Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

DTP ve demokratik sistem


Taner Bayram

Önerilen İletiler

Web Siteme Git

 

buyrun demokrasi hakkımda ki düşüncelerimi bu linkten görebilirsiniz.ikinci sayfada da devamı olacak.

 

siyasal anlamda ki hak-hukuk dedim,ısrarla bana araç dediniz.varsın öyle olsun,ben ne yazdığımı biliyorsam sorun yok. :)

 

benim görüğüm şu ki sadece beyninde oluştuırduğun doğruyu kabul ediyorsun farklı bir şeyi kabul etmiyorsun.Ben demokrasi düşünceni sormadım o zaman uzarrrrr gider çünkü her ayrıntısında farklı bir tema çıkarabilirsin.Ancak çok çok çok çok iyi bir hukukçu olacaksın ki o kavramlardan somut bi rsonuıç çıkarabileceksin Türkiyede bunu yapacabilecek babayiğit yok

 

her zaman söylediğim bir söz vardır kitaplarda yazmaz ama derslerde ortamlarda söylenir.Demokrasi herkesin istediği bir sistemdir ama işine geldiği sürece

 

sen kestirip attığın için bende kestirip atyıyorum malum akıntıya ters kürek çekmek sadece adamı yorar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

benim görüğüm şu ki sadece beyninde oluştuırduğun doğruyu kabul ediyorsun farklı bir şeyi kabul etmiyorsun.Ben demokrasi düşünceni sormadım o zaman uzarrrrr gider çünkü her ayrıntısında farklı bir tema çıkarabilirsin.Ancak çok çok çok çok iyi bir hukukçu olacaksın ki o kavramlardan somut bi rsonuıç çıkarabileceksin Türkiyede bunu yapacabilecek babayiğit yok

 

her zaman söylediğim bir söz vardır kitaplarda yazmaz ama derslerde ortamlarda söylenir.Demokrasi herkesin istediği bir sistemdir ama işine geldiği sürece

 

sen kestirip attığın için bende kestirip atyıyorum malum akıntıya ters kürek çekmek sadece adamı yorar

 

Daha 23 yaşındayım,görmek istediklerimi görmek için değil öğrenmek için yaşıyorum.

 

okusaydınız,net olarak ifade etmek istediğimi anlardınız.

 

neyse iyi geceler :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hepsini mi?o zaman neden karşı çıktığınızı da yazın,ezberci olan zihniyetimi bende görmek isterim.

 

"Bizlere daima halkın kendisini yönetimde temsiliyet veya diğer araçlarla ifade etmesi olarak tanımlanmış bir demokrasi var.Öyle ya demokrasi halktı,halkın devlet karşısında ki gücüydü.İşte tam bu noktada demokrasi bireyi devlete karşı olarak koruyan değil;devlete hizmet eden bir birey anlayışına dönüşmüştür.Sınırsız olan özgürlük ütopya olarak kalmaya mahkumdur dedim;çünkü demokrasinin özü olan sınırsız özgürlük devletler için daima tehdittir.Demokrasinin tarihini okuduğumuz zaman bu çok keskin ifadelerle karşımıza çıkar.Demokrasi artık demokrasi değil;anayasa veya hukukla yeni bir anlam kazanmış Anayasal Demokrasi vb...Devlet ve birey ilişkisi demokrasi ve tüm diğer düzenlerde tartışılması anlaşılması gereken bir konudur.Konuyu saptırmadan yine size dönelim;dediğiniz gibi"

 

senin yazdıpın yazı bu.Ayrıca altını çizeyim forumlarda orda burdan arka arkaya kopyalayıp yapıştırılan alıntıları asla okumam çünkğ birilerinin söylediği sözü bana fikir gibi beyan edemessin.Bu yanlı bir yaklaşım olur.Kabul etmediğimiz bilgilerden uzak durmak o bilgilerdeki yanlışlıkları görmemizi engeller.,

 

Öncelikle demokrasi kavramını tanımlarının bir çoğunu da okusan yarısını da okusan yada aradan bir cümle bile çeksen bir nokta kesinlik kazanır.Kavramın tanımından daha çok uygulamasının getirisine bakrsın.Çünkü tanım masumdur güzeldir ancak sonucu farklı görüşler ortaya çıkarır.

 

Demokrasi de bireyi develete karşı koruyan demişsin.Sınırsız özgürlükten bahsetmişsin.Sınırsız özgür olamassın hiç bir zaman dünyanınn hiç bir yerinde de sınırsız özgürlük yoktur.Eğer buna bir sınır getirmessen farklı ve eşit olmayan kazanımlar ortaya çıkar.Demorkası en basit anlamda çoğunluğun akbul ettiği doğrudur.Herkes ortak fikirsdir.Bunu açıklamak için farklı farklı terminolojik anlamlar kullanmaya çalışmaya gerek yok.Kendi akvarmaını kendin yaratabilmelisin öncelikle.Toplum psikolojisi bunu getirir.Olayları basite indirgemek anlamamızı kolaylaştırır.

 

Devletin birey ile olan işikisine gelince demokrasiyi meydana getiren olgular anayasadır anayasa bir işlev meydana gelmesi içinbazı şeritler çizer demokraside bu şeritlerde hareket etmeyi sağlar.Ha diceksin neden şerit var istediğim yoldan gideyim ben.O zaaman ......

 

Altında son model bir araba var.Asfalt yolda gidersen 90km hızla gittiğin takdirde istediğin gibi gideceğin yere varırsın.Yani sınırın asfalt düzen ve 90 km.Ama sen dersen yok arkadaş ben burda gitmem kafama göre takılırım ; o zaman öncelikle asfalt yoldan feragat edeceksin stabilize yola geçeceksin o yolda sınır yok ama o yolda asfalt kadar surat yapma şansın da yok asfalt yol bir hedefin tartılıp en kısa sı ve doğrusu burası diyerek insanlar kullansn diye hazırlanmış bir sonuca ulaşım mekanizması sen stabilize bir tarafa geçersen bu mekanizmadan çıakrsın ve belkdi kendi yolunu uzatırsın.Çünkü öncelikle 90a çıkamayacaksın eğer çıkarsan araban asfalt yolda 90 yapmaya endeksli olduğu için motoruna sistemine bir şekilde zarar vereceksin ne bilim lastiklerini parçalaycaksın ve yavaşlıcaksın.Asfalttan gidenler ise sonuca varmış olacaklar.Ha diceksin bu asfalt yolda yanlışlıklar var mı yok mu.Elbetteki olacak....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Forumdaşım "taypa"

 

Şunu belirteyim,alıntı yaptığım zaman,bunu ifade ederim.Demokrasi başlığında da bunu yaptım,asla başkasının düşüncelerini kendi cümlelerim gibi göstermedim :) Ki o başlıkta pek de alıntı yok,çoğu kendi cümlelerim...

