Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

HAKLI OLMAK DEĞİL GERÇEK ÖNEMLİ... (Çıkar/Sömürge Savaşları, Fikir Savaşları, Din savaşları...) {BIRAKALIM BİZİM YERİMİZE FİKİRLERİMİZ ÖLSÜN...}


OBJEKTİVİST

Önerilen İletiler

.

 

Zorbalık Kültürü ve Bilim...

 

Gelmiş geçmiş en büyük bilim filozofu olarak bilinen Viyanalı büyük düşünür Karl Raimund Popper 'in (1902-1994) "eleştirel akılcılık" adını verdiği felsefesinden toplum için çıkardığı en önemli sonuçlardan biri "bırakalım bizim yerimize fikirlerimiz ölsün" dersiydi. Popper, bilimde genel gerçekleri isbat etmenin mümkün olmadığını, ama geneli konu alan her varsayımın bir ters gözlemle yanlışlanmasının mümkün olduğunu göstererek, bilimde gelişmenin giderek daha geniş veri tabanlarına dayanan varsayımların ortaya çıkmasıyla olacağını anlatmıştı.

 

HAKLI OLMAK DEĞİL GERÇEK ÖNEMLİ

Bilimcinin görevi eldeki varsayımları sürekli sınayarak tökezledikleri noktaları ortaya çıkarmak, onları tökezleten gözlemlerle birlikte tüm eski gözlemleri de açıklayacak daha kapsamlı varsayımları üretmektir. Bilim insanı haklı olmayı değil, gerçeği öğrenmeyi istediğinden, varsayımlarını en açık şekilde diğer bilim insanlarının eleştirisine sunar. Varsayımını yanlışlayan meslekdaşına ise ancak şükran duyar, zira o kendisini yanlıştan kurtarmıştır. Hep birlikte daha iyi bir varsayım aramaya koyulurlar. Bu nedenle bilimsel dünyada fikirler çarpışır, onlar savaşır, onlar kendilerini üretenlerden bağımsız olarak ölürler veya galip gelirler. Fikir bir kere ortaya atıldıktan sonra artık orta malıdır; onu herkes koruyabilir veya ona saldırabilir. Ama koruma ve saldırma da fikirlerle olur. Sonuçta bir fikir, aksi isbat edilererk öldüğü zaman herkes mutludur; çünkü insanlık bir yanlışlıktan kurtulmuştur.

 

Tüm bu davranış tarzı vahşiye yabancıdır.Vahşi, fikrini, düşüncesini kişiliği ile birleştirir; fikrine her saldırı, kişiliğine yapılmış bir saldırı, bir hakaret addedilir. Bu nedenle karşı fikirde olan kişileri de fikirleriyle birleştirdiğinden, onları düşman eddeder. Fikirlyeriyle değil, kişilikleriyle savaşır: Onlara hakaret eder, onlara fizikman saldırır, onları öldürür. Eleştiri onun için kişisel bir küçük düşürme aracıdır; amaç karşıdakiyle birlikte el ele daha iyi bir dünya yaratmak değil, karşıdakini yok etmektir. Bu kişilerin dünyasında mizah yoktur, kaba alay vardır.

 

Bu tür kişiler kendilerinin veya başkalarının değişmez gerçeği bulmuş olduklarına iman etmişlerdir. Bu nedenle düşünceleri gelişmez. Yaşamları fikri sabitlerle geçer. Düşüncelerinin yanlışlığını anlatmak isteyenleri bu nedenle gerçeği saptırmak isteyen sapıklar, kötü niyetli kişiler olarak bellerler. Kendilerini eleştirene verdikleri cevap ya hakaret ya da fiziksel saldırıdır.

 

Yirminci yüzyıl bilim düşmanı düşüncelerin, romantik dünya görüşlerinin toplumlara egemen olduğu, dinlerin hortladığı (ve tüm bunun neticesinde yüzlerce milyon insanın korkunç şartlarda öldüğü, hatta fırınlandığı!) pek feci bir çağ olmuştur. Bu dönemin kötü etkileri bütün dünyada artarak sürmektedir.

 

Gelin yirmibirinci yuzyılda "BIRAKALIM BİZİM YERİMİZE FİKİRLERİMİZ ÖLSÜN..."

 

Sevgi ve saygılarımla...

 

 

 

_________________________________________________________________________________

Yazım...

Prof. Dr. Celal ŞENGÖR' ün Bilim Teknik 25.02.2006 tarihli yazısından alıntı yapılarak yorumlanmıştır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

"HAKLI OLMAK DEĞİL GERÇEK ÖNEMLİ" Bu söz üzerinde iyi durulmalıdır...Gerçekler nedir?? Önce bunun tespiti yapılmalıdır?? Yaratıcı var mıdır varsa ona uymak mı veya onu görmezden gelmek mi gerçekliktir?? Yoksa içinde bulunduğumuz düzenin tesadüfler sonucu oluştuğunu görmek mi akıl karıdır?? Veya bilinmezlik gerçeğinden yola çıkarak yaratıcı vardır olgusunu red mi etmek gerekir?? Ya da akla uymak mı lazımdır??

 

Oysa aklın yolu derki bu düzen tesadüfen oluşamaz,, bilimsel olarak da bu böyle kabul edilir,, bilim ilerledikçe bu düzenin ne kadar karmaşık olduğu tesadüflere yer olmadığı gerçeği iyice belirginleşmektedir,,

Bu gerçekle yola çıkıldığında bir üstün gücün varlığı kendini iyice hissettirmeye başlar zihnimizde...Böyle bir üstün gücün köşesine çekilmesi söz konusu olmayacağına göre,, elbetteki o üstün güç yaşama dair açıklanması gereken, niçin varız,, varlığımız bu dünya ile kısıtlı mıdır vb. sorularına,, kendi yöntemleriyle açıklık getirecektir,, işte bunun adı dindir...Sizce bu gerçeği görmezden mi gelelim??

 

Yukardaki yazının bu yönden hiç bir anlamı yoktur ""bırakalım bizim yerimize fikirlerimiz ölsün" yerine akla uymak akılcı davranmak lazımdır...Zira insanoğlu düşünen bir varlıktır,, hele dünyada fikri olmayan bir insan zaten ölmüş demektir...Üstün gücün varlığını ve onun hakkımızda yapmamızı istediklerini düşünmek ve bu gerçekleri gözardı etmemek gerekir...Gerçeklere karşı gelirken haklı konumda olamazsınız...BU YÜZDEN SİZLER HAKSIZSINIZ...

 

Kelime oyunlarıyla bu gerçekleri ört bas edemezsiniz...

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.