Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

  

6 üye oy verdi

  1. 1. Türkiye füze almakla doğrumu yapıyor?

    • Evet doğru yapıyor.
    • Hayır doğru değil.
    • Bunun yerine kendi üretim kapasitesini yükseltebilir.


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

ABD’den alınması planlanan füzesavar sistemi IMF’den gelecek kredinin yarısına mâlolacak. Amerikan Patriot sistemlerinin 12 milyar liralık maliyeti, Türkiye’nin 2010 bütçesinin yüzde 4’üne, savunma bütçesinin ise yüzde 60’ına eşit. IMF’den 15 milyar dolar kredi bekleyen Ankara, bu kredinin yarısını Patriot’lara harcamaya hazırlanıyor

 

Hükümetlerarası silah satışının en büyüklerinden biri olarak kayıtlara geçecek olan Türkiye’nin ABD’den satın alması gündeme gelen hava savunma ve füzesavar sistemlerinin ekonomik maliyeti, dudak uçuklatacak cinsten. Uzun menzilli hava savunma ve füzesavar sistemleri satmak için Kongre’den onay isteyen Amerikan Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon), Türkiye’ye göndermeyi planladığı askerî malzeme, “13 ateşleme bataryası, 72 PAC-3 füzesi, çeşitli başka füze türleri ve ek malzemeleri” olarak açıklandı. Bu alım gerçekleşirse, bir süredir ABD’nin en fazla silah alan ülkeler listesinde gerilere düşen Türkiye, eski konumuna geri dönmüş olacak. Satışı için onay istenen bütün ünitelerin alınması durumunda, programın Türkiye’ye maliyeti 7.8 milyar doları (yaklaşık 11.7 milyar lira) buluyor.

Türkiye’nin, PAC-3 füze sistemini, bölgesel tehditlere karşı almak istediğini belirten Pentagon’a bağlı Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı, “Türkiye, bölgede, barış ve denge unsuru olarak ABD’nin ortağıdır. NATO’nun müttefikinin etkili bir savunma kapasitesine ulaşmasına ve bölgede kabul edilebilir bir askerî denge oluşturmasına yardımcı olmak, ABD’nin ulusal çıkarıdır” açıklamasını yaptı. Başka bir ifadeyle bu devasa alışverişin siyasal tabanı Atlantik’in ötesinde çoktan oluşmuş durumda. Türkiye açısından ise, Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın, 2007 martında açtığı 12 adet hava savunma füzesi satın alınmasını öngören ve henüz sonuçlanmayan ihale, ordunun halihazırda böyle bir ihtiyaç tanımladığını ortaya koyuyor. Pentagon’un Kongre’ye yaptığı izin başvurusunun da bu ihaleyle bağlantılı olma olasılığı yüksek. Manzara, iki tarafın bu alışveriş için oldukça istekli olduğunu gösteriyor.

 

IMF’den istenen paranın yarısı

Türkiye için halen en ucuz kredi kurumu özelliğini koruyan IMF ile 2008 mayısında sona eren stand-by anlaşmasının ardından, iki yıla yakın süredir yeni anlaşma görüşmeleri sürüyor. Uluslararası piyasalardan yaklaşık yüzde 7 oranında faizle borçlanan Türkiye, IMF’den yüzde 2.3 oranında bir maliyetle kredi kullanabiliyor. Geçen yılın sonlarında IMF’den talep edilen para 25 milyar dolar olarak telaffuz edilirken, uzmanlar mevcut koşullarda rakamın 15 milyar dolar civarına gerilediğini belirtiyor. IMF’den gelecek kaynağın 15 milyar dolar olduğu kabul edilirse, füze sistemlerine ödenecek para da bunun yaklaşık yarısına denk geliyor.

Türkiye’nin ABD’den savunma füze sistemleri alma kararını Taraf’a değerlendiren ekonomistler, harcamaların askerî savunmalara değil ülkenin büyümesi için altyapıya yapılmasını istedi.