 

"Bizlere daima halkın kendisini yönetimde temsiliyet veya diğer araçlarla ifade etmesi olarak tanımlanmış bir demokrasi var.Öyle ya demokrasi halktı,halkın devlet karşısında ki gücüydü.İşte tam bu noktada demokrasi bireyi devlete karşı olarak koruyan değil;devlete hizmet eden bir birey anlayışına dönüşmüştür.Sınırsız olan özgürlük ütopya olarak kalmaya mahkumdur dedim;çünkü demokrasinin özü olan sınırsız özgürlük devletler için daima tehdittir.Demokrasinin tarihini okuduğumuz zaman bu çok keskin ifadelerle karşımıza çıkar.Demokrasi artık demokrasi değil;anayasa veya hukukla yeni bir anlam kazanmış Anayasal Demokrasi vb...Devlet ve birey ilişkisi demokrasi ve tüm diğer düzenlerde tartışılması anlaşılması gereken bir konudur.Konuyu saptırmadan yine size dönelim;dediğiniz gibi"

 

demişim,ayrıca yine başka bir ileti de;

 

"Evet ama bu açıkladığımız demokrasi bile başka bir demokrasidir;çünkü dediğiniz gibi demokrasi güç çatışmasından doğmuş,şekilden şekle girerek,başkalaşarak ve yine başka kalarak bugüne gelmiştir.Sosyal olan bir demokrasiden,Anayasal olan bir demokrasiye değin tüm sınırlamalar da bu değişimin en önemli kanıtıdır.Tabi şunu da eklemek gerek;kavramlar ne kadar da evrensel olursa olsun mutlaka nefes aldığı coğrafyanın çocuğudur ve onu yansıtır.Evrensel olan demokrasi bu yönüyle de evrensellik içinde yerelleşen bir kavram da olur aynı zamanda."

 

şeklinde demokrasi kavramına olan yaklaşımımı ifade etmişim.

 

Öncelikle demokrasi kavramını tanımlarının bir çoğunu da okusan yarısını da okusan yada aradan bir cümle bile çeksen bir nokta kesinlik kazanır.Kavramın tanımından daha çok uygulamasının getirisine bakrsın.Çünkü tanım masumdur güzeldir ancak sonucu farklı görüşler ortaya çıkarır.

 

demişsiniz,bakın zaten yukarda ki demokrasi anlayışımda da bunu net olarak görebiliriz.Evet,tanım masumdur.Tanımın sonucu bizi daha çok ilgilendirir.

 

kavram olarak demokrasiyi;"halkın iktidarlığı" ile açıklayabiliriz,ama uygulanan demokrasi de sadece halkın iktidarlığı yoktur.Belirttim,bir daha belirteyim;uygulama alanı ile değişen bir demokrasi var karşımızda.

 

Mesela Antik Yunan;demokrasinin katıksızlığı olarak ifade edilir.Oysa ki hak ve iktidar kelimelerinin birleştiği bu coğrafya da bile;kadınlara ve kölelere o iktidar verilmez.

 

Araçları ile demokrasi,partisi ile seçimi ile demokrasi.Mesela bizde;temsili demokrasi.Halk,sandığa gider,oyunu kullanır.Seçtiği kişiler,onu mecliste temsil eder.Bakınız,siz başka iletiniz de "ya bu iktidara taşıdıkları onun isteği dışında hareket ederse,ne olacak" şeklinde oldukça isabetli olan bir gerçeği dile getirdiniz,ki bu da demokrasi kavramının yine kendi sancısıdır,toplumlara ve coğrafyalara hatta bilemedik tarihlere göre büründüğü suretlerin çelişkisidir.

 

O zaman nasıl bir demokrasi?...Yine size dönelim;

 

Demokrasi de bireyi develete karşı koruyan demişsin.Sınırsız özgürlükten bahsetmişsin.Sınırsız özgür olamassın hiç bir zaman dünyanınn hiç bir yerinde de sınırsız özgürlük yoktur.Eğer buna bir sınır getirmessen farklı ve eşit olmayan kazanımlar ortaya çıkar.Demorkası en basit anlamda çoğunluğun akbul ettiği doğrudur.Herkes ortak fikirsdir.Bunu açıklamak için farklı farklı terminolojik anlamlar kullanmaya çalışmaya gerek yok.Kendi akvarmaını kendin yaratabilmelisin öncelikle.Toplum psikolojisi bunu getirir.Olayları basite indirgemek anlamamızı kolaylaştırır

 

İlkel toplumlara dönelim...

 

-Kendi mücadalesin de ki bireyler savunma vb nedenlerden dolayı birarada yaşama ihtiyacı duydular.

 

-Beraber yaşama ihtiyacı beraberin de sınırları getirdi.

 

-Karşılıklı dayanışma,yardımlaşma ve ihtiyaçlar karşısında iş bölümünü getirdi.

 

-Birey değil,bireylerin olduğu alanlarda,bu karşılıklı ilişkileri düzenleyen devlet yada otorite kaçınılmaz bir gereğe dönüştü.

 

-Devlet,güvenliği sağlayan,bireyleri koruyan bir güç olarak kabul edildi;yazılı yada yazılı olmayan kanunlar ile kendi otoritesini kurdu.

 

Evet,devlet birey için vardır.Buraya kadar herşey olağan.İşte bundan sonrası...devlet ve bireyler ilişkisine dönmek gerek.Devlet,çoğu zaman otoritesini korumak için bireyi yok saymıştır.Biliyorsunuzdur;Ortaçağ Avrupasını ve sonrada aynı coğrafyada ki demokrasi yolculuğunu...bireyi yok sayan devlete rağmen,kendi söz sahipliği için demokrasiyi araç olarak kullanan birey.Umarım anlaşılmıştır.

 

Özgürlük,gerçekten muhteşem bir kavramdır.Peki özgürlüğün sınırı nedir;basitçe başkasının özgürlüğünün başladığı yer.Zateni,gerçek anlamda ki özgürlüğün kendisi bir ütopya.Kaldı ki,sınırsız özgürlük...bu konuda hemfikiriz,fazla uzatmayacağım.

