Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Şehitlerimizle ilgili haberi ben mi göremedim sitede bilmiyorum ama başlığı açma ihtiyacı duydum. Haber aşağıda yine yitip giden yedi gencecik fidan,yine PKK.Karşımızda uğraştığımız canlıların insan olup olmadıkları konusunda şüpheliyim.Bunun asıl sebebi ne, hakikaten PKK'mı planlıyor bunları gerçekten bilmek isterdim... Ben söyleyecek söz bulamıyorum şehitlerimize Allah'tan rahmet,ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum. SIIRT 08.09.2009 18:28:46 SİİRT ve HAKKARİ'DE ÇATIŞMA:7 ŞEHİT Konuyla ilgili Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Eruh kırsalında yapılmakta olan arazi arama ve tarama faaliyeti esnasında; 8 Eylül 2009 günü bir grup bölücü terör örgütü mensubu ile çıkan çatışmada 5 askeri personel şehit olmuş, 3 askeri personel yaralanmıştır" denildi. Yaralanan askerlerin helikopterlerle Şırnak Askeri Hastanesi'ne kaldırıldığı, bölgeye hava destekli ekipler sevk edildiği öğrenildi. Siirt'in Eruh ilçesinde bir astsubay daha şehit oldu. Hakkari'de 1 şehit Hakkari'nin Çukurca ilçesinde bir grup terörist ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada 1 asker şehit oldu. Konuyla ilgili Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Çukurca kırsalında yapılmakta olan arazi arama ve tarama faaliyeti esnasında; 8 Eylül 2009 günü bir grup bölücü terör örgütü mensubu ile çıkan çatışmada 1 askeri personel şehit olmuştur" denildi. Şehit olan askerin Kırşehir nüfusuna kayıtlı Astsubay Ferhat Erdem olduğu bildirildi. ZEKERİYA GÜNEŞ - RECEP ÇELİK - SİİRT İHA Alıntı
Φ ucansahin Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Sorumlular barisa darbe vuranlardir. Acilim süresince dahi operasyonlara son vermeyenlerdir. Sorumlular savas yanlilari ve cözümsüzlüklten medet umanlardir. Olan sehitlere oluyor. Nasil olsa sehitlerin hicbiri cözüme karsi olanlarin evlatlari degil. Sahinler grubunun terörü bitirmek yerine tirmandirdigini bu operasyonlarla görülüyor. Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Sorumlular barisa darbe vuranlardir. Acilim süresince dahi operasyonlara son vermeyenlerdir. Sorumlular savas yanlilari ve cözümsüzlüklten medet umanlardir. Olan sehitlere oluyor. Nasil olsa sehitlerin hicbiri cözüme karsi olanlarin evlatlari degil. Sahinler grubunun terörü bitirmek yerine tirmandirdigini bu operasyonlarla görülüyor. Allah aşkına uçanşahin siz şu yukardaki cümleyi hakikaten düşünüp de mi söylüyorsunuz anlamaya çalışıyorum.Sizin mantığınızı gerçekten anlamaya çalışıyorum.Dağda PKK elinde silahla gezsin,teslim ol çağrısına mermilerle karşılık versin, vatan evladı öldürsün arkasından diyelim ki suçlu karşısına çıkan TSK' dır.Bu nasıl bir mantıktır Sayın uçanşahin.Bu mantığı ben mi anlamıyorum? Yazık hakikaten yazık hala başladığımız yerdeyiz.... Alıntı
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Sorumlular barisa darbe vuranlardir. Acilim süresince dahi operasyonlara son vermeyenlerdir. Sorumlular savas yanlilari ve cözümsüzlüklten medet umanlardir. Olan sehitlere oluyor. Nasil olsa sehitlerin hicbiri cözüme karsi olanlarin evlatlari degil. Sahinler grubunun terörü bitirmek yerine tirmandirdigini bu operasyonlarla görülüyor. Bu başlığı okumak için açarken aklımdan bu tür mesajlar herhalde gelir diye düşünüyordum.Yanılmamışım.Ama bukadar erken beklemiyordum hemen ikinci ileti. Bazı insanlara neyi ne kadar anlatırsanız anlatın , olmuyor. O yüzden yorum yapmak istemiyorum. Şehitlerin ailelerine sabır diliyorum. Pardon bu arada söylemeden geçemeyeceğim bu cümleler siz ait di mi "Sahinler grubunun terörü bitirmek yerine tirmandirdigini bu operasyonlarla görülüyor" sayın UÇANŞAHİN 1 Alıntı