 

Füzeden önce, sele önlem alın

Bu yılki 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarında dillendirilen, “Güçlü ordu güçlü Türkiye” sloganını hatırlatan gazeteci yazar Prof. Dr. Mehmet Altan “Japonya ve Almanya, Türkiye’den daha güçlü, ama orduları yok. Orduya ve savunmalara giden paralar halkın, toplumun zenginliğine gitse daha güçlü olmaz mıyız?“ diye sordu. “Silahlanacağımıza, bu kadar füze alacağımıza, şiddetli yağmurla 33 insanımızın ölümünü engellemeye çalışsak daha iyi olmaz mı?” diye konuşan Altan, şöyle devam etti: “Askerî tehlikeye göre silah alımları oluyor. Bunu kim neye göre tahlil ediyor? Bu silah satışlarından kimler komisyon alıyor? Bu silah alınmalarında kimler nasıl karar veriyor? Bu alımlardan sonra kimler zengin olacak? Bu soruların cevaplarını bilmiyoruz. Bunlar kamuoyu ile paylaşılmıyor. Bunların bilinmesi gerekiyor. Bu silahlar ödediğimiz vergilerle alınıyor. Ancak biz bunun hesabını soramıyoruz. Bunlar tartışılmadan bu tür harcamalar yapılıyor. Yoksulluğu işsizliği bu kadar fazla olan bir ülkenin ne kadar güvenliğe ihtiyacı var.”

 

Silah harcaması kısıtlanmalı

Füze sistemlerinin doğrudan IMF’den gelecek kaynakla ilişkilendirilmemesi gerektiğini belirten Bahçeşehir Üniversitesi’nden Prof. Dr. Seyfettin Gürsel ise, Türkiye’nin savunma harcamalarından tasarruf yapması gerektiğini söyledi. Gürsel, “Türkiye’de işsizlik artıyor. Büyümeye ihtiyaç var. Savunma, kamu harcamaları ve hatta sosyal harcamaların büyük bir bölümü, büyümeyi destekleyecek yatırımlara yapılmalı. Mesele füze meselesi değil. Türkiye Kürt meselesini, Kıbrıs meselesini çözsün. Altyapıya yatırım yapsın. Zaten büyüme olur” dedi.

 

Füzelerin maliyeti savunma bütçesinin yüzde 58’ine denk

Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’nin 2010 ve 2011 yıllarına ait toplam tahmini bütçeleri sırasıyla, 297.4 milyar TL ve 330.3 milyar TL düzeylerinde bulunuyor. Aynı yıllarda Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı’na dağıtılmış toplam savunma bütçeleri, 2010 için 20.3 milyar TL, 2011 için 22.5 milyar TL olarak görülüyor. Söz konusu savunma sistemleri için harcanacak para 2010 yılı tüm savunma harcamasının yüzde 58’ine tekabül ediyor.

Gönderi tarihi:

Ordumuzun güçlü olmasını canı gönülden istiyorum ama bu mantıkla da ne ordumuz güçlenecek ne de bu ülke kalkınacak.

 

''Güçlü ordu güçlü Türkiye ''tabirine katılmakla birlikte salt ordumuzun güçlenmesi Türkiye'yi her alanda güçlendirmeyecek, ekonomisini düzeltmeyecek,bilimsel gelişmelerin, araştırmaların önünü açmayacak ama ''Güçlü Türkiye Güçlü Ordu'' mantığıyla bakılırsa meseleye bu anlayış ön planda olursa Türkiye güçlendiğinde ordumuzda güçlenecektir,Türkiye üretecek, kalkınacak, her alanda ekonomik,sosyal,bilimsel olarak ki bu ordumuza daha iyi yansıyacak.

 

En çok gücüme giden de bizi güçlü kılan(!),bizi güçlendiren silahları kendimiz yapamıyor olup o kadar parayı bize de her alanda zarar veren, düşman gördüğümüz ABD'den alıyoruz.

 

Ha diyebilirsiniz ki AKP ABD'yi düşman görmüyor. Silah alabileceği üst teknolojik silahlar yapan da satabilecek olanda çevremizde ve dünya da ayrıca bize dost olan yok bunlar arsında.

 

Şuna da karşıyım ordu silah almasın,kendini güçlendirmesin, oraya aktarılan kaynaklar başka alanlara aktarılsın.

