik'in (DEV-GENÇ) Kürt meselesi diye bir sorunu yoktu. Türk Milleti emperyalizm tarafından sömürülüyordu ve tüm Türkler bu mücadeleye çağrılıyordu. Çünkü devrimci gençler Atatürk milliyetçiliğini benimsemişlerdi. Etnikçilik ya da ırkçılık virüsü henüz bulaşmamıştı. 68'in yarattığı gençlik örgütü DEV-GENÇ, 1970 yılında yaptığı eylemlerle ülkeyi sarsmıştır. Kemalist gençlik kitlesel halde sosyalizmle ve halkla buluşmaktadır. TİP'in Aydınlıkçılar Yüzünden Kapatılması ............................................. 1970 yılı aynı zamanda devrimci gençliğin kendi içinde ayrı örgütlenmelere girdiği yıldır. Pek çok dergi ve broşür yayınlanmaktadır bu örgütlenmeler tarafından. Bunlardan Doğu Perinçek'in başında bulunduğu Proleter Devrimci Aydınlık (PDA), Kürt meselesi ile ilgili daha önce hiçbir sol hareketin yapmadığı tespitlerde bulunmuştur. Kendi ifadeleriyle "Kürt sorununda milliyetçi görüşlere karşı ilk kez tavır alan" PDA'cılar "Kürt ulusunun kendi kaderini tayin hakkı"nı savunmuşlardır. PDA'cılar, 27 Ekim 1970 tarihinde yapılan TİP kongresinde Kürt meselesiyle ilgili bir önerge verirler. Bu önerge şiddetli tartışmalara yol açar. TİP yönetimi, meseleyi bölgesel bir kalkınma sorunu olarak alırken, PDA'cılar bu yaklaşımın "hakim sınıf iktidarının şoven milliyetçi görüşlerinin ve tutumunun bir uzantısı" olduğu propagandasını yapar. Sonuçta, başında Kemal Burkay'ın bulunduğu Doğulular grubunun desteğiyle PDA'nın Kürt sorunuyla ilgili önerisi kongrede kabul edilir. Bu kararda özetle; "Türkiye'nin doğusunda bir Kürt halkının olduğu, Kürt halkı üzerinde baştan beri hakim sınıfların, faşist iktidarların baskı, terör ve asimilasyon politikası uyguladıkları, Kürt halkının anayasal vatandaşlık hakkını kullanmak ve tüm diğer özlemlerini gerçekleştirmek yolundaki mücadelesini desteklemenin" partinin ödevleri arasında olduğu kabul edilir. TİP, 12 Mart'tan sonra bu karar yüzünden Anayasa Mahkemesi'nce kapatılmıştır. Bu karar TİP yönetimine rağmen alınmıştı. Bu yüzden TİP yöneticileri, mahkemede bu kararın arkasında durmamışlar, ayrılma hakkına karşı olduklarını bildirmişlerdir. Behice Boran imzalı savunmada şunlar yazılıydı: "Türkiye İşçi Partisi hiçbir zaman Kürt asıllı vatandaşlarımız için azınlık hakkı ve statüsü istememiş, yalnızca bu yurttaşlarımıza uygulanan Anayasa dışı baskıların kaldırılmasını talep etmiştir. Kaldı ki, kongre karar tasarısı üyeleri Hüseyin Ergün ve Necati Eral Yazıcıoğlu'nun Başsavcılıkta verdikleri ifadede Kürtlerin azınlık olmaları gerektiği yolundaki bir düşünceyi ileri sürmedikleri, süremeyecekleri açıktır. Her iki karar tasarısı komisyonu üyesi de doğal asimilasyona taraftar olduklarını beyan etmişlerdir. Parti'nin ve kendilerinin değil ayrılma hakkı, azınlık statüsüne bile karşı olduklarını belirtmişlerdir." Boran'ın bu savunması partiyi kurtaramamış ve TİP, 20 Temmuz 1971'de bölücülükten kapatılan ilk Sosyalist parti olmuştur. TİP, Kürtçü bir parti olmamasına rağmen PDA'cıların tuzağına düşmüş ve kapatılmıştır. Ne Mehmet Ali Aybar'ın ne de kapatılmadan 8 ay önce genel başkan seçilen Behice Boran'ın Kürtçülüğe destek olacak açıklamaları vardır. TİP'e Kürtçü lekesini bulaştıran, PDA'nın başındaki Doğu Perinçek olmuştur. Deniz Gezmiş'e Kürtçülük Bulaştırılamaz .............................................. 