 

Devletin birey ile olan işikisine gelince demokrasiyi meydana getiren olgular anayasadır anayasa bir işlev meydana gelmesi içinbazı şeritler çizer demokraside bu şeritlerde hareket etmeyi sağlar.Ha diceksin neden şerit var istediğim yoldan gideyim ben.O zaaman ......

 

ve hemen sonrasında ki örneğiniz.Oldukça somutlaştırıcı ve güzel.

 

Demokrasi sadece anayasa değildir;amaç ve aracıyla bir bütünlük arz eder.

 

Temsili demokrasi de araç,siyasi partilerdir;amaç halkın otoritede ki temsiliyetidir.Sadece bir örnek...

 

Yazı,oldukça uzun oldu...örneğiniz ile bitireyim;asfaltlı yol...azami bir hız...bunlar gerçekten de sadece demokrasi kavramında değil,insan yaşamında vazgeçilmez sınırlardır.

 

Ama,asfaltlı yolun seçimi ve azami hızın sınırında ki tüm hızları seçmek sizin iradenizdir.

 

amacımız,olan yanlışları en aza indirgemek.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bak forumdaşım bir devlet bir kaç demokrasi anlayışını bir den zaten uygulayamaz.Türkiye Cumhuriyeti temsii demokrasi yi uygulamaya koymuştur.Antik romalılara kadar gitmene gerek uyoktur.O zaman mevzu uzar:D

 

Eğer hakları bir düzen içerisinde sunmaz iseniz yağma olur yığılma olur.Anayasa bu yağmayı yığılmayı önler.Ha şu dönemki anayasa bu yığılmayı eşit olarak ber taraf ediyormu kimine göre evet kimine göre hayır.Bu zaten herkesin bilfiği gerçek.

 

Benim senin tanımlarında yaptığım yoruma gelince elbetteki yapılan kavramlar evrenseldir buna bir itirazım yok.Ancak tanımı yaşadığın döeneme uygulamaya kalk bakalım ne kadar sapmaların olacak.İşte burda bu sapmaları önlemek için yasalar devereye giryor.Ha diceksin yasa beni deasteklemiyor bu demoratik bir sistem değil v.s.

 

Arkadaşım o zaman şu duruym ortaya çıkar yasa birey için değildir.Toplum içindir.Bireysel yasa bireysel suçlar içindir.TCK nın temeli şu atasözüne dayanır"her koyun kendi bacağından asılır" yasa da bulunan bir madde senin mantalitene ters gelmesi bu o ülkede hukuk yoktur anlamına gelmez. Hukuk çu olarak Türkiyenin her noktasında hukuk doğru işler demeye kimsenin gücü yetmez.Yeri geldimi bir avukat suçluyu savunmak zorunda kalır.Yada başka bir değişler bir insanı savunmak bazen yalan söylemeyi gerektirir.

 

Ama bunun arkasına sığınıarak bir savunma mekanizması yanlıştır.TÜrkiye de hukuk yok.Türkiyede demokrasi yok . E alternatifini göster o zmana.Yazdığım her uzun yazıda sadece tek li tekli kelimelere bağlı kalma konunu özünde vermek istediğim mesajı anlamaya çalışırsan sevinirim

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bak forumdaşım bir devlet bir kaç demokrasi anlayışını bir den zaten uygulayamaz.Türkiye Cumhuriyeti temsii demokrasi yi uygulamaya koymuştur.Antik romalılara kadar gitmene gerek uyoktur.O zaman mevzu uzar:D

.

.

.

Ama bunun arkasına sığınıarak bir savunma mekanizması yanlıştır.TÜrkiye de hukuk yok.Türkiyede demokrasi yok . E alternatifini göster o zmana.Yazdığım her uzun yazıda sadece tek li tekli kelimelere bağlı kalma konunu özünde vermek istediğim mesajı anlamaya çalışırsan sevinirim

 

Ne gibi bir alternatifi kastediyorsunuz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hangi teori

yazıyorsan bir şey tafsiratı ile yaz ki anlayalım

 

Yani kağıt üzerinde ki yasaların uygulanması.

 

Türkiye'de ki insan hak ve ihlallerine genel anamda baktığınız zaman,bu ihlallerin kesinlikle yasalar tarafından kabul edilemeyeceğini görürüz.

 

Mesela bir işkence,polisin yetkileri dışında ki hareketleri vs.

 

Demokrasinin işlerliği,araç ve amaçları ile ölçülür.

 

Demokrasi anlamında,%10 barajı ile sınıfta kaldık.

 

Çogunluğun değil çokluğun iradesini meclise taşıdık.

 

Benim ülkem de hukuk işlemez,sadece keyfiyete göre keyfi yasalar işler.

 

alternatif,herşeyden önce keyfiyetin değil yasaların söz sahipliğidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yani kağıt üzerinde ki yasaların uygulanması.

 

Türkiye'de ki insan hak ve ihlallerine genel anamda baktığınız zaman,bu ihlallerin kesinlikle yasalar tarafından kabul edilemeyeceğini görürüz.

 

Mesela bir işkence,polisin yetkileri dışında ki hareketleri vs.

 

Demokrasinin işlerliği,araç ve amaçları ile ölçülür.

 

Demokrasi anlamında,%10 barajı ile sınıfta kaldık.

 

Çogunluğun değil çokluğun iradesini meclise taşıdık.

 

Benim ülkem de hukuk işlemez,sadece keyfiyete göre keyfi yasalar işler.

 

alternatif,herşeyden önce keyfiyetin değil yasaların söz sahipliğidir.

 

bu bahsettiğin mevzular yeni olan bir şey değil.İşkence konusuna gelince işkence tabiki kötü bir şeydir ancak bazen gereklidir.Ha polis bu hakkını kötüye kullanıyorsa ki zaten o konuda hem fikiriz.

 

Demokrasinin işlerliği amcaçları dediğin zaman şöyle bir soru kafaya takılır; bugün peşinde koşupta bana çare olur dediğim demokrasi yarın beni sırtımdan vurursa.Çünkü demokrasi nankördür o zaman ne yapacaksın ?? Yeni bir demokrasi modeli peşinde mi koşacaksın halbuki yıllarca bunun için mücadele verdin !!!

