Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

"Demokrasi Havarileri" nin gerçek yüzleri


Misafir CYRANO

Önerilen İletiler

Birde nasıl işse. "darbe karşıtı" olan AKP'ye göre, Türkiye'nin gördüğü en kanlı ve en baskıcı darbe olan 12 Eylül'ün en büyük sivil işbirlikçilerinden olan. Darbeden sonra 12 Eylül'cüler adına ülkeyi yönetmesi için koltuğa oturtulan Turgut Özal "demokasi havarisi"dir.

 

12 Eylül'ü öve öve bitiremeyen. Sızıntı dergisinden 82 anayasası için evet oyu verilmesi yönünde çağrı üstüne çağrı yapan Fethullah Gülen'e bağlı yayın organları şimdi kime gıcıklarsa "12 eylülcü" , "darbeci" yaftası vurma peşindeler.

 

Eylül zaferinin en sonunÂcusu olarak 12 Eylül harekâtını kaydetmede de fayda var. Vakıa 12 Eylül harekâtı dış düşmanlara karşı kazanılmış bir zafer değildir. Ama bir yönüyle ondan daha ehemmiyetlidir; zira toplumumuz o dönemde iç kargaşa, anarşi ve dış kaynaklı entrikalarla yokolma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyordu. 12 Eylül harekâtıyla esbap plânında bu tehlikelerin bir kısmının bertaraf edildiğinde kuşku yoktur, ancak gerçek muvaffakiyet hüküm ve hikmetin bir yerde inzimam edeceği ve sancak tutan ellerin saflaşıp özüne ereceği gün tahakkuk edecektir.

 

-http://www.sizinti.com.tr/yazdir.php?KONUID=2477-

 

Buyrun buradan, bugün ona buna "12 eylülcü" , "darbeci" yaftaları yapıştıran Ali Bayramoğlu'nun 1982 yılındaki yazısını okuyun.

 

"....Ve, işte şimdi, binbir ümit ve sevinç içinde, asırlık bekleyişin tuluû saydığımız, bu son dirilişi, son karakolun varlık ve bekasına alamet sayıyor; ümidimizin tükendiği yerde, Hızır gibi imdadımıza yetişen Mehmetçiğe bir kere daha selam duruyoruz."

 

F. Gülen, Ekim 1980, Sızıntı dergisi

 

 

 

Bu düşman kıskıvrak yakalama.. Ve bir zaferdir. İçtimaî bünyenin harici bir kısım eracifden temizlenme, arındırılma düşüncesiyle onu aslına irca zaferidir. Bu zafer, kendinden ümit edilenleri getirdiği takdirde, Türk’ün zaferler hanesinde en mualla yeri işgal edecektir. Böyle bir ilk tefahhüs ve sezişe, bir evvelki sene selam durulmuş ve gaziler ocağının yiğit eri Mehmetçik’e teşekkürler sunulmuştu.

 

F. Gülen, Ekim 1980, Sızıntı dergisi

 

Yanlış okumuyorsunuz, yüzbinlerce insanın tutuklandığı işkencelerden geçirildiği, infaz edildiği günlerde kanlı darbecileri böyle övüyor büyük "demokrasi havarisi" gülen hazretleri. Nasıl selam durduklarını ve nasıl teşekkürler sunduklarını ballandıra ballandıra anlatıyor.

 

"İlim ve Kültür" dergisi olan Sızıntı yıllarca 12 Eylül'e güzellemeler, övgüler düzüyor. Vatandaşları 12 Eylül'cüler minnet ve itaat etmeye çağırıyor. Bugün her ağızlarını açtıklarında "darbe anayasası" dedikleri 82 anayasasına evet oyu vermeye çağırıyor.

 

Bakın AKP'nin milletvekili kadrosuna. Hiçbir partide AKP'de olduğu kadar 12 Eylül icrasında görev almış kadro yoktur.

