Φ SimalyildiziNet Gönderi tarihi: 7 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 7 Eylül , 2008 Ates olamyan yerden duman cikmaz derler. Vallahi cok iyi tezgahlamislarki tüm Ulusalci gecinen sahislara herhangi bir suc iftirasinda bulunabilmis bu GLADYO. Bahsettiginiz sahislarin sucsuz olduguna inaniyorsaniz mahkeme sonuclarini bekleyin. Birde gercekten temiz ülke istiyorsaniz her türlü cetelesmeye ve derin devlete karsi acikca mücadele edin. Aksi taktirde konusmaniz takkiyecilikten baska bir manaya gelmez. Elbette bu ülke için tüm PİSLİKLERin temizlenmesini sizden çok ben istiyorum... Ama gerçek suçlunun, masumu suçlu gösterip, suçlarınıda bu masumlara atmasına izin vermenin, o pisliklerle aynı kefede olmaktan başka birşey olmadığını umarım biliyorsunuzdur! Satır aralarında sürekli vatansever kim diye sorduk! Ve neler için çaba sarfettiklerini sorduk! İhanet içinde olanlarınsa kimin emri ve güdümünde bu millete ve devlete neler yaptığını sorduk! Hala "ergenekon" ismini kullanmanın bile HAKARET olduğu bu davaya inanmak bir yana; 3-5 yıl sürecek davalardan sonra bu insanlar aklanıp çıksa bile sonuçta ATI ALAN ÜSKÜDARI GEÇMİŞ olacak... Zaten amaçta bu değilmi? Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 7 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 7 Eylül , 2008 Mahkeme sonuclarını bekleyın dıyenlere bakın aynı ınsanlar mahkemeye savcıya saygıdan bahsedıyorlar. Tutuklamalar gözaltılar oldugundan bugüna kadar savcıdan cok savcı hakımden cok hakım olanlar henüz mahkemesı baslamamıs olanları suclu ılöan edenler sımdı mahkeme sonuclarını bekleyın dıyebılıyor.Hey Allahım sen ne büyüksünkı bu ınsanları ıbret olarak bızlere gösterıyorsun. Bız dedık ta basından berı mahkeme kararıyla sucları sabıt olmayanlar sucsuzdur dıye.Sızler ne dedınız?CETE DEVLET CETE TSK. Kım yargıya daha saygılı oldu sımdı? Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 7 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 7 Eylül , 2008 Elbette bu ülke için tüm PİSLİKLERin temizlenmesini sizden çok ben istiyorum... Ama gerçek suçlunun, masumu suçlu gösterip, suçlarınıda bu masumlara atmasına izin vermenin, o pisliklerle aynı kefede olmaktan başka birşey olmadığını umarım biliyorsunuzdur! Satır aralarında sürekli vatansever kim diye sorduk! Ve neler için çaba sarfettiklerini sorduk! İhanet içinde olanlarınsa kimin emri ve güdümünde bu millete ve devlete neler yaptığını sorduk! Hala "ergenekon" ismini kullanmanın bile HAKARET olduğu bu davaya inanmak bir yana; 3-5 yıl sürecek davalardan sonra bu insanlar aklanıp çıksa bile sonuçta ATI ALAN ÜSKÜDARI GEÇMİŞ olacak... Zaten amaçta bu değilmi? Lütfen ülkemizdeki pislikleri söyleyinde bizde en azindan gercek pislikleri taniyalim ve üzerine gidelim. Ve bu pislikler devlettten bagimsiz calisan ve yasayan mihraklarmi? Konuyu biraz detayli acarsaniz sevinirim. Alıntı
Φ SimalyildiziNet Gönderi tarihi: 7 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 7 Eylül , 2008 Lütfen ülkemizdeki pislikleri söyleyinde bizde en azindan gercek pislikleri taniyalim ve üzerine gidelim. Ve bu pislikler devlettten bagimsiz calisan ve yasayan mihraklarmi?Konuyu biraz detayli acarsaniz sevinirim. Peki biraz daha açalım ama direk anlatmak yerine biraz örnekleme yapacağım.... Ben isizn evinizi dinlemek istiyorum. Sizi izlemek istiyorum. İşyerinizde neler olup bittiğini bilmek istiyorum. Ama bırakın bunu resmi yoldan yapmayı, resmi olarak bile kimsenin bilmesinide istemiyorum... Bunu nasıl yaparım? Herşey resmi olacak, resmi kurumların haberi olmayacak ve ben sizi takip edeceğim! Türkiye de bu çok basit; Değerli arkadaşım; Farklı fikirlerin çarpışması, hedefte bir doğruya gitmek için olmalı. "İtilafım rahmettir ümmetime, ittifaka varabiliyorlarsa" Efendimiz (s.a.v.).... Öncelikle "kalıp"lar konusuna değinmek isiyorum. Ne islam, ne de herhangi bir "izm" sistemi, birey olarak, sabit ve kalıptan çıkmış bireyler üretemez. Bu Cenab-ı Hakkın sistemine aykırıdır. Bir insanın fikrinin 2.bir benzeri yada kalıbı asla olmaz. Bu Allah ın birliğine terstir. Öncelikle, insanın inancı boyutunda "kalıp" yada "şablonlar"dan çıkmazsak zaten büyük hata yapmış oluruz... Bazı cemaat yada guruplarda deniyor ki "islam nakil dinidir, sorgulanmaz!". Bakınız nasıl şaplon haline geliyor. İslam asla nakil dini değildir, akil dinidir. Günde 5(6) vakit namazı neden kıldığını ve her vakit namazının "MANA"sının ne olduğunu bilmeden, sadece emredilmiştir diye icra eden nefis, olsa olsa "taklid-i iman" yapmış olmazmı? Bu nedenle, 12 tarikat ve 4 mezhep çatısı altında bu tip tartışmalar çıkmaza ulaşacaktır. Zira onlarda şablonlar altındadır. Ne dersiniz? Ve merkezi otorite yada devlet yönetiminin "din" üzerindeki etkisi çok farklıdır... Değerli arkadaşım, tüm dünyada "din"ler, toplumlarını tek tip inanç üzerine eğitmektedir. Gidin bakın, tüm kiliselerde tüm resimler yada heykeller tıpa tıp hepsinde aynıdır. Tek tiptir. Çünkü dünyada tüm dinler "ibadethane" ve "rahip" üzerinden ibadete izin vermektedir... Yanlızca tek bir din, dünya kurulduğundan beri sadece tek din bireysel ibadet ve inanca önem vermektedir. Bu da islamdır. İslam bireyin nefs mücadelesi ve güzel