Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

iyiyiz ahucum kendime rağmen.... :online2long: ahucum biliyomusun bu sunay akın şiirlerini volkan konak'la canlı canlı söylediğimi.... :) o söylerken benimde ezbere söylediğimi görünce mikrofonu bana uzatmıştı :D bende gaza gelmiştim devam ettim şiire :blushing: bu zamana kadar hedaye ettiklerinin en güzeliydi klip şiir yorum harika gerçekten.... :hug:

Gönderi tarihi:

ooo kimbilir ne güzel anlardı uşağum.. :rolleyes: orda olmak isterdim..beğeneceğini biliyordum..

ayrıca kendine rağmen değil..özellikle kendin olduğun için iyi olman gerek..çünkü sen ruhunda pekçok güzel rengi barındırıyorsun.. :hug:

Gönderi tarihi:

bidencik uşağum..bugün sana bi şarkı sözü seçtim İlhan İrem'den.. konuşamıyorum.. :w00t:

 

sazlıklardan havalanan bir ördek gibi sesin

ürkek şaşkın kararsız duyuyorum

ve sen bir gökkuşağı kadar güzelsin

rengarenk biraz sonra gidecek görüyorum

ve ben yağmurlar altında bir yolcu

ıslak yorgun tutkulu yürüyorum

 

sensiz ben yolumu bulamam

haykırmak istiyorum

konuşamıyorum konuşamıyorum konuşamıyorum

konuşursam gözyaşlarım beni boğacak

biliyorum görüyorum duyuyorum

konuşamıyorum

 

bu ayrılık akşamında sen sustuğuma bakma

konuşmaya gücüm yok beni anla

söyleyemediklerimi bak gözlerimden anla

her zaman yanımda kal hiç bırakma

 

sensiz ben yolumu bulamam

haykırmak istiyorum

konuşamıyorum konuşamıyorum konuşamıyorum

konuşursam gözyaşlarım beni boğacak

biliyorum görüyorum duyuyorum

konuşamıyorum

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Mübarek Ramazan Bayramını sevdiklerinizle beraber sağlıklı, neşe ve huzur içinde geçirmeniz dileğiyle.. :clover:

 

 

okaxz2.jpg

Gönderi tarihi:

bayramın kutlu olsun kardeşim bu şiiri çok sevdim bakalım sende sevecekmisin? :)

 

Ben Ruhi Bey, nasıl olan Ruhi Bey

Nasılım

Bir yaz ikindisinden çıktım geldim

Diyelim bir pazartesiydi, biraz da şöyle geldim

Kapıyı iyice kapadım

- Kapadım mı, evet, kapadım -

Çitlenbik ağacının altından geçtim

Frenk üzümlerinden bir iki salkım kopardım

Dişlerimle sıyırdım

Sardunya renginde ve sardunya tadında idiler

Biri fotoğrafımı çekiyorkenki gibi durdum

Azıcık gülümsedim

Ve dünya bana gülümsedi

Çakılların üstünden yürüdüm

Yürüdüm ki, bir sese benziyordum sanki

Yüzyıllarca önce kırılmış bir kemik sesi

İyice duydum

Çıkarken bahçe kapısını açık bıraktım

- Çok yüksekti. Deniz dibi renginde ve demirdendi. Üstünde aslan başı

kabartmalar vardı. İki yanında çok yüksek iki duvar uzar giderdi.

