Φ deniz_kizi Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2009 Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2009 Geçenlerde ülkemizi ziyaret eden bir Suudi prensi mayolu eşiyle birlikte şampanya içerken gazetecilere ‘yakalandı!’ Acı veren bir sahne! Acı veriyor, çünkü ülke yönetimindeki bir kişi kendi yasağına uymuyor! Acı veriyor, çünkü bizim ülkemizi yöneten kişiler de Suudilere benzemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Acı veriyor, çünkü bu tür yasaklar ülkelerin gelişmesine, kalkınmasına hiçbir katkıda bulunmuyor. Kadınları kısıtlamak için elinden geleni yapan Arap ülkelerinin ekonomik bakımdan hiç de parlak olmadığına ilişkin bilgiler var. Ama Arap ülkelerini (özellikle de Suudi Arabistan’ı) model alan vatandaşlarımızın sayısı hiç de az değil! Çocuklarına koydukları alışılmadık Arapça isimlerden ve kocalarının gerisinde poz veren Suudi kılıklı hanımlardan anlıyoruz bunu. Türkiye’de eşiyle birlikte tatil yapıp şampanya içen Arap şeyhi herhalde siyasal bir amaç peşinde değildi. Fakat, rejimin Berlin Duvarı’nı aşan her eylem, sonuçta uzun dönemli değişimlere yol açabilir. Pek çok kişi İslam’ın Ortaçağ’ını yaşadığını düşünüyor! Olabilir. Fakat, dünya Ortaçağ’ın dünyası değil artık. Küreselleşmeyle birbirine bağlanmış toplumlardan oluşan çoğulcu bir dünyada yaşıyoruz! Böyle bir dünyada, çizgi filmlerin gösterimini, sinemaları ve kadınların sokağa çıkmasını yasaklayarak ulaşacağınız nokta hiç de övünülecek bir yer olmayacaktır. Tarihin en hızla tükenen Ortaçağ’ını yaşamaya hazır olalım! 2 Alıntı
Φ Mouchette Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2009 Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2009 Keşke arap ülkelerindeki prenslerin ve kralların eşleriyle bizim ülkemizde ki bakan ve başkan eşleri arasında karşılaştırma yapılırken ''ellerinde şampanya üzerlerinde mayo vardı'' diye karşılaştırma yapılmasa. Bu çok mantıksız geliyor bana. Keşke diyorum yine ; o prens ve kral eşlerinin ülkelerinde kadın hakları ile ilgili mücadeleleri nedir, neler yapıyorlar bu konuda, bunlar yazılsa çizilse, bunlardan örnekler verilse (ki varsa). Mayo ve şampanyanın kesinlikle beyin yapılarını değiştirmekte etkili olacağını düşünmüyorum. Aksine bu tarz örneklemeler karşılaştırma yaparken çoğu kadına antipatik bile gelecektir. Düşünün bir kere ülkemizde kimbilir kaç kadın var bırakın mayoyu daha deniz bile görmeyen. Alıntı
Φ hakanaytac Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2009 Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2009 Keşke arap ülkelerindeki prenslerin ve kralların eşleriyle bizim ülkemizde ki bakan ve başkan eşleri arasında karşılaştırma yapılırken ''ellerinde şampanya üzerlerinde mayo vardı'' diye karşılaştırma yapılmasa. Bu çok mantıksız geliyor bana. Keşke diyorum yine ; o prens ve kral eşlerinin ülkelerinde kadın hakları ile ilgili mücadeleleri nedir, neler yapıyorlar bu konuda, bunlar yazılsa çizilse, bunlardan örnekler verilse (ki varsa). Mayo ve şampanyanın kesinlikle beyin yapılarını değiştirmekte etkili olacağını düşünmüyorum. Aksine bu tarz örneklemeler karşılaştırma yaparken çoğu kadına antipatik bile gelecektir. Düşünün bir kere ülkemizde kimbilir kaç kadın var bırakın mayoyu daha deniz bile görmeyen. bu karşılaştırma sadece mayo-şampanya ikilisi baz alınarak yapılmış değildir benim düşünceme göre.. ortadoğu ülkelerindeki insan hakları ihlallerini, kadın haklarının ayak altına alınmalarını, erkeklerin zorbaca egemenliğini, demokrasiden nasibini almamış ancak seçimle başa geçerek 'demokrasinin zaferi' nutukları atan diktatörleri, kişilerin özel yaşamına karışılarak hayatlarına kastedildiklerini de sıklıkla görüyoruz..ve ülkemiz insanlarının asıl yaşadıkları korkunun bu noktalarda geriye gitmek, (aynı seviyeye gelmek veya daha beter olmak) olduğunu düşünüyorum.. ancak bu arap prensinin şarap içerek mayolu kızlarla denize girmesinin haber değeri vardır..