Misafir demirefe Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2009 Sayın demirefe,bende yanlız bir kelime yazacağım... "KUANTUM"... Güzeldi... Espriye her zaman açığımdır. Determinizmi ihlal iddiasını gündemde tutan tek kuram olması bakımından seçim yerinde... Yalnız ben bu tek kelime ile yanıt yöntemini (herhalde yanılmıyorumdur) ilk kez kullandım ve bir daha pek kullanacağımı sanmam. İyi bir iletişim biçimi değildir. Siz ise bunu hep yapıyorsunuz! Alıntı
Φ pcked Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2009 Selamlar,sanırım Nartkan olarak bazılarınız beni biliyordur.sağda solda baya forumlar gezdim.ama artık yoruldum.forumlardan uzak kalma zamanım sanırım geldi. ama yine dayanamadığım yerler oluyor. direkt olarak ana konuya cevap veriyorum. . . ... Sevgili kardeşim,bu kadar şartlı bakma diğer yazılara.çünkü hiçbirşey anlamamışsın.yazık ki açıkça yazdığım şeylerin tercümesini yapmak durumundayım. Mucize diye bişey yoktur. bizlere anlatılan mucize hikayeleri hurafe ve gerçek dışıdır.Kurandaki mucize kelimelerinin karşılığı aciz kelimesinden türemiş olan muciz demektir. yani mucize demek aciz bırakılan demektir. bu aciz bırakma işlemide açık delillerle beyanatlarla yapılmaktatır. yani senin sözünün ikinci kısmında bilimsel gerçeklerin öneminden bahsediyorum. işte onlar doğru beyanatlardır.yani bilimle birşeyi çürütürsen hurafeyi din edinenler aciz ( mucize ) kalacaklardır. çok açık anlatmıştım ama sanırım yeterince açık yazmamışım. anlayacağın Kurandaki mucize bizlere anlatılan mucize uydurmaları ile bir değildir.öyle bir mucize sistemi Kuranda yoktur. ayrıca kabe meselesine gelince. Senin bahsettiğin o mekkedeki kübik binanın Kuranda yeri ve önemi yoktur.Kuranın böyle bir kutsalı bulunmamaktadır.oda bir hurafe getirisidir. anlatmaktan yorulduğum için detaylara girmiyorum.ama söylediklerim doğrudur. Hac mevsimiydi..bir akşam namazının son secdesindeydik..secdeden başımızı kaldırdık..o da ne!!! Kabe yoktu orta yerde..baktım secde nereye..karşımda duran başka bir kişiye.. uyan dayı geldik dedilerde..ohhhh çektim içimden..düşünsenize..Kabe yok orta yerde..herkes birbirine etmiş secde.. eywah dedim dayı..kalkarsa Kabe..işin foyası çıkar meydane.. sonra indim feribottan.. arkamda bir sürü araba..daaaaatttt daaaattt..korna çalmada.. Nartkan.. Seni anlayan BİRi var..merak etme.. Birde parayı silin belleklerden bir gece..sabah bakın bakalım SECDE,ye.. şimdi zaten parıltıları hep olan aydınlanmamda bir iki şimşekler çaktırmaya başladınız diye söze başlıyorumki, fikirlerinize değer verip kaale aldığımı, önemsediğimi bilesiniz,en azından bunun hatırınada olsa kimine göre mantıklı kimine göre mantıksız arayıştaki sualleri olana (benim gibi) cevap vermeye erinmessiniz. NARTKAN özelikle senden bekliyorum bu anlmda yardımı,DAYI yla aynı çizgide olduğunuzu düşünmüşsüznüz ama bakalım nereye kadar aynı çizgi merakla gözlemliycem bende.ki kimin kimle düşünceleri nekadar aynı çzigide okadarda önemli değil. şimdi ben soruyorum,maneviyatta rahatladık kulları aradan çıkardık,kulların diğer kulları etkilediği kubbelerde dahil,kabe de onlarıda çıkardık aradan,aslında uzatmadan döndük aklımzıın yettiği çocukluk hislerine temizliyine ama hakkı daha