Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Hedef gösterilen subay intihar etti

 

 

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından Devlet Şeref Madalyası ile ödüllendirilen Kırca, PKK itirafçıları tarafından hedef tahtasına oturtulmuştu.

 

 

Hedefteki Albay intihar etti

PKK ile girdiği çatışmada ömür boyu tekerlekli sandalyeye mahkum olan emekli Albay Abdülkerim Kırca, hakkında yazılanlara dayanamayıp tabancayla canına kıydı

 

 

Diyarbakır’da Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı görevinde bulunan ve Antalya’daki bir çatışmada aldığı kurşun yarası sonucu tekerlikli sandalyeye mahkum olan emekli Albay Abdülkerim Kırca, hakkındaki yayınlardan etkilenip hayatına son verdi. Ankara Güvercinlik Jandarma Lojmanları’ndaki evinde ölü bulunan Kırca, otopsi yapılma üzere morga kaldırıldı. Abdülkerim Kırca’nın ismi son dönemlerde PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan tarafından gündeme getirilmişti.

 

 

Star gazetesi defalarca haber yaptı

Daha önce Star gazetesine açıklamalarda bulanan Aygan, bir çok faili meçhul olarak bilinen bir çok cinayetin Kırca tarafından işlendiğini öne sürmüştü. Kırca dün de Star gazetesi tarafından hedef alınmıştı. Gazete “Madalyanın arkasındaki korkunç sır” başlıklı haberinde “Aygan’ın şu yeni iddialarına yer vermişti: Kırca’nın 3 kişiyi infaz ettiğini gözlerimle gördüm.Kırca’yı tekermekli sandalyeye mahkum eden kurşunu da yasak aşk yaşadığı ve astlarına kötü örnek olduğu için JİTEM’ciler sıktı.”

Kırca’ya, Antalya Serik’te PKK’ya karşı düzenlenen bir operasyonda sakat kalınca malulen emekliye ayrılması üzerine, terörle mücadelede gösterdiği kahramanlık için 12 Aralık 2004 tarihinde Devlet Övünç Madalyası verilmişti. “Görev malülü” sıfatıyla madalyasını Cumhurbaşkanı Ahmet Sezer’in elinden alan Kırca için Çankaya Köşkü’nde düzenlenen törene, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, Jandarma Genel Komutanı Fevzi Türkeri ve İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu da katılmıştı.

 

Bugün toprağa verilecek

Bu arada, Abdülkerim Kırca için bugün Ankara’da cenaze töreni düzenlenecek. Kırca’nın cenazesi Kocatepe Camisi’nde öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verilecek.

 

YENİÇAĞ

 

DEĞERLİ KOMUTANIMIZA ALLAHTAN RAHMET DİLİYORUM.

 

Bu bölücü teröristlerin amacı buydu zaten,görevini kötüye kullanaların yanında gerçek kahramanlarıda yakarak hedeflerine ulaştılar.

 

Rahmetli Abdülkerim Kırca teröristlere değil, onuruna yenilmiştir.

 

Vatanına gözünü kırpmadan verdiği bedeninin ve canınnın bedeli böyle pis iftiralar olamamalıydı,Sn komutanımız siz onurunuzla gittiniz ve sizin gibi onurlu şehitlerimizi yaşatacağız.

 

BU GÜN, TÜRKÜM DEMENİN YASAK OLDUĞU GÜNDÜR...! DEVLETİN BAŞBAKANI'NIN BİLE CESARET EDEMEDİĞİNE İNADINA ''NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE''.

 

İLAHİ ADALET BİRGÜN YERİNİ BULACAK VE BUNLARIN HESABI SORULACAK.

  • Cevaplar 112
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

Sayin Kaplan,teröristin itirafi ile subaylar suclaniyor,evet artik namuslu insanlar ..........sözüyle suclaniyor.Dün askere pusu kurup öldürenler bugün itirafci oup ciktilar,cepleri kimbilir ne kadar para doldu yalan konusmalari icin.

 

Teröristin ifadesi ile hareket edenler birgiün tabiki bunun hesabini verecek ayni sanik sandalyelerine onlari oturtacaklar,bugün yargiyi kendi cikarlarina yönlendirenler yarin o yargiyi kendileri icin arayacaklardir.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Olen birisinin arkadasindan konusmak yada yorum yapmak dogru degildir, sonucta ulkede yargi ve adalet var ise gercekler er yada gec ortaya dogrudan yada dolayli bir sekilde ortaya cikacaktir tabiki eger isterlerse tabiki.. Ama suda bir gercektirki ordu herzaman pkk itirafcilarin bilgilerinden faydalanmiyormu faydalaniyor ozaman sorun nerede anlamis degilim acikcasi ???

saygilar

Gönderi tarihi:
Olen birisinin arkadasindan konusmak yada yorum yapmak dogru degildir, sonucta ulkede yargi ve adalet var ise gercekler er yada gec ortaya dogrudan yada dolayli bir sekilde ortaya cikacaktir tabiki eger isterlerse tabiki.. Ama suda bir gercektirki ordu herzaman pkk itirafcilarin bilgilerinden faydalanmiyormu faydalaniyor ozaman sorun nerede anlamis degilim acikcasi ???

saygilar

Anlarsınız,anlarsınıııız ! :)

Gönderi tarihi:

Bu bana pek normal ölüm gibi gelmiyor, tam Ergenekon alevlenmiş ve oklar JİTEM'e yönelmişken, Cem Ersever'in başına gelen Kırca'nın da başına gelmiş ve suikast kurbanı olmuş olabilir. Ne de olsa döneme ait pek çok bilgi Kırca ile birlikte sırra dönüşmüş oldu.