 

Ordu lazım bize hem güçlü ordumuz olacak hem güçlü bir milletimiz.Oraya da para harcayacağız halkımıza da bu çizgiyi unutmamalıyız ve tek taraflı bakmamalıyız diye düşünüyorum bilmem ne dersiniz?

 

MUHABBETLE...

Gönderi tarihi:

ABD’den alınması planlanan füzesavar sistemi IMF’den gelecek kredinin yarısına mâlolacak. Amerikan Patriot sistemlerinin 12 milyar liralık maliyeti, Türkiye’nin 2010 bütçesinin yüzde 4’üne, savunma bütçesinin ise yüzde 60’ına eşit. IMF’den 15 milyar dolar kredi bekleyen Ankara, bu kredinin yarısını Patriot’lara harcamaya hazırlanıyor

.

.

.

Füzelerin maliyeti savunma bütçesinin yüzde 58’ine denk

Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’nin 2010 ve 2011 yıllarına ait toplam tahmini bütçeleri sırasıyla, 297.4 milyar TL ve 330.3 milyar TL düzeylerinde bulunuyor. Aynı yıllarda Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı’na dağıtılmış toplam savunma bütçeleri, 2010 için 20.3 milyar TL, 2011 için 22.5 milyar TL olarak görülüyor. Söz konusu savunma sistemleri için harcanacak para 2010 yılı tüm savunma harcamasının yüzde 58’ine tekabül ediyor.

Tabii zaten size kalsak silah falan almayalım yada üretmeyelim.

Kapatalım firmaları,elimizdeki silahlarıda satalım gitsin.

Savaş Çıktığında da sapanla saldırız düşmana değilmi.Yada üzerimize gelen füzeleri elimizle havada yakalar atarız geri düşmana.

Örnek Gösterilen ülkelere bakın hele Almanya dünyanın en büyük silah üreten ülkelerinin başında geliyor.(leopar tankı,H&K silah firması vs).

 

Yalnız yerli firmalarımızın zaten orta ve yüksek irtifa hava savunma projeleri var İnşallah bu alımlar projeleri baltalamaz.

Gönderi tarihi:

Ordumuzun güçlü olmasını canı gönülden istiyorum ama bu mantıkla da ne ordumuz güçlenecek ne de bu ülke kalkınacak.

.

.

.

MUHABBETLE...

 

Benim bu konuda bir gorusum var: Bence Ordumuz Bati'nin Orta Dogu'da ki yegane guvencesidir. Islam'dan Bati'ya yonelik herhangi bir tehlikeyi (ki bu da Bati'nin alisilagelmis paranoya taktiklerinden biridir) alt edebilecek yegane ordudur bolgede. Yani bu ordunun ayakta durmasi, guclu olmasi bence sadece iki kesime yariyor: Bati'ya (ki Nato uyeligimiz bunun gostergesi) ve olan bitenden servet ve prim edinen tehlikeli.

 

Yani kullaniliyoruz maalesef.

Gönderi tarihi:

Pazardan domates alımı değil konu; ülke güvenliği için alınan silahlardan bahsediliyor. Gazete haberi ve gazeteye verilmiş bir kaç yorum yetmez düşünce belirtmek için. Ülke güvenliği söz konusu. Ordunun ihtiyacı nedir ne değildir onu da göz önüde bulundurmak gerekir. Gördüğüm kadarıyla yeterli bir dayanak olmadan yapılıyor eleştiriler halbuki tekrar söylemek gerekirse domatesten değil ülke güvenliği için alınacak silahlardan bahsediliyor.

Güçlü ordu konusuna gelirsek; siz coğrafyasıyla tarihiyle Türkiye Cumhuriyeti'yseniz "aman canım ne gücü ne silahı" diyebilir misiniz? Lütfen, biraz daha ciddi yaklaşalım meselelere. Eleştirelim ama bu da abartılmasın, usulünce yapılsın.