bi bilerek ,batılı hiç yok farzederek.döndük yüzümüzü sadece direk yaratana gözlerimiz kitap ta. senin domates diyorsun, bir örnekte ben veriyim çekirdek kondu toprağa içinden çıktı ağaç, verdi meyvelerini , içinden çıktı çekirdek.bunu düşünmenin ruhani boyutu büyük tabiki. buraya kadar tamamda kuran ı kerim tek rehper,diysun. namaz bunun neresinde diyorsun_? oruç bunun neresinde diyorsun_? kurban bunun neresinde diyorsun_? sayması uzun mantığı ortada uzar gider anladıysan. senin mantığınla bakıyorum ben,diyorumki namaz ibadet soyut belli bir şekli ilmi yok,yani şimdiki bildiğimiz secde şekli sabit değil aslında.konuşulan her doğru söz namaz,yaratana her şükür namaz,boşluğa düşmüş hayvanı (köpek diyelim) düze çıkardın işte namaz.bumudur. bildiğimiz oruç bedene işkence,ruhada işgence,açlıkla terbiye olmaz iyi biri olmakla kötü biri olmamak terbiyenin aslıdır.çünki iyi zaten iyidir terbiye edilecek arınacak brşeyi kalmaz. allah için birşey kesilmez dünyada kesilen hayvan sadece açlık için olmalıdır,yaratanın buna ihtiyacı olmaz,yaratılanında açlığını gidermek dışında ihtiyacı olmaz.iyi insan zaten iyidir kestiğini paylaşmasınıda bilir.herkez böyle iyi olsa aslında paylaştığının yarısı zaten paylaştığı kişinindir.(şir gibi oldu ama inan isteyerek,bilinçli değil) evet şimdi sendeki aydınlanmış düşünceleri netleştirirsek sonuçları bu konulara bakışta böylemidir.yada nasıldır_? Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2009 Sonuç olarak Kabe'nin konumunda altın oran filan söz konusu edilemez... Ben bu işi yeniden daha ayrıntılı hesaplarla inceledim ve dürüst olmak zorundayım, 1,618 oranı belirlenebiliyor sonucuna vardım. Sonuç olarak, yukarıdaki ifademi tersine çevirmek zorundayım, yeniden yaptığım hesaplamalara göre Kabe'nin konumunda altın oran gerçekten de söz konusu edilebilir gözüküyor. Çevresi 40 000 kilometre olan ve üstelik biçimi tam küre olmayan bir gezegenin yüzeyinde milimetrik hesap yapılamaz ama, teorik hesaplar çok göze batacak bir sapma göstermiyor. Evet, ilginç ve şaşırtıcı olduğunu söylemek zorundayım. Tabii ki bu bir şey kanıtlamaz ama, bunu gizlemeyi dürüstlüğe aykırı gördüğüm için kendimi açıklamak zorunda hissettim... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2009 Ben bu altın oran işini bayağı ciddiye aldım. Çünkü bilimsel olan bir konuyu asla gözardı edemem. Saatlerimi aldı, ayrıntılı hesap ve çizimlerden sonra 1, den sonra 6 rakamının elde edilebileceğini kesinleştirdim. Ama gerisi altın oranı vermiyor. Tüm farklı yollardan yaptığım hesaplarda hep 1,624 rakamı çıktı. Çıkması gereken rakam 1,618. Ölçtüm biçtim, en hassas değere kadar hesaplama yaptım. Kabe'nin kuzey kutup noktasına uzaklığı 7620 kilometre, 377 metre. Güney kutup noktasına ise 12379 kilometre, 622 metre. Bu da 1,624 oranına geliyor. 1,618 olmuyor. Altın oranın tam tutması için Kabe'nin yirmi kilometre daha güneye yapılması gerekiyordu. Bu kadar kusur kadı kızında da bulunur diyene lafım yok... Alıntı
