Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

birçok kişi bir bir hikaye vardır..... gariban .üstü başı perişan yiyecek ekmeği yok yalınayak biri karşıdan gelen eti butu yeriinde en güzel giyecekler içersinde birini görür ve sorar sen kimin kulusun der .oda ben falanca sadrazamın kuluyum der .. ve adam başını yukarı kaldırarak ey allahım bir falanca sadrazamın kuluna birde kendini ifade ederek senin kuluna bak der...aslında bu kıssadan hisse insanın ve yaradanın yaratılanlara olan ihsanını özetliyor.günümüzde hatta geçmişten beri allaha gerçekten inananlar herzaman herşeyden mahrum oluyorlar ama allhı kandıranlar her nimetten faydalanıyorlar .ve inananlarıda allah size öbür dünyada verecek diyerek alay ediyorlar

Gönderi tarihi:
birçok kişi bir bir hikaye vardır..... gariban .üstü başı perişan yiyecek ekmeği yok yalınayak biri karşıdan gelen eti butu yeriinde en güzel giyecekler içersinde birini görür ve sorar sen kimin kulusun der .oda ben falanca sadrazamın kuluyum der .. ve adam başını yukarı kaldırarak ey allahım bir falanca sadrazamın kuluna birde kendini ifade ederek senin kuluna bak der...aslında bu kıssadan hisse insanın ve yaradanın yaratılanlara olan ihsanını özetliyor.günümüzde hatta geçmişten beri allaha gerçekten inananlar herzaman herşeyden mahrum oluyorlar ama allhı kandıranlar her nimetten faydalanıyorlar .ve inananlarıda allah size öbür dünyada verecek diyerek alay ediyorlar

cevap versek bi türlü vermesek bi türlü, iyi kardeş, Allahı kandır yoluna devam et,nasıl yapıyorsan..Fakir kadar zengin, zengin kadar fakir görmediğim şu dünyada, sen daha görmeden gerçekleri böyle devam et.

 

Zenginmiş..

nice tanıdığım var, yurtdışından otomobil getirtirde şaşalı, benzin çok yakıyor diye binemez.

Zenginmiş,

hesap kitaptan mide bırakmazda kendinde,kuş gibi yiyeceği zor yer..

Zenginmiş,

asla etrafında şüphesiz gerçek sevgi yaşayamaz..

 

Ya kardeşim, ben bu dünyada Allahın kulu kadar zengin varlık görmedim.

Gördüğüm senin gözün gibi olmadığındandır..

Yüceler yücesi dilediğine verir,dilediğinden kısar, ama ne dersen de, kuluna bu dünyada da verir öbür dünyada da, diğerlerini bu dünyada da hüsrana uğratır,öbür dünyada da.. Herşey değişir, Allahın sözü asla değişmez..

Gönderi tarihi:

Bir kıssadan hisse çıkartıp, nasıl bir Allah'ı kandırmak mantığına eriştin bilemiyorum ancak, yukarıdaki hikaye, insanların seçimleriyle alakalı birşeydir.

 

Sen kula kulluk ederek belki dünyaları elde edebilirsin, bu elde ettiğin şeyleri de, Allah'a kulluk ederek elde edemeyeceğini düşünürsün ve yolunda devam edersin.

 

Öteki insan ise, dünya nimetlerinden faydalanmak istemez, Allah'ına kulluk eder. Bu Allah'a kulluk eden, dünya nimetlerinden faydalanamaz anlamında değildir. Yukarıda yazılmış olan hikaye bu tarafından, sakıncalara sahiptir.

 

Çok fazla dallandırıp budaklandırarak, bir tercih meselesini tartışma konusu yapmaya gerek yok. Dünya hala dönüyor ve durana kadar, isteyen istediğine kulluk yapmakta serbest. Durduktan sonra, kimin arabasına bindiğiniz ve nereye vardığınız önem kazanır.

 

Saygılarla...