 

Bu ister kapak olsun. İster kulaklara küpe.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

80'e halkın yaklaşımı başka bir başlıkta dile getirilmişti orada bazı sebepler yazdık, bunlardan en önemlisi de büyük bir karmaşanın üzerine kurtarıcı olarak gelinmesiydi. Bugünden bugünün anlayışı ve bunun bilgisiyle geçmişe bakıp insanları yargılamak ne kadar doğrudur? Bundan daha iki sene öncesinde yazdığım yazıları bizzat ben beğenmiyor ve buldukça açığa çıkarıp kendi kendimi düzeltmeye çalışıyorum. Koşulları bir kenara bırakarak, o zamanın haber alma imkanlarını bir kenara bırakarak insanları "demokrasi havarisi" olarak kalıplayarak yapılan sorgulamada eksiklikler olacaktır. Ona bakarsanız bugün her şeye "hayır" diyen sayın Baykal dün aynı şeylerin çoğuna "evet" demiştir; hepimiz biliyoruz ki kendisi iktidardaki partiyle "evet" dediklerinin gerçekleşmesini istememekte, güvenmemektedir. "Bunu dedim ama şöyle bir ortamda" diyebilir ya da "şu şartlarla". 80 darbesel süreci halkın sağ-sol çatışmasına girmemiş kesimi için bir kurtuluş olmuştur. O günlerde girdiği çatışmaları hala özleyenler hariç kime sorsanız "tamam darbeler iyi olmuyor ama o gün herkes sevindi, kabul etti" demektedir. Bunun nedenini Mahir Kaynak gibi isimler darbe için hazırlanan ortama bağlamaktadır. Zaten darbe böyle yapılır; öyle bir atmosfer oluşacaktır ki ülkede herkes siyasetten, demokrasiden ümidini kesecek ve birilerinin darbesini bekleyecektir. Burada "sızıntı" konumunu nasıl belirlemektedir günümüzde ona bakmak gerekir ki siyasi değerlendirmelere çok da girilmiyor dergide açık bir biçimde.

Özetle siz kaç yaşındasınız bilmiyorum ama o günleri yaşamış olanlarla konuştuğumda burada alıntılanan yazılardan çok da farklı şeyler söylemiyorlar o günkü düşünce dünyaları için. İnsanların çatışmadan bunaldığı bir dönem ve bugün konuşabildiğimiz "perde arkaları" o günlerde kolay kolay konuşulan şeyler değil.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aydinlarin bir özelligi vardir;bu özelliktir onlari aydin yapan,yoksa dün baska sarkilar söyleyip bugün baska naralar atmakla aydin olummuyor.Darbe kötüyse aydin darbeye karsi olmalidir bunun dünü bugünü,iyisi kötüsü yoktur aydin icin.Dün darbeyi saksakliyanlarin bugün asker karsiti olmalari gercekten komik bir aydinlik oluyor bence.Bakin 70'li yillara gelinirken, 68'liler denilen kusak vardir,onlarin anlattiklari,solcular miting yaptiklarinda hep "ORDU-MILLET ELELE"diye slogan atarmislar.Bugün libos kesiminden bircok isim vardir dün Ordu -millet elele diye sloganlar atan.Ayni isimler bugün asker düsmanligina soyunmuslardir.Neden acaba?Onlar dün baska aydin bugün baska aydinmi oldular yoksa.Deniz Gezmis devrimciydi.Dün Deniz Gezmis'in yolundan gidenler bugün ABD-AB yalakasi kesildiler,peki bunu nasil anlatacaksiniz bana.

Aydin ya aydindir ya da degil.Erol Manisali bir aydindi hemde gercek aydin,ama simdi Silivride yatiyor.Neden yatiyor söyleyeyim mi?AYDIN OLDUGU ICIN.Aydin gecinenler ise ülkeyi bölme projelerinin pesine düstüler.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

