Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2009 Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2009 Kılıçdaroğlu’nu suçlayan belgeler de sahte çıktı Tabii sahte cikacak.. Bunlar o kadar doyumsuz insanlar ki.. Tokiy´le bile yüzmetrelik arsa üzerinde yüzlerce insani beton yiginlarina hapsediyorlar.. hemde... neymis efendim cok ucuzmus... Avrupada üc kisilik aileye bin metrekare icinde ikiyüz kullanim alanli ev düserken yesillikler icinde ... bizimkilere ayni fiyata dört duvar düsüyor... hemde topragimiz onlardan üc kat büyükken.. ve adamlar Toki´ye dua ediyor beddua edicegine.. Artik anlam veremiyorum ne oluyor yurdumun insanina.. Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2009 Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2009 Tabii sahte cikacak.. Sahte çıkacak çıkmasına da; Bu yalanı söyleyen, bu yalana inanan, bu yalana seni-beni inandırmaya çalışanlar ne olacak? Hiç söyleyecek sözleri olmayacak mı? Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2009 Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2009 Sahte çıkacak çıkmasına da;Bu yalanı söyleyen, bu yalana inanan, bu yalana seni-beni inandırmaya çalışanlar ne olacak? Hiç söyleyecek sözleri olmayacak mı? Ne bekliyorsun yalan mi söyledim diyecek.. tabiiki baska konuda baska dolaplar pesinde kosacak bu senin düsündügün yalani unutdu bile Taylan Abi sen neden bahsediyorsun onlar damalari ziplaya ziplaya oynuyo.. Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2009 Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2009 Ne bekliyorsun yalan mi söyledim diyecek.. tabiiki baska konuda baska dolaplar pesinde kosacak bu senin düsündügün yalani unutdu bile Taylan Abi sen neden bahsediyorsun onlar damalari ziplaya ziplaya oynuyo.. Yüreği ve vicdanı olduğunu sandığım insanlarla yazıştığımı zannediyorum. Belki de bir hayal aleminde yaşıyorum ve çok şey bekliyorum. Yine de Allah'tan ümit kesilmez. İki kelam ediversinler, lütfetsinler. Hepsi bu. Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2009 Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2009 Yüreği ve vicdanı olduğunu sandığım insanlarla yazıştığımı zannediyorum.Belki de bir hayal aleminde yaşıyorum ve çok şey bekliyorum. Yine de Allah'tan ümit kesilmez. İki kelam ediversinler, lütfetsinler. Hepsi bu. Van Minut... One Minute.. yapalim..Allah'tan ümit kesilmez. Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 24 Haziran , 2009 Gönderi tarihi: 24 Haziran , 2009 Yüreği ve vicdanı olduğunu sandığım insanlarla yazıştığımı zannediyorum.Belki de bir hayal aleminde yaşıyorum ve çok şey bekliyorum. Yine de Allah'tan ümit kesilmez. İki kelam ediversinler, lütfetsinler. Hepsi bu. Taylan abi, Bence çok şey bekliyorsunuz. '' çakma '' iddialar ortaya atanlardan böyle bir yüreklilik ve vicdan beklemenin hayal olduğu yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 24 Haziran , 2009 Gönderi tarihi: 24 Haziran , 2009 Taylan abi, Bence çok şey bekliyorsunuz. '' çakma '' iddialar ortaya atanlardan böyle bir yüreklilik ve vicdan beklemenin hayal olduğu yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Erdem. Hepimizin aşina olduğu bir kelime. Peki kişiliklerimiz bu kelimeye aşina mı? Bakınız Türk Dil Kurumu'na göre ERDEM ne anlama geliyor: Ahlakın övdüğü iyi olma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk vb. niteliklerin genel adı. Yiğitlikten bahsediliyor. Alçak gönüllülükten keza... Neden bütün bunları yazanlar (haydi yazanı boşverdim), alıntılayanlar, üzerine bin laf ekleyip bu sayfalarda atıp tutanlar, bize yiğitlikten ve alçak gönüllülükten örnekler veremiyor? Neden? Biz bu insanların bu tür iftiraları ile nice kez karşılaştık, daha da çok karşılaşacağız eminim. İsim versem bir türlü, vermesem bir türlü. Konu sadece bu başlık da değil. Bunlar zaten sadece 1 kişi de değil. Atıp tutacaksın, etiketleyip suçlayacaksın, iletiyi bir kez okuyup bir daha okumayan/takip edemeyen insanların zihinlerinde yanlış izlenimler bırakacaksın, sonra bu forumda hiçbir özür dilemeden, hiçbirşey olmamışcasına devam edeceksin. Benim kanıma dokunan bu. Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 28 Haziran , 2009 Gönderi tarihi: 28 Haziran , 2009 Teşekkür ederiz...ben şaşırmadım;bu ülkede öylesi ilişkiler var ki alıştık,alıştırıldık...tabi yinede bilginin sağlamlığı da önemli...saygılar. ŞİMDİ TÜM BU İDDİLARI SAYFALARINA TAŞIYAN HABER7.COM OLARAK İLKELİ VE DÜRÜST HABERCİLİK GEREĞİ SAYIN KILIÇDAROĞLUNA SORUYORUZ... 1- Deniz Feneri İ.v. davası için bulunduğunuz Almanya’da genelev olarak çalışan sauna kulüpte yarım gün geçirdiniz mi? 2- Sauna çıkışında, Alman polisinin takibinde olan PKK üyesi uyuşturucu kaçakçıları ile trafik kontrolüne takıldığınız iddiası noter tasdikli olarak belgelendi. Ne düşünüyorsunuz? 3- Sizin de bulunduğunuz araçta olduğu belgelenen Nevzat Rıdvan ve Mustafa Güler'interör örgütü PKK bağlantısını biliyor muydunuz? 4- Terör örgütüne yandaşlığı Alman İş Mahkeme kararı ile kanıtlanmış olan CHP MYK üyesi ve milletvekili adayı Ali Kılıç’ın Cumhuriyet Halk Partisi ile ilişkisi sizce ne kadar normal... 5- Hakkınızdaki iddiaları ortaya atan Talip Doğan Karlıbel’e dava açacağınızı söylemiştiniz, adli makamlara herhangi bir başvuruda bulundunuz mu? 6- Yolsuzlukların üzerine giderek, kamuoyunda oluşturduğunuz; “dürüst adam - dürüst siyasetçi” izlenimi, bu iddialarla zedelenirken neden çıkıp cevap vermiyorsunuz? 7- Hemen her konuda rakiplerinizi canlı yayına düelloya davet ederken, söz vermenize rağmen neden sizin için hazırlanmış olan canlı yayına çıkmaktan kaçtınız? 8- Cevap hakkınız kullanmak ve iddialara cevap vermek için ÜLKE TV’de Turgay Güler’in yöneteceği programa çıkar mısınız? 9- Tüm bunlara rağmen susarak bir anlamda size yöneltilen suçlamaları kabul etmiş olmuyor musunuz? 10- Binlerce kişinin izlediği televizyon programında hakkınızda konuşulanların milyonlarca ziyaretçisi olan Haber7.com’da yayınlanmasına rağmen sizin ilgisiz kalmanızın arkasındaki gerçek ne? Konu basit; çıkıp cevap versin muhatapları "TIK" yok, şimdi madem dürüstlük,kartel medyasında ve tv'lerinde niye hiç bir haber yok. İbretle okuyorsunuz değil mi? Bu başlığı açan "ARKADAŞ" olarak dava süreci (sonucu) bende merak etmekteyim... Sarıgöl buna cevap vermemiş olabilir, vermek istemiyor olabilir, veremiyor olabilir. Konuya "hiç şaşırmayan, alışmış, alıştırılmış olan" sevgili mavi olmayan gökyüzü, belki bize bir iki cümle ile katılır. Bilginin sağlamlığına inanmamışken bile "şaşırmayan" değer yargısını, şimdi de görelim lütfen. Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 30 Haziran , 2009 Gönderi tarihi: 30 Haziran , 2009 Pekii sayın sarıgöl, zamanında bütün bunları büyük bir hevesle yazdınız. Şimdi uzun sessizliğinizin arkasından bir iki cümle daha etseniz, rica etsek yani... Mümkün müdür? Konu basit; çıkıp cevap versin muhatapları "TIK" yok E, sarıgöl... Tüm bunlara rağmen susarak bir anlamda size yöneltilen suçlamaları kabul etmiş olmuyor musunuz? Gerisi teferruat... Sen neymişsin be abi... Bekliyoruz,hep beraber... çok sesli yayınlar fayda sağlar,kendinden menkul bazı kişiler üzerinde... Hep beraber beklemekte fayda var,nede olsa çok sesli toplum yolunda ilerlemekteyiz... Konu; benim,onun,şunun,bunun değil,Türkiye üzerine yapılan ilizyonlardır, Bu konu hakkında bir sürü yazı var,isteyen "GOOGLE" ye bakabilir, artık sıktı... Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2009 Tek satır yazı yazmıyor. Alıntı
Φ suheda_ Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2009 Bugün işyerinde iki arkadaşım öğlenden sonra benim çalışma odamda siyasi tartışmaya girişti.. Biri koyu solcu öteki koyu akp li birbirlerine neler demediler.. İdareye ses gitmesin diye kapıyı kapama ihtiyacı duydum öyle çok eğlendim ki valla dedim"Kemal Kılıçdar ile Melih Gökçek'i canlı izlemiş kadar oldum sayenizde" En son olarak ikisinede, Son 25 yıldır hangi parti iktidara gelirse gelsin aynı politikayı izlerken.. Hala sizin şu düzende siyasi partilerden medet ummanızı ve bu partileri birbirinden farklı görmeniz beni hayrete düşürüyor dedim.. Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 20 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 20 Temmuz , 2009 En son olarak ikisinede,Son 25 yıldır hangi parti iktidara gelirse gelsin aynı politikayı izlerken.. Hala sizin şu düzende siyasi partilerden medet ummanızı ve bu partileri birbirinden farklı görmeniz beni hayrete düşürüyor dedim.. Beni de bu bakış hayrete düşürüyor doğrusu… Kemal Kılıçdaroğlu ile Melih Gökçek aynı ise, ya ikisi de dürüst ya da ikisi de üçkağıtçıdır, sen hangisini söylüyorsun acaba ? Öte yandan, başlığın konusu, Kemal Kılıçdaroğluna yapılan iftiralar… Bu konuda da bir şey söylememişsin. İftira bariz ortada iken, bunu yapanları haklı mı buluyorsun yoksa haksız mı ? Siyaseti kirletenlerin, iftira ve haksız suçlamalarla siyaset yapanların somut bir örneği var gözünün önünde, bunu normal karşılayıp göz mü yumuyorsun ? Peki, senin idealin nedir ? '' Sadece eğlenmek '' olduğunu düşünmek istemiyorum tabii ama hepimizin bakışından üstün olan ama gizlediğin bir siyasi görüşün var demek ki, ben yazdıklarından bunu anlıyorum. Son olarak diyeceğim odur ki, bu siyasi görüşünü dile getirirsen ve tartışılan konuyla ilgili birşeyler söylersen tartışmalara daha olumlu bir katkın olur. Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2009 Tek satır yazı yazmıyor. Niye yazsın ki, amaç '' çamur at izi kalsın '' dı zaten. Görev tamamlandı, hepsi bu. Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2009 Beni de bu bakış hayrete düşürüyor doğrusu… Kemal Kılıçdaroğlu ile Melih Gökçek aynı ise, ya ikisi de dürüst ya da ikisi de üçkağıtçıdır, sen hangisini söylüyorsun acaba ? Öte yandan, başlığın konusu, Kemal Kılıçdaroğluna yapılan iftiralar… Bu konuda da bir şey söylememişsin. İftira bariz ortada iken, bunu yapanları haklı mı buluyorsun yoksa haksız mı ? Siyaseti kirletenlerin, iftira ve haksız suçlamalarla siyaset yapanların somut bir örneği var gözünün önünde, bunu normal karşılayıp göz mü yumuyorsun ? Alıntı
Φ suheda_ Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2009 Peki, senin idealin nedir ? '' Sadece eğlenmek '' olduğunu düşünmek istemiyorum tabii ama hepimizin bakışından üstün olan ama gizlediğin bir siyasi görüşün var demek ki, ben yazdıklarından bunu anlıyorum. Son olarak diyeceğim odur ki, bu siyasi görüşünü dile getirirsen ve tartışılan konuyla ilgili birşeyler söylersen tartışmalara daha olumlu bir katkın olur. Gizlediğim bir siyasi görüşmü? Her fırsatta göğsünü gere gere milliyetçi muhafazakar olduğunu söyleyen birine yani bana... Ama size göre siyasi bakış açısı herhangi bir partiyle alakalıysa ki bunuda defalarca dile getirmiş biriyim,üzgünüm dostum ben bu sistemin hiç bir partisine mensup değilim.. her ne kadar ideallaeri birbirinden farklı gözüksede hepsi bu kokuşmuluğun partileridir.. Son 25 yıldır kaç parti iktidara geldi kaç hükümet değişti?Hiç dikkatinizi çekmedimi belli başlı ortak paydalar bazı meseleler var ki bayrak devreder gibi birinin bıraktığını bir diğeri yürütüyor.En basit örneği "kürt politikası" Taa Özal'la başlayıp bugüne kadar gelinen bir süreç bu,o zamandan bu zamana kadar kimler hükümet kurdu hangi siyasi görüşler oturdu iktidar koltuklarına? Evet.. Kemal Kılıçdaroğlu neyse Melih Gökçek'te odur benim bakış açıma göre mesele yetkiyi ele geçirmekte.. Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2009 Gizlediğim bir siyasi görüşmü? Her fırsatta göğsünü gere gere milliyetçi muhafazakar olduğunu söyleyen birine yani bana... Sanki hakaret etmişim gibi cevap vermişsin, '' hoop, bana mı dedin ?'' gibi... '' Milliyetçi-Muhafazakar '' yelpazesi de hayli geniş hani. Mesela, Melih Gökçek'e de sorunca da aynı senin dediğini diyor. Evet..Kemal Kılıçdaroğlu neyse Melih Gökçek'te odur benim bakış açıma göre mesele yetkiyi ele geçirmekte.. O konuda da iftira attılar Kemal Kılıçdaroğluna , yani yetki elinde, SSK müdürü olduğu zamanlar hakkında. Onlar da fos çıktı. Ama size göre siyasi bakış açısı herhangi bir partiyle alakalıysa ki bunuda defalarca dile getirmiş biriyim,üzgünüm dostum ben bu sistemin hiç bir partisine mensup değilim..her ne kadar ideallaeri birbirinden farklı gözüksede hepsi bu kokuşmuluğun partileridir.. İyi ya işte, biz de siyaseti kokutanlardan bahsediyoruz. Kirli siyaset yapanları, iftira atanları gösteriyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu’nu sevmeyebilirsin, siyasi görüşüne/duruşuna katılmayabilirsin, çakma erkeksi tripler atmadığı, '' ağır abi '' olmadığı, efendi adam olduğu için küçümseyebilirsin ama bir iftira var ortada ve ben bu konuda senin yorumunu alamadım henüz: Bu iftirayı hoş görüyor musun ? Nasıl olsa, iftira atılan şahıs '' solcunun teki, ona mübahtır '' diye mi düşünüyorsun ? Öte yandan, diğer bir başlıklarda, Alperenlere, Ülkücülere iftira atıldığını düşünüp onları cansiperane savunmuştun. O zaman senin haksizlıklara tepkin konusunda bir çifte standartın olduğundan bahsetme hakkımız doğmaz mı ? Alperenciysen de, Ülkücüysen de ve onları '' kokmuş siyaset '' dışında görüyorsan da, bunu yandan yandan değil, göğsünü gere gere savunabilmelisin tabi, ama oralarda bunu savunup bu başlıkta siyasi görüşlerin, partilerin tümünü Alperen ve Ülkücüleri de kapsayacak şekilde kokmuş ilan etmek çelişki olmuyor mu ? Son 25 yıldır kaç parti iktidara geldi kaç hükümet değişti?Hiç dikkatinizi çekmedimi belli başlı ortak paydalar bazı meseleler var ki bayrak devreder gibi birinin bıraktığını bir diğeri yürütüyor.En basit örneği "kürt politikası"Taa Özal'la başlayıp bugüne kadar gelinen bir süreç bu,o zamandan bu zamana kadar kimler hükümet kurdu hangi siyasi görüşler oturdu iktidar koltuklarına? 25 yıl öncesi her şey güzeldi ha ? Yaşını bilmiyorum ama 25 yıl önce bir siyasi görüşün var mıydı yani ? Terör meselesinin bu ülkenin politikasına büyük etkileri malum. PKK’nın ekmeğine yağ sürenler de belli. Buradan nereye gelmek istiyorsun, '' tüm partiler terörün bitmesini istemiyor '' mu demek istiyorsun ? Diyeceğini açık açık yazsan da biz de ne demek istediğini tahmin etmeyle uğraşmasak, tartışmalar yanlış anlamalar üzerine yürümese. Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2009 Kemal Kılıçdaroğlu’nu sevmeyebilirsin, siyasi görüşüne/duruşuna katılmayabilirsin, çakma erkeksi tripler atmadığı, '' ağır abi '' olmadığı, efendi adam olduğu için küçümseyebilirsin ama bir iftira var ortada ve ben bu konuda senin yorumunu alamadım henüz: Bu iftirayı hoş görüyor musun ? Nasıl olsa, iftira atılan şahıs '' solcunun teki, ona mübahtır '' diye mi düşünüyorsun ? Bunun cevabı yok. Net cevabı öğrenebilirsek ben de sevinirim. Öte yandan, diğer bir başlıklarda, Alperenlere, Ülkücülere iftira atıldığını düşünüp onları cansiperane savunmuştun. O zaman senin haksizlıklara tepkin konusunda bir çifte standartın olduğundan bahsetme hakkımız doğmaz mı ? Babalar gibi doğar. Alperenciysen de, Ülkücüysen de ve onları '' kokmuş siyaset '' dışında görüyorsan da, bunu yandan yandan değil, göğsünü gere gere savunabilmelisin tabi, ama oralarda bunu savunup bu başlıkta siyasi görüşlerin, partilerin tümünü Alperen ve Ülkücüleri de kapsayacak şekilde kokmuş ilan etmek çelişki olmuyor mu ? Sessizlikkkk! 25 yıl öncesi her şey güzeldi ha ? Yaşını bilmiyorum ama 25 yıl önce bir siyasi görüşün var mıydı yani ? Nokta. Alıntı
Φ suheda_ Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2009 Daha nasıl açık yazayım istersen elime megafon alıp bağırayım..O zaman anlayabilecekmisin pek sanmıyorum ya neyse.. Kemal Kılıçdaroğluna iftiramı edilmiş yoksa söylenenlerde gerçeklik payı varmıdır o konu hakkında somut bir şey yok.. Benim tepki gösterdiğim şey bu ülkede bir kesimin kendini sütten çıkmış ak kaşık olarak görüp kendisi gibi düşünmeyen herkesi akıl almaz ithamlarla karalamaya çalışması.. Bugün Alperenleri ülkücüleri yerden yere vurmaya çalışanlarında ne olduğunu gayet iyi bilecek durumdayım.. Ve sürekli dile getirdiğim mevzut siyasi partilerin iktidar koltuğuna oturduktan sonra aynı çerçeve içerisinde hareket etme zorunluluğu bu yüzdendir ki hiç birinin bir diğerinden farkı yoktur.. Siyasi görüş siyasi partilere endeksli değildir ve partileri bu düzende kurtarıcı olarak görmek ancak çoluk çucuğa yakışır bir davranıştır.. 25 yıl öncesi ve daha öncesindede berbat bir şekilde yönetildi bu ülke insanların karneyle ekmek aldığı günleri dinledik büyüklerimizden ne tuhaftır ki hep sol menşeli hükümetlere denk düşer bu.. 25 yılı kast etmemdeki sebeb gelince rahmetli Özal "annem kürttür"sözüyle programlı ve sistemli ve oldukça tehlikeli (tehlikeden kastım kürtlük değil)bir siyasi açılım başlattı bu ülkede akabinde kendisine Atatürk'ün partisi yaftasını vurmuş bir parti gidip siyasi ittifak yaptı bu yeni oluşumla meclise taşınmalarını sağladı.. Onun akabinde iktidara gelen refah partisi milletvekilleri mağaralarına gidip görüş alış verişinde bulundu.. Sonrasında dsp mhp anap koalisyonu apo denilen teröristin ve onun dağdaki militanlarının can güvenliği için idam yasasını kaldırdı