Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Bu Yıl Neyi Kurban Edeceksiniz Hiç Düşündünüzmü...?...


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
Bu konuda ne duymak istediğinizi anlamıyorum. Çıkıp:

 

"Tüh yaaa! Ben dünyanın kudretli ve azametli adalet tanrısı ulu ABD'mizin Afganistan'a barış, Irak'a demokrasi getireceğine yürekten inanmıştım. Meğer ne boş kuruntularımız varmış! Yakışmadı şanına ABD! Bundan sonra ABDci olmucam işte!"

 

denmesini mi istiyorsunuz? Bir de salya sümük ağlasak "Eyvaaah, aldandık. Bu ABD'yi dünyanın adalet tanrısı sandık!" diye dövünsek içiniz rahatlayacak mı?

 

ABD dünyanın adalet tanrısı değildir. Irak'ın başında durmadan sağa sola sataşıp saldıran bir akılsız vardı, belayı çağırdı, bela da kırmadı geldi. Burada bizim günahımız ne, neye dövünelim? "Irak bizim eski eyaletimiz, ona yapılan işgal bize de yapılmış olur" deyip efelik mi yapalım?

 

Irak'ta kitle imha silahı çıkmaması bir şey değiştirmez. Kimyasal silahlar uzun süre depolanan malzemeler değildir. Kullanacağınızda yaparsınız. Uzun süre beklerse ilaç gibi son kullanma tarihi geçer, anlatabiliyor muyum? O yüzden "hani nerde kimyasal silahlar?" demenin pek geçerliliği yoktur. Kullanacak olan ve kullanmış olan, kullanabileceğini bilfiil kullanarak göstermiş olan, gerektiğinde, kullanmak istediğinde tekrar yapar ve kullanabilir. Bir deli durmadan orayı burayı ateşe veriyorsa evinde benzin bidonu aramazsınız, o deliyi durdurursunuz. Tabii bunları ABD'yi savunmak adına değil, bahsettiğiniz Irak olayının nedenlerini irdelemek adına söylüyorum.

 

Ha, Saddam ajanmış, piyonmuş, komplo teorilerine yapacak bir şey yok. Başınızdaki sizi felakete götüren bir ajansa, çaresine bakmanız gerekiyor. Bakamıyorsanız kimse sizin için gelip çaresine bakmaz, bakarsa da ancak böyle bakar...

 

Birileri kalkıp da birşey desin yazmadım onları;sadece 7.asıra kendi penceremden baktım.

 

Irak'ın başında bir deli vardı,belayı çağırdı ve bela gelip onu hakladı.İşte özeti.Çok iyi özetlemişsiniz.Olan da orada yaşayan halka oldu;acı veren tarafı ise sadece bu!

 

Ben Saddam'a ne de o belayı önce büyüten sonra haklayan ABD'ye birşey denilsin diye yazmadım.

 

Gülünç nedenlerle işgal eden,yakan ve onu bu kutsak görevinde yalnız bırakmayan(kendi ülkemde üs ile yanında oldu) herkese ''*****************'' diyorum.

Gönderi tarihi:
Bu konuda ne duymak istediğinizi anlamıyorum. Çıkıp:

 

"Tüh yaaa! Ben dünyanın kudretli ve azametli adalet tanrısı ulu ABD'mizin Afganistan'a barış, Irak'a demokrasi getireceğine yürekten inanmıştım. Meğer ne boş kuruntularımız varmış! Yakışmadı şanına ABD! Bundan sonra ABDci olmucam işte!"

 

İşgale karşı olmak gibi insani duygular bekleyen yokta, Artık ABD'de bile alıcısı olmayan neo con masalları bize sunmamanız yeter :)

 

 

ABD dünyanın adalet tanrısı değildir. Irak'ın başında durmadan sağa sola sataşıp saldıran bir akılsız vardı, belayı çağırdı, bela da kırmadı geldi. Burada bizim günahımız ne, neye dövünelim? "Irak bizim eski eyaletimiz, ona yapılan işgal bize de yapılmış olur" deyip efelik mi yapalım?

 

Irak İran'a 1980 yılında saldırdı. Irak Kuveyt'e 1990 yılında saldırdı. ABD Irak'ı 2003 yılında işgal etti. Olaylar arasında bağlantı kurabilmek için basit analitik mantık gerekir.

 

Kılıf bulmak içinde biraz gerekir.

 

O zaman demirefe arkadaşımız İngiliz'lerin, İtalyan'ların , Fransız'ların Anadolu'yu işgalinide aynı ateşle savunuyordur. Aynı şeylerin zamanında Enver Paşa ve İttihat Terakki için söylendiği ve işgal için bunun mazeret olarak ortaya konduğunu düşünürsek.

 

Birde ne samimiyetsizlik bu böyle. Irak'ın işgal edilip, milyonlarca sivilin katledilmesini savunan kişi. Saddam'ın Kuveyt'i işgal etmesi ve İran'a saldırmasını "delilik" olarak sunuyor.

 

Irak'ta kitle imha silahı çıkmaması bir şey değiştirmez. Kimyasal silahlar uzun süre depolanan malzemeler değildir. Kullanacağınızda yaparsınız.

 

:)

 

Colin Powell'in lise dönem ödevi tadındaki "ispat" ından sonra alanında başarılı sayılabilecek bir iddia.

 

Kimyasal Silahların ne olduğu, kimyasal silah denilince neyin alaşıldığını bilmek gerekmez mi iddiada bulunmadan önce ?

 

 

"insanlar, hayvanlar ve bitkiler üstünde doğrudan toksit etkileri nedeniyle kullanılan her türlü katı, sıvı ve gaz halindeki kimyasal maddeler."

 

Birleşmiş Milletlerin kimyasal silah tanımı budur. Amerika'nın Irak'ta aradığı ve bulamadıkları bunlardır. Kimyasal Silahlar, ateşlenmeye hazır roketler, füzeler falan değildir sadece. Kimyasal silah denilen bizzat "Kullanılacağında yaparsınız" dediğin şeyi yapmanızı sağlayan malzemelerdir. Bu "malzemeleri" çeşitli araç gereç, silahla insanların üzerine atabilirsiniz.

 

Depolama ve saklama süresi söylediğinin aksine çok uzundur. Tüm silahlar arasında depolama şartlarına en uzun süre dayanabilen malzeme bunlardır. Hazırlandıktan sonra basit bir ambalajlama ile toprağa gömseniz bile 50-60 yıl sonra açıldığında ilk günkü etkiyi gösterir.(örn ; Avrupada birinci dünya savaşında kullanılıp, saklanan kimyasal silahlar)

 

Kimyasal silah için en çok bütçe ayıran ülkelerden birisi olan ABD Sadece 1969'da kırkikibin ton zehirli gaz depolamıştır. Hawai'de ABD'ye ait sinir gazı depoları Celeste kasırgasıyla açığa çıkmıştır.

 

 

Alaska'da Fort Greeley'de buzun üstünde depolanan 200 sinir gazı mermisi, önlem alınmadığı için buzu delip gölün dibine inmiş. 3 yıl gölün dibinde kaldığı halde, çıkarılırken mermilerden birinin hasar görüp sızıntı yapması sonucu, gölün çevresindeki bütün ren geyiklerini öldürmüştür.

 

Görüldüğü gibi suyun altında 3 yıl kaldıktan sonra bile, etkisinden hiçbir şey kaybetmemektedir bu silahlar. Kaldı ki ideal depolama şartlarında ne kadar dayanır.

 

Nato'nun elinde sadece sarin gazı olarak 3 milyon civarında merminin depolandığı tahmin edilmektedir. Kimyasal silahların depolanmayacağı, uzun süre dayanmacağı ise tam bir uydurmadır.

 

 

Birleşmiş Milletler kimyasal silah olarak, tüm bu malzemeleri artı bu malzemelerin yapımında kullanılan her türlü teknolojiyi kimyasal silah olarak tanımlamakta ve değerlendirmektedir.