80'e halkın yaklaşımı başka bir başlıkta dile getirilmişti orada bazı sebepler yazdık, bunlardan en önemlisi de büyük bir karmaşanın üzerine kurtarıcı olarak gelinmesiydi. Bugünden bugünün anlayışı ve bunun bilgisiyle geçmişe bakıp insanları yargılamak ne kadar doğrudur? Bundan daha iki sene öncesinde yazdığım yazıları bizzat ben beğenmiyor ve buldukça açığa çıkarıp kendi kendimi düzeltmeye çalışıyorum. Koşulları bir kenara bırakarak, o zamanın haber alma imkanlarını bir kenara bırakarak insanları "demokrasi havarisi" olarak kalıplayarak yapılan sorgulamada eksiklikler olacaktır. Ona bakarsanız bugün her şeye "hayır" diyen sayın Baykal dün aynı şeylerin çoğuna "evet" demiştir; hepimiz biliyoruz ki kendisi iktidardaki partiyle "evet" dediklerinin gerçekleşmesini istememekte, güvenmemektedir. "Bunu dedim ama şöyle bir ortamda" diyebilir ya da "şu şartlarla". 80 darbesel süreci halkın sağ-sol çatışmasına girmemiş kesimi için bir kurtuluş olmuştur. O günlerde girdiği çatışmaları hala özleyenler hariç kime sorsanız "tamam darbeler iyi olmuyor ama o gün herkes sevindi, kabul etti" demektedir. Bunun nedenini Mahir Kaynak gibi isimler darbe için hazırlanan ortama bağlamaktadır. Zaten darbe böyle yapılır; öyle bir atmosfer oluşacaktır ki ülkede herkes siyasetten, demokrasiden ümidini kesecek ve birilerinin darbesini bekleyecektir. Burada "sızıntı" konumunu nasıl belirlemektedir günümüzde ona bakmak gerekir ki siyasi değerlendirmelere çok da girilmiyor dergide açık bir biçimde.

Özetle siz kaç yaşındasınız bilmiyorum ama o günleri yaşamış olanlarla konuştuğumda burada alıntılanan yazılardan çok da farklı şeyler söylemiyorlar o günkü düşünce dünyaları için. İnsanların çatışmadan bunaldığı bir dönem ve bugün konuşabildiğimiz "perde arkaları" o günlerde kolay kolay konuşulan şeyler değil.

 

Çok zorlama bir savunma yazısı olmuş dostum :)

 

12 Eylül'de işkence gören, üniversiteden atılan, yasaklanan, sürgüne giden, darbe karşıtı yazıları nedeniyle cezalandırılan insanlara "12 Eylülcü" bilmemneci yaftaları yapıştıran Gülen cemaatinin Türkiye tarihinin en kanlı darbesi olan 12 Eylül'ü nasıl desteklediğini görebiliyoruz.

 

Arkadaşımı kanlı bir darbeyi savunmaya mazeretleri üretmiş kendince.

 

Fethullah Gülen ve cemaati 12 Eylül'ü desteklemiştir.

 

Bugün iki lafın başında "darbe anayasası" dedikleri anayasaya evet oyu verilmesi için çağrılar yapmışlardır.

 

Yıllarca Sızıntı dergisi eliyle 12 Eylül övgüsü ve propagandası yapılmıştır.

 

Bunu "çatışmalardan bunalan sokaktaki adam tepkisi" olarak sunmanın ne kadar zorlama bir savunu olduğu ortadadır. Gülen ve cemaattinin 12 Eylül sürecinde darbecilere olan desteği ve hizmetleri karşılığı önü açılmıştır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şimdi her şey birbirine karıştı.

 

Cemaat zamanın geçmiş bir yerinde darbeci takılmış, zaman gelmiş bugün olmuş saf değiştirmiş antidarbeci takılıyor.Takılıyor kelimesi argo mu oldu ne?Neyse!

 

Bugün de darbe meraklısılar tarafından kara listeye alınmışlar.Şu Ergenekon meselesi...

 

Şimdi bunlar darbeci mi değil mi sorun bu mu?Yok bir gün darbeci bir gün değil oldukları için güven olmaz bunlara takılmayın mı arkasına?

 

Özüne dön çağrısı mı yapmak lazım yoksa?Darbeyi destekledin bir zamanlar öylece darbeci mi kal demek lazım?

