Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç kararı açıklıyor:

 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi doğrultusunda "laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği" gerekçesiyle AK Parti'nin kapatılması başvurusu üzerine açılan davayı mahkememiz değerlendirilmiştir. Kararı açıklamadan önce birkaç noktaya değinmek istiyorum.

 

Bu davanın önemini görmemezlikten gelemezdik. Rapörtör çok kısa sürede raporunu hazırladı. Üç arkadaşımızla birlikte...

 

Siyasi parti kapatmalarla ilgili hiçbir arkadaşımızın mutlu olduğu söylenemez.

 

Ancak ne yazık ki bu konuda çağdaş demokratik ülkelerle bir beraberliği sağlama adına yapılması gereken değişiklikler maalesef yapılmamıştır.

 

Toplumda çok ciddi bir gerginlik yaşandığını biliyoruz. Hangi kesimden hangi inançtan olursa olsun herkesin birlikte yaşama şartlarını sağlamaya çalışması gerekiyor.

 

Bu duygularla kararı açıklıyorum.

 

"AKP'nin kapatılmasıyla ilgili davanın sonucunda AKP kapatılmamıştır. 6 arkadaşımızın kapatılma kararı vermesi, 4 arkadaşımızın ise Hazine yardımının kesilmesi yönünde kararı olmuştur. Siyasi partinin buradan alması gereken mesajı alacağına inanmak istiyorum. 7 sayısını tutturamamış olmasından dolayı bir kapatma kararı çıkmamıştır. Ama bu sonuçla partiye ciddi bir ihtar kararı çıkmıştır. Gereğinin yapılacağını umut ediyorum."

 

Kılıç, kendisinin AKP'nin kapatılmaması yolunda oy kullandığını da açıkladı.

 

http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?d...p;Newsid=191512

 

 

Türk insanının,Türk topraklarının satışına devam edilecek.

Tam gaz YOL'a devam...!!!

Gönderi tarihi:

dimi simdi yargı da satılmıs oldu... eywallah hic sasırmamıstım emindim kapatılmayacagına ve umarım milletimiz icin daha hayırlı olur insallah olacakta evet durmak yok yola devam.... ne olur saygıyla yaklaşınn

Gönderi tarihi:

Bu kararı saygıyla karşılamanın dışında bir yorum yapmak yanlış olur. Asıl önemli olan bu noktadan sonrası. Marat arkadaşımız da bunun için endişelerini sunmuştur. Hiç sanmıyorum ki ülkenin karış karış satışı duracak, ekonomi düzelecektir.

 

Daha önce de söylediğim gibi, partinin kapatılmaması bir bakıma iyi oldu. İçinde bulunduğumuz durumda partinin kapatılması, kaçınılmaz şekilde doğacak ekonomik sorunların kapatılma cezasına yıkılmasına neden olacaktı. Bu da bu insanların daha da güçlenmesine neden olacaktı. Benim umudum, bu partinin ekonomiyi iyleşyirmediğinin, AB ve ABD nin ********* yaptığının en kısa zamanda halkımız tarafından anlaşılabilmesidir.

Gönderi tarihi:

- Anayasa mahkemesine bu dogru kararindan dolayi tesekkurler!

- Hepimizin gozu aydin!

- Artik PKK olsun, Ergenekon olsun, ********, Milliyetciler olsun, dis gucler olsun, bu ulkeyi bolmeye ve halk dusmanligi ve kargasa yaratmaya calisan herkes cekip gitsin bu guzelim ulkeden!

 

Yasasin Demokratik ve Adil Turkiye!

 

:)

Gönderi tarihi:

AKP kapatilmadi ama cok ciddi bir ihtar aldi,herkesin bu karara saygi duymasi gerekir ve AKP nin de bu karardan kendisine verilen mesajlari iyi okumasi sarttir.

AKP nin kapatilmamasinda anayasa kurali gecerli oldugu icin kaca kac karar alindi diyede tartismak aslinda yersizdir.Karar cikmistir umarizki hayirli olur demokrasi icin.

Marat arkadasin tespitlerine katiliyorum,tabiiki AKP nin kapatilmamasi hazine yardiminin bir kisminin kesilmesi AKP yi ne BOP esbaskanligindan nede Türkiyenin satislarindan vazgecirecektir,bu nedenle AKP yi savunanlarin yola devam demesi ile karsi olanlarin yola devam demeleri arasinda cok büyük bir nitelik farki vardir.

