Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Evet evet kapatın gözünüzü kulağınızı... Başka fikirde olanlar ne demişler dönüp bakmayın bile. Çünkü kafanızı karıştıracak. "Ulan hakikaten doğru be" demekten korkuyorsunuz. Binlerce yıldır zihinlere kazınanların yanlış olabilme ihtimalinden korkuyorsunuz. Kendi kafanızdan olanları dinleyin, diğerlerini "tukaka" olmakla itham etmeye devam edin. Gömün kafanızı kuma... Ölümü beklemeye devam edin.

 

Çok güzel ifade etmişsin sevgili yam_yam... Bunlar ışıktan kaçan ..... gibiler ve karanlıkları severler o nedenle aydınlanmadan nasibini alacaklarını pek sanmıyorum... Eğer biraz yürekleri varsa şu anlatacaklarımdan biraz olsun ilham alabilseler...

Bilgi çağını ve Cumhuriyetimizin 82. yılını yaşadığımız bir süreçte, Başbakan'ın, imam-hatiplerin ''katsayı'' ve türban konularını özetle tırmandırması, aydın kesimin, demokratik kuruluşların ve muhalefetin haklı ve bilinçli tepkilerini umursamaz görünmesi, yadırganacak boyutlara ulaşmıştır.

 

Örneğin, son Amerika gezisinde, ''Din üzerinden siyaset, insanlığa ihanettir!'' tümcesiyle ilk anda yüreklere su serpen Başbakan, hemen ardından, insanı şaşkına çeviren polemik ve çelişkiler içine giriyor. Türkiye'de yasal Kuran kursları yokmuş gibi, o günlerin günceli, yasak Kuran kurslarına atıf yaparak ''Tom Miks, Teksas okumak serbest, Kuran niye yasak?'' sorgulaması içinde kendi kendine ters düşebiliyor.

 

Fransa'da ezilmişlikten, sevgisizlikten, dışlanmışlıktan ve de işsizlikten kaynaklanan şiddet olaylarına, İslami kimliğiyle din ve türban üzerinden fatura kesiyor: ''Fransa'da geçen yıl okullarda türbanın yasaklanmasıyla başlayan süreç, olayları fitilledi'' öngörüsüyle uykularını kaçıran türban polemiğine girmekten kendini alamıyor. Apaçık görünen o ki, akılları fikirleri türbanda... Katsayıda... İçki yasağında ve kadrolaşmada...

 

Yurt genelinde, öğretmen evlerine atadıkları müdür, müdür yardımcıları ve yönetim kurulları, inançlarının gergefinde bir uygulama ile ''içki yasaklamak'' , ramazan ayında çay hizmetlerini ve dinlenme aracı oyunları kaldırmak gibi marifetler sergiliyorlar. Tepki alınca da geri çekilip kabahati yönetim kurullarına atan müdür, müdür yardımcıları görüyoruz.

 

Başbakan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) türban hakkındaki son kararını değerlendirirken Adnan Menderes 'in kendi grup toplantısında, milletvekillerine, ''Siz isterseniz hilafeti bile getirebilirsiniz!'' diyerek düştüğü gafletin bir başka onulmaz örneğini şöyle veriyor:

 

''Türban konusunda AİHM'nin söz söyleme hakkı yoktur. Söz söyleme hakkı din ulemasınındır. Açarsın, o dinin mensubuna sorarsın, bunun dinde emredici bir hükmü var mı? Ben diyorum ki dinde bunun yeri var. Biraz bu alanda mürekkep yaladık.''

 

Hoş geldin, Osmanlı'nın ''Fetva Eminliği!''

 

''Oy, itibar ve iktidar'' uğruna, hukukla, bilim insanlarıyla ve çağımızla örtüşmeyen, giderek Cumhuriyetin ''üniter'' yapısıyla çelişen ''uluorta'' demeç ve savlar, bizleri taa yüreğimizden yaralıyor. Bize göre ''türban'', ''ulema'', ''bilgin'' varyasyonunda yaşanan polemikler, iman, ihlas ve sadakat kuru "kuru akıl" la ölçülüp biçilebilecek manalar değildir. Ne ki, bugün artık inançla bilimi, ''mutlak'' olanla ''bilinci'', ''sakallı ulema'' ile ''bilgini'' doğru yerlere koymak zorundayız. Çünkü, bilim ve düşün adamları ile kavgalı olan ''ulema'' sınıfının ''gelgitleri'' anaforundan başka türlü kurtulmak olanaklı değildir... Ve çünkü 60 yıldır yaşanan cemaatleşme sürecinden soyutlanmanın başka yolu yoktur.