 

Muhabbetle...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hayli bir zamandır bu kadar şaşırmamıştım.İşin aslı,Cyrano tarafından kalınlaştırılmış cümleleri okurken,metnin tamamını görmek gerek diye düşündüm.Ali0_1 tarafından verilen bağlantıyı tıkladıktan sonra,Cyrano'ya hak verdim.Şaşırdım ve üzüldüm.

 

Sızıntı dergisini takip etmiyorum.Misyonu ve içeriği hakkında pek de bilgi sahibi değilim.Ama bu dergiyi takip etmesem de,okumuşluğum var.Çok önceki dönemlere,daha açık bir ifadeyle ilköğretim aşamalarında bu dergi ile olan tanışıklığımdan aklımda kalan;bu derginin, edebi bir dergi olmasaydı.Düşünceler de vardı,ama düşüncelerin anlatımı da edebi bir çizgideydi.

 

İnsanlar neden darbeyi gerekli görür,darbe hangi koşullarda,nasıl haklı kılınır?İnanın aklım bunu almıyor.

 

Bayramoğlu tarafından kaleme alınan yazıda ki;"ülke kaos içindeydi...insanlar birbirini öldürüyordu...." şeklinde ki meşrulaştırma çabaları bana çok komik geliyor.Madem,asker bu kanı darbe ile durdurma gücüne sahipti,neden bu kanı darbesiz çözemedi!

 

...

 

Verilen bağlantılarda ki yazılarda dikkatimi çeken bir diğer nokta da;"Mehlika Sultana Aşk şiirlerini okuyan gençler artık bir piyondu" şeklinde ki düşüncelerdi.

 

Osmanlı Devleti'nin "sorunsuz bir imparatorluk" olarak gören bir yaklaşımdan haraketle yaratılan bir hayal dünyası.Mehlika Sultan'a aşık yedi genç vardır,tek dertleri aşk.,Divan Edebiyatının da bundan farkı yok(teknik açıdan Divan Edebiyatıbenim için oldukça değerli,ancak içeriği bana çok da samimi gelmiyor)

 

Mesela Nevruziyeler...Efendim,okurken sanırsınız imparatorluk güllük gülistanlık.Kimse vergilerin altında ezilen halkı,iskan politikasında kaybeden insanları görmez.

 

...

 

Bize Mehlika Sultana aşık yedi genç çok gerekli değil.Duygularımız da hayallerimiz de olsun.Olsun da gerçekleri görmememiz de bir kara perde olmasın.

 

Tarihi egemenler yazar,egemenlerin dilindeki tarihte yanlış yoktur.Halk yazarsa o tarihi,bir bakmışsınız zulümdür tek yazılan.

 

Sanılmasın ki bu Osmanlı Devleti ile açıkalanacak kadar basittir.Değil efendim,dünyanın düzenidir bize dayatılanlar.

 

Sızıntı dergisi,ta Osmanlı Devleti ile açıklamış aydınlığı.12 Eylül öncesi kargaşası,sadece 12 Eylül darbesi ile sona erecekmiş gibi bir havaya yakalandım.12 Eylül,karanlığı getirdi bu ülkeye aydınlığı değil.

 

Bakın,bir noktada haklıydılar.Mehlika Sultana aşık gençlerimiz yine sahnede ki yerlerini aldılar.Darbe bize korkmayı,sinmeyi öğretti.Hepimiz mecnun olduk.

 

....

 

Bugün 12 Eylül.İşkencelere,sürgünlere,yasaklara yeniden merhaba dediğimiz tarih.

 

Bu tarihin dün ki tarafları bugün başka bir tarafta yer alıyor olabilir.Samimi yada değil.İnsanlar değişebilir.Çıkarlar da.Bir A siyasetçisi yada B cemaati.Adlar çok da önemli değil.Bir 12 Eylül'den dem vurduğumuz bugün de taraflar değişiyor,çıkarlar yerine göre tarafınızı belirliyor.12 Eylül;bize "hükümetlerle değişen yasaların ve insanların olduğu bir ülke de" herşeyi olağan görmeyi öğretti.