Φ YARASA Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Bu mantığı ben mi anlamıyorum? Bu mantığı anladığınız ve eleştirdiğiinz andan itibaren ırkçı ilan edileceksiniz sayın Fuzuli. Benden söylemesi... 2 Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Öncelikle hayatlarını kaybeden kardeşlerimize ALLAH'tan rahmet yakınlarına ve ülkemize başsağlığı diliyorum. Bu çatışmaların savaşın devamını isteyenlerin çabası sonucu devam ettiği aşikardır,hiçkimse verdiği mücadeleden ortada somut bir adım yokken vazgeçip silahlarını gömmez ancak geçici olarak susturur,Pkk'de bunu yapmaktadır.Savaş yanlılarının kimler olduğu ve neler yapmaya kalkıştıklarının anlaşılabilmesi açısından bu yazıyıda paylaşmak istiyorum... Iğdır’da açılımı sabote etmek için Kürt işadamlarına suikast planladıkları iddiasıyla Veli Küçük bağlantılı eski Ülkü Ocakları yöneticisi Turan Çevik tutuklandı. Ergenekon kapsamında ocak ayında gözaltına alınan ve Veli Küçük’e yakın olan Zafer Ağrıdağ’a yönelik teknik takibini sürdüren Iğdır Emniyeti, çok önemli bilgilere ulaştı. Ağrıdağ’ın kentte bir ölüm timi kurduğu belirlendi. Gözaltına alınan Melekli beldesi eski Ülkü Ocakları Başkanı Çevik tutuklandı. Oğlu Kamil Çevik ve Ülkü Ocakları Başkanı Mücahit Yalçın bırakıldı. Baskında suikast listesi ele geçti Iğdır’da biri eski iki ülkü ocağı başkanına ait evleri basan polis, siyasetçilere yönelik suikast planı yapan bir ‘ölüm timi’ni yakaladı. Evlerde ölüm listesiyle birlikte bir de Kalaşnikof marka tüfek ele geçirildi. Olayla ilgili gözaltına alınan Melekli Beldesi Ülkü Ocakları eski Başkanı Turan Çevik tutuklanırken, Iğdır Ülkü Ocakları Başkanı Mücahit Yalçın ile Turan Çevik’in oğlu Kamil Çevik serbest bırakıldı. Şüphelilerden Zafer Ağrıdağ ise aranıyor. Iğdır Ülkü Ocakları Başkanı Mücahit Yalçın ile Melekli Beldesi Ülkü Ocakları eski Başkanı Turan Çevik’in evlerine önceki gece operasyon düzenlendi. Evlerde yapılan aramada ele geçirilen belgelerde zanlıların hükümetin başlattığı Kürt açılımı çalışmalarını sabote etmek için plan yaptıkları anlaşıldı. Belgeler arasında bulunan ve Kürt işadamları ile bazı siyasetçilerin adlarının yazılı olduğu kağıtların bir “ölüm listesi” olduğu anlaşıldı. Zanlıların hükümetin başlattığı Kürt açılımı çalışmalarını sabote etmek için suikast hazırlığı yaptıkları iddia edildi. Operasyonun, 2000’de emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün yanında askerlik yapan, 31 Ocak 2009’da da Ergenekon soruşturması kapsamında Iğdır polisi tarafından gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan Zafer Ağrıdağ’ın teknik takibi sonucu düzenlendiği belirtildi. Melekli Beldesi eski Ülkü Ocakları Başkanı Turan Çevik’in evinde yapılan aramalarda bir adet Kalaşnikof marka tüfek ve çok sayıda mermi bulundu. İsim listeleri ise Mücahit Yalçın’ın evindeki belgeler arasında ele geçirildi. Zafer Ağrıdağ ile Turan Çevik’in uzun süredir teknik takipte olduğu, şahısların birbirleriyle şüpheli konuşmaları üzerine polisin harekete geçtiği öğrenildi. Gözaltına alınan Turan Çevik tutuklanıp Iğdır Kapalı Cezaevi’ne gönderilirken, Mücahit Yalçın ve Turan Çevik’in oğlu Kamil Çevik sorgularının ardından serbest bırakıldı. Zafer Ağrıdağ hâlâ aranıyor. Veli Küçük’ün askeri Ağrıdağ 2000 yılında, Ergenekon tutuklusu Veli Küçük’ün yanında askerlik yaptı. Ağrıdağ’ın evi 31 Ocak 2009’da polis tarafından Ergenekon soruşturması kapsamında basılmıştı. Yapılan aramalarda Ağrıdağ’ın Veli Küçük’ü övdüğü günlüklerine el konmuş, Ağrıdağ da gözaltına alınıp serbest bırakılmıştı. Daha önce Hrant Dink suikastı sonrası atılan ‘Hepimiz Ermeniyiz’ sloganını protesto etmek amacıyla, arkadaşı İsfandiyar Ekinci ile birlikte 2007 yılında İstanbul’a giden Ağrıdağ, Lapseki-Gelibolu seferini yapan gemiyi kaçırma planı yaparken yakalanmıştı. Astsubayın dehşet itirafları “Yakalanan PKK’lıyı helikopterden attılar... Özel harekâtçı polis PKK’lı bir kadının ölüsüne tecavüz etti...” Eski Astsubay Çakan isim, tarih ve yer vererek bunları kitabında yazdı ama, dava ona açıldı Eski Astsubay Kasım Çakan, Doğu ve Güneydoğu’da görev yaptığı sırada şahit olduğu faili meçhul cinayetleri bir kitapta topladı. Çakan’ın kitabının ihbar kabul edilmesini isteyen yayıncısı Mehdi Tanrıkulu, cinayetlerde adı geçen asker ve polislerin yargılanması için suç duyurusunda bulundu. Ancak Çakan ve yayıncısı Tanrıkulu hakkında dava açıldı. ASTSUBAYKEN ER OLMAK • Doğu ve Güneydoğu’da astsubay olarak