Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Başbakan: Kendi başına bırakılan ya davulcuya ya zurnacıya gider.


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Başbakan: Kendi başına bırakılan ya davulcuya ya zurnacıya gider.

 

Başbakan Tayyip Erdoğan, Ankara İl Kongresi’ndeki konuşmasında Münevver Karabulut cinayeti gibi son zamanlarda işlenen cinayetleri ima ederek şunları söyledi:

 

“Bu ülkede bir başbakan olarak, bir baba olarak çocuklarımızın yarınları için özellikle bir şey vurgulamak istiyorum. Hiçbir görsel medya patronu gençliğimizin ahlaki erozyonuna fırsat vermemeli. Yarın öyle bir bela olur ki bu bela onların başına da vurur. Anneler babalar olarak bizim de üzerimizde görevler var.

 

Son zamanlarda bazı arzu edilmeyen cinayetler, katliamlar duyuyorsak anne baba olarak kendimizi hesaba çekmeliyiz. ‘Acaba biz nerede hatalar yaptık’ diye üzerinde durmalıyız. Sınırsız, kontrolsüz bir ahlaki erozyonun olduğu yapılanma gerçekten bizi dertlendiriyor.

 

Onun için aileye sahip çıkacağız. Kendi başına bırakılan ya davulcuya ya zurnacıya. Davulcu, zurnacı kızmasın. Bununla ne demek istediğimi anlıyorsunuz.”

Gönderi tarihi:
Başbakan: Kendi başına bırakılan ya davulcuya ya zurnacıya gider.

 

“Bu ülkede bir başbakan olarak, bir baba olarak çocuklarımızın yarınları için özellikle bir şey vurgulamak istiyorum. Hiçbir görsel medya patronu gençliğimizin ahlaki erozyonuna fırsat vermemeli. Yarın öyle bir bela olur ki bu bela onların başına da vurur. Anneler babalar olarak bizim de üzerimizde görevler var.

 

Son zamanlarda bazı arzu edilmeyen cinayetler, katliamlar duyuyorsak anne baba olarak kendimizi hesaba çekmeliyiz. ‘Acaba biz nerede hatalar yaptık’ diye üzerinde durmalıyız. Sınırsız, kontrolsüz bir ahlaki erozyonun olduğu yapılanma gerçekten bizi dertlendiriyor.

 

Onun için aileye sahip çıkacağız. Kendi başına bırakılan ya davulcuya ya zurnacıya. Davulcu, zurnacı kızmasın. Bununla ne demek istediğimi anlıyorsunuz.”

 

bence enderde olsa güzel konuştuğu anlardan birisi.ülkemiz gerçekten ahlaki erezyon'a uğruyor.

Gönderi tarihi:
bence enderde olsa güzel konuştuğu anlardan birisi.ülkemiz gerçekten ahlaki erezyon'a uğruyor.

Olabilir güzel konusmus olabilir ülkemiz gercekten ahlaki erezyon'a son bes yilda hizlanmis sekilde girmis olabilir.. bu durum hükümetin bu ülkeyi bu konuda daha büyük zarar verdigini gösterir.. bunu sayin basbakanin böyle düsünmesi gerekmez mi?

 

Bu ahlaki erozyonu neler hizlandirir sebebleri nelerdir? bunlarida yazarsaniz? Neden ender de olsa güzel konustugunu anlariz..

 

Konustu evet konustu simdi nasil bir önlem alacak, öyle ya erozyonu gördü kalkip recep ivedik gibi artik seyredecek degil.

Gönderi tarihi:
Olabilir güzel konusmus olabilir ülkemiz gercekten ahlaki erezyon'a son bes yilda hizlanmis sekilde girmis olabilir.. bu durum hükümetin bu ülkeyi bu konuda daha büyük zarar verdigini gösterir.. bunu sayin basbakanin böyle düsünmesi gerekmez mi?

 

Bu ahlaki erozyonu neler hizlandirir sebebleri nelerdir? bunlarida yazarsaniz? Neden ender de olsa güzel konustugunu anlariz..

 

Konustu evet konustu simdi nasil bir önlem alacak, öyle ya erozyonu gördü kalkip recep ivedik gibi artik seyredecek degil.