Gönderi tarihi:

Pazardan domates alımı değil konu; ülke güvenliği için alınan silahlardan bahsediliyor. Gazete haberi ve gazeteye verilmiş bir kaç yorum yetmez düşünce belirtmek için. Ülke güvenliği söz konusu. Ordunun ihtiyacı nedir ne değildir onu da göz önüde bulundurmak gerekir. Gördüğüm kadarıyla yeterli bir dayanak olmadan yapılıyor eleştiriler halbuki tekrar söylemek gerekirse domatesten değil ülke güvenliği için alınacak silahlardan bahsediliyor.

Güçlü ordu konusuna gelirsek; siz coğrafyasıyla tarihiyle Türkiye Cumhuriyeti'yseniz "aman canım ne gücü ne silahı" diyebilir misiniz? Lütfen, biraz daha ciddi yaklaşalım meselelere. Eleştirelim ama bu da abartılmasın, usulünce yapılsın.

 

Turkiye'nin olasi bir fuze saldirisina maruz olma ihtimali YOK sayilacak kadar azdir. Kim ne zaman Turkiye'ye fuze atma tehdidinde bulundu? Iran'da fuze var ama onlarin bu fuzeleri Turkiye'ye karsi kullanacagina ihtimal veriyormusunuz? Hayir...

 

Kisacasi, o patriot fuzeleri GEREKSIZ bir israftir! Bu ulkede insanlar acken, kan pacalarimizi asip dizlerimize kadar gelmisken, sokaktaki vatandasi daha bir selden dahi koruyamiyorsa bu devlet, en son gerekli olan fuze alimidir!

Gönderi tarihi:
Pentagon’a bağlı Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı, “Türkiye, bölgede, barış ve denge unsuru olarak ABD’nin ortağıdır. NATO’nun müttefikinin etkili bir savunma kapasitesine ulaşmasına ve bölgede kabul edilebilir bir askerî denge oluşturmasına yardımcı olmak, ABD’nin ulusal çıkarıdır” açıklamasını yaptı.

 

Yani bu durumda İrandan gelebilecek uzun menzilli füzeleri durduracak br sistem geliyor. Bizim paramızla ABD de kendi ulusal çıkarlarını korumuş olacak.

Gönderi tarihi:

Benim bu konuda bir gorusum var: Bence Ordumuz Bati'nin Orta Dogu'da ki yegane guvencesidir. Islam'dan Bati'ya yonelik herhangi bir tehlikeyi (ki bu da Bati'nin alisilagelmis paranoya taktiklerinden biridir) alt edebilecek yegane ordudur bolgede. Yani bu ordunun ayakta durmasi, guclu olmasi bence sadece iki kesime yariyor: Bati'ya (ki Nato uyeligimiz bunun gostergesi) ve olan bitenden servet ve prim edinen tehlikeli.

 

Yani kullaniliyoruz maalesef.

 

Sayın Diyarbakırlı ordumuzun bizim için güçlü olması ayrı konu,AB-ABD'nin burda bizim ordumuzu güçlü görmek istemesi ayrı konu, bu bölgeyi karıştırıp sonra bize silah satmaları ayrı konu.

 

 

Vurguladığınız nokta mantıklı geliyor da güçlü orduyu AB-ABD istiyor mantığıyla da güçsüz bir ordu, silahsız bir ordu istenmez herhalde?

 

Bir de şu yönüyle ABD'AB'ye üzerinden eleştiri geliyordu.Hani ordumuzla ilgili içerde çıkan olumsuz haberlerin AB-ABD destekli onların işine gelen bir durum olduğu söyleniyor.

 

Çünkü ordumuz Atatürkçü değerleri savunuyor, ulusalcı ABD taraftarı değil içerde AKP'yi destekleyerek,orduyu da yıpratarak güçsüzleştirerek AKP üzerinden siyasetini gerçekleştirmeye çalışıyor düşüncesi var.

 

Şimdi ben bunu anlamış değilim ABD-AB hem ordumuzu yıpratmanın siyasetini güdüyor hem de ABD ordumuzun güçlenmesi için bize silah satıyor güçlü ordu da AB-ABD'nin olası Müslüman ülkelerden gelebilecek tehditlere karşı bizi kendi siyasetine uygun, yakın görüyor.