görev yapan Kasım Çakan, ordudan ihraç edildikten kısa bir süre sonra başına gelen olayları ‘Astsubayken Er Olmak’ adlı kitabında topladı. Çakan kitabında anlattığı olayların ihbar kabul edilerek soruşturmasını isterken İstanbul Başsavcılığı, Çakan ve yayıncısı hakkında ‘terör progpagandası yapmak’ suçundan soruşturma başlattı. Çakan ve Tevn Yayınları’nın sahibi Mehdi Tanrıkulu’nun bu suçtan yargılanmasına devam ediliyor. SUÇ DUYURUSU • Yayıncı Mehdi Tanrıkulu, kitapta yazılanlar hakkında suç duyurusunda bulundu. Tanrıkulu, soruşturma başlatılması halinde çok sayıda faili meçhul cinayetin de aydınlatılabileceği gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Tanrıkulu’nun başvurusunda, Çakan’ın kitabında yer şu iddialara yer verdi: HELİKOPTERDEN ATTILAR • 1992’nin temmuz ayında, Kars-Kağızman’daki 7. Mekanize Tugayı 1. Mekanize Taburu 1. Mekanize Bölüğü’nde yeni görevime başladım. 04.04.1993 günü öğle saatlerinde iki Ağrı Dağı arasında, PKK militanları ile tabura ait askerler arasında çıkan çatışmada yaralı olarak ele geçen aslen Malatyalı, İnönü Üniversitesi 2. sınıftan terk, Doğan isimli militan, Erzurum’a götürülmek üzere çatışmanın ertesi günü bir helikopterle askeri yetkililer tarafından alındı. Fakat hem sivil hem askeri kaynaklardan öğrendim; Doğan çözülmediği için Tendürek Dağı’nda helikopterden atılmış, ölmüştü. CESEDE TECAVÜZ • 7. Mekanize Tugayı 1. Mekanize Taburu’nda görevliydik. 27 mayıs 1994 günü sabah saat 09.20 civarı askeri yol devriyesine PKK tarafından pusu atıldı. Sekiz asker ve bir astsubay hayatını kaybetti. Bir kadın ve bir erkek PKK’lı da hayatını kaybetmiş ve cesetleri de vadide kalmıştı. Ertesi gün çatışma bölgesine özel harekat birlikleri girdi. Arkasından da bizim askeri birlikler. Yanlarına geldiğimizde, özel harekât polisleri iki ölünün başındaydılar. Erkeğin vücudu isabet eden mermilerle parçalanmış; kadınsa kafasından vurulmuştu. Benim tim yanlarına gittiği zaman büyükçe bir taşın arkasında Adanalı polis Ramazan duruyordu. Bizim Bölük Komutanı Yüzbaşı Mehmet Özpolat sordu; ‘ne yapıyorsun’ diye. Polis Ramazan bağırdı; ‘Gelme Ben ölen teröristi hallediyorum’. Yüzbaşı, “Ne demek, aptal olma, ölüye yapılır mı’ dedi. Yüzbaşı, ‘Olamaz, sizler kafayı yemişsiniz, bu kadar aptallık olmaz’ dedi. Kendimi kaybettim. Ramazan’a küfrettim. Ramazan tabancasını çekerek yüzbaşıya hücum etti. Tam o sırada ben tüfeğin emniyetini açarak havaya doğru iki el ateş ettim. ER HÜSEYİN’İN ÖLÜMÜ • Demirköy 3. Hudut Taburu’nda 18.09.1989 tarihinde göreve başladım. Bu birimde Bölük Komutanı Tuncay Baydur’du. Bölükteki askerlerle futbol oynarken Ağrı Doğubeyazıtlı Hüseyin isimli asker maç esnasında Baydur tarafından dövüldü. Aynı gece Hüseyin firar etti, üç gün sonra da cesedi bulundu. “Şırnak’taki görev yerime ise 1993 yılının Nisan ayı başında ulaştım. 7 temmuz 1993 tarihinde sabah saat 10.00 civarı Kayseri Komando Birliği görevden üs alanına döndü. Yanlarında elleri kelepçeli dört köylü vardı. Üs bölgesindeki yer altı sığınaklarında sabaha kadar tutulmuşlardı. 8 temmuz 1993 tarihinde Kayseri Komando Birliği dört köylüyü yanlarına alıp göreve gittiler. 9 temmuzda döndüklerinde genç köylülerden biri yoktu. Diğer üç köylü, bir komando çavuş, iki er, bir asteğmen, hem dövüyor hem getiriyorlardı. Gençlerden birine, diğerinin nerede olduğunu sordum. ‘O teröristlerin yerini söyle’ diye ona yüklendiler. O da ‘bilmiyorum’ dedi. Komando Yüzbaşı Mustafa, ‘açın elini kaçsın’ dedi. ‘O kaçmayınca yirmi mermi sıktılar. Babasının yanında oğlunu kurşuna dizdiler’ dedi. Ertesi sabah geriye kalan diğer üç köylüyü alıp götürdüler ve bir daha geri getirmediler. Mehdi Tanrıkulu, suç duyurusunda, kitapta isimleri verilen asker ve polislerin ‘birden fazla nitelikli adam öldürme, görevi ihmal, işkence, ölünün maneviyatına hakaret, ordu içerisinde yasadışı silahlı çete kurmak’ suçlarından yargılanma-sını istedi. Tanrıkulu, yapılacak soruşturma ile birçok olayın da aydınlatılabileceğine işaret etti. 1 Alıntı