ahlakı üzerine inşa edilmiştir. Bu nedenledir ki, islam devlet yönetimi gerekmezksizin, dünyanın her yerinde her türlü devlet sistemi altında yaşanabilir. Bu samimi müslümanın zaten bildiği bir konudur.... İletinizin özüne gelirsek de sizin laiklik anlayışınızı tam bilmediğim için "laik sistem" hakkında söylediklerinize değinemeyeceğim; eğer bu konuda konuşmak isterseniz sözü edilen yerlerde laikliği hangi anlamda kullandığınızı açmanızı rica ederim... Kısa ve öz "laik" sisteme deyineceğim... Selçuklular devlet olduktan sonra, daha önce halk üzerinde her türlü idarede baş rölü oynayan din adamlarını maaşa bağlayıp "sadece ben sizden bilgi istersem konuşabilirsiniz" dedi. Ki bu din adamları içinde papazlarda vardı. Özellikle başkent konya da, rum, ermeni olmak üzerine hatırı sayılır gayri müslim yaşamaktaydı. Hala bunların izlerini görmenizde mümkündür. Selçuklu neden böyle bir yol izledi? Dinsel anlamda bana göre doğru olan size göre yanlış olacağından "birlik" olmanın daha farklı bir hukuk ile olacağı düşünülmüştür. Hatta Selçuklu Devlet Modeli ni uzun solukluda olsa incelemenizi rica edeceğim. Bu yapının çok hızlı verim vermesini, müslümanlar gibi gayrimüslimlerinde haklarının korunması Selçukluya çok büyük bir itibar kazandırmıştır. İslam da ilim ve bilim, Selçuklu döneminde tırmanışa geçmiştir. Osmanlı bu mirasın üzerine inşa edilmitşri ama "+" bir katkıda bulunamamıştır. Çünkü hilafet üzerine bir sistemle yaşamaya çalışmıştır. **** bir padişahtan ortaya çıkacak halifelik, islama hakaret değilmidir? Yada, Efendimizin "peygamber kızıyım diye güvenme, seni ancak benim vereceklerim kurtarır" dediği gibi, islam ilim üzre eğitimle kişiyi yükseltmektedir. Babadan oğula geçecek olan alimlik, sonu büyük fiyaskolara zaten gebedir. Din bunu kabul etmez, barındırmaz, dışarı atar! Bu nedenle "halife"ye rağmen Osmanlı yıkılmıştır.... Bu arada ilgili üye "propaganda" sözcüğünün anlamını ve "din tüccarı" aşağılamasının ne kadar ağır olduğunu bir daha düşünsün neyin saygı sınırları içinde olduğunu "öğretmeye" kalkmadan önce... Arkadaşım, siz "din tüccarı"mısınız? Samimi inançlı insanlara burada kimsenin hakaret etmeye hakkı yoktur... Kastedilen "din"i ön plana çıkaran ama asıl amacının insanları kullanmak olanlaradır.... Saygılarımla... " icara isterim. Sonuçta parayı bastırısanız böyle bir hakkınız var. İcar işleminde kullanılacak olan hammallar aslında benim adamlarım. İcara memurları ve polis eşiliğinde evinizi icra etmek için gideriz. Hamallar o itişme kakışma "benim böyle borcum yok", "alamazsınız", "ben icra müdürü vekiliyim çekilin önümden" ler arasında görsel ve işitsel cihazları yerleştiriverirler... Sonrada "pardon yanlışlık olmuş" denir ve çekilir gidilir... Bitti! Artık tüm özel hayatınız benim ellerimde. Üstelik "devlet sistemi" içinde, devleti kullanarak ama devletin haberi olmadan.... Bir ülkede derin devlet olduğunda o ülkenin içinde devlet sistemine karşı hiç birşey barınamaz.... Almanyayı hatırlayın! Kesin dönüş başlamadan önce, yani 1985 lerde, nedense çok fazla cinayetler işlenmeye başlamıştı. Alman devleti yıllarca içinde barındırdığı bu insanlara verdiği hakalrı geri alamıyordu. Ancak onlarla işi bittiğinden geri dönmelerinide istiyordu. Sonuçta, devşiremediği, beynini yıkayamadığı ve asimile edemediği Türkler den kurtulmadımı? Kalanlar için oturup konuşun. bizleri ve devletimizi nasıl tanıyorlar öğrenin.... Demek istediğimi daha iyi anlarsınız! Eğer Türkiye de Milli Derin Devlet olsaydı, ne pekaka kalırdı, nede mafya..... Bunca toz duman içinde kesin olan şey şudur. Devlet içine sızmış milli olmayan çeteler milletin canına okumaktadır...... Sihirli cümle MİLLİ OLMAYAN!!!! Devlet düşmanı, Türk düşmanı.... Saygılarımla Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 7 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 7 Eylül , 2008 Peki biraz daha açalım ama direk anlatmak yerine biraz örnekleme yapacağım.... Ben isizn evinizi dinlemek istiyorum. Sizi izlemek istiyorum. İşyerinizde neler olup bittiğini bilmek istiyorum. Ama bırakın bunu resmi yoldan yapmayı, resmi olarak bile kimsenin bilmesinide istemiyorum... Bunu nasıl yaparım? Herşey resmi olacak, resmi kurumların haberi olmayacak ve ben sizi takip edeceğim! . . Lütfen pislikleri kimler yapiyor anlatin. Bilmece gibi örneklerleolmaz bu aciklamalar. Pisliklerden bahsederken lütfen sadece günümüzdekinden degil de yillardan beri var olan ama hala devam edenlerden de bahsedin lütfen. Alıntı