Türkyenin satisina devam edilmesi yarginin satilik olmasi anlamina gelmiyor,yarginin verdigi kararla AKP nin satis islemleri birbiriyle b aglantili olmadigi icin yargiyi satilmis gösteriyorlar anlamnda bir görüs belirtmek bence olanlarida inkar etmek demektir,olanlar ortadadir Türkiyede satilmayan hicbirsey kalmamistir,yakinda insanlarin tapulu mallarinida satisa cikarirsalar kimse sasmasin nasil olsa kapatilmiyor satisa devam.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

mahkeme kapatma kararı veremedi.

bu dış dinamiklerden kaynaklandı

agır bir baskı altına alındı

kimse bagımsızlık edebiyatı yapmasın

bu düzen 100 yıldır zaten bagımsız falan degil

eskiden dış dinamikler laik-kemalistleri destekliyordu

şimdi desteklemiyor

önceden verdikleri iktidarı şimdi geri alıp başkasına veriyorlar

 

her ne kadar mahkeme kapatamadıysada tehdit etmekden de geri durmadı

kapatamadık bari korkutalım dediler

bu ülkede derhal seçilmişlerin üstündeki bütün kurumlar anayasal degişiklikle gerçek yerlerine ugurlanmalı

toplum ne diyorsa o olmalı, kurtarıcı toplumun kendi olsun

başkasının hesabına çalışan degil buranın hesabına çalışan isteriz....

Gönderi tarihi:

''anayasa mahkemesi akp ye bir şans daha verdi'' diyen kim varsa bu ülkenin yüzde 47 sine hakaret etmişdir.

böyle demokrasi olmaz...

türk demokrasisini 11 adamın iradesinden çıkarıp milyonların iradesine teslim etmez isek bu ülke huzur bulmayacakdır.

Gönderi tarihi:

Anayasa mahkemesinin verdigi karar üzerinde eger bir tartisma acilmasini isteyen varsa bunu acikca yazabilir,yok suna hakarettir yok buna hakarettir diye görüs belirtmek isin ciddiyetini henüz kavramamis olmak demektir.Türkiyide 10 milyon kisi AKP davasina sevinmisse 10 milyon kiside ALLAH.......demistir,yani Türkyenin nüfüsu 70 milyondur,16,5 milyon insanin oyuyla iktidar olmus bir partiyi milli irade olarak gösterme cabalari da gerceklerden bihaber olmak demektir.

Gercek sudur;Anayasa mahkemesi üyeleri cogunlukla AKP nin kapatilmasini istemislerdir,ama prosedür geregi anayasada gösterilen sartlar olusmadigi icin kapatilamamistir.Cünkü Anayasa 7 üyenin evet demesini öngörmektedir,6 üye yeterli degildir ama bu bile AKP nin Savcinin ileri sürdügü Laiklik karsiti eylemlerin odagi oldugu tezini kabul demektir.

AKP nin iktidar olduktan sonra kendi cikarlari icin calismis oldugu Türkiyeyi demokrasi konusunda bir adim bile ileri götürmedigi gayet acik birsekilde ortaya cikmistir.Anayasa mahkemesi baskani Hasim Kilic aynen;Parlamento parti kapatma yasasini bir<an önce cikartmalidir"diyerek AKP nin demokrasiyi islemez bir hale getirdigini vurgulamistir.AKP DTP icin acilan kapatma davasina sesini cikarmazken kendisi icin acilan kapatma davasinda savciya yapmadiklari hakaret birakmadi.Aynen siyasi partiler ve secim yasasi gibi.AKP isine geldigi icin yanlis ve adaletsiz bir secim sistemine yapisip kalmis bunu degistirmeyi asla gündeme getirmemistir.Demekki demokrasinin tramvay olmasi böyle olmaktadir,isime geldigi gibi kullanir sonra birakirim hesabi.Aynen dokunulmazliklar gibi,iktidara gelmeden önce secmene söz veren Tayyip Erdogan secimden sonra bu sözünü unutmus ve nekadar kalpazan yolsuz var ise meclistedokunulmazlik zirhi ile yargidan kurtulmustur.Iste AKP nin getirdigi sanilan demokrasi veya özgürlük."BEN NE DERSEM O OLUR DEMOKRASISI"AKP ayni zamanda ülkeye bir yolsuzluk özgürlügü getirmistir gerisi ise hikaye.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
''anayasa mahkemesi akp ye bir şans daha verdi'' diyen kim varsa bu ülkenin yüzde 47 sine hakaret etmişdir.

böyle demokrasi olmaz...

türk demokrasisini 11 adamın iradesinden çıkarıp milyonların iradesine teslim etmez isek bu ülke huzur bulmayacakdır.