yetmedi birde üstüne yağ olarak eve dönüş yasasını çıkarttı.O da yetmedi dönemün cumhurbaşkanı sayısız teröristi afedip tekrar dağa dönmesini sağladı.. Şimdi ki hükümet İmralıdakiyle pazarlığa oturma hazırlığında,endişeyle izliyorum.. Bunlar tabi sadece bir yönü birde AB kriterleri adı altında yine anap dönemiyle başlayan tavizlerimiz var ki ne başı belli ne sonu.. Onun dışında izlediğimiz İsrail politikası gerçi başbakanın Davosta yaptğı çıkışın anlamını henüz çözmüş değilim ama.. Yani sözün özü gördüğün gibi ister sağ olsun ister sol bu çizgide yürümek zorunda hani Demirel'in meşhur bir sözü var yaa.. "sistemin çarkları dönmeye başladımı önünde hiç bir parti duramaz" İşte o söz aslında herşeyi anlatıyor.. Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2009 Daha nasıl açık yazayım istersen elime megafon alıp bağırayım..O zaman anlayabilecekmisin pek sanmıyorum ya neyse.. Ne demek istediğini bağırmadan anlatabilecek kadar okuma yazma bildiğine eminim. Kemal Kılıçdaroğluna iftiramı edilmiş yoksa söylenenlerde gerçeklik payı varmıdır o konu hakkında somut bir şey yok.. diyorsun ve bu da önceki iletileri okumadığını gösteriyor. Benim tepki gösterdiğim şey bu ülkede bir kesimin kendini sütten çıkmış ak kaşık olarak görüp kendisi gibi düşünmeyen herkesi akıl almaz ithamlarla karalamaya çalışması.. Öyle bir şey yok. Biz tartışmalarımızı fikirler üzerinden yapıyoruz sadece, kişiler üzerinden değil. Bugün Alperenleri ülkücüleri yerden yere vurmaya çalışanlarında ne olduğunu gayet iyi bilecek durumdayım.. Bunlara karşı olan herkes bölücüdür mü demek istiyorsun yani? Ve sürekli dile getirdiğim mevzut siyasi partilerin iktidar koltuğuna oturduktan sonra aynı çerçeve içerisinde hareket etme zorunluluğu bu yüzdendir ki hiç birinin bir diğerinden farkı yoktur.. Ciddi bir devletin dış politika çizgisi iktidarlara göre büyük farklar göstermez. İç politikada ise, Anayasa’ya aykırı olmamak üzere farklı anlayışlar geliştirilebilir. Siyasi görüş siyasi partilere endeksli değildir ve partileri bu düzende kurtarıcı olarak görmek ancak çoluk çucuğa yakışır bir davranıştır.. Bu cümle, siyasi partilerin görüşleri arasındaki farklarının tam anlamıyla bilmeyen ilkokul çocuklarına ait olabilir ancak. Onun için sana yakıştıramadım doğrusu. 25 yıl öncesi ve daha öncesindede berbat bir şekilde yönetildi bu ülke insanların karneyle ekmek aldığı günleri dinledik büyüklerimizden ne tuhaftır ki hep sol menşeli hükümetlere denk düşer bu.. Ekmeğin karneyle alındığı yıllar, dünyada bir çok ekonominin çöktüğü 2. dünya savaşı belasının olduğu yıllardı. İsmet İnönü, dahiyane dış siyaseti ile Türkiye’yi bu savaşa sokmamıştır. Bunu bizim büyüklerimiz de anlattı ama bunu sebebinin askere alınan büyük babamın ekmek yiyebilmesi için olduğunun da bilincindeydiler. Ayrıca, o dönemde İsmet İnönü’nün CHP’si henüz kendisini '' ortanın solu '' olarak tanımlamamıştı. 25 yılı kast etmemdeki sebeb gelince rahmetli Özal "annem kürttür"sözüyle programlı ve sistemli ve oldukça tehlikeli (tehlikeden kastım kürtlük değil)bir siyasi açılım başlattı bu ülkede akabinde kendisine Atatürk'ün partisi yaftasını vurmuş bir parti gidip siyasi ittifak yaptı bu yeni oluşumla meclise taşınmalarını sağladı.. Onun akabinde iktidara gelen refah partisi milletvekilleri mağaralarına gidip görüş alış verişinde bulundu.. Sonrasında dsp mhp anap koalisyonu apo denilen teröristin ve onun dağdaki militanlarının can güvenliği için idam yasasını kaldırdı yetmedi birde üstüne yağ olarak eve dönüş yasasını çıkarttı.O da yetmedi dönemün cumhurbaşkanı sayısız teröristi afedip tekrar dağa dönmesini sağladı.. Öncelikle, '' Atatürk’ün partisi '' diye yafta olmaz. Bu konuda Bekir de seni uyarmıştı hatırlarsan. '' Yafta '' kötü anlamı olan, mesela hırsız, uğursuz gibi bir etiketlendirme anlamına gelir. PKK terörü sorunu yüzünden, bir çok parti, Kürt hakları konusunda iyi niyetle veya art niyetle yanlışlar yapmış olabilir. Başka başlıklarda, bunları da eleştiriyoruz zaten. Görmedinse çok ısrar edersen bulur gösteririm. Bu işler öyle kolay işler değil. İspanya hala ETA ile uğraşıyor misal. Şimdi ki hükümet İmralıdakiyle pazarlığa oturma hazırlığında,endişeyle izliyorum..Bunlar tabi sadece bir yönü birde AB kriterleri adı altında yine anap