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:
Bu bana pek normal ölüm gibi gelmiyor, tam Ergenekon alevlenmiş ve oklar JİTEM'e yönelmişken, Cem Ersever'in başına gelen Kırca'nın da başına gelmiş ve suikast kurbanı olmuş olabilir. Ne de olsa döneme ait pek çok bilgi Kırca ile birlikte sırra dönüşmüş oldu.

 

Saygılar...

Banada biraz söylediginiz gibi geliyor olayin olusumu. Iliskisi olmasa neden (kendisini öldürsün) öldürülsün? Konturgerillanin ne zaman ne yapacagi belli olmaz, dünki en iyi dostu bugün veya yarin en kötü düsmani olabilir. Baktilarki bu subayda sorgulanacak ve belkide bildiklerini anlatacagindan korkarak adami etkisiz hale getirdiler. Iste sözde vatanseverlerin, Türkcülerin kendi aralarindaki hesaplasmasi. Bekleyelim ilerde daha neler ögrenecegiz.

Gönderi tarihi:
İntihar mı :excl:

 

Allah günahlarını affetsin....ben affetmiyorum.

 

Niye affetmiyorsunuz ki,PKK ya karsi savastigi icin mi yoksa subay oldugu icinmi?Birakin teröristin itirafini,Allahi inkar edenin dediklerine inanabilirim ama daglarda egitim almis bir itirafci teröristin dediklerine asla.Serefli insanlari suclayan ..........daha dün askere pusu kuran degilmiydi?Sizin affedip affetmemeniz önemli degil acaba sizleri kim affedecek onu oturup bir düsünün bence.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Askerin göz dagi verdigi cenaze töreni. Ben intihar ettigine inanmiyorum. Su testisi su yolunda kirilir derler. Kirli silerle ugrasan'in sonu devamli böyle bitmistir. Bakin Susurluk'un tasviye edilmesi gerekenlerin sonuna, mercedes arabada can verdi. Sonrasi bir cok teskilat ici benzeri temizleme olaylari oldu.

Herkes hak ettigi cezayi söyle veya böyle bir sekilde buluyor.

 

"21/01/2009

Hassas nokta JİTEM

Genelkurmay, Kırca için medyayı tehdit etti. Kırca’nın ölümü ise bir başka JİTEM komutanı Ersever’i hatırlattı

Ergenekon soruşturmasına ses çıkarmayan Genelkurmay, sıra JİTEM’e gelince sert tepki gösterdi. JİTEM davasında yargılanan eski Diyarbakır JİTEM Komutanı Abdülkerim Kırca’nın cenazesine tam kadro katılan Genelkurmay, yaptığı açıklama ile de medyaya gözdağı verdi. Açıklamada askerin kullandığı ifadeler, Şemdinli sanıklarına “iyi çocuklar” diyen Genelkurmay eski Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın tavrını hatırlattı. Ordunun sahip çıktığı bombalı eylem sanıkları tahliye edilmişti.

Genelkurmay, JİTEM’ci albayın cenazesinde

İntihar ettiği ileri sürülen eski JİTEM Diyarbakır Grup Komutanı emekli Albay Abdulkerim Kırca için dün Kocatepe Camii’nde tören düzenlendi. Törene Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ve tüm kuvvet komutanları katıldı. Kırca’nın eşi Meriç Kırca, cenazede “onursuz üç beş çapulcu utansın. Çok kahramanlar vardı, teki de oydu, onuruyla gitti benim kocam” dedi. Cenaze namazının ardından Kırca’nın TC bayrağına sarılı tabutu, merasim mangasınca omuzlarda taşınarak top arabasına konuldu.

Kırca’nın cenazesi Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi. Öte yandan, cenaze sırasında Kırca ailesi adına yazılı bir açıklama dağıtıldı. Açıklamadaki şu sözler dikkat çekti: “Bazı şer odaklarının yaygınlaştırdığı olumsuz havanın, milletine sadakatle ve cansiperane hizmet etmiş insanları hayatından vazgeçer hale getirdiğinin canlı bir örneği ile karşı karşıyayız. Bu sorumsuzluk, vatansever duygularla çalışan, fedakar, feragat sahibi insanların gelecekte bulunmasını zorlaştırabilir. Unutulmamalıdır ki Kerim Kırca’lar kolay yetişmiyor.”

Sansür ve soruşturma talep ettiler

Genelkurmay’ın cenaze öncesinde yaptığı yazılı açıklama ise gazetecilere tehdit niteliğindeydi. “Son zamanlarda, bazı basın ve yayın organlarında, ‘sözde bir itirafçı’nın ifadelerine dayanarak, 10 Nisan 1998’de Serik/Antalya’da teröristlerle girdiği çatışmada bakıma muhtaç malul gazi olan, emekli Jandarma Albay Abdulkerim Kırca ile ilgili olarak suçlayıcı haberlere yer verilmiştir. Dün emekli Jandarma Albay Abdulkerim Kırca’nın, evinde intihar ederek vefat ettiği öğrenilmiştir” dendi.

Geçtiğimiz cuma yapılan basın bilgilendirme toplantısında “hassasiyet” istendiğini hatırlatan açıklamada, “Yargılama sürecinde sorumlu ve duyarlı olması gereken kesimlerin özen ve hassasiyet göstermesi gerekirken, kişi ve kuruluşların adeta yargısız infaz edilerek suçlu ilan edilmesi, temel insan haklarına aykırı olduğu gibi hiçbir hukuki ve ahlaki kuralla da bağdaşmamaktadır. Artık, yetkili ve sorumlu makamlar ile sağduyulu medyanın üzerlerine düşen görevleri yerine getirmek üzere söylem yerine gerekli tedbirleri alma zamanıdır” denildi.