Φ ucansahin Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Allah aşkına uçanşahin siz şu yukardaki cümleyi hakikaten düşünüp de mi söylüyorsunuz anlamaya çalışıyorum.Sizin mantığınızı gerçekten anlamaya çalışıyorum.Dağda PKK elinde silahla gezsin,teslim ol çağrısına mermilerle karşılık versin, vatan evladı öldürsün arkasından diyelim ki suçlu karşısına çıkan TSK' dır.Bu nasıl bir mantıktır Sayın uçanşahin.Bu mantığı ben mi anlamıyorum? Yazık hakikaten yazık hala başladığımız yerdeyiz.... "Bu mantigi benmi anlamiyorum" diye sormussunuz sayin FUZULI. Evet malesef anlamniyorsunuz yazilanlardan ne anlam ciktigini. Arkadasim 30 yili askin bu savas var ve bu güne kadar devlet bu sorunu silah yoluyla cözmeye calsiti. Devlet bu 30 yil icerisinde sorunu cöztebildimi? PKK'yi ve terörüst eylemlerine son verebildimi? Hayir veremedi ve terörüstlerinde sonunu getiremedi. baska bir arkadas deginmis, hic kimse 30 yil boyunca savasipta birileri istiyor diye teslim falan olmaz. Bunu da herkes biliyor. Yani PKK'ya cagrida bulunmak, siilhalarinizi birakin , devlet güclerine teslim olun demek kadar gülünc bir beklenti görmedim. Bir taraftan ciddiye almiyoruz diyorlar diger taraftanda silahlarinizi birakin bize teslim olun deniliyor. Sorun silah yoluyla cözülseydi zaten son 30 yil icerisinde cözülürdü. Engel olanmi vardida cözemediler acaba? En azindan TSK silahli mücadelesinden vazgecmese bile acilim dönemi cercevesinde ve tek tarafli yapilan silahlari durdurmaya karsilik olarak gelismeler izlenebilinirdi. PKK, biz onlari terörüst de kabul etsek, kendileri ataskes ilan edip siyasal cözüme zaman verdiler, ama TSK onlari dinlemeyip operasyonlara devam ettiler. Sonunda PKK'da aciklama yapip kendilerinin de karsilik vereceklerini söylediler ve olanlar oldu, sehit haberleri tekrardan duyulmaya baslandi. Ve bunun sorumlusu kim diye soruluyor. Ateskese uyulup beklenilseydi belkide bu sehitleri vermeyecektik. Sonucta gene Türkiye kazanacakti. Ülkemizde malesef dogrulari konusmak zor cünki, cogunluk tafindan dislaniyorsun ve fisleniyorsun. Bunu firsat bilenler de bu ortamdan yararlanip savasin devami icin ellerinden geleini yapiyorlar. Hic bir ülke ve örgüt silah zoruyla sorunlarini cözebilmistir. Bunun örnegini göstren olamaz herhalde. 30 yili askin silahlar susumuyor ve kimse de hesap sormuyor, soranlari ve suclulari isaret edenleride bana gösterilen tepki yi görüyor. Yani biz sanki terörü destekliyormus ve devleti disliyormusuz deniliyor. Ben cözüm taraftariyim ve bu cözümünde silahla olmacagi acik ve net. Türkiye Irlanda'dan bazi seyler ögrenebilir diye düsünüyorum. O ükede de aynen bizde oldugu gibi karsilikli binlerce ölüm olmasina ragmen baris icin, silahlarin susmasi icin gereken neyse yapildi. Ben burada yanlis anlasilmama ragmen, tepki görmeme ragmen, bu tepkiler verilen eksi Rep ile cok acik ve net, kendi bildigim dogrulari söylemekten kacinmayacagim. Arkadaslar kizabilirsiniz ama sadece kizmayin cözüm öneriside getirinki daha fazla sehit vermeyelim. Alıntı
Φ ilker01 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Öncelikle hayatlarını kaybeden kardeşlerimize ALLAH'tan rahmet yakınlarına ve ülkemize başsağlığı diliyorum. Bu çatışmaların savaşın devamını isteyenlerin çabası sonucu devam ettiği aşikardır,hiçkimse verdiği mücadeleden ortada somut bir adım yokken vazgeçip silahlarını gömmez ancak geçici olarak susturur,Pkk'de bunu yapmaktadır.Savaş yanlılarının kimler olduğu ve neler yapmaya kalkıştıklarının anlaşılabilmesi açısından bu yazıyıda paylaşmak istiyorum... . . . Mehdi Tanrıkulu, suç duyurusunda, kitapta isimleri verilen asker ve polislerin ‘birden fazla nitelikli adam öldürme, görevi ihmal, işkence, ölünün maneviyatına hakaret, ordu içerisinde yasadışı silahlı çete kurmak’ suçlarından yargılanma-sını istedi. Tanrıkulu, yapılacak soruşturma ile birçok olayın da aydınlatılabileceğine işaret etti. Biji Tirkiye Konuyu başka taraflara çekerek ne yapmaya çalışıyorsunuz. 1 Alıntı