Dışardan çam ğaçları görünürdü. Bir kırbaç gibi görünürdü. Ve

ağaçların üstünde kırbaç kılıflarına benzeyen ve evlatlıkların mavi

pazen giysilerini andıran kalınlaşmış bir gökyüzü dururdu -

On sekiz on beş trenine yetiştim

Geniş kadife koltuğa oturdum

Puromu yaktım - iki kibrit harcadım -

Akşam gazetelerinde pek bir şey yoktu

Haydarpaşa'ya kadar bulmaca çözdüm

İskelede saçları çok iyi taranmış bir kız bana baktı

Bakışından tedirgin oldum

Giyimsizdi, boyasızdı, bakımsızdı

Vapurla Karaköy'e geçtim

Tokatlı'ya uğradım

Köprüden aldığım Fransız dergilerini karıştırdım

Kirazla bir kadeh rakı içtim

Çıkarken boy aynasında kendime baktım

Oldukça yakışıklıydım

Gömleğim temizdi, beyaz ceketim

Tertemizdi ve ayakkabılarım

Pantolonum ütülü

Yelek cebimde ince altın bir zincir

Sarı ve ince bıyıklarım

Tam Ruhi Bey bıyığıydı

Ve iki parmağın arasında bir çiçek sapı

- Zakkum muydu, değil miydi, belki yazpatı -

Boynumda menekşe rengi bir papyon

Hafifçe sarkık

Dudağımda bitti bitecek bir sigara

Kenarında dudağımın

Dışarı çıktım.

Tünele bindim, Asmalımescit'teki Viyana lokantasına geldim.

Avusturyalı karı koca beni karşıladılar

İkisi de eğilerek ben dimdik durdukça onlar bir kez daha eğilerek beni

karşıladılar

Benden başka oldukça şişman iki adam daha vardı. Beyaz Ruslardandılar, gözleri

necef taşı gibi sert ve parlaktı

Tezgahta bir Leh Yahudisi votka içiyordu, yüzündeki ince damarlar fırçayla

çizilmiş gibiydi, bir silinip bir canlanıyorlardı.

Soğuk et getirdiler bana, omlet, bira filan getirdiler

Üstüne kremalı ahududu getirdiler, likörle kahve getirdiler

Çıkarken bolca bahşiş bıraktım.

Markiz'e uğradım, dört mevsimden süzülmüş bir konyak içtim

Düzeltip arada bir bıyıklarımı

Uçları hafifçe ıslak

Bir ara pencere camında kendime baktım

Baktım ki, ben Ruhi Bey

Nasıl olan Ruhi Bey

Daha nasılım.

Gönderi tarihi:
Mübarek Ramazan Bayramını sevdiklerinizle beraber sağlıklı, neşe ve huzur içinde geçirmeniz dileğiyle.. :clover:

okaxz2.jpg

 

sağol efladım el öpenlerin çok olsun nice bayramlara gide gelesin... :D

 

1274zs6.gif

 

teşekkürler ablacım seninde bayramını kutlarım şekerlerde pek güzelmiş.... :)

 

sayın Erbay...

 

huzurlu mutlu olun herbayram..

:clover:

 

sağol erdal abi,seninde bayramını kutlarım... :clover:

 

bayramın kutlu olsun kardeşim bu şiiri çok sevdim bakalım sende sevecekmisin? :)

 

Ben Ruhi Bey, nasıl olan Ruhi Bey

Nasılım

Bir yaz ikindisinden çıktım geldim

Diyelim bir pazartesiydi, biraz da şöyle geldim

Kapıyı iyice kapadım

- Kapadım mı, evet, kapadım -

Çitlenbik ağacının altından geçtim

Frenk üzümlerinden bir iki salkım kopardım

Dişlerimle sıyırdım

Sardunya renginde ve sardunya tadında idiler

Biri fotoğrafımı çekiyorkenki gibi durdum

Azıcık gülümsedim

Ve dünya bana gülümsedi

Çakılların üstünden yürüdüm

Yürüdüm ki, bir sese benziyordum sanki

Yüzyıllarca önce kırılmış bir kemik sesi

İyice duydum

Çıkarken bahçe kapısını açık bıraktım

- Çok yüksekti. Deniz dibi renginde ve demirdendi. Üstünde aslan başı

kabartmalar vardı. İki yanında çok yüksek iki duvar uzar giderdi.