68 hareketinin simge ismi hiç şüphesiz Deniz Gezmiş'tir. Deniz, eylemciliği, cesareti ve devrimci kararlılığıyla bir efsanedir. Deniz efsanesinden korkan sağ güçler, onu karalamak için çeşitli iftiralar atmışlardır yıllardır. Bu iftiralardan biri de Deniz'in Kürtçü olduğudur. Buna dayanak olarak ise, ölüme gitmeden önce söylediği iddia edilen "Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi!" sözü gösterilir. Günümüz Kürtçüleri de bu sözü söylenmiş kabul edip Deniz'i sahiplenmeye çalışmaktadırlar. Tarihe bakarken söylentiler değil, gerçekler esas alınır. Bu yüzden bu sözün söylenip söylenmediği üzerinden bir tartışmaya girişmek doğru olmaz. Ortada herhangi bir ses kaydı ya da resmi tutanak yoktur. Kaldı ki, böyle bir söz söylenmiş olsa bile bu Deniz'i Kürtçü yapmaz. Deniz'in eylemlerine bakalım, bir tane Kürtçü hareketi var mı? Peki ya THKO savunmasında Kürtçülerin işine yarayacak bir söz? Hayır! Örgüt savunmaları bilindiği gibi, örgütlerin Türkiye tarihini yorumladıkları ve kendi siyasetlerini özetledikleri belgelerdir. Dönemin örgütlerinin ideolojilerini ve politikalarını en iyi bu belgelerden öğrenebiliriz. Örneğin Perinçek'in TİİKP Savunması'nda 40 sayfadan fazla tutan bir bölüm vardır. Başlığı: "Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Ordusu, Kürt Milletinin Kendi Kaderini Tayin Hakkını Kayıtsız Şartsız Savunuyor." Deniz Gezmiş'lerin Savunma'sının ise son kısmı "Mücadelemizin Yolu" başlığıyladır. Burada önce "ulus"un tarifi yapılmaktadır. Deniz'e göre bir topluma ulus diyebilmek için dil birliği, toprak birliği, iktisadi, iktisadi bütünlük, ortak ruhi şekillenme ve tarihi olarak oluşmuş bir istikrarlı birlik gerekmektedir. Bu tanıma göre, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla birlikte Misak-ı Milli sınırları içinde yaşayanlar Türk Ulusu'nu oluşturur. Irkın bir önemi yoktur. Yukarıdaki kıstaslara uymayan Kürtlerin ulus olarak kabul edilmesi düşünülemez. THKO Savunma'da Kürt ulusu diye bir ifadeye rastlanmaz. TİİKP savunma ise 4.000 yıllık Kürt ulusu(!)nu öve öve bitiremez. Deniz'lere Kürtçülük yönünde bir suçlama, 12 Mart savcılarının iddianamelerinde bile yapılmamıştır. Çünkü bu yönde en küçük bir olay, yazı vs. yoktur. Şimdilik bu kadar yeterli sanırım:) Alıntı