Φ ilker01 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Sorumlular barisa darbe vuranlardir. Acilim süresince dahi operasyonlara son vermeyenlerdir. Sorumlular savas yanlilari ve cözümsüzlüklten medet umanlardir. Olan sehitlere oluyor. Nasil olsa sehitlerin hicbiri cözüme karsi olanlarin evlatlari degil. Sahinler grubunun terörü bitirmek yerine tirmandirdigini bu operasyonlarla görülüyor. Opersayonlar son verilince Pkk eylem yapmayacak öylemi! 1 Alıntı
Φ ucansahin Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Opersayonlar son verilince Pkk eylem yapmayacak öylemi! 30 yila yakin operasyonlar devam ediyor, ama PKK eylem yapmaktan vazmi gecti? Konuyu neden sadece bir cümle ile anlatmaya calisiyoruzki. Sivillerin araya girdigi dönemde, yani hükümetin ve sivil kuruluslarin girisimi döneminde gecicide olsa operasyonlara ara verilip bir sans taninabilinir. Ne kaybederizki bunu yapmakla? Diger taraftan sivil cözüm döneminde tek tarafli ateskes ilan edilmis ve eylem falan yapilmamis, ama operasyonlar devam etti. Pekihala ne kazandik acaba? Hic bir zama terör eylemlerinin önüne gecilemiyor, bu bir gercek. Ama bu eylemleri en azamiye indirmenin yollari aranmali. Son 30 yilda yapilan ise bunun tam tersi oldu. Terörüstlerle sivil halki birbirinden ayirmadan yapilan eylem ve önlemler terör olaylarini azamiye degil maximuma getirdi. Operasyonlar son verilince PKK eylem yapmayacakmi sorusunu yöneltecegimize nasil oluyorda 30 yila yakin zamandan beri üc bes capulcu yok edilemedi ve 7000 e yakin sehit verdik sorusunu yöneltmemiz gerekli. Sorunu silah yoluyla cözmek isteyen zihniyet vermis oldugu kayiplarinda sorumlusudur. Begensekde begenmesekte gercekler her zaman gercektir. Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Hic bir ülke ve örgüt silah zoruyla sorunlarini cözebilmistir. Bunun örnegini göstren olamaz herhalde. Ben hemen göstereyim örneğini : Peru’daki SL ve Srilanka’daki LTTE örgütlerine silah bıraktırılması Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Sorumlular barisa darbe vuranlardir. Acilim süresince dahi operasyonlara son vermeyenlerdir. Sorumlular savas yanlilari ve cözümsüzlüklten medet umanlardir. Olan sehitlere oluyor. Nasil olsa sehitlerin hicbiri cözüme karsi olanlarin evlatlari degil. Sahinler grubunun terörü bitirmek yerine tirmandirdigini bu operasyonlarla görülüyor. Yahu arkadaşım nasıl bir zihniyettirbu anlamak imkansız. Ne demek bu operasyonlarla terör tırmanıyor demek? Ne yapacak ordu? operasyon yapmasında pkk iyice konuşlansın bölgelerde güçlensin öylemi?Asker operasyon yapmasın pkk köylerde daha iyi propagadna yapsın öylemi. Ordumuz sınır dışında operasyon yapmıyor uçanşahin, ordumuz kendi topraklarımızdaki aslakları,virüsleri temizlemeye çalışıyor. Bu aslak ve virüsler vücudumuzda ki aslak ve virüs gibidir temizlemedikçe çoğalır kanser olur ve kanser olan yeri kesip atar. Aynı matığında koruculuk sişstemine karşı çıkmasıdır. Kime karşı koruyormuş diyorlar.Kime karşı olacak katil pkk ya karşı koruculuk sistemi yapılmıştır. pkk ya karşı kurulan bu sistemden rahatsız olanların zihniyeti açıkça belli olmuyormu? Bugünki oparasyonlara karşı olanlar gibi. Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 "Bu mantigi benmi anlamiyorum" diye sormussunuz sayin FUZULI. Evet malesef anlamniyorsunuz yazilanlardan ne anlam ciktigini. Arkadasim 30 yili askin bu savas var ve bu güne kadar devlet bu sorunu silah yoluyla cözmeye calsiti. Devlet bu 30 yil icerisinde sorunu cöztebildimi? PKK'yi ve terörüst eylemlerine son verebildimi? Hayir veremedi ve terörüstlerinde sonunu getiremedi. baska bir arkadas deginmis, hic kimse 30 yil boyunca savasipta birileri istiyor diye teslim falan olmaz. Bunu da herkes biliyor. Yani PKK'ya cagrida bulunmak, siilhalarinizi birakin , devlet güclerine teslim olun demek kadar gülünc bir beklenti görmedim. Bir taraftan ciddiye almiyoruz diyorlar diger taraftanda silahlarinizi birakin bize teslim olun deniliyor. Sorun silah yoluyla cözülseydi zaten son 30 yil icerisinde cözülürdü. Engel olanmi vardida cözemediler acaba? En azindan TSK silahli mücadelesinden vazgecmese bile acilim dönemi cercevesinde ve tek tarafli yapilan silahlari durdurmaya karsilik