Dışardan çam ğaçları görünürdü. Bir kırbaç gibi görünürdü. Ve

ağaçların üstünde kırbaç kılıflarına benzeyen ve evlatlıkların mavi

pazen giysilerini andıran kalınlaşmış bir gökyüzü dururdu -

On sekiz on beş trenine yetiştim

Geniş kadife koltuğa oturdum

Puromu yaktım - iki kibrit harcadım -

Akşam gazetelerinde pek bir şey yoktu

Haydarpaşa'ya kadar bulmaca çözdüm

İskelede saçları çok iyi taranmış bir kız bana baktı

Bakışından tedirgin oldum

Giyimsizdi, boyasızdı, bakımsızdı

Vapurla Karaköy'e geçtim

Tokatlı'ya uğradım

Köprüden aldığım Fransız dergilerini karıştırdım

Kirazla bir kadeh rakı içtim

Çıkarken boy aynasında kendime baktım

Oldukça yakışıklıydım

Gömleğim temizdi, beyaz ceketim

Tertemizdi ve ayakkabılarım

Pantolonum ütülü

Yelek cebimde ince altın bir zincir

Sarı ve ince bıyıklarım

Tam Ruhi Bey bıyığıydı

Ve iki parmağın arasında bir çiçek sapı

- Zakkum muydu, değil miydi, belki yazpatı -

Boynumda menekşe rengi bir papyon

Hafifçe sarkık

Dudağımda bitti bitecek bir sigara

Kenarında dudağımın

Dışarı çıktım.

Tünele bindim, Asmalımescit'teki Viyana lokantasına geldim.

Avusturyalı karı koca beni karşıladılar

İkisi de eğilerek ben dimdik durdukça onlar bir kez daha eğilerek beni

karşıladılar

Benden başka oldukça şişman iki adam daha vardı. Beyaz Ruslardandılar, gözleri

necef taşı gibi sert ve parlaktı

Tezgahta bir Leh Yahudisi votka içiyordu, yüzündeki ince damarlar fırçayla

çizilmiş gibiydi, bir silinip bir canlanıyorlardı.

Soğuk et getirdiler bana, omlet, bira filan getirdiler

Üstüne kremalı ahududu getirdiler, likörle kahve getirdiler

Çıkarken bolca bahşiş bıraktım.

Markiz'e uğradım, dört mevsimden süzülmüş bir konyak içtim

Düzeltip arada bir bıyıklarımı

Uçları hafifçe ıslak

Bir ara pencere camında kendime baktım

Baktım ki, ben Ruhi Bey

Nasıl olan Ruhi Bey

Daha nasılım.

 

ablacım teşekkür ederim senin ve aileninde bayramını kutlarım... :) edip canseverin güzel şiirlerinden biri ilk okuduğumda sen gelmiştin aklıma paylaştığın için teşekkür ederim... :clover:

 

Gördün mü hiç suyun yanmasını tuzda

Gördüm ben bu yaşam boyu iniltiyi

Büyük bahçelerin küçük içinde

Saksılardan birinde

Gördüm de

Uyurken uyandırılmış gibi

Beni bir sardunya büyüttü belki.....

Gönderi tarihi:

canım uşağum.. :hug: sana bugün başka türlü bi hediyem var..bir yazı..sonrasında da bir dilek.. :rolleyes:

 

Kahrolası bir telaşla, tanımadığım uzak şehirler gezdim hafta sonunda...

Caddelerini koşar adım arşınladım; merakla daldım izbelerine; ansızın, umulmadık ama hep bekleyegeldiğim bir şey bulacakmışçasına yürüdüm kaldırımlarında, tarifsiz, arsız, mütemadi bir iştahla...

Yolları sordum, yollarda kayboldum.

Bir kadını yeni tanırmış gibi, vuslat saatlere sıkışmış gibi, bir başka sefer olmazmış gibi aceleye bulanmış rengarenk bir coşkuyla yükselip konuverdim sokaklarına...

Sonra yoruldum ve durdum.

Uzak bir şehre vuruldum.

 

* * *

 

Haraptı şehirlerim; yoksul ve mutsuz; yarınından umutsuz.

Tanımak zordu ya acul gezmelerde; ben sevdim onları yine de...

Zaten bir şehir hemen açmaz kendini size; keşfedilmeyi bekler, dirhemle sunar maharetini; kusurunu gizler.

O yüzden aceleye gelmez bir şehri gezmek; bir kadını sevmeye benzer.

Telaşsız sohbetler ister, günü birlikte karşılayıp, birlikte uğurlamalar... Uzun yürüyüşler, keyifli molalar...