Anayasa<mahkemesi AKP ye bir sans vermistir ve bu dogrudur,yüzde 47 e hakaret etmek ise yanlistir.Anayasa mahkemesi rahmetli Ecevitin son anlarda anayasaya koydurdugu bir madde ile AKP nin kapatilmasi kararini alamadi,cünkü prosedür 7 üyenin evet oyu kullanmasini öngörür,dolayisiyla AKP Ecevit saysinde kapanmaktan kurtulmustur,AKP nin sucu sabit olmustur,bunu hicbir hukukcu yok kabul edemez.Diger yanda Anayasa mahkemesi parlamentoya sunu söylemistir,"PARTI KAPATMAYI DÜZENLEYEN YASAYI BIRAN ÖNCE CIKARIN"Bunun birdiger anlamida bizi siyasete bulastirmayin demektir.Evet AKP nin daha dogrusu parlamentonun elindesimdi bir firsat var,pari kapatma yasasini yeniden düzenlemek.hadi yapsinlar bakalim.Böyle yüzde 47 e hakaret edilmistir gibi ajtasyonlar gereksizdir.Yüzde 47 e hakaret eden araniyorsa adres AKP nin kendisidir,oy<almasini bilen calismasinida bilmelidir sadece satmasini degil.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

mahkeme her ne kadar kapatma kararı veremediysede tehdit etmekden geride kalmadı

eger kapatmaya güçleri yetseydi kapatacaklardı

dış dinamikler ama özellikle AB kesin bir dille kapanmaması gerektigini sözyledigi için kapatamadılar

türkiyede hukuk denilen şey tamamen siyasete alet edilmişdir

aslında bizde hep siyaset vardı, hukuk bunun gölgesindeydi diyenler haklı

düşünün ki meclisin, kanun yapmaya tek yetkili organ olan meclisin çıkardıgı yasayı iptal eden bir mahkemeden bahsediyoruz

bu karar nasıl ki siyasiyse, alınan kapatamama kararıda öyle siyasidir

akp bundan sonra ya uysal bir sermaye partisi olacak

ya da köklü bir anayasal degişiklige gidecek

bunun ortası yoktur

Özalın ANAPına dönmek istemiyorsa akp, millete sırtını vermelidir

ergenekonculara degil millete...

aslında resmen yetki gasbında bulunan bir organı tanımamalıydı ama yapamadı, kalitesi yetmedi

birileri çeşitli organlar eliyle akp ye sınırlarını çizdi, aslında sınırı çizilen milletdir burada

topluma ne isteyip neyi istemeyecegi gösterilmiş oldu...

anlaşılan şu, yere göge koyamadıgımız laiklik bize ne vermişdir diye bir babayigit çıkmasını bekleyecegiz artık.

refah seviyemizi dünkü çocuk yunanistanın neresine bırakmışdır mesela

insanların siyasetçisine, bürokratına, vb. güveni hangi seviyede

vb.vb

bunlar çogaltılabilir..

türkiyede yaklaşık yüz yıldır siyaset yok, var olan ise dayatma, kaba bir dayatma...

Gönderi tarihi:

Buraya 4 cümle yazacağım, hepsi de aynı kişiye ait.

 

İlk iki cümle;

Anayasa Mahkemesi'nin Cumhurbaşkanı'nı meclisin seçmesini iptal eden kararından sonra söylendi.

" Bu demokrasiye sıkılmış bir kurşundur. Bu, halkın çoğunluğunun teslim ettiği iradeyi, azınlığın iradesine mahkum etmektir."

Üçüncü cümle;

Aynı mahkemenin bir başka kararından sonra bugün söylendi.

"İnanıyorum ki demokrasimiz ve hukuk sistemimiz bu sınavdan birlikte güçlenerek çıkma fırsatını yakalamıştır."

 

Son cümleyi siz zaten biliyorsunuz;

"Demokrasi bir amaç değil, araçtır."

 

Bu cümleleri kimin söylediğini de biliyorsanız eğer, ne mutlu size.

Bilmeyenler için bknz: RTE

 

 

 

Başka sözüm yok. Tanık da sizin, sanık da sizin, ne yaparsanız yapın.

Gönderi tarihi:

AKP kapatılmamiştır evet.

