Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ARAPLARIN TARİHSEL TÜRK DÜŞMANLIĞI... BATIYI BİLİRDİK AMA YA DOĞU... (VE ARAP HAYRANI YAZAR VE PADİŞAHLARIMIZ)


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

1916 yilinda Türk'e karsi Arap ayaklanmasinda elebasilik eden Kiral Abdullah, Türk irkinin Arap'lara ve Islamiyete "felaket" getirdigi tezi'ni islerdi. "Arap Milliyetçiligi ve Türkler" adli kitabimda tüm kaynaklariyle sergilemis oldugum bu yalanlar, sadece Arab'in degil, fakat ne yazik ki yüzyillar boyunca Türk kusaklarim yetistiren seriatçilanmizin dahi begenisini kazanmistir. Arap'la birlik olup Türk'ü asagilayan hükümleri savunanlar pek çoktur. Içlerinde, Arap "yorumunu" benimseyip "Ye'cüc-Me'cüc" ile Türk'ü ayniyet halinde tutanlar olmustur. Örnegin 14.cü yüzyil Osmanli sairlerinin en büyügü ve en ünlüsü sayilan Ahmedî, dillere destan "Iskendername" adli kitabinda bu tema'yi islemistir. Düsünüz ki bu kitap, Germiyan hükümdari Süleyman Sah'a takdim için hazirlanmis olup, onun ölümünden sonra Yildirim'in oglu Süleyman Çelebi' ye sunulmus, ve daha sonraki Türk hükümdarlarinca bas taci edilmistir. Fakat Arab'taki Türk düsmanligi duygularim paylasip, bu duygulari kendi toplumuna karsi ifade sanatinda basari saglayanlarin basinda Hafiz Hamdi Çelebi gelir ki, Kanunî Sultan Süleyman döneminde Divan-i Hümayun katipligi yapmistir. Padisah'a sundugu bir siirinde söyle der:

"Padisahim!... Türk'ü öldür, baban olsa da,

O iyilik madeni Yüce Peygamber,

-Türk'ü öldürünuz, kani helaldir- demistir".

 

Daha sonraki Osmanli döneminin ünlü bilginlerinden sayilan Asim Efendi, "Okyanus" adli yapitinda Türk'ün ecdadini, Arap yazarlarin belirledikleri gibi, yani "vahsi yaratik" niteligindeki "Ye'cüc-Me'cüc" dogrultusunda tanimlar. "Ahterî-i Kebir" adli kitabin yazari Ahteri Mustafa Efendi de, benzerî bir tema'ya sarilmistir. Seriatçilanmizin bugün dahi "Yüce Padisah" diye taptiklari Abdülhamid II, o ürkütücü cehaleti ve seriat'a körü körüne saplanmisligi yüzünden, Arap'larla ilgili ne varsa her seyi "kutsal" bilir, ve Türkle ilgili ne varsa her seyi küçümserdi, Vahdettin adindaki Arap ruhlu son Osmanli padisahi: "Türk'ler, dini, soyu-sopu, yurdu belirsiz karmakarisik bir kitledir" demekten geri kalmazdi. Cumhuriyet dönemine eristigimiz tarihlerde bile Arab hayranligi duygularim açiga vurmaktan geri kalmayanlar çoktur. Bunlarin basinda sair Mehmet Akif gelir, ki Arab'taki sinirsiz Türk düsmanligim herkesten iyi bilmesine ragmen söyle demistir:

 

"Türk Arapsiz yasamaz, kim ki yasar der delidir,

Arap'in ise Türk, hem sag gözü ve hem sag elidir"

 

Söylemeye gerek yok ki, Arap'in Türk düsmanliginin yüzyillar içerisinde gelisip büyümesi, seriatçi ruh'la yetistirilen insanlarimizi "Türklük" benliginden yoksun kilmistir. Her ne kadar bu bilinçsizlik Atatürk sayesinde giderilir olmus ise de, ne yazik ki onun ölümü ile birlikte seriatçi zihniyet yeniden hortlamis ve Arap çevrelerini kazanmak amaciyle olmadik davranislarda bulunmustur...

 

----------------------------------

Kaynak___ :"Arap Milliyetçiligi ve Türkler", "Seriat Devleti'nden Laik Cumhuriye'te" ayrica "Muhammed'e Göre Muhammed" adli kitaplar.

Gönderi tarihi:

dünyada hakim olan ve insanların en hassas olduğu kavram``MİLLİYETÇİLİK``..arap ülkelerindede hakim olan bu görüşü savunan BAAS partisi..din ve islam ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bu faşist fikrin temelinde yine hassas olunan DİN vardır..ırakta saddam-libyada kaddafi-suudda fahd-mısırda enver sedat(geberdi) bu isimlerin tamamı,cetvelle çizilen ülkelere(!)ingiltere tarafından atanan yapay devlet başkanları..bugün bizde arap düşmanlığı(en azından köpeklerimize koyduğumuz ARAP ismi)ve araplarda türk düşmanlığı açıkca belirtilmekte..fakat geçmişe yani kapital sistemin bu topraklara girmeden önceki dönemlere bakarsak,araplarla aramızda öyle kocaman sorunlar yokmuş,nasılmı..?

m.kemalin ilklerde yer aldığı dönemlerde cihad çağrısı yapılınca neler oldu..

Yüzbinlerce Arap, cihat çağrısına karşılık vererek Osmanlı ve Türkler'le birlikte Çanakkale'de, Kafkaslar'da ve Balkanlar'da gönüllü olarak savaşmaya geldiler. Çanakkale Şehitliği'nde yatan ve mezar taşlarına Halepli, Şamlı, Kudüslü, Trabluslu, Bağdatlı yazılan şehitler bunun kanıtı olsa gerek! Tarih bu cephelerde şehit düşen Araplar'ın en az iki yüz bin kişi olduğunu söylüyor.

peki bu sırada başka yerlerde neler oluyordu..?