olarak gelismeler izlenebilinirdi. PKK, biz onlari terörüst de kabul etsek, kendileri ataskes ilan edip siyasal cözüme zaman verdiler, ama TSK onlari dinlemeyip operasyonlara devam ettiler. Sonunda PKK'da aciklama yapip kendilerinin de karsilik vereceklerini söylediler ve olanlar oldu, sehit haberleri tekrardan duyulmaya baslandi. Ve bunun sorumlusu kim diye soruluyor. Ateskese uyulup beklenilseydi belkide bu sehitleri vermeyecektik. Sonucta gene Türkiye kazanacakti. Ülkemizde malesef dogrulari konusmak zor cünki, cogunluk tafindan dislaniyorsun ve fisleniyorsun. Bunu firsat bilenler de bu ortamdan yararlanip savasin devami icin ellerinden geleini yapiyorlar. Hic bir ülke ve örgüt silah zoruyla sorunlarini cözebilmistir. Bunun örnegini göstren olamaz herhalde. 30 yili askin silahlar susumuyor ve kimse de hesap sormuyor, soranlari ve suclulari isaret edenleride bana gösterilen tepki yi görüyor. Yani biz sanki terörü destekliyormus ve devleti disliyormusuz deniliyor. Ben cözüm taraftariyim ve bu cözümünde silahla olmacagi acik ve net. Türkiye Irlanda'dan bazi seyler ögrenebilir diye düsünüyorum. O ükede de aynen bizde oldugu gibi karsilikli binlerce ölüm olmasina ragmen baris icin, silahlarin susmasi icin gereken neyse yapildi. Ben burada yanlis anlasilmama ragmen, tepki görmeme ragmen, bu tepkiler verilen eksi Rep ile cok acik ve net, kendi bildigim dogrulari söylemekten kacinmayacagim. Arkadaslar kizabilirsiniz ama sadece kizmayin cözüm öneriside getirinki daha fazla sehit vermeyelim. Çözüm öneriniz nedir Sayın uçanşahin?Şehitlerimize üzüldüğünüzü , terörü desteklemediğinizi,devletimizin bütünlüğünden yana olduğunuzu söyleyip verilen şehitlerin sebebini TSK'nın operasyonlarına bağlamak,suçluyu PKK değil de TSK olarak görmek sizce anlaşılabilir,normal karşılanabilir bir durum mu? Siz şunu söylüyorsunuz:'' TSK operasyonları durdursun,PKK'yla uğraşmayı bıraksın, PKK dağda elinde silahıyla dolaşşın, isteklerini DTP Meclis'imizde dile getirsin, sonra bizi PKK'yla tehdit etsin ve her söylenileni yapalım sorun morun kalmasın.'' Bu mudur çözümünüz Sayın uçanşahin?Eli kanlı bir örgütün silahla devletimizden demokrasi alıp size bahşedeceğini mi düşünüyorsunuz?PKK varlığını sürdürdükçe,eylemlerine devam ettikçe mi sorunun çözüleceğini zannediyorsunuz?PKK çözüm mü istiyor diyorsunuz? Devletimizin,AKP iktidarının çözüm adımına PKK eylemle destek mi oldu diyorsunuz?PKK'nın eylemleri ''Çözüm mözüm hak getire,bunlara demokrasinin tahtını da verseniz, vazgeçmezler,atılan adımlar ülkemizi içinden çıkılmaz bir mecraya sürükleyecek.'' düşüncesini pekiştirdiğini görmüyor musunuz? Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 PKK çözüm mü istiyor diyorsunuz? Sayın Fuzuli, PKK'nın yıllar boyunca, sivil milisler ve satılık kalemşörleri vasıtasıyla yaydığı argümanları incelediğimizde, isteğinin veya işlevinin sadece Kürt-Türk düşmanlığı, Kürt-Türk çatışması yaratmaya hizmet etmek olduğu görülür. PKK'yı emperyal hedefler için maşa olarak kullananlar, Yugoslavya'da etnik çatışma yaratanlarla aynıdır. Çok şükür, halkımızın sağduyusu sayesinde şimdiye kadar Türkiye'de bu nevi bir olay çıkmamıştır. Ancak, şu ''Açılım süreci'' denen şeyle başlayan son 1 ay içindeki tartışmaların nedense bu eksene kaydığını/kaydırıldığını üzülerek görüyorum. Yani, PKK terörle yapamadığını artık demokrasi adı altında psikolojik savaşla yapmak istemektedir. 1 Alıntı
Φ ucansahin Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2009 Ben hemen göstereyim örneğini : Peru’daki SL ve Srilanka’daki LTTE örgütlerine silah bıraktırılması Oldu, o halde o ülkeleri örnek alalim. Ama sonucunada katlanmak zorundayiz ve her sehit haberleri geldiginde timsah gözyaslarida dökmeyelim. Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2009 Oldu, o halde o ülkeleri örnek alalim. Ama sonucunada katlanmak zorundayiz ve her sehit haberleri geldiginde timsah gözyaslarida dökmeyelim. Bunu diyeceğinizi biliyordum. Olayı duygu sömürüsü veya aba altından sopa gösterme düzeyine getirmeye gerek yok. Peru hükümeti, Guzman'ı yakaladığında, bizim Apo gibi konuşmasına, örgütü avukatlar aracılığıyla yönetmesine izin vermedi. Sonunda, Guzman pes etti, barış çağrısı yaptı, SL silah bıraktı. Bunun da sebebi, Peru hükümetinin Guzman'ı, Apo'yu ABD'nin yakalayıp kucağımıza vermesi şeklinde değil, kendi imkanları ile kendi güvenlik güçleri sayesinde yakalaması ve terörle mücadele sürecinde halkın devletten yana olması. 1 Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2009 Biji Tirkiye Konuyu başka taraflara çekerek ne yapmaya çalışıyorsunuz. İlker01 konuyu başka tarafa çektiğim yok sadece şehit olan askerlerimizden nemalanmak isteyenlerin oyununu anlatmaya çalışıyorum,Şimdi şehit olan askerlerimizin cenaze törenlerine bir bakın lütfen orada hangi partiler kendi propagandalarını yapmaya kalkışacak,ozaman o partilerin neye niçin karşı çıktıklarını daha iyi anlayacaksınız.... Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2009 Siirt’in Eruh ilçesi kırsalındaki çatışmalarda şehit olan Komando Er Yusuf Ulaş, Muş’un Malazgirt ilçesine bağlı Aynalıhoca köyünde defnedildi. 7 kardeşi bulunan ve 10 aylık asker olduğu bildirilen Yusuf Ulaş’ın cenazesi helikoplerle köye getirildi. Köy okulunda düzenlenen resmi cenaze töreninde anne Taliha Ulaş ile kardeşi Zeynep Ulaş fenalık geçirdi. Törene Vali Erdoğan Bektaş, 34. Motorize Tugay Komutanı Tuğgeneral Burhaneddin Akdı, Jandarma Alay Komutanı Albay Bektaş Aslan, Emniyet Müdürü Süleyman İlhan Acarır ve Milli Eğitim Müdürü İlhami Bayraktar ile diğer yetkililer katıldı. "BAHÇELİ SUSSUN, O EVLAT ACISI NEDİR BİLMEZ" Askerin babası Mehmet Nasir Ulaş, yaptığı konuşmada Kürt açılımının bir an önce tamamlanması gerektiğini belirterek, açılıma sert tavır gösteren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli için, "Devlet Bahçeli’nin çocuğu yok. O evlat acısı nedir bilmez. O yüzden hiç konuşmasın, sussun. Bu konuda hiç tepki göstermesin. Bu sorun çözülsün evlatlarımız artık ölmesin." dedi. 34. Motorize Tugay Komutanı Tuğgeneral Burhaneddin Akdı da şehidin babasının yanına giderek teselli etti. Akdı, "Çocuğu önce siz yetiştirip büyüttünüz, emek verdiniz. Sonra kınalı kuzu gibi bize teslim ettiniz. Bizim emanetimiz oldu. Şu andan itibaren bu çocuk bütün milletin çocuğudur. Buna bütün millet sahip çıkacak. Şehitlik mertebesi herkese nasip olmaz. Benim bir çok arkadaşım şehit oldu ama bana nasip olmadı. O yüzden oğlunuzla gurur duymanız gerekiyor." diye konuştu. BAŞKALARININ ÇOCUĞU ÖLMESİN Anne Taliha Ulaş ise iki gün önce oğlu ile telefonla görüştüğünü anlatarak, "Oğlum bana, yerinin çok iyi olduğunu söyledi. (Herhangi bir sıkıntım yok. Eğer ben ölürsem sakın ağlamayın) dedi. Benim oğlum öldü. Canı veren de Allah alan da Allah. Benim çocuğum şehit oldu, başkalarının çocuğu ölmesin. Bu Kürt sorunu bir an önce çözülsün. Hiç kimsenin annesi ağlamasın. İki tarafın da annesi var. İki tarafta da yürekler yanıyor, anneler ağlıyor. Artık bu süreç hızlansın ve sorun bitsin." şeklinde konuştu. Yapılan konuşmalardan sonra asker, köy mezarlığında toprağa verildi. Askerin toprağa verilmeden önce annesi, babası ve kardeşi tarafından öpülmesi cenazeye katılanları ağlattı. Askerin ailesini Vali Erdoğan Bektaş başta olmak üzere komutanlar teselli etti. Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2009 Siirt’in Eruh ilçesi kırsalındaki çatışmalarda şehit olan Komando Er Yusuf Ulaş, Muş’un Malazgirt ilçesine bağlı Aynalıhoca köyünde defnedildi. 7 kardeşi bulunan ve 10 aylık asker olduğu bildirilen Yusuf Ulaş’ın cenazesi helikoplerle köye getirildi. Köy okulunda düzenlenen resmi cenaze töreninde anne Taliha Ulaş ile kardeşi Zeynep Ulaş fenalık geçirdi. Törene Vali Erdoğan Bektaş, 34. Motorize Tugay Komutanı Tuğgeneral Burhaneddin Akdı, Jandarma Alay Komutanı Albay Bektaş Aslan, Emniyet Müdürü Süleyman İlhan Acarır ve Milli Eğitim Müdürü İlhami Bayraktar ile diğer yetkililer katıldı. "BAHÇELİ SUSSUN, O EVLAT ACISI NEDİR BİLMEZ" Askerin babası Mehmet Nasir Ulaş, yaptığı konuşmada Kürt açılımının bir an önce tamamlanması gerektiğini belirterek, açılıma sert tavır