 

:thumbsup: Evet, sanki ülkeyi 7 senedir uzaylılar yönetiyor.

 

Kendini mi şikayet ediyorsun diye sorarlar adama :D

Gönderi tarihi:

Başbakan’ın ‘ahlak erozyonu’ dediği gençlerin el ele dolaşması mı?..

 

Başbakan kararını vermiş.. Öteki dediği mahallenin yaşamına müdahale etmeye hazırlanıyor..

 

Ey gençler..

 

Özellikle siz.. Ayağınızı denk alın!

 

Çünkü Başbakan pazar günü önemli sinyaller verdi..

 

Gelin önce ne dediğine bakalım..

 

“Dün dediğim tesisleri denetlemeye giderken orada maalesef gençliğimizin bir bölümünün halini gördük. Gerçekten üzüntü vericiydi. Bu şekilde sınırsız, kontrolsüz bir ahlaki erozyonun olduğu yapılanma bizi dertlendiriyor”

 

Metni Anadolu Ajansı’ndan aldım.. Aynen böyle..

 

 

 

Başbakan cumartesi günü neredeydi? Öğle saatlerinde Dolmabahçe’deki ofisine gitti.. Saat 19.00’da oradan ayrıldı, Harbiye Kongre Vadisi’ne giderek çalışmaları denetledi.. Evine döndü..

 

Başbakan’ın denetlemeye gittiğim yer dediği Harbiye..

 

‘Maalesef, üzüntü verici’ diye nitelediği gençler de Dolmabahçe ile Harbiye arasında gördüğü gençler..

 

Harbiye mıntıkasında..

 

Maçka çevresinde..

 

Abdi İpekçi Caddesi’nde..

 

Valikonağı’nda dolaşan gençler..

 

Yani öteki mahallenin simgesel merkezinde...

 

Peki yolda gördüğü gençler ne yapıyordur?

 

Tahmin edelim..

 

Ele ele yürüyorlardır..

 

Banklarda oturmuş el ele, göz göze sohbet ediyorlardır..

 

Cafe’lere çökmüşlerdir.. Sigaralarını tellendiriyorlardır, kimi içkisini yudumluyordur..

 

Kızlar askılı tişört giymiştir.. Belki mini etek de..

 

Erkekler bermudalıdır..

 

Gözümün önüne getirmeye çalışıyorum da..

 

Başbakan için ‘üzüntü verici’ başka ne olabilir?

 

Valla sokakta başka bir şey yapılmaz ki!

 

En fazla küçük bir buse..

 

Başbakan, gördüğü bu manzarayayı ‘sınırsız ve kontrolsüz bir ahlaki erozyon’ diye tanımlıyor..

 

Belki de bir grup genç kahkaha atarak yolda şamata yapıyordur, Başbakan onları görmüştür.. Sınırsız, kontrolsüz ahlaki erozyon dediği budur..

 

Veya bunlardan biri..

 

Vahim mi?

 

Daha da vahimini söyleyeyim..

 

Başbakan sadece sınırsız demiyor, sınırsız ve kontrolsüz ahlaki erozyondan söz ediyor..

 

Dikkat!

 

Kontrolsüz!..

 

Demek ki kontrol altına almanın gerekli olduğuna inanıyor..

 

Dikkat!

 

Bunun bir yapılanma olduğunu söylüyor.. Kontrolsüz bir yapılanma!

 

Demek ki; bu yapılanmanın ortadan kaldırılması.. Yaşam biçimlerinin değiştirilmesi gerektiğine inanıyor..

 

Ve diyor ki bu bizi dertlendiriyor..

 

Vatandaşın kılık kıyafeti, sokaktaki davranışı, oturup kalkması Başbakan’ı dertlendiriyorsa, bunu da açık açık söylüyorsa müdahale yakın demektir..

 

Ahlak polisi olmasa bile..

 

Ahlak zabıtasına hazır olun..

 

Nişantaşı sakinleri dikkat..

 

Başbakan ‘kontrolsüz ahlak erozyonunu’ önlemeye sizin oradan başlayabilir!

 

Başlarsa.. Sokakta görünce üzüntü duyduğu, dertlendiği, gençleri yola getirmeye, hizaya sokmaya kalkarsa..

 

O rejime ne ad verilir!