Oysa tam bu sırada 5000 kişilik Yahudi-Siyonist çeteler İngilizler'le birlikte Çanakkale'de Türk ve Araplar'a karşı savaşıyordu. İngilizler'in baskılarına direnen ve Osmanlı'ya bağlı kalacağını söyleyen Suudi Şeyhi Abdülaziz Bin Suud bile İttihatçılar'ın ne ilgisini ne de dikkatini çekmişti! Osmanlı devleti topyekün bir yenilginin eşiğine gelmişti. Düşman ise İstanbul'a doğru ilerliyordu ve İttihatçılar anti-Arap politikalarını terketmiyorlardı. 6 Mayıs 1916'da Şam Valisi Cemal Paşa (ki Araplar ona Kasap ve Katil Cemal derler) Suriye ve Lübnan aydınlarını toplayarak Şam ve Beyrut meydanlarında sallandırdı. Bu ise hâlâ Osmanlı'ya inanan ve inanmak isteyen Araplar için son darbe olmuştu.

 

gerçekten bu kadar değer veriliyormuydu,yada araplar din kardeşliği adı altında vuruluyormuydu-vurulacakmıydı veya burada onlar için ne gibi planlar yapılıyordu..

 

İttihatçılar, yönetimdeki tüm kilit noktalara Türkler'i getirdiler. Arap paşalar önemli mevkilerinden alınarak uzaklara atandılar. Basında "Türkçülük" yazıları arttı ve Araplar'ı aşağılayan yazılar giderek çoğalıyordu. Meclis'te Arapça konuşma yasaklandı ve ilk seçimde Araplar'ın Meclis'teki sandalye sayısı 75'ten 5'e indirildi.

 

Arapça okullar yasaklandı ve Arap cemiyetler kapatıldı. Araplar'a karşı sürdürülen bu kampanyanın başını Halide Edip Adıvar, Celal Nuri ile Yahudi ve Mason olan Nesim Russo, Emanuel Karasu (27 Nisan 1909'da Sultan Abdülhamit'i tahttan indiren 4 kişilik Meclis heyetinin başkanı), Cavit Bey gibileri çekiyordu. Halide Edip'e göre "Arap toprakları sömürgeleştirilmeli, Araplar topraklarından atılmalı ve yerlerine Türkler yerleştirilmeli"..

 

Mason Levi ve onun yolunda-fikrinde olanlar,tamamen İttihatçılarla birlikte..!!!

 

Yahudiler ve Masonlar ise Babil ya da Filistin'de Yahudilere bir devlet kurma peşindeydiler. Üstelik onların bu emellerinin karşısında duran Sultan Abdülhamit'i intikam almak için Selanik'e sürgüne göndermişlerdi. Selanik'te o sıralarda 80 bin Yahudi ve 20 bin de Sebataycı yaşıyordu. Selanik'te bulunan Yahudi asıllı ve Mason olan İtalyan Konsolos Brimo Levi; Jön Türkler'le ve İttihatçılar'la yoğun bir ilişki içindeydi. İttihatçılar, İstanbul'da gözetim altındaki Şerif Hüseyin'i ayaklanabileceğini bile bile Mekke'ye gönderdiler. İngilizler'le Fransızlar'ın her türlü kışkırtmalarına rağmen Osmanlı'dan ayrılmayı isteyen Araplar'ın sayısı birkaç yüz kişiyi geçmiyordu. 1. Dünya Savaşı'nın patlak vermesi ile bu Araplar da "anti-Osmanlı" söylemlerinden vazgeçtiler, İstanbul hükümetine bağlılıklarını bildirdiler.

 

yine aynı dönemde,arap liderlerin birçoğu m.kemale hayrandılar..

Türkiye'nin çok partili döneme girmesi ve ABD ile ittifak ilişkileri kurması bölgede yeni gelişmeleri beraberinde getirdi. Türkiye'nin 1949'da ilk ve tek İslam ülkesi olarak İsrail'i tanıması, 1952'de Kore'ye asker göndermesi, 1953'te NATO'ya girmesi, 1955'te Nasır'ın başını çektiği Bandung Bağlantısızlar Konferansı'nı engellemeye çalışması, 1956'da CENTO'yı İran, Irak ve İngiltere ile birlikte kurması, 1957'de gizlice İsrail Başbakanı Ben Gorion'u misafir etmesi ve peşinden Suriye sınırına asker yığması, 1958'de Lübnan'a karşı Amerikan çıkarmasına İncirlik'ten yardımcı olması ve son olarak Cezayir halkının mücadelesine ters düşerek Fransa'nın yanında durması Araplar'ı Türkiye'ye karşı "mesafeli" davranmaya itti. Üstelik o sıralar birçok Arap ülkesinin yönetiminde Atatürk hayranı (Mısır'da Nasır, Tunus'ta Burgiba, Irak'ta Abdülkerim Kasım, Suriye'de Şükrü Kuvetli..) liderler vardı.

 

yani suriyeli şerif hüseyin,türkleri arkadan vurduysa,enver paşa(sabeaydır)da arapları öbden vurdu..

 

aslında bu konuları tartışarak hala birbirimize olan kinimizi kustuğumuzun farkındamıyız..?neden yanıbaşımızdaki ırak ve oradaki insanları görmüyoruz..?3-5 amerikan askerinin ırzına geçmek için ortaladığı ıraklı kadın,bu kin içinde boğulacakmı..?

 

ben ne türküm ve nede arabım--elhamdulillah müslümanım ve kuzey kafkasyalı bir dağlıyım

Gönderi tarihi:

BAAS hareketleri faşsit değildir. BAAS arap yarımadasında ortaya çıkan ılk anti emperyalist laik harekettir.

BAAS hareketleri Mısır'da Irak'ta Suriye'de emepryalsit misyonalrı sınır dışı etmiş ve güçlü devletler kurabilmiştir. BAAS'ın araplar arasında en ünlü ismi Nasır'ın Mısır'a kazandırdıklar ve kanalı millileştirmesi büyük başarılardır.

 

Saddam'ın BAAS partisini getirdiği hale bakarak. Ortadoğunun bu çok önemli siyasi hareketi hakkında kaba yorumlar yapmayın.