 

Çoğunluğuk dediğin olgu ile çokluk olarak ileri sürdüğün tavsiri biraz açarsan daha sağlıklı cevap verebilirim.

 

Ülkemizde yasalar işler.Ama biraz yavaş işler.Bu konudaki sıkıntılarda herkesle aynı fikirdesin zaten yani bu yeni bir şey değil.Ayrıca TÜrkiye deki yasalar madde korumaya yönelik şekilde hazırlanmıştır temeli buna bağlıdır ister vergi hukuku, ister ceza hukuku, idare hukuku, medeni hukuk yada v.s. ki unutmadan Türkiyede yasalar işlemez denir ama işleyipte taşı gediğine koyduğu bir çokda damar nokta vardır yani birazda bardağa dolu tarafından bakmak lazım.

 

Yasalar da keyfiyetten bahsediyorsun.bunun için bana bir örnek verirmisin

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu bahsettiğin mevzular yeni olan bir şey değil.İşkence konusuna gelince işkence tabiki kötü bir şeydir ancak bazen gereklidir.Ha polis bu hakkını kötüye kullanıyorsa ki zaten o konuda hem fikiriz.

 

Demokrasinin işlerliği amcaçları dediğin zaman şöyle bir soru kafaya takılır; bugün peşinde koşupta bana çare olur dediğim demokrasi yarın beni sırtımdan vurursa.Çünkü demokrasi nankördür o zaman ne yapacaksın ?? Yeni bir demokrasi modeli peşinde mi koşacaksın halbuki yıllarca bunun için mücadele verdin !!!

 

Çoğunluğuk dediğin olgu ile çokluk olarak ileri sürdüğün tavsiri biraz açarsan daha sağlıklı cevap verebilirim.

 

Ülkemizde yasalar işler.Ama biraz yavaş işler.Bu konudaki sıkıntılarda herkesle aynı fikirdesin zaten yani bu yeni bir şey değil.Ayrıca TÜrkiye deki yasalar madde korumaya yönelik şekilde hazırlanmıştır temeli buna bağlıdır ister vergi hukuku, ister ceza hukuku, idare hukuku, medeni hukuk yada v.s. ki unutmadan Türkiyede yasalar işlemez denir ama işleyipte taşı gediğine koyduğu bir çokda damar nokta vardır yani birazda bardağa dolu tarafından bakmak lazım.

 

Yasalar da keyfiyetten bahsediyorsun.bunun için bana bir örnek verirmisin

 

İlk defa işkenceyi bir gereklilik olarak gören bir hukukçu ile tanışma şerefine nail oldum.İşkence insanlık suçudur;hiçbir şekilde haklılığı savunulamaz.

 

Demokrasi kavramımız kavram kargaşasına yenik düşmeyecekse,sağlam bir temele oturtulacaksa,emin olun ki korkuların yersiz olduğunu daha yolun başındayken,demokrasi size aydınlığı sunacaktır.

 

Çoğunluğun olduğu demokrasi de herkes vardır;çokluğun olduğu demokrasi de sadece sayıca fazla olanlar vardır;yani bir tarafta nitelik diğer tarafta nicellik.

 

Bakın,Türkiye de ki halkın temsiliyet oranına!

 

Keyfi olan yasalar değil,keyfiyet ile keyfileşen yasalar...örneğin;dil yasağı!

 

Siz,dil yasağını inkar ediyor muydunuz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İlk defa işkenceyi bir gereklilik olarak gören bir hukukçu ile tanışma şerefine nail oldum.İşkence insanlık suçudur;hiçbir şekilde haklılığı savunulamaz.

 

Demokrasi kavramımız kavram kargaşasına yenik düşmeyecekse,sağlam bir temele oturtulacaksa,emin olun ki korkuların yersiz olduğunu daha yolun başındayken,demokrasi size aydınlığı sunacaktır.

 

Çoğunluğun olduğu demokrasi de herkes vardır;çokluğun olduğu demokrasi de sadece sayıca fazla olanlar vardır;yani bir tarafta nitelik diğer tarafta nicellik.

 

Bakın,Türkiye de ki halkın temsiliyet oranına!

 

Keyfi olan yasalar değil,keyfiyet ile keyfileşen yasalar...örneğin;dil yasağı!

 

Siz,dil yasağını inkar ediyor muydunuz?

 

öncelikle sana sorum şu en basit örnekleme ile sokakta biri senin annene babana küfür etse ağıza alınmayacak laflar etse tepkin ne olur o kişiye.

Demokrasi ile ilgili sorduğum soruaya beklediğim cevap bu değildi aslında ( kavram kargaşası filan yazmışsın)

 

çoğunlukla çokluk tanımı yapmanı istemedim açıklarmısın dedim :D çoğunluğun demokrasisi demişsin hukukta temel mantıkta yatan demokrasi içinde geçerli olanda ki heryerde de öyledir (hani kabul edenler etmeyenler mantığı) ki anayasada direk seçimde en yüksek oyu olan hükümet kurar diyerke geçmez ama seçimde almış olduğu oy sayısı rakamından dolayı sadece bunu hakeder partiler.Çoğunluk ve çokluk sende bir karmaşa yaratmasın biraz derin düşünürde yüzeysel bakmaz isen olaya anlarsın.Çoğunluktada sayıca fazla olanların kararı kabul edilir çokluktada bir kere bu kavramların kullanıldığı noktaları doğru tesbit etmelisin.Ayrıca demokratik düzende ki bu sıkıntı hep sizlerde yani kusra bakma kürtlerde karşıma çıkmıştı sürekli demokrasinin olmadığını ezildiğinizi savunursuunuz fakat yasaya yüzeysel ve bir çok kavramı sadece kendi anladığınız ama ulaşılmak istenen amaca göre değil kendi anladığınız mantığıa göre uyarladığınız için sorunlar çıkmakta.

Diyelim ki bir cemiyettesin.Bir durum hadisesi söz konusu.Konuda cemiyete bir tane ortak kullanım dolap alınması.Cemiyet dediğimiz yerde 10 kişilik bir topluluk olsun.Alınmasını isteyenler dersin 7 kişi el kaldırır 3 ü alınmasın derse o dolap alınır neden eğer (anayasada yazan ) %50 oy çoğunluğu üstü varsa kara kabul edilir.Başka bir örnek vereyim bir kişiyi cemiyet başına getirmek istiyorsunuz ve bu göreve talip olanlar var gene 10 kişilik bir cemyet herkes oyunu kullandı e haliylen burada da oy çoğunluğunu alan kişi başa geçecektir.Genel seçimlerde ve yerel seçimlerde olduğu gibi.BUrda takılacak sorun edilecek bir şey yok ve çokluk ve çoğunluk kavramını başka bir masada kullanamassın zaten.