 

Dilim varmıyor.. Siz söyleyin..

 

M.Tezkan 21.07.2009

Gönderi tarihi:

ulke ahlakı olarak bır cokuntunun ıcerısınde

evıne hırsız gırılmeyen sokakta saldırıya gaspa ugramayan kac ınsan kaldı ulkede

uyusturucu fuhus almıs basını gıtmıs

bu sucları ısleyen ınsanlara baktıgın zaman buyuk bı cogunlugu kurt kokenlı ınsanlar

ve cogu goc etmıs ınsalar

bunu kendılerıde kabul edıyo zaten

ama bu ınsanlar neden suc ıslıyo neden goc edıyo veya goce maruz kalıyo

devletın zamanında uyguladıgı polıtıkalar ulkeyı bu hale getırdı

neydı polıtıka

ya korucusun ya apocusun ya da yolcusun

baska secenek sunmadı cunku

sımdı gelınen nokta turkıye ahlakı bır cokuntunun ıcerısınde

devlet once kendıne baksın

Gönderi tarihi:
ya korucusun ya apocusun ya da yolcusun

baska secenek sunmadı cunku

sımdı gelınen nokta turkıye ahlakı bır cokuntunun ıcerısınde

devlet once kendıne baksın

 

Dostum, devlet başka bir seçenek sunamadı doğru. Belki de sunamazdı, tartışılır. Önemli olan göç ettirdiği yada göç eden insanlara sahip çıkmasıydı. Bu işin başka bir yönü.

 

Ama Başbakanın bahsettiği bunlar değil, aklınca '' laik kesim'' e gönderme yapıyor farkındaysan. Münevver cinayetini işleyenlerin göç eden Kürtler olduğunu iddia etmiyorsan tabi.

Gönderi tarihi:
ben tek bır cınayete takılı kalıp konusmadım

turkıyenın neden bır ahlakı sorunun oldugunu genel olarak acıklamaya calıstım

 

Ahlaksızlığı sadece cinayet ve kapkaççılık, hırsızlık bağlamında ele almak eksik olur. Öte yandan sadece bir etnik grup üzerinden konuşmak da yanlış olur.

 

80 sonrası, Türk toplumunun genelinde, özellikle Özal dönemiyle başlayan bir ahlaki gerileme yaşanmıştır. Bunun ana sebebi, sosyal politikaların eksik olduğu vahşi bir kapitalizmle kalınmayıp, '' köşe dönme '' kültürü ile '' benim memurum işini bilir '' anlayışının da beraberinde yerleştirilmesidir. '' Olmak '' yerine '' sahip olma ''nın ön plana çıkarıldığı ortamlarda ahlaki çöküşün ortaya çıkması kaçınılmaz olur.

Gönderi tarihi:
Geçmiş yıllarda Nurcu bir tarikat liderinin kızı aşırı doz eroinden ölü bulunmuştu. Başbakan bunu nasıl izah eder acaba ?

 

iyide doğrucu abi nurcu bir tarikat liderinin kızı bu yollara düşemez diye bir kaide yokki...buda demekki o kızın ana babasının kızlarıyla olan ilişkilerindeki kopukluktan kaynaklanıyor...ben o kadar çok kişi tanıyorum ki anası babası hacı hoca 5 karış sakalla gezer bide oğluna bakarsın köşe başında esrar çeker hap satar...yada ayyaş kumarbaz birinin evladıda tam tersine namazında niyazında sessiz sakin birisi olabilir...toplumdaki bu ahlaki erezyona gerçekten çok üzülüyorum...birbirini kesenler,köşe başlarında esrar içen yaşları en fazla 15 olan kızlı erkekli çocuklar,hemen hemen hergün yaşadığım bir olay var binamızın girişindeki merdivenlere dadanan daha ufacık yaa erkekli kızlı çocuklar inanın sevişiyorlarken kaç kere yakaladım uyardığın zamanda alay edercesine çektikleri esrarı yüzünüze doğru üflüyorlar...çoğu evini terkediyor kolay yollardan para kazanmanın derdine düşmüşler...gerçekten içler acısı bir hal var yetişen nesilde...

Gönderi tarihi:
Ahlaksızlığı sadece cinayet ve kapkaççılık, hırsızlık bağlamında ele almak eksik olur. Öte yandan sadece bir etnik grup üzerinden konuşmak da yanlış olur.