 

Bunu bilebilmek nasıl olur bilmiyorum.Görüneni okuduğunuzda ise bir gerçek var paramızı düşmanımıza verip silah alıyoruz,üretemiyoruz.

 

MUHABBETLE...

Gönderi tarihi:

Turkiye'nin olasi bir fuze saldirisina maruz olma ihtimali YOK sayilacak kadar azdir. Kim ne zaman Turkiye'ye fuze atma tehdidinde bulundu? Iran'da fuze var ama onlarin bu fuzeleri Turkiye'ye karsi kullanacagina ihtimal veriyormusunuz? Hayir...

 

Kisacasi, o patriot fuzeleri GEREKSIZ bir israftir! Bu ulkede insanlar acken, kan pacalarimizi asip dizlerimize kadar gelmisken, sokaktaki vatandasi daha bir selden dahi koruyamiyorsa bu devlet, en son gerekli olan fuze alimidir!

 

Devletler söz konusu olduğunda hele de çağımızın dürüstlük anlayışı çerçevesinde kimse herhangi bir saldırıdan güvende olduğumuzu iddia edemez. Sizin ihtimal vermemeniz devletin güvenliği açısından milleti rahatlatmaz.

 

Gereksizliğe karar verirken soyut ifadeler kullanılmaz. Sokaktaki vatandaşı selden korumak, insanların doyurulması ayrı konulardır. Her biri birbiriyle bağlantıları bulunmakla birlikte kendi içlerinde değerlendirilir.

 

Somut hiçbir şey koymuyorsunuz ortaya,büyük ihtimalle bunu yapamayacaksınız. Çünkü üzerinde konuşulan konu teknik bir konu. Bu işler için askeri, sivili; bürokratı siyasisi çalışmak zorunda. Bize yansıyan açık ve somut bir hata ya da usulsüzlük varsa ancak bunun üzerine gidebiliriz. Yoksa oturduğumuz yerden söyleyeceklerimiz böyle soyut ve yetersiz kalır.

Gönderi tarihi:

Tabii tabii, zaten İstanbul'u basan sel de askeriyenin eğitim amaçlı göletinin taşması sonucu oluştu! İddia koskoca büyükşehir belediye başkanının ağzından bile duyuldu!

 

Ne göletmiş, kaç Keban kadar geliyorsa mübarek, İstanbul yetmedi, Trakya'yı da bastı!!! Marmara kadar olsa bu kadar yeri yine basamazdı.

 

Yani ordunun itibarını hedef almak için kullanmadıkları bir şey kalmadı. Yakında ozon tabakasının delinmesiyle küresel ısınmayı da, Jüpiter'e meteor çarpmasını da silahlı kuvvetlere yükleyecekler!

 

Askeriye silah almak bir yana, kapatılmalı. Polis ülkeyi savunmaya yeter de artar!

 

Yani komik olmak bile değil bu, trajikomik olmak desek o bile değil. Ne olduğunu kendileri bile biliyor mu, emin değilim...

Gönderi tarihi:

Devletler söz konusu olduğunda hele de çağımızın dürüstlük anlayışı çerçevesinde kimse herhangi bir saldırıdan güvende olduğumuzu iddia edemez. Sizin ihtimal vermemeniz devletin güvenliği açısından milleti rahatlatmaz.

 

Gereksizliğe karar verirken soyut ifadeler kullanılmaz. Sokaktaki vatandaşı selden korumak, insanların doyurulması ayrı konulardır. Her biri birbiriyle bağlantıları bulunmakla birlikte kendi içlerinde değerlendirilir.

 

Somut hiçbir şey koymuyorsunuz ortaya,büyük ihtimalle bunu yapamayacaksınız. Çünkü üzerinde konuşulan konu teknik bir konu. Bu işler için askeri, sivili; bürokratı siyasisi çalışmak zorunda. Bize yansıyan açık ve somut bir hata ya da usulsüzlük varsa ancak bunun üzerine gidebiliriz. Yoksa oturduğumuz yerden söyleyeceklerimiz böyle soyut ve yetersiz kalır.

 

Somut bir sey atmiyormuyum ortaya: Fuzeye ihtiyacimiz yok! Daha somut yorum mu var burada?