 

Irak'ta "kimyasal silah" tanımına uyan hiçbir şey bulunamamıştır. Bu silahların imhası ise, oldukça uzun ve maliyetinden birim başına yüzlerce kat daha pahalı işlemlerle mümkündür.

 

ABD dışişleri bakanı Powell ve dönemin CIA başkanı, görevlerinden ayrıldıktan sonra, Irak'la ilgili kimyasal silah iddialarının tamamen hayal ürünü olduğu ve asılsız istihbarata dayandığını itiraf etmişlerdir.

 

 

O yüzden ABD den çok ABD'ci olmaktır bizim karşı çıktığımız. Savunacağım diye mantık sınırlarını zorlamaktır gülünç bulduğumuzda.

 

İş ne kadar azıtıldıysa artık. Birde kendine ait kimyasal silah tanımı üretmiş arkadaş. Hey allahım ya :)

Gönderi tarihi:

Irak'ta ne kimyasal silah, ne bunları üretecek tesisler, ne de böyle bir teknoloji bulunamamıştır.

 

Peki Halepçe Katliamında Saddam'ın kullandığı sarin gazi mermisi nereden gelmiştir ?

 

Bunu tahmin etmek için müneccim olmaya yada bazı arkadaşlarımız gibi müneccimlik taslamaya gerek yok. O yıllarda ABD ve Fransa'nın İran'a karşı sıkı müttefiki ve dostu olan Saddam'a verilecek bir kaç mermi. 3 milyon mermilik stoktan birşey eksiltmez.

Gönderi tarihi:
Peki Halepçe Katliamında Saddam'ın kullandığı sarin gazi mermisi nereden gelmiştir ?

 

Bunu tahmin etmek için müneccim olmaya yada bazı arkadaşlarımız gibi müneccimlik taslamaya gerek yok. O yıllarda ABD ve Fransa'nın İran'a karşı sıkı müttefiki ve dostu olan Saddam'a verilecek bir kaç mermi. 3 milyon mermilik stoktan birşey eksiltmez.

 

 

Çok ilginç değil mi,herkes bunların farkındayken;ABD bile,yaptığı hatayı kabullenirken;en sıkı müteffiki olan İngiltere bile çark ederken;bizler hala Saddam'ın tehlikesini işgali haklılaştırmak için kullanıyoruz.

 

Demezler mi;arkadaşım, Saddam'ı büyüten kim;Körfez Savaş'ında Saddam'ı şişiren kim;Halepçe de sadece kadınları,sadece çocukları,sadece yaşlıları katleden Saddam'a en büyük desteği veren kim?

 

Yapmayın ya,kendimizi mi kandırıyoruz.

Gönderi tarihi:
Demezler mi;arkadaşım, Saddam'ı büyüten kim;Körfez Savaş'ında Saddam'ı şişiren kim;Halepçe de sadece kadınları,sadece çocukları,sadece yaşlıları katleden Saddam'a en büyük desteği veren kim?

 

Yapmayın ya,kendimizi mi kandırıyoruz.

Sayın mavi olmayan gökyüzü

Doğru söylüyorsunuz. Kimi Saddam'ı büyütüp şişiriyor, kimi Apo'yu büyütüp şişiriyor, sonuçta hepsi kadınları, çocukları, yaşlıları katlediyor. Bu tip insanlara destek veren birileri hep var.

Saygılar...

Gönderi tarihi:
Sayın mavi olmayan gökyüzü

Doğru söylüyorsunuz. Kimi Saddam'ı büyütüp şişiriyor, kimi Apo'yu büyütüp şişiriyor, sonuçta hepsi kadınları, çocukları, yaşlıları katlediyor. Bu tip insanlara destek veren birileri hep var.

Saygılar...

 

 

Katleden zihniyetlere uşaklık edenleri hepimiz çok iyi tanıyoruz.Kadın demeden,çocuk demeden öldüren kuklalar,çıkarlara göre oynatılırken;hepimiz olan farkındalığımıza rağmen aynı zihniyetlere hizmet ediyoruz.

 

Öcalan'ın yanında olan da o zihniyettir,onu besleyenler de o zihniyettir.Yalnız o zihniyette çıkar olarak sunulan kurbanlar farkındalığımız ile yitirdiklerimizdir.

 

Suheyla arkadaşımız,başka yazısında yerinde olmasa da çok güzel bir tespitte bulunmuştu.Toplumsal tepkimizi sorularla sınamaya çalışmıştı.ABD ile açıklanacak bir tepki için onaylamasam da,toplumsal tepki daha doğrusu farkındalığımıza rağmen olan suskunluğumuz;Suheyla bu konuda haklı dedirtmişti.

 

Tabi ki,haykıranlar var,ses verenler var;ama o kadar az ki :( bu bizimle değil;bu dünya ile açıklanacak bir durum.Acılarımız ortak iken tepkilerimiz farklı.Tabi ABD halkı bile kalkıp,bu işgali lanetlerken;bizden birileri hala bunu başka tepkilerle savsatlamaya çalışıyorken;neden dönmesin çarklar!

Gönderi tarihi:
Depolama ve saklama süresi söylediğinin aksine çok uzundur. Tüm silahlar arasında depolama şartlarına en uzun süre dayanabilen malzeme bunlardır.

Bir kere en uzun dayanma süresine sahip oldukları bilgisinin yanlışlığı gün gibi ortada. Bu konuda nükleer silahlarla kıyaslanmaları mümkün değil. Ben bir son kullanma süresi vermedim. Açıkçası ne kadar süre olduğunu da bilmiyorum. Önemli de değil. Çünkü ben kimyasal silahların son kullanma tarihlerinin ne kadar olduğu ile ilgili bir tartışma açmadım. Ancak kimyasalların uzun süre depolanamayacağını herkes bilir. Etkisi yok olacak ve suya dönüşecek değil elbet. Ama etkisi azalır.

 

Benim söylediğim Saddam'ın saldırganlığı, kimyasal silah kullandığı, yine kullanabileceği üzerine idi. Eğer:

 

"Saddam'ın kimyasalı kullanmasının üzerinden şu kadar yıl geçti, bu süre kimyasalların son kullanım tarihinden uzun bir süredir, dolayısıyla Saddam kimyasallarını eskidiği için atmıştır, ondan çıkmamıştır" diye süre vererek bir iddiada bulunsam, haklı olurdun. Ben "Irak'ta kimyasal vardı, son kullanma tarihi geçtiği için atıldı, o yüzden bulunamadı" diye bir iddiada bulunmadım, belirteyim.

Gönderi tarihi:
Benim söylediğim Saddam'ın saldırganlığı, kimyasal silah kullandığı, yine kullanabileceği üzerine idi...

 

Dogru ... Batinin endisesi bu konuda, Orta Doguda bu ulkelerin Kimyasal Silahlara sahip olup/olmak degil. Bir cok ulkelerin Kimyasal Silahlari var. Batinin endisesi, bu "Islam" ulkelerin Allahin yolunda bunlari kullanabileceği üzerindedir. Son 50 sene icinde, ABD ve Rusya biribirleriyle Silah yarismasi yapip, karsilikli tehdit ile, onun ikisininde biribirine karsi Kimyasal Silah Kullanmiyacaklarini dusunuldu. Cunku "Mutual Destruction" garanti olacakti. Bunu iki tarafta istemezdi

 

Ama, bu Islam ulkeleriyle ve onun cennet yolu ile kendi kendilerini mesgul etmeleri, inanmalari Batiyi endise eder. Yani "Bati Mantigi" bu insanlara uymuyor. Bu yuzden, Pakistanin "Radikal Muslumanlarin" ellerine dusme ihtimali batiya cok endise verir. Ayni sekilde, Islam Devleti "IRAN" batiya endise verir. Cunku bu ulkelerin bu silahlari hic dusunmeden kullanmalarinin ihtimali buyuktur.