 

Bilimde ve dinde (dolayısıyla ''bilgin'' ve ''ulema'' arasında), başta temel tavır ayrılığı vardır. Bilimde kural, ''belgelemek'' ya da ''kanıtlamak'' , dinde ise ''inanmak'', ''iman etmek'' tir. Dinsel tavırda ''seçme özgürlüğü'' tanınmaz, şundan ki, Tanrı'nın kefil olduğu bir şey ''kuşku ve tartışma'' konusu olamaz! Bilimsel tavır ise her sav karşısında kuşkucu olmayı, Hüseyin Batuhan 'ın deyişiyle ''bir tür bilgi ahlakı sayar'' . Bilimde yasallık ve onun araştırma ve denemeyle bulunup doğrulanır oluşu var, dinde ise doğaüstü, söylenti ve yorum. ( Server Tanilli )

 

Çağdaş, laik Atatürk Türkiye'sinin aydınlıkçı yönetici ve görevlileri, bu bilinç içinde olmak; tarih ve akıl gözüyle gerilere giderek, ilkçağ düşünürü Epiharmus 'un özdeyişini yaşamak, algılamak ve topluma özendirmek zorundadır. Çünkü, böylesine onurlu ve çağdaş bir eylem, ''erdem'' dir!.. ''Erdemlilik'' tir!..

 

Epiharmus, toprağın altından şu öğüdü veriyor, bizim gibi inanç kurbanı dünyalılara:

 

''İnsan, düşünce (akıl) ile görür ve duyar; her şeyden faydalanan, her şeyi düzene sokan, başa geçip yöneten düşüncedir; geri kalan her şey kör, sağır ve cansızdır.''

 

Umarız, uygarlık ve aydınlanma sürecine ''aklın önceliği'' damgasını vurur...

Gönderi tarihi:

Bi kac gundur foruma ugrayamamısım fatih cosmus bu arada ve bana da zavallı demis he buna karsı ne denir bilemiyorum kisisel bir tartısmaya donusturmek istemedigim icin bu seviyeye inerek bu zavallı nitelendirmesi icin bir cevap yazmıyorum ancak kıldan yunden nem kapanlar bazı seyleri dusunmek bile istemeyenler kendilerini nasıl nitelendiriyor merak ediyorum....

Arkadaşım şahsına karşı dediklerimden dolayı özür diliyorum. Ama benim coşmamın senin burda olup olmayışınla ilgisi yok...

Ben bu topiği kapatmıştım. İstersen açtığım yeni başlıklara ve diğer başlıklara verdiğim cevaplara bak. Göreceksin ki Fatih konuşmuyor, konuşturuluyor; coşmamış, coşturulmuş. Yine göreceksin ki onun arkasında öyle bir güç var ki ne senin ve ne de burdaki tüm senin gibi düşünenlerin onu zerre miktar inandığı şeyde şüpheye düşürmeye gücü yetmez. Tam tersine şüphesi olanların şüphelerini yok eder, farklı inançlarda olanları bile inançlarında şüpheye düşürür. Çünkü o kendi namına hareket etmiyor. Bismillah demiş kalkmış.

saygılar... ;)

Gönderi tarihi:

.............................

Bilimde ve dinde (dolayısıyla ''bilgin'' ve ''ulema'' arasında), başta temel tavır ayrılığı vardır. Bilimde kural, ''belgelemek'' ya da ''kanıtlamak'' , dinde ise ''inanmak'', ''iman etmek'' tir. Dinsel tavırda ''seçme özgürlüğü'' tanınmaz, şundan ki, Tanrı'nın kefil olduğu bir şey ''kuşku ve tartışma'' konusu olamaz! Bilimsel tavır ise her sav karşısında kuşkucu olmayı, Hüseyin Batuhan 'ın deyişiyle ''bir tür bilgi ahlakı sayar'' . Bilimde yasallık ve onun araştırma ve denemeyle bulunup doğrulanır oluşu var, dinde ise doğaüstü, söylenti ve yorum. ( Server Tanilli )

................

Arkadaşım şunu unutmayın islamiyetle bilim hiçbir zaman çelişmez. onları birbirine zıtmış gibi gösterme çabalarınız da boşuna....

Sizin dediğiniz inanmak, iman etmek olayına biz taklidi iman diyoruz ki babadan nasıl görmüşse öyle inanır. o iman mum gibi sönmeye mahkumdur çünkü sağlam dayanağı yoktur...

Benim kastettiğim iman ise tahkiki iman dediğimiz imandır ki araştırmacı yargılayıcı neden nasılcı bir imandır. o imana sahip bir kişiyi öldürmeye gelen, onda dirilir. Onun imanını kimse söndüremez, güneş gibidir ne üfleme kar eder ne de esen fırtına etkiler onu.

Siz akıl, bilim istiyorsunuz ben de size akılla bilimle kanıtla gelimeye devam edeceğim. izlemeye devam edin.

Gönderi tarihi:

Siz akıl, bilim istiyorsunuz ben de size akılla bilimle kanıtla gelimeye devam edeceğim. izlemeye devam edin.

 

Sevgili fatih111...

Biz kanıtları bulduk...

Bence siz kendiniz için kanıtlar arayın...

Bilge doğru söylemiş...

Epiharmus, toprağın altından şu öğüdü veriyor, bizim gibi inanç kurbanı dünyalılara: ''İnsan, düşünce (akıl) ile görür ve duyar; her şeyden faydalanan, her şeyi düzene sokan, başa geçip yöneten düşüncedir; geri kalan her şey kör, sağır ve cansızdır.''