 

İngilizleri Mısır ve Irak'tna atan BAAS hareketidir.

Gönderi tarihi:

ben ne türküm ve nede arabım--elhamdulillah müslümanım ve kuzey kafkasyalı bir dağlıyım

 

Sevgili caucasus...

Size şunu sormak isterim; Sizin üst kimliğiniz Türklük'mü yoksa Müslümanlık'mı?...

Misafir Zıplayan Dana
Gönderi tarihi:

BAAS hareketleri faşsit değildir. BAAS arap yarımadasında ortaya çıkan ılk anti emperyalist laik harekettir.

BAAS hareketleri Mısır'da Irak'ta Suriye'de emepryalsit misyonalrı sınır dışı etmiş ve güçlü devletler kurabilmiştir.

Kesinlikle doğru bir açıklama...

Şu an gerici olmaları tek adamlılık ve gelişmeye kapalı olmaları ile ilgili bir durum.

 

Bir de Objektivist'e bir sorum olacak:Acaba kendisi bir ARAP düşmanı mı?

Nedir bu Araplarla alıp vermediğin onu anlamadım?

 

Mücadele zamanlarında her mücadele eden düşmanını yerer,bu gayet doğaldır.Osmanlı'ya karşı savaşan arapların da bu yönde sözler söylemeleri gayet doğaldır.

Nedense tarih yorumumuz tuhaf bizim...TBMM,Osmanlı'ya karşı savaşınca yurtsever ve vatansever oluyor.

Yaşadıkları topraklarda Osmanlı'ya karşı savaşanlar ise vatan haini...

Güzel biz tezat.

 

Bir taraftan bakınca kahraman olursunuz,diğer taraftan ise vatan haini.

Ama böyle bir tarih yorumu hatalıdır ve düzeltilmelidir.

örnek:Kavalalı M.Paşa....

Osmanlı için vatan hainidir,çünkü O'na karşı savaşmıştır.

Ama Mısır için kahramandır.

İlginç olan Türkiye için neden vatan haini olduğudur?

Çünkü Türkiye'de Osmanlı'ya karşı savaşmıştır...Gerçi silahla olmamıştır ama yine de savaşmıştır ve hatta yıkmıştır.

Gönderi tarihi:

Sevgili caucasus...

Size şunu sormak isterim; Sizin üst kimliğiniz Türklük'mü yoksa Müslümanlık'mı?...

 

sayın OBJEKTİVİST

dikkat ettiyseniz,türklüğü zaten kabul etmiyorum..üst kimlik gibi bir kaygımda yok

 

kimlik bana lutfedildi(kafkasyalı olmak)seçme hakkım ve şansım yoktu,ve haliyle bununla övünmek ve öne çıkarmak biraz ahmaklık olur(bence)

 

ve sevgili cyrano

BAAS partisi,arap ülkelerinde hala yütrütülen ve aşırı milliyetçilik hisleri besleyen ve bu uğurda savaş veren bir akımdır...sosyalist bir akım olduğu doğru,lakin arap milliyetçiliği ön plandadır

Hizb El-Baas El-Arabi El İştiraki adıyla 1940 yılında,mişel aflek tarafından şamda kuruldu..

Osmanlı dönemindeki ümmet, yani dini temeldeki birliktelik anlayışından dolayı Arap milliyetçiliğinin ilk filizleri bugünkü Suriye ve Lübnan’da yoğunlaşmış olan Hıristiyan araplar arasında boy verdi. Osmanlı egemenliğinin çözülmesiyle bölgenin İngiliz ve Fransız sömürgesi haline gelmesi, Arap milliyetçiliğinin Müslüman Araplar arasında da kabul görmesinin zeminini oluşturdu.

Gönderi tarihi:

caucasus Nâsır faşsit miydi. aşırı milliyetçi miydi ? baas ın tanımında geçen arap milliyetçiliği, ırki anlamda bir milliyetçilik değil ulusalcılıktır.

 

Osmanlının son dönemlerinde başlıyan türk ulusalcılığının araplarda ortaya çıkış şeklidir baas. arap ülkelerinde baas a kadar ulusal kimliğie önem verilmez ümemtçi ideoloji benimsenirdi. Nâsır ın millileştirme hareketleriyle baas yayıldı. onun milliyetçiliği ırkçılık ya da faşsitlik değildir.

Gönderi tarihi:

caucasus Nâsır faşsit miydi. aşırı milliyetçi miydi ? baas ın tanımında geçen arap milliyetçiliği, ırki anlamda bir milliyetçilik değil ulusalcılıktır.

 

Osmanlının son dönemlerinde başlıyan türk ulusalcılığının araplarda ortaya çıkış şeklidir baas. arap ülkelerinde baas a kadar ulusal kimliğie önem verilmez ümemtçi ideoloji benimsenirdi. Nâsır ın millileştirme hareketleriyle baas yayıldı. onun milliyetçiliği ırkçılık ya da faşsitlik değildir.

A benim saf ya da saf görünümlü arkadaşlarım acaba beyincağızlarınıza hiç mi sormazsınız? Bu Türkçülük, Arapçılık ayrımları ne zaman çıkmış? ve bugünkü şekli kürtçülük; ve bir adım ilerisini söyleyeim alevilik sünnilik vs.vs. Bunların hala ülkemiz ce civarı üzerinde oynanan oyunlar olduğunu ne zaman anlayacaksınız?

Bakın gelişmiş ülkelerde böyle ir ayrımcılık var mı? Bir de Türkiye ve orta doğuya bakın; kan gövdeyi götürüyo.

Gerçi beyincikleriniz bunu algılar mı bilmem ama bir tespit daha sınacağım size. Osmanlı'nın güçlü olduğu döneme bakın; 72 ayrı millet huzur içinde bir arada yaşıyordu. O zamanki avrupada sadece ingiltere ve fransa arasındaki savaşlar 300 yıl sürmüştür...