Φ SimalyildiziNet Gönderi tarihi: 7 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 7 Eylül , 2008 Açıkça yazıyorum arkadaşım... Milli olmayan güçler devlet içinde konuşlanmıştır... Ümraniye soruşturması ile göz altına alınanları lütfen mercek altına alın. Eğer bu insanlar içinde, üç kuruş maaş aldığı halde, eğer babadan-anadan miras kalmadıysa, içinde bulundukları zenginliği inceleyin. İşte bu insanlar gerçekten çetecidir. Ama tutuklanan (tam sayısını bilmiyorum) onlarca insan içinde gerçekten çeteci 3-5 kişiden öte değil. İlk yakalanan ve el bombası eylemi yapanlar zaten polislikten ve askeriyeden refize olmuş (kibarca atılmış) insanlar. Maşa yani... Ama Doğu Perinçek, Serhan Bolluk, Ferit İlsever, Rahmetli Okkar, Eruygur Paşa, Tolon Paşa, Doç.Ümit Sayın, Emin Gürses Hoca.... (Veli Küçük hariç) bakınız bu insanların mal varlığına. Ne demek istediğimi anlayacaksınız. Sinan Aygün zaten müteahhit ve oldukçada zengin birisi. Yani kasasında çıkan 3 milyon euro filan değildir onun parası! O para acil durumlar için nakit yedek akçedir. Hani hepimizin kıyıda köşede sakladığı üç kuruş para gibi... Eğer Sinan Aygün ün parası üzerine oyun oynanacaksa, Taşyapı İnşaatın ortaklarını ve paralarını da incelemenizi rica edeceğim.... Hatta hangi örgütlere(!) finansörlük yapıyorlar araştırın ve görün. Belgelerle sabit olan Albayrakların arsa imar planı için İstanbul Belediyesi üzerindeki etki ve yetkilerinide araştırmayı unutmayın! Bu konuda savcılığa sunulan gizli kamera keyıtları, resmi belgeler, ses kayıtları olduğu halde, tek bir tutuklama yada dava açma eylemi yapılmamıştır. Konuyu dile getiren ve bunca belgeyle şikayetçi olan vatandaş ortalarda yoktur, akibeti bilinmemektedir. Susurlukla ilişkili olduğu iddia edilen Ümraniye Soruşturmasında, o araçtan sağ çıkanlar neden yoktur? Buna cevap verecek babayiğit varmıdır? Burada herşeyi açık açık yazmam yakışık almaz. Eğer ortada bir temizlik olacaksa, hakikaten ayan beyan bilinenlerle başlamak doğru olmazmıydı? Eğer bilinen çetelerle uğraşılmıyorsa ve alakasız insanları ne olduğu belli olmayan birinin ifadesi ve bir gazetecinin(!) yazmış olduğu romandan yola çıkarak tutuklanıyorsa, bu işte çete temizliği değil; yeni çetelere yer açmaktır. Yada ayak bağı olanları susturmaktır.... Mesela; Aşağıdaki yazı gibi... İşçi Partisi’nin, 1996’da Ortaya Çıkardığı Çiller Özel Örgütü, Tetikçinin Ailesi Tarafından Tescillendi! Son günlerde bazı medya organlarında, 2005 yılında Bursa’da öldürülen, Susurluk davası hükümlüsü, özel harekâtçı Oğuz Yorulmaz’ın annesinin “Oğlumu memur verdim, çete yaptılar… Oğlum devlet adına 94 kişiyi öldürdü… Mehmet Ağar, Tansu Çiller şimdi konuşsun, bu işin içinde Susurluk’un parmağı var…” açıklamalarına yer verilmiştir. Anne Yorulmaz, yaşadığı evlat acısına karşın, oğlunu koruma kaygısına kapılmadan çok önemli bir gerçeği tescil etmekte ve Gladyo’nun adresini vermektedir. GLADYO’NUN TAŞERONU: ÇİLLER ÖZEL ÖRGÜTÜ Anne Yorulmaz’ın gündeme taşıdığı ve oğlunun da tetikçisi yapıldığını ifade ettiği bu örgüt; İşçi Partisi tarafından 1996 yılında açığa çıkarılan Çiller Özel Örgütü’dür. SüperNATO, Kontrgerilla, Gladyo vb isimlerle anılan ve Amerikan emperyalizminin ülkemizdeki yıkıcı-karanlık faaliyetlerini yürüttüğü taşeron örgütlenmeler, çeşitli dönemlerde farklı isimler almıştır. ABD tarafından başbakanlık koltuğuna paraşütle indirilen Tansu Çiller ve ekibi, MİT, Emniyet ve TSK gibi devlet kurumlarının bazı görevlileri ile uyuşturucu-silah mafyası ve ülkücü mafya diye anılan suç örgütlerinde yer almış bazı kimselerden oluşan bir Özel Suç Örgütü kurmuştur. Çiller Özel Örgütü olarak anılan bu Gladyo yapılanması, devlet olanaklarını kullanmış, CIA ve MOSSAD ile bağlantılı çalışmıştır. Lider kadrosunda Tansu-Özer Çiller, Mehmet Ağar, Mehmet Eymür, Korkut Eken, Alaattin Çakıcı, Abdullah Çatlıların yer aldığı Çiller Özel Örgütü, mafya örgütlerini kullanarak, birçok kanunsuz operasyon ve kirli işin uygulayıcısı olmuştur. Örgüt “Azerbaycan’da darbe tertibi”nden “İran’la savaş kışkırtmaya”, “Çeçenistan provokasyonu ve Avrasya Feribotunun kaçırılması”ndan “Uyuşturucu ticaretine”, “Nükleer madde kaçakçılığı”ndan “Manukyan’a bombalı saldırıya” kadar birçok kirli ve karanlık faaliyeti yürütmüştür. Çiller Özel Örgütü, faili meçhul cinayetlerin altına imza atmış, bu suçlarıyla “Bin Operasyon yaptık” diyerek övünmüştür. ÇİLLER ÖZEL ÖRGÜTÜ İŞÇİ PARTİSİ’NİN MÜCADELESİYLE AÇIĞA ÇIKTI Bugün sözde “çetelere karşı mücadele” kahramanlığına soyunanlar, 1990’larda Çiller’i “Muhteşem” olduğunu keşfedip, desteklerken, İşçi Partisi, Çiller Özel Örgütü’nü kulağından tutarak halkın önüne çıkartmıştır. İşçi Partisi, Susurluk’ta meydana gelen kazadan çok önce, Çiller Özel Örgütü’nü isim isim belirlemiş, suçlarını tespit etmiş ve bunu basın toplantıları, bildiriler, kitaplar, konferanslar ile Türk halkına duyurmuştur. Öncü Gençliğimiz, gittiği her yerde Çiller’in karşısına dikilip, protesto etmiştir. Yine İşçi Partisi, TBMM Başkanlığı’na ve Cumhuriyet Savcılıklarına başvurarak suç duyurularında bulunmuş, Meclis araştırması, kamu davası açılmasını istemiştir. İşçi Partisi, Susurluk kazasının ardından da Çiller Özel Örgütü’nün peşini bırakmamış, Susurluk çeteleriyle Çiller Özel Örgütü’nün aynı yapılanmanın unsurları, yani Gladyo’nun taşeronları olduklarını belirlemiştir. Bu tespitlerini halka açıklamış, TBMM’de oluşturulan Susurluk Komisyonu’na da iletmiştir. İşçi Partisi’nin bu kararlı mücadelesi Çiller Özel Örgütü’nü felç etmiş ve nihayet Susurluk’un patlamasıyla birlikte yıkılmıştır. Bütün bu bilgiler Sayın Doğu Perinçek tarafından “Çiller Özel Örgütü” adıyla kitaplaştırılmıştır. İlk kez 1996 yılında Kaynak Yayınları tarafından yayımlanan bu kitabın, Eylül 2008’de 6. basımı yapılmıştır. Şimdilerde “çetelerle mücadele” savında olanların, Gladyo’nun bir döneminin iddianamesi niteliğinde olan bu kitabı görmezden gelmeleri