Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Sevgili arkadaşlar sizin bahsettiğiniz hakikati anlamaya çalışıyorum,kendi hakikatimle mukayese edip bir fikre varmaya çalışıyorum ama kullandığınız dil o kadar genel kavramlar ve mecazlar içeriyor ki ve net kavramları kullanmaktan da bir o kadar çekindiğiniz için ya da niçin kullanmıyorsunuz bilmiyorum yazılarınızdan tek anladığım hakikat insan başka bir hakikat yok gerisi teferruat yanılmıyorsam. Size net sorular soruyorum, cevaplarınız da kendi kullandığınız dilin dışında benim de anlayabileceğim dil olursa hem anlatmak istediklerinizi anlatmış olursunuz hem de bana faydası olur. Size göre Allah kavramı neyi ifade ediyor?Benim Allah olarak bildiğim hakikat sizce ne ve nerde?Ayrıca Kuran'ı Kerim hakkında Hz. Muhammet hakkında ne düşünüyorsunuz?Allah'ın Kuran'ıyla,HZ. Muhammet'le anlattığı hakikati sizin dışınızdaki Müslümanlar mı yanlış anlayıp inanıyor yani inancınız Allah,Kuran,Muhammet ise sizin anlatmaya çalıştığınız bir türlü anlayamadığım hakikati sizin anladığınız şekilde mi anlamalıyız? Hakikat insandır, hakikati yanlış yerde arıyorsunuz, dışarda ararsanız ömrünüz yetmez minvalindeki cümlelere sığdırdığınız ve başka kelam etmediğiniz inancınızı başkalarına da nasiplendirmenin gayreti mi var sizde yoksa ben buldum hakikati yeri geldiğinde güzel beş altı cümleyle sembolik anlatırım anlarlarsa ne ala anlamazlarsa ben yaşarım hakikati başkasına da gerek yok mu şeklinde mi? Örneğin bu başlık altında rahatlamak için mi yazıyorsunuz, bildiklerinizi en açık haliyle zikredip başkalarını da doğruluğuna inandığınız inancınızı tanıştırıp onu da mutlu etmek için mi? MUHABBETLE... Alıntı
Φ karani Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 kişi Hakikati kendi nefsini tanıdığı ölçüde tanıyabilir.. mesela kapkara gecede kapkara karıncanın rızkını veren Allahtır ayetinde Allah karınca ile olan rabıtasını bizlere anlatır.. tabi biz bu rabıtayı(bağı) idrak edemeyiz.. çünkü kendi nefsimizin Allaha olan bağını Gözlemlememişizdir.. kendi nefsimizin bağını idrak ettiğimizde herşeyin Allah ile olan rabıtasını idrak edebiliriz.. bizim bağımız nasıl bir bağ ise tüm mahlukatın bağı bu şekildedir.. mahlukat yönü ile bir bağ vardır birde manevi yönümüzün bağı vardır.. misal vermek gerekirse anne rahminde ki bir bebek göbek bağı denilen bir bağ ile beslenir.. bu aleme geldiğinde ise anne rahminden değil rahmetinden beslenmeye başlar.. bu dünya bir geçiş alemidir.. bu dünyada bir rahme(gönüle) girip Allah ile Manevi bir bağ inşa edip bu bağdan nasiplenenler ancak Ahiretlerinde Rahmandan nasibini alabileceklerdir.. ahiret bizim İÇ Yüzümüzdür.. iç yüzümüzün oluşması için bir gönüle girmek gerekir.. bir gönüle girenlerin ancak bir içyüzü, hüviyeti vardır.. ayette de bu dünyada kör olan ahirettede kördür der.. maksat kendi nefsimizi bilmekdir.. kendi nefsini bilenler için iki dünyada birdir.. görüneni(dünya) ve görünmeyeni(ahiret) kendi nefsinde cuma, cem etmişdir.. selametle 2 Alıntı
Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Sevgili arkadaşlar sizin bahsettiğiniz hakikati anlamaya çalışıyorum,kendi hakikatimle mukayese edip bir fikre varmaya çalışıyorum ama kullandığınız dil o kadar genel kavramlar ve mecazlar içeriyor ki ve net kavramları kullanmaktan da bir o kadar çekindiğiniz için ya da niçin kullanmıyorsunuz bilmiyorum yazılarınızdan tek anladığım hakikat insan başka bir hakikat yok gerisi teferruat yanılmıyorsam. Size net sorular soruyorum, cevaplarınız da kendi kullandığınız dilin dışında benim de anlayabileceğim dil olursa hem anlatmak istediklerinizi anlatmış olursunuz hem de bana faydası olur. Size göre Allah kavramı neyi ifade ediyor?Benim Allah olarak bildiğim hakikat sizce ne ve nerde?Ayrıca Kuran'ı Kerim hakkında Hz. Muhammet hakkında ne düşünüyorsunuz?Allah'ın Kuran'ıyla,HZ. Muhammet'le anlattığı hakikati sizin dışınızdaki Müslümanlar mı yanlış anlayıp inanıyor yani inancınız Allah,Kuran,Muhammet ise sizin anlatmaya çalıştığınız bir türlü anlayamadığım hakikati sizin anladığınız şekilde mi anlamalıyız? Hakikat insandır, hakikati yanlış yerde arıyorsunuz, dışarda ararsanız ömrünüz yetmez minvalindeki cümlelere sığdırdığınız ve başka kelam etmediğiniz inancınızı başkalarına da nasiplendirmenin gayreti mi var sizde yoksa ben buldum hakikati yeri geldiğinde güzel beş altı cümleyle sembolik anlatırım anlarlarsa ne ala anlamazlarsa ben yaşarım hakikati başkasına da gerek yok mu şeklinde mi? Örneğin bu başlık altında rahatlamak için mi yazıyorsunuz, bildiklerinizi en açık haliyle zikredip başkalarını da doğruluğuna inandığınız inancınızı tanıştırıp onu da mutlu etmek için mi? MUHABBETLE... Sevgili Fuzuli ; Siz mi Anlamıyorsunuz ? , Yoksa Biz mi Anlatamıyoruz ? Bilemiyorum. Ama Kesin Olan Şu ki, Geçici Bir İletişim Problemi Yaşıyoruz. Bakın Ben Hiç Karmaşık Olmayacak Şekilde Söylüyorum. Hatta Bir Kelime İle Bağlıyorum. RİSALE İ NUR Eğer Bu Kelimeyi Okudun ve Anladın İse, O Zaman İşe Başlayabiliriz. Ne Olduğunu, Kim olduğunu, Nasıl Olduğunu, Neye Hizmet Ettiğini, Nereden Çıktığını, Ne İşe Yaradığını, Siz Sorun, Biz de Yanıtlamaya Çalışalım. Yoksa Başka Bir Türlü Ne Siz Bir Tek Kelime Anlayabilirsiniz, Ne De Biz Size Bir Tek Cümle Anlatabiliriz. Kuyruğu Etrafında Dönen Bir Kedi Gibi Kendimizi Tavaf Ederiz. Ayrıca, Biz Sizin Tahayyül Ettiğiniz Gibi, Herkesin Bizim Gibi Düşünmesini de Arzulamıyoruz. Yalnızca Paylaşıyoruz. Sizide Bekliyoruz. Saygılarımla. Doğan Gülbudak Alıntı
Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 kişi Hakikati kendi nefsini tanıdığı ölçüde tanıyabilir.. mesela kapkara gecede kapkara karıncanın rızkını veren Allahtır ayetinde Allah karınca ile olan rabıtasını bizlere anlatır.. tabi biz bu rabıtayı(bağı) idrak edemeyiz.. çünkü kendi nefsimizin Allaha olan bağını Gözlemlememişizdir.. kendi nefsimizin bağını idrak ettiğimizde herşeyin Allah ile olan rabıtasını idrak edebiliriz.. bizim