Kapatılasaydı kötü olan ekonomi dahada kötü olcaktı, bu geçerli bir neden ama esas AKP hangi pazarlıklar sonucu kapatılmadı. Aklıma hemen şu malum Ergenekon meselesi geliyor.

Acaba diyorum Ergenekon'un rahat bırakılma şartıylamı parti kapatılmadı.

Eğer böyleyse YAZIKLAR OLSUN demekten kendimi alamıyorum.

Hadi hayırlısı bakalım.

Gönderi tarihi:

Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden kararı eleştirdi

 

Yekta Güngör ÖZDEN (Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı)

 

6 oy kapatılsın diyor, 5 oy kapatılmasın diyor. Burada davanın reddi yok. Kapatılmaya yeterli oy sağlanamadığından kapatma kararının verilmemesi var....

Kapatma kararının verilememesi çözümsüzlüğü var. Bu 550 milletvekilinin hazırladığı yasaları siz iptal ediyorsunuz 6 oyla, ama partilerin çabası sonucu değiştirilen anayasa nedeniyle 30 kişinin kurduğu bir partiyi kapatmaktan uzak kalıyorsunuz.

 

 

Ülke çözümsüzlüğe gidiyor. Ancak red oyu kullanan başta başkan olmak üzere diğer 4 üyenin kendi içlerinde eziklik duydukları belli ki sonuçta siyasi partinin hazine yardımından yoksun kılınması kararına yanaşıyorlar.

 

Aslında Anayasa?nın 69. maddesinde yapılan son değişiklikle bu kapatma yerine getirilen bir yaptırımdır.

 

Bunu da kapatma anlamında değerlendirmek gerekir.

Başkanın ihtar demesi de buradan kaynaklanıyor. Partilere ihtar farklı bir konudur. Başkan ordan yararlanarak kendi içindekileri yavaşlıklarını burada bu ihtar sözüyle gidermeye çalışıyor.

 

Kaldı ki Hazine yardımından yoksun kılınca oda kapatma yerine olduğundan buna neden olan eylemler söylemler içinde siyasetten yasaklanma kararını verilmesi gerekirdi. Bundan da kaçındıkları ortaya çıkıyor.

Artık karar yayımlandığında gerekçeleri daha iyi yapacağız.

 

Anayasa Mahkemesi kararına uymak zorundayız. Daha iyi günlere çıkmak için elimden gelen çabayı göstereceğiz.

 

http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?d...p;Newsid=191519

 

 

R.P.sine kapatma davas açıldığında, Anayasa mahkemesi başkanı kimdi? Y.G.Özden. Raportör kimdi? Yusuf Öztürk. Neciydi bunlar? İkiside hukukçuydu.

 

Şimdiki Anayasa mahkemesi başkanı kim? Haşim Kılıç,ya raportör? Osman Can,hukukçumu bunlar? Hayır değil,düzenin uşakları.

 

İyiya sn.ÖZDEN; Sizin döneminizi nasıl geriye döndürelim demezlermi? O dönemden sonra çookkk sular geçti köprülerin altından. Millieğitim ele geçirildi,dinii eğitimler verilmeye,okullarda namaz kılınmaya başlandı.Polis teşkilatı ele geçirildi,insanlar öldürülmeye,fişlenmeye,özel görüşmeler dinlenmeye başlandı. T.S.K ele geçirildi,kimseler farkında bile olmadı. Nereler elegeçirilmediki? Yanaşabilecek bir limanımız bile kalmadı. Dinci güruh hedefine 1 adım daha yaklaştı sn.Özden,farkındamısınız?

Gönderi tarihi:

İki taraf arasındaki çatışma bu kararla biraz durulabilir. Akp'nin bu karardan ne kadar ders aldığını ispat etmek için neo liberal politikalara daha fazla hız kazandıracağını tahmin etmek güç değil. Kapatma davasının açıldığı günkü (15.03.2008) SSGSS yasasına karşı eylemlerdeki (13-14.03.2008) birlikteliğine ihtiyacı var emekçilerin.

Bu süreçte kapatma davasıyla içimiz doldu taştı tartışa tartışa. Oysa ssgss'yi hiç tartışamadık. İlginç.

Gönderi tarihi:

Bazen maçlarda hakemler bir oyuncuya gereksiz bir kart gösterir. Yaptığının haksızlık olduğunun farkına varınca, bu kez diğer takım için gerekli olan bir düdüğü çalmaktan kaçınır. Fakat yanlışı yanlış götürmez. Bir yanlış bir yanlış daha, iki yanlış eder.