Bilmem bu tespitler kafanızı kumdan çıkarmaya yetti mi? yoksa hala arap türk kürt baas vb. saçmalıklarla mı uğraşacaksınız

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Tenbih

Medeniyetten istifam, sizi düşündürecek. Evet, böyle istibdat ve sefahete ve zilletle memzuç medeniyete, bedeviyeti tercih ediyorum. Bu medeniyet, eşhası fakir ve sefih ve ahlâksız eder. Fakat hakikî medeniyet, nev-i insanın terakki ve tekemmülüne ve mahiyet-i nev'iyesinin kuvveden fiile çıkmasına hizmet ettiğinden, bu nokta-i nazardan medeniyeti istemek, insaniyeti istemektir.

 

Hem de mânâ-yı meşrutiyete iptilâ ve muhabbetimin sebebi şudur ki: Asya'nın ve âlem-i İslâmın istikbalde terakkisinin birinci kapısı meşrutiyet-i meşrua ve şeriat dairesindeki hürriyettir. Ve talih ve taht ve baht-ı İslâmın anahtarı da meşrutiyetteki şûrâdır. Zira, şimdiye kadar üç yüz yetmiş milyon İslâm ecanibin istibdâd-ı mânevîsi altında eziliyordu. Şimdi hakimiyet-i İslâmiye, âlemde, bahusus bundan sonra Asya'da hükümfermâ olduğu halde, herbir ferd-i Müslüman hâkimiyetin bir cüz-ü hakikîsine mâlik olur. Ve hürriyetten üç yüz yetmiş milyon İslâmı esaretten halâs etmeye bir çâre-i yegânedir. Farz-ı muhal olarak, burada yirmi milyon nüfus, tesis-i hürriyette çok zarardîde olsalar da, feda olsunlar. Yirmiyi verir, üç yüzü alırız.

 

Yazık! Eyvahlar olsun! Bizdeki unsurlar, ırklar, hava gibi muhtelittir. Su gibi memzuç olmamışlar. İnşaallah, elektrik-i hakaik-i İslâmiyetle imtizaç ederek, ziya-yı maarif-i İslâmiye hararetiyle kuvvet tevlid ederek bir mizâc-ı mutedile-i adalet vücuda gelecektir.

 

Yaşasın meşrutiyet-i meşrua! Sağ olsun hakikat-i şeriat terbiyesinden tam ders alan neyyir-i hürriyet!

 

İstibdadın Garibüzzamanı,

Meşrutiyetin Bediüzzamanı,

Şimdikinin de Bid'atüzzamanı:

Said Nursî

Gönderi tarihi:

Hiç bir halk bir digerine dusman değildir olsa olsa dusmanlıgı yaratmak isteyen yoneticiler yada cıkar iliskilerinden sozedilebilir ama bunun dısında arap halkıda turk halkı gibi emperyalizmin saldırılarına ugrayan bir halktır bu acıdan acılması gereken baslık arapların turk dusmanlıgı diil turk halkının arap halkıyla dayanısmasının boyutları olmalıdır bebek yasında ki arap cocuklarının abd ve ab ulkelerinin yagdırdıgı bobbaların altında can verdigini görmüyormusunuz?

Gönderi tarihi:

DÖRDÜNCÜ KELİME: Bütün hayatımda, hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeden kat'î bildiğim ve tahkikatların bana verdiği netice şudur ki:

 

Muhabbete en lâyık şey muhabbettir; ve husumete en lâyık sıfat husumettir. Yani, hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeyi temin eden ve saadete sevk eden muhabbet ve sevmek sıfatı, en ziyade sevilmeye ve muhabbete lâyıktır. Ve hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeyi zîr ü zeber eden düşmanlık ve adâvet, herşeyden ziyade nefrete ve adâvete ve ondan çekilmeye müstahak ve çirkin ve muzır bir sıfattır. Bu hakikat Risale-i Nur'un Yirmi İkinci Mektubunda izahıyla beyan edildiğinden burada kısa bir işaret ediyoruz. Şöyle ki:

 

Husumet ve adâvetin vakti bitti. İki harb-i umumî adâvetin ne kadar fena ve tahrip edici ve dehşetli zulüm olduğunu gösterdi. İçinde hiçbir fayda olmadığı tezahür etti. Öyleyse, düşmanlarımızın seyyiatı-tecavüz olmamak şartıyla-adâvetinizi celb etmesin. Cehennem ve azab-ı İlâhî kâfidir onlara_

 

Bazan insanın gururu ve nefisperestliği, şuursuz olarak, ehl-i imana karşı haksız olarak adâvet eder; kendini haklı zanneder. Halbuki, bu husumet ve adâvetle, ehl-i imâna karşı muhabbete vesile olan iman, İslâmiyet ve cinsiyet gibi kuvvetli esbabı istihfaf etmektir, kıymetlerini tenzil etmektir. Adâvetin ehemmiyetsiz esbablarını, muhabbetin dağ gibi sebeplerine tercih etmek gibi bir divâneliktir.

 

Madem muhabbet adâvete zıttır; ziya ve zulmet gibi hakikî içtima edemezler. Hangisinin esbabı galip ise, o hakikatiyle kalbde bulunacak;

 

 

--------------------------------------------------------------------------------

 

 

 

onun zıddı hakikatıyla olmayacak. Meselâ, muhabbet hakikatiyle bulunsa, o vakit adâvet şefkate, acımaya inkılâp eder. Ehl-i imana karşı vaziyet budur. Yahut adâvet hakikatiyle kalbde bulunsa, o vakit muhabbet, mümaşat ve karışmamak, zahiren dost olmak suretine döner. Bu ise tecavüz etmeyen ehl-i dalâlete karşı olabilir.

 

Evet, muhabbetin sebepleri, iman, İslâmiyet, cinsiyet ve insaniyet gibi nuranî, kuvvetli zincirler ve mânevî kalelerdir. Adâvetin sebepleri, ehl-i imana karşı küçük taşlar gibi bir kısım hususî sebeplerdir. Öyleyse, bir Müslümana hakikî adâvet eden, o dağ gibi muhabbet esbablarını istihfaf etmek hükmünde büyük bir hatâdır.