gösteren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli için, "Devlet Bahçeli’nin çocuğu yok. O evlat acısı nedir bilmez. O yüzden hiç konuşmasın, sussun. Bu konuda hiç tepki göstermesin. Bu sorun çözülsün evlatlarımız artık ölmesin." dedi. 34. Motorize Tugay Komutanı Tuğgeneral Burhaneddin Akdı da şehidin babasının yanına giderek teselli etti. Akdı, "Çocuğu önce siz yetiştirip büyüttünüz, emek verdiniz. Sonra kınalı kuzu gibi bize teslim ettiniz. Bizim emanetimiz oldu. Şu andan itibaren bu çocuk bütün milletin çocuğudur. Buna bütün millet sahip çıkacak. Şehitlik mertebesi herkese nasip olmaz. Benim bir çok arkadaşım şehit oldu ama bana nasip olmadı. O yüzden oğlunuzla gurur duymanız gerekiyor." diye konuştu. BAŞKALARININ ÇOCUĞU ÖLMESİN Anne Taliha Ulaş ise iki gün önce oğlu ile telefonla görüştüğünü anlatarak, "Oğlum bana, yerinin çok iyi olduğunu söyledi. (Herhangi bir sıkıntım yok. Eğer ben ölürsem sakın ağlamayın) dedi. Benim oğlum öldü. Canı veren de Allah alan da Allah. Benim çocuğum şehit oldu, başkalarının çocuğu ölmesin. Bu Kürt sorunu bir an önce çözülsün. Hiç kimsenin annesi ağlamasın. İki tarafın da annesi var. İki tarafta da yürekler yanıyor, anneler ağlıyor. Artık bu süreç hızlansın ve sorun bitsin." şeklinde konuştu. Yapılan konuşmalardan sonra asker, köy mezarlığında toprağa verildi. Askerin toprağa verilmeden önce annesi, babası ve kardeşi tarafından öpülmesi cenazeye katılanları ağlattı. Askerin ailesini Vali Erdoğan Bektaş başta olmak üzere komutanlar teselli etti. Bir tesbitte bulunacağım Sayın biji tirkiye: Şehit cenazelerinde hangi partilerin propagandasını yapacağına dikkat edin,cenazeler üzerinden nasıl politika yapılıyor bakın şeklinde cümleler kurarak fikrinize destek sunmuşsunuz. Örneğin CHP-MHP ''Şehitler ölmez,vatan bölünmez.'' meteforunu kullanarak kendine siyaset alanı açarken,bunun üzerinden siyaset yaparken siz de yukardaki şehit cenazesinde kullanılan ''Bahçeli sussun, o evlat acısı nedir bilmez.'',''Başkalrının çocuğu ölmesin.'' cümleleri üzerinden fikrinize destek sundunuz.Yarın bunu AKP' de DTP'de kendi için çok kolay kullanabilir ki siz kullandınız. Bu mudur peki tarafsızlık, ya da olaylara çok yönlü bakmak.Bence bu değil hepimizin yanıldığı yerler var ve yanılgılarımızla kullanılıyoruz.İdeoloji önemli değil... Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2009 Bir tesbitte bulunacağım Sayın biji tirkiye: Şehit cenazelerinde hangi partilerin propagandasını yapacağına dikkat edin,cenazeler üzerinden nasıl politika yapılıyor bakın şeklinde cümleler kurarak fikrinize destek sunmuşsunuz. Örneğin CHP-MHP ''Şehitler ölmez,vatan bölünmez.'' meteforunu kullanarak kendine siyaset alanı açarken,bunun üzerinden siyaset yaparken siz de yukardaki şehit cenazesinde kullanılan ''Bahçeli sussun, o evlat acısı nedir bilmez.'',''Başkalrının çocuğu ölmesin.'' cümleleri üzerinden fikrinize destek sundunuz.Yarın bunu AKP' de DTP'de kendi için çok kolay kullanabilir ki siz kullandınız. Bu mudur peki tarafsızlık, ya da olaylara çok yönlü bakmak.Bence bu değil hepimizin yanıldığı yerler var ve yanılgılarımızla kullanılıyoruz.İdeoloji önemli değil... Benim şehit babasının serzenişini göstermesi açısından,barışa ve kardeşliğe olan ihtiyacımızı açıklaması açısından şehit ailesinin bu tepkisini yayınlamamı,şehit cenazelerinde partilerinin işaretlerini yapanlar ve halkı kışkırtacak sloganlar atarak halklar arasına düşmanlık sokmak suretiyle bölücülük yaparak oy avcılığı yapanlarla karşılaştırmanız doğru değil,bu sorunun silahla çözülemeyeceği yaklaşık 30 yıllık deneyimizile anlaşılmıştır.Ben görüşlerimi açıklarken asla bir tarafı savunmuyorum Dtp'nin bu sorunun çözümünde ısrarla imralıyı adres göstermesinin yanlış olduğunu defalarca yazdım,eğer Dtp çözüm istiyorsa Türkiye'deki değer yargıları ve halkın tepkisini gözönünde bulundurmak zorundadır,kendisi seçilmiş bir parti olduğundan muhatap alınabilir ancak imralı yada pkk'nin muhatap alınmasını beklemek çözümsüzlük istemektir... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.