Askeri endişelendiren iddialar

Genelkurmay’ın sözde itirafçı dediği Abdulkadir Aygan ise ilk itiraflarına 2004 yılında başladı. Aygan’ın itirafları, JİTEM’in öldürdüğü kişiler ile ilgili savcılık araştırma yapmış. Ceset bulunmuş ve yargı itirafların doğruluğunu kabul ederek, JİTEM elemanları ve Abdulkerim Kırca hakkında dava açmıştı. Yıllardır uyuşmazlık mahkemesinde bekleyen dava sonunda geçtiğimiz aylarda başlamıştı. Ancak Abdulkerim Kırca hiçbir duruşmaya gitmemiş, avukatlar onun hakkında dava ile ilgili hiçbir bilgiye ulaşamamıştı. JİTEM davasının üçüncü duruşması 3 Şubat’ta Diyarbakır’da görülecek. Genelkurmay’ı kızdıran iddiaları ise Abdulkadir Aygan, Evrensel İsveç muhabiri Murat Kuseyri’ye 4 Ekim 2008’de yinelemiş ve Abdulkerim Kırca hakkında şunları söylemişti: “Grup Komutanı Abdulkerim Kırca’nın yaşamım boyu unutamayacağım bir katliamına şahit oldum. Kırca kendi başına buyruk, MİT’e ve emniyete kafa tutan biriydi. Sivaslıdır ve ülkücü gelenekten gelmedir. Sağlık Emekçileri Sendikası, SES’ten Necati Aydın, Mehmet Ay ve Ramazan Keskin adındaki üç genci DGM’den bırakılmalarından sonra gözaltına almamızı emretti. Bunları aldık ve JİTEM’e götürdük. Orada sorgulandıktan sonra Silvan yoluna götürdük. Kırca, gözleri kapalı olan bu gençlere arazide diz çöktürdü ve çok yakın mesafeden enselerine kurşun sıktı. O manzara bana Vietnam’da bir gerillanın şakağına silah dayayan generalin olduğu resmi hatırlattı.” Bu iddiaların doğru olup olmadığını, savcı ya da mahkeme heyeti Şemdinli’de olduğu gibi görevden alınmazsa Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi açığa çıkartmaya çalışacak. (İstanbul/EVRENSEL)

 

--------------------------------------------------------------------------------

Şemdinli’nin iyi çocukları

 

Genelkurmay’ın JİTEM elemanı olduğu ileri sürülen askerleri koruyan açıklamalar yapması ilk değil. 9 Kasım 2005 günü Şemdinli’de bulunan umut Kitabevi’ne bırakılan bombanın neden olduğu patlamanın ardından halkın yakaladığı iki astsubay Ali Kaya ve Özcan İldeniz için zamanın Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, “tanırım iyi çocuktur” sözlerini sarf etmiş, bu sözler üzerine Genelkurmay hakkında soruşturma isteyen savcı Ferhat Sarıkaya görevden alınmış ve sanıklar suçüstü yakalandıkları halde tahliye edilmişlerdi.

 

--------------------------------------------------------------------------------

Av. Tahir Elçi: Cem Ersever de ölü bulunmuştu

 

 

JİTEM davası müdahil avukatı av. Tahir Elçi, konu ile ilgili çok dikkat çekici iddialarda bulundu. Abdulkerim Kırca ve diğer sanıklarla ilgili birçok soruşturma ile ilgili yıllardır ilerleme kat edilemediğini dile getirdi. Kırca’nın ölümünün doğal olarak kimi şüpheler oluşturduğunu belirten Elçi, “Cem Ersever’in JİTEM’in kurucusu ve bu bölgede işlenen birçok suçun faili olduğu iddiaları vardı. 1993 yılında Ankara sınırları içerisinde kuşkulu bir biçimde ölü bulundu. Dolayısıyla Ankara’daki bu ölümler yeni değil. Bu anlamda geçmişteki olaylarla bağını kurmak insanın aklına geliyor. Bu örgütün kendi içinde birtakım infazlara gittiği yansıdı, kamuoyu biliyor. Bizim elimizdeki dosyalarda da buna benzer bilgiler var. Örneğin Cem Ersever’in JİTEM’in kuruluş aşamasında Şırnak ve Silopi’de kendi üyeleri olan bazı yerel kişileri infaz ettiği yönlü bilgiler var. Bunların hepsi insanı kuşkulandırıyor” şeklinde konuştu. “Ben açıkçası Kırca’nın Antalya’da çatışmada yaralanması olayını da şüpheyle karşıladım” diyen Elçi, “Biz bugüne kadar PKK’nin Antalya’da gruplar halinde dolaşıp, çatışmalara girdiğine tanık olmadık. O yaralama olayı da örgütün kendi içindeki bir infaz girişimi olabilir” iddialarını gündeme getirdi.