 

Israilin Kimyasal Silahlari coktan vardir. Kullanmadi. Eminimki, Iranin ve diger Arap ulkelerinin bu silahlara sahip olsalardi, coktandir kullanirlardi.

 

Yani, buradaki problem: Islam. Allah. Kuran. Muhammed. Eminim musluman arkadaslar buna cok itiraz edecekler ama. Dogrudur bu. Cunku. Muhammedin Allahinin hic sefkati yok. Insan sevgisi yok. Yalniz insan nefreti yok. Bilhassa Yahudilere ve Hristiyanlara karsi. Bu yuzden cok endise var. Mantik yerine Kuran var bunlarda.

 

Tekrar soyleyecegim burada, ben Hristiyan degilim ve Isa'ya inanmiyorum. Ama Isa'nin en muhim mesaji Hristiyanlara "Sevgi". Insanlara "Sevgi". Onlar Tanriyi "Love" olarak tarif etmek isterler. Oysa, Muslumanlar Allah'tan korkarlar. Allah sevgisi yok. Var zannediyorlar ama yok. Kuran "Korku ile" dolu. Sevgi ile degil. Islam dinin'de bir "Takva" kavrami var. Allah korkusu diye bilinen. Allah Sevgisi diye bilinen bir kavram varmi, Muslumanlar tarafindan duyulan, okunan, ogrenilen. Yoktur.

 

Fark bu. Din bu! Muhammedin Insanogluna hediyesi!

Gönderi tarihi:

Ey iman edenler, adil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allah’tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır. (Maide Suresi Ayet 8 )

 

Şüphesiz Allah, adaleti, ihsanı, yakınlara vermeyi emreder; çirkin utanmazlıklardan (fahşadan), kötülüklerden ve zorbalıklardan sakındırır. Size öğüt vermektedir, umulur ki öğüt alıp-düşünürsünüz. (Nahl Suresi Ayet 90)

 

Al-i İmran 199. Kitap ehlinden öyleleri var ki, Allah'a, size indirilene ve kendilerine indirilene, Allah'a derinden saygı duyarak inanırlar. Allah'ın âyetlerini az bir değere satmazlar. Onlar var ya, işte onların, Rableri katında mükafatları vardır. Şüphesiz Allah hesabı çabuk görendir.

 

Mâide 69. Muhakkak ki inananlar, yahudiler, sabiiler ve hıristiyanlardan kim Allah'a ve ahiret gününe iman eder ve güzel amel işlerse, onlar için bir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.

 

Kitap ehli diye bilinenlerin inançları açısından Kur'an şöyle ele alıyor;

Andolsun "Allah üç taneden birisidir" diyenler kafir olmuştur...(5/73)

"Allah çocuk edindi" dediler. Haşa o muhtaç değildir. Göklerde olanlar ve yerde olanlar onundur. Onun çocuğu olduğu konusunda elinizde bir delil yoktur. Allah'a karşı bilmediğinizi mi söylüyorsunuz? De ki; Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa erişemezler."(10/68-69)

 

"Ehli kitabın hepsi bir değildir. Içlerinden istikamet sahibi bir toplulukta vardır ki, gece saatlerinde secdeye kapanarak Allah'ın ayetlerini okurlar. Onlar Allah'a ve ahiret gününe inanırlar, iyiliği emreder ve kötülükten men ederler, hayırlı işlere koşarlar işte bunlar iyi insanlardır. Onların yaptıkları hiçbir hayır karşılıksız bırakılmayacaktır. Allah takva sahiplerini çok iyi bilir." (3/113-115)

 

Allah: "Ey Meryem oğlu İsa, insanlara, beni ve annemi Allah'ı bırakarak iki ilah edinin, diye sen mi söyledin?" dediğinde: "Seni tenzih ederim, hakkım olmayan bir sözü söylemek bana yakışmaz. Eğer bunu söyledimse mutlaka Sen onu bilmişsindir. Sen bende olanı bilirsin, ama ben Sen'de olanı bilmem. Gerçekten, görünmeyenleri (gaybleri) bilen Sensin Sen." (Maide Suresi, 116)

 

 

(İsa) Dedi ki: "Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. (Allah) Bana Kitab'ı verdi ve beni peygamber kıldı. Nerede olursam (olayım,) beni kutlu kıldı ve hayat sürdüğüm müddetçe, bana namazı ve zekatı vasiyet (emr) etti." (Meryem Suresi, 30-31)

 

Beşerden hiç kimsenin, Allah kendisine Kitab'ı, hükmü ve peygamberliği verdikten sonra insanlara: "Allah'ı bırakıp bana kulluk edin" deme (hakkı ve yetki)si yoktur. Fakat o, "Öğrettiğiniz ve ders verdiğiniz Kitab'a göre Rabbaniler olunuz" (deme görevindedir.) (Al-i İmran Suresi, 79)

 

De ki: O Allah, birdir. Allah, Samed'dir (herşey O'na muhtaçtır, daimdir, hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır). O, doğurmamıştır ve doğurulmamıştır. Ve hiçbir şey O'nun dengi değildir. (İhlas Suresi, 1-4)

 

İSTEYEN İNANIR,İSTEMEYEN İNANMAZ,HERKES KENDİ YOLUNA...

 

 

 

 

Gönderi tarihi:

Ben Hristiyan degilim,Isa'ya inanmiyorum,ama Hristiyanlarin sevgileri var.Isa'nin love mesaji var.Müslümanlarin hicbisesi yok.

 

 

Ben Isa'ya inanmiyorum,HRISTIYANDA DEGILIM,YAHUDI HIC DEGILIM,Yahudilerin elindeki silahlar müslümanlarda olsaydi cokktaaan kullanirlardi.

 

Ben hristiyan degilim!

 

Batinin müslümanlara kullandigi silahlar onlarin silah kullanamamasi icindi,yoksa Bati öyle vahsette bulunmaz.

 

Ben Hristiyan degilim.Ama BATILILARI COK HEMDE COK SEVIYORUM.Iyiki Batililar varmis,ya olmasaydilar ne olurdu bu dünyanin hali,müslümanlarmi aman aman.

 

Ben hristiyan degilim!!

 

 

SAYGILARLA

Gönderi tarihi:

Ben de yeri geldiginde elestiri hakkimi kullaniyor ve dini degil ama dini uygulayanlari,dinde sahtecilik yapanlari,insanlari inanc yoluyla sömürenleri düzene karsi dini kullanarak calisanlari elestiriyorum,ama ben o dine inanan birisiyim.

 

Inanip inanmamak insanlarin özgür ve demokratik haklaridir,kimse kimseyi inanmak icin zorlayamaz ki bunu din bile yapmiyor.

 

Hiristiyanlarin asirlar boyu Isa'nin "yani Allahin oglunun!!)ugruna yani bir Istavroz ugruna insanogluna cektirdikleri azaplar,döktükleri kan,öldürdükleri milyonlar hala acilari dinmemis olan Yahudi toplumuna Isa'nin vekilleri olan papazlarin da icazetiyle reva görülen soykirim,Irak da olanlari insan olarak vicdanim sizlayarak seyrederken Isa'nin verdigi o mesaj nedense gözükmüyor,sevgi diye kalplerinin bir kösesinde bir duygunun olmadigi Isa nin neslini gördügümde müslüman olmaktan gurur duymaktayim.

 

Tabiiki elestirecegim,yanlis olan herseyi kendi penceremden bakip degerlendirecegim,hakliyi haksizi ayiramazsam benim insanligimin ne degeri varki.