 

80 sonrası, Türk toplumunun genelinde, özellikle Özal dönemiyle başlayan bir ahlaki gerileme yaşanmıştır. Bunun ana sebebi, sosyal politikaların eksik olduğu vahşi bir kapitalizmle kalınmayıp, '' köşe dönme '' kültürü ile '' benim memurum işini bilir '' anlayışının da beraberinde yerleştirilmesidir. '' Olmak '' yerine '' sahip olma ''nın ön plana çıkarıldığı ortamlarda ahlaki çöküşün ortaya çıkması kaçınılmaz olur.

etnık olarak konusmak tabıkı de yanlıs olur.ama ınsanlar hırsızlıga fuhusa uyusturucuya nereye baksalar o ınsanları goruyolar.

kendılerı de bunu gızlemeyolar zaten bu gercegı.ınsanlar bu nedenlerden dolayı pek hos bakmıyo bu ınsanlara.bende demek ıstıyorm kı bu ınsanlara karsı olacagınaza sorunun bırıncı kaynagına gıdıp gelın hep berabaer devlete karsı olalaım dıyorum.anlatmak ıstedıgım buydu.etnık ayrmcılıga gırme gıbı bı nıyetım veya o ınsanları bu kotu ıslerı yapıyolar dıye kucuk gorme gıbı bı neyetım asla olamaz.

Gönderi tarihi:
iyide doğrucu abi nurcu bir tarikat liderinin kızı bu yollara düşemez diye bir kaide yokki...buda demekki o kızın ana babasının kızlarıyla olan ilişkilerindeki kopukluktan kaynaklanıyor...ben o kadar çok kişi tanıyorum ki anası babası hacı hoca 5 karış sakalla gezer bide oğluna bakarsın köşe başında esrar çeker hap satar...yada ayyaş kumarbaz birinin evladıda tam tersine namazında niyazında sessiz sakin birisi olabilir...toplumdaki bu ahlaki erezyona gerçekten çok üzülüyorum...birbirini kesenler,köşe başlarında esrar içen yaşları en fazla 15 olan kızlı erkekli çocuklar,hemen hemen hergün yaşadığım bir olay var binamızın girişindeki merdivenlere dadanan daha ufacık yaa erkekli kızlı çocuklar inanın sevişiyorlarken kaç kere yakaladım uyardığın zamanda alay edercesine çektikleri esrarı yüzünüze doğru üflüyorlar...çoğu evini terkediyor kolay yollardan para kazanmanın derdine düşmüşler...gerçekten içler acısı bir hal var yetişen nesilde...

 

Erbaycım, bunlar üzücü tabii. Ama bak ne demiştim :

 

'' Olmak '' yerine '' Sahip Olmak '' ın teşvik edilip, beyinlere kazındığı her toplumda ahlaki çöküş kaçınılmaz olur.

 

Sorarlar adama '' 7 senedir iktidarsın, daha yeni mi fark ettin bunları ? '' diye... Ama onun derdi gerçekte bunlar da değil.

Gönderi tarihi:
etnık olarak konusmak tabıkı de yanlıs olur.ama ınsanlar hırsızlıga fuhusa uyusturucuya nereye baksalar o ınsanları goruyolar.

kendılerı de bunu gızlemeyolar zaten bu gercegı.ınsanlar bu nedenlerden dolayı pek hos bakmıyo bu ınsanlara.bende demek ıstıyorm kı bu ınsanlara karsı olacagınaza sorunun bırıncı kaynagına gıdıp gelın hep berabaer devlete karsı olalaım dıyorum.anlatmak ıstedıgım buydu.etnık ayrmcılıga gırme gıbı bı nıyetım veya o ınsanları bu kotu ıslerı yapıyolar dıye kucuk gorme gıbı bı neyetım asla olamaz.

 

Senin karıştırdığın nokta şu :

 

Her suç ahlaksızlıktır ama her ahlaksızlık suç değildir.

 

Başbakan ise bu karıştırmayı kasti yapıyor. Bazı cinayetlerin nedeni olarak, farklı yaşam tarzlarını hedef gösteriyor.