anlamlıdır. İŞÇİ PARTİSİ, GLADYO-MAFYA-TARİKAT ÇETELERİNİN AMANSIZ DÜŞMANI, KARARLI TAKİPÇİSİDİR İşçi Partisi başından bu yana kararlı ve cesur tutumuyla Gladyo’nun amansız takipçisi olmuştur. Türkiye’nin 40 yıllık siyasal geçmişinde her karanlık olayın, her vatan ve millet düşmanı yıkıcı faaliyetin ortaya çıkarılmasında İşçi Partisi öncülük etmiştir. İşçi Partisi, Çiller Özel Örgütü’nden Susurluk Çetelerine, Fethullahçı Gladyo’dan Kontrgerilla yapılanmalarına, her halk düşmanı SüperNATO oluşumuna karşı mücadele etmiş ve onları -kendi deyimleriyle- “felç” etmeyi başarmıştır. Bu bağlamda İşçi Partisi, Gladyo-Mafya-Tarikat sistemine karşı halkın devrimci savcısıdır. Şimdi bazı aymazların da inanmak gafletine düştükleri “çetelere karşı mücadele” yalanıyla düzenlenen tertiplerle İşçi Partisi liderleri tutuklanmışlardır. Türkiye’de hangi çete, hangi karanlık iş varsa, ona karşı mücadele eden, faillerini kulaklarından tutup halka gösteren İşçi Partisi’nin liderlerini tutuklayarak çetelere karşı mücadele edildiği yalanına ancak ve ancak aptallar inanır. İşçi Partisi’nin liderleri hapse atılmış, gerçek suçlular, gladyo-mafya-tarikat çetelerinin elebaşıları Bush’ların memurları olarak iktidar koltuklarında oturmaktadırlar. Susurluk'un, Çiller Özel Örgütü’nün, tekmil kontrgerillacıların ipliğini pazara çıkaran İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve arkadaşlarına yargısız infaz yapılmaktadır. Sayın Hikmet Çetinkaya’nın belirttiği gibi; “On iki yıl önce Susurluk'un üzerini fasa fiso diyerek örtmeye çalışanlar, şimdi iktidarda kalmanın yolunu Ergenekon tertipleriyle aşmaya çalışmaktadırlar. Olayın özeti budur!” HANGİ DEVLET? O zavallı anne, oğluna devlet adına cinayetler işletildiğini belirterek, bunun sorumluları olan Tansu Çillerlerden, Mehmet Ağarlardan hesap sorulmasını istemektedir. Anne Yorulmaz’ın Çiller-Ağar ekibinin adına cinayet işlettikleri devletin kimliğine ilişkin yanılgısını düzeltmek kaçınılmazdır. ABD vatandaşı Çiller’in, çeteler kurup, adına “bin operasyon” gerçekleştirdiği devlet, Türkiye Cumhuriyeti Devleti değildir. O devlet ABD’nin derin devletidir. GLADYO’NUN İDDİANAMESİ HAZIR Anne Yorulmaz’ın, haklı talebine yanıt verilmelidir. Türkiye’nin Gladyo-Mafya-Tarikat karanlığından kurtarılması için; Çiller Özel Örgütü’nün, Susurluk Çetelerinin, Fethullahçı Gladyo’nun, Cumhuriyet düşmanı oldukları Yüksek Mahkemece tescil edilmiş Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Eşbaşkanlıkları’nın, yüzyılın dolandırıcılık hareketi Deniz Fenerlerinin, kamu kaynaklarını Dişleyenlerin, Türk Adaleti karşısına çıkarılarak hesap sorulması zorunludur. İşçi Partisi, 40 yıllık kararlı mücadelesiyle Amerikan emperyalizminin bu taşeronlarının suçlarını tespit etmiş, iddianamelerini yazmıştır. İddianameler hazırdır, Cumhuriyetin Savcılarını beklemektedir! Agharta savcılarının Gladyo’nun suçlarını milli güçlerin üzerine atarak, çeteleri aklama çabaları boşunadır. Silivri Mahkemeleri, iftira ve tertiplerle hapse atılmış yurtseverlerin değil, tekmil Gladyo’cuların yargılandığı kürsüye dönüşecektir! Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Açıkça yazıyorum arkadaşım... Milli olmayan güçler devlet içinde konuşlanmıştır... Ümraniye soruşturması ile göz altına alınanları lütfen mercek altına alın. Eğer bu insanlar içinde, üç kuruş maaş aldığı halde, eğer babadan-anadan miras kalmadıysa, içinde bulundukları zenginliği inceleyin. İşte bu insanlar gerçekten çetecidir. Ama tutuklanan (tam sayısını bilmiyorum) onlarca insan içinde gerçekten çeteci 3-5 kişiden öte değil. İlk yakalanan ve el bombası eylemi yapanlar zaten polislikten ve askeriyeden refize olmuş (kibarca atılmış) insanlar. Maşa yani... . . ! Size göre T.C. DEVLETI ABD'nin derin devleti, yani tüm kurumlariyla bereber develtimiz bir cete, ordusuyla, polisiyle, hukukuyla, ..... Bana göre bayagi celiskilisiniz, bir taraftan DEVLET cetelerle beraber calisiyor ve hukuk disi eylemlere basvuruyor dedigimizde , yok hayir öyle degil diyorsunuz, ama diger taraftan DEVLETIN ABD'nin derin devleti oldugunu, yani milli olmayan bir derin devletten bahsediyorsunuz. Sonucta derin devlet var ve bu derin devletten kimler faydalaniyor ve ülkemize zarar veriyor bunlari görebilmek. Diger taraftan özel mesajinizda Almanya örnegini gösteriyorsunuz, o kunuda bayagi masal anlatmissiniz. Iddaniza göre su an Almanya'da birakilan Türkler Türkiye karsiti olanlar. Ne güzel bir anlayis, demekki Almanya'daki milyonlarca MHP, BBP, DYP, ANAP, CHP, AKP, ... li düzen partilerine sahip cikan insanlarin hepsi vatanhaini ve isbirlikci, duyunda inanmayin. Hayal gücüm o kadar fazla degil benim kusura bakmayin. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Ates olamyan yerden duman cikmaz derler. Vallahi cok iyi tezgahlamislarki tüm Ulusalci gecinen sahislara herhangi bir suc iftirasinda bulunabilmis bu GLADYO. Bahsettiginiz sahislarin sucsuz olduguna inaniyorsaniz mahkeme sonuclarini bekleyin. Birde gercekten temiz ülke istiyorsaniz her türlü cetelesmeye ve derin devlete karsi acikca mücadele edin. Aksi taktirde konusmaniz takkiyecilikten baska bir manaya gelmez. işte ben buna gülüyorum neye gülüyorum ? Ergenekon davasına bu tür yaklaşımlara. bir arkadaşta daha görmüştüm aynı tavrı. Yahu bu iddianameye göre senin faşist katil dediklerinle, devrimci kahraman dediklerin ortakmış. Beraber çalışıyorlarmış. Beraber eylem düzenliyorlarmış. İsnat edilen suçları beraber işlemişler. Ergenekon iddianamesinde öne sürülen bu. Sen hem bu iddianamede iddia edilenler doğrudur diyorsun. Yazılarında kendine iddianamede iddia edilenleri referans alıyorsun. Hemde yok canım devrimciler yapmaz öyle şey. Onlar şöyle iyidir, böyle iyidir diyorsun. Yani bu iddianamenin ulusalcılar için öne sürdükleri doğru, devrimciler için öne sürdükleri iftira öyle mi? şöye gördüğüm tavırlar. İşte iddianamede gazi katliamının, kontrgerilla üyeleri, ülkü ocakları üyeleri, ve dhkpc üyeleri tarafından ortak gerçekleştirildiği iddia ediliyor. ülkücü bir arkadaş iddianameyi referans alarak "bakın dhkpc liler gerçekleştirmiş gazi katliamını . bakın yazıyor " diyor. Ona e kardeşim senin referans aldığın iddianamede ülkücülerle beraber gerçekleştirmişler diye iddia ediliyor diyorsun. o zaman yalan iftira diyor. Yani demin kendisine referans aldığı aynı iddianame bir anda yalan iftira oluyor. aynı şekilde öbür taraftan bakın, ulusalcı dernekler bunları bunları yapmış diyor. E kardeşim diyorsun iddianameye göre bunları buranları sol örgütlerle beraber yapmışlar, iddianamede öyle yazıyor diyorsun. Bu sefer oda yalan iftira devrimciler yapmaz öyle şey diyor. Yahu yazlanlar ya yalandır iftiradır. ya doğrudur. ona gelince doğru buna gelince yalan olur mu Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 işte ben buna gülüyorum neye gülüyorum ? Ergenekon davasına bu tür yaklaşımlara. bir arkadaşta daha görmüştüm aynı tavrı. Yahu bu iddianameye göre senin faşist katil dediklerinle, devrimci kahraman dediklerin ortakmış. Beraber çalışıyorlarmış. Beraber eylem düzenliyorlarmış. İsnat edilen suçları beraber işlemişler. Ergenekon iddianamesinde öne sürülen bu. Sen hem bu iddianamede iddia edilenler doğrudur diyorsun. Yazılarında kendine iddianamede iddia edilenleri referans alıyorsun. Hemde yok canım devrimciler yapmaz öyle şey. Onlar şöyle iyidir, böyle iyidir diyorsun. Yani bu iddianamenin ulusalcılar için öne sürdükleri doğru, devrimciler için öne sürdükleri iftira öyle mi? şöye gördüğüm tavırlar. İşte iddianamede gazi katliamının, kontrgerilla üyeleri, ülkü ocakları üyeleri, ve dhkpc üyeleri tarafından ortak gerçekleştirildiği iddia ediliyor. ülkücü bir arkadaş iddianameyi referans alarak "bakın dhkpc liler gerçekleştirmiş gazi katliamını . bakın yazıyor " diyor. Ona e kardeşim senin referans aldığın iddianamede ülkücülerle beraber gerçekleştirmişler diye iddia ediliyor diyorsun. o zaman yalan iftira diyor. Yani demin kendisine referans aldığı aynı iddianame bir anda yalan iftira oluyor. aynı şekilde öbür taraftan bakın, ulusalcı dernekler bunları bunları yapmış diyor. E kardeşim diyorsun iddianameye göre bunları buranları sol örgütlerle beraber yapmışlar, iddianamede öyle yazıyor diyorsun. Bu sefer oda yalan iftira devrimciler yapmaz öyle şey diyor. Yahu yazlanlar ya yalandır iftiradır. ya doğrudur. ona gelince doğru buna gelince yalan olur mu Siz gülmeye devam edin, son gülen tam güler derler. Devrimci kahraman diye bahsettigin sahis herhalde Dogu Perincek olmali. O devrimciyse diger fasist dediklerimiz proleter devrimcidir. Birakalim hikaye anlatmalarini. Bakin ÖDP, EMEP gibi devrimci partiler bu idaaya nasil bakiyorlar. DHKPC gibi aktiv üyelerinin cogu MIT ajani ile dolu olan ve tabani halka dayanmayan bir örgütü devrimci lider bir örgüt gibi göstererek nereye kadar gidecegiz. Perincek desen gene ayni, Ajan ve provekatör bir kisi, Devrim düsmani. Derin devlet kirli amacina ulasabimek icin her türlü tezgaha basvuracagi gibi, birbirlerine zit gözüken ama aslinda devlet kontrolünde faaliyet gösteren örgütleri bir araya getirerek bile katliamlarda bulunmus alabilir. Demokratik ve özgürlükcü olmayan bir devletten her türlü davranis beklenir, tabiiki bu isler isbirlikcilerle, cete ve mafyalarla, ajan ve provekatörlerle gerceklestirilir. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 hayda ne çabuk söylem ve tavır değişmiş. Düne kadar o mit ajanı örgütlerin cezaevlerinde yatan üyeleri "devrimci tutsaklardı" hani ? bana alıntı yaptırma dostum. hafızam kuvvetlidir. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 hayda ne çabuk söylem ve tavır değişmiş. Düne kadar o mit ajanı örgütlerin cezaevlerinde yatan üyeleri "devrimci tutsaklardı" hani ? bana alıntı yaptırma dostum. hafızam kuvvetlidir. Siz alinti yapin dostum, hafizaniza o kadar fazla güvenmeyin lütfen. Diger taraftan kelime oyunlarinada hic basvurmayin lütfen. Buradan örgütün icindeki aktiv MIT ajanlarindan bahsediyoruz, tüm üye ve sempatizanlarindan degil. Dev-Sol gibi marjinal örgütlerin gecmiste bu tip ajanlar tafaindan cökertildigi ve sizin bahsettiginiz o devrimci tutsaklarinda yakalanisinin sebebleri o bahsettigimiz ajanlar sayesinde olmustur. Gercekler hic bir zaman saptirilamaz. Alıntı