Ergenekon olmayabilirdi

Av. Elçi, Ergenekon ve JİTEM davası ile ilgili ise şunları söyledi: “Ben Arif Doğan ve Levent Ersöz’ün yakalanmasıyla birlikte özel yetkili İstanbul cumhuriyet başsavcılarına ve Ergenekon savcılarına iki kapsamlı dilekçe gönderdim. Diyarbakır, Silopi ve Şırnak’ta hâlâ bu nitelikte soruşturmaların sürdüğünü, bunlarla Ergenekon soruşturması arasında bir bağ olduğunu, Ergenekon’da adı geçen bir kısım kişinin aynı kişiler olduklarını, soruşturmanın bu yönüyle genişletilmesi gerektiğini söyledim. Savcılara bu örgütün Güneydoğu’da son 15-20 yıl içinde işlediği suçlara ilişkin bilgi ve belgeleri sunduk. Eğer isterlerse, en azından bu bölgedeki suçlara yönelik de soruşturmayı genişletme olanağı var. ‘Bizim elimizde bilgi yoktu, biz elimizdeki bilgileri değerlendirdik, bu kadar bilgi vardı’ diyemezler. Arif Doğan, Levent Ersöz ve Kırca hakkında yıllardır iddialar, suç duyuruları, soruşturma dosyaları, çok somut bilgi ve belgeler vardı. Yargı bugüne kadar bunlarla ilgili olarak adil davranıp hukuk devleti olmanın gereğini yapsaydı, yasaları uygulasaydı belki de Ergenekon örgütünün bugün açığa çıkan yapısı, üyeleri, bu kadar rahat, bu kadar pervasız olamazlardı.” (İstanbul/EVRENSEL)"

 

Alinti: -http://www.evrensel.net/haber.php?haber_id=44084-

Gönderi tarihi:

Bizde bu basın olduğu sürece daha çok insan canından olur,ama yinede canına kıyması yanlıştı (şayet intihar ettiyse)

sonuçta yargısız infazda olsa yaptığı öldürdükleri pkk lıysa doğru olanı yapmıştır.Kendisi onların eline geçseydi onlar yargılayıptamı infaz edeceklerdi.Nitekim Türk askerlerine yapılanlar malum birde Erdal Sarızeybek'in söyledikleri var tabi"Türk askerlerinin cesetlerine neler yapıldığını bilseydiniz"demişti ya..

Hepsini geçtim,beş para etmez bir teröristin sözlerini kayda almaya değer gören basına ne demeli?

Gönderi tarihi:

Sn Suheda ben mesela asagidaki bir habere göre yargiliyorum? Ya siz neye göre destekliyorsunuz?

 

"Abdülkerim Kırca kimdir?

Eski JİTEM Diyarbakır Grup Komutanı Albay Abdülkerim Kırca’nın adı Güneydoğu’da faili meçhul cinayetlerle anıldı. Kırca, ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım ile aynı davada 8 kez müebbet hapis istemiyle yargılandı ancak 13 yılın ardından bir sonuç çıkmadı.

Mahmut Bozarslan

NTV

Güncelleme: 09:21 TSİ 20 Ocak 2009 Salı

 

 

DİYARBAKIR - Eski JİTEM Diyarbakır Grup Komutanı Albay Abdülkerim Kırca’nın adı Diyarbakır’da 1990’lı yıllarda kaçırılıp öldürülen 8 kişiyle ilgili soruşturmada geçti. Kırca, ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım ve PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan’ın da aralarında bulunduğu 7 zanlı bu cinayetlerle ilgili 13 yıl süren bir soruşturmanın zanlılarıydı.

Eski PKK itirafçısı ve bir süre JİTEM’de de çalışan Abdülkadir Aygan’ın bazı yayın organlarında yer alan beyanları 13 yıllık soruşturmanın sonunda davanın başlamasını sağladı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 8 dosyayı birleştirerek dava açtı. Özel yetkili ağır ceza mahkemesinde görülen dava, görevsizlik kararı verilerek askeri mahkemeye gönderildi.

 

Avukat Habibe Danışman, dava ile ilgili şu bilgileri verdi:

 

“Askeri mahkeme 3 asker sanıkla 5 itirafçını dosyalarını ayırdı. İtirafçılarınki 2 ağır ceza mahkemesine gönderildi ancak bu mahkeme tekrar görevsizlik kararı vererek 6. ağır cezaya gönderdi. Burada da görevsizlik verilince dosya birkez daha uyuşmazlık mahkamesine giti. Dosya top gibi bir oraya bir buraya gidip geliyordu. Biz bu arada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurduk. Başvuru kayıt alıtna alındı. Şimdi bu davaların sonucu bekleniyor.”

 

Dava için şimdi uyuşmazlık mahkemesinden gelecek karar bekleniyor ancak taraflar bu davadan çoktan umudunu kesti. Avukat Danışman, “Açıkcası biz bu davadan bir şey beklemiyoruz. Çünkü gelince yeniden görevsizlik verilecek” diye konuştu.

 

Evinde ölü bulunan Kırca’nın da aralarında bulunduğu 8 sanık hakkında, 8’er kez müebbet hapis cezası isteniyor."

 

Alinti: -http://www.ntvmsnbc.com/news/472739.asp#storyContinues-

Gönderi tarihi:
Bizde bu basın olduğu sürece daha çok insan canından olur,ama yinede canına kıyması yanlıştı (şayet intihar ettiyse)

sonuçta yargısız infazda olsa yaptığı öldürdükleri pkk lıysa doğru olanı yapmıştır.

 

1. Intihar falan hepsi yalan. Kendiside ölümlerine sebeb oldugu insanlar gibi yargisiz infaz edildi.

 

2. Ya yargisiz infaz ettikleri PKK'li degilse ne olacak? Kim verecek bunun hesabini? Kimin bilgilerine göre yargisiz infaz ettiler? Cevap: Itirafcilarin bilgilerine göre. Eger itirafcilar o dönem dogru bilgiler vermisse, simdide Abdulkarim Kirca hakkindaki iddaalarida dogrudur.