 

Elhasıl: Muhabbet, uhuvvet, sevmek, İslâmiyetin mizacıdır, rabıtasıdır. Ehl-i adâvet, mizacı bozulmuş bir çocuğa benziyor ki, ağlamak ister; birşey arıyor ki onunla ağlasın. Sinek kanadı kadar ehemmiyetsiz birşey, ağlamasına bahane olur. Hem insafsız, bedbîn bir adama benzer ki, su-i zan mümkün oldukça hüsn-ü zan etmez. Bir seyyie ile on haseneyi örter. Bu ise, seciye-i İslâmiye olan insaf ve hüsn-ü zan bunu reddeder

Hutbe-i Şâmiye - s.1969 BEDiÜZZAMAN SAiD NURSi

Gönderi tarihi:

Sayın abrar'ın yazısını okuyunca yazmadan edemedim.

Öyle bir yazı yazmış ki konu ile ilgili olarak ASRIN EN BÜYÜK SAHTEKARI VE TÜRK DÜŞMANINDAN alıntılar vermiş.

 

Konu başlık amacından belki biraz farklı bir yöne çekilmiş olacak ama meselenin özü açısından faydalı olacağına inanıyorum.

Aynı kişiye (Kürt saİT) ait.

 

Sene 1909; İstanbul’da Vezir Hanındaki İkbâl-i Millet matbaasında basılan bir eser var. Adı: "İki Mekteb-i Musîbetin Şahâdetnâmesi Yahut Divan-i Harb-i Örfî ve Saîd-i Kürd-î "Saidi Nursi olarak bildiğimiz zât, bu eserde kendisinin Saîd-i Kürd- î, yani Kürt Said olduğunu onaylıyor. Ayrıca kendisini "Bedîüzzaman" diyerek tâkdim ediyor. Editörü Kürdîzade Ahmed Ramiz olan kitâp toplam 48 sayfa. Kitâbın “hâtime” kısmında Saidi Kürdi şu satırları yazıyor.

 

Türkçeleştirilmiş hali ile.

Soydaşlarıma burada birkaç söz söylemezsem, bence bahis eksik kalır. Ey Asurlular ve Ahemenidlerin cihangirlik zamanında, onların öncüleri ve kahraman askerleri olan arslan Kürtler! Beşyüz yıldır yattınız. Yeter artık. Uyanınız. Sabahtır. Yoksa vahşet ve gaflet sizi vahşet sahrasında yağma edecektir.

 

Açıkça görülüyor ki Saidi Kürdi, “Kürt milliyetçiliği” çatısı altında Kürtleri birleştirmek gâyesi güdüyor. Açıkça görülüyor ki Saidi Kürdi, Hicrî 1327 senesinde yayınlanan eserinde Kürtçülük propagandası yapıyor. Yüzyıllar boyunca bir arada yaşamış olan Türk ve Kürt milletlerini, Kürtçülük söylemleri ile kışkırtmaya çalışıyor. Kısacası Saidi Kürdi’nin gerçek niyeti, Türklerin bölgede egemen olmalarını istemeyen İngilizlerin istekleriyle birebir örtüşüyor.Aynı Saidi Kürdi, “cehalet ve yoksulluğa hücum için "fen, sanat ve silâh başına, ileri arş!” diyerek Kürtleri silâh başına çağırıyor.

 

Gerçek gâyesi, geri kalmış Kürtleri kalındırmak/bilinçlendirmek olsa idi, “fen ve sanat başına” demekle yetinirdi. Üstelik bu satırlardan, kendisinin emperyâlist güçlere karşı hareket ettiği sonucunu çıkaranlar şunu görmelidirler: Saidi Kürdi’nin söylemleri doğrudan doğruya Kürtlere yöneliktir; muhatâp sadece ve sadece Kürtlerdir. Ve de şeriât sevdâlısıdır. ıÜüEvet, Saidi Kürdi Kürtçüdür; bunları yaparken müslümanlık/ümmetçilik örtüsüne bürünmektedir. Türk müridlerinden evlenip dinsiz evlâtlar yetiştirmemelerini isterken, hâbire çoğalan ve nüfûsu gün geçtikçe hızla artan Kürtleri engellemek gereği dahi duymamaktadır. Evet, Saidi Kürdi bölücüdür; onun müridleri de, gerçeği göremeyecek kadar acınacak duruma düşmüş vatan hâinleridir. Bunlar, Siyonizmin isteklerini doğrultusunda ayaklanan Şeyh Sait’ten hiçbir farkı olmayan Saidi Kürdi’nin ardına takılmış, Cumhuriyet karşıtı ikiyüzlü müslümanlardır.

 

Onun zihin dünyasını en güzel ifade eden sözleri şu cümlelerinde özetlenmiştir aslında;

 

“Ben Birader-i Azamım , Ekremim Şeyh Sait’in öcünü alıyorum, aldım.. Şeyh Sait ve Rüfekası şehittirler...”

 

Bu sözleri onun kime ve neye hizmet ettiğinin en net delilidir. Kardeşim dediği diğer SaİT icraatlarından bazıları.

 

6 Şubat 1925

Şeyh Sait’e bağlı isyancılar Tunceli ilinin merkezi Darahini’yi alarak

kasabayı yağmaladı.

21 Şubat 1925

Bazı doğu illerinde sıkıyönetim ilan edildi.

21 Şubat 1925

Şeyh Sait’e bağlı isyancılar Kıs ovasında hükümet kuvvetleriyle

çarpıştı.

24 Şubat 1925

Şeyh Sait’e bağlı isyancılar Elazığ’ı ele geçirdi.

26 Şubat 1925

Şeyh Sait’e bağlı isyancılar Hani’yi işgal etti.

7 Mart 1925

Şeyh Sait’e bağlı isyancılar Diyarbakır üzerine hücuma geçti.

8 Mart 1925

Diyarbakır’da Mürsel Paşa komutasındaki ordu birlikleri Şeyh Sait’e

bağlı isyancıları dağıttı.

 

25 Mart 1925

Şeyh Sait’e bağlı isyancılar Silvan’ı ele geçirdi.