Gönderi tarihi:

Seçimden öte bence insanların biraz yaşadıkları ile ilgili :)

 

Ben bir ara Risale kitaplarına bakmıştım.Çok iyi hatırladığım ifadeler özellikle Sözler adlı kitaptan yaptığım çıkarımlardı.Orada daha çok kıssadan hisse dersler verilir,arkadaşımızın verdiği hikayeler örneğinde olduğu gibi inanç ve değer somutlaştırılıyordu.

 

Nasıl bir yaratıcı isterdim değil de hangi yaratıcı demek daha doğru olurdu.Kaldı ki,yaratıcı kafamıza göre şekillenen de değil;kabullendiğimiz din veya değerlerin şekil verdiğidir.

 

Tüm dinlerde Tanrı,ulaşlımaz,güçlü ve adildir.

 

Mitolojilerde ise iyi tanrı,kötü tanrı karşımıza çıkar.

 

Yoksulluk ve zenginlik;kaderdir çoğu zaman.Ama bu kader,Tanrı'nın insana yazdığı kader değil,insanın kendisi ile dönüştürdüğü kaderdir.

 

Sadrazama kulluk eden;yaratıcıya değil...insana kulluk etmiştir. :

Gönderi tarihi:

 

SADR-AZAM.. :)

 

 

Allah hiç kimsenin eline havadan bir kese altın bırakmadı..hep insan eliyle insana verdi..Allahtan istiyoruz hesapta, veren baba..yada bankada veznedar..Allahtan istiyoruz güya hastalandıkmı şifayı,gittiğimiz yerde doktor bir insan yine.. :D

 

SADR-AZAM,dan isteyen isabet etmiş..Sadr,ı gönlü büyük olandan istemiş ve almış.. :D öteki ise gaybda nerede olduğu bilinmiyen bir ilahtan istemiş..o ilahta büyük bir ihtimalle meşkul olduğu için duyamamıştır.. :D

 

İstemek çalışarak elde etmekle sonuçlanırsa maksat hasıl olmuş olur..sadece istemekle ne Allah yukarıdan :D gönderir..nede kul bedavadan bişey verir.. :D

Gönderi tarihi:

Tanrıyı insanlara verdiği varsayılan maddiyatla ölçmek de iyiymiş doğrusu... Oldu olacak tanrıya bir fiyat da biçin bari. Tanrı sizce kaç para eder efendiler? Ticaret yapmak için önce inandık desek, sonra inanmıyoruz diye satsak elimize iyi para geçer mi?

Gönderi tarihi:

çok komik yalnızca gülmek gerekir buna.

Allah'a inanmak insana birşey kaybettirmez. Ve o verdiğiniz örneğin konuyla hiçbir alakası yok.

Allah çalışana verir. Günümüzde görmüyoruz sanki. İsrail zamanında her ülke tarafından reddedilip ****** yaşamaya mağruz kalmıştı. En sonunda filistinden parça parça toprak alıp adamlar hiç duraksama yapmadan çalıştılar ve şuanda onların silahları kadar üstün silahı olan bir ülke yok. Bu da Allah'ın çalışanlara verdiğinin bir göstergesi.(Fakat bu yalnızca dünya hayatında geçerli) Siz çalışmadan yalnızca Allah'a dua edip zengin( sizin tabirinizce. çünkü bence asıl zenginlik iman dolu kalptir.) olan bir insan gördünüz mü?

Gönderi tarihi:
Tanrıyı insanlara verdiği varsayılan maddiyatla ölçmek de iyiymiş doğrusu... Oldu olacak tanrıya bir fiyat da biçin bari. Tanrı sizce kaç para eder efendiler? Ticaret yapmak için önce inandık desek, sonra inanmıyoruz diye satsak elimize iyi para geçer mi?

 

 

Sn. demirefe, ben sizi çözemedim.. :stuart:

Gönderi tarihi:
Sn. demirefe, ben sizi çözemedim.. :stuart:

Yok şimdi, mantık bu mu olmalı? "Tanrı bana para vermemiş. O halde olmaz olsun böyle tanrı!" Ne yani, "hakkaten ya, bana da para vermiyor. Yok o zaman" dersem mi çözmüş olacaktın, yapma be İ'tezele, biz birbirimizin düşüncesini az çok biliriz... Çözmüşsündür sen... Felsefeciler paraya kem bakar, bilirsin felsefe olayını, hadi yeme bizi şurda. Belki layık görmüyorsun ama, az çok felsefe takıldığımızı da bilirsin...