 

Halkın temsiliyet oranına gelince.Bende oy kullandım benim verdiğim parti iktidara gelmedi.Vermediğim bir parti iktidaara geldi ve o partiyi halk seçti bu halkın için de kürtte var türkte var arapta var .....kendi kendini temsil eden bizim halkımız eee demokratik bir seçim çünkü o insanları halk gönderdi oraya ha seçilen ler demokratik bir mantıkla mı geldi dersen (vekillerden bahsediyorum) parası olan milletvekili olur şeklinde bir mantık yürütrsek eğer doğru çünkü artık bir ticarete dönüştü ama bu bize türkiyede demokrasi yoktur dedirtmez.

 

 

"Keyfi olan yasalar değil,keyfiyet ile keyfileşen yasalar...örneğin;dil yasağı!

 

Siz,dil yasağını inkar ediyor muydunuz?"

 

şeklinde yazına gelince bak şimdi burda duralım.bir kere yazdığın cümleyi Türk Dil Kurumu görmesin :D aşırı derecede karambol bir cümle.Zorlaya zorlaya anladığım kadarı ile hep takıldığınız kürtçe muhabbeti.

Dil yasağını inkar ediyormuydunuz dan kastetmek istediğini tam anlamadım ama kendimce şöyle bir yorumsal yaklaşım getireyim

 

BU ülkenin bir anayasası var ve bu anayasa üzerine burası bir meşru devlet sayılmaktadır.Ha işlerliği tartışılır ve emin ol bir çok avrupa ülkesinden asaletlidir ve emin ol ki öyledir.Ulu Önder Atatürk'ün söylediği sözü tekrar dan hatırlayalım "bir ülkenin dilide bayrağıda tektir." Bu son derece açık ve nettir.Dİl yasağı var dediğin olgunun tabusunu zaten tutmuyor günlük hayatta özgürce konuşuyordunuz karışanda edende yoktu.Okullarda okutulması olayına gelince karşıyım çünkü bu ülkenin dili türkçedir.Türkçeyi doğduğunda mı öğrendin yoksa kursa gittinde öyle mi öğrendin ???

 

Dil yasağı keyfi değildir eğer keyfi diyorsan sende keyffiyetten bir sıkıntı arıyorsun demektir.çünkü Yasa zaten seni dilinide dininide ayırmamaktadır ve bunu açıkça dile getirmektedir sadece devlet statüsünde ve kamu hususunda ki yaptırımları vardır ki buda en normali ve devlet olarak hakkıdır kimse de bu hakkı fazlallık göremez hakkıda yoktur.Vardır diyen abartmıştır.

 

Yabancı dil olarak görme hususunda cebinde Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı kimliği taşıaycaksın ama ben kürdüm diceksin.Bunu inkar edin diyen yok.Kürt olmanıza rağmen o vatandaş kimliği ile her haktan faydalınıyorsunuz zaten demokrasi gerisinde kalmış herhangi bir sıkıtnız yok.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Anneme,babama küfür edene sadece acırım;basitlik ise aynı seviyesizliği gösteririr.

 

Çoğunluk ve çokluk arasında ki fark;farklılıkların temsiliyet oranı.

 

Mesela bizde ki,%10 barajı...

 

Bakın,AKP...ÇOĞUNLUĞUN DEĞİL ÇOĞULUN İKTİDARI.

 

Tek dile dayanılarak yasaklanan bir dil;anladım şimdi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Anneme,babama küfür edene sadece acırım;basitlik ise aynı seviyesizliği gösteririr.

 

Çoğunluk ve çokluk arasında ki fark;farklılıkların temsiliyet oranı.

 

Mesela bizde ki,%10 barajı...

 

Bakın,AKP...ÇOĞUNLUĞUN DEĞİL ÇOĞULUN İKTİDARI.

 

Tek dile dayanılarak yasaklanan bir dil;anladım şimdi.

 

:D:D

bak şimdi cevaplarını yönlendirmeli verme bir kere.Hiç bir erkek yolda tartışmaya girdiği birinin ailesinden birine küfür etmesine senin verdiğin gibi kayıtsız kalmaz en haififinden aynı tarzda küfürlü tepki verir ayrıca ben kürt olupta senin gibi davranan kimseyi görmedim çünkü **********.BU zaten ortak kültürümüz olan bir şey.Gelmek istediğim nokta bu tarz bir olay başına geldiğinde verdiğin o sert tepkide bir işkencedir çünkü sen o karşıda ki şahsın yapmış olduğu yanlış hareketten dolayı cezalandırıyorsun bu da normal bir şeydir eğer yapmam diyorsan cevaplara farklı bir izlenim vermek için politik yaklaşıyorsun demektir.

 

Bizdeki %10 barajına gelelim.Arkadaşım parti kuvvetli ise %10 barajını aşar ve söz sahibi olur.TÜrkiyede birbirine yakın fikire sahip 30dan fazla parti var bunların hepsinin meclise girmesi senin için demokrasi anlamına geliyorsa zaten ne yönetim nede demokrasi açısından seni tatmin edemeyiz.Ayrıca ben AKP yanlısı bir adam değilim ama bu ülke seçime girdi ve her iki kişiden biri bu paritye oy verdi olağan ve normal bir skor.Demek ki senin tuttuğun partiyi kimse desteklemiyor.Çoğunluğun iktidarı ile çoğulun iktidarı kavramlarını biraz araştır da öğren *******.Ha şuda var bilimini bilmeden siyaset olmaz mı olur tabiki ama öyle bir şey söyleki bana okuduğum zaman cevap vermeden önce düşünme payım olsun sıradan olmasın.