dönemiyle başlayan tavizlerimiz var ki ne başı belli ne sonu.. Bu konuda sana katılıyorum. Türkiye hiçbir dönem ne iç siyasette, ne de dış siyasette bu kadar onursuz olmamıştı. Onun dışında izlediğimiz İsrail politikası gerçi başbakanın Davosta yaptğı çıkışın anlamını henüz çözmüş değilim ama.. Onu ben çözmüş ve ilgili başlıklarda nacizane görüşümü yazmıştım. Okumadıysan, ve eğer bilmek istersen sana tekrar da söyleyebilirim. Yani sözün özü gördüğün gibi ister sağ olsun ister sol bu çizgide yürümek zorunda hani Demirel'in meşhur bir sözü var yaa.."sistemin çarkları dönmeye başladımı önünde hiç bir parti duramaz" İşte o söz aslında herşeyi anlatıyor.. Türkiye üzerinde büyük oyunlar oynanmaktadır. Önemli olan, bu oyunları bertaraf etme yönünde tavır alabilmek ya da en azından bu tavırı alabilenleri görebilmektir. Bugün, CHP, MHP, Saadet gibi partiler bu çizgidedir. Alıntı
Φ suheda_ Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2009 Ekmeğin karneyle alındığı yıllar, dünyada bir çok ekonominin çöktüğü 2. dünya savaşı belasının olduğu yıllardı. İsmet İnönü, dahiyane dış siyaseti ile Türkiye’yi bu savaşa sokmamıştır. Bunu bizim büyüklerimiz de anlattı ama bunu sebebinin askere alınan büyük babamın ekmek yiyebilmesi için olduğunun da bilincindeydiler. Ayrıca, o dönemde İsmet İnönü’nün CHP’si henüz kendisini '' ortanın solu '' olarak tanımlamamıştı. Öncelikle, '' Atatürk’ün partisi '' diye yafta olmaz. Bu konuda Bekir de seni uyarmıştı hatırlarsan. '' Yafta '' kötü anlamı olan, mesela hırsız, uğursuz gibi bir etiketlendirme anlamına gelir. Ben 2.dünya savaşını kastetmemiştim,o kadar geriye gitmene gerek yok 70 li yılara bakman yeterli.. Ayrıca Bekir beni uyarmaz açık sözlülüğüme dem vurur.. Yaftalamaya gelince bu konuda kimler kimleri nelerle yaftalıyor hiç karıştırmayalım istersen hatta bununla ilgi benim öneri ve eleştirilerde başlığım bile mevcuttur.. Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Ben 2.dünya savaşını kastetmemiştim,o kadar geriye gitmene gerek yok 70 li yılara bakman yeterli.. İşte yandaş medyanın bir çarpıtması daha...Karne ile ekmekmiş, 70'lerde bu dünyada olmasam inanacağım. Ayrıca Bekir beni uyarmaz açık sözlülüğüme dem vurur.. Açıksözlülükden dem vurmak ( Açıksözlülük, İtham etmek veya suçlama yapmak değildir ) Senden de başka birşey beklemek mümkün değil değil mi? En ağır ithamı en kolay şekilde kim söyleyecek deseler hemen seni gösteririm. Bekir uyarmaz . (Dikkatini çekmek kibarca yapılsa da, bunun adı uyarmaktır ) Yafta kelimesi de Cemil MERİÇ'in "Bu Ülke" adlı kitabından okuduğumda çok hoşuma gitmişti de sanki bu yafta kelimesi o zaman negatif bir anlam ifade ediyordu. "Ve Hıristiyan Batı'nın göğsümüze iliştirdiği bu idam yaftasını, bir nişan-ı zişan gibi gururla benimsedi aydınlarımız" Sahi kelimenin anlamı değişmediyse "aydın yaftası" biraz eğri durmuş gibi geldi ha ne dersin Suheda... Onlara aydın diyerek taltif etme, onurlandırma bir yafta olmasa gerektir. Bir de "yaftalamak" var ki tam da konuya münhasır. Yaftala saldır. Ben de tekrar uyarayım: Etiket ile yafta aynı anlama gelmez.'' Atatürk'ün partisi '' diye etiket olabilir ama yafta olmaz. Yaftalamaya gelince bu konuda kimler kimleri nelerle yaftalıyor hiç karıştırmayalım istersen hatta bununla ilgi benim öneri ve eleştirilerde başlığım bile mevcuttur.. Forumda kişilere yafta vurmaktan bahsetmiyoruz. Kaldı ki, bu konuda sen de sütten çıkmış ak kaşık değilsin. Açtığın başlıkta; Son zamanlarda forumdaki tartışmalarda dikkatimi çeken bir durum söz konusu,burada mevcut bir kaç arkadaşımız,özellikle bir kaçı kendileri ile yapılan siyasi tartışmalarda kişilere etiket vurma yarışına girmişler.. demişsin ama bir diğer başlıkta; .... Halbuki, ülkücüleri savunurken söylediğin, mesel kendi ideolojisini kutsallaştırıp bir diğerini tü kaka gösterme çabasıdır,başından beridir yazılanlar bu.. cümlesi, '' tü kaka '' gösterilmeyen çalışılan kişi '' solcu '' ise, onu karalamaya çalışanlar es geçilip, birden; Benim tepki gösterdiğim şey bu ülkede bir kesimin kendini sütten çıkmış ak kaşık olarak görüp kendisi gibi düşünmeyen herkesi akıl almaz ithamlarla karalamaya çalışması.. oluveriyor. Şimdi, madem tarafsız ve objektif olduğunu söylüyorsun; aşağıdaki yazdığıma, konuyu dağıtmadan ve geçiştirmeden cevap ver de, ne kadar tarafsız, objektif yorum yaptığını anlayalım. Kemal Kılıçdaroğlu’nu sevmeyebilirsin, siyasi görüşüne/duruşuna katılmayabilirsin, çakma erkeksi tripler atmadığı, '' ağır abi '' olmadığı, efendi adam olduğu için küçümseyebilirsin ama bir iftira var ortada ve ben bu konuda senin yorumunu alamadım henüz: Bu iftirayı hoş görüyor musun ? Nasıl olsa, iftira atılan şahıs '' solcunun teki, ona mübahtır '' diye mi düşünüyorsun ? Alıntı