çünkü kendi egemenliklerindeki ülkelerdeki kadınlara sayısız baskı yaparken yurt dışında bu kadar zıt hareketlerde bulunmaları bir ikiyüzlülüğün göstergesi.. ve bu durum yine gösteriyor ki, siyasetçiler din olgusunu ellerinde tuttukları zaman hangi boyutlara varan hareketlerde bulunabiliyorlar.. buradan çıkarabileceğimiz tek şey, dinin insan yaşamı için, o prensin kendi yaşamı için ve halkı için iddia ettikleri gibi bir ahlak, bir dürüstlük, bir doğru yaşam biçimi olmadığıdır..kul ile Allah arasında kalması gerekeni siyasi açıdan bir baskı aracı olarak kullanıyor ve asıl dindışı harketleri kendileri gerçekleştiriyorlar..bunun bir sürü örneği var... ilk aklıma gelen şu : -iran'da kadın eli sıkmak yasak (yaptırımı var mı yoksa sadece 'etik' değerler arasında mı gösteriliyor bilmiyorum) bugünkü dini lider ayetullah hamaney yurt dışında bir kadının elini sıktı diye kıyamet koptu... buradan ne anlıyoruz..dinin lideri olan kişi bunu yapıyorsa o hareketin suç, günah, ayıp olduğunu düşünmüyordur ve bundan gerçekleştiriyordur..peki o zaman neden hala daha bunu yapanlara ceza veriyorlar veya hedef tahtası ilan ediyorlar.. iran deyince aklıma diğer örnek geldi : ahmedinejat da kendi ilkokul öğretmeninin(fotoğraftan yaşının 80 yaşlarında olduğu anlaşılıyor) elini öptü diye yine kıyamet koptu.. buradan anlıyoruz ki, din devlet yöneticileri veya politikacılar elinde oyuncak olunca kendileri her türlü aykırılığı gerçekleştirirler, ancak inanca dayalı olan ve sorgulanamayacağı söylenen dinin alakası olmayan şeyleri iddia edebilir, bu yasaktır, günahtır diyerek insanları baskı altına alabilirler..peki onlar aynı suçları gerçekleştirirse ??dini lider veya din devletinin lideri hiç dine aykırı hareket eder mi canım !? ... Alıntı
Φ deniz_kizi Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2009 buradan anlıyoruz ki, din devlet yöneticileri veya politikacılar elinde oyuncak olunca kendileri her türlü aykırılığı gerçekleştirirler, ancak inanca dayalı olan ve sorgulanamayacağı söylenen dinin alakası olmayan şeyleri iddia edebilir, bu yasaktır, günahtır diyerek insanları baskı altına alabilirler..peki onlar aynı suçları gerçekleştirirse ??dini lider veya din devletinin lideri hiç dine aykırı hareket eder mi canım !? ... Güzel tespitler 1 Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2009 Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2009 Geçenlerde ülkemizi ziyaret eden bir Suudi prensi mayolu eşiyle birlikte şampanya içerken gazetecilere ‘yakalandı!’ Acı veren bir sahne! Acı veriyor, çünkü ülke yönetimindeki bir kişi kendi yasağına uymuyor! Acı veriyor, çünkü bizim ülkemizi yöneten kişiler de Suudilere benzemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Acı veriyor, çünkü bu tür yasaklar ülkelerin gelişmesine, kalkınmasına hiçbir katkıda bulunmuyor. Kadınları kısıtlamak için elinden geleni yapan Arap ülkelerinin ekonomik bakımdan hiç de parlak olmadığına ilişkin bilgiler var. Ama Arap ülkelerini (özellikle de Suudi Arabistan’ı) model alan vatandaşlarımızın sayısı hiç de az değil! Çocuklarına koydukları alışılmadık Arapça isimlerden ve kocalarının gerisinde poz veren Suudi kılıklı hanımlardan anlıyoruz bunu. Türkiye’de eşiyle birlikte tatil yapıp şampanya içen Arap şeyhi herhalde siyasal bir amaç peşinde değildi. Fakat, rejimin Berlin Duvarı’nı aşan her eylem, sonuçta uzun dönemli değişimlere yol açabilir. Pek çok kişi İslam’ın Ortaçağ’ını yaşadığını düşünüyor! Olabilir. Fakat, dünya Ortaçağ’ın dünyası değil artık. Küreselleşmeyle birbirine bağlanmış toplumlardan oluşan çoğulcu bir dünyada yaşıyoruz! Böyle bir dünyada, çizgi filmlerin gösterimini, sinemaları ve kadınların sokağa çıkmasını yasaklayarak ulaşacağınız nokta hiç de övünülecek bir yer olmayacaktır. Tarihin en hızla tükenen Ortaçağ’ını yaşamaya hazır olalım! +1 1 Alıntı
Φ deniz_kizi Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2009 +1 Teşekkürler... 1 Alıntı