bağımız nasıl bir bağ ise tüm mahlukatın bağı bu şekildedir.. mahlukat yönü ile bir bağ vardır birde manevi yönümüzün bağı vardır.. misal vermek gerekirse anne rahminde ki bir bebek göbek bağı denilen bir bağ ile beslenir.. bu aleme geldiğinde ise anne rahminden değil rahmetinden beslenmeye başlar.. bu dünya bir geçiş alemidir.. bu dünyada bir rahme(gönüle) girip Allah ile Manevi bir bağ inşa edip bu bağdan nasiplenenler ancak Ahiretlerinde Rahmandan nasibini alabileceklerdir.. ahiret bizim İÇ Yüzümüzdür.. iç yüzümüzün oluşması için bir gönüle girmek gerekir.. bir gönüle girenlerin ancak bir içyüzü, hüviyeti vardır.. ayette de bu dünyada kör olan ahirettede kördür der.. maksat kendi nefsimizi bilmekdir.. kendi nefsini bilenler için iki dünyada birdir.. görüneni(dünya) ve görünmeyeni(ahiret) kendi nefsinde cuma, cem etmişdir.. selametle Sevgili karani ; Tebrikler. Gerçekten Formdasınız. Gerçi Sizi Pek İyi Karşılayamadık Ama, Vardır Bunda da Bir Hikmet. Ne Derler Bilirsiniz, Güzel Dostluklar, Tartışma İle Başlarmış... Saygılarımla. Doğan Gülbudak Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Eeee ben ne diyeyim artık bundan sonra.Ben size Allah,Kuran, Hz. Muhammet sizin için ne ifede ediyor önce algılama bağlamında bir kavram birliği oluşturalım sonra üzerine ne analatacaksanız anlatın diyorum sorular yöneltiyorum siz bana Risale-i Nur'u görüp anladıysanız ondan sonra başlayalım diyorsunuz.Eee oldu mu şimdi? Sonra da bütün kesretler vahdet olduktan sonra insanı bulursunuz,hakikat insandır deyip en sondan yazıyorsunuz. Başka bir sorum daha olacak diğerlerine cevap verme gereği görmediniz ama sorayım,siz bulduğunuz hakikati hakikaten yaşıyrak mı yazıyorsunuz yoksa birilerinin bulduğu hakikate siz de inanıp, başkalarına ,yaşamadığınız hakikati mi yazıyorsunuz? Bana bu hakikati bulmak için şuna inanacaksın, şunu yapacaksın deyin deyin de hakikati bulmak cümlelerde kalmış olmasın.Deyin ki şu an inandığınız Kelime-i tevhid inancını,orucu, namazı bırakın ya da ne bileyim bunlar hakikate giden yol ama Allah inancınızı doğru konumlandırın deyin. Muhabbetle... Alıntı
Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Eeee ben ne diyeyim artık bundan sonra.Ben size Allah,Kuran, Hz. Muhammet sizin için ne ifede ediyor önce algılama bağlamında bir kavram birliği oluşturalım sonra üzerine ne analatacaksanız anlatın diyorum sorular yöneltiyorum siz bana Risale-i Nur'u görüp anladıysanız ondan sonra başlayalım diyorsunuz.Eee oldu mu şimdi? Sonra da bütün kesretler vahdet olduktan sonra insanı bulursunuz,hakikat insandır deyip en sondan yazıyorsunuz. Başka bir sorum daha olacak diğerlerine cevap verme gereği görmediniz ama sorayım,siz bulduğunuz hakikati hakikaten yaşıyrak mı yazıyorsunuz yoksa birilerinin bulduğu hakikate siz de inanıp, başkalarına ,yaşamadığınız hakikati mi yazıyorsunuz? Bana bu hakikati bulmak için şuna inanacaksın, şunu yapacaksın deyin deyin de hakikati bulmak cümlelerde kalmış