Φ JAN Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Konu ekseninden sapmış sanki.. Evet, `Yaşasın Marksizm-Leninizm`, `Yaşasın Türk-Kürt halklarının kardeşliği` demenin neresi ulusalcılık? Bu cümleyi günümüz solcuları gibi Kemalist hatta ülkücü çevrelerde kullanmaktadır.. Düzen solcuları dışındaki solcular (SDP, EMEP, ESP, ÖDP vb.) bu cümleyle Kürtlerin kendi kimlikleriyle kardeşleşmeyi savunur.. Ancak Kemalistler, Türk solu ve ülkücüler kısaca ulusal çevre bu cümleyi mevcut Kürt sorunundaki çözümsüz yaklaşımlaıyla dillendirirler.. Yani; ''Kürt-Türk kardeştir, ayıran (hak isteğeyen) kalleştir'' mantığına sahiptirler.. Deniz Gezmişe gelince.. Kendisinin Kürtlerle ve ''Kürtçülükle'' zerre kadar alakası yoktur.. Ve kendisi ileri derecede de Kemalist-solu temsil etmiştir.. Bunun bilinen yığınla örneği vardır.. 19 Mayıs Samsun yürüyüşü dillere 'destan'dır ve bu örnek yeterlidir sanırım.. Bu çerçeveyle Deniz Gezmişin anısına saygı duyarak dar ağacında söylemiş olduğu ''Kürt-Türk kardeşliği'' Kürt sorununa mevcut Kemalist yaklaşımlı ulusalcı söylemden farklı olmadığını belirtmek isterim.. Saygıyla.......... Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Siz ya "Türk solu" nu tanimiyiorsunuz ya da bilmeyerek ve istemeyerek irkci ve etnik milliyetcileri bizlere burada anti-emperyalist göstermeye calisiyorsunuz. Siz eger Türk Solu dergisinde yazani tebrik ediyorsaniz bizlere burada demokrasi heveslisi oldugunuzdan bahsetmeyin lütfen. Bakın arkadaşım ,birilerinin yaptıklarını topluma mal etmeyin. Bunu her zaman yapıyorsunuz her seferinde uyarıyorum yine anlamazdan geliyorsunuz...Bakın ben ne bir solcuyum nede Türk solu abonesiyim. Türk solu öyle yazmış diye,birileri öyle söylüyor diye her solcuyum yada ulusalcıyım diyenin türk solu dergisiyle aynı zihniyette olmasımı gerekiyor ? Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 1) Marxizm ve Kominizm ; Marxizm ise, temel olarak ortak mülkiyet hakkına ve sınıfsız-eşit bir toplum anlayışına dayanan ideolojidir. Karl Marx'a göre halklar kapitalizmi deneyecek, bir "diktatörlük" süreci yaşayacak ve sonunda komünizmi benimseyeceklerdir. bir nevi Marxizme göre Komünizm son duraktır. 2) Marxizm ve Din ; Marksistler, herhangi bir doğaüstü varlığın olmadığını kanıtlayan felsefi materyalizme dayanırlar. Yaşam ve evren için bu türden “ilahi” açıklamalara gerek yoktur, özellikle de günümüzde. Bilim, insanın milyonlarca yılda geliştiğini ve yaşamın kendisinin inorganik maddelerden evrildiğini ispatlamış durumdadır. Felsefi bakış açısından Marksizm dinle bağdaştırılamaz. 3) Deniz gezmiş son nefesinde ; Yaşasın, Marksizmin ve Leninizmin Yüce İdeolojisi!. Yaşasın, Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi 4) Atatürk ve Kominzm • 6 Şubat 1921'de, "Komünizm içtimai bir meseledir. Memleketimizin hali, memleketimizin içtimai şeraiti, dini ve milli ananelerinin kuvvetli, Rusya'daki komünizmin bizce tatbikine müsait olmadığı kanaatini teyit eder bir mahiyettedir." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, C. III, 2. Baskı, s .20) "Komünistliğin memleketimizde değil, henüz Rusya'da bile tatbik kabiliyeti hakkında açık kanaatler hasıl olamadığı anlaşılmaktadır. Bununla beraber içerden ve dışardan çeşitli maksatlarla bu akımın memleketimizi içine girmekte olduğu ve buna karşı akla uygun tedbir alınmadığı takdirde milletin pek çok muhtaç olduğu birlik ve sükununu bozan durumların ortaya çıkması da imkan dairesinde görülmüştü. ..." (31 Ekim 1920, SD, IV, s. 360-361, Ali Fuat Cebesoy'a yazdığı mektuptan) "... Hayır. Ne komünizm ne de faşizm... Bu iki ideoloji de memleketimizin, ulusumuzun gerçeklerine karakterine asla uymaz. Şunu da hemen ilave edeyim ki, ne faşizmin ne de Nazizm'in sonu yoktur." (Atatürk'ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti, Sabiha Gökçen, s.159 "Komünizm bu yurdun en büyük düşmanıdır. Görüldüğü yerde ezilmelidir." 1-Marxizm ve Kominizm 2-Marxizm ve Din 3-Deniz gezmiş son nefesinde + --------------------------------------- 4-Atatürk ve Kominzm Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2010 Bakın arkadaşım ,birilerinin yaptıklarını topluma mal etmeyin. Bunu her zaman yapıyorsunuz her seferinde uyarıyorum yine anlamazdan geliyorsunuz...Bakın ben ne bir solcuyum nede Türk solu abonesiyim. Türk solu öyle yazmış diye,birileri öyle söylüyor diye her solcuyum yada ulusalcıyım diyenin türk solu dergisiyle aynı zihniyette olmasımı gerekiyor ? Allah Allaahh, ya siz benim her yorumumu neden üzerinize aliniyorsunuz anlamis degilim. Cevap verdiginiz yorumuma tekrar bakin ve kime cevap verdigimi dogru görün. O arkadasada neden öyle cevep verdigimin gerekcesi gene orada alintilanmis. Bu konuda beni uyaracaganiza her yorumu kendi üzerinize alipta cevap vermeseniz daha dogru olur. Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2010 1) Marxizm ve Kominizm ; Marxizm ise, temel olarak ortak mülkiyet hakkına ve sınıfsız-eşit bir toplum anlayışına dayanan ideolojidir. Karl Marx'a göre halklar kapitalizmi deneyecek, bir "diktatörlük" süreci yaşayacak ve sonunda komünizmi benimseyeceklerdir. bir nevi Marxizme göre Komünizm son duraktır. . . . Ehhhh neyi anlatmaya calisiyorsunuz? Siumdi yukaridaki yorumunuz Ilyas Salman'in Türk Soilu gibi icerigi burum burum irkcilik kokan bir dergide yazmasini haklimi kiliyor? Veya önce söyledikleriyle celiskilerini ortadanmi kaldiriyor? Basligi tekrar okuyalim lütfen. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2010 Solculugun ne oldugunu bilmeyenler icin ulusal solculuk irkcilik oluyormus,diger sol ise Devrimci,yani insan haklarina saygili,demokrat falan filan oluyormus.Bakalim öylemidir hep beraber irdeleyelim: Komprador Sol bölücü,Ulusal Sol Misak-i Millicidir. Komprador Sol Emperyalizmden baris dilenir,Ulusal sol Emperyalizme karsi savasir.(DENIZ GEZMIS) Komprador Sol gericiligi,Ulusal Sol Laikligi savunur. Komprador Sola karsi Kuvayi Milliye örgütlenmistir. Komprador Sol Ulusal bilinci zayiflatmak icin mücadele verir,gayet bilinclidir. Komprador sola karsi mücadele emperyalizme karsi savasin bir parcasidir. Türkiyede sömürgelestirme süreci ilerledikce Komprador solun etkinligini genisletme cabasi artmistir. Komprador sol Batidan Demokrasi bekler,Ulusal Sol Batiya karsidir. Komprador Sol Türk'ü asagilar Ulusal Sol Türk'ü savunur. Komprador