Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Milliyetçilere, ABD'nin adamı diyen devşirme Türk milliyetçiliğinin usta kalemlerinden Yavuz Bülent Bakiler, hükümetin değişen gündem arasında sessiz sedasız Nâzım Hikmet’e ‘iade-i itibar’ kararı alıp, ‘vatandaşlığa’ kabul etmesi üzerine Türkiye gazetesinde kaleme aldığı yazının bir bölümünde şöyle diyordu: “Nâzım Hikmet, Türkiye’yi, komünizm bataklığına çekip Moskova’nın sömürgelerinden biri haline getirmek istediği için mi itibarlı bir kişidir? Rusya’ya kaçtıktan, Moskova Havaalanı’na indikten sonra, basın mensupları karşısında, “Beni Stalin yarattı. Gözlerimin ışığını ona borçluyum!” diye haykırdığı için mi itibara ihtiyacı yoktur? Kore savaşlarına katıldığımızda, Mehmetçiklerimize, ‘Teslim ol Ahmet / Ya def olup gideceksiniz / Ya denize dökecekler sizi / Teslim ol Türk halkı adına...’ diye başlayan herzeler yazdığı için mi ona toz kondurmuyorlar? Türkiyeli komünistlerimizin; ‘Her şehre bir Nâzım Hikmet heykeli!’ diyerek tepinecekleri günler, uzak değildir.” * * * Her vatan evladının altına imza atabileceği bu yazı, ne yazık ki bazı devşirmelerin bir yerlerine ‘çuvaldız’ gibi saplanıp kaldı. Dindarların arasından sepetlendikten sonra, kapılandığı yeni çevrelere kendisini kabul ettirebilmek için, daha önce ‘kaşık salladığı’ kaplara pislemeye başlayan ‘sızma’ İslamcı, ‘süzme’ liboş bir devşirme, kendi çapında ‘Nâzımseverlik’ oynamaya çalışırken bakın neler zırvalıyor: “Bir ‘Soğuk Savaş dönemi’sağcısı olan Yavuz Bülent Bakiler, oturmuş ‘Nâzım’a nefretimiz bitmemeli’konulu bir yazı döşenmiş. Diyor ki: ‘Nâzım, Sovyetler’in adamıydı.’ Sanki o dönem kendisi ‘Amerika’nın adamı’ değilmiş gibi.” ‘Kendisi’ ile kastedilen tabii ki Bakiler değil. Aklınca, onun üzerinden, 12 Eylül öncesinde Sovyet emperyalizmine karşı mücadele eden bir nesli topyekün ‘Amerika’nın adamı’ ilan ederek, kulluğuna soyunduğu yeni kapının efendilerine bir ‘şirinlik gösterisi’ daha yapmaya çalışıyor. * * * ................. Sakın ola ki, Allah’ın dinini ‘kazanç kapısı’ haline getirip, yıllarca “Batı kulübü” diye cart curt ettikten sonra ‘Batı’nın ******’ haline gelen eski ağababaların ile ‘milliyetçileri/ülkücüleri’ birbirine karıştırıyor olmayasın. Sizlerin “Amerika ehven-i şerdir” diye gevelediğiniz dönemde, ülkücüler Türkiye’nin duvarlarını şu ifadelerle boyuyorlardı: - “Ne Amerika, ne Rusya, ne Çin, her şey Türk’e göre, Türk tarafından, Türk için.” Sizlerin ne olur ne olmaz diye ‘kızıl’ ile ‘yeşil’ arasında magarina oynadığınız dönemde, ülkücüler şu sloganı haykırıyorlardı: - “Komünizme, faşizme ve ‘her türlü’ emperyalizme hayır.” Bu mu Amerika’nın adamlığı? Ülkücülerin temel başvuru kaynaklarından biri olan ‘9 Işık Doktrini’nin hangi bölümünde Amerikan ****** geçiyor? * * * Sen git de, Yahudilere yaranmaya bak. Eğer bir daha, birilerinin üzerinden ‘milliyetçi/ülkücü’ camiaya çemkirmeye kalkışırsan emin ol ki ‘eski defterleri’ karıştırıp ‘yularını’ çeker ve maskeni indiriveririz. Seni ‘zorla AKP’li’ yaparız. Ne demek mi istiyoruz? Anladın sen