Ne bir savas tehlikesi var Turkiye Devleti'ne yonelik ne de bir aktif savas. Fuzeye filan ihtiyacimiz yok!

 

Aradaki tek baglanti ne: PARA! Fuzeye harcanan para bizlere harcansin!

 

Iste size baglanti...

Gönderi tarihi:

Ordu,sosyal, kültürel,eğitim,ekonomik alanları birbirinin alternatifi, birbirinin yerine ikame edilecek alanlar değildir.

 

Ordunun yeri ayrı, kültürel etkinliğin yeri ayrı, eğitimin yeri ayrı vs. vs...

 

Orduya harcayacağımız parayı kültüre harcayalım, kültüre harcayacağımız parayı eğitime harcayalım gibi bir mantık kurulamaz sanırım.

 

Orduya da para harcayalım, eğitime de harcayalım, ekonomik etkinliklere de para harcayalım.Ki hepsinin ayrı ayrı bütçesi var hepsi de ayrı ayrı faaliyet alanı.

 

Bu alanlara verilen öneme, bu alanlardaki duruma göre harcama miktarları, ayrılan bütçeler değişiyor.Ayrılan bütçelerin alan bazında faydayı gözetip gözetmediği tartışalabilir de orduya para harcamayalım oraya harcıyacağımız parayı halka harcıyalım demek de çok akıllıca bir tutum değil iyi niyetliysek.

 

MUHABBETLE...

Gönderi tarihi:

Tabii zaten size kalsak silah falan almayalım yada üretmeyelim.

Kapatalım firmaları,elimizdeki silahlarıda satalım gitsin.

Savaş Çıktığında da sapanla saldırız düşmana değilmi.Yada üzerimize gelen füzeleri elimizle havada yakalar atarız geri düşmana.

Örnek Gösterilen ülkelere bakın hele Almanya dünyanın en büyük silah üreten ülkelerinin başında geliyor.(leopar tankı,H&K silah firması vs).

 

Yalnız yerli firmalarımızın zaten orta ve yüksek irtifa hava savunma projeleri var İnşallah bu alımlar projeleri baltalamaz.

 

ilker01 Bu konuya yorum yazarken neredeyse vatan hainliğiyle suçlayacaksınız beni,zaten buda sizin ne kadar yapıcı olduğunuzu göstermesi açısından bişeydir. Bizim bu kadar bilim adamımız var biz kendimiz üretmedikçe başkalarına boyun eğmek zorunda kalırız ve ben inanıyorumki ülkemizdeki bu bilim adamlarına yeterli imkanlar sağlanırsa biz kendi üretim silahlarımızı kullanırız, bunların geliştirilmesi ve ilerletilmeside bizim insiyatifimizde olur, Amerika kendi sattığı her silahı aşacak bir sistem geliştiriyor bundan hiç şüpheniz olmasın.

 

Ayrıca bize silah satarken neden iran'dan gelebilecek saldırılara karşı tabiri özellikle kullanılıyor? Bunuda sanırım bir düşünmek gerekiyor.

Gönderi tarihi:

Sayın Diyarbakırlı ordumuzun bizim için güçlü olması ayrı konu,AB-ABD'nin burda bizim ordumuzu güçlü görmek istemesi ayrı konu, bu bölgeyi karıştırıp sonra bize silah satmaları ayrı konu.

 

 

Vurguladığınız nokta mantıklı geliyor da güçlü orduyu AB-ABD istiyor mantığıyla da güçsüz bir ordu, silahsız bir ordu istenmez herhalde?

 

Bir de şu yönüyle ABD'AB'ye üzerinden eleştiri geliyordu.Hani ordumuzla ilgili içerde çıkan olumsuz haberlerin AB-ABD destekli onların işine gelen bir durum olduğu söyleniyor.

 

Çünkü ordumuz Atatürkçü değerleri savunuyor, ulusalcı ABD taraftarı değil içerde AKP'yi destekleyerek,orduyu da yıpratarak güçsüzleştirerek AKP üzerinden siyasetini gerçekleştirmeye çalışıyor düşüncesi var.