 

Bir dine inanmayabilirsiniz,bir ulusu bir toplumu sevmeyebilirsiniz,ama size kim o ulusa o topluma o ulusun ve toplumun inanclarina saldirma hakkini veriyor.Birkac kendini bilmezin arkasina siginip koca bir Islamiyete hakaret edemezsiniz,elestirebilirsiniz.O dine inananlari eli kanli kabileciler olarak gösteremezsiniz.Türkleri sevmeyebilirsiniz ama Türklere hakaret etme hakkiniz olamaz.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Ben de yeri geldiginde elestiri hakkimi kullaniyor ve dini degil ama dini uygulayanlari,dinde sahtecilik yapanlari,insanlari inanc yoluyla sömürenleri düzene karsi dini kullanarak calisanlari elestiriyorum,ama ben o dine inanan birisiyim.

 

Inanip inanmamak insanlarin özgür ve demokratik haklaridir,kimse kimseyi inanmak icin zorlayamaz ki bunu din bile yapmiyor.

 

Hiristiyanlarin asirlar boyu Isa'nin "yani Allahin oglunun!!)ugruna yani bir Istavroz ugruna insanogluna cektirdikleri azaplar,döktükleri kan,öldürdükleri milyonlar hala acilari dinmemis olan Yahudi toplumuna Isa'nin vekilleri olan papazlarin da icazetiyle reva görülen soykirim,Irak da olanlari insan olarak vicdanim sizlayarak seyrederken Isa'nin verdigi o mesaj nedense gözükmüyor,sevgi diye kalplerinin bir kösesinde bir duygunun olmadigi Isa nin neslini gördügümde müslüman olmaktan gurur duymaktayim.

 

Tabiiki elestirecegim,yanlis olan herseyi kendi penceremden bakip degerlendirecegim,hakliyi haksizi ayiramazsam benim insanligimin ne degeri varki.

 

Bir dine inanmayabilirsiniz,bir ulusu bir toplumu sevmeyebilirsiniz,ama size kim o ulusa o topluma o ulusun ve toplumun inanclarina saldirma hakkini veriyor.Birkac kendini bilmezin arkasina siginip koca bir Islamiyete hakaret edemezsiniz,elestirebilirsiniz.O dine inananlari eli kanli kabileciler olarak gösteremezsiniz.Türkleri sevmeyebilirsiniz ama Türklere hakaret etme hakkiniz olamaz.

 

 

saygilarla

 

Sayin politika, Keske kime hitaben bu yorumu yaptiniz, belli olsaydi, benim tahmin etmeme gerek olmazdi.

 

Eger bana yapiyorsunuz bu elestiriyi... bunu sadece bir defa soyleyecegim ve bir defa tekrarlamayi luzum gormuyecegim. "Türkleri sevmeyebilirsiniz ama Türklere hakaret etme hakkiniz olamaz." cok cok cok mantiksiz ve manasiz bir iddia. Kardesim, ben Amerikada dogdum ve buyudum. Ailem Turk. Ben de kendimi Turk asilli olarak benimserim. Eger bir baska konuda acmak isterseniz, Turk Kulturunun zenginliginden, saygi dolu geleneklerinden bol bol bahsedebiliriz. Bu konuda sizinle dusuncelerimi paylasirim. Bu suclamalar beni rahatsiz etmezde, cok mantiksiz oldugu icin nasil cevap vermesini bile bilmiyorum.

 

Ayni sekilde, arkadaslar beni Musluman dusmani ilan ettiler, cunku Islam dinini tenkit ettim diye. Kardesim, sevdigim Turk Milleti bir yana, benim Dunyada hic bir Ulkenin Muslumanlarina dusmanligim yok. Sizin anlayamadiginiz sey ben din ile insanlari ayirt edebiliyorum. Siz edemiyorsunuz. Biliyorum boyle yanasmalar, kavramlar size yabanci geliyor. Bana degil.

 

Fakat bir taraftan anliyorumki, siz beni bu sekilde onyargi ederek, benim elestrilerime (Islam dini) hakkinda cevap vermeye luzum olmuyor. Cunku, yeterki beni Musluman dusmani edin ve Turk Dusmani edin, bu sekilde elestrilerime bir deger vermemek icin , cevap bulmaya luzum gormemek icin. Bu sizin icin kolay bir yol oluyor. Bunu da anliyorum.

 

Halbuki, benim yorumlarimda, sozlerimde, yazilarimda, hic bir Turk Dusmanligi yok, Musluman Dusmanligi yok. Olamaz. Cunku degilim. Olsaydi, niye inkar edecegimki? Islami tenki ediyorum, evet.

 

Bir bakimdan haklisiniz bazi insanlar bilhassa son yillarda, radikal Muslumanlarin yaptigi terroristliklerden dolayi, butun Muslumanlari onyargi ederler. Kotu gozleriyle bakarlar. Bunu biliyorum. Bunlari defalarca, Inglizce forumlarinda okudum. Bu insanlarla kim tartisir biliyormusunuz? Kim onlara Musluman Milletin "Insaniyetinden" bahseder, onlari savunur? Ben, kardesim, ben... o yuzden bu laflariniz cok acaip geliyor bana.

 

Hosca Kal

Gönderi tarihi:
Halbuki, benim yorumlarimda, sozlerimde, yazilarimda, hic bir Turk Dusmanligi yok, Musluman Dusmanligi yok. Olamaz. Cunku degilim. Olsaydi, niye inkar edecegimki? Islami tenki ediyorum, evet.

 

Şuyu vukuundan beter...

Neymiş İslamı tenkit ediyormuş, evet ama, Müslüman düşmanlığı ve Türk düşmanlığı yokmuş,anlaşılmıştır...

 

Amerikalı Musevi örgütlerin Bush ve Kongre’ye mektubu, ‘dualarımız ve en iyi dileklerimiz sizinle’ cümlesiyle bitiyordu. Bu savaşın gerçekleşmesi için dua eden ‘nefesi güçlü’ bir başka önemli grup da şüphesiz ‘dinci’ Baptist lobisi. Peygamberimiz’e ve İslam’a hakareti âdet haline getiren Pat Robertson, Jerry Falwell, Franklin Graham gibi sağcı fundamentalist Hıristiyan liderlerin önderliğindeki bu lobi, tüm gücüyle savaş çığırtkanlığı yapıyor. Sayıları 15 milyonu bulan Güneyli Baptistler başı çekiyor. Mevcut İsrail devletini İncil’in beşaretlerinin gerçekleşmesinin delili sayan bu etkili grup, İsrail’in güvenliği ve hatta topraklarını Filistin’in tamamını içine alacak şekilde genişletmesi için Amerika’nın seferber olmasını istiyor. Irak rejiminin ortadan kaldırılmasını bunun önemli bir adımı olarak görüyorlar. Başkan Bush, hem dindarlığı hasebiyle bu lobiye manevi bir yakınlık hissediyor, hem de oy ve para desteklerini kaybetmemek arzusuyla onların taleplerini önemsiyor.

Alıntı.

 

:wub:

Gönderi tarihi:
beni Musluman dusmani ilan ettiler, cunku Islam dinini tenkit ettim diye. Kardesim, sevdigim Turk Milleti bir yana, benim Dunyada hic bir Ulkenin Muslumanlarina dusmanligim yok.

Değerli Süheyla; İslam dogma, o yüzden eleştiriden muaf kabul edildiği için en küçük eleştirinizin hakaret olarak algılanması dogma oluşu ile, eleştiriye açık kabul edilmeyişi ile açıklanır.

 

Fakat Türklük kavramının da aynı kategoride ele alınması vahim bir durum. Ben zaten her zaman derim. Irkçılık çok yavan bir kavramdır, dayanağı yoktur. Irkçılığın kutsal dini payandalarla desteklenmeden ayakta kaldığı görülmemiştir. Yani bir ırkı yüceltmenin en kestirme yolu, onun "tanrının seçtiği kavim" olarak lanse edilmesidir. İsrailoğulları bunu yapmıştır, beyaz ırkçılığı bunu yapmış, "tanrı diğer ırkları eşit yaratsa, onları da bizim gibi beyaz yapardı" demişlerdir. Bir tek Hitler Alman ırkının üstün genetik mutasyonlarla nadide olarak ortaya çıktığı gibi biraz bilimselden tutturmaya çalışan bir varsayımla ırkçılık yapmış, fakat o bile gamalı bile olsa haç sembolünü kullanmadan edememiş.