 

Kontrol etmekten yani müdahale etmekten bahsediyor, bu konuda bir şeyler yapmayı planladığının sinyallerini veriyor.

Gönderi tarihi:
Başbakan ise bu karıştırmayı kasti yapıyor. Bazı cinayetlerin nedeni olarak, farklı yaşam tarzlarını hedef gösteriyor.

 

Kontrol etmekten yani müdahale etmekten bahsediyor, bu konuda bir şeyler yapmayı planladığının sinyallerini veriyor.

 

Konuyla alakalı bir haber:

 

Sen misin o selamı veren

 

Metalci selamı yapan 1'i kız 5 genç gözaltına alındı

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konvoyunun geçişi sırasında İstanbul Küçükçiftlik Parkı'nda "metalci selamı" yapan 1'i kız 5 genç, gözaltına alındı ve karakolda 21 saat boyunca sorgulandı.

 

Unirock Festivali’ne katılan 5 genç, Başbakan’ın konvoyu geçerken ‘metalci’ işareti yapmaları yüzünden gözaltına alındı. 21 saat sorgulanan gençler, polisin gözaltındayken disko ve sanat müziği dinlettiğini söyledi

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 18 Temmuz’da konvoyunun geçişi sırasında Unirock Festivali’ndeyken ‘metalci selamı’ yapan 5 gencin, ‘devlet büyüğüne saygısızlık’ suçu işledikleri gerekçesiyle gözaltına alındığı ortaya çıktı. Rıfat Emrah Altınyağ, Yusuf Şengül, Murat Uğurlu, İlhan Sözel ve İdil Tekin’in, 21 saat karakolda tutulduğu öğrenildi.

 

Başbakan Erdoğan geçen cumartesi günü İstanbul’da Kongre Vadisi inşaat alanında incelemelerde bulunduktan sonra Maçka’da karşılaştığı görüntüden rahatsız olduğunu açıklamış ve ertesi gün Ankara İl Kongresi’nde “Gençliğimizin bir bölümü arasında ahlaki erozyonun olduğu bu yapılanma bizi dertlendiriyor” diye konuşmuştu.

Başbakan’ın bu eleştiriyi yöneltmesinden bir gün önce geçtiği yol üzerinde bulunan gençlerden 5’inin gözaltına alındığı ortaya çıktı.

Talimat korumalardan

 

Erdoğan’ın korumalarının talimatıyla gözaltına alınan biri kız 5 genç, Harbiye Polis Merkezi’nde 21 saat tutulduktan sonra Şişli Cumhuriyet Savcılığı’nca serbest bırakıldı.

 

Yusuf Şengül (28) ve internet tasarımcısı Murat Uğurlu (30) olay günü yaşadıklarını gözaltına alındıkları parkta Milliyet’e anlattı.

 

Yusuf Şengül, Murat Uğurlu ile bir yıldır bekledikleri Alman grubun konseri için Maçka’ya gittiklerini belirterek şunları söyledi: “Öğlen saatlerinde yer kapmak için konser alanının kapısında toplandık. Elimizde bira kutularıyla oturup bekledik. Rock şarkıcılar şarkı söylerken müziğe uyum sağlayıp hem kafa sallıyor hem de parmaklarımızla metalci işareti yapıyorduk. Bu sırada yoldan konvoy geçtiğini gördük. Ancak kimin geçtiğini hiçbirimiz bilmiyorduk. Konvoydaki arabaların birinin camından kafasını çıkaran bir adam ‘Ne oluyor lan’ diye bağırdı.

 

Biz parmaklarımızı sallamaya devam ediyorduk. 5 dakika sonra gözlüklü, siyah takım elbiseli bir adam yanında polislerle geldi. Eliyle gösterdikleri arabaya zorla bindirildik. ‘Niçin alındık?’, diye sorunca, ‘Emniyette görürsünüz’ dediler.”

 

“Açık alanda alkol almaktan” gözaltına alındıklarını düşünen gençler, karakolda “İdil” adlı kız arkadaşlarının başka yere götürüldüğünü söylediler. Yusuf Şengül, “Resmi olarak ‘devlet büyüğüne saygısızlık’ suçu işlemişiz. Gülmeye başladım. Çünkü biz metalci işareti yapıyorduk. Saygısızlık yaptığım kişiyi bile görmemiştim” dedi.