olmasın.Deyin ki şu an inandığınız Kelime-i tevhid inancını,orucu, namazı bırakın ya da ne bileyim bunlar hakikate giden yol ama Allah inancınızı doğru konumlandırın deyin. Muhabbetle... Sevgili Fuzuli ; Hoppala Yahu Şimdi Biz Ne Söyledik de Paparayı Yedik Sizden Arkadaşım. Her Ne İse , Durum u Zaten Özetlemiştim, Tekrar Hatırlatıyorum ; Kesinlikle Bir iletişim Sorunu Yaşıyoruz, Ve Umarım Bu Durum Geçicidir. Yahu Kendiniz Soruyorsunuz Ne Buldunuz, Ne Gördünüz, Hayatınızdaki Özel Olan Sizi Farklı Yapan Şey Nedir ? Diye Uzun Uzadıya İzahatlar Değilde, Bunun Yerine Somut Bir İfade İstiyorsunuz. Ondn Sonra da Biz de Bizi Özel ve Farklı Kıldığımıza inandığımız Şeyi Söyleyince, Samimiyetsiz Oluyoruz. ''Kendi Hakikat ımızı Yaşıyormuyuz ? Yoksa Başkalarının Hakikatınımı Anlatıyoruz ?'' Diye Sorgulanıyoruz. Asıl Biz Siz e Soruyoruz ; E. OLDU MU ŞİMDİ ? Saygılarımla. Doğan Gülbudak Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Benden de saygılar efendim tebdil-i mekanda ferahlık vardır. Muhabbetle... Alıntı
Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Benden de saygılar efendim tebdil-i mekanda ferahlık vardır. Muhabbetle... Eyvallah Sevgili Fuzuli , Bunu Saymayız, Yine Bekleriz. Haşiye : Ve Unutmayınızki; Bizler Bir çarkın Dişlileri Gibiyiz, Aramızda Hilafet Olamaz. Bizim Toprağımızda Nifak Tohumları Yeşermez... Saygılarımla. Doğan Gülbudak Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Benden de saygılar efendim tebdil-i mekanda ferahlık vardır. Muhabbetle... Sn.FUZULİ.. Allah bu gezegende sadece İDRAKTAN ibarettir..bu İdrakta sadece İNSAN,da vardır..kişi ne kadar İdrak edebildiyse o kadar Allah ile yakındır.. İnançların büyük çoğunluğu Allah,ı ancak öldükten sonra anlayabileceğiz durumunda..oysaki bu alem ŞEHADET,ŞUHUD alemi..Şehit(şahit) olan bu gezegende o Şahitliğe varıyor..görenden şahit oluyor..duyandan olmuyor.. Aynı kitabı okuyoruz..yazarı aynı..fakat yorumlamalarımız farklı..hepsi bu..takma fazla kafanı..kayıtlardan kurtulmadan, kayıtlı olduğun davalardan meselelerden şüpheler ve korkulardan kurtulmadan..olmazsa olmazların tümüyle bitmeden dayıyı anlamak zor.. Bu güne kadar gel kardeş bak seninki yanlış doğrusu budur diye hiç kimseye EZAN okumadık.. Sn.FUZULİ.. Allah ile aramızda mesafe kalmadı..yani ne mezhep ne din ne tarikat ne kitap nede herhangi bir şey..bu kadar yakın olmak İLİM ile olmuyor..tek yolu var..AŞK.. Güneşten sıcak..Sudan çıplak..zordur dayıyı anlamak.. 2 Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Sn.FUZULİ.. Allah bu gezegende sadece İDRAKTAN ibarettir..bu İdrakta sadece İNSAN,da vardır..kişi ne kadar İdrak edebildiyse o kadar Allah ile yakındır.. İnançların büyük çoğunluğu Allah,ı ancak öldükten sonra anlayabileceğiz durumunda..oysaki bu alem ŞEHADET,ŞUHUD alemi..