Sevgiler...

Gönderi tarihi:

Arkadaşım şahsına karşı dediklerimden dolayı özür diliyorum. Ama benim coşmamın senin burda olup olmayışınla ilgisi yok...

Ben bu topiği kapatmıştım. İstersen açtığım yeni başlıklara ve diğer başlıklara verdiğim cevaplara bak. Göreceksin ki Fatih konuşmuyor, konuşturuluyor; coşmamış, coşturulmuş. Yine göreceksin ki onun arkasında öyle bir güç var ki ne senin ve ne de burdaki tüm senin gibi düşünenlerin onu zerre miktar inandığı şeyde şüpheye düşürmeye gücü yetmez. Tam tersine şüphesi olanların şüphelerini yok eder, farklı inançlarda olanları bile inançlarında şüpheye düşürür. Çünkü o kendi namına hareket etmiyor. Bismillah demiş kalkmış.

saygılar... ;)

 

Savulun gari...Fatih geliyor... (Bu gazla Viyana'ya bile dayanırsın sen)

Gönderi tarihi:

Sevgili fatih111...

Biz kanıtları bulduk...

..............................

''İnsan, düşünce (akıl) ile görür ve duyar; her şeyden faydalanan, her şeyi düzene sokan, başa geçip yöneten düşüncedir; geri kalan her şey kör, sağır ve cansızdır.''[/b]

Sevgiler...

Kanıtlarınızı iyi günlerde kullanın..

Fakat şu düşünce ya da akıl dediğiniz şey en basitinden bir organizmadaki tüm fonksiyonları yönetebilecek güçte mi? Mesela siz düşüncenizle kalbinizi ve ya midenizi stop ettirip tekrar çalıştırabilir misiniz? Veya bir gezegenin yörüngesini değiştirebilir misiniz?

Veya tüm düşüncelerinizi birleştirin arkadaşlarınızınkini de getirin tanıdığınız tüm profları da çağırın gelecekteki tüm teknolojiyi ve bilim adamlarını da imdadınıza çağırın. Bütün bu güçlerinize bedel çok basit (!) bir şey isteyeceğim sizden. sadece bir sinek kanadı yapın. normal fonksiyonlara sahip bir sinek kanadı...

;)

Gönderi tarihi:

Kanıtlarınızı iyi günlerde kullanın..

Fakat şu düşünce ya da akıl dediğiniz şey en basitinden bir organizmadaki tüm fonksiyonları yönetebilecek güçte mi? Mesela siz düşüncenizle kalbinizi ve ya midenizi stop ettirip tekrar çalıştırabilir misiniz? Veya bir gezegenin yörüngesini değiştirebilir misiniz?

Veya tüm düşüncelerinizi birleştirin arkadaşlarınızınkini de getirin tanıdığınız tüm profları da çağırın gelecekteki tüm teknolojiyi ve bilim adamlarını da imdadınıza çağırın. Bütün bu güçlerinize bedel çok basit (!) bir şey isteyeceğim sizden. sadece bir sinek kanadı yapın. normal fonksiyonlara sahip bir sinek kanadı...

;)

 

Sinek kanadı ile niya uğraşıyorsunuz ki...

Siz güzlü olsanız Afrikada ki açlıktan ölenlere seyirci kalırmıydınız?, Müslüman ülkelerin çeresizliği ve ilkelliği karşısında ne yapardınız?, ya da Dünyanın mutlu azınlığına karşı milyarlarca mutsuz azınlığı ile ilgili ne düşünürdünüz?. A diyeceksiniz ki burası bir sınav. Ne sınavı bu? yoksa 80 tane huri için mi? Bizim böyle şeylerde bezimiz olmaz...

Sevgiler...

 

 

 

Kanıtlarınızı iyi günlerde kullanın..

Fakat şu düşünce ya da akıl dediğiniz şey en basitinden bir organizmadaki tüm fonksiyonları yönetebilecek güçte mi? Mesela siz düşüncenizle kalbinizi ve ya midenizi stop ettirip tekrar çalıştırabilir misiniz? Veya bir gezegenin yörüngesini değiştirebilir misiniz?

Veya tüm düşüncelerinizi birleştirin arkadaşlarınızınkini de getirin tanıdığınız tüm profları da çağırın gelecekteki tüm teknolojiyi ve bilim adamlarını da imdadınıza çağırın. Bütün bu güçlerinize bedel çok basit (!) bir şey isteyeceğim sizden. sadece bir sinek kanadı yapın. normal fonksiyonlara sahip bir sinek kanadı...

;)

 

 

Sinek kanadı ile niya uğraşıyorsunuz ki...