 

Şimdi ben bunu anlamış değilim ABD-AB hem ordumuzu yıpratmanın siyasetini güdüyor hem de ABD ordumuzun güçlenmesi için bize silah satıyor güçlü ordu da AB-ABD'nin olası Müslüman ülkelerden gelebilecek tehditlere karşı bizi kendi siyasetine uygun, yakın görüyor.

 

Bunu bilebilmek nasıl olur bilmiyorum.Görüneni okuduğunuzda ise bir gerçek var paramızı düşmanımıza verip silah alıyoruz,üretemiyoruz.

 

MUHABBETLE...

 

Siz ebir sorum var Fuzuli arkadas: TSK'nin bugun varliginin yegane teminati nedir Turkiye'de? TSK'nin onemli konumunu korumasinda en buyuk etken nedir? PKK olayi degil mi? PKK'nin surekli var olmasi degil mi?

 

Baglanti kurabiliyormusunuz?

Gönderi tarihi:

Siz ebir sorum var Fuzuli arkadas: TSK'nin bugun varliginin yegane teminati nedir Turkiye'de? TSK'nin onemli konumunu korumasinda en buyuk etken nedir? PKK olayi degil mi? PKK'nin surekli var olmasi degil mi?

 

Baglanti kurabiliyormusunuz?

 

Sayın Diyarbakırlı çok keskin bir kurgu üzerinden konunun bambaşka ve ilginç bir yönüne temas etmişiniz.Kurgunuzun tartışılması bıçak sırtı bir durum.

 

Ben ordumuzun güçlü olmasını, düşmanlara karşı caydırıcı olmasını, tehdit nerden gelirse onu en etkili şekilde bertaraf etmesini canı gönülden istiyorum.

 

Eğerki birileri ordumuzun amacı dışında ordunun içinde bambaşka planlar peşindeyse, ordumuzun önemli konumda olmasını PKK üzerinden hesaplara bağlıyorlarsa bu anlayışta olanlar varsa lanetliyorum.Ordumuzu güçsüz görmek isteyenler varsa onlar hakkında da aynısını düşünüyorum.

 

Daha fazla da ne söyleyim bilmem ki?

 

MUHABBETLE...

Gönderi tarihi:

Sayın Diyarbakırlı çok keskin bir kurgu üzerinden konunun bambaşka ve ilginç bir yönüne temas etmişiniz.Kurgunuzun tartışılması bıçak sırtı bir durum.

 

Ben ordumuzun güçlü olmasını, düşmanlara karşı caydırıcı olmasını, tehdit nerden gelirse onu en etkili şekilde bertaraf etmesini canı gönülden istiyorum.

 

Eğerki birileri ordumuzun amacı dışında ordunun içinde bambaşka planlar peşindeyse, ordumuzun önemli konumda olmasını PKK üzerinden hesaplara bağlıyorlarsa bu anlayışta olanlar varsa lanetliyorum.Ordumuzu güçsüz görmek isteyenler varsa onlar hakkında da aynısını düşünüyorum.

 

Daha fazla da ne söyleyim bilmem ki?

 

MUHABBETLE...

 

Boyle kesimlerin varligindan ikimizde haberdariz maalesef. Ve onlari bende lanetliyorum ve herkese sesleniyorum: ACIN GOZUNUZU! Hersey duyuldugu gorundugu gibi degil bu topraklarda! Oyun oynaniyor bizlerle!

 

Ama bence yine de tartisabilelim acikca! 2009 yilinda olabilsin! Ne dersiniz?

Gönderi tarihi:

Anketteki soru düzeni dogru fakat günümüz sartlarina uygun degildir.Evet,Türkiye kendi üretim kapasitesini arttirmalidir,bu sonucta milli ekonomi geregidirde.Ama günümüz sartlarinda ve Ordumuzun güclenmesi anlaminda kisa vadede bu füzelerin alinmasi,uzun vadede ise kendi üretimini arttiracak projeler yapmasindan yanayim.