Şehit(şahit) olan bu gezegende o Şahitliğe varıyor..görenden şahit oluyor..duyandan olmuyor.. Aynı kitabı okuyoruz..yazarı aynı..fakat yorumlamalarımız farklı..hepsi bu..takma fazla kafanı..kayıtlardan kurtulmadan, kayıtlı olduğun davalardan meselelerden şüpheler ve korkulardan kurtulmadan..olmazsa olmazların tümüyle bitmeden dayıyı anlamak zor.. Bu güne kadar gel kardeş bak seninki yanlış doğrusu budur diye hiç kimseye EZAN okumadık.. Sn.FUZULİ.. Allah ile aramızda mesafe kalmadı..yani ne mezhep ne din ne tarikat ne kitap nede herhangi bir şey..bu kadar yakın olmak İLİM ile olmuyor..tek yolu var..AŞK.. Güneşten sıcak..Sudan çıplak..zordur dayıyı anlamak.. Desenize Sn. Dayı hakikati bulmak yazılı olacak kaderinde. İlim de yetmiyorsa alim olan göz de görmüyorsa Mabud vermiyorsa neylesin Mahmut? Daha Dayı gelmeden bulmuş hakikati, ben Dayı değilim ki nerden bileyim hikmeti, nerden bulayım hakikati. MUHABBETLE... Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Gören göz bir tanedir..BAKAN iki..Sn.FUZULİ.. Açacağız gönül gözümüzü..yani KABUL kapılarımızı..evet doğrudur o şekilde inanan için mükemmel o dur diyeceğiz..biz bizim için mükemmel olanı, harikulade olanı seçip öyle yaşayacağız..Dinde bu İnançta bu.. seçimi biz yapacağız..başka birinin seçimine katılırız yada yan cizeriz o da bizim bileceğimiz iş.. yani Saidi Nursi yada Muhiddin Arabi yada Mevlana yada Yunus yada Hacı Bayram Veli..anladın sanırım şimdi.. 1 Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Ben bu aralar Risale-i Nur meclislerine iştirak ediyorum arkadaşım vesilesiyle nasip oldu takdir-i ilahi. Şükürler olsun iki gözümde sorun yok da gönül gözümde sorun var galiba.Katıldığım mecliste anlatan arkadaşa soru soru üstüne gelince bensiz tatlı tatlı huşu içinde dinlemeyle geçen dersleri benle birlikte aheste aheste ilerlemeye başladı biraz sıkıldılar benden. Ben inançlı biriyim de uzun zamandır oluşmasını durduramadığım onlarca yüzlerce soru üretiyor bir yanım.Hayır kardeşim diyorum gelme aklıma ya Allah aşkına git diyorum yok bir kere geldimi cevabını bulmadan durulmuyor.Eee cevap verildi tamam dur diyorum yok orda da durmuyor... Hayırlısı bakalım bildiğim, bulduğum hakikati kaybetmezsem ona da şükür Dayı. MUHABBETLE... Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Olacak elbette..''OL''dedi..şu ana kadarda hiç bir şey ''OL''dum diyemedi..iyimi.. Risale kolay okunmaz..okunur, kolayca anlaşılmaz..anlayanda bir daha okumaz.. Okumak bilene Kitap kendisidir..yazılan kitapların hepiside bir İNSANın söyledikleri, sözleridir..kendi kitabı dururken başkasının kitabını okumaya çalışmak işmidir.. 1 Alıntı
Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Sevgili Dayı ; Bizede Akıl Versen Biraz Yol Göstersen. Yahu Biz Osmanlıca Yazdığımız Sıralarda Herkesin ortak Bir Eleştirisi, Hatta Şikayeti Oluyordu ; ''Biz Yazdıklarını Anlayamıyoruz'' Diye. Şimdilerle Malum, Bizde Açılım Açılım Üstüne, Neredeyse Rönesans Hareketi Başlattık Kendi Edebiyatımızda. Bakınız Artık Öyle BirKaç Satırlık, Uzun Uzadıya Cümleler Kurmuyorum. Sohbet Tarzında Diyaloglar Kuruyoum. Bazen Netice yi Başa Alıyorum. Detaya