 

12 Eylül...ne seni,ne sana hizmet edenleri ne de sana seyirci kalanları affetmeyeceğim.

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şimdi Türkiye'de bir darbe yapılsa bunun kime ne faydası olur?

12 Eylül darbesi kimlere yaramıştır ve en çok kimleri ezmiştir?

Akp anayasayı değiştirmek istiyor ve gerekirse yani eğer isterse her yasayı mevlisten çıkarıyor, Anayasa mahkemesine rağmen üstelik, peki o zaman neden 12 Eylülcüler yargılanmıyor?

 

Tekrar soruyorum bugün darbe olsa bu kime yarayacak ve darbeyi kim yapacak?

Sanki herşey darbe yapılması için oluyor, sanki darbeye zorlanıyor ülke, yani olması için her koşul uygulanıyor ve bütün kırmızı çizgiler ihlal ediliyor, bölücülük yaygınlaşıyor ve meşrulaşıyor... Milli birlik ve milli çıkarlar yok ediliyor ya darbe olursa ne olacak?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şimdi her şey birbirine karıştı.

 

Cemaat zamanın geçmiş bir yerinde darbeci takılmış, zaman gelmiş bugün olmuş saf değiştirmiş antidarbeci takılıyor.Takılıyor kelimesi argo mu oldu ne?Neyse!

 

Bugün de darbe meraklısılar tarafından kara listeye alınmışlar.Şu Ergenekon meselesi...

 

Şimdi bunlar darbeci mi değil mi sorun bu mu?Yok bir gün darbeci bir gün değil oldukları için güven olmaz bunlara takılmayın mı arkasına?

 

Özüne dön çağrısı mı yapmak lazım yoksa?Darbeyi destekledin bir zamanlar öylece darbeci mi kal demek lazım?

 

 

Demokrat olmaz zordur. Ama, insanların aslında bir anlamda demokrat olmayı tarif etmiş olan ''kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkası için de isteme'' hadisini 29 sene önce unutup yeni hatırlamış olması düşündürücü...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Demokrat olmaz zordur. Ama, insanların aslında bir anlamda demokrat olmayı tarif etmiş olan ''kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkası için de isteme'' hadisini 29 sene önce unutup yeni hatırlamış olması düşündürücü...

 

Düşündürücü hallerimizin olması ne güzel bizi düşünmeye sevk ediyor.

 

Ama bizde de çok düşündürücü hal var canım, çok düşünüyoruz ,biraz da kendimizi düşünmek lazım. :)

 

MUHABBETLE...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Düşündürücü hallerimizin olması ne güzel bizi düşünmeye sevk ediyor.

 

Ama bizde de çok düşündürücü hal var canım, çok düşünüyoruz ,biraz da kendimizi düşünmek lazım. :)

 

Tabii canım, Foruma da girmeyelim, yazmayalım, zülfü yare aman dokunmayalım dimi ? :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hatta biraz daha açık ve somut konuşalım ki anlamak, anlaşılmak ve muhabbet kolay olsun :)

 

Hemen hal değiştiriyorum sıvı halden katı hale geçiyorum. :)

 

Demokrat olmak zor sözünüze ve hadisle birlikte zikrettiğiniz düşünceye katılıyorum.

 

İnsanların tavırları,düşünceleri zamnala birlikte değişiyor ki biz değişiyoruz.

 

Kısa zamandaki keskin duruş değişikliklerine riyakarlık deniyor, içinden başka şey düşünüp de dille bambaşka cümleler sarfediliyorsa buna da riyakar ve takiyyeci deniyor sanırsam.Bunlar hoş görülmeyecek haller tabiatıyla.

 

Biz de bolca var.

 

Uuzn süreli değişiklikler, tutarlı davranış haline gelmişse değişmek de normal.

 

Bir düşünceyi temsil eden insanların tarihi süreçteki değişikliklerini araştırmak,ifşa etmek bunları bilmek de akılıca bir duruş,düşünüş için gerekli inanıyorum buna.

