Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

“Çevrecilik, Bir “Ekoloji” kelimesi ile onurlandırılamaz”


Önerilen İletiler

Demokratik topluma giden yolda...

 

 

3.Bilim olarak:

"Sosyal- Ekoloji" Kuramı

 

 

 

 

 

 

“Çevrecilik, Bir “Ekoloji” kelimesi ile onurlandırılamaz”

M.Boockhin. (Ekolojist bilimci)

 

"Ekoloji" 'ye şu gözle, bu gözle bakmaktan ziyade yan gözle bakılmamalıdır. -Doğa(l) bilimleri ve Sosyal bilimler kastediliyor.

Son dönemlerde; Birde,

"Sosyal Ekoloji" olarak isimlendirilen ,ortak(3.) bir alanda da bazıbilimsel kuramlar geliştiriliyor.

 

“Sosyal ekoloji”; bir bilme biçimidir.Bilimcilerin ekolojiyi anlaması gerekir,ama bunu felsefi bir şekilde

algılamalı,yüzeyselliğinden arındırarak kavramalı ve

yöntembilimsel temellerini oluşturmalıdır. Eşyanın ontolojisi ile muhabbet etmeli ve ortak bir alanda farklı bir epistomoloji geliştirilmelidir."Çevreci-sosyal bilim" yaklaşımları ile “Sosyal Ekolojı” Bilimi arasındaki temel fark da budur.Zordur ama işi kapınca kolay olduğu görülecektir..

 

”Sosyal Bilimler ve (+) Ekoloji” alt başlığı ile “SOSYAL

EKOLOJİ” bilim paradigması arasında ; muhteva ve biçim epistomoloji

açısından farklılıklar mevcuttur.

 

“ Sosyal Ekoloji ”; Bilimin adıdır.

“Toplumsal Ekoloji”; İdeolojinin ve felsefenin ve de bir

siyasanın-hareketin- adıdır.

 

( Her ikisinin de , şimdilik birbiriyle ilişkili olduklarını söylemekle yetinelim.)

 

 

Geleneksel Sosyal Bilimlerin, ekoloji anlayışının da "çevrecilik"

olduğu ve dar bir kulvardan olaya yaklaştığı zaten

bilinmektedir..Kapitalist uzantılı bir "resmi çevrecilik"

anlayışını enine boyuna tartışmak ;"olayı" anlamsız, totolojik kısır döngülere götürür.

 

Öncelikle, "Ekolojist olabilmek" maddesi iyi hazmedilmelidir.

 

 

Ekosisitemlere "ekolojist" bir düşünce ile mi yaklaşılıyor ? yoksa,"çevreci" bir zihniyetle mi yaklaşılıyor.İşin bu püf noktası önemlidir.Her iki bilim alanında da ; birbirinin dilinden anlayacak ve ortak yöntemde buluşacak bilimci ekipleri alan bazında çalışmalar yapabilirler.

 

Bütünleşme eklektik değil..Yapısal olmalıdır.Sözde! değil , özde olmalıdır.

 

Benim bildiğim kadarı ile Türkiye' de hiçbir sosyoloji bölümünde Ekoloji kürsüsü yoktur .

 

Dolayısıyla, sorun kapsamlıdır.

 

Bu baglamda;

 

Özetlersek , gelişmişilik(bilimsellik derecesi) sıralamasına göre, dört (4) farklı evrimsel düşünce "mevzisi" vardır.

 

 

a) "Sosyal bilgiler çevreciliği"! ( ''A. Gorzcu - Ruşen Keleş'''! türevi vb ..premature kürsücülük yaklaşımları)

 

B) Sosyal Bilimler ve Çevre Bilgisi

 

c) Ekoloji -Kısmen çevre- ve Dogal Bilimler

 

d) "Sosyal Ekoloji" ve Ekoloji -(Bağımsız Bilim Dalı- 3.Bilim de denir.)

 

 

Hangi düşünsel aşamada ve kulvarda bilgi üretiliyorsa ona göre bilimi yapılır.Çıktıları ve girdileri de doğal olarak farklılaşacaktır.

 

Bazı akademisyenlerin, düşündüğü tartışma cephelerini iki (2) den, "yatayda" dörde çıkardık.

 

Ancak ısınma turları için yararlı bir çerceve ve "yol haritası" olduğunu düşünmekteyim.Merkezcilik!( o da neyse) yaklaşımlarına göre de, herbir cepheden iki tane (insan ve doğa mrkz. olmak üzere) dikeyde eksen ayrışması olduğunu varsayarsak; 4! / (4-2)! = 12 faktoriyel cephe eder. Dolayısıyla, böylesine mayınlı bir bilim coğrafyasında; indirgemeli bilim yaklaşımlarından, "bütüncül" epistomolojik(ontolojiyi de içeren) yaklaşımlara giden yeni bir "Ekoloji" tanımlamasının gerekliliği ortaya çıkacaktır.İşte bu noktada, "yeni ekoloji", artık geleneksel anlamda pozitivist "çevrecilik" değildir . Ekoloji nin dilsel (Türkce) karşılığın ise, "Çevrebilim"!! olarak algilanması ve algılattırılması ise artık imkansızdır.

 

 

Sonuç;

 

 

Adına çevre adı verilen bilimin (çevrebılim)! ne olmadığı konusu ; Ekolojinin kavramsal açıdan ne olduğunu (ve çevre olmadığını) göstermesi açısından empatik önemdedir.

 

Sosyalekoloji bilim kuramını, yesil dusunce felesefesi ile ve Avrupa ve Türkiye' deki "yesiller" şubesi ile de karıştırmamak gerekir.

 

Ekolojistler ile "çevreciler"! arasındaki düşünsel farklılık; enaz "Yeşiller! "ile olan, doğal ayrım kadardır.

 

Asıl olan "Ekoloji " dir.

 

"Yeşil" liberal düşüncenin (Yeşillerin) ; "Ekolojizm" düşünce mertebesine, paradigmatik açıdan evrilmesi süreci ise, kısa erimde pek mümkün gibi görünmemektedir.

 

 

 

 

Berke Bugatur

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.