 

Tek dil olayına gelince ardakşım daha öncede söyledim bu ülkenin dili Türkçe resmi dili yani sen diyorsun ki benim dilimide resmi dil yapsınlar o zaman buranın adı Türkiye olmaz.Ayrıca bu ülkede sadece senin milletin yok Türk,Laz,Arap,Çerkez....sen kalkıpta sadece bana bir özerklik tanınsın dersen senin yaptığın direk ayrımcılık ve insiyatif hakkı talep etmen demektir ki valla kusra bakma senin dediğinin ne hukukla ne mantıkla bağdaşan mantıktır buna buna ister faşist de ister milliyetçilik de ister ayrımcılık de ama benim başta Atatürk olmak üzere benim dedelerim atalarım durduk yere dağlara çıkıpta vatan diye bayrak diye savaşmadı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...
:D:D

bak şimdi cevaplarını yönlendirmeli verme bir kere.Hiç bir erkek yolda tartışmaya girdiği birinin ailesinden birine küfür etmesine senin verdiğin gibi kayıtsız kalmaz en haififinden aynı tarzda küfürlü tepki verir ayrıca ben kürt olupta senin gibi davranan kimseyi görmedim çünkü **********.BU zaten ortak kültürümüz olan bir şey.Gelmek istediğim nokta bu tarz bir olay başına geldiğinde verdiğin o sert tepkide bir işkencedir çünkü sen o karşıda ki şahsın yapmış olduğu yanlış hareketten dolayı cezalandırıyorsun bu da normal bir şeydir eğer yapmam diyorsan cevaplara farklı bir izlenim vermek için politik yaklaşıyorsun demektir.

 

Bizdeki %10 barajına gelelim.Arkadaşım parti kuvvetli ise %10 barajını aşar ve söz sahibi olur.TÜrkiyede birbirine yakın fikire sahip 30dan fazla parti var bunların hepsinin meclise girmesi senin için demokrasi anlamına geliyorsa zaten ne yönetim nede demokrasi açısından seni tatmin edemeyiz.Ayrıca ben AKP yanlısı bir adam değilim ama bu ülke seçime girdi ve her iki kişiden biri bu paritye oy verdi olağan ve normal bir skor.Demek ki senin tuttuğun partiyi kimse desteklemiyor.Çoğunluğun iktidarı ile çoğulun iktidarı kavramlarını biraz araştır da öğren *******.Ha şuda var bilimini bilmeden siyaset olmaz mı olur tabiki ama öyle bir şey söyleki bana okuduğum zaman cevap vermeden önce düşünme payım olsun sıradan olmasın.

 

Tek dil olayına gelince ardakşım daha öncede söyledim bu ülkenin dili Türkçe resmi dili yani sen diyorsun ki benim dilimide resmi dil yapsınlar o zaman buranın adı Türkiye olmaz.Ayrıca bu ülkede sadece senin milletin yok Türk,Laz,Arap,Çerkez....sen kalkıpta sadece bana bir özerklik tanınsın dersen senin yaptığın direk ayrımcılık ve insiyatif hakkı talep etmen demektir ki valla kusra bakma senin dediğinin ne hukukla ne mantıkla bağdaşan mantıktır buna buna ister faşist de ister milliyetçilik de ister ayrımcılık de ama benim başta Atatürk olmak üzere benim dedelerim atalarım durduk yere dağlara çıkıpta vatan diye bayrak diye savaşmadı.

 

Ben erkek değil değilim,bayanım...belki de bunun için,küfür veya hakaret bana göre değil.

 

Tepki,insana yaraşır olmalıdır.Bakınız,kendimden örnek vereyim,bazen iş gerçekten yoğundur veya o gün can sıkıcı olaylar yaşamışımdır,tepkimi vermem gereken kişilere değil,herhangi birisine gösterirsem ne olur?İşte o zaman,tepki değil sadece sinir bozuculuğun yakışıksızlığı kalır size.

 

İşim gereği,insanlara borçlarını söyler,sağlık yardımınız bitmiştir derim çoğu zaman.Düşünün ki,sadece elinde ki karnesi ile devlet kurumunda güvence sağlayan kişilerin tepkilerini yada benim onların çaresizliğine olan tepkimi...

 

Aslında,sınırı iyi belirlemek lazım,tepkiyi de insan psikolojisinde olması gereken yere koymak gerek.

 

Bu sadece insan psikolojisi için geçerli olan...gelelim,tepki ile açıklamaya çalıştığınız işkenceye...

 

Devletin bir görevi de,emniyeti ve güveni sağlamak.

 

Ülkemiz de belirli yasalar vardır,cezalar o yasalara göre belirlenir,suçlu cezasını bı koşulda alır.Yoksa dediğiniz gibi işkence herhangi bir tepki olarak açıklanamaz,devlette duygu değil olması gereken olmalıdır.Aksi durumda bunun adı "keyfiyetttir"ki bu devleti yok saymanın diğer adıdır.

 

Nasıl yani,alıyorsunuz suçluyu;geçtiniz avukatı,hakimi;tepkinizi işkence ile mi açıklıyorsunuz?Olmaz,kesinlikle bunun mantığı yoktur.

 

AKP,kesinlikle iki kişiden birinin oyunu alarak değil,oy kullananlardan ikisinden birinin oyunu alarak iktidar olmuştur.Arada ki farka dikattinizi çekiyorum izninizle.

 

Doğrdur,az çok aynı düşünen birçok partimiz var,ama bu demek değildir ki %10 baraj sistemi bir zorunluluktur.Herşeyden önce,belirtilen oranın altında kalan irade kendini mecliste bulamayacaktır.Bunun yerine nispi oy oranı baz alınabilir.Belirli sayı ile,belirli orantı....

 

Tek dile gelince...ben resmi olan bir Kürtçe değil,geliştirilecek ve sahip çıkılacak bir Kürtçe'den bahsediyorum...

 

Ayrıca şunu da belirteyim;Çerkez,Arap...bunlar ezbere,arkadaşım Kürtçe resmi olarak yasaktı,onun durumu çok farklı değil miydi?İnsaf.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben erkek değil değilim,bayanım...belki de bunun için,küfür veya hakaret bana göre değil.

 

Tepki,insana yaraşır olmalıdır.Bakınız,kendimden örnek vereyim,bazen iş gerçekten yoğundur veya o gün can sıkıcı olaylar yaşamışımdır,tepkimi vermem gereken kişilere değil,herhangi birisine gösterirsem ne olur?İşte o zaman,tepki değil sadece sinir bozuculuğun yakışıksızlığı kalır size.

 

İşim gereği,insanlara borçlarını söyler,sağlık yardımınız bitmiştir derim çoğu zaman.Düşünün ki,sadece elinde ki karnesi ile devlet kurumunda güvence sağlayan kişilerin tepkilerini yada benim onların çaresizliğine olan tepkimi...