Φ suheda_ Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Şimdi, madem tarafsız ve objektif olduğunu söylüyorsun; aşağıdaki yazdığıma, konuyu dağıtmadan ve geçiştirmeden cevap ver de, ne kadar tarafsız, objektif yorum yaptığını anlayalım. Kişinin siyasi görüşü ne olursa olsun dürüst bir insana yapılan iftiranın hoş karşılanması beklenemez tabi.. Ama mevzu bahis olan kişi yerel seçimler öncesi Kanl B tv de yayınlanan canlı seçim programının arasında kanal müdürü ile yaptığı konuşma hala hafızalarımızda tazeliğini korurken o kişinin önce dürüstlüğünü bir gözden geçirmek gerekmezmi? Amacın giden yolda her şey mübahtır çizgisinde "Haberal bana şu talimatı verdi.Bunların oyunu azaltacak Ankara, İstanbul, İzmir, Adana'nın oyunu artıracak ne ******* biliyorsan hepsini yap"denilen yerde pkk lılarla geneleve gitmek çokta korkunç bir şey olmasa gerek Nahit Duru ve Kılıdaroğlunun arasında geçen diyalogta çirkinlik diz boyu konuşmayı Duru yapıyor ama Kılıçdaroğlu destekliyor her söyleneni.. Sonrada kalkıp "efendim buna iftira atıldı ne düşünüyorsunuz?"diye soruluyor Ne mi düşünüyorum o ilk iletide yazılanlar iftira olabilir/olmayabilirde ama peki şu video görüntüsündeki "her türlü ******"yapılmasından yana olan konuşmalardamı iftira.. -http://www.vitube.net/haber/kanal-b-de-skandal-goruntuler-kemal-kilicdaroglu-nahit-duru-video_f895af34e.html- Size tavsiye bir şey yazıp çizerken muhattabınızın bir şeyler biliyor olma ihtimalini değerlendirmelisiniz.. Netice itibariyle bu ülkede yaşıyor ve gündemi takip ediyoruz.. Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Ne mi düşünüyorum o ilk iletide yazılanlar iftira olabilir/olmayabilirde Öncelikle, aşağıdaki iletileri okumamış olduğunuz belli : CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu, Deniz Feneri davasını izlemek üzere Almanya’da bulunduğu sırada, “genelev olarak bilinen saunaya gittiği ve terör örgütü mensupları ile aynı araca bindiği” şeklinde haber yaptığı gerekçesiyle Vakit gazetesi muhabiri Kenan Ersözlü ile gazetenin sahibi Nuri Aykon hakkında suç duyurusunda bulundu. Kılıçdaroğlu’nun avukatı tarafından sunulan suç duyurusu dilekçesinde, Vakit gazetesinde, 12 Kasım 2008 tarihinde muhabir Kenan Ersözlü’nün kaleme aldığı, “Kılıçdaroğlu’na Şok Suçlama” başlıklı haberde “Kılıçdaroğlu’nun, CHP MYK Üyesi Ali Kılıç ile birlikte Türkiye’de genelev olarak bilinen ‘sauna’ya gittikleri, bu genelevden uyuşturucu kaçakçısı oldukları iddia edilen Mustafa Günel ve Nevzat Rıdvan isimli şahıslarla birlikte çıktıkları, uyuşturucu kaçakçısı olan bu şahısları takip eden Alman polisi tarafından onlarla birlikte aynı araçta yakalandıkları, bu şahısların aynı zamanda PKK terör örgütü mensubu oldukları” şeklinde ifadelere yer verildiği bildirildi. Vakit gazetesinin 13 Kasım 2008 tarihli nüshasında da Ersözlü tarafından kaleme alınan “CHP’liler Polis Katilleriyle Görüşmüşler” başlıklı haberde aynı iddiaların tekrarlandığı hatırlatılan dilekçede, haberde terör örgütü mensubu olan bu şahısların Başkomiser Hilmi Kaya ve Osman Tekin isimli 2 polis memurunun katili olduklarının ileri sürüldüğü vurgulandı. Kemal Kılıçdaroğlu'nun, ''itibarlı, tanınmış siyasi bir kişi'' olduğu belirtilen dilekçede, ''söz konusu haberlerde Kılıçdaroğlu'na isnat edilen somut fiil ve olguların, toplumun değer yargıları ile örf ve adeti bağlamında katlanılmaz ağırlıkta çirkin nitelikte olduğu'' ifade edildi. Dilekçede, ''Söz konusu haber, gerçeklik vasfını taşımadığından, iftira niteliğinde olduğundan ve haberin verilme amacı kamu yararından ziyade kin ve öfke tatminine hizmet ettiğinden hakaret suçu oluşmuştur'' denildi. Suç duyurusu dilekçesinde, Aykon ve Ersözlü'nün, ''basın yoluyla hakaret'' ve ''iftira'' suçlarından cezalandırılmaları talep edildi. Dilekçeyi işleme