Siz güçlü olsanız Afrikada ki açlıktan ölenlere seyirci kalırmıydınız?, Müslüman ülkelerin çeresizliği ve ilkelliği karşısında ne yapardınız?, ya da Dünyanın mutlu azınlığına karşı milyarlarca mutsuz azınlığı ile ilgili ne düşünürdünüz?. A diyeceksiniz ki burası bir sınav. Ne sınavı bu? yoksa bu sınav cenentteki 80 tane huri için mi? Bizim böyle şeylerde bezimiz olmaz arkadaşım geç bunları...

Sevgiler...

Gönderi tarihi:

Sinek kanadı ile niya uğraşıyorsunuz ki...

Siz güçlü olsanız Afrikada ki açlıktan ölenlere seyirci kalırmıydınız?, Müslüman ülkelerin çeresizliği ve ilkelliği karşısında ne yapardınız?, ya da Dünyanın mutlu azınlığına karşı milyarlarca mutsuz azınlığı ile ilgili ne düşünürdünüz?. A diyeceksiniz ki burası bir sınav. Ne sınavı bu? yoksa bu sınav cenentteki 80 tane huri için mi? Bizim böyle şeylerde bezimiz olmaz arkadaşım geç bunları...

Sevgiler...

Sinek kanadıyla bizim değil sizin uğraşmanız lazım beynin ve düşüncenin gücüne inananlar olarak.. ayrıca biz güç iddiasında bulunmadık.

ve diğer sorunuz: iyi bildiniz bu bir sınav. Ama cennetteki 5 - 10 huri için verilen bir sınav değil..

Bu sınav 60 dakikanın (yılın) sonunda alınacak bir diplomanın sınavı. eğer o belgeyi bu sürede elde edemezseniz o süreden sonra ki tüm hayatınız (ebedi olarak) sıkıntı ve sefillikle geçecek...

Burda padişah da olsanız dilenci de olsanız 60 dk. yı bitirisiniz. Önemli olan orda alacağınız rütbe...

Devam edecek...

 

Gelelim Müslümanların içinde bulunduğu duruma:

Size ilginç tespit sunacağım:

Tarihi iyice bi yoklayın... Tarih bilginiz yeterli değilse lütfen kitapları karıştırın. Göreceksiniz ki müslümanlar ile müslüman olmayanlar arasında tam zıt bir durum vardır; Müslüman toplumlar ne zaman dinine inancına sağlam bir şekilde yapışmışsa o ölçüde yükselip ilerlemiştir. Müslüman olmayan toplumlar ise ne zaman bağlı bulundukları inançlarından uzaklaşmışsa o derece ilerlemiştir. Bu ise Hangi yolun doğru olduğunu açık ve net bir şekilde göstermektedir. İşte bir kaç örnek:

Osmanlılar: Kuruluş ve yükselme döneminde tüm dünyaya hakim. Ama inancına son derece bağlı. Ondan sonrasına bakın: eğlence içki nameşru keyifler başlayıp inanç zayıflayınca gerileme ve yıkılış başlıyor.

Selçuklular Aynı durum....

 

Avrupa:

Ortaçağ avrupasına bakın son derece mutaasıp bir din düşüncesi ve papazların sömürüsü. Bir ineği idam edecek kadar ahmak....

Avrupa ne zaman tassubu ve inadı bıraktı. O zaman gelişmeye başladı şimdi ön saflarda....

 

Örnekleri çoğaltmak mümkün...

Saygılar.

Gönderi tarihi:

Gelelim Müslümanların içinde bulunduğu duruma:

Size ilginç tespit sunacağım:

Tarihi iyice bi yoklayın... Tarih bilginiz yeterli değilse lütfen kitapları karıştırın. Göreceksiniz ki müslümanlar ile müslüman olmayanlar arasında tam zıt bir durum vardır; Müslüman toplumlar ne zaman dinine inancına sağlam bir şekilde yapışmışsa o ölçüde yükselip ilerlemiştir. Müslüman olmayan toplumlar ise ne zaman bağlı bulundukları inançlarından uzaklaşmışsa o derece ilerlemiştir. Bu ise Hangi yolun doğru olduğunu açık ve net bir şekilde göstermektedir. İşte bir kaç örnek:

Osmanlılar: Kuruluş ve yükselme döneminde tüm dünyaya hakim. Ama inancına son derece bağlı. Ondan sonrasına bakın: eğlence içki nameşru keyifler başlayıp inanç zayıflayınca gerileme ve yıkılış başlıyor.

Selçuklular Aynı durum....

 

Avrupa:

Ortaçağ avrupasına bakın son derece mutaasıp bir din düşüncesi ve papazların sömürüsü. Bir ineği idam edecek kadar ahmak....

Avrupa ne zaman tassubu ve inadı bıraktı. O zaman gelişmeye başladı şimdi ön saflarda....

 

Örnekleri çoğaltmak mümkün...

Saygılar.

 

Demek ki bugün bütün müslüman ülkelerde 'eğlence içki nameşru keyifler başladı ve inanç zayıflığı oldu' ve bu nedenle de yıkılış başladı ve bu yıkılış ta nedense durmadan ilerlemekte öylemi?... :D:D:D:D

Gönderi tarihi:

Arkadaşlar, din ve vicdan hürriyeti var diyenler, ben müslümanım ben müminim diyenler, ben değerlerimle alay ettirmem diyenler; Yapmanız gereken tek şey yangına körükle gitmemek.