Çünkü tıpkı bir kadın gibi, bir şehrin de sırrı, kuytularında gizlidir; çözmek, emek ister.

 

* * *

 

Lakin bir kez bağlandınız mı kokusuna, havasına, tadına, o, sevdanızın başkentidir artık...

Gecenin kollarına birlikte dalar, sabahı beraber karşılarsınız; Pazarları mahmur ve gergin Pazartesileri...

Bir kadınla birlikte uyanmaya benzer, bir şehri günün ilk ışığında görmek...

Sade, süssüz, tabiidir...

Ve hakikidir, yine de güzelse...

Bir şehre tutulmak, bir kadına bağlanmak gibidir; bir gün kopsanız da sızısı her daim asılı kalır yüreğinizde...

Nereye gitseniz, bağlandığınız şehri de götürürsünüz yanınızda; tıpkı sevdiğiniz kadını kalbinizde taşıyacağınız gibi... ölene kadar...

Bir kadını olduğu gibi, bir şehri de tanımak bir ömre sığmayabilir bazen... unutmak da...

Ve unutamadığınız şehirler, geri çağırır sizi bir gün... vazgeçemediğiniz kadınlar gibi...

 

* * *

 

Kahrolası bir telaşla, tanımadığım kadınlar sevdim ömrüm boyunca...

Ansızın, umulmadık ama hep bekleyegeldiğim bir şey bulacakmışçasına yürüdüm onlarla, tarifsiz, arsız, mütemadi bir iştahla...

Sonra birine bağlandım.

Ve hep öyle kaldım.

 

Can Dündar

 

senin için ne dilediğimi anlamışsındır çekirdek babam.. :)

Gönderi tarihi:

ahucum harikasın biliyosun dimi... :) mükemmel bi yazı çok ama çok beğendim... :rolleyes: evet ahucum benim için ne dilediğini biliyorum ve AMİİİİİİNNNN diyorum... :D

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

7cn3oz6.jpg

 

 

kapalı çarşı dudakların, kalabalık ve renkli

susma. Dilimde kurur kelimeler

 

biliyorum, olmayacak bir şey sana dirilmem

çocuk aklıma uyup da yürüdüm meydanlarında

kapını çalıp kaçmaktı niyetim

bir satır başında birden karşına çıkmak,

ve düşürmek kolunun altındaki cümleleri

 

olmadı. Ezberimde kaldın karıştırırken gülüşlerini

 

yoldan çıktım, sana düşüyorum

kurtarma beni..

Gönderi tarihi:
7cn3oz6.jpg

 

 

kapalı çarşı dudakların, kalabalık ve renkli

susma. Dilimde kurur kelimeler

 

biliyorum, olmayacak bir şey sana dirilmem

çocuk aklıma uyup da yürüdüm meydanlarında

kapını çalıp kaçmaktı niyetim

bir satır başında birden karşına çıkmak,

ve düşürmek kolunun altındaki cümleleri

 

olmadı. Ezberimde kaldın karıştırırken gülüşlerini

 

yoldan çıktım, sana düşüyorum

kurtarma beni..

 

ahucum teşekkür ederim şiir hedaye etmeni özledik ama seni daha çok özledik haberin olsun... :hug:

 

 

 

 

jöncüm teşekkür ederim....:) ALLAH rahmet eylesin Kazım KOYUNCU'yu dinlemek izlemek ayrı bir zevkti...

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

2yxi4uvfv0.jpg

 

 

 

Sigaram gibisin

En tutkulu keyfimsin

Yanımdayken özlüyorum

Dumanın yakıyor

Kalbim hızla hızla atıyor

Ellerim seni arıyor

 

Müptelayım sana

Zarar versen de bana

Katlanıp acılara

Seni içime çekiyorum

 

Dudaklarım alışık

Ellerimle barışık

Duygularım çok karışık

Tadın kokunla geliyor

Kalbim hızla hızla atıyor

Ellerim seni arıyor

 

Müptelayım sana

Zarar versen de bana

Katlanıp acılara

Seni içime çekiyorum

Gönderi tarihi:
öff ahucum öfff :crying: alıp başımı gitcem... -_-

 

nereye gidiyormuşsun bakalım.. :ermm: hemi de ahuucunsuz.. <_<

 

ya uşağum diyorum ki hani bi zamanlar yaptığımız gibi (hawai :lol: ) tropikal iklimli bir beldeye doğru firar eylesek.. :P:islik: ne demiş atalar;tebdil-i mekanda ferahlık vardır..ne dersin..??