 

Anayasa mahkemesinin de önceki 367 kararının yerinde olmadığını ve şimdiki kararda mahkemenin o kararın ağırlığı altında kaldığını düşünüyorum. 367 kararı olmasa ve mahkemenin sürekli siyasi, yanlı kararlar aldığı görüntüsü ortaya çıkmasa, normalde kapatma kararı verilmesi gerekirdi. Cumhurbaşkanı seçilemeyişinin darbe gerekçesi olduğu bir ülkede cumhurbaşkanı seçimini daha önce öne sürülmemiş bir gerekçe ile kösteklemek çok olumsuz bir görüntü çizmiştir.

 

Karar yine siyasi ve siyasi olarak doğru. İlke olarak yanlış, ama siyasi olarak yerinde bir karar. Kapatma ile kazanılacak bir şey yok. AKPyi iktidara taşıyan süreci hatırlayalım. 12 Eylülden beri bir türlü düşürülemeyen enflasyon, bir türlü önlenemeyen yağma... Halkın tüm denenmişlere rest çekme ve yeni birini deneme isteği. Denediği kişi de ayyuka çıkan, su müdürünün başını yiyen rezaletlerden sonra gelen bir belediye başkanı.

 

12 Eylülün sonrasında kabaran yağma iştahının önüne kimseciklerin geçemeyişinin bedelleri daha çok ödenecek, durun bakalım. AKP gökten zembille inmedi, gelişinin ardında bu gerekçeler var. Yağma, talan iştahı bu ülkeyi denize atmış ve denize düşen de önüne çıkan ilk cisme sarılmıştır. İnsanları öyle canından bezdirdiler ki, AKP can simidi oldu. Öyle kolay atılıvermez can havliyle sarılınan bu simit.

 

Umulan o ki AKP bu karardan gerekli dersleri çıkarsın. Ama hiç öyle görünmüyor. Mahkeme partiyi suçlamış, töhmet altında bırakmış, suçlu bulmuş, adamlar zil takıp oynuyor. Bu, kendi bildikleri doğrunun dışında bir doğruyu kaale almadıklarının, aymazlıklarının ve kendi doğrularında saplantılı olduklarının belirtisidir, ki bu belirtiler ciddi bir sorunun varlığına işarettir. Her yaptıklarının doğru, her düşündüklerinin gerçek, karşıtlarının sapkınlık içinde olduklarını düşünüyorlar. Bu tehlikelidir.

 

Ama onlara bu kozu geçmiş talanı yağmayı bilerek önlemeyen tüm hükümetler vermişlerdir. Bu zıtlaşma ve kutuplaşma derinleşecek. Sanki zıtlaşma ve kutuplaşma bu ülkenin alın yazısı gibi. Çünkü halkımız siyasetçiyi iş başına getirince torpil istemeyi, devletin yemliğine beleşten bağlanmayı, işe adam değil, adama iş bulmayı bilir. Tüm bu yolsuzlukları siyasetçiden ister, yaptırır, siyasetçi yolsuzluk yapınca bağırır. Bu, rüşvet verilince almak, ama rüşvet istenince bağırmak gibi bir şeydir. Ya da faiz almak, ama borcuna faiz tahakkuk edince feryat etmek.

 

Bu şark kurnazlıklarımızın ceremesini çekmeye devam edeceğiz...

Gönderi tarihi:

Tehditler etkili oldu, AKP kapatılmadı.

 

Amerika'dan, Avrupa Birliği'nden yapılan tehditler etkili oldu, AKP kapatılmadı.

 

AKP niçin ABD ve AB, yani Batı emperyalizmi için bu kadar önemlidir?

 

Çünkü, 19-6-2008 tarihli İBDA-C (İslami Büyük Doğu Akıncıları) yayın organı BARAN dergisinde son derece basit ve herkes tarafından anlaşılabilir şekilde açıklandığı gibi:

"Büyük Ortadoğu Projesi İslami argümanlı olup, İslam'ı bilenler tarafından yürütülebilecek bir projedir."

 

Yani emperyalizmin ağababası ABD'nin Ortadoğu için yaptığı ve AB tarafından da desteklenen "24 İslam ülkesinin rejimlerini ve sınırlarını değiştirme" projesi, yani BOP (Büyük Ortadoğu Projesi), yani son Haçlı Seferi, İslami bir temele dayanarak hazırlanmıştır. Ve Türkiye'nin desteği olmadan yürütülmesi pek imkan dahilinde değildir.