Bırakın *********** istediği kadar konu açsın. siz onları merak edip okuyup reytingini arttırmayın bile. Bırakın içinin zifiri karanlığında ********.

Onlar değerlerimizle alay eden bir başlık açtığında siz sadece yücelten başka bir başlık açın. Meydanı boş bırakmayın. Sakın ha merak edip onlara bakmayın. Siz baktıkça onlar değerlenip kıymete biniyo. Onların istediği de bu zaten. Kafalara soru işareti bırakmak, ortalığı karıştırmak, zihinleri bulandırmak.

 

başlığı değerlendirmeden bile yorum yapan eleştiren. söz onlara söylenmemişken bile tartışan kişilere karşı susmak... evet doğru bir yöntem gibi ancak; öğrenmeyi ve araştırmayı göz ardı etmeden görmezden gelmekte bi okadar yanlış olacaktır. islamiyet asla bilgiden kaçınmayı öğütlememiştir. islam dinine tabi herhangi bir insan tutucu ve geri kafalı olarak görüşlerini körü körüne savunmazsa ki böyle olmayan kişilerin dinlerine inançlarına zaten kimse dil uzatamaz sanmıyorum ki birileri çıkıp hakaret etmeyecektir. softalığa karşı olmak hepimizin mecburiyeti. net anlatımlarla içinde bulunduğumuz durum tüm kesimlerin ortak düşüncesine dönüşecek ve ortak kanılara kavuşulabilindiğini göreceğiz. lütfen ne olursa olsun eleştirmeden önce bütünü değerlendirelim.

Gönderi tarihi:

 

Erbay ve Davet.

 

Ulyanovun kastedilen topiğindeki yorumlarınıza baktım. orada ulyanavun var olduğunu söylediği, durumu onaylamışsınız ve gerçekten böyle insanlar olduğunu söylemişsiniz. birde burada yazdıklarınıza bakın.

yorumlarımız bağcı dövmek değil üzüm yemek amacıyla olursa gerçekten sağlıklı bir forum olarak devam etmesine buranın katkımız olur.

 

 

sayın cyrano yaptığınız yorumu yeni gördüm hangi hakla olmadığım yerde benim adımı karıştırırsınız.ayrıca bu sayfadaki yazdıklarıma bakamam gördüğünüz gibi ilk iletim.bir konuda size katılıyorum rahatsız olduğunuz konuda rahatsız olduğunuz topikte cevap verirsiniz ya da öğüt.

Gönderi tarihi:

bu forumda birşeyleri eleştiriyorum diye ciddi manada danimarkadaki karikatür olaylarını dahi geçecek şekilde İslamiyet'e inandığımız değerlere Hz. Peygamber'e saldırı var. ayetlerden masal diye bahsetmek eleştiriyorum diye Peygamberlere ayetlere inanan insanlara saldırı kabul edilemez. site yöneticilerini göreve davet ediyorum. aksi takdirde inanan insanlara bu forumdan uzaklaşmlarını tavsiye ediyorum. varsın ateistler birbirleri ile tartışsınlar. :excl:

Gönderi tarihi:

burda insanlar belli gördüğüm kadarıyla türkiyedeki forumların en ateist gruplarıyla karşı karşıyayız. o kadar bariz belli ediyorsunuzki kendinizi.

 

fatih kardeşim bende buna benzer bir topic açtım bundan böyle o tarz topicleri okumayalım cevaplamayalım. bunlarda danimarkadaki karikatüristlerden farksız ifade özgürlüğü geyiğine kapılıp dini değerlere saldırıyorlar.

 

biride çıkmış Allah'ı inkar etmesinin tek sebebi olarak cehennemde yanmayı koymuş. unutmaki Allah Rahim olduğu kadar Kahhar'dır da ve adil'dir de yani kimsenin hakkını kimseye vermez. o zaman vur öldür kır sonra aman beni yakmayın de .. neyse zırvalık işte cevaplamaya gerek yok

Gönderi tarihi:

bu forumda birşeyleri eleştiriyorum diye ciddi manada danimarkadaki karikatür olaylarını dahi geçecek şekilde İslamiyet'e inandığımız değerlere Hz. Peygamber'e saldırı var. ayetlerden masal diye bahsetmek eleştiriyorum diye Peygamberlere ayetlere inanan insanlara saldırı kabul edilemez. site yöneticilerini göreve davet ediyorum. aksi takdirde inanan insanlara bu forumdan uzaklaşmlarını tavsiye ediyorum. varsın ateistler birbirleri ile tartışsınlar. :excl:

Arkadaşım bu forumda kimse senin dinine saldırdığı falan yok ve bu olmazda. Tüm arkadaşlarımız demokratik ölçütler sayesinde düşüncesini belirtiyor, yazıyor, bizlerle paylaşıyor. Burası iran değil. Burası demokratik, laik bir ülke ve bu ülkede yaşayan bütün vatandaşlar düşüncelerini yazılı ve görsel her şekli ile belirtebilme hakkına sahiptir. Bunu ne siz engelleyebilirsiniz, ne de biz. Bilimsel anlamda düşünen her kes kuşku, tereddüt ve mantığına göre birtakım değerleri, düşünceleri, kültürleri, hayatı vb. tartışmaya açabilir ve tartışabilir.