Φ SimalyildiziNet Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Size göre T.C. DEVLETI ABD'nin derin devleti, yani tüm kurumlariyla bereber develtimiz bir cete, ordusuyla, polisiyle, hukukuyla, .....Bana göre bayagi celiskilisiniz, bir taraftan DEVLET cetelerle beraber calisiyor ve hukuk disi eylemlere basvuruyor dedigimizde , yok hayir öyle degil diyorsunuz, ama diger taraftan DEVLETIN ABD'nin derin devleti oldugunu, yani milli olmayan bir derin devletten bahsediyorsunuz. Sonucta derin devlet var ve bu derin devletten kimler faydalaniyor ve ülkemize zarar veriyor bunlari görebilmek. Diger taraftan özel mesajinizda Almanya örnegini gösteriyorsunuz, o kunuda bayagi masal anlatmissiniz. Iddaniza göre su an Almanya'da birakilan Türkler Türkiye karsiti olanlar. Ne güzel bir anlayis, demekki Almanya'daki milyonlarca MHP, BBP, DYP, ANAP, CHP, AKP, ... li düzen partilerine sahip cikan insanlarin hepsi vatanhaini ve isbirlikci, duyunda inanmayin. Hayal gücüm o kadar fazla degil benim kusura bakmayin. Arkadaşım; Devlet içinde derin devlet var dersen tüm kurum ve kuruluşları töğmet altında bırakmış olursun! Ancak, devlet içinde olan ve fakat GLODYA diye tabir ettiğimiz başkalarına hizmet eden ve/veya direk olarak başkaları tarafından göreve getirilmiş insanlar var diyorum. Neden çelişeyim ki! Bir örnek verecek olursak "falan kurum rüşvet yer" dendiğin, o kurumu karalamış olmazmıyız! Siz direk "devlet" diyorsunuz. Oysa ben , artık 20 yıldır derin devletimiz yok, başkalarının güdümünde GLODYAmız var.. Ve avrupadaki Türkler konusunu işleyeceksek, başka bir başlık altında yazalım isterseniz. Burada link vermek isterdim ama reklam olarak görülecektir. 2 yıl boyunca yazıştığım, uğraştığım, konuştuğum insanların, hani sizin yazdığınız MHP...BBP... falan filan partilere bakışlarını; bu siyasi partilerin bu insanları nasıl kullandığını, sözde kendine yazar ve tarihçi diyenlerin Türkiye hakkında neler öğrettikleri, bizlere nasıl baktıklarını tek tek yazalım isterseniz... Size cümle kurarken aradan neyi cımbızlayacağınızı diye düşünmeye başladım! Saygılarımla Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Arkadaşım; Devlet içinde derin devlet var dersen tüm kurum ve kuruluşları töğmet altında bırakmış olursun! Ancak, devlet içinde olan ve fakat GLODYA diye tabir ettiğimiz başkalarına hizmet eden ve/veya direk olarak başkaları tarafından göreve getirilmiş insanlar var diyorum. Neden çelişeyim ki! Bir örnek verecek olursak "falan kurum rüşvet yer" dendiğin, o kurumu karalamış olmazmıyız! Siz direk "devlet" diyorsunuz. Oysa ben , artık 20 yıldır derin devletimiz yok, başkalarının güdümünde GLODYAmız var.. Ve avrupadaki Türkler konusunu işleyeceksek, başka bir başlık altında yazalım isterseniz. Burada link vermek isterdim ama reklam olarak görülecektir. 2 yıl boyunca yazıştığım, uğraştığım, konuştuğum insanların, hani sizin yazdığınız MHP...BBP... falan filan partilere bakışlarını; bu siyasi partilerin bu insanları nasıl kullandığını, sözde kendine yazar ve tarihçi diyenlerin Türkiye hakkında neler öğrettikleri, bizlere nasıl baktıklarını tek tek yazalım isterseniz... Size cümle kurarken aradan neyi cımbızlayacağınızı diye düşünmeye başladım! Saygılarımla Vallahi onu bunu bilmem arkadasim ben. Yasanan olaylara göre yorum yaparim. Ben Türkiye'de yillardan beri devlet eliyle cinayetler yapildigina eminim. Öyle olmazsaydi zaten devlet ve halk el ele vererek o bahsettiginiz gayri milli ceteleri yok etmek icin elinden geleni yapardi. Ben sonucta demekratik, özgürlükcü, cetelerden temizlenmis, seffah ve irkci olmayan bir Türkiye istiyorum. Icinde her türlü ceteleri ve mafya usuli iliskileri gelistiren ve halkina zulum yapan bir ülke istemiyorum, azinliklari düsman gören bir devlet istemiyorum. Türkiye'yi günümüze kadar yönetmis tüm siyasi partiler ve bürokratlar bana göre bu cetelesmenin icinde yer almislardir. PKK'nin bile yok edilmemesi ve Kürt sorununa demokratik bicimde cözüm sunulmamasi zaten devlet icerisindeki rantci gruplarin planina göre olan olaylar. Kendi pisligimizi illada baskasinin üzerine atmamiza hicte gerek yok. Alıntı
Misafir Yakisikli Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Vallahi onu bunu bilmem arkadasim ben. Yasanan olaylara göre yorum yaparim. Ben Türkiye'de yillardan beri devlet eliyle cinayetler yapildigina eminim. Öyle olmazsaydi zaten devlet ve halk el ele vererek o bahsettiginiz gayri milli ceteleri yok etmek icin elinden geleni yapardi. Ben sonucta demekratik, özgürlükcü, cetelerden temizlenmis, seffah ve irkci olmayan bir Türkiye istiyorum. Icinde her türlü ceteleri ve mafya usuli iliskileri gelistiren ve halkina zulum yapan bir ülke istemiyorum, azinliklari düsman gören bir devlet istemiyorum. Türkiye'yi günümüze kadar yönetmis tüm siyasi partiler ve bürokratlar bana göre bu cetelesmenin icinde yer almislardir. PKK'nin bile yok edilmemesi ve Kürt sorununa demokratik bicimde cözüm sunulmamasi zaten devlet icerisindeki rantci gruplarin planina göre olan olaylar. Kendi pisligimizi illada baskasinin üzerine atmamiza hicte gerek yok. Sayin Dunyahepimizin sizin sozunu etmis oldugunuz gibi bir Turkiye olmus olsaydi bankalari kimler hortumlayacakti kim devlet kasalarini kimler bosaltacakti kim ondan bundan rusvet alip ensesini kanlinlastiracak gobegi kendisinden onde gidecekti