Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Bir şiirdir Kuran..


Önerilen İletiler

Kuran'ın şiir oldugu, şiir diliyle yazıldığı geçmişden beri hep söylenmiştir.

 

Klasikleşmiş Arap şiirinin Kuran'ın içinde bulunduğunu, bunların eski Arap toplumunda bilinen anlatımlar olduğunu ve Kuran'ın içinde eski Arap toplumuna yabancı bir şeyin bulunmadığını, olsa bile önemsenmeyecek dercede ufak ayrıntılar olduğunu düşünüyorum.

 

İslam öncesi Arap şairlerinin şiirlerine örnekler verip, bazılarını bilgim dahilinde Kuran ayetleri ile içerik yönünden karşılaştıracağım;.

 

 

Zübeyr ibn ebi sülma'nın bir şiiri;

 

"İçinizde olanı sakın Allah'tan gizlemeye çabalamayın. Ne denli gizlenirse gizlensin; Allah onu bilir, cezası ertelenir; bir kitap'a konur; hesap gününe

(kıyamete) biriktirilir,ya da ivedilik gösterilip öç alınır."

 

Yukarıdaki kıyamet tasviri, Kuran'da anlatılanlarla oldukça benzer;

 

Enbiya Suresi, 47

"Biz ise, Kıyamet gününe ait duyarlı teraziler koyarız da artık, hiçbir nefis hiçbir şeyle haksızlığa uğramaz. Bir hardal tanesi bile olsa ona (teraziye) getiririz. Hesap görücüler olarak Biz yeteriz."

 

.............................

 

 

Hatim et-Tâî (ö. 578m)

 

"O.çürümüş bembeyaz olmuş kemikleri diriltecektir. Gaybı Ondan başka kim bilir ki?"