 

Muhabbetle...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben 12 Eylül'le ilgili bircok yazi yazdim ve bu yazilarimda 12 Eylül'ü hazirlayan nedenleri siraladiktan sonra bu nedenlere firsat veren siyasi iktidari ve muhalefeti terazinin diger kefesine koyarak onlarin oturdugu kefenin daha agir bastigini vurguladim ki öyledir.Darbenin olacagi bilindigi halde buna göz yumanlar asil darbecilerdir dedim.

Aydin oldugunu sanan ve etrafa kendilerini öyle yutturan bazi isimler dün bu askerlerin yanindaydilar,onlari alkislayip tapacak kadar darbelerini savundular.Bugün ise onlara karsilar.Bu bence komik olmaktan öte ahlaki erozyondur.Yine tekrarliyorum,aydinin dünü bugünü yoktur.Aydin bütün gücüyle hukuksuzluga karsidir.Insan haklarini savunurken sadece tek yanli insan hakki yoktur aydinin gündeminde,ezilen herkes onun icin insandir,aydin insani savunur,bugün bircok aydin terörü savunuyor insan hakki diye.Bakin 7 yildir AKP iktidardadir.Asker ne darbe yapmistir,ne de tesebbüs.Bu demektir ki askerin böyle bir emeli yoktur,buna ragmen amaclari farkli noktalara odaklanmis olan aydin!liboslar ve din tacirleri askere saldirmaktan zevk almaktadirlar.Onlarin askere saldirisinin amaci kirli bir amactir.Demokrasi havarisi kesilerek bu ülkeyi Sevr'e tasimak aydin'lik degildir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

En azından bugün darbe istediklerini düşünmüyorum.Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

 

Sayın Fuzuli, darbe isteyip istemediklerini anlamak için, karşıt bir görüşün iktidarda olup darbenin onlar için gündem konusu olması gerekir.Yoksa, elbette kendileri için istemezler.

 

Ama, bu faraziyeye de gerek yok. Basın özgürlüğü konusundaki kısıtlamalar, hukuk ihlallleri, eleştiriye tahammülsüzlük ve karşıtların bir şekilde susturulmaya çalışılması bu sorunun yanıtını netleştiriyor zaten.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Fuzuli, darbe isteyip istemediklerini anlamak için, karşıt bir görüşün iktidarda olup darbenin onlar için gündem konusu olması gerekir.Yoksa, elbette kendileri için istemezler.

 

Ama, bu faraziyeye de gerek yok. Basın özgürlüğü konusundaki kısıtlamalar, hukuk ihlallleri, eleştiriye tahammülsüzlük ve karşıtların bir şekilde susturulmaya çalışılması bu sorunun yanıtını netleştiriyor zaten.

 

Iste bu nedenle 12 Eylül dinciler icin bulunmaz bir firsat olmustur.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Fuzuli, darbe isteyip istemediklerini anlamak için, karşıt bir görüşün iktidarda olup darbenin onlar için gündem konusu olması gerekir.Yoksa, elbette kendileri için istemezler.

 

Ama, bu faraziyeye de gerek yok. Basın özgürlüğü konusundaki kısıtlamalar, hukuk ihlallleri, eleştiriye tahammülsüzlük ve karşıtların bir şekilde susturulmaya çalışılması bu sorunun yanıtını netleştiriyor zaten.

 

Sayın Dogrucudavut darbe isteyip istemediklerini anlamanın yolunu bunu ortaya koyacak bir gündem şartı üzerinden öğrenebilmeye bağlayıp,akabinde bu faraziyeden vazgeçip darbe yanlısı olup olmamayı basın özgürlüğü,hukuk ihlalleri,eleştiriye tahammülsüzlük v.s konulardaki tavırlara bağlamızsınız.Bizim anladığımız bir darbenin cevabı olmamış bence.