oni!.. İsrafil K.KUMBASAR YENİÇAĞ 1 Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Kore'de Mehmetcigin ne isi vardi aciklarmisiniz lütfen? Amerikaya ve Natoya yagciliktan baska ne anlami vardi? Yoksa orada mehmetcik vatanhainlerimi avlamaya gitti dersiniz? Veya Kore Türkiye icin tehlikeli bir komsumuydu dersiniz? Baskalarina yagcilik icin gider onlarin adina savasiriz, bizimle alakasi olmayan bir davada karsi tarafin askerlerini öldürdügümüz gibi kendi askerlerimizin de oralarda ölmesine ve yaralanmasina sebeb oluruz ve sonunda o savasta en cesur bizim askerdi diye övünürüz. Nedense biz baskalari icin taseronluk yapmayi cok seviyoruz. Kore'liler acaba ülkemize gelipte bize karsi savasmis olsalardi buradan söylemedigimizi birakmazdik ve onlari dünyanin en cani halki olarak nitelerdik. Ya bizim icin ne diyoruz?????? Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Aklima takildi da sorayim dedim;Acaba Canakkale savaslarinda ülkemize gelen Anzaklar'a ve digerlerine kendi ülkelerinde de "Teslim ol,yoksa denize döküleceksin"diyenler varmiydi? Benim ki sadece bir soru... saygilarla Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Kore'de Mehmetcigin ne isi vardi aciklarmisiniz lütfen? Amerikaya ve Natoya yagciliktan baska ne anlami vardi? Yoksa orada mehmetcik vatanhainlerimi avlamaya gitti dersiniz? Veya Kore Türkiye icin tehlikeli bir komsumuydu dersiniz? Baskalarina yagcilik icin gider onlarin adina savasiriz, bizimle alakasi olmayan bir davada karsi tarafin askerlerini öldürdügümüz gibi kendi askerlerimizin de oralarda ölmesine ve yaralanmasina sebeb oluruz ve sonunda o savasta en cesur bizim askerdi diye övünürüz. Nedense biz baskalari icin taseronluk yapmayi cok seviyoruz. Kore'liler acaba ülkemize gelipte bize karsi savasmis olsalardi buradan söylemedigimizi birakmazdik ve onlari dünyanin en cani halki olarak nitelerdik. Ya bizim icin ne diyoruz?????? Onca yazının içinden kendinize alabildiğiniz, yanlızca kore'ye gönderilen askerlermi? Alıntı
Misafir Domuzbağı Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Aklima takildi da sorayim dedim;Acaba Canakkale savaslarinda ülkemize gelen Anzaklar'a ve digerlerine kendi ülkelerinde de"Teslim ol,yoksa denize döküleceksin"diyenler varmiydi? Benim ki sadece bir soru... saygilarla Çanakkale Savaşları, en çok İtilaf Devletlerinin altındaki sömürgeleri, özellikle de Avustralya ve Yeni Zelanda'yı etkilemiştir. Bu savaştan önce bu iki ülkenin vatandaşları İngiliz İmparatorluğu'nun yenilmez üstünlüğünden emindiler ve böyle bir imparatorluğun onları askeri seferlere çağrısından büyük onur duymuşlardı. Bir propaganda posterinde yer alan Anzak üniforması giymiş bir çocuğun "Baba, Büyük Savaş'ta sen ne yaptın?" sorusu onları şüphesiz etkilemiştir. Ancak Çanakkale Savaşları onların bu büyük güvenini derinden sarsmıştır. Anzaklar için Çanakkale Savaşları'nın önemi çok büyüktür, Çanakkale'den ayrılan Anzaklar savaşın başka cephelerinde savaşmaya gönderilmişler ve gittikleri her yeri Çanakkale'de yaşadıklarıyla karşılaştırmışlardır. Ülkelerine döndüklerinde kahraman gibi saygı görmüşler ve gözlerindeki İngiliz İmparatorluğu'nun sonsuz gücü büyük bir yara almıştır. 