 

3. Umarim yargisiz infazlari destekleyenlerin basinada aynisi gelmez derim.

********

Gönderi tarihi:

Daha düne kadar "benim ismim Yesil" yazan arkadasin simdi Abdulkerim Kırca'nin resmini yapistirmasi hicte sasilacak durum degil, cünki herikiside derindevletin mensuplari ve bir cok yargisiz infazlarda ortak parmaklari var. Asagidaki habere bakalim:

 

" Cem Ersever'in Ankara'ya tayin olmasından sonra JİTEM'in başına atanan Abdulkerim Kırca bu gün sabah saatlerınde Ankarada'ki evinde ölü bulundu.Haber kaynaklarından edindiğimiz bilgilere göre intihar ettği öne sürülen Kırca.Kürdistanda İşlediği cinayetler ve A.Aygan'ın açıklamaları nedeniyle son günlerde basında öne çıkan isimlerden biriydi.

 

Abdülkadir Aygan'ın Kürdıstandaki faili meçhullerin sorumlusu olarak gösterdiği asit kuyularına insanları atan kişi olarak işarete ettiği Jitemci Emekli Albay Abdülkerim Kırca, Ankara Güvercinlik'te askeri lojmanlarda bu sabah intihar etti.

 

Hakkında üç kez müebbet hapis ceyası istemıyle dava açılan ancak Eskı Türk Cumhurbaşkanı Sezer tarafından "Devlet Övünç Madalyası" ile ödüllendirilen Kırca uzun süredir Ankara'da tekerlekli sandalyeye mahkum bir şekilde yaşıyordu.

 

A.Aygan'ın dün bazı basın yayın organlarında çıkan açıklaması:

 

Aygan, Ergenekon sanıkları Ersöz ve Uğur’un görev yaptığı dönemde onlarca kişinin infaz edildiğini ve cesetlerin Diyarbakır-Şırnak hattındaki ölüm kuyularına atıldığını söyledi.

 

Ergenekon sanığı Veli Küçük’ün yok dediği JITEM’de çalıştığını maaş bordrosuyla ispatlayan eski JİTEM’ci ve PKK'li Abdulkadir Aygan’ın itirafları ile Ergenekon sanığı Tuğgeneral Atilla Ersöz ve Albay Atilla Uğur’un da jandarma komutanlığı yaptığı bölgedeki JİTEM’in ölüm kuyuları ortala çıkıyor. Daha önce iki ölüm kuyusunun yerini google üzerinden göstererek açıklayan Aygan yeni krokilerde 15 cesedin daha atıldığı yerleri tek tek gösterdi.

 

O KOMUTAN ŞİMDİ YATALAK

Aygan, Binbaşı Cem Ersever’in Ankara’ya tayin olmasından sonra JİTEM’in başına atanan Abdulkerim Kırca döneminde cinayetlerin arttığını iddia etti. JİTEM komutanı Kırcı hakkında da bilgi veren Aygan ‘Kendisi Sivas’ın Suşehri’nden. Şu an Ankara’da malulen emekli. Antalya Serik’teki bir çatışmada yaralandı. Felç geçirerek tekerlekli sandalyeye mahkum oldu’ dedi. İşte Aygan’ın ağzından o infazlar:

 

BABAYA, ‘KIZIN PKK’LI İNFAZI

 

18 Kasım 1996’da Diyarbakır Ziya Gökalp Lisesi civarında yürüyen Hakkı Kaya JİTEm tarafından alındı. Kaya, Gülüstan adlı bir PKK’lının babasıydı. Muhsin Gül adlı itirafçı Kaya’nın kızının dağda olduğunu ve kendisinin de irtibata girdiğini, yardım yataklık yaptığını söylemişti. Kaya, JİTEM’de sorgulanarak öldürüldü. Cenazesi çuval içerisinde Diyarbakır’dan Silvan’a giderken Karaçalı köyünü geçince sol taraftaki toprak yolun 5 ile 10. km arasındaki Han Köyü’ne doğru gidilirken virajda atıldı ve üzeri toprakla örtüldü.

 

KÖY YOLUNA GÖMDÜK

 

DEP’li Fethi Yıldırım 1 Ocak 1994 günü Viranşehir Özal Mahallesi Yükseller Tesisleri arkasında bulunan evden alındı. Diyarbakır’da JİTEM’e getirilen Fethi Yıldırım, Saraykapı’da sorgulandıktan sonra kaybedildi. Karaçalı Köyü’nden Hani İlçesi’ne giden toprak yoldan 2-3 kilometre gidince yol hafif tepelik bir yerden geçiyor. Orada yolun sol yanı batı tarafına (yolun 2-3 metre yakınına) gömüldü.

 

KAFALARINA SIKTI

 

JİTEM Diyarbakır Grup Komutanı Binbaşı Abdulkerim Kırca’nın üç kişiyi infaz ettiğini gözlerimle gördüm. Bu kişiler Sağlık- Sen Diyarbakır Şubesi’nden Necati Aydın, Mehmet Ay ve Ramazan Keskin’di. Bu kişiler mahkemece serbest bıraktığı için Kırca infaz etti. Sonra Silvan yolunda Kağıtlı Karakolu’nu geçince gündüz gözüyle bunlar dizüstü çöktürüldü. Kırca, yakın mesafeden kafalarına sıktı. Daha sonra bunları toprağa gömdük.