 

Bu nedenle, bu projenin yürütülebilmesi için, Türkiye'nin başında hem İslami söylemi kullanan, hem de ABD işbirlikçisi olan ve ABD'nin hazırladığı "Ilımlı İslam" (Yani Amerika'nın çıkarlarına aykırı olmayacak şekilde deforme edilmiş İslam) modelini Ortadoğu'daki Müslüman ülkelere ihraç ederek oralarda ABD işbirlikçisi rejimler kurulmasını sağlamaya yardımcı bir Eşbaşkan (Tayyip) olması zorunludur.

 

Laik söylem kullanan partiler, Amerika'nın bu projesini uygulamak için kesinlikle uygun değillerdir.

Çünkü:

"AKP'nin ve Tayyip Erdoğan'ın Batı emperyalizmi açısından niçin "ehven-i şer" olduğunun doğru cevabı verilmeden, gerçek bir kurtuluş mücadelesi için doğru adımlar atılamaz."

 

"Büyük Ortadoğu Projesi İslami argümanlı olup, İslam'ı bilenler tarafından yürütülebilecek bir projedir."

"Batı emperyalizmi, muhakkak ki işbirlikçilerini de bu coğrafyada yaşayan Sahte İslamcılar arasından seçmiştir."

(İBDA-C yayın organı BARAN dergisi, 19-6-2008 tarihli sayısı, Genel Yayın Yönetmeni imzalı yazıdan)

 

 

 

* * *

 

İngiliz gazeteleri veryansın etti:

"AKP kapatılırsa bombaları patlatır, kaos çıkarırız! Güngören bombaları bir ihtardı."

Böylece bombaları kimlerin koydurduğu anlaşılmış oldu.

 

 

* * *

 

Financial Times başyazısı: “Ulusal felaketin eşiğinde”

 

"Türkiye’de hüküm süren siyasi kriz İstanbul’daki bombalı eylemle daha da derinleşti"

 

AKP kapatılırsa kaos çıkar, Türkiye’nin geleceği tehlikeye girer!”

 

“Ulusal felaket yaşanır”

 

"İstanbul'da patlayan bombalar, AKP hakkındaki kapatma davasının görüşülmeye başlamasına denk düştü"

 

“Türkiye’nin modernitesi ve yakın geleceği tehlikede”

 

"AKP'nin kapatılması, Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’a siyaset yasağının getirilmesi “Seçmenlere yönelik yargı darbesi" anlamına gelecektir”

 

“Bunu izleyecek kaos, Türkiye’yi yıllarca geri götürür”

 

“Laikler ile muhafazakarlar arasındaki mücadele kritik bir noktaya geldi”

 

AKP davası, halktan büyük yetki alan başarılı Neo İslamcı bir parti tarafından tehdit edilmiş hisseden askeri, bürokratik ve yargı elitinin kumarıdır”

 

 

* * *

 

 

The Daily Telegraph:

 

"Anayasa Mahkemesi, iktidardaki partiyi “fazla İslamcı” diye anayasayı ihlal suçlamasını içeren bir iddianameyi kabul ederek, “ender rastlanan bir adım” attı.

 

“Bu, geçmişte sık sık ordunun silahlı gücü ile kuvvetlendirilen laik elitin kudretini gösteriyor”

“Bu meselelerin generaller yerine mahkeme tarafından çözümlenmesi daha iyi. Daha iyi olanı ise, davanın, Başbakan Recep Erdoğan’ı ve hükümetini, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel aldığı laik ilkelere bağlılığını sağlamaya cesaretlendirmesi gibi olumlu bir sonucu doğurmasıdır.”

 

 

* * *

 

The İndependent ’in köşe yazarı Adrian Hamilton:

 

“İslam ile Batı konusundaki tartışmayı bir kenara bırakalım. Bu mücadele demokrasi ile ilgilidir. Eğer seçilmiş Türk hükümeti kaybederse, hepimiz bunun sonuçlarının kurbanı olacağız”

 

"Türkiye hükümetsiz kalabilir, İstanbul’daki bombalamalar, AKP'nin kapatılmasını izleyebilecek şiddetin bir örneği."