1 Ocak 1901'de Avustralya Federasyonu kurulmuş, Avustralyalılar on yıllık bir süreçte seçme ve seçilme ile temsil edilme haklarını elde etmişlerdir. Böylece İngiliz İmparatorluğu'nun altında bir Avustralya Devleti doğmuştur. Günümüz Avustralya tarihi böyle anlatsa da bu ülkenin gerçek psikolojik bağımsızlığı Gelibolu olarak görülür. Her yıl çıkartmanın yıldönümü olarak 25 Nisan'da Anzak Günü adıyla anma törenleri düzenlenir ve o gün Avustralya ile Yeni Zelanda'da ulusal tatildir. Avustralya şu ana kadar resmi olarak sadece bir düşman kumandanını tanımıştır. Campbell'e yapılan bir anıtıyla bu kişi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Yeni Zelanda için de bu durum aynıdır. Yeni Zelandalılar Wellington'un Tarakina Koyu'na Atatürk Memorial (NZ) adında bir anıt dikmişlerdir. Herhalde bir düşman kumandanına atfedilmiş bu anıtlar dünyada tektir, düşmanını bu derece sayan bir millet daha yoktur dünya üzerinde. Mustafa Kemal Atatürk'ün 1934 Anzak Kutlamaları sebebiyle gönderdiği mesaj da bu ülkeler arası dostluğu pekiştirmiştir. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Onca yazının içinden kendinize alabildiğiniz, yanlızca kore'ye gönderilen askerlermi? Onca yazi???? Nerede onca yazi? sadece bir yazi okuduk bu baslik altinda, en azindan ben cevapladigim an icin söylüyorum. Eger siz illada Nazim Hikmet konusuna dokunmami bekliyorsaniz, benim diyecegim nazim Hikmet Türk askerine yapmis oldugu cagrida hakli derim, cünki Türk askeri Kore'de ne kaybetmiski ariyor? Madem türk askeri herkesi kurtarmak istiyor, neden yani basindaki Filistine gitmiyor ve Israil'e bir füze firlatmiyor? Burada herkes neyin ne oldugunu cok iyi biliyor. Amerika kendi cikarlari icin Türkiye'yi Kore'ye cagirdi bizde yagcilik olsun diye gittik. Siz burada Kore savasini sorgulayacaginiz yerde Nazim Hikmet'i sorguluyorsunuz. Önceki yorumun´mda sormustum, cevap alamadim, ama tekrar sorayim: Türk askerinin Kore#de ne isi vardi? Orada ülkemizi bölmek isteyen bölücü örgütmü aradi? Veya Kore bizim sinir komsumuzda bize karsi düsmanlikmi yapti? ne hakla Türk ordusu Kore askerini ve sivilleri öldürebildi ve yaraladi? Verelim bunlara cevap görelim Nazim Hikmet'in nasil hakli oldugunu. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Aklima takildi da sorayim dedim;Acaba Canakkale savaslarinda ülkemize gelen Anzaklar'a ve digerlerine kendi ülkelerinde de"Teslim ol,yoksa denize döküleceksin"diyenler varmiydi? Benim ki sadece bir soru... saygilarla Varmiydi yokmuydu bilemem, ama keske diyen olmus olsaydi da denize dökülmeyelerdi derim. Ama bizde kendimize su soruyu neden sormuyoruz, Türk askerinin Kore'de ne isi vardi? hadin soralim lütfen bu soruyu kendimize ve cevabini arayalim. Canakkale'de savasan Anzak'larla Kore'de savasan Türk askerleri arasinda bir fark varsa biri bana aciklasin lütfen. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.