 

 

Kendi ırkçılıklarını bizlere yamamaktan ise asla geri durmazlar. Kürtçülüğe/Kürdistana hizmet eden bu vatan hâinleri, bizleri “sahte milliyetçi/ırkçı” olarak lânse etmeye çalışırlar.

 

Oysa Mustafa Kemâl Atatürk, “Ne Mutlu Türk Doğana” değil, “Ne

Mutlu Türküm Diyene” demiştir; yani ırkçılığı değil, aynı dili konuşan insanların bir araya gelmeleriyle ortaya çıkan bir milleti işâret etmiştir.

Gönderi tarihi:

Soldanların Arap düşmanlığı I

 

Nedenleri ;

 

1. Soldanların Tarih okumalarındaki tuhaflıklar ( misal Arsel ). Arap milletiş de diğer milletler gibi, Ve de Türk milleti gibi Büyük ihtilalin etkileri ile bağımsız devlet kurma düşüncesiyle cihan harbinin hemen evvelinde harekete geçmiştir. Türkler de öyle.... Şİmdi kendi ulus varlığımızı kabul ediyoruz da Araplar eşek mi ?

2. Arapların da bir dili vardı, bir toprağı verdı ve istikjlal peşindeydiler, Araplar istiklallerini ingilizlerle anlaşıp kotardılar, Türkler Ruslarla akabinde Fransız ve ardından italyanlarla anlaşmadı mı ? Bu duru,mda Araplar neden bağımnlı olmak istesin.

3. Soldanın bencillik düşüncesinin aks-i hüsnü. Yani şimdi Türkler Millettir de Araplar deve mi ? Soldan güruh ne zaman Emperyalist dünya gözlüklerini bir kenara bırakıp dünyayı olduğu gibi anlamaya başlayacak.

4. Osmanlı sistemi ulus sisteme dayanmayan din sistemi ( millet sistemi ) üzerine kurulmuş bir çatıydı. Bu çatı dağıldı her ulus kendi devletini kurdu. Türkler bunu en son yapabildiler zira çatıyı kuran türklerdi, Gemiyi en son bu yüzden kaptan terkeder. Bu kadarcık Tarih algısından uzak olunmasının nedeni Soldanın dünyayı emperyalist gözlüklerle görmesidir. Sen Pis arap dersen ( gerçekte böyle olsa bile ) O da pis Türk der. Sen köpek isimlerini ( karabaş, arap ) olarak korsan o da köpek adı olarak Türkü tercih eder. Kimse eşek değildir.

 

Mabadi var Bozan

Gönderi tarihi:

E.. oldumu ama şimdi.. Hem Tarih deyip hemde tarihi böyle çarpıtmak olmaz ki..

Türk tarihini Osmanlı ile sınırlamışsınız sanırım.. Talas savaşında Zalim Haccac tarafından yapılan TÜRK ( büyük yazdım ki anlaşılsın ) katliamından bi habersiniz anlaşılan.. Osmanlıyı incelerseniz bariz Arabiyatçılığı görebilirsiniz. Ayrıca inceleyin Osmanlı padişahlarının ve çocuklarının isimlerini Ehli Beyt'ten bir tane isim bulamazsınız. Oysa aynı hanedanda Ehli Beyt katillerinin isimlerini görebilirsiniz.

 

Neyse bu konu oldukça uzun tuhaflıklara örnek olsun dedim.

Gönderi tarihi:

E.. oldumu ama şimdi.. Hem Tarih deyip hemde tarihi böyle çarpıtmak olmaz ki..

Türk tarihini Osmanlı ile sınırlamışsınız sanırım.. Talas savaşında Zalim Haccac tarafından yapılan TÜRK ( büyük yazdım ki anlaşılsın ) katliamından bi habersiniz anlaşılan.. Osmanlıyı incelerseniz bariz Arabiyatçılığı görebilirsiniz. Ayrıca inceleyin Osmanlı padişahlarının ve çocuklarının isimlerini Ehli Beyt'ten bir tane isim bulamazsınız. Oysa aynı hanedanda Ehli Beyt katillerinin isimlerini görebilirsiniz.

 

Neyse bu konu oldukça uzun tuhaflıklara örnek olsun dedim.

 

 

 

Gel kardşim gel hoşgeldin.

 

1. Tarihi nereden bakıyorsun anlamak mümkün değil. Yani siz şunu diyorsunuz Türkler orada öyle oturuyordu Araplar geldi başladı kesmeye vaha vah. Arkadaş sen daha Roma ayaktayken avrupayı kendine ayak yolu yapmışsın, savaşmışsın, seninlede savaşan olur ve her savaşta ölen olur. Anlamadığınız şu Araplar Türk düşmanı değildir Araplar kendi menfaatlerinin düşkünüdür bütün milletler gibi. Türkler de kendi menfaatlerinin . Tarihte yaşanmış bir savaş bir mücadele hemen iki ırkı birbirine düşmanetmez. Eğer bir türk düşmanı varsa bu halen Türk topraklarını işgal altında tutan Emperyalist, Komünist Rusyadır başkası değil.

2. Bu ülkede Arap kafasına şal geçiren Filimlerde ve dizilerde Şukran Şukran Ayva Ayva dan başka bir şey söylemeyi bilmeyen, Karı düşkünü , Petrol zengini, Pis bir Irk molarak kabul edilir. Bu önkabul Soldanın Emperyalist Rusya ve Amerika gözlüğüdür.

3. Buna göre Arap pistir, onunla ittifak olmaz zira Arap haindir. Ya kiminle olur Rusyayla Abedeyle. Abede petrolü Araptan alır 5 liraya Türkiyeye kendi firması aracılığıyla iteler 10 liraya. Arap türkü sevmez Türk arabı. Bu kadar basit bir İngiliz oyununu yutmak için nasıl bir özel çaba harcar Soldan ????

4. Arkadaşlar ne Araplar Türk düşmanıdır ne de Türkler Arap düşmanı. Her Millet kendi menfaatlerini takip eder olay budur.