 

JİTEM ALINCA SAĞ KOMAZ

 

Abdulkadir Çelikbilek kaçakçılık yaparak PKK’ya finans desteği veriyor suçlamasıyla Diyarbakır Postanesi civarında ben, Kemal Emlük, Apo kod adlı uzman çavuş Abdulkadir Uğur, Şehmuz kod adlı Uzman Çavuş Uğur Yüksel onu alarak Toros arabaya bindirdik. JİTEM’e götürdük. Buradaki sorgusunda üzerinden hiç para çıkmadı, yoksul bir adamdı. Ama bir defa almıştık. JİTEM alınca sağ bırakmaz. Şehmuz Uzman Çavuş, onu boğarak öldürdü. Beyaz station arabasının arka kısmına Çelikbilek’in cesedi atıldı.

 

KIRCA DÖNEMİ İNFAZLARI

 

İDRİS YILDIRIM: Silopi’den alınıp Elazığ timine götürüldü, orada boğularak öldürüldü ve çuvala konuldu. Elazığ-Baskil yolu kenarında bir ufak dere içerisinde yakıldı. Bu olayda ben de vardım.

 

SERVET ASLAN: Siirt’in Eruh ilçesinden olan Servet Aslan’ın babası Diyarbakır’daki Kredi Yurtlar Kurumu’nda bekçiydi. Bu kişi de yine aynı yöntemle alınarak infaz edildi.

 

EDİP AKSOY, SIDDIK ETYEMEZ: İnfaz edildikten sonra Silopi ile Cizre arasında bir dere yatağında gömüldüler. Cesetleri çobanlar buldu.

 

AHMET CEYLAN: Diyarbakır’da Yenişehir içerisinden alındı. İşkenceyle bilgi alındıktan sonra infaz edildi.

 

ŞAHABETTİN LATİFECİ: JİTEM’de Şehmus kod adlı uzman çavuş tarafından boğuldu. Cenazesi çuval içinde Silvan-Diyarbakır yolu üzerindeki bir süt veya yoğurt fabrikasının arkasına atılmıştı.

 

M. SALİM DÖNEN: JİTEM’de üzerinden 7 bin Mark çıktı. Parayı Abdulkerim Kırca aldı. JİTEM’e televizyon alındı. İşkenceyle öldürüldükten sonra cesedi atıldı.

 

İHSAN HARAN: JİTEM’de sorgulandı ve infaz edildi.

 

Nasnamenews/haber (H.A)"

 

Alinti: -http://www.nasname.com/tr/2762.html-

Gönderi tarihi:

Demokrasi karsiti cete mensubuydu!!!!!

 

Bes para etmez dedigimiz itirafci terörüstlerle devlet ortaklasa isler yaparken vermis oldugu bilgiler icin yalan falan denilmiyordu? Zaten o bes para etmez dedigimiz insanlarla devlet ortak calistigi icin binlerce insan süpheli sekilde öldürüldü, hemde mahkemeye cikarilmadan. Hani nerede o cok bahsettigimiz hukukun üstünlügü? Kimler icin gecerli hukukun öüstünlügü? Sabahlara kadar Ergenekon zanlilari icin suclari sabit olmayana kadar sucsuzdur diye herkese derse verenler neden o yargisiz infazlarda öldürülenler icin söylemiyorlar? Neden onlar kendilerine karsi olanlari ve itirafcilarin vermis oldugu isimlere göre herkesi terörüst yapip mahkemeye cikartmadan infaz ettiler? Yok öyle bedavaya.

Gönderi tarihi:

Birtakim yandas medyanin ve PKK uzantisi gazetelerin,yine PKK uzantisi belediye baskanlarinin yalan yanlis iftiralariyla yola cikan birileri boy boy gazete tv haberlerini belge diye sunmaktalar,kendilerine verdigimiz belgeleri Türkcüler diye inkar edenler bize burada Marksist-Leninist örgütlerin ve gazetelerin yalanlari ile sözüm ona demokrasicilik oynuyorlar.

 

********

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Bir hakemin yönetmediği bir maçta takımın biri topu taç çizgisinin dışından çevirir, sert tekmeler atar, gole giden oyuncuyu çelme takıp düşürür, topu elle düzeltirse, diğer takım da futbolun tüm kurallarına titizlikle uymaz.

 

Düzenli bir ordunun da, teröristlerle mücadele ederken terör yöntemlerine eğilim gösteren kimi birimleri olur. Çünkü düşmanınız olduğunu, size kurşun sıktığını iyi bildiğiniz bir teröristi mahkeme yeterli delil olmadığı için serbest bırakabilir. Terör ortamı bir bataklıktır. Orada hareket eden herkesi yutabilir. Teröristi de, onunla mücadele edeni de... Terörün amacı da budur. Herkesin batağa gömülmesi, her şeyin kötüye gitmesi. Terör en çok kendisine de terör yapılmasını ister. Örgüt için teröristin hiç önemi yoktur. Feda edilebilir ve ölümleri istismar edilmek için sürülen piyonlardır. Kendileri de kendi örgüt üyelerini rahatlıkla infaz ederler.

 

Terör ölümden beslenir. Ölenler kim olursa olsun, kimin kanı olduğu önemli olmaksızın kanla beslenir...

Gönderi tarihi:

Abdülkadir Aygan'ı bileniniz var mı?Şu meşhur "İTİRAFÇI" kitabının baş aktörü.Orada yaşananlar,yapılanlar belge belge sunulur.

 

Aygan,Jitem..."Her devlet içinde illegal örgütlemeler olur,bunlar vatanı koruma amacıyla toplanır,sonra kişiselleşebilir" diyordu az önce birileri tv de.

 

Faili meçhuller,ölümler,terörün kendisidir.Lütfen dönün bakın,Aygan çıkıyor;vicdanını bu iddialarla susturuyor.Birileri bu bataklığı açıklama yoluna gidiyor;sonra ekleniyor...Aygan,A Öcalanın amcasının oğlu...