Sol AB'ci Ulusal Sol TÜRKIYECIDIR. Komprador Sol Atatürk düsmanidir,Ulusal Sol Atatürk'cüdür Komprador sol reformcu,Ulusal Sol Devrimcidir. Komprador sol piyasacidir,Ulusal sol piyasaya karsidir. Komprador sola göre krizlerin kaynagi bürokrasi,devletin hantalligi ve siyasetin ekonomiye fazlaca müdahale etmesidir.Komprador solun ekonomik programi Dervis'in programiyla uyumludur ve temel ögretisi Devletin kücülmesidir. Ulusal sol bunlara karsidir.Emek ile sermayenin birlikte paylasacagi bir dünya olamaz. Komprador sol Sermayeyi,Ulusal sol emegi savunur. Solcu ve devrimci gecinenlerin icerisindeki uyusmazliklarin temelinde,solun ne oldugunun tam anlasilamamis olmasi,Komprador solun devrimci oldugu yanilgisidir. Komprador sol küresellesmeyi,Ulusal sol ulusallugu savunur. GENC SIVILLER KOMPRADOR SOLUN ÖRGÜTÜDÜR DENIZ GEZMIS ULUSAL SOLCUYDU. Yukarida ulusal solun ne oldugu ve ne olmadigini anlattim. saygilarla Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2010 GENC SIVILLER KOMPRADOR SOLUN ÖRGÜTÜDÜR DENIZ GEZMIS ULUSAL SOLCUYDU. Yukarida ulusal solun ne oldugu ve ne olmadigini anlattim. Daha düne kadar Deniz gezmis'e devlet düsmani diyenler, askere silah cekti ve terörüst oldugunu idaa edenler baktilarki bu yalan tutmadi simdi kendi siyasi görüslerinin lideri olarak lanse etmeye calisiyorlar. Bu bana bir dönemler Kürt yoktu onlarin hepsi dag Türk'leridir diyenlerin simdi ise her söylemlerini inkar edip Kürt'lerin varligini kabul etmelerine benziyor. Ikincisi ise Atatürk tek basina onlara kalkan olarak yetmiyor baska bir kalkan bulmaya calisiyorlar, o kalkanda simdi DENIZ GEZMIS. Ulisalci sol desikleriniz Deniz Gezmis'in idamini onaylayanlar hatirlatmak isterim. Deniz Gezmis cunta döneminde, yani "Atatürkcü ve ulusalci" TSK ve ara hükümet olan gene "atatürkcü ve ulusalci" CHP hükümetinin oylariyla asildi. "Ulusal solcu" Deniz Gezmis'i kim asti eger anlattiklarim dogru degilse? Solcularmi asti? Dincilermi asti? Yoksa kendilerini ulusal sol ve atatürkcü olarak lanse eden fasistlermi asti? Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2010 Solculugun ne oldugunu bilmeyenler icin ulusal solculuk irkcilik oluyormus,diger sol ise Devrimci,yani insan haklarina saygili,demokrat falan filan oluyormus.Bakalim öylemidir hep beraber irdeleyelim: . . . saygilarla Yukaridaki sözler bire bir "Türk Solu" dergisinden kopyalama. 2Türk Solu" dergisini aciktan savunamadigimiz icin dolayli yoldan bu düsünceye sahip yayin organlarini ve yapilanmayi gercek bir alternatif olarak göstermeye calisiyoruz. Ama kimse buna kanmaz. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2010 Ne bicim celiski bu anlasilir degil. Ne çelişkisi anlamadım. İnsanları illa bir tarafa sütten çıkmış ak kaşıklar, diğer tarafa zifte batmış kömürler olarak sınıflandırmamı mı istiyorsunuz? Benim söylediklerim son derece açık ve hiç bir çelişki yok. Çelişki sizin zihninizde... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.