Φ Mouchette Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2009 Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2009 Bu konuda farklı düşünmüyoruz zaten sayın hakanaytaç. Fakat benim vurgulamak istediğim nokta sanırım yalnış anlaşıldı. Düşünün bir kere ülkemizdeki Ayşe teyzeleri, Fatma Teyzeleri.Kaç kişi bu tarz haberleri sizin gibi yorumlayacak ve sorgulayacak. Tamamen bunların çoğunun uydurma haber olduğuna inanan o kadar çok kişi tanıyorum ki ben. Gazetelerin ilk sayfalarında sürekli yok prenses Rana'ya bakın bir de bizimkine , yok şu arap kralın eşine bakın birde bizimkine diye çarşaf çarşaf resimler yayınlanıyor. İşi magazinsel boyuta taşımaya o kadar meraklı ki bizim basınımız. magazinsel boyuta getirilerek (ki sadece yukarıdaki haber değil kastım, onlarca yüzlerce var) ülkenin kadın nufusunun çoğunluğunu oluşturan o mahalledeki teyzelere, ablalara ne faydası var bu haberlerin. Onlar bu haberlere baktıklarında çoğu nasıl giyindikleri süslendikleri hakkında yorumlar yapıyorlar. Yani o kadar basitleştiriliyor ki bu haberler basın tarafından, kadınlarımız o ülkedeki kadınları yaşamın her alanında 2.sınıf gören kralları , prensleri '' aaa bak bu adamlar dini kullanarak siyasi bir güç elde ediyorlar ve ayrıca yaşamlarıda dine aykırı '' diye eleştirebilecek. Sizcede bir yerlerde bir eksiklik ve yalnışlık yokmu? Alıntı
Φ hakanaytac Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2009 Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2009 Düşünün bir kere ülkemizdeki Ayşe teyzeleri, Fatma Teyzeleri.Kaç kişi bu tarz haberleri sizin gibi yorumlayacak ve sorgulayacak. Tamamen bunların çoğunun uydurma haber olduğuna inanan o kadar çok kişi tanıyorum ki ben. Onlar bu haberlere baktıklarında çoğu nasıl giyindikleri süslendikleri hakkında yorumlar yapıyorlar. Yani o kadar basitleştiriliyor ki bu haberler basın tarafından, kadınlarımız o ülkedeki kadınları yaşamın her alanında 2.sınıf gören kralları , prensleri '' aaa bak bu adamlar dini kullanarak siyasi bir güç elde ediyorlar ve ayrıca yaşamlarıda dine aykırı '' diye eleştirebilecek. Sizcede bir yerlerde bir eksiklik ve yalnışlık yokmu? bunun eksikliği ve yanlışlığı da herhalde geçmişten bu yana eğitimin bir kenara fırlatılarak sadece dogmalara, akıl ve bilimin yerine cahil cühelalara, profesör ve aydınlar yerine hacı hocalara itibar edilmesidir.."din sorgulanmaz, din eleştirilmez, din adamları sorgulanmaz, din adamları eleştirilmez, öylece malak gibi yatılmak suretiyle her şeye kafa sallayan ümmet toplumu olunur düşünceleridir..." ayrıca araştırmayan, öğrenmeyen, okumayan, merak etmeyen; dediğiniz gibi kadınların uyanınca ilk magazin sayfalarını, erkelerin ilk spor sayfalarını açmaları, diğer bütün olaylardan, dünyadaki gelişmelerden bihaber ve kendisini soyutlamış, adamsendeci insanlardan..kaynak budur herhalde...!!! Alıntı
Φ deniz_kizi Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2009 bunun eksikliği ve yanlışlığı da herhalde geçmişten bu yana eğitimin bir kenara fırlatılarak sadece dogmalara, akıl ve bilimin yerine cahil cühelalara, profesör ve aydınlar yerine hacı hocalara itibar edilmesidir.."din sorgulanmaz, din eleştirilmez, din adamları sorgulanmaz, din adamları eleştirilmez, öylece malak gibi yatılmak suretiyle her şeye kafa sallayan ümmet toplumu olunur düşünceleridir..." ayrıca araştırmayan, öğrenmeyen, okumayan, merak etmeyen; dediğiniz gibi kadınların uyanınca ilk magazin sayfalarını, erkelerin ilk spor sayfalarını açmaları, diğer bütün olaylardan, dünyadaki gelişmelerden bihaber ve kendisini soyutlamış, adamsendeci insanlardan..kaynak budur herhalde...!!! Çok haklısınız sayın Hakan, Bir de böyle anne babaların yetiştirdiği çocukları düşünürsek durum gerçekten üzücü. Sorgulamayan,araştırmayan,din söz konusu olduğunda gözlerini tüm yanlışlara kapatabilen bir toplum... Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2009 Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2009 Acı veriyor, çünkü bizim ülkemizi yöneten kişiler de Suudilere benzemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ahmet Hakan'ın da türbanlı kızlarla kim evlenecek diye sorduğu bir yazı vardı, onu hatırladım. Kadir Topbaş’ın oğlu Ömer, türbansız bir genç kızla dünya evine girdi demişti. Sonrasında Bülent Arınç’ın oğlu Ahmet Mücahit’in sözlüsünün türban takmadığı ortaya çıkmıştı. Jet ski yapan cübbeliyi de anmadan edemeyeceğim. 1 Alıntı
Φ deniz_kizi Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2009 Jet ski yapan cübbeliyi de anmadan edemeyeceğim. Unutur muyuz Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.