 

‘Alın size metal’

 

Şengül, şöyle devam etti:

 

“Adli Tıp Kurumu’na götürdüler. Orada alkol testi için adam başı 10 TL istediler. Paramız olmadığını söyleyince Murat ve benim paramı polisler aralarında toplayıp verdiler. Diğerlerinin vardı. Tekrar emniyete götürülürken arabanın içinde polisler ‘Siz metalcisiniz madem, alın size metal’ deyip disko müziği açtılar.”

 

Şengül, İdil’in de gözaltındayken kendisine Türk sanat müziği dinletildiğini söylediğini kaydetti.

 

Şişli Adliyesi’nde nöbetçi savcılığa götürüldüklerini ve yaklaşık bir saat işlemlerin bitmesini bekledikten sonra savcılığa çıkarıldıklarını anlatan Şengül, şunları söyledi: “Hepimiz birden savcının önüne çıktık. Savcı, önce bize siyasi görüşlerimizi sordu. Biz de solcu olduğumuzu CHP’ye oy verdiğimizi söyledik. O da, ‘Başbakan’ı protesto hakkınız var. Ama bunların bir yasal yolu var’ dedi. Sonra, ‘Tamam sizi serbest bırakıyorum’ diye konuştu. Daha sonra çıktık. Bir saat kadar adliyede bekledikten sonra kelepçeleri çıkardılar sonra ayrıldık." - Milliyet -

Gönderi tarihi:

Ben açıkçası Tayyip'i bu tavırlarından dolayı yadırgamıyorum.

Bende Kasımpaşa'nın herhangi bir kahvehane köşesinden kalkıp, devletin başına geçsem;

Bende öyle davranırdım, böyle ipe sapa gelmez laflar ederdim...

 

Ağzının ayarı yok ki!

 

"Biat Kültürü" ile yetiştirildikler için, kendileri zamanında şeyhleri yüzlerine tükürse de "Yaleppi şükür!" demişlerdir ve şimdi de kendileri bir "baş" olduklarında, baş oldukları insanlardan aynı teslimiyeti beklemektedirler.

Halkta teslimiyet göstermektedir...

Zaten öyledir...

MilletVekilliği nedir?

MilletVekilliğinin asıl anlamı, halka hizmet etmesidir...

Halktan daha üstün değildir, halkın temsilcisidir...

Ama bize bakın;

Alışmamış bilmem neyde don durmazmış...

Adamları bize hizmet etmeleri için başa getiriyoruz;

Ama bize yaklaştıklarında el-pençe divan duruyoruz...

Bu ne kadar ağır, ne kadar onur dışı bir davranıştır...

Hala o insanlara padişah, Tanrı'nın kutu muamelesi yapıyoruz...

Bu ne kadar utanılacak bir durumdur...

Adam geliyor, sanki tek sözü ile canımızı aldıracakmış gibi bir çaresizlik ve tevekkül ile kapısına ve ayaklarına eğiliyoruz...

Ben bu toplumun bu saçma tevekkül kültüründen utanıyorum...

Bu teslimiyetçi biat kültürü beni çoğu zaman iğrendiriyor...

Gönderi tarihi:

Münevver Karabulut'un babası bu sözlerden sonra " ben başbakanın davasında sonuna kadar yanındaydım o hapse girdiğinde" diye bi cümle kurdu show habere yaptığı telefon bağlantısında.. demekki herkes zamanla maşa pozisyonuna getirilebiliniyor.. bu ülkede bıkmadan usanmadan siyaseti bu kadar ucuz hale getiren bu adamlara oy veriyor.. yazık..

Gönderi tarihi:

Klasik İslamcıı (dikkat edin İslami ya da Müslümanlıkla alakalı demiyorum) lafları...

 

Ayetullah Humeyni de İslam Devriminden sonra ABD'ye sözde kafa tutarken Kara Çarşaf kadınlarımızın anti emperyalist üniforması olacak diyordu...

 

Ha Humeyni ha Recep Tayyip... Ne farkeder... İkisi de sonuçta aynı zihniyette...

Gönderi tarihi:

Cinayetin arka bahçesinde kimler var?