koyan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Nuri Aykon ve Kenan Ersözlü hakkında soruşturma başlattı. Link1 VATAN Link2 NTVMSNBC Link3 HABERTÜRK Link4 VAKİT'te böyle bir haber bulunamamıştır. NEDEN ACABA? Bu başlığı açan arkadaşınızla dava süreci sonunda tekrar görüşmeniz dileğimle. "CHP’ye finansal destek iddiası doğru değil. Belgelerin tamamen sahte oldukları kanıtlandı" (ANKA) Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz, Friedrich Ebert Vakfı’nın CHP’ye finansal destek verdiği iddiasının doğru olmadığını belirterek, "sözde finansal desteğe ilişkin belgelerin tamamen sahte” olduklarının kanıtlandığını söyledi. Cuntz, “Haberde, CHP’nin Friedrich Ebert Vakfı tarafından finansal destek aldığı yönünde iddia edilen ilişki yanlıstır” dedi. Büyükelçi Cunz, Almanya’nın önde gelen vakıflarından Friedrich Ebert Vakfı’nın Türkiye’deki faaliyetleriyle ilgili olarak bir gazetede yayımlanan habere ilişkin bir açıklama yaptı. Cuntz, “Friedrich Ebert Vakfı’nın CHP’ye sözde finansal destek verdiğini gösteren belgelerin tamamen sahte oldukları kanıtlanmıstır. Haberde, CHP’nin Friedrich Ebert Vakfı tarafından finansal destek aldığı yönünde iddia edilen ilişki yanlıştır” dedi. Büyükelçi, gerek Alman Dışişleri Bakanlığı, gerekse Almanya Büyükelçiliği söz konusu belgelerin sahte olduklarına önceden birçok kez dikkat çektiğini belirtti. -------------------------------- Bu iftirayı buraya hevesli hevesli taşıyan insan şimdi cevap mı verir, özür mü diler, susar kalır mı göreceğiz. Diğer iftiraların da yargı süreçleri tamamlandıkça neticeleri ekleyeceğim, hiçkimsenin endişesi olmasın. İftira sahipleri endişe edebilir, onlara herşey serbest Kılıçdaroğlu’nu suçlayan belgeler de sahte çıktı DENİZ Feneri e.V. duruşmalarını izlemek için Frankfurt’a giden CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP PM üyesi Ali Kılıç’ın, PKK mensupları ile buluşarak genelev gibi çalışan bir saunaya gittiği ve dönüşte da Alman polisinin kontrolüne yakalandığı iddialarıyla ilgili olarak düzenlenen tutanakların sahte olduğu ortaya çıktı. "Bazı televizyon ve gazetelerde yayınlanan haberlerde Frankfurt’a giden Kemal Kılıçdaroğlu ile Ali Kılıç’ın PKK’lı Nevzat Rıdvan ve Mustafa Güler ile buluşarak bir saunaya gittiği, sauna çıkışında da Alman polisi tarafından araçları durdurularak tutanak tutulduğu iddia edilmişti. CHP PM üyesi Ali Kılıç, bu yalan haberler üzerine Hessen Eyalet Başsavcılığı’na başvurarak şikayetçi olurken konunun açıklığa kavuşturulmasını istedi. Bunun üzerine Hessen Eyalet Başsavcılığı, 6100 UJS 27 9491/09 POL numaralı ve 27 Mayıs 2009 tarihli Başsavcı Claude imzalı yazıyla söz konusu belgenin sahte olduğunu bildirdi. Ayrıca trafik kontrolünü gösteren tutanak ile Hessen Eyalet Emniyet Genel Müdürlüğü antetli 11 Eylül 2008 tarihli belgenin de sahte olduğu açıklandı. Tutanakta adı geçen CHP’liler hakkında hiçbir soruşturmanın bulunmadığı bildirilirken, telefon dinleme tutanığının da gerçek olmadığı belirtildi." BKNZ Pekii sayın sarıgöl, zamanında bütün bunları büyük bir hevesle yazdınız. Şimdi uzun sessizliğinizin arkasından bir iki cümle daha etseniz, rica etsek yani... Mümkün müdür? ama peki şu video görüntüsündeki "her türlü ******"yapılmasından yana olan konuşmalardamı iftira.. Samanyolu, ATV, Kanal 7 değil mi ? Ben de seyretmiştim bu videoyu. Şimdi, bana Kemal Kılıçdaroğlu’nun, o yıldızlanmış kelime ile ifade edilen herhangi bir davranışını gösterebilir misiniz, kendine yapılan ve aynı kelimelerle ifade edilebilecek olan iftiralara eşdeğer. Bunu gösterin ki, o yıldızlanmış kelime videoda hangi anlamda kullanılmış anlayalım değil mi ? Kolay gelsin. Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 O alıntıların kime ait olduğu üstünde yazıyor. Yazının sana ait olduğunu nasıl iddia edebilirim. Bu ne saçma soru ? Benim sana sorduğum o yazıları okumadan neye dayanarak yapılan iftiraların gerçek olup olmadığının belli olmadığını söyleyebiliyorsun ? Sorulara yan çizmeden cevap verebilirsen daha sağlıklı tartışma olur. Not : Yukarıdaki 73 Nolu iletideki Taylan Abi'den yaptığım alıntı içinde yanlışlıkla Suhedanın iletisini karıştırmışım. Yeni farkettim. Ama bunun kasten yapılmış olduğunu düşünmek yanlış olur. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.