herhalde ben degiil degilmi.. Yoksa bugun devleti elestiriyorsun diye kimse bolucu diye bilirmiydi.. gorunen oki ulke tam bir kutuplasma icerisinde buda bana biraz osmanli imparatorlugunun son donemini hatirlatmaya basliyor acikcasi Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Sayin Dunyahepimizinsizin sozunu etmis oldugunuz gibi bir Turkiye olmus olsaydi bankalari kimler hortumlayacakti kim devlet kasalarini kimler bosaltacakti kim ondan bundan rusvet alip ensesini kanlinlastiracak gobegi kendisinden onde gidecekti herhalde ben degiil degilmi.. Yoksa bugun devleti elestiriyorsun diye kimse bolucu diye bilirmiydi.. gorunen oki ulke tam bir kutuplasma icerisinde buda bana biraz osmanli imparatorlugunun son donemini hatirlatmaya basliyor acikcasi Dogru söylüyorsunuz gercekten, hirsizlar ve katiller cogaldigi icin simdi birbirlerine karsi savasiyorlar. Benim anlamadigim bu hirsizliktan hic bir pay bile alamayan bir cok vatandas bu katilleri ve hirsizlari vatanseverlik adina destekliyorlar. Aslinda hic anlamiyorlarmiki bu bozuk düzen sadece bizlere karsi degil o eli bos olan destekcilerede karsi oldugunu. Alıntı
Φ SimalyildiziNet Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Vallahi onu bunu bilmem arkadasim ben. Yasanan olaylara göre yorum yaparim. Ben Türkiye'de yillardan beri devlet eliyle cinayetler yapildigina eminim. Öyle olmazsaydi zaten devlet ve halk el ele vererek o bahsettiginiz gayri milli ceteleri yok etmek icin elinden geleni yapardi. Ben sonucta demekratik, özgürlükcü, cetelerden temizlenmis, seffah ve irkci olmayan bir Türkiye istiyorum. Icinde her türlü ceteleri ve mafya usuli iliskileri gelistiren ve halkina zulum yapan bir ülke istemiyorum, azinliklari düsman gören bir devlet istemiyorum. Türkiye'yi günümüze kadar yönetmis tüm siyasi partiler ve bürokratlar bana göre bu cetelesmenin icinde yer almislardir. PKK'nin bile yok edilmemesi ve Kürt sorununa demokratik bicimde cözüm sunulmamasi zaten devlet icerisindeki rantci gruplarin planina göre olan olaylar. Kendi pisligimizi illada baskasinin üzerine atmamiza hicte gerek yok. Tamam iyi hoş aynı fikirfeyiz ama burada sözü geçen Ümraniye çetesi değildir asıl çete(ler)! Yazdıklarınız (olaylar falan filan) güya bu çete tutuklanıp yönetimine darb vurulduktan sonra bittimi? Güngören olayı bile başlıbaşına inanılmaz büyük bir oraganizasyon işi. Bence dışarıdakiler çete, içeridekiler masum...Elbette zaman için göreceğiz! Alıntı
Φ SimalyildiziNet Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Dogru söylüyorsunuz gercekten, hirsizlar ve katiller cogaldigi icin simdi birbirlerine karsi savasiyorlar. Benim anlamadigim bu hirsizliktan hic bir pay bile alamayan bir cok vatandas bu katilleri ve hirsizlari vatanseverlik adina destekliyorlar. Aslinda hic anlamiyorlarmiki bu bozuk düzen sadece bizlere karsi degil o eli bos olan destekcilerede karsi oldugunu. Evet asıl fırtına maddi anlamda ortada paylaşılacak emtia azalınca, artık eskisi gibi paralar akmamaya başlayınca kopacak... Hatta başladı bile! İlk kapışan en tepedekiler olmadımı? Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Tamam iyi hoş aynı fikirfeyiz ama burada sözü geçen Ümraniye çetesi değildir asıl çete(ler)! Yazdıklarınız (olaylar falan filan) güya bu çete tutuklanıp yönetimine darb vurulduktan sonra bittimi? Güngören olayı bile başlıbaşına inanılmaz büyük bir oraganizasyon işi. Bence dışarıdakiler çete, içeridekiler masum...Elbette zaman için göreceğiz! Mademki ayni fikirdeyiz, nedir bu günlerden beri yazdiklariniz? Alıntı
Φ SimalyildiziNet Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Mademki ayni fikirdeyiz, nedir bu günlerden beri yazdiklariniz? Ah arkadaşım ah... Hala frekans zorluğu çekmekteyiz!!! Ya ben direk anlatma özürlüyüm bu nedenle hep örnekle gidiyorum lütfen kızmayın bana... HY, yani Adnan Oktar, nam-ı diğer Adnan Hoca, bir dönem yahudilik ve masonluk üzerine aylık dergiler bile çıkarmıştı. Kimin ne için finanse ettiği bir yana, bu konuya hiç girmeden, bazı çevreleri o kadar rahatsız etmişti ki; insana atılacak en kötü iftira ile tutuklanmıştı. Sapıklık, cinsel sapkınlık, cemaatçilik ama cinsellik üzerine bir cemaatçilik... Klasik bir yöntem. Bu çamurla uzun süre sesi kısılmıştı... Oysa gerçek böylemiydi? Rahmetli Okkır çetenin kasasıydı! Suçu sabitti! Cenazesi ortada kaldı, üstelik arkada dünya kadar borçla.... Propagandayı iyi inceleyin arkadaşım! Sadece kısa vadeli ses kısma yada gündem oluşturma için ortaya atılan bu iddialar, Türkiye deki çetelerin yada MİLLİ OLMAYAN derin devletin ortadan kalması için değildir... Dahası güçlenmesi içindir.... K.Irak ta 400 Glok tabancanın 380 tanesi kayıp... Tek tek Türkiye de çıkıyor! Hatta Sinan Aygün ün banyosuna bile konmuş... Düşünün artık. Ortada çete çökertme yoktur; gerçek çetelerin ve GLODYAnın rahat hareket edeceği meydan ortaya çıkartılmaktadır... Saygılarımla Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Sayin SimalyildiziNet siz öyle düsünmenize devam edin. Eger Susurluk cetecileri, M. Agar, Veli Kücük, D. Princek, T. Ciller, M. Yilmaz, Kerincis ve benzeri sahsiyetler o bahsettiginiz Milli Olmayan DERIN DEVLETE karsi bizim icin savasiyorlarsa birakin gerek yok savasmalarina, biz onlarin yardimlarini istemiyoruz. Hayalden öteye gitmez. Siz galiba D. Perincek'in hikaye romanlarini cok okumussunuz. Alıntı