Gönderi tarihi:

ahucum artık beni ne tropikal meyve bahçeleri nede yeşil erik bostanı ferahlatır... :crying: ben gül bahçesinde onca gül varken dikene sevdalandım... :crying: ben avatarımdaki yere gidiyorum istersen gel sende yoksa buralarda durmam namümkün... :crying:

  • 4 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Canım uşağum..nerelere kaçarsın bi başına..ahucuun izin verirmi sanırsın.. :crying:

 

bak sana bir şarkı getirdim..belki keyfin yerine gelir.. :hug:

 

Pencerem boşluğa açılır, göremem gidişini

Camlar buğulanmaz arkandan ve silinmez sevdan

Pencerem boşluğa açılır, göremem gidişini

El sallayamam hiç sana ve yuvarlanır dünya

O son noktanın öncesinde, sonrasında sonra

Olmadığın zamanlara bak tepetaklak

Sana 'git' diyen kimdi, milyonlarca benden birisi mi

Gözlerime baksana gözlerime,gözlerimize

Sana 'bitti' diyen kim, ben sadece git demiştim

Hangi yıldızı görüp seçersen göklerden ona git

Gül kokulu odamda kim gülümser uyanışıma

İpek geceliğinde kaç çığlığını duyarım daha

Daha kaç gün dayanır bu köhne yürek sürgitlere

Nereye gidersen git ama sakın 'bitti' deme

Pencerem boşluğa açılır, göremem gidişini

El sallayamam hiç sana ve yuvarlanır dünya

Pencerem boşluğa kapanır, yüreğim dolu dolu

Camlar buğulanmaz bir zaman , hatıra olur sevdan

Sana 'git' diyen kimdi, milyonlarca benden birisi mi

Gözlerime baksana gözlerime,gözlerimize

Sana 'bitti' diyen kim, ben sadece git demiştim

Hangi yıldızı görüp seçersen göklerden ona git

Gül kokulu odamda kim gülümser uyanışıma

İpek geceliğinde kaç çığlığını duyarım daha

Daha kaç gün dayanır bu köhne yürek sürgitlere

Nereye gidersen git ama sakın 'bitti' deme

 

Gün batar usul usul kararır gece

Bardaktan boşanır yağmur sel olur gider.

Gündüzler geceler ne zaman biter?

Şu batan güneş nereye gider?

Buharlaşır yeniden dökülen su,

Bulutları sil pencerenden sevgi devrialemi bu,

Yeniden doğar herşey,

'Herşey bitti' dediğin anda bir gül kök salar damarlarında,

Herşey biter bir şey bitmez

Herşey biter bir şey bitmez

BİTTİ

Gönderi tarihi:

ahucum ara sıra kaçmak lazım bu şehirden ben misisipi'ye yerleşmeyi düşünüyorum... :stuart: sen iyice bi araştır bakalım nası bi yermiş yemekleri nasıl portföy durumları nasıl bi fizibilite raporu bekliyorum senden... :D bu arada şarkı güzel kim söylüyo bu uzun şarkıyı ahucum... :unsure:

Gönderi tarihi:

Missisipi.. :huh: kulağa hoş geliyor..lakin portföy olarak pek çeşitli olceğini sanmıyorum.. <_< benim sana önerim Honolulu olucektir..Hawai adalarının başkenti..Ahucuun'a bu hususta sonuna kadar güvenebilirsin.. :islik: aşağıya eklediğim Honolulu'da akşam hali sana bir hayli fikir vericektir.. :shifty: yalnız gitmezden önce Honolulu'nun kıvrak danslarından bir kısım öğrenmen seni boynunda çiçeklerle karşılıycek kızlar için hoş bir sürpriz olur..bak..

 

honolulu2av8.jpg

 

:yuvarlan:

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.