 

Sormazlar mı;o zaman neden devletiinde yetkili?Kim,ne....?Dünyahepimizin verdiklerini okursak...saygılar.

Gönderi tarihi:

Kimdir bu JİTEM'ci Aygan?

21 Ocak 2009 Çarşamba 18:21

Emekli Jitem'ci albay Abdülkerim Kırca'nın ölümü ile gündeme gelen PKK itirafçısı devletle bakın nasıl oynamış!

 

Emekli Jitem'ci albay Abdülkerim Kırca'nın ölümü ile tartışmaların odağına yerleşen Abdulkadir Aygan, PKK itirafçıları arasında en çok gündeme gelen isim oldu. Peki PKK'lıyken devlet adına çalışan bu isim devlet içinde kendisine nasıl yer edindi? İşte Aygan'ın ilginç yaşamı;

 

Yılarca PKK içerisinde faaliyet gösterdikten sonra devlete sığındı. Teslim olduktan sonra Jitem bünyesinde faaliyet gösterdi. Kayıtlara şehit olarak geçirildi. Kendisine Aziz Turan ismiyle yeni kimlik çıkarıldı. 10 yıl boyunca Diyarbakır ve Burdur Jandarma komutanlıklarında sivil memur olarak çalıştı. Jitem'den ayrıldıktan sonra verdiği röportajlar ile gündem oluşturdu. Tarif ettiği yerlerden cesetler çıkarıldı. İşte Aygan'ın bilinmeyenleri:

 

ABDULLAH ÖCALAN'IN AKRABASI

 

1958'de Urfa'nın Suruç İlçesi'nin Uzunhıdır Köyü'nde doğan Aygan,

ŞEHİT İLAN EDİLMİŞ!

 

Aygan'a Malatya doğumlu Aziz

Turan ismiyle yeni kimlik verilirken

kayırlara da "şehit" olarak geçirildiği

2006 yılında Diyarbakır 7. Kolordu

Askeri Mahkemesi'nde görülen

davada ortaya çıktı. Bu davada

"Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'ın

da aralarında olduğu 8 sanık, JİTEM

adına 1992 -1994 yılları arasında 8

cinayet işledikleri iddiasıyla

yargılanıyordu.

 

7. Kolordu Askeri Mahkemesi 2006

yılında halen İsveç'te yaşayan

Aygan hakkında gıyabi tutuklama

kararı çıkarttı. İçişleri Bakanlığı,

Aygan'ın yakalanmasını isteyen

askeri mahkemeye gönderdiği

cevapta Abdulkadir Aygan'ın

"şehit" sayılarak nüfus kaydının

kapatıldığını bildirdi. Bakanlık bu

yüzden de Aygan hakkında arama

kararı çıkarılamayacağını belirtti.

Abdullah Öcalan'ın da akrabasıdır. Liseyi Adana Motor Meslek Lisesi'nde okuyan Aygan burada okurken, Akdeniz bölge atletizm takımına girer ve bazı yarışlarda birincilik derecesi elde eder. Sol düşünceye sahiptir o dönemde. Adana sokaklarında "Karaoğlan Geliyor" yazılı afişleri asarken ülkücülerle çatışmaya girer. Sırtından ve sağ böbreğinin üzerinden iki kurşun yarası alır. Adana'da hastanede yatarken akrabası olan Abdullah Öcalan, kendisini ziyaret eder. Aygan'la Öcalan'ın dedeleri amca çocuğudur.

 

ASKERDEYKEN DEVLETİ SATTI

 

Abdulkadir Aygan PKK'nın ilk kadrolarından biridir. Okulunu bırakıp 1977'de PKK'ya katılır. O dönemde PKK'nın sözde "güneybatı eyaleti" olarak adlandırdığı Hilvan ve Siverek tarafında silahlı eylemlere başlar. Daha sonra ise Nizip'te görevlendirilir. Aygan'ı burada görevlendiren kişi ise Terzi Cemal kod adlı Ali Ömürcan'dır. Ömürcan daha sonra ajan olduğu gerekçesi ile PKK tarafından infaz edildi.

 

Aygan, bu dönemde 6 ülkücüyü öldürdüğünü iddia ediyor. İlk kez, 1980'de yakalanır ve 1,5 yıl Nizip, Antep ve Kilis cezaevlerinde hapis yattıktan sonra tahliye olur. Ardından askere alınır. 1982'de Kıbrıs'ta askerlik yaparken üniforması ve silahıyla birlikte kaçıp Rum kesimine iltica eder. Oradan önce Yunanistan, ardından Viyana ve Almanya'ya ulaşır. Daha sonra

YURTDIŞINA KAÇTI

 

Aygan tayin edildiği Burdur'da

Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK)

iştirakçisi de oldu. OYAK'a 24

Ocak 2001'de Aziz Turan ismiyle

verdiği dilekçe ile iştirakçılık

talebinde bulunan Aygan'ın bu

isteği kabul edildi ve Aziz Turan,

15 Şubat 2001'de daimi üyeliğe

alınarak 5-294982 numara ile

kayıt defterine eklendi.

 

Abdulkadir Aygan 12 Eylül 2001

tarihinde istifa etti. 5 çocuğu

ve eşiyle beraber "savaş mağduru"

olarak sığındığı İsveç'te yaşamını

sürdürüyor.

Lübnan'a geçerek PKK kamplarına katılır. Oradan da Şam'a geçer. İran üzerinden Kuzey Irak'a geçmek için yola çıkar.