Φ SimalyildiziNet Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Sayin SimalyildiziNet siz öyle düsünmenize devam edin. Eger Susurluk cetecileri, M. Agar, Veli Kücük, D. Princek, T. Ciller, M. Yilmaz, Kerincis ve benzeri sahsiyetler o bahsettiginiz Milli Olmayan DERIN DEVLETE karsi bizim icin savasiyorlarsa birakin gerek yok savasmalarina, biz onlarin yardimlarini istemiyoruz. Hayalden öteye gitmez. Siz galiba D. Perincek'in hikaye romanlarini cok okumussunuz. Yok, ben genelde basında çıkanlara inanmam, hatta gider adamın kendisi ile tanışır incelerim... Neyse, tüm bunlar nasılsa ortaya çıkacak... M.Agar, Veli Küçük, T.Çiller, M.Yılmaz için birşey diyemem ama bu isimlerle diğerlerini nasıl bir araya koyduğunuzu da şaşkınlıkla izlemekteyim... Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2008 Yok, ben genelde basında çıkanlara inanmam, hatta gider adamın kendisi ile tanışır incelerim... Neyse, tüm bunlar nasılsa ortaya çıkacak... M.Agar, Veli Küçük, T.Çiller, M.Yılmaz için birşey diyemem ama bu isimlerle diğerlerini nasıl bir araya koyduğunuzu da şaşkınlıkla izlemekteyim... ".... bu isimlerle digerlerini nasil bir araya ........ izlemekteyim" derken digerleri kimmis? Perincek ve Kerincisiz mi digerleri? Aralarinda bir fark varmi yani? Nasil bir araya geldiklerini onlara sormak gerek. Ceteler ve rantcilar bazen bir araya gelebilirler demekki. Alıntı
Φ SimalyildiziNet Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2008 ".... bu isimlerle digerlerini nasil bir araya ........ izlemekteyim" derken digerleri kimmis? Perincek ve Kerincisiz mi digerleri? Aralarinda bir fark varmi yani? Nasil bir araya geldiklerini onlara sormak gerek. Ceteler ve rantcilar bazen bir araya gelebilirler demekki. Okkır?, Emin Gürses, Ümit Sayın, Ferit İlsever, İlhan Selçuk, Mustafa Baybal, Tecüman Gazetesinden ismi aklıma gelmeyen... Bunlardamı çeteci, karanlık adam, ihaleci, mafya??? Alıntı
Φ SimalyildiziNet Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2008 yusuf kotaman/bursa haber gazetesi Ergenekon Savcısı Hemen herkesin merak ettiği bir isim 'Ergenekon Savcısı' Zekeriya Öz. Hakkında kimse fazla bir şey bilmiyor… Hatta nasıl biri olduğunu bile. Savcının Bursalı olduğunu öğrendik.Ehserde muhabirlik var ya;Biraz araştırdık ve savcımızın Bursa ayağını öğrendik… Bu arada Savcı Zekeriya Öz Yeni Aktüel'e konuşmuş, gündemin merkezinde olmasına karşıngöz önünde olmayı sevmemesi ve ketumluğu nedeniyle kamuoyunun pektanımadığı, kimilerinin İtalya'nın'Temiz Eller' operasyonunu yürüten savcı Di Pietro'ya benzettiği Zekeriya Öz'le yapılan söyleşiye yer vermiş. Derginin son sayısında, Özgür Yorulmaz imzasıyla yayınlanan 'Ergenekon Çetesi'nin Şifrelerini Çözen Zekeriya Öz Kimdir?' başlıklı yazıda Savcı Öz, hakkında basında çıkan 'AKP'li, dinci' iddialarını ise 'İktidar geçicidir, kalıcı olan ise Türkiye'dir. Ne şu partiden tarafım ve ne de başka partiden yanayım' sözleriyle yanıtlamış… Savcı Öz Bursa'ya göç etmiş kalabalık bir ailenin çocuğu… İlkokuldan sonra Bursa İmam Hatip Lisesini bitirmiş… Üniversite sınavlarına ise Yeşilırmak dershanelerinde hazırlanmış. Hukuk Fakültesini okumasında cemaatlerin katkısı olduğu söyleniyor. Akrabaları ile arası limoni… Söylenildiğine göre Kesilen kurbanların derilerini THK'muna bağışladıkları için kırgın. Bir sava göre ise, babasına ait bir minibüsü tarikata bağışlamış… Avukatlık diplomasını zamanın Baro Başkanı CHP eski Milletvekili Yahya Şimşek'in elinden almış ancak Şimşek dâhil, kendisini tanıyan kimse yok.Tıpkı daha önce görev yaptığı Mutki ve Bigadiç'te olduğu gibi Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2008 Arkadaşım; Devlet içinde derin devlet var dersen tüm kurum ve kuruluşları töğmet altında bırakmış olursun! Ancak, devlet içinde olan ve fakat GLODYA diye tabir ettiğimiz başkalarına hizmet eden ve/veya direk olarak başkaları tarafından göreve getirilmiş insanlar var diyorum. Neden çelişeyim ki! Bir örnek verecek olursak "falan kurum rüşvet yer" dendiğin, o kurumu karalamış olmazmıyız! Siz direk "devlet" diyorsunuz. Oysa ben , artık 20 yıldır derin devletimiz yok, başkalarının güdümünde GLODYAmız var.. Ve avrupadaki Türkler konusunu işleyeceksek, başka bir başlık altında yazalım isterseniz. Burada link vermek isterdim ama reklam olarak görülecektir. 2 yıl boyunca yazıştığım, uğraştığım, konuştuğum insanların, hani sizin yazdığınız MHP...BBP... falan filan partilere bakışlarını; bu siyasi partilerin bu insanları nasıl kullandığını, sözde kendine yazar ve tarihçi diyenlerin Türkiye hakkında neler öğrettikleri, bizlere nasıl baktıklarını tek tek yazalım isterseniz... Size cümle kurarken aradan neyi cımbızlayacağınızı diye düşünmeye başladım! Saygılarımla Yani 20 yil öncesinde varmiydi derin devlet? Pekihala 20 yil önce kimler ve nasil derin devleti yoketti? Madem su an derin devlet yokta, devlet neden kendi icerisindeki pislikleri temizlemeye calismiyor? Birakalim hikaye anlatmayi lütfen. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.