Matkap Necla gemiş, arkadaşlar kaçın

Kaçın polis geliyor.

Geliyor devletluuu padişahımız, savulun bre melunlar

Melunlar gizlenmişlerdi her kılığın içine..

İçine biraz kimyon,biraz pul biber tamam.

tamam artık mangala konulsun köfteler..

Tamam da kardeşim, niye tuzlu portakal satıyorsun anlamadım ki?

anlamadım ki neden benim kelimelerimle cümle kuruyorsun:)))

Kuruyorsun kuruyorsun, sonra gelip bana patlıyorsun, bu ne yaa!

Yaa..sana kaç kez söyledim, koyma sepetleri sundurmaya!

Sundurmaya ne derler sizin orda?

orda bir köy var uzakta..

Uzakta madem niye yürüyorsun, bin arabaya git işte...

İştee....sana anlatmak istediğim buydu..

buydu günlerdir aradığım şey..

şey dedinde aklıma birisi geldi

geldi ama duvarlar örülüydü sanki..

Sanki gecenin karanlığında kaybolmuş gibiyim...

Gibiyim diyerek açıklamadan kurtulmak olmaz

"Olmaz olmaz "deme - olmaz olmaz - der atalarımız

atalarımız şimdiki halimizi görseydi yüzümüze tükürürlerdi

tükürürlerdi çünkü hiç bişey yapmıyoruz

yapmıyoruz dedik anlamadın mı..

 

yapmıyoruz dedik anlamadın mı..

 

 

 

Anlamadın mı hala bunun çok gereksiz bi oyun olduğunu.

Olduğunu sandığım şey bu değildi.