Gönderi tarihi:

 

Yok kardeşlerim yok forumdaşlarım yok..Allahta para yok..olsa bu kadar insanın peşinde olduğu şeyi esirgermi..bak şu hayatı bahş etmişte para söz konusu olurmu hiç..fakat yok işte Allahta para.. :D:D:D eminimki olsa her isteyen kuluna verirdi.. :D

 

 

Şu dinDAR kardeşlerimi anlamakta zorlanıyorum bazen..hem Allahı ÖTE,lerler..hesabı kitabı ÖTE,ye bırakırlar..haşa derler Allahı günlük yaşamında ÖTE,sine atarlar..sonrada ekonomiden sorumlu tutarlar.. :D ben Allah olsam bende vermem..hem beni oynatmayacaklar oyunlarında..hemde benim topumla oynayacaklar..yok öyle yağma.. :D

Gönderi tarihi:

Başka bir hikaye daha vardır

..... Eti butu yerinde en güzel giyecekler içersinde biri karşıdan gelen gariban üstü başı perişan yiyecek ekmeği yok yalınayak birini görür ve sorar sen kimin kulusun der. O da gülümseyerek ben tanrının kuluyum der .. ve adam başını yukarı kaldırarak ya sadrazam beni paraya pula boğup kulun yaptın, bir şu durumda bile gülümseyen tanrı kuluna, bir de bolluk içinde huzursuz kendi kuluna bak der...aslında bu kıssadan hisse insanın ve yaradanın yaratılanlara olan ihsanını özetliyor. Günümüzde hatta geçmişten beri Allaha gerçekten inananlar herşeyden mahrum kalsalar bile asla iç huzurunu kaybetmiyorlar ama kendilerini kandıranlar her nimetten faydalansalar bile amaçsız ve iç huzuru olmadan yaşamaya devam ediyorlar. Ve inananlar da Allah sizi öbür dünyada bekleyecek diyerek, onları doğruya ve huzura davet ediyorlar.

Gönderi tarihi:

Hadi madem bir öykü de ben anlatayım:

 

Bir zaman kudretlu padişahın biri onmaz bir derdin pençesine düşmüş. Sararmış solmuş, başvurmadık hekim tabip koymamışlar, şifa bulmamış. Sonunda bilge biri "bu hastalığın dermanı, hiç dertsiz bir adamın ceketini giymektir" demiş.

 

Padişahın adamları ülkede sormadık kul bırakmamışlar, hiç derdim yok diyen birini bulamamışlar. Herkesin büyük küçük bir derdi mutlaka varmış. Kime sorsalar bir şeyden mutlaka dert yanıyormuş. tam umutları yitecekken, bir dağda bir çobana raslamışlar. Çoban hiç bir derdi olmadığını söylüyormuş.

 

"Nasıl olur? Ev derdin, geçim derdin yok mu?" Yok. "Hanım derdin, dırdır derdin?" Yok. "Kaynana derdin, gelin derdin?" Yok. "Oğlan derdin, kız derdin?" Yok. "Şu derdin bu derdin?" Hiç biri yok! Adamlar inanamamış ve gözleri parlamış:

 

"Şu bir kese altını al, hemen bize ceketini getir!" Çoban yine tasasızca gülmüş:

 

"Benim ceketim de yok!"

Gönderi tarihi:
Hadi madem bir öykü de ben anlatayım:

 

Bir zaman kudretlu padişahın biri onmaz bir derdin pençesine düşmüş. Sararmış solmuş, başvurmadık hekim tabip koymamışlar, şifa bulmamış. Sonunda bilge biri "bu hastalığın dermanı, hiç dertsiz bir adamın ceketini giymektir" demiş.

 

Padişahın adamları ülkede sormadık kul bırakmamışlar, hiç derdim yok diyen birini bulamamışlar. Herkesin büyük küçük bir derdi mutlaka varmış. Kime sorsalar bir şeyden mutlaka dert yanıyormuş. tam umutları yitecekken, bir dağda bir çobana raslamışlar. Çoban hiç bir derdi olmadığını söylüyormuş.