 

“Ümraniye olayları dikkat çekici. Türk devletinin geleceğinin söz konusu"

Gönderi tarihi:
Anayasa mahkemesi rahmetli Ecevitin son anlarda anayasaya koydurdugu bir madde ile AKP nin kapatilmasi kararini alamadi,

 

saygilarla

 

mahkemeler türkiyede hukuki degil siyasi karar verirler

bunun sebebi derinlerde bir yerde yatar

mahkemeler genelde yüce olan türk milleti adınada karar vermez

 

akp nin kapanmaması AB net tepkiler gelmesindendir

ama mahkeme içerideki kimi zümreler için tehdit etmekden de geri kalmamışdır

yapacagı ancak tehditti, bu tehdit siyasete ve özünde milletedir

dış dinamikleri duyunca bagımsızlık edebiyatına da yatmamak gerek

bu ülke yaklaşık 150 yıldır dış dayatmalarla şekil almaktadır

toplumun geneli sorunda etmedigine göre şimdilik razı olunacak

 

akp kapatılsa daha iyi olurdu, siyaset bu kararla bitmişdir

mahkeme meclise kafana göre yasa yapamazsının demişdir

bunuda her zaman oldugu gibi laiklik maskesini kullanarak söylemiş ve icra etmişdir

mahkeme hukuki kararlar alsaydı zaten meclisin yetki alanına girmezdi....

 

türkiyenin birincil sorunu siyaset ve siyaset dünyasındaki sözde adamlardır

1908 de rafa kalkan siyaset etme şimdilik rafda durmaktadır..

selamlar

Gönderi tarihi:

TARİH; 18 MART 2008

 

 

 

AKP KAPANAMAZ, İSTİKLÂL HARBİ’NİN MAĞLUPLARI AKP’Yİ KAPATTIRMAZ

 

 

Savaş alanı ve barış masası. Bu ikisinin şartlarının birbirine uymadığını herkes bilir. Dikkat gerektiren durum odur ki, biz Türkler barış masasında İstiklâl Harbi kazanmış bir millet değiliz. Bilakis, Batum’u ve Batı Trakya’yı barış masasında kaybetmiş bir milletiz. Biz o milletiz, kalbinden İstiklâl Harbi’ni kazanan orduyu doğuran, o orduya ithaf edilen İstiklâl Marşı’nı, kalbinden doğuran millet biziz. Türkiye’de bir ikinci millet yok.

 

Yerküre üzerinde kalpten doğmuş bulunan ve kalp gözü her daim açık, Türk milletinden gayrı bir millet yok.

 

Hayatını Türkiye’de idame ettiren herkes, öncelikle Türk olup olmadığını değil, bu yegâne millete mensup olup olmadığını kendine sormalıdır. Soruyu kim sorduysa toplumdaki yerini derhal buluverir. Millet içinde bir yer ediniverir. Yegâneliği aşikâr olan millet içinde mensubiyeti Türklükle izahı mümkün olanlar kendine tahsis edilmiş olan yere kavuşur. Hatırda tutulmalıdır ki, Türk milleti teker teker her ferdine hususi bir yer tahsis etmiş ve bu yer hiçbir şekilde gâvurların takdirine bırakılmamıştır. Türkiye’de yaşadığı halde bizim yegâne milletimize mensup olmadığını düşünenler, işgal ettikleri mevki ve makam neresi olursa olsun gerçek yerlerinin ancak o milletin koruduğu değerler ölçüsünde kabul gördüğünü bilmelidir. Millet şuurunun geride kaldığı fikriyle hareket edenler hata içindedir.

 

Millet şuurunun geride kaldığı ve köşe dönme ahlâkı dışında yaşayan kişi kalmadığı, dolayısıyla İstiklâl Marşı’nın muhatap bulamadığı kabulleriyle hareket edenler, yeni, yepyeni manevralar peşindedir. AKP aleyhine bir dava dosyası hazırlanması, Türkiye’de millet şuuruna ihtiyaç duymaksızın yaşanmasının hareket serbestisi sağladığına delildir. Vukuatın akıbeti belli değil. Belli olan toplumun bu manevraya paçasını kaptırarak çaresizliğe mahkûm edildiğidir. AKP davası söz konusu olduğunda, çok sayıda insan, ellerini oğuşturarak: “Hele bir kapansın, bak neler olur?” der haldedir. Onlardan daha çok sayıda insan ise, elini alnına götürüp “Kapanacak olursa halim nice olur?” ifadesiyle iç geçiriyor. Bütün toplum böylece ikiye bölünmüş denilebilir mi? Hayır, asla! Kalp gözü açık olanlar bölünmeye maruz kalmadı. Onlar hasımlarını tanıyor. Türkiye’de bir kesim var ki, AKP kapatılsa da, iktidarda da kalsa zarara uğramayacak ve gemisini yürütecek. Bunlar İstiklâl Harbi ile mağlubiyete uğratılmış, hülyaları berhavâ edilmiş olanlardır.