 

Aslında,sınırı iyi belirlemek lazım,tepkiyi de insan psikolojisinde olması gereken yere koymak gerek.

 

Bu sadece insan psikolojisi için geçerli olan...gelelim,tepki ile açıklamaya çalıştığınız işkenceye...

 

Devletin bir görevi de,emniyeti ve güveni sağlamak.

 

Ülkemiz de belirli yasalar vardır,cezalar o yasalara göre belirlenir,suçlu cezasını bı koşulda alır.Yoksa dediğiniz gibi işkence herhangi bir tepki olarak açıklanamaz,devlette duygu değil olması gereken olmalıdır.Aksi durumda bunun adı "keyfiyetttir"ki bu devleti yok saymanın diğer adıdır.

 

Nasıl yani,alıyorsunuz suçluyu;geçtiniz avukatı,hakimi;tepkinizi işkence ile mi açıklıyorsunuz?Olmaz,kesinlikle bunun mantığı yoktur.

 

AKP,kesinlikle iki kişiden birinin oyunu alarak değil,oy kullananlardan ikisinden birinin oyunu alarak iktidar olmuştur.Arada ki farka dikattinizi çekiyorum izninizle.

 

Doğrdur,az çok aynı düşünen birçok partimiz var,ama bu demek değildir ki %10 baraj sistemi bir zorunluluktur.Herşeyden önce,belirtilen oranın altında kalan irade kendini mecliste bulamayacaktır.Bunun yerine nispi oy oranı baz alınabilir.Belirli sayı ile,belirli orantı....

 

Tek dile gelince...ben resmi olan bir Kürtçe değil,geliştirilecek ve sahip çıkılacak bir Kürtçe'den bahsediyorum...

 

Ayrıca şunu da belirteyim;Çerkez,Arap...bunlar ezbere,arkadaşım Kürtçe resmi olarak yasaktı,onun durumu çok farklı değil miydi?İnsaf.

 

Bayan olduğunuzu bilmiyordum hanımefendi.Ben erkek olduğum için olayı sadece erkek gözü ile ve en serti açısından ele almak istedim.Tabiki tepki insana yakışır olmalıdır.Siz kendinizden örnek verdiniz bende kendimden örnek vereyim o zaman.Siz kendinize paralel bir örnek verdiniz ve işin ucunda bir şekilde devlet var ve sanırım devlette çalışan birisiniz bunada üzüldüm.Ben bazen ünide iken canlı müzik yapardım.11 sene oldu müzikle iç içeliyim.Barda heran herşeyin olması mümkündür delikanlı geçinipte alakası olmayan insanlar yada cinsiyeti bozuk olup sarkıntılık yapan insanlar gelir.Siz çıkarsınız şarkınızı çalarsınız .Müşeteriyi de yakından izlersiniz.Eğer ki müşterilerin arasında oturanda sizin bir arkadaşınız yada sevigliniz olsa ve birileri siz sahnede olduğunuz için onunla olan münasebeti bilmeden bazı yanlış tutumlar yapsa ve alkolun etkisi ile haddini aşsa emin olun dışarı atın demekten öteye gidersiniz.

 

Yani eskilerin bir lafı vardır bekara eş boşamak kolaydır derler.Ben özelden bir örnek verdim.Ha verilen tepki elbetteki yanlıştır burda değinmek istediğim nokta insan psikolojisinden tepkinin tanımı çok yalın değildir bir olasılığın bin bir türlü yolu vardır.

 

tekrar işkence olayında demek istediğim vurguyu tekrarlamak istiyorum.İşkence denince aklınıza sadece suçluya yapılan zulüm karakolda yenen dayak gemesin.Bende karakolda dayak yedim hemde yanaklarım domates gibi kızartıldı ama hak etmiştim sesimide çıkaramadım :D

 

Yasalar olduğunu söyleidn de bu forumda seninle yazışmalarımızda bu bahsettiğin yasaları hep inkar eden sendin bense savunuyordum burda bu yazın dailginç oldu.Devlette olana gelince.Devlette üç organ vardır.Yasama yürütme yargı.Yargı bağımsızdır zaten.Yargılamada iki şey kale alınır bir yazılı hukuk iki yazılı olmayan yani örfi hukuk.Örfi hukukta biraz duygusallık vardır ama neden vardır? Ceza hukuku yasaları belirlerken önce toplumsallığa sonra ise kanuna göre belirlemiştir.Yani önce işlenen suçun toplumsal yönden değerlendirmesi sonra bunun kanundaki karşılığına göre değerlendirme yapılır.Çünkü toplumu düzenler.Ha kanun daki madde yetersizdir o ayrı bir konu tartışılır.Ceza hukukunda da işkence yasaktır zaten.İşkence Türkiyedeki hiç bir yasa maddesinde meşru da geçmez.Siizn tabirinizde sanki devlet işkenceyi meşrulaştırmıştır şeklinde ifade var yada ben yanlış anladım biraz karambol bir cümle olduğu için anladığım bu.

 

AKP iktidarı için söylediğiniz söz çok karışık.İlk söylediğinizle ikincisi arasında bir fark yok zaten.Siz var iddia ediyorsnuz ama kelimelerin yeri bile aynı.Felsefeci değilim sizde değilsiniz anladığım kadarı ile ama felsefeci gibi yazılar yazmayın ozaman. Bir doktorun ünlü bir sözü vardı bana söylemişti tıp dilini sadece tıp bilir halk dilini ise sadece insan bilir.Yani olayı basite indirgeyerek daha anlaşılır yazarsan sevinirim burda şifre çözmek zorunda kalmayım

 

Devlet neden kürtçeyi değiştirsin.Devletin dili değil.Bu yanlış bir yaklaşım.Devletin yasasında geçmeyen bir dilin üzerinde siz devletin çalışma yapmasını söylüyorsunuz.Ha bilim olarak bilim adamları ferdiyen kalkar araştırır fikir yazar kitap yazar ona kimse müdahele etmez zaten bu mesleklerinin getirisi ama devlet kalkıpta kürtçe bir geliştirme politikası izlemez çünkü resmi dili değil.Eğer bu talebin gerçekleşmesini istiyorsan bu dilin resmi dil kabul edilmesi gereğidir ki buda bir ülkede iki tane resmi dil olmaz.