5. Sen ben bu pis arapla ticaret yapmam dersin Katil rusya Katil ABEDE onunmalını sana seninkini ona iteler. Olay budur.

Tarihi yanlış akıtmanın sebebi Soldanın emperyalist gözlükleridir.

ve unutmayalım halen Türk toprakları Yalnızca Halkalrın ezgisi Rus askerleri işgali altındadır. Türklerin bir ebedi düşmanı varsa o ancak Ruslardır.

 

Bozan

Gönderi tarihi:

Hoşbulduk... da

Sanırım siz yazdıklarıma bakarak benim Sol'dan (ne ise) olduğumu düşünmüşsünüz. ABD - RUSYA konusunda hatta baş aktör İSRAİL'ide ekleyebiliriz son yazdıklarınızda sizinle fikir ayrılığımız sanırım yoktur. Ben Kur'an gözü ile bakmaya çalıştım. Milliyetçilik yönü ile ilgilenmiyorum.

Gönderi tarihi:

arap larında arap milliyetçiliği yapan türklerinde arap hayranlığınında canı cehennemlerine.

 

işte birçok kanıt belge vesairre konuluyor önünüze hala arapları savunmak. hıristiynlar yahut avrupalılar onların düşmanlığını arap düşmanlığına tercih ederim.

 

olaya millet bilinci tarih çıkarımları ile bakamıyoruz arap ta arap arapça kelime hayranlığı arapça ezan arapça kuran. türkçe konuşamıyan beyinlerden din aıdna ne açık görüşlülüğü bekklenir.

Gönderi tarihi:

En nihayetinde Irkçı yaklaşımlar ( Pekaka gibi, Siyonizm gibi ) insanların tercihleri ile oluşuyor ve yine insanların yardımı ile yüceleniyor. Ne kadar ulus olarak dünya olarak bunları kınasak da malesef insanoğlu bir başka insana karşı yalnızca kendi ırkından olmadığı için nefret duyabiliyor. Ben Antitezin Irkçı yaklaşımını elbette doğru bulmuyorum ve bu yaklaşımı gösteren arkadaşı ''Türk Hekimlerine Emanet Ediyorum''. Lakin asıl merak ettiğim husus bu Irkçı yaklaşıma acaba Sayın Objektivist dostumuz nasıl bir yorum yapacak. Bu ırkçı yaklaşım bizdendir deyip ''Yorumsuz'' mu kalacak yoksa ''Yorumlu'' deyip kınama mı yapacak ?

yani adına yakışan bir obcektiflik mi yapacak yoksa Ali Bulamaç gibi mi yapacak ?

 

Bozan, ille de Bozan

Gönderi tarihi:

Ne kadar ulus olarak dünya olarak bunları kınasak da malesef insanoğlu bir başka insana karşı yalnızca kendi ırkından olmadığı için nefret duyabiliyor. Ben Antitezin Irkçı yaklaşımını elbette doğru bulmuyorum ve bu yaklaşımı gösteren arkadaşı ''Türk Hekimlerine Emanet Ediyorum''. bozan

---------------------------------------------------------------

 

 

siz neden bahsediyorsunuz ki? haberiniz yok değilmi. sizlere türkiye demek zor gelirken türk kelimesi ağızlardan çıktığında lafı edene ırkçı olarak baktığınızdan...

 

türkiye halkına zarar veren her ulus karşısında bende ırkçıyım. emparyalist baskılara karşı bende sosyalistim. dinin siyasete karışıp topluma zarar verdiği konuda bende din karşıtıyım. dini ibadet kısıtlamalarına karşı o din yandaşlarının yanındayım. konuşan karşısında doğrularımın kesin sınırlarını sadece toplum çıkarları belirler.

 

tenkitime karşı arap damarları kabarmış olanlar adap ve edepten bahseden kişilerle aynımı?

inanması zor.

 

Ne kadar ulus olarak dünya olarak bunları kınasak da malesef insanoğlu bir başka insana karşı yalnızca kendi ırkından olmadığı için nefret duyabiliyor. Ben Antitezin Irkçı yaklaşımını elbette doğru bulmuyorum ve bu yaklaşımı gösteren arkadaşı ''Türk Hekimlerine Emanet Ediyorum''.

 

siz neden bahsediyorsunuz ki? haberiniz yok değilmi. sizlere türkiye demek zor gelirken türk kelimesi ağızlardan çıktığında lafı edene ırkçı olarak baktığınızdan...

 

türkiye halkına zarar veren her ulus karşısında bende ırkçıyım. emparyalist baskılara karşı bende sosyalistim. dinin siyasete karışıp topluma zarar verdiği konuda bende din karşıtıyım. dini ibadet kısıtlamalarına karşı o din yandaşlarının yanındayım. konuşan karşısında doğrularımın kesin sınırlarını sadece toplum çıkarları belirler.

 

tenkitime karşı arap damarları kabarmış olanlar adap ve edepten bahseden kişilerle aynımı?

inanması zor.

 

 

not: doğruları bu platforma taşıyan kişilere teşekkür. ancak herkes kendi inandığı ve ya inandırıldığı doğrulara körü körüne bağlı iken kim hangi görüşünden bahsedecek. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ten bir kitap dahi okumamış kişiler gazete küpürlerinden kopardıkları yazılardaki bilgilerle neyi tartışıyor. uslubum kabul ediyorum ki yanlıştır. ama yanlışlara karşı doğruları doğrucaa anlatmak! bazıları bundn anlar belki

Gönderi tarihi:

arap larında arap milliyetçiliği yapan türklerinde arap hayranlığınında canı cehennemlerine.

 

işte birçok kanıt belge vesairre konuluyor önünüze hala arapları savunmak. hıristiynlar yahut avrupalılar onların düşmanlığını arap düşmanlığına tercih ederim.

 

olaya millet bilinci tarih çıkarımları ile bakamıyoruz arap ta arap arapça kelime hayranlığı arapça ezan arapça kuran. türkçe konuşamıyan beyinlerden din aıdna ne açık görüşlülüğü bekklenir.