 

Sanıyorum Bir kez daha hatırlatmakta fayda var...

 

1)-___ Kimse, dinî ayin ve törenle re katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dinî inanç ve kanaatlerin den dolayı kınanamaz ve suçlanamaz. Anayasa, mad. 24/3/

2)-___ Herkes düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Anayasa, mad. 25/

3)-___ Herkes düşünce ve kanaatlerini; söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Anayasa mad. 26

4)-___ Şiddet çağrısı içermedikçe sözlü ve yazılı ifadedeler cezalandırılamaz. Bu düşünceler şok edici bile olsa... (Yargıtay Gn. Kur. Kararı.)

 

21. Yüzyılda biz insanların her şeye ama herşeyi bilmeye, öğrenmeye, araştırmaya, düşünmeye ve tüm bunları sevgi saygı ve hoşgörü içerisinde tartışma hakkı vardır... Ben bu doğrudur, benim doğrumdur sen buna inanmak zorundasın ve "bu doğrudur buna 'inan diyen her düşünceye şiddetle karşı duran bir insanım.

Aklıma, mantığıma ve düşünceme ters bir şey varsa ki bu dinler de olabilir ve bu ne olursa olsun o konu hakkında her türlü olumlu ve olumsuz taraflarını da elbetteki bilme hakkım var...

Üstelik Akla ve mantığa uymayan hiçbirşeye inanmam; bizler sorgulayan, araştıran, inceleyen, her türlü olumsuzluklara karşı uyanık olmaya çalışan ve yorumlayan gencecik bir Cumhuriyetin çocuklarıyız... Ve bizler bu Uygarlık savaşımızı daha yitirmedik...

Yoksa insan olarak, Vatandaş, Yurttaş ve evrensel bir canlı olarak BOŞ BİR TORBADAN (Ne konsa alır benzetmesi ile) Farkım kalmaz arkadaşlar...

 

Sevgi ve saygılarımla...

Gönderi tarihi:

arkadaşım emin olki senin yazılarınıda ve burdaki artık tescillenmiş birçok arkadaşın yazılarını da takip ediyorum. senin büyüklere masallar adı altında açtığın topic sence dine hakaret içermiyormu? sen benim inandığım bir dine ve onun peygamberlerine (kısmi olarak israiliyattan alıntı yerler olsa da olmasa da doğruluğu bizce hak olan çokca yer var) masal diyorsun. işte bu alanen bir hakarettir. sence hakaret olması için illa küfürmü etmek lazım.

 

bana anayasadan maddeler getirerek bu ülkede herkesin ifade özgürlüğünün bulunduğunu ima etmene gerek yok biz o anayasa maddeleriyle örtülü ödeneklerden ceplerini dolduranları da biliyoruz, ayrıca laikliğin ana maddesi olan din ve vicdan özgürlüğü maddesinin dini inkar ve hakarete gelince serbest ama başörtüsü ve dini yaşamaya gelince geçersiz olduğunu bu toplum çok iyi biliyor değerli arkadaşım.

 

sonuç olarak müslüman bir ülkede yaşıyorsunuz ve neye inanırsanız inanın , gerçek inanlara saygı göstermesini öğreneceksiniz.

Gönderi tarihi:

Adamın biri her zaman yaptığı gibi saç ve sakal traşı olmak

için berbere gitti. Onunla ilgilenen berberle güzel bir

sohbete başladılar. Değişik konular üzerinde konuştular.

Birden Allah ile ilgili konu açıldı...

 

Berber: " Bak adamın, ben senin söylediğin gibi Allah'ın

varlığına inanmıyorum."

Adam: " Peki neden böyle düşünüyorsun?"

Berber: " Bunu açıklamak çok kolay. Bunu görmek için dışarıya

çıkmalısın. Lütfen bana söyler misin, eğer Allah var olsaydı,

bu kadar çok hasta insan olur muydu, terkedilmiş çocuklar

olur muydu? Allah olsaydı, kimse acı çekmezdi. Allah olsaydı,

bunların olmasına izin vereceğini sanmıyorum..."

 

Adam bir an durdu ve düşündü, ama gereksiz bir tartışmaya

girmek istemediği için cevap vermedi. Berber işini

bitirdikten sonra adam dışarıya çıktı. Tam o anda caddede

uzun saçlı ve sakallı bir adam gördü. Adam bu kadar dağınık

göründüğüne göre belli ki traş olmayalı uzun süre geçmişti.

Adam berber dükkanına geri döndü.

