Misafir birce Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2009 Hacı Arif Bey Hacı Arif Bey ( 1831 - 1885 ) Çerkes asıllı Türk bestekâr. Şarkı bestecisi olarak Türk musikisinde yeni bir çığır açmıştır. İstanbul'da Eyüp semtinde doğdu. Asıl adı Mehmed Arif’dir. Eyüp Şeri'ye Mahkemesi Başkâtibi Bekir Efendi'nin oğludur. Hacı Arif Bey, Türk Musikisinin en büyük bestecilerinden biridir. Klasik dönem bestecilerinin pekkullanmadıkları şarkı formuna yepyeni bir kimlik kazandırmış, bir şarkı bestecisi olarak yeni bir çığır açmıştır. "Şarkı", Arif Bey'den sonra bestecilerin en çok işledikleri form olmuştur. Musiki artık yalnız saraylarda, tekkelerde değil, bu çevrelerin dışında, özellikle konaklarda, yalılarda da icra edilmekte ve dinlenmektedir. Arif Bey'in bir zevk değişikliğini yansıtan şarkılarındaki üslup kendisinden sonraki hemen bütün şarkı bestecilerini etkilemiştir. Öyle ki, klasik formlarda verilen eserlerde bile onun etkisi görülür. Şarkıları teknik bakımdan kusursuzdur, makam ve geçki zenginliği, ritm çeşitliliği gösterir. Özellikle "nevzemin" adını verdiği, altı ya da sekiz mısralı değişmeli (usul değişikliği yaptığı) şarkıları bu zenginliğin ve çeşitliliğin en belirgin örnekleridir. Aynı makamı, aynı usulü kullandığı halde, çok değişik duygular uyandıran şarkıları vardır. Birbirine benzeyen şarkıları çok azdır. Hiçbir zaman tekdüzeliğe düşmez; hemen her şarkısına yeni bir renk, nüans katmasını bilir, kullandığı makamın o zaman kadar işlenmemiş bir yönünü yakalar. Sekiz zamanlı üç vuruşlu "müsemmen" usulü onun buluşudur. Türk aksağını çok başarılı bir biçimde kullanır. Şarkılarında beste ile güfte tam bir bütünlük içindedir. Arif Bey'in bu makamdan bestelediği şarkılar, onun kişisel üslubunu yansıtan, özgün bir güzelik taşır Hemen her şarkısına yeni bir renk, nüans katmasını bilir, kullandığı makamın o zamana kadar işlenmemiş bir yönünü yakalar. Kürdilihicazkar Makamı ile sekiz zamanlı üç vuruşlu "müsemmen usulü" onun buluşudur. 1884 yılında kalp hastası oldu. Hayattan tamamen bıktı. Muzika-yı Hümayundaki odasına çekildi. "Gurup etti güneş dünya karadı" şarkısını henüz bestelememiş, fakat okuyordu. Fenalaştı. Oğlu Cemil Bey'i çağırdı. Oğlunun göğsüne yaslanarak beraberce şarkıyı tamamladılar. Tarih 28 Haziran 1885'i gösteriyordu. Son bestesi tamamlandığında oğlunun kollarında son nefesini verdi. Gurup etti güneş dünya karadı Gül-i bağ-ı emel soldu sarardı Felek te böyle günde matem arardı Gül-i bağ-ı emel soldu sarardı Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2009 Hacı Arif Bey'in Bazı Eserleri Zahir-i hale bakıp etme dahil bir ferdi Vücud ikliminin sultanı sensin Deva yokmuş neden bimarı aşka Esti nesîm-i nevbahar açıldı güller suhh dem Geçti zahm-i tîri hicrin ta dil-i naşadıma Nigâh-ı mestine canlar dayanmaz Çekme elem-i derdini bu dehr-i fenanın Kanlar döküyor derdin ile dide-i giryan Olmaz ilâç sine-i sad pâreme Hâtırımdan çıkmaz asla ahd u peymânın senin Sayd eyledi bu gönlümü bir gözleri âhû Gurub etti güneş dünya karardı Çözülme zülfüme ey dil rüba, dil bağlayanlardan Ben buy-i vefa bekler iken sûy-i çemende Kurdu meclis, âşıkan meyhanede Humarı yok bozulmaz meclis-i meyhane-i aşkın Tasdî edeyim yari biraz da sühanimle Bir halet ile süzdü yine çeşmini dildar Mükedder derd-i pey-der peyle şimdi Bülbül yetişir bağrımı hûn etti figanın Bakmıyor çeşm-i siyah feryâde Meyhanemi bu, bezm-i tarabhane-i cem mi Bahar oldu beyim evde durulmaz İltimas etmeye yâre varınız Gözümden gitmiyor bir dem hayalin Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.