 

 

En nihayetinde Irkçı yaklaşımlar ( Pekaka gibi, Siyonizm gibi ) insanların tercihleri ile oluşuyor ve yine insanların yardımı ile yüceleniyor. Ne kadar ulus olarak dünya olarak bunları kınasak da malesef insanoğlu bir başka insana karşı yalnızca kendi ırkından olmadığı için nefret duyabiliyor. Ben Antitezin Irkçı yaklaşımını elbette doğru bulmuyorum ve bu yaklaşımı gösteren arkadaşı ''Türk Hekimlerine Emanet Ediyorum''. Lakin asıl merak ettiğim husus bu Irkçı yaklaşıma acaba Sayın Objektivist dostumuz nasıl bir yorum yapacak. Bu ırkçı yaklaşım bizdendir deyip ''Yorumsuz'' mu kalacak yoksa ''Yorumlu'' deyip kınama mı yapacak ?

yani adına yakışan bir obcektiflik mi yapacak yoksa Ali Bulamaç gibi mi yapacak ?

 

Bozan, ille de Bozan

 

 

Sevgili antitez ve bozan arkadaşlarım...

Burada sapla samanı da birbirine karıştırmayalım; ırkçılık milliyetçiliğin aşırı biçimidir;

Yahudilere karşı tarihteki düşmanlığın kökeninde, ırkçılık değil, Hıristiyanlığın dinciliği yatıyordu; çünkü söylenceye göre Yahudiler, Hazreti İsa 'yı çarmıha germişlerdi. Hıristiyan bu yüzden Yahudiye diş biledi; Musevinin canına okudu. İslam, Hazreti Muhammet 'i peygamber saymıyor diye Yahudiyi tutmaz, ama, Hazreti Musa 'yı peygamber bilir. Osmanlı'nın Yahudiye hoşgörüsünde aklın değil, bu inancın etkisi büyüktür. Yakın tarihte ise;

_____İkinci Dünya Savaşı'nda genç nüfusu kırılan (6 milyon kayıp) Almanya'ya işgücü gerekti.

_____Ve o 'sebep' le Anadolu köylüsünü ülkesine çağırıp bando mızıkayla karşılayan da Alman, bugün Almanya'daki Türk'ün evini yakan da Alman...

_____Afrikalı zenciyi köyünden zorla koparıp gemilerle Amerika'ya taşıyan da 'beyaz adam', Amerika'daki siyah düşmanlığını doruğa tırmandıran da 'beyaz adam' ...

_____2000'lerde 'Küreselleşme' ile 'Yeni Dünya Düzeni' adına tek ekonomik modeli tüm dünyaya dayatan egemen de beyaz adamın ta kendisi!.. Yorum sizin... Sevgi ve saygılarımla...

Gönderi tarihi:

Sevgili objektivist arkadaşım. Biz mevzuyu dağıtmadan, mümkün olduğunca üzerinden ilerleyerek iletilerin belli bir neticeye ulaşmak istiyoruz. Sizin ve Antitezin yorumlarını okuduk, biz de yorumlarımızı ekledik. En nihayetinde sevgili antitez yukarıda daha açık görüleceği üzere şunları zikretti ;arap larında arap milliyetçiliği yapan türklerinde arap hayranlığınında canı cehennemlerine . Biz sevgili Antitez arkadaşımızı bu ırkçı duygularından naşi 'Türk Hekimlerine Emanet ' ettik. Ve Lakin biz merak ettik ve soru hala ortadadır Yukarıdaki Antitez cümlesi Sevgili objektivist tarafından adına da yaraşır biçimde kınanacak mı yoksa kınanmayacak mı ?

1. Sevgili objektivistten Irkçılığa karşı açık tavır bekliyoruz, bu sizce çok mu ?

2. Şayet bir insanı yalnızca Alman, Arap ya da Moğol olduğu için sevmemek, nefret etmek, Antitezin ifadesiyle canı cehenneme demek sevgili Objektivist arkadaşımızca doğru bir tavır mıdır yoksa yanlış mı ?

Bu husus tenvirinize muhtaçtır.

 

Bozan ve Bozan

Gönderi tarihi:

Sevgili objektivist arkadaşım. Biz mevzuyu dağıtmadan, mümkün olduğunca üzerinden ilerleyerek iletilerin belli bir neticeye ulaşmak istiyoruz. Sizin ve Antitezin yorumlarını okuduk, biz de yorumlarımızı ekledik. En nihayetinde sevgili antitez yukarıda daha açık görüleceği üzere şunları zikretti ;arap larında arap milliyetçiliği yapan türklerinde arap hayranlığınında canı cehennemlerine . Biz sevgili Antitez arkadaşımızı bu ırkçı duygularından naşi 'Türk Hekimlerine Emanet ' ettik. Ve Lakin biz merak ettik ve soru hala ortadadır Yukarıdaki Antitez cümlesi Sevgili objektivist tarafından adına da yaraşır biçimde kınanacak mı yoksa kınanmayacak mı ?

1. Sevgili objektivistten Irkçılığa karşı açık tavır bekliyoruz, bu sizce çok mu ?

2. Şayet bir insanı yalnızca Alman, Arap ya da Moğol olduğu için sevmemek, nefret etmek, Antitezin ifadesiyle canı cehenneme demek sevgili Objektivist arkadaşımızca doğru bir tavır mıdır yoksa yanlış mı ?

Bu husus tenvirinize muhtaçtır.

 

Bozan ve Bozan

 

 

1- Tabiki her türlı ırkçılığa şiddetle karşıyım sevgili bozan... Ve bunun nedenlerini ve tarihsel gelişimi ile bugünümüze yansıyan şeklini anlatmaya çalıştım.

2- Ve tabiki antitez arkadaşımın "Canı cehenneme" deme şeklindeki üslup ve düncelerini kesinlikle tasvip etmiyor ve doğru bulmuyorum...

 

Sevgi ve saygılarımla..

Gönderi tarihi:

baslIk çok enteresan (ARAPLARIN TARİHSEL TÜRK DÜŞMANLIĞI... )bunu konu tarihin isi ve tarihsel gerçeklerin yani kisilerin sahsi düsünceleri degil bence :D:D:D:stuart:

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.