 

saygilarla

Gönderi tarihi: (düzenlenmiş)

Anketteki soru düzeni dogru fakat günümüz sartlarina uygun degildir.Evet,Türkiye kendi üretim kapasitesini arttirmalidir,bu sonucta milli ekonomi geregidirde.Ama günümüz sartlarinda ve Ordumuzun güclenmesi anlaminda kisa vadede bu füzelerin alinmasi,uzun vadede ise kendi üretimini arttiracak projeler yapmasindan yanayim.

 

saygilarla

 

Soru düzeninin günümüz şartlarına uymadığı konusunda katılıyorum size. Kısa vadede silah alımına gereklilik olup olmadığı dediğim gibi şimdilik fikir belirtemeyeceğim bir konu ancak uzun vadede yani bu olaydan bağımsız olarak ordumuz hakkında düşüneceğimiz zaman kendi üretkenliğimiz çok çok önemli. Bu konuda Türkiye'de önemli adımların atıldığına dair bazı şeyler okuyor ve dinliyoruz; o yüzden ordumuzun salt dış destekli geliştiği yönündeki sözlere(genel olarak söylüyorum) ben katılmıyorum. Gelişmeye dair veriler var önemli olan daha da gelişebilmek.

Tarih: Düzenleyen: ali0_1
Gönderi tarihi:

Şimdi aslında bir bağlantı vermek için yazıyorum ama öncesinde bu başlıktaki yazılarımı hatırlatarak şunları söylemek isterim: Önce ne, nasıl verilmiş buna bakmak gerekir. Yoksa anlık heyecanlar veya günlük mücadeleler ışığında yolumuzu aydınlatmaya çalışırız ki bu doğru değildir bence.

 

Silah alımına dair bilgilerin de verildiği haftalık basın bilgilendirme toplantısı metni:

 

Basın bilgilendirme toplantıları (18 Eylül 2009):

 

Ve konuyla ilgili bir haber:

 

TRT-Haber'den:

Gönderi tarihi:

Silah alımına dair bilgilerin de verildiği haftalık basın bilgilendirme toplantısı metni:

Evet yani, konu ilk ve yetkili ağızdan açık biçimde ortaya konmuştur. Bizdeki hastalık bir konuyu yetkilisinin değil, her ağzı olanın konuşması... Teşekkürler sayın ali0_1.

Gönderi tarihi:

Milli Savunma Bakanlığı, esasen savunma füzesi alımının 2006 yılında düşünüldüğünü, füzelerin Çin ile Rusya'dan da alınabileceğini (kim uygun teklif verirse) söylüyor. 2006 yılında düşünülmüş savunma füzesi alma projesi, tam da Dışişleri Bakanı komşu İran'da "dostluk kucaklaşması" yaparken yeniden neden ısıtıldı?Kim ısıttı? Nasıl bir tesadüftür? ABD, Irak'tan çekiliyor. Türkiye açılıma açılıyor. Bakan İran'a gidiyor. Dostluk elleri uzanıyor. ABD'den İran seni vuracak. Sana savunma füzesi satalım. Teklifleri yağıyor. Tesadüf müdür?

 

Bu sorunun yanıtını ordunun generallerine soracak değiliz. Bu soruları; açılımcı demokratlara sormak ve cevabını beklemek durumundayız. 8 milyon dolarlık füze alımından Başbakan'ın, bakanların, iktidar partisi milletvekilleri ile Meclis'in ne kadar haberi var? Konuşuldu mu? Ne zaman konuşuldu?

 

Konuşma kimlerin arasında geçti? Genelkurmay'ın gerçekten bu savunma füzelerinin alınması konusunda talebi varsa, füze savunma sistemine bakan proje ofisinin gerekçesi nedir? Türkiye'nin sınırlarında bugüne kadar işlev gören füze savunma silahlarının eksiği, gediği nedir ki, 8 milyar dolarlık yeni alımlar söz konusu edilmektedir? ABD füzelerini satmaya çalışırken; Türkiye'de ilişki kurduğu temsilcileri var mıdır? Savunma füzelerinin alınmasına ordu karar veriyor, talep ediyor fakat parası halktan çıkacağı için Meclis, harcamadan ne kadar haberli?..

neşe ile kalınwink.gif

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.