 

"Nasıl olur? Ev derdin, geçim derdin yok mu?" Yok. "Hanım derdin, dırdır derdin?" Yok. "Kaynana derdin, gelin derdin?" Yok. "Oğlan derdin, kız derdin?" Yok. "Şu derdin bu derdin?" Hiç biri yok! Adamlar inanamamış ve gözleri parlamış:

 

"Şu bir kese altını al, hemen bize ceketini getir!" Çoban yine tasasızca gülmüş:

 

"Benim ceketim de yok!"

Hiç gülesim yoktu, sayenizde güldüm. Elinize sağlık güzel hikaye! :lol:

Gönderi tarihi:

Zamanı evvelinde Padişah ve sadrazam tedbili kıyafetle halk arasına karışmışlar. Gel zaman,git zaman bir yayla'ya yolları düşmüş ve bir Yörük Türk'e misafir olmuşlar. Yörük, Padişah ve sadrazamı gayet güzel ağırlamış ve hemen bir keçi kesmiş padişah itiraz edecek olmuş (fakirsin ne gereği var gibilerinden) Yörük anında bir tokat atmış padişaha (tabiiki padişah olduğunu bilmeden) ve karışma ev sahibinin işine demiş bu durum padişahın hoşuna gitmiş ama tokat'ın acısı ve Yörük'ün davranışı karşısında ne yapıp edip bu yörüğü İstanbula düşürüp'te bu yaptıklarına karşı ona bir ders verelim demişler. Yemek yeyilip muhabbet sona erdiğinde padişah minder altına bir kese altın bırakmış ve işin İstanbul taraflarına düşerse bizede uğrada bizde seni ağırlayalım demiş. Yörüğün yolu bir gün İstanbula düşmüş ve şu bana uğrayan misafirlere bir iadeyi ziyaret yapayım demiş ve kendisine bırakılan kesede padişah tuğrası olduğundan sarayın yolunu çarçabuk bulmuş.

Hülasa Padişah ve sadrazam tamam yörük elimize düştü şimdi alalım şu tokatın öcünü bakalım demişler ve deniz kenarında

bir sofra kurdurtmuşlar ve sofraya oturulmuş bu arada sofraya getirilen tabak,kaşık vs vs hep altınmış ve sofraya koyulmadan hepsi denize atılıyormuş,atılıyormuşki yörük itiraz etsinde tokatı yesin diye fakat yörükte ses yok bu durum karşısında sadrazam bakmışki bütün tabak.çanak,kaşık denize gidecek itiraz edecek olmuş ve yörük bu sefer basmış sadrazama tokadı karışma ev sahibinin işine demiş...

Devamı var arzu eden olursa.

Kısadan hisse...

Güzel ülkemizin,güzel İnsanlarına.

Gönderi tarihi:

Devamı var arzu eden olursa.

Kısadan hisse...

Güzel ülkemizin,güzel İnsanlarına.

Sayın Sarıgöl

 

Merak ettim devamı nasıl?

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:
Sayın Sarıgöl

 

Merak ettim devamı nasıl?

 

Saygılar...

 

Saygılar benden ve Padişah ve sadrazam bakmışlarki bu yörükte iş var vede sadrazamın isteği ile şu yörüğü sarayda eğleyelim,eğleyelimde devlet işlerinde'de bize yardım etsin demişler. Yörük isteği kabul etmiş ve demişki sarayın ortasına büyük bir çadır kurulsun padişahın yani devletin ileri gelen zevatı bu çadıra girsin çıksın. Yörük çadırın içine bir tencere ..ok

koydurmuş her içeri gelene padişah hatırına bir parmak alın demiş ..oktan bir parmak alanın her türlü herzeyi yiyeceğinden padişah tarafından azledilmesini sağlamış ..oktan almayanında has adam olduğunu beyan etmiş gerisini okuyan düşünsün...

 

Not.

Teşekkür ederim alicenaplığınıza.

:clover:

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.