Bile Girmeden, Sonuca Varıyorum. Tümleç ler i Beklemeden, Yüklem i Koyuyorum. Ama Daha da Nasıl Açılınır Bilemiyorum. Belkide Yanış Yapıyorum. Kimin Ne Anladığına Bakmadan, Kendim Gibi Olmalıyım Belkide. Alaturka Dünyamda Baki Kalmalıyım. Yoksa Herkesi Anlayabilmek, Ve de Herkesce Anlaşılabilmek, Pek de Mümkün Görünmüyor. Sen Ne Dersin ? Saygılarımla. Doğan Gülbudak Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Sevgili Dayı ; Bizede Akıl Versen Biraz Yol Göstersen. Yahu Biz Osmanlıca Yazdığımız Sıralarda Herkesin ortak Bir Eleştirisi, Hatta Şikayeti Oluyordu ; ''Biz Yazdıklarını Anlayamıyoruz'' Diye. Bir varmış hiç yokmuş... Zamanında sana bu eleştirileri yapan bir kitle var idiyse bilmiyorum; Sana bu eleştiriyi yapan birisi olduğumu çok net hatırlıyorum... Ve Osmanlıca bilen birisi olmama karşın, Osmanlıca değil de günümüz Türkçesi ile yazdığında, Emin ol ki çok anlaşılır ve sempatik oluyorsun... Bu değişim yönünde gösterdiğin medeni bilinç için seni gerçekten takdir ederim... Alıntı
Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Bir varmış hiç yokmuş... Zamanında sana bu eleştirileri yapan bir kitle var idiyse bilmiyorum; Sana bu eleştiriyi yapan birisi olduğumu çok net hatırlıyorum... Ve Osmanlıca bilen birisi olmama karşın, Osmanlıca değil de günümüz Türkçesi ile yazdığında, Emin ol ki çok anlaşılır ve sempatik oluyorsun... Bu değişim yönünde gösterdiğin medeni bilinç için seni gerçekten takdir ederim... Sevgili TengeriinBoşig ; Güzel Düşünceleriniz Adına , Çok Teşekkür Ediyorum. Sizi Temin Ederim ki, Ben de Sizin Belirttiğiniz Üzere, Daha Anlaşılabilir Olmalıyım Diyerek Bir Sürü Reform Gerçekleştirdim Kendi Dünyamda. Yahu, Buna Rağmen Gel Gör ki ; Bu Sefer de Çok Vasat Olduğum u Hissettirecek Eleştiriler Almak Zorunda Kaldım. E. Ben Ne Yapacağım, Herkesi Nasıl Memnun Edeceğim. Belkide Kimseyi Takmamak En İyi Yol. Bu Arada Biraz Kişisel Olacak Belki Ama , Sen de mi Böyle yapıyorsun ? Yani Kimseyi Takmayarak , Cool mu Oluyorsun. Yani, Dışarıdan Bakılınca Bu İzlenim Oluşuyor da Ben de. Ha. Unutmadan, Seninle Sohbet de Edebileceğime İnanmadığım Zamanlar Olmuştu. Hatırlıyorum. Ama Böylesi Daha Güzel. Saygılarımla. Doğan Gülbudak Alıntı
Φ ugurantalya_07 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Neden yanlız ben yaşıyayım..bak paylaşıyorum işte.. Belki çok basit gelecek..fakat ilk ders şu.. En miniğinden,en pembesinden,de olsa HİÇ bir şekilde YALAN söylemeden Yaşanacak.. Herkese yalan söyleyebilirsin..fakat kendine asla..buradan başla,dayı dedilerdi banada.. sn dayı yazılarınızı keyifle takip ediyorum özellikle dini konularda ağır konularda olsa hafiften alıp başlayarak çok güzel anlatıyorsunuz yılların tecrübesi var galiba uğur Alıntı
Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 sn dayı yazılarınızı keyifle takip ediyorum özellikle dini konularda ağır konularda olsa hafiften alıp başlayarak çok güzel anlatıyorsunuz yılların tecrübesi var galiba uğur Kusura Bakmayın Ama Böyle İltifatlar Beni Huylandırıyor. Dayı yı İçten İçten Kıskanıyorum Galiba Saygılarımla. Doğan Gülbudak Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Sevgili TengeriinBoşig ; Güzel Düşünceleriniz Adına , Çok Teşekkür Ediyorum. Sizi Temin Ederim ki, Ben de Sizin Belirttiğiniz Üzere, Daha Anlaşılabilir Olmalıyım Diyerek Bir Sürü Reform Gerçekleştirdim Kendi Dünyamda. Yahu, Buna Rağmen Gel Gör ki ; Bu Sefer de Çok Vasat Olduğum u Hissettirecek Eleştiriler Almak Zorunda Kaldım. E. Ben Ne Yapacağım, Herkesi Nasıl Memnun Edeceğim. Belkide Kimseyi Takmamak En İyi Yol. Bu Arada Biraz Kişisel Olacak Belki Ama , Sen de mi Böyle yapıyorsun ? Yani Kimseyi Takmayarak , Cool mu Oluyorsun. Yani, Dışarıdan Bakılınca Bu İzlenim Oluşuyor da Ben de. Ha. Unutmadan, Seninle Sohbet de Edebileceğime İnanmadığım Zamanlar Olmuştu. Hatırlıyorum. Ama Böylesi Daha Güzel. Saygılarımla. Doğan Gülbudak Ben sanırım biraz... ya da daha doğrusu, biraz fazla umursamazım... Alıntı
Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Sevgili TengeriinBoşig ; Yani, Biraz Bruce Wills Gibi Yapmalıyız Değil mi ? Hani Tam Kötü Adamlar Onu Yakalamış ve Sorgulamaya Başlayacakken, Bekleyin Bir Saniye Diyor, Adamlar da Şaşkın Şaşkın Bakarken, ''Yanında Sigarası Olan Var mı ? '' Diyor Ya. Ya da , Çok Soru Sorup, Sürekli Kafasını Şişiren Bir Bayan Müfettiş e, ''Birini Anımsatıyorsun'' Diyor Kadın Soruyor, Kim i , Bizimki Yanıtlıyor, ''Eski Karım'' ı. İşte Aynen Bunun Gibi Yani, Ulen Ben Bu ''Cool'' Olma İşini Çözüyorum Galiba, Ne Dersiniz ? Saygılarımla. Doğan Gülbudak Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Dindar olan pek cool olamaz.. Bu cool olma işini bir daha gözden geçir bence Doğan abi.. Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Ben sanırım biraz... ya da daha doğrusu, biraz fazla umursamazım... Melamiler gibi yani.. :D Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 ''Umurunda mı dünya, çal çal oyna.'' yakışır mı dindara? MUHABBETLE... Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 ''Umurunda mı dünya, çal çal oyna.'' yakışır mı dindara? MUHABBETLE... Sn.FUZULİ.. Sizin 1000.yazınızı alıntıladım..hayırlara vesile olsun BİN iletiniz.. Bu arada Doğan abiyi epey kızdırdık sanıyırum şu son iletilerimizle..bakalım tepkisi ne olacak..coolmü takılacak.. :D Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Sn.FUZULİ.. Sizin 1000.yazınızı alıntıladım..hayırlara vesile olsun BİN iletiniz.. Bu arada Doğan abiyi epey kızdırdık sanıyırum şu son iletilerimizle..bakalım tepkisi ne olacak..coolmü takılacak.. :D Allah razı olsun. Sayı dediğin ne ki Sn. Dayı söylenen sözde? 1000 olmuş 10000 olmuş lafımız.Muhabbet meclisinde bir lafımız tesir ediyorsa , yol bulup da giriyorsa bir gönüle, girdiği gönülde diken olmuyorsa biliniz ki bahtiyarız. Dostun attığı taş baş yarmaz derler, sert gitmemiştir umarım attığımız taş! MUHABBETLE... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.