Φ Mehdî Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 ******Mehdî Haber Ajansı****** ======================= Hazreti Nebi(saa) diyor ki: ...Kur'an ve Ehl-i Beyt ikizdir? ...Allah diyor ki,*Biz o Kur'an'ı Kadir gecesinde indirdik?* ve o inen Kur'an aslında Nur-u Kur'an dı?ve Ümmi Nebi'nin Kalb-i Şerifine inmişti? ...Cebrail bir ayet getirdi ve manasını Resul-u Rahman'a sordu? oda çok güzel cevap verdi? bunun üzerine Cebrail de ona ya Resulallah? Ayeti getiren benim fakat manası sende saklıdır? ...Ehl-i Beyt konuşan Kur'an'dır? yaşayan Kur'an'dır? ...Aişe'ye soruldu Peygamberin Ahlakı nasldı diye? o dedi ki;*Onun Ahlakı Kur'andı?* ...Kur'an Ahlakı Ehl-i Beyt'e miras kaldı ve Sünnet-i Ehl-i Beyt oluştu? ...Allah ey Ehl-i Beyt ben sizi kirden ve kusurdan arıtıp sizi tertemiz kılmak isterim dedi? ve ekledi bu Kur'an'a temiz olanlar el sürsün? yani EHL-İ BEYT-İ MÜTAHHAR? ...Bilmediklerinizi Ehl-i Zikir'den sorunuz dedi Rabbülalemin? Ali dedi ki;*Kim ne öğrenmek istiyorsa gelsin benden öğrensin? Resulullah dünya ve ahiret konusunda bize hiçbirşeyi sır bırakmadı?* + *Hangi ayet nerde nazil olmuştur gündüz mü gece mi mekkede mi medinede mi?* ...Ehl-i Sünnet Alimleri mi? üstün olan Ehl-i Zikir alimleri mi? bunu derin tefekkür etmek gerektir? ...Kur'an'ın lafzı onlardadır onlar beyin hafızlarıdırlar? biz Ehl-i Beyt kalb hafızlarıyız? onlarda basiret var bizde feraset var? hangisidir üstün olan basiret mi? feraset mi? ...Resulullah buyurdu ki; *Mü'minin ferasetinden korkunuz? o Allah'ın Nuruyla bakar?* peki ya Emir-el Mü'minin'nin feraseti ne olucak şimdi? Feraset-i İsna-aşeri'nin durumunu siz hesab ediniz şimdi? Ya Allah Ya Rabb-i ekber Ya Muhammed Ya Resul-u ekber Ya Ali Ya Nasır-i ekber Ya Mehdi Ya Emir-i ekber Zikr-i hakikatimizdir: ======================= Baki Gerçekler Demine Hu Dost Allah Eyvallah Gerçeğe Hu Mü'mine Ya Ali Ya Mehdi Sahib-i zaman Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2009 Şimdi konu çok başka yerlere gitti, ben kaldığı yerden toparlarsam: kafir münafık yahudi şeytan resul nebi vs vs vs Bu tanımların hiç bir yararlı getirisi yoktur, bilakis bunlar tanımsız, soyut inanç bazında son derece zararlı ve ayrıştırıcı kavramlardır. Çünkü soyuta atamadır, bir insan bu kategorilerden birinde olduğunu veya olmadığını kanıtlayamaz. Bu kafayla, bu kavramlarla gitmek, "filanca bana büyü yaptırıp beni öldürmek istedi" şeklinde ortaçağ ilkelliklerinden başka, bundan daha az kötü bir sonuçtan başka sonuç vermez. Böyle kavramlar yoktur, sanal ve uydurmadır... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 20 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 20 Mayıs , 2009 bunlar tanımsız, soyut inanç bazında son derece zararlı ve ayrıştırıcı kavramlardır. Nitekim Türkan Saylan(*) olayında bunu gördük. Kime ne, kimi ilgilendirir, ister annesi Hindu, babası Şintoist, kendisi de Mecusi olsun. Elli tane puta tapıyor olsun, bu kimi ne bakımdan enterese eder yahu? Bir insana böyle bir eleştiri yapılabilir mi? Neye inanıyor? İstediğine inanır, kalbini mi açıp bakacağım? Bu ülkenin bu kadar yoz, bu kadar ilkel, bu kadar banal ve beyni dogmalara ipotekli insanlar tarafından doldurulmuş olması, inanılır, kabul edilir, katlanılır, çekilir şey değil! (*) Kendisi o kadar büyük bir insandır ki, adına herhangi bir övücü yüceltici sıfat eklemeye gerek bile duymuyorum. Sadece adı, ne kadar büyük olduğunun ifadesidir. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.