 

27 Mayıs 1960 ihtilâli Atatürk devrimlerinin restorasyonuydu. Bu restorasyonu tatbik edenler Türkiye’ye mahsus bir demokratik gelişmeye hak tanınmayacağı temel ilkesi uyarınca hareket etti. Dolayısıyla şu formül ister istemez yürürlüğe girmiş oldu: DEMOKRASİ = ABD + İSLÂM. İhtilâli takip eden 48 yıl denklemin üç unsurundan her birinin diğer ikisini hesaba katmadan hayata geçirilemeyeceği dayatmasıyla yaşandı. Formül İSLÂM + ABD = DEMOKRASİ şeklinde tertip edildiğinden, eğer İslâm’ı yaşamak istiyorsanız, bunu başarmanız ancak demokrasiden Amerika’yı tenkis ederek mümkündü. İSLAM = DEMOKRASİ – ABD. Ama eğer, size Amerikancılıktan başka bir şey lüzum etmiyorsa, demokrasinin Atlantik ötesi yorumuna mahkûm idiniz: ABD = DEMOKRASİ – İSLÂM. Yürürlükteki formül bir çıkmazın ifadesidir.

 

Türk milletine mensup olanlar çıkış yolunun nereden geçtiğini İstiklâl Marşı’ndan öğrendiler.

 

 

 

İstiklâl Marşı Derneği Genel Merkez Yönetim Kurulu

Gönderi tarihi:
akp kapatılsa daha iyi olurdu, siyaset bu kararla bitmişdir

mahkeme meclise kafana göre yasa yapamazsının demişdir

 

Evet , nedense dünden beri benim de aklima geliyor ...

 

Gerci , yine de fark etmez bence ...

Insallah AKP bundan ders cikartip,

yeni anayasa ile beraber yüksek

yargida reform yapar.

 

Yoksa bir kac ay/yil sonra yine ayni duruma geliriz.

Gönderi tarihi:
Evet , nedense dünden beri benim de aklima geliyor ...

 

Gerci , yine de fark etmez bence ...

Insallah AKP bundan ders cikartip,

yeni anayasa ile beraber yüksek

yargida reform yapar.

 

Yoksa bir kac ay/yil sonra yine ayni duruma geliriz.

 

iyi dileklerine katılıyorum

ama geçmişi de çok iyi biliyorum

biz aynı delikden sayılamayacak kadar çok ısırıldık

bu ülkede öyle çok fazla şeyde bilmeye gerek bu yüzden

bir kaç sloganla bir ömür tüketen insanlar var

siyasetin olmadıgından dolayı tüm bu absürtlükler

 

en basit bir başörtme meselesini bile halledemeyen bir siyasi yapı var karşımızda şimdi

toplumun büyük çogunlugu yasaga karşı olmasına ragmen tüm bu yaşananlar

böyle bir havadan siyaset çıkmaz

bu ülkenin ayagına takılan prangaları açıkdan eleştiriye tutmayan hiç parti ve siyasetçi iş göremez...

ülkenin ve milletin çıkarları gerektiriyorsa herşey degişebilir demeli birileri...

anlatabildim mi?

Gönderi tarihi:
anlatabildim mi?

 

Tabi ki ... Farkina vardiklar icin zaten böyle "titiz" bir karar cikti ...

 

Ama yine de umutluyum ...

Ergenekonda sonuna kadar gidilirse yine basari elde edilebilir ...

 

Yeter ki üstü örtülmesin ...

Ergenekonun üstü örtülmezse , o vakit gecmis darbelerle hesaplasma imkani dogabilir ...

Gönderi tarihi:
Ama yine de umutluyum ...

Ergenekonda sonuna kadar gidilirse yine basari elde edilebilir ...

 

tabi ki umutlu olmak lazım

ergenekonda sonuna kadar gidilmesini bende isterim

ama bunu yapamazlar, perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.

 

ergenekonun dibi demek resmi ideolojiye çıkar, bundan kimsenin şüphesi olmasın

son yüzyıllık tarihi baştan aşagı degiştirmek isterlerse buyursunlar dibine kadar insinler..

ama dedigim gibi, biz toplum olarak daha rüştünü ispat edememiş bir haldeyiz

o kadar bariz yalanlarla yaşamaya alışmışız ki, herkesin çok iyi bildigi yalanlara bile ses edemedik

bu düzen yalanlarla ayakda duruyor, hepimiz birbirimize yalan söyleyerek bu güne geldik

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.