 

Ülkemizde darbeleri ordumuz yapmıştır bunlar da darbe yapacaksa ordumuz olmadan yapamazlar diye düşünüyorum.Yine darbeyi destekleyeceklerse bugün darbe yapacaklarını düşündüğümüz(Ya da sizin düşünmediğiniz...) kişileri Ergenekon Davası'yla yargılıyorlar.

 

Şunu diyebilirsiniz anladığımız tarzda darbeyi yapacak güce,yapıya sahip olanları hukuki,hukuk dışı içeri alıyorlar kendi darbelerini yapıyorlar, bunu anlarım.

 

Bilmiyorum artık kimin darbesi güzel, kiminki kötü?

 

Sistem içinde herkes kendi darbesinin peşinde.

 

E demokrasi lazım diyorsak ülkeye ki herkes diyor, herkes kendi darbesiyle getirmeye çalışıyor ne deyim yani şimdi?

 

Asker yönetime el koyuyor darbe, hükümetler yasa çıkarıyor iktidarını kullnıyor darbe.

 

Muhabbetle...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Dogrucudavut darbe isteyip istemediklerini anlamanın yolunu bunu ortaya koyacak bir gündem şartı üzerinden öğrenebilmeye bağlayıp,akabinde bu faraziyeden vazgeçip darbe yanlısı olup olmamayı basın özgürlüğü,hukuk ihlalleri,eleştiriye tahammülsüzlük v.s konulardaki tavırlara bağlamızsınız.Bizim anladığımız bir darbenin cevabı olmamış bence.

 

Ülkemizde darbeleri ordumuz yapmıştır bunlar da darbe yapacaksa ordumuz olmadan yapamazlar diye düşünüyorum.Yine darbeyi destekleyeceklerse bugün darbe yapacaklarını düşündüğümüz(Ya da sizin düşünmediğiniz...) kişileri Ergenekon Davası'yla yargılıyorlar.

 

Şunu diyebilirsiniz anladığımız tarzda darbeyi yapacak güce,yapıya sahip olanları hukuki,hukuk dışı içeri alıyorlar kendi darbelerini yapıyorlar, bunu anlarım.

 

Bilmiyorum artık kimin darbesi güzel, kiminki kötü?

 

Sistem içinde herkes kendi darbesinin peşinde.

 

E demokrasi lazım diyorsak ülkeye ki herkes diyor, herkes kendi darbesiyle getirmeye çalışıyor ne deyim yani şimdi?

 

Asker yönetime el koyuyor darbe, hükümetler yasa çıkarıyor iktidarını kullnıyor darbe.

 

Muhabbetle...

 

Dostum, bizim tartıştığımız demokrat olmak. Darbeye hoş bakıp bakmamak, demokrat olmanın asgari ölçütüdür. Onun dışında ellerindeki güçle anti demokratlık adına yapılabilecek her şeyi yapmaları o asgari düzeye sahip oldukları konusunda da şaibe uyandırıyor ister istemez.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dostum, bizim tartıştığımız demokrat olmak. Darbeye hoş bakıp bakmamak, demokrat olmanın asgari ölçütüdür. Onun dışında ellerindeki güçle anti demokratlık adına yapılabilecek her şeyi yapmaları o asgari düzeye sahip oldukları konusunda da şaibe uyandırıyor ister istemez.

 

Bu ülkede kim söyleyebilir ki birileri için ahanda bu adamlar vallaha hakiki demokrat diye Sayın Dogrucudavut?

 

Demokrasinin tanımında dahi herkesin hemfikir olmadığı ülkede hepimizin demokratlığı şaibeli bu minvalde.

 

MUHABBETLE...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yanlış anlaşılmasın ben bunlar gerçekten demokrattır demiyorum, onların demokratlığını da hakiki demokratlık olarak savunmuyorum.

Sadece gerçek demokratlık artık her neyse bizim ülkemizde bu demokratların kolayca teşhis edilemeyeceğini söylüyorum çünkü bir yerde darbeyi savunuyoruz, bir yerde darbenin karşısında oluyoruz, bir yerde baskıyı savunuyoruz, bir yerde özgürlük istiyoruz....

 

MUhabbetle...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.