 

Türk ırkçılığı da tamamen bu "Allahın seçtiği, övdüğü ve emaneti tevdi ettiği kavim" yani Türk-İslam sentezi kalıbına dayanır. Bu tez çok büyük ölçüde propaganda edilmiş ve yaygınlaştırılmıştır. Öyle ki artık bütünleştirilmiş, İslam'a karşı olan Türklüğe, Türklüğe karşı olan da İslam'a karşı gelmiş olur şeklinde sıkı bir senteze gidilmiş ve şartlı refleks haline getirilmiştir.

 

Öyle ki İslam dinine eleştiri getiren biri, ağzıyla kuş tutsa vatansever olduğuna kimsecikleri ikna edemez. "İyi ki böyleleri Kurtuluş Savaşında çok değillermiş" diye suçlanırlar.

 

Tabii ki bu bilimsel bir tutum olmaktan son derece uzaktır. Irkçılık asla bilimden destek göremez, çünkü genetik mutasyonların çeşitlenmesi ve zenginleşmesi, giderek daha iyi genetik karışımlar elde edilmesi, ancak gen havuzunun geniş tutulması ile, dar çevreler içinde kısıtlı gen harmanları ile yetinilmemesine bağlıdır. Irkı saf tutmak bilimsel açıdan ne kadar saf tutulursa o kadar dejenerasyona gitme anlamı taşır. Çok süt veren ineklerin, cins köpek ve kedilerin ırklarının korunmasının bu konu ile hiç ilgisi yok ve bu söylemimi yalan çıkarmaz. Çünkü orada özelleşmiş bir tek özelliğin korunması, kaybedilmemesi amaçlanıyor. Yani inekten sadece bol süt vermesini bekliyor ve istiyor, sadece o amaçla yetiştiriyorsunuz. O yüzden tabii ki melezleştirmeyeceksiniz. Ama melezlerin güzel olduğunu tüm dünya bilir. İnsanlarda çok yönlülük esas olduğu için, gen havuzunun olabildiğince geniş tutulması iyidir.

 

O yüzden ırkçılığın sarılabileceği tek can simidi, kutsal dogmalardır. Fakat bu onu da bir dogma haline getiriyor. Ancak başka çıkış bulamayacağı için ırkçılık dinciliğe sarılmaya muhtaçtır, yer yer ikiz kardeşler gibi davranırlar.

 

Türk-İslam sentezinin, ılımlı İslam adı altında en büyük destekçisi ise birilerinin tarafını tuttuğumuz zannına kapıldıkları ABD ve planlayıcıları Evangelist dogmatiklerdir. Fakat bu beni ABD düşmanı yapmaz. Öyle düşünebilirler, yanlış düşünüyorlar. Biz doğru olursak onlara da doğruyu anlatabiliriz. Dogma yapılmayan şeyler her zaman düzeltilebilir. ABD de bence Bush'u kullanıp attı, bu Evangelistleri de kullandı, yarın başından atacaktır.

 

Değerli Süheyla; ister istemez bu forumda dayanışma durumunda kaldık gibi bir görüntü oluştu, tabii tamamen şaka ve espri olarak: "Kıskananlar çatlasın!" :) Böyle bir şeyi ciddi anlamda söylemek en başta benim kişilik anlayışımı zedeler ve ciddi algılanmasından başta ben rahatsız olurum. Tamamen şaka olarak söylediğimi, sadece küçük bir gülümseme amaçlı bir espri olduğunu ısrarla belirtmek istiyorum, selamlar...

Gönderi tarihi:

@Sayin Demirefe,

 

Latincede (eski Roma Imporatorlugu zamanindan konusulan dil) bir terim var; "Non sequitur"

 

Bunun manasi, tartismalarda arkadasların çıkardıkları sonucların mantıksız olması. Yani a=1; b=1 ve arkadasların a+b= 4 demesi gibi.

 

Irkçılık konusundaki sozlerinize katiliyorum. Benim kanaatimde, Irkçılık her toplumda(degişik dereceklerde) vardir. Muhim olan bunun farkina varmak ve Irkçılıgi maglup etmektir. Batida da var. Bati kulturunde fikir ozgurlugu oldugu icin, bu konular serbestce tartişilir, bu insanoglunun "zayifligindan" gelen irkciligi gizlemezler. Almanya'ya bakalim; Adolf Hitlerin Almanyasi bugun Cem Ozdemiri Parti Lideri olarak secti. Almanya'da halan irkcilik varmi? Suphesiz vardir. Ama, buna ragmen Cem Ozdemir secildi. Yani irkciligi benimsemiyenler, benimsiyenlerden daha fazla. Amerikaya bakalim, bir zamanlar zencilerin "köle" oldugu bir ulkede, Barack Obama , 20 Ocak, 2009 Tarihinde Cumhurbaskani olacak. Amerika'da irkcilik varmi? Tabii ki var. Ama, ırkcılıgı benimsemiyenlerin sayısı ırkcılardan daha fazla.

 

Benim kanaatimde, Siyonistlik de bir Irkçılıktir. Bunu her firsatta tenkit ederim. Tabiiki benimle ayni fikirde olmayan yahudiler benimle bu konuyu tartişirlar. Ayni zamanda benimle ayni fikirde olan yahudi arkadaşlarim beni desteklerler Siyonistcilere karşı. Her Yahudi Siyonistci degildir.

 

Demek istedigim onemli noktalardan biri budur; Hic bir toplumu din veya ırk yonunden, butun insanlarını aynı sekilde yargılamak mantıksızdır. Yanlıştır. Bu yanlış duşunceler, izledigimiz olayları eleştrirken ortaya çıkar. Yani benim demek istedigim, her Yahudi, her Hristiyan, her Musluman, Her Turk, her Amerikali, aynı degildir. Ayni goruslere sahip degildir. Bunu bilmeyen arkadaşlar goruşlerinde ben kolayca Turk ve Musluman duşmanı olabildim. Cunku onlar kendi kabilesinden olmayan insanları ayni sekilde yargılamasını ogrenmişler. Bu Orta Doguda çok gorulen bir gelenektir. Kan Davalari bu şekilde surer gider.

 

Ornekler: "Islam Dini üstündür"; "Turk Milleti üstündür". Bazi arkadaşlarin gorüşlerinde bu üstünlügü savunmazsan veya tenkit edersen, sen Müslüman ve Turk Duşmani olursun, derler. Veya diger saçma sonuçlara varip sanki biz hristiyanlik "cici" deriz veya sanki biz "Amerikalilar" cici deriz.

 

Oysa bu eski Romalılarin dedigi gibi, sadece "Non sequitur" dür.

 

Yukardaki Turkiyede görulen çeliskilerin, benim kanaatimde büyük bir nedeni "Islam Dini"dir. Islam dini ırkçılığı benimsiyen, köleliği destekliyen, Gayri Müslümanlari kötuluyen, yukarda belirttigim gibi Insaniyet zayifliğindan dogan ırkçılığı besleyen bir dindir.

 

Not: Desteklerinize tesekkurler.