'Bu cinayetin arka bahçesinin ne kadar karanlık olduğunu Başbakanımız biliyor'

010820092128116243473.jpg

İSTANBUL’da başı kesilerek öldürülen 17 yaşındaki Münevver’in babası Süreyya Karabulut, cinayetin aydınlatılmasının Başbakan Erdoğan’ın elinde olduğunu söyledi: “Başbakanımız, ’Çoluğunuza, çocuğunuza sahip çıkın, çıkmazsanız ya davulcuya ya da zurnacıya’ dedi. Doğru söyledi. Çünkü, bu cinayetin arka bahçesinin ne kadar karanlık olduğunu biliyor.

 

Ankara’ya kadar gittim, tekrar gideceğim. Bu cinayetin aydınlatılması, Başbakanımızın elindedir. İleriki zamanlarda Garipoğlu Ailesi’nin kimlerle yiyip içtiğini, oturup kalktığını teker teker açıklayacağım.

 

Karda yürüyüp izlerini belli etmiyorlar. Ancak benim canım var. Canımı alabilirler. Bu cinayetin arka bahçesi çok iyi biliniyor. Katilleri o akşam yakaladılar. Kim bıraktı, kimler bıraktırdı? Biz aptal değiliz. Benim canım yandı. Meclis’e gittim, bakanlıklara gittim. Katilleri ortaya çıkartacaklar.

 

Devlet kurumlarındaki birileri benim kızımın kanından nemalandı.

  • 1 ay sonra...
Gönderi tarihi:

Cevabı aranan 5 kritik soru

Cem Garipoğlu’nun teslim olmasının ardında yatan sorular

 

* Firardayken nerede kaldı?

Cem Garipoğlu’nun kaçakken kaldığı, “Nerede olduğunu bilmiyorum” dediği bahçeli ev kimin ve nerede?

 

* Kaçışına kimler yardımcı oldu?

Cem kendi adına kayıtlı hiçbir kredi kartı kullanmadı. 197 gün boyunca para, yiyecek ve diğer yardımları nereden aldı?

 

* İstanbul dışına çıktı mı?

Neden sabaha kadar gözaltında kalacağını bile bile, gece yarısı polise teslim edildi? Savcıya neden teslim olmadı?

 

* Avukata kim telefon etti?

Avukatı 2 kez arayarak Garipoğlu’nun teslim olacağını isim vermeden söyleyen kimdi? Cem Garipoğlu’nu Bahçelievler’de avukata teslim eden kim?

 

* Saçlarını kim tıraş etti?

Cem tanınmamak için sakal bırakmış olabilir mi? Saç tıraşını yapan birinin olması gerekiyor.

 

* Cem ailesiyle nasıl haberleşti?

197 gün kaçak olarak yaşayan Cem’le ailesi arasında ilişkiyi kim ve nasıl kurdu? Cep telefonu kullanıyor muydu? Kullanıyorsa, telefon kimin üzerine kayıtlıydı?

Gönderi tarihi:

thumbsup.gif Evet, sanki ülkeyi 7 senedir uzaylılar yönetiyor.

 

Kendini mi şikayet ediyorsun diye sorarlar adama biggrin.gif

 

Ahlaki ve sosyal erozyon dedigimz sey 7 seneden beri mi var bir tek? Durust olalim...

 

Her zaman sordum yine sormaya devam edecegim, taa ki bir yanit alana kadar: Bu AKP'den once basa gelen partilerden herhangi biri ne yapti bizler icin bu ulke icin?

 

AKP karsitlarindan soruyroum. Ne yaptilar bundan oncekiler?

 

Cevap vermeyecekseniz ben vereyim:

 

Yolsuzluk, halkin iradesine karsitlik...Savas cigirtkanligi! Ve DARBE ustune DARBE!

 

Sahi kim ne yapti bu ulke icin kardesim bir soylesenize!

 

Daha bir turban olayini bile asamadik 90 yildir. Vay bizlerin haline...

Gönderi tarihi:

Başbakanın söylediği gerçekten doğru, büyük bir ahlaki ve kültürel kayba uğradık Cumhuriyetin ilk dönemlerinden beri bizi avrupalılara benzetmek için uğraşanlar sonunda sanırım emellerine ulaştılar.Artık sokak ortasında herkes herşeyi rahatça yapıyor ve söylüyor...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.