 

CEM ERSEVER'İN EKİBİNDEN

 

Aygan teslim olur olmaz Jitem serüveni de başlar. Siirt Alay Komutanlığı'nda sorgulanır. Sorgulama ekibinin başında ise 1993 yılında Ankara'da öldürülen ünlü Jitemci Cem Ersever vardır. Ersever Aygan'ı ikna ederek itirafçı olmasını sağlar. Diyarbakır Cezaevinde, Hüseyin Tilki, Ali Ozansoy gibi isimlerin de kaldığı itirafçılar koğuşuna yerleştirilen Aygan, müebbet hapse mahkum olur ancak Pişmanlık Yasasından yararlanınca cezası düşürülür ve 1990 yılında tahliye olur.

 

81417.jpg

 

JİTEM KADROSUNA NASIL GEÇTİ

 

Tahliye olduktan sonra yarım bıraktığı askerliğini tamamlaması için tekrar askere alınır. Kendi anlatımına göre, Mart 1990'da Kars'ta askerlik yaparken bir gün Cem Ersever ve Albay Arif Doğan tarafından Diyarbakır'a aldırılır.

 

Aygan Diyarbakır'a gittikten sonra başında Cem Ersever'in bulunduğu 7 kişilik Jitem kadrosuna dahil olur. Kadroda Recep Tiril, Ali Ozansoy, Fethi Çetin, Hayrettin Toka ile Adil Timurtaş isimli itirafçılar vardır. İtirafçılar Diyarbakır'da OHAL lojmanlarında kalıyordu.

 

ASKERLİK BİTİNCE SİVİL MEMUR

 

Askerlik bittikten sonra Abdulkadir Aygan'a önce yeni kimlik çıkarıldı. Ardından da 01 Eylül 1991 tarihinde Jandarma'da sivil memur olarak işe yerleştirildi. Aygan'ın atama belgesinde dönemin Jandarma Genel Komutanlığı Personel Başkanı Kurmay Albay Nurettin Çakır'ın imzası bulunuyor.

 

Aygan "Genel İdari Hizmetler-İstihbarat Elemanı" sınıfından memur yapılmış. Korgeneral rütbesiyle emekliye ayrılan Nurettin Çakır 2 Kasım 2006 tarihinde Star gazetesine yaptığı açıklamada itirafçıların memurluğa alınması talimatının dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis tarafından verildiğini söylemişti.

 

İtirafçı Aygan'nın "asil devlet memurluğu" ataması da yine Eşref Bitlis paşanın 30 Eylül 1992 tarihli oluruyla gerçekleşti. 3 milyon 38 bin lira aylıkla işe başlayan Aygan'ın ilk maaş bordrolarında görev yeri olarak "JİTEM" gösteriliyor.

 

AYGAN JANDARMANIN MEMURUYDU

 

PKK itirafçıları yıllarca Türk Silahlı Kuvvetleri ve Jandarma teşkilatı bünyesinde sivil memur olarak çalıştı. Resmi kayıtlarda şehit gözüken Abdulkadir Aygan da 1991 yılından 2001 yılına kadar tam 10 yıl Diyarbakır ve Burdur Jandarma asayiş komutanlıklarında sivil memur olarak çalıştı.

 

Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi, savcının esas hakkındaki mütalaası doğrultusunda görevsizlik kararı vererek dosyayı 7. Kolordu Komutanlığı Askerî Mahkemesi'ne gönderdi. 2006 yılında askerî mahkeme sanıkların askerî personel olup olmadıklarını Jandarma Genel Komutanlığı'na sordu.

 

Jandarma, mahkemeye gönderdiği 20 Ekim 2006 tarihli cevapta, cinayet ve bombalama gibi çok sayıda suçtan yargılanan ve JİTEM elemanı olduğu iddia edilen 5 sanığın askerî personel olduğunu açıkladı.

 

Jandarma Genel Komutanlığı Personel Başkanı Tuğgeneral Vahdettin Bereceli imzalı belgede, Adil Timurtaş ve Recep Tiril'in işçi, Ali Ozansoy, Abdulkadir Aygan (Aziz Turan) ve Fethi Çetin'in ise memur olarak Diyarbakır Jandarma Asayiş Komutanlığı bünyesinde çalıştıkları belirtildi.

Gönderi tarihi:

Değerli MelHaMe,

 

Çok teşekkür ederim.Ayrıca,faili olarak kalan Musa Anter cinayetinde tutun da,sahte kimliklere varan bu serüvende;kaybeden yine kendileri olmuştur.Ersever'in nasıl öldürüldüğü çok açık.Ha unutmadan ekleyeyim;Emniyet ve JİTEM arasında ki sürtüşmelerde bia Aygan bakışıda işin diğer ilginçliği...kanım donuyor,yazık!

Gönderi tarihi:
Öcalan,yaptığı tüm açıklamalarda;Ergenekon hakkında benim bildiğim çok şey var,diyor.Neden olmasın?

 

Bir bakarsın Ankarada Üniversite'de Hüseyin velioğlu ile sıra arkadaşı olan Apo'da Derin Devleti olurmuş ! O zaman PKK'da Hizbullah'ta ERGENEKON yapımı olur ! El Kaide vardı birde galiba ???

Gönderi tarihi:

Abdülkadir Aygan'in dosyasi baya kabarik,onun itirafci olmasi söylediklerinin dogrulugunu ispat etmez.Itirafci olarak güven saglayip sivil ve tutuksuz olarak terör görevini baska bir yöntemle devam ettirmis ve ettirmektedir.

 

 

saygilarla

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.