Gönderi tarihi:
Dogru ... Batinin endisesi bu konuda, Orta Doguda bu ulkelerin Kimyasal Silahlara sahip olup/olmak degil. Bir cok ulkelerin Kimyasal Silahlari var. Batinin endisesi, bu "Islam" ulkelerin Allahin yolunda bunlari kullanabileceği üzerindedir. Son 50 sene icinde, ABD ve Rusya biribirleriyle Silah yarismasi yapip, karsilikli tehdit ile, onun ikisininde biribirine karsi Kimyasal Silah Kullanmiyacaklarini dusunuldu. Cunku "Mutual Destruction" garanti olacakti. Bunu iki tarafta istemezdi

 

Ama, bu Islam ulkeleriyle ve onun cennet yolu ile kendi kendilerini mesgul etmeleri, inanmalari Batiyi endise eder. Yani "Bati Mantigi" bu insanlara uymuyor. Bu yuzden, Pakistanin "Radikal Muslumanlarin" ellerine dusme ihtimali batiya cok endise verir. Ayni sekilde, Islam Devleti "IRAN" batiya endise verir. Cunku bu ulkelerin bu silahlari hic dusunmeden kullanmalarinin ihtimali buyuktur.

Islam Devleti "IRAN" batiya endise verir. Cunku bu ulkelerin bu silahlari hic dusunmeden kullanmalarinin ihtimali buyuktur.

 

Hiroşima´ya Düsünerek mi attilar?

Gönderi tarihi:
Hiroşima´ya Düsünerek mi attilar?

 

Sayin Efendi, onceden tahmin ettigim bir cevabi verdiniz. beni mahcup etmediginiz icin tesekkurler! Mahsus ondan bahsetmedim, hangi kahraman gelip bunu bahseder diye? Cok basit bir analize, sizin taraftan. Ustelik siz haberiniz yok belki. Amerika ve Japonya 60 senedir dost/kardesler. Japonya bu savasi arkasina koydu ve kalkinmada zamanlarini harcadi. Siz Japonlari(Islam dinin *******) Japonyadan kendilerini daha fazlami seviyorsunuz? Amerikalilar, savasi durdurmak icin attilar bombayi. Japonlari soy kirim icin degil. Bu silahin ne kadar insanlik cirkinlik oldugunu ogrendiler. Bir daha kullanmadilar... 1940 lardan beri. Vietnam savasinda (savasi kaybetmelerine ragmen), Silahi kullanmadilar.

 

Ustelik, bugunku silahlar Ikinci Dunya Savasindaki Silahlardan cok daha tehlikeli. Bu Islamci arkadaslariniz, savasi durdurmak icin degilde, gayri Muslumanlari "yok" etmek icin silahlari kullanacaklar. Kuraninizi okuyun, sizin Allahiniz (yani Muhammedin) emri bu size. Diger insanlari yok edene kadar savas edin, der! Iste bu zihniyet dolayisiyle, herkes ikinci Dunya savasindan, islerini birtirip gittiler, Almanya, Cin, Tayvan, Japonya, Amerika, Fransa, Ingiltere.... Yalniz Orta Dogu. Yalniz Islam Dunyasi... halan devam eder.

 

Muhammedin size olan hediyesi.

Gönderi tarihi:
Sayin Efendi, onceden tahmin ettigim bir cevabi verdiniz. beni mahcup etmediginiz icin tesekkurler! Mahsus ondan bahsetmedim, hangi kahraman gelip bunu bahseder diye? Cok basit bir analize, sizin taraftan. Ustelik siz haberiniz yok belki. Amerika ve Japonya 60 senedir dost/kardesler. Japonya bu savasi arkasina koydu ve kalkinmada zamanlarini harcadi. Siz Japonlari(Islam dinin *******) Japonyadan kendilerini daha fazlami seviyorsunuz? Amerikalilar, savasi durdurmak icin attilar bombayi. Japonlari soy kirim icin degil. Bu silahin ne kadar insanlik cirkinlik oldugunu ogrendiler. Bir daha kullanmadilar... 1940 lardan beri. Vietnam savasinda (savasi kaybetmelerine ragmen), Silahi kullanmadilar.

 

Ustelik, bugunku silahlar Ikinci Dunya Savasindaki Silahlardan cok daha tehlikeli. Bu Islamci arkadaslariniz, savasi durdurmak icin degilde, gayri Muslumanlari "yok" etmek icin silahlari kullanacaklar. Kuraninizi okuyun, sizin Allahiniz (yani Muhammedin) emri bu size. Diger insanlari yok edene kadar savas edin, der! Iste bu zihniyet dolayisiyle, herkes ikinci Dunya savasindan, islerini birtirip gittiler, Almanya, Cin, Tayvan, Japonya, Amerika, Fransa, Ingiltere.... Yalniz Orta Dogu. Yalniz Islam Dunyasi... halan devam eder.

 

Muhammedin size olan hediyesi.

merika ve Japonya 60 senedir dost/kardesler.

imzayla mi dost oldular?

 

Amerikalilar, savasi durdurmak icin attilar bombayi. Japonlari soy kirim icin degil. Bu silahin ne kadar insanlik cirkinlik oldugunu ogrendiler. Bir daha kullanmadilar... 1940 lardan beri. Vietnam savasinda (savasi kaybetmelerine ragmen), Silahi kullanmadilar.
Bu silahin ne kadar insanlik cirkinlik oldugunu ogrendiler. Bir daha kullanmadilar...

 

Ustelik, bugunku silahlar Ikinci Dunya Savasindaki Silahlardan cok daha tehlikeli.

Bakin Irak savasinda kullandiklari silahlar: Atom bombasindan daha güclü silahlar kullanilmistir.

1940 lardan beri. Vietnam savasinda (savasi kaybetmelerine ragmen), Silahi kullanmadilar.

karadan girmislerdir.. neden kullanmadiklarini daha detaylida yazabiliriz simdilik daha fazla vaktim yok görüsmek üzere

 

Hoscakal

Gönderi tarihi:
Amerikalilar, savasi durdurmak icin attilar bombayi. Japonlari soy kirim icin degil.

Ya Süheyla, siz şimdiye kadar nerelerdeydiniz kuzum? Ben bir allahın kuluna bunu anlatamamıştım şimdiye kadar. Daha vahimi, bu anlatım çabam budalalık düzeyinde bir Amerikan hayranlığı olarak yerden yere vurulmuştu. Halbuki hiç bir zaman "iyi etti atom bombasını atmakla" demedim. Söylediğim, bu bomba atılmasa, sürecek olan savaş o bombanın öldürdüğünden fazla Japonun hayatına mal olacaktı.

 

Irak ABD'nin kışkırtmasıyla İran'a savaş açtı evet. İran Irak'ı püskürttüğü gibi savaş tazminatı olarak Fao yarımadasına haklı olarak el koydu. ABD kimyasal silahlar da kullanarak Irak'ın bu yarımadayı geri almasını sağladı ve savaş bitti. Eğer ABD bunu yapmasa, savaş daha yıllarca sürecekti. Tüm bunlar, gereğinden fazla uzamış bir savaşı kahredici tek bir darbeyle bitirmenin kötünün daha az kötüsü olduğu gerçeğini değiştirmiyor. ABD dünyanın adalet tanrısı değildir, dünyanın en büyük askeri gücünü elinde tutan bir güçtür. Söylediklerim ne methiye düzme, ne haklı çıkarma, ne hayranlıktır. Gerçek neyse onu belirlemektir. ABD gerekirse hidrojen bombası bile kullanır. Bu silahlar süs için, arada gidip bakmak ve "ne silahlar da yaparmışız!" diye övünmek için değil, elbette kullanmak için yapıldı.

 

Günde beş vakte gece namazı ekleyip günün yarısını ABD'nin kahrolması için dua ederek geçirsek, ABD'ye bir şey olacak, elindeki hidrojen bombaları belirlenemeyen bir doğaüstü nedenle paslanıp çalışmaz hale gelecek değildir. Her süreç gibi doğal sürecini tamamlayacaktır. Belki Osmanlı imparatorluğunun, Sovyet imparatorluğunun yıkılması gibi yıkılacaktır. Ama bu bizim lanetlerimiz, beddualarımız ile olmayacaktır. Nedenler statükoyu belli bir süreçte zorlayabilir ve yeni bir statüko oluşumuna sürükleyebilir.