 

Çerkez arap bunlara ezbere diyorsun da neyin ezbere.Onlarda senin gibi bu coğrafyada yaşayan bir ırk.Kürtçe yasada direk yasaktır dye yazan bir dil değildir.Resmi kurum ve kuruluşlarda kullanılması için yasa TÜrkçenin dışında bir dilin kullanılması yasaktır der.Buna kürtçede dahil arapçada ayrı olarak kürtçe için bir kararname vardır o da bölücü propagandası yapmak amacı ile ..... şeklinde geçer

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AKP,kesinlikle iki kişiden birinin oyunu alarak değil,oy kullananlardan ikisinden birinin oyunu alarak iktidar olmuştur.Arada ki farka dikattinizi çekiyorum izninizle.

 

 

 

Sayın Taypa,

 

isterseniz bu cümleden başlayalım...nasıl aynı anlama geliyor,bir daha okuyalım!Katılmadığınız noktayı yazarsanız,adım adım ne dediğimizi anlarız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Sayın Taypa,

 

isterseniz bu cümleden başlayalım...nasıl aynı anlama geliyor,bir daha okuyalım!Katılmadığınız noktayı yazarsanız,adım adım ne dediğimizi anlarız.

 

yanlış anlama ama sanki ordünaryus profesör gibi cümleler yazıyorsun

benim yaptığım gibi anlaşılmayan bir yer olduğunda daha basite indirge ve yaz köşe kapmacamı oynar gibi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yanlış anlama ama sanki ordünaryus profesör gibi cümleler yazıyorsun

benim yaptığım gibi anlaşılmayan bir yer olduğunda daha basite indirge ve yaz köşe kapmacamı oynar gibi

 

Yanlış anlamıyorum arkadaşım,siz aynı cümleler dediniz,ben bir daha okuyalım dedim.Sonra,katılmıyorsanız,gerekçelerinizi yazarsanız,sadece bu.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yanlış anlamıyorum arkadaşım,siz aynı cümleler dediniz,ben bir daha okuyalım dedim.Sonra,katılmıyorsanız,gerekçelerinizi yazarsanız,sadece bu.

 

bana bir daha oku diyene kadar buraya ne demek istediğini daha basite indirgeyerek açıklasana daha sevaba girerdin.Bende sana okur ve cevabımı verirdim.Bir daha böyle "ne demek istedin" tarzında cevao yazmazdım.Ama ne anladığımı soruyorsan hiç bir şey!!!

şeklen bakarsan derin anlam içeren bir söz gibi duruyor ama aslında kaymağın yüzü misali yüzeysal bir manidar ama sen diyorsun ki sen göremiyorsun o zaman bilincsizligi bende kalsın kusura bakma anlayamadım

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bana bir daha oku diyene kadar buraya ne demek istediğini daha basite indirgeyerek açıklasana daha sevaba girerdin.Bende sana okur ve cevabımı verirdim.Bir daha böyle "ne demek istedin" tarzında cevao yazmazdım.Ama ne anladığımı soruyorsan hiç bir şey!!!

şeklen bakarsan derin anlam içeren bir söz gibi duruyor ama aslında kaymağın yüzü misali yüzeysal bir manidar ama sen diyorsun ki sen göremiyorsun o zaman bilincsizligi bende kalsın kusura bakma anlayamadım

 

özür dilerim arkadaşım,bu ara gerçekten biraz gerginim,bunu yazdıklarıma da yansıtmışım galiba,gerçekten üzgünüm.

 

...

 

AKP,iki kişiden birinin oyunu alarak iktidar olmuş bir parti olarak ifade edilir.Ki,bu teoride böyledir.Yalnız,şu da diğer bir gerçek ki;AKP sandık başına giden her iki kişiden birinin oyunu alarak iktidar olmuştur,bunun yanında da sandık başına gitmeyen seçmen sayısı da azımsanmayacak oranda değil.

 

Yani,irade gerçek anlamda mecliste değil.

 

Aslında bunun tek nedeni demokrasi araçlarında ki işlevsizlikten değil,aynı zamanda muhalefetteki eksikliktendir.

 

saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

özür dilerim arkadaşım,bu ara gerçekten biraz gerginim,bunu yazdıklarıma da yansıtmışım galiba,gerçekten üzgünüm.

 

...

 

AKP,iki kişiden birinin oyunu alarak iktidar olmuş bir parti olarak ifade edilir.Ki,bu teoride böyledir.Yalnız,şu da diğer bir gerçek ki;AKP sandık başına giden her iki kişiden birinin oyunu alarak iktidar olmuştur,bunun yanında da sandık başına gitmeyen seçmen sayısı da azımsanmayacak oranda değil.

 

Yani,irade gerçek anlamda mecliste değil.

 

Aslında bunun tek nedeni demokrasi araçlarında ki işlevsizlikten değil,aynı zamanda muhalefetteki eksikliktendir.

 

saygılar.

 

senin iddia ettiğinle tammen zır bir ifade aslında çünkü o bahsettiğin sandığa gitmeyenler ile bu çok farklı bir konu.Bugün AK partinin tek başlı bir şekilde iktidara gelmesi zaten çok farklı bir dırum.İnsanlar oy verecek bir parti bulamadığı için seçimin içine ettiler ya ...

 

gerçek irade mecliste değil diyorsun bunu bu hale getiren gene halktır ben AK partiye oy vermedim sende vermedin eee kim verdi o zaman oyu gökten nur diye yağmurla beraber gelmedi.Muhalif olan parti CHP başında ki adamdan ne beklenebilir ki aslında iyi muhalefet olur hatta eline çok iyi kozlar geçti zaman zaman değerlendiremedi çünkü sol bitmiş bu ülkede.TÜrkiye yeni bir dar boğaza girmekte.Dar boğazın işletme terminolojisinde karşılığı üretimde zorlanılan nokta demektir.Yeni bir akım üretemiyoruz ve eskiye döndük neye din olgusuna.Hem dinin etkisinde hemde çağdaşlaşmanın etikisnde insanları çok güzel yönlendiren bir parti AK parti.Çok uzatmayacağım çünkü konu AK parti değil.

 

Ha muhaliflik konusuna gelince muhalif parti var olan icraatı eleştirir ve alternatifi sunar.Şahısa yönelmez devlete yönelmez rejime yönelmez.Muhalif olan partide aynı çatı altında yemin eden ve aynı yasalarla kurulmuş bir partidir amacı daha iyi bir yönetim daha bir anlayış yaratmak olmalıdır zaten çok partili sisteme geçişteki amaç buydu ancak zamanla içine edildi malesef....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.