 

Adam: " Biliyor musun ne var, bence berber diye birşey yok"

Berber: " Bu nasıl olabilir ki? Ben buradayım ve bir berberim."

Adam: " Hayır, yok. Çünkü olsaydı, caddede yürüyen uzun

saçlı ve sakallı adamlar olmazdı."

Berber: " Hımmm... Berber diye birşey var ama o insanlar bana

gelmiyorsa, ben ne yapabilirim ki?"

Adam: " Kesinlikle doğru! Püf noktası bu! Allah var, ve

insanlar ona gitmiyorsa, o ne yapabilir ki? İşte dünyada bu

kadar çok acı ve keder olmasının nedeni!"

Gönderi tarihi:

Her nefis ölümü tadıcıdır. Biz sizi şerle de hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz Bize döndürüleceksiniz. (Enbiya Suresi, 35)

 

Ölüm, ahiretin varlığına inanmayan kimseler tarafından bir son, bir yokoluş gibi algılanır. Oysa bu hatalı bir düşüncedir; çünkü ölüm bir son değil aksine bir başlangıçtır. İman edenler için kusursuz, tüm eksikliklerden arındırılmış sonsuz bir cennet hayatının başlangıcıdır. İnkar edenler için ise büyük bir azabın yaşanacağı cehennem hayatına geçiş aşamasıdır.

 

Bu gerçeği kavrayan insanlar, ölümle birlikte dünyada güzel bir sonu ve ahirette güzel bir başlangıcı aynı anda yaşarlar. İnkar edenler ise kendilerine önceden haber verilen bu gerçeği göz ardı etmelerinin telafi edilemez pişmanlığı ile karşılaşırlar. Allah onlar için azap dilediği sürece her an bu pişmanlığı hisseder ve bundan kurtulmanın da hiçbir yolunu bulamazlar.

 

İnsanların çoğu her ne kadar ölümle karşılaşana kadar onu düşünmek istemeseler de bu, kesin olarak gerçekleşecek bir olaydır. Çünkü Allah ölümü dünya hayatının kesin bir sonucu olarak yaratmıştır. Şimdiye kadar tek bir insan bile ölümü kendinden uzaklaştırabilmeyi başaramamıştır. Kimsenin malı, parası, itibarı ya da dostları bu konuda ona bir fayda sağlayamamıştır.

 

Yaşadıkları süre boyunca insanlara pek çok kez cennet ve cehennemin varlığı, ahiret için hazırlık yapmaları gerektiği hatırlatılır. Ancak inkarcılar her seferinde yüz çevirir ve kendilerine verilen fırsatları değerlendiremezler. Ölümle karşılaştıklarında yaşadıkları büyük pişmanlığın asıl sebeplerinden biri de, "kendi elleriyle" kendilerini bu duruma sokmuş olmalarıdır. Kimse onları zorlamamıştır, onlar kendi iradeleriyle hareket ederek bu kötü sonu kendileri seçmişlerdir.

 

İnkarcılar bu yanlış seçimin sonucunda ölüm anı ile birlikte azabı yaşamaya başlarlar. Bu azabın başlangıcı ise, Allah'ın ayetlerde bildirdiği gibi, ölüm anında yaşanan büyük korkudur. O gün insanların yaşadığı korkuyu Rabbimiz şöyle bildirir:

 

(Ölüm korkusundan) ayaklar birbirine dolaştığında;

O gün sevk, yalnızca Rabbinedir.

Fakat o, ne doğrulamış ne de namaz kılmıştı.

Ancak o, yalanlamış ve yüz çevirmişti.

Sonra çalım satarak yakınlarına gitmişti.

Sen buna müstahaksın, dahasına da müstahaksın.

Yine müstahaksın, dahasına da müstahaksın. (Kıyamet Suresi, 29-35)

Gönderi tarihi:

.....

yahu o kadar bağlıysan dinine gitsene ırağa...bak din kardeşlerin katlediliyo orda..sen eline almışsın klavyeyi

 

yok onu yapmayın bunu tutmayın....ben bile bir inanmayan olarak en azından bir iki sırpa silah çevirmişliğim,

 

birçok müslüman boşnağa yemek su taşımışlığım şirinmi şirin çocuklarının yüzünü tebessüm ettirmişliğimiz

 

var,günlerce mayın temizledik orda o nur yüzlü çocuklar basmasın diye.............

 

hade gitde insanlık adına birşeyler yap..........biz karşılıksız yaptık...

 

sen sevap adına yapacaksın ama yinede yap..........

Gönderi tarihi:

arkadaşım emin olki senin yazılarınıda ve burdaki artık tescillenmiş birçok arkadaşın yazılarını da takip ediyorum. senin büyüklere masallar adı altında açtığın topic sence dine hakaret içermiyormu? sen benim inandığım bir dine ve onun peygamberlerine (kısmi olarak israiliyattan alıntı yerler olsa da olmasa da doğruluğu bizce hak olan çokca yer var) masal diyorsun. işte bu alanen bir hakarettir. sence hakaret olması için illa küfürmü etmek lazım.

 

bana anayasadan maddeler getirerek bu ülkede herkesin ifade özgürlüğünün bulunduğunu ima etmene gerek yok biz o anayasa maddeleriyle örtülü ödeneklerden ceplerini dolduranları da biliyoruz, ayrıca laikliğin ana maddesi olan din ve vicdan özgürlüğü maddesinin dini inkar ve hakarete gelince serbest ama başörtüsü ve dini yaşamaya gelince geçersiz olduğunu bu toplum çok iyi biliyor değerli arkadaşım.

 

sonuç olarak müslüman bir ülkede yaşıyorsunuz ve neye inanırsanız inanın , gerçek inanlara saygı göstermesini öğreneceksiniz.

 

Sevgili irresistible...

Büyüklere masallar adı altında açtığım topic'te evet peygamberlerin mucizeleri bizzat kitaplardan araştırılarak bulunmuş ve kaynakları gösterilmiş bilgilerdir. Bu topic'e ben bilerek Kur'an Hz. Muhammedin mucizelerini eklemedim. Görüyorum sizde öfkeden, tepkiden ve kızgınlıktan başka hiçbirşey yok. 1400 yıl önce yazılanlarla dünyanın hiçbiryeri yönetilmedi ve yönetilemez, ne o kültür, ne o sosyal yapı ve ne o ekonomik yapı bugünün gerçekleri ile örtüşür, ne de bugünlere fayda sağlar.

 

Benim şahsen Din adına, yazdıkları şerhleri, kitabın aslında olmayan ayrıntılara ilişkin içtihat hükümlerini, kendi basit ve batıl düşüncelerini, çelişkili ayrıntı hükümlerini Allah'ın sözü gibi göstermeye çalışın din cahillerine sözüm, böylece dini ayrıntılara ve ihtilaflara boğup çarpıtıyor, zorlaştırıyorlar, taassuplarından dolayı dinin ruhundan ve anlamından uzaklaşıyor fakat dine hizmet ettiklerini sanıyorlar ki buna şiddetle karşıyım.

 

Hayrıca klasik tefsirlerde diğer din mensuplarıyla hukuk kurallarıyla ve Allah'ın sıfatlarıyla ilgili ayetlerin nasıl çarpıtıldığı, Kur'ân'ın asla kastetmediği anlamların ayetlere nasıl monte edildiği ve bunlarla insan doğasına, yaratılış gerçeğine, sosyolojik yasalara uygun, an duru Kur'ân dininin nasıl kaydırılıp değiştirildiği, sağduyu sahibi düşünürlerin gözünden kaçmaz. Ama maalesef Kur'ân'ın yalın gerçeğini değil, uzman denilen kişilerin, müfessirlerin, muhaddislerin, fakihlerin, kelamcıların çarpıttıkları nass yorumları din olarak halka intikal etmiş ve böylece toplumun büyük kesimine bağnazlık egemen olmuştur. Şimdi hurafe anlatanlar "âlim" (!), Kur'ân'ın anlamını çarpıtmalardan arındırmaya çalışıp yalın Kur'ân gerçeğini anlatanlar "sapık" olarak nitelendirilmektedir (YANİ BİZLERİ). Ama "er yarın Hak divanında belli olur." İlk cağlarda kitabın tahrifi sorunu, öncelikli bir sorun değildi. Ancak 5'inci hicri, 11'inci miladi asırdan sonra Kitab-ı Mukaddes'in tahrif edildiği savı, Müslüman yazarların genel kabulü haline gelmiştir. Bu kabulde Mes'ûdî (Mürûcu'z-Zeheb: 1/118), Bîrûnî (el-Âsâru'1-Bâkıyeh 'ani'l-Kurûni'l-Hâliyeh, s. 20-21) ve Ibn Haz (el-Fasl R'l-Müel va'1-Ahvâi va'n-Nihal: 1/117, 198, 2/7-10)'ın büyük payı vardır.

 

Saygılarımla...

Sevgiyle kalın...

Gönderi tarihi:

.....

 

yahu o kadar bağlıysan dinine gitsene ırağa...bak din kardeşlerin katlediliyo orda..sen eline almışsın klavyeyi

 

yok onu yapmayın bunu tutmayın....ben bile bir inanmayan olarak en azından bir iki sırpa silah çevirmişliğim,

 

birçok müslüman boşnağa yemek su taşımışlığım şirinmi şirin çocuklarının yüzünü tebessüm ettirmişliğimiz

 

var,günlerce mayın temizledik orda o nur yüzlü çocuklar basmasın diye.............dağlarda basılmadık yer

 

bırakmadık...3 gün neredeyse bir kaç saat uykuyla kalarak yüzlerce ton yiyecek malzemesi indirdik

 

gemiden....

 

 

hade gitde insanlık adına birşeyler yap..........biz karşılıksız yaptık...

 

sen sevap adına yapacaksın ama yinede yap..........

 

 

BUNU BAŞKA BİR YEREDE YAZMIŞTIM AMA BAKTIM BURDADA VAR Bİ HAREKET.........

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.