 

Vietnam savaşına da değinmiştim, hiç olumlu yanıt gelmemişti. Bu savaş ABD'nin stratejik bir hesabına dayanıyordu. Vietnam'ı komünist bloka kaptırmamak için belli bir çaba gösterdi. Vietnam bu çabadan fazlasına değmediği anda çekildi. Tüm gücünü kullanacak elbette değildi. Kore de daha fazla çabaya değmeyebilirdi, orada savaşın kaderini Türk tugayı değiştirdi. Nitekim de değmediği ortaya çıktı, komünizm yıkıldı.

 

Ha, ABD zaferini ilan etti, dünya egemenliğini evren noterine tescil mi ettirdi? Alakası yok. Ne statükolar gümbür gümbür yıkılmıştır. Gelecekte neler olacağını, geçmişte neler olduğu belirleyecek. Bizim ünlü determinizm... Ama ben yaşadığım sürede ABD sınırlarında bir değişiklik olmayacağına bahse girerim...

Gönderi tarihi:

Japonlar her yıl atom bombalarının patladıkları yerlerde anma törenleri düzenlerler. Fakat bunu ağlayıp sızlanmak, ABD'ye beddualar etmek için yapmazlar. Oraya bütün ilkokul çocuklarını getirirler ve şöyle derler:

 

"Bakın siz çalışmaz, ülkenizi yüceltmez ve ileri götürmezseniz, yine gelir böyle yaparlar!"

 

"ABD ile bütün köprüleri atalım, katil ABD, düşman ABD, karasularımıza bile sokulma, kanlı ellerini çek" filan demezler. Bir çok ABD - Japon ortak yatırımı vardır. Irak'a, Afganistan'a Japonya da katkıda bulunmuş, ABD'ye yardım etmiştir. Japonlarda nefreti, intikam çığlıklarını filan göremezsiniz. Durmadan çalışırlar. Transistörü Japonlar bulmuştur ve bu keşfin atom bombasını keşfetmek kadar önemli olduğunun bilincindedirler.

 

Araplar ne bulmuştur? Hurilerle dolu cennete kısa yoldan kapak nasıl atılıp nasıl sonsuz keyif çatılır'ın sırrına ermişlerdir!..

 

Bir kısım vatandaşlarımız da Türkler gelmeden bu toprakların sahibi olduklarını iddia ederek ülke topraklarının kira bedelini düzenli maaş şeklinde alıp yatmayı, hazır para ile namazını niyazını yapıp beleşten cennete de kapağı atmayı talep ediyorlar. Doğu'da kimse ne vergi verir, ne elektrik, ne su parası öder. Gelsin terör tazminatları... Benim gencecik fidanını satılık hain kurşununa kurban veren gözü yaşlı anneme, bacıma terör tazminatı veren var mı? Yok!

 

Lazlar da Pontus Rumları ile kardeş kardeş yaşayıp gidiyorlardı, Türklere "gelin bizi bu Rumlardan kurtarın" diye yalvarmamışlardı ama, Türkler gelince de Türklerle kardeş oldular. Pontus topraklarının kira bedelini filan da istedikleri yok, çalışkandırlar, kendi ayaklarının üzerinde durmasını, bir karış topraktan geçim sağlamasını bilirler. Türkler kadar, daha fazla da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne bağlıdırlar. Çoğalıp çoğunluk olup ülkeyi ele geçirme hayalleri ile "ümmetin çokluğu ile iftihar edek!" çabasına düşmezler. Hele hele "biz Lazız, niye ne mutlu Türküm diyeneymiş?" hiç demezler. Bu sözün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı anlamına geldiğini, ırkla bir ilgisi olmadığını, Türkiye adının da bu toprakları vatan yapan insanlar anısına bir izafe olduğunun bilincindedirler.

 

Başımıza ne geliyorsa dogmalardan geliyor. Bu kafayla başımıza gelecek var ama, hayırlısı... Ezgiye oynayan bulununca ABD de, AB de niye çalmasın? Çalacaklar tabii... Oynayın oynayın oynayın... Gelin oltalara sazanlar gibi...

Gönderi tarihi:
Depolama ve saklama süresi söylediğinin aksine çok uzundur. Tüm silahlar arasında depolama şartlarına en uzun süre dayanabilen malzeme bunlardır. Hazırlandıktan sonra basit bir ambalajlama ile toprağa gömseniz bile 50-60 yıl sonra açıldığında ilk günkü etkiyi gösterir.

 

-http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?haberno=3000076&tarih=2003-01-01- linkinde yazar Kamil Bayraktar'ın makalesinde "Sarin ve Tabun?un raf ömrü beş yıldır." cümlesi geçiyor. Bilgilerinize...

Gönderi tarihi:
Japonlar her yıl atom bombalarının patladıkları yerlerde anma törenleri düzenlerler. Fakat bunu ağlayıp sızlanmak, ABD'ye beddualar etmek için yapmazlar. Oraya bütün ilkokul çocuklarını getirirler ve şöyle derler:

 

"Bakın siz çalışmaz, ülkenizi yüceltmez ve ileri götürmezseniz, yine gelir böyle yaparlar!"

 

Hayali olaylarlar ve senaryolar yazmak niye ? İlkokulu Japonya'da mı okudun ? Yoksa hiç Hiroşima anma töreni izlemedin veya yapılan konuşmaları okumadın ? Yüzbinlerce kişinin katıldığı protestoları mı görmedin ?

 

Ben sana senin hayali şirin kurmacanın yerine Japon'ların Hiroşima'nın yıl dönümlerinde neler söylediğini ve neler yaptığını yazayım ;

 

 

""Ana Japon adası Honşu`nun güneybatısında deltada deniz kenarında kurulu Hiroşima`nın Belediye Başkanı Tadatoşi Akiba, anma törenindeki konuşmasında, `ABD nükleer silah programını olduğu gibi muhafaza ediyor ve geliştirmeye devam ediyor` dedi.

 

1000 güvencin göklere salınırken Akiba, `ABD atom bombaları doğurmaya devam ediyor` diyerek, tepkisini, `ABD`nin köhne korkunç yanlış siyasetlerine karşı atom bombasının devletler hukukunda tamamen yasaklanması sağlanmalıdır. Japonya tamamen barışçı anayasasını bu yolda koruyacaktır` sözleri ile dile getirdi.""

 

""

ABD’nin halen Japonya’daki ana askeri üssü olan, Tokyo Körfezi’nin güney ucundaki Yokosuka limanına gelecek olan, emekliliği gelen Kitty Hawk uçak gemisinden görevi devralacak USS George Washington nükleer uçak gemisi de bugünkü törende protesto edildi. ""

"

 

"ABD ile bütün köprüleri atalım, katil ABD, düşman ABD, karasularımıza bile sokulma, kanlı ellerini çek" filan demezler. Bir çok ABD - Japon ortak yatırımı vardır. Irak'a, Afganistan'a Japonya da katkıda bulunmuş, ABD'ye yardım etmiştir. Japonlarda nefreti, intikam çığlıklarını filan göremezsiniz. Durmadan çalışırlar. Transistörü Japonlar bulmuştur ve bu keşfin atom bombasını keşfetmek kadar önemli olduğunun bilincindedirler.

 

Sırf tartışmada birilerini öveyim bir milletide kötüleyeyim diye hayali senaryolar yazmak niye ?

 

Japonya ikinci dünya savaşındaki yenilgisinden sonra ABD tahakkümüne zorlanmış bir ülkedir. Hiroşima'ya atom bombası senin o bahsettiğin şeyleri söyleyememeleri ve bugün yürürlükte olan anlaşmaya zorlanmaları için atılmıştır. Japonya aralarında yapılan barış anlaşmalarıyla dış politikasını ABD insiyatifine bırakacak maddeleri kabul etmiştir. Japonya'nın ordu kurması bile yasaktır. 2005 yılında ABD'nin Kuzey Kore'ye yönelik baskı politikasının Kore'nin nükleer gücü ile başarısız olmasından sonra. Japonya'nın Kore'yi tehdit edecek kadar ordu toplamasına müsade edilmiştir.

 

Japonya'nın yürülükte olan anayasası ABD tarafından hazırlanmıştır. Japonya'nın anlaşma maddelerinde belirtilen ve iç güvenlik ile, kriz durumlarında müdahele edecek sayı olarak belirlenen sayıdan fazla asker bulundurması. Deniz Kuvvetleri, hava kuvvetleri kurması. Ağır silahlara sahip olması yasaklanmıştır.

 

 

 

 

Araplar ne bulmuştur? Hurilerle dolu cennete kısa yoldan kapak nasıl atılıp nasıl sonsuz keyif çatılır'ın sırrına ermişlerdir!..

 

Kıyaslamaya bakar mısınız ? Şimdi insan sanırki. Japonya Hiroşima'ya kadar, zayıf, geri, fakir, kendi kendine yeten bir devletti. Hiroşima'dan sonra "çok çalışmadığımız için bomba attılar bize " diye düşünüp hırs yaptılar.

 

Japonya Asya'nın en büyük imparatorluğu ve en zengin devleti idi. Sömürgeci ve faşist bir rejime sahip Emperyalist Japon imparatorluğu gücünün doruklarında idi. Oldukça gelişkin teknolojisi ve ekonomisiyle muazzam bir ordu kurup. İngiltere'yi tüm uzak asyada bozguna uğratıp çıkaran İngilizlere ait tüm pasifik adalarını ele geçiren. Kendisine son hedef olarak ABD'nin Pasifikteki varlığını belirleyip. Saldıran bir ülke idi.

 

Savaştan sonra parçalama, yok etme, bir daha varolamayacak hale getirme gibi hedeflere maruz kalmadı. Miğfer ittifakının diğer ülkeleri gibi. Yok edilip, parçalanması yerine. Var olan gücü ve zenginliği korunarak emperyalist kutuplar savaşında, sıkı bir müttefik haline getirildi. İtalya, Almanya, Japonya, tüm ordularını kaybedip, kayıtsız şartsız teslim oldukları halde. Sanayilerine, doğal kaynaklarına, zenginliklerine savaş öncesi ve savaşta kendilerini güçlü kılan unsurlarına dokunulmadı. Yapılacak anlaşmalar ile, dış politikalarında ABD-İngiltere ittifakının yanında olmaları sağlanarak. Karşılıksız krediler ve hibelerle kısa sürede kendilerine toplayacak şekilde bırakıldılar.

 

 

Japonlar Anayasalarını, dış politikalarını ABD'nin insiyatifine bırakarak. ABD'nin uzak asyadaki mücadeleleri ve savaşlarında kayıtsız şartsız yanında olacakları sözünü yapılan anlaşmalarla vererek. Varlıklarını ve güçlerini korumuşlardır. Japonlar savaştan öncede ileri, güçlü bir devlete sahiptiler. Savaşla beraber asyadaki hakimiyet ve diktalarını kaybettiler ancak. Ekonomik ve teknolojik güçlerine dokunulmadı.

 

Japon toplumuna ise yıllarca suçluluk duygusu empoze edilmiştir (Japon İmparatorluğu Asya'da büyük katliamlara imza atmış, 17 milyon kişinin ölümünden sorumlu faşist bir devletti).

 

Eğer Japonya bir ortadoğu ya da Latin Amerika ülkesine yapılanlara maruz kalsaydı, şimdi bırakalım teknoloji üretmeyi, yan sanayinin ötesine geçemezdi. Japonya Hiroşima'ya atılan bombadan önce. Kıta'nın en ileri ve en güçlü devleti olmasaydı. Filipinler'den farkı kalmazdı. Koskoca Latin Amerika neden gelişememiş, yükselememiş, zenginleşememiştir. Hadi ortadoğululara sebep olarak emperyalizmi yok sayıp "islam" etiketini koydun. Latin Amerika'yıda Hristiyanlıklamı açıklayacaksın ?

 

Hiroşima'ya atom bombası, çok çalışmadıkları için değil. Gücü ve teknoloji'yi kıtasındaki tüm insanları birer Japon kölesi haline getirme emelleriyle kullandığı ve karşısına kendi faşist devletinden bir farkı olmayan düşmanı aldığı için atılmıştır.

Gönderi tarihi:
Hiroşima'ya atom bombası, çok çalışmadıkları için değil.

:) İddiam bu değildi! Böyle bir teori kurduğum nerden çıktı da böyle bir yanıt geldi anlamadım. İlkokul çocuklarına empoze edilen, bir motivasyondan ibaret! Bunu tarihi bir analizmiş gibi alıp çürütmek için bu kadar yığma yapmaya gerek yoktu.

 

Japonların ağzı torba değil ki büzesin. ABD'ye lanet okuyanı da vardır elbette. Ama önemli olan Japon devletinin dış ve ABD ile olan siyasetidir. Herhalde ABD sömürge valisi tarafından yönetiliyor değil, Irak ve Afganistan'a istemeden katkı yapmış ve istemeden ABD ile ortak yatırımlara girişmiş olamaz!

 

Hadi ortadoğululara sebep olarak emperyalizmi yok sayıp "islam" etiketini koydun.

Bu ne demek anlayamadım. Yani, "müslüman değiller mi, vuracaksın kafalarına" diye mi etiketledim, "soykırıma uğratılsalar yeridir" mi dedim? "Bu müslümanlar var ya, ellerinde ne var ne yok alacaksın" mı dedim, ne dedim de emperyalizmi mi meşrulaştırdım? Dediğim, adamlar yatıp kalkıp sonra da cennette hurilere kavuşmayı hayal ediyor. E, yalan mı?

 

Tabii Japonya da az değildi, o ayrı. Saldırmadığı ne Çin, ne Rusya kalmıştı. Ama ABD... O kadar da uzun boylu değil, hataydı. Amiral Yamamato çok uyardı, ABD'ye saldırmak büyük hata dedi, dinletemedi. Ama yani dünyaya kafa tutmaları bu Almanlarla Japonların, hayli ilginç. Hitler Rusya'nın, Japonya ABD'nin hakkından gelse çok başka bir dünyada yaşıyor olacaktık... Pek hoş bir dünya da olmazdı sanırsam...

Gönderi tarihi:
Ya Süheyla, siz şimdiye kadar nerelerdeydiniz kuzum? Ben bir allahın kuluna bunu anlatamamıştım şimdiye kadar. Daha vahimi, bu anlatım çabam budalalık düzeyinde bir Amerikan hayranlığı olarak yerden yere vurulmuştu. Halbuki hiç bir zaman "iyi etti atom bombasını atmakla" demedim. Söylediğim, bu bomba atılmasa, sürecek olan savaş o bombanın öldürdüğünden fazla Japonun hayatına mal olacaktı.

Sayin 'demirefe' diyelim ki ABD´yle savasa girdik.. ABD nin bize karsi savasi kazana bilmesi icin Atom bombasi atmasi gerekir atmadigi takdirde bize karsi savasi kazanamaz bunu hepimiz adimiz gibi biliyoruz? atmadigi takdirde uzayan savasta kendide bitecek kariyeride bir daha dönmemek üzere! o zamanda bombayi attiginda bu görüsünüzde israr etmeye devam edecekmisiniz?

Gönderi tarihi:
Sayin 'demirefe' diyelim ki ABD´yle savasa girdik..... o zamanda bombayi attiginda bu görüsünüzde israr etmeye devam edecekmisiniz?

Ne münasebet? Değil bomba atıldığında, yarın sabah kar çok yağar da belediye yolu açmamış olur, işe geç kalırsam açarım ağzımı, yumarım gözümü!

 

Diyelim ABD ile savaşa girdik = Diyelim üzerimize onbeş kilometre çapında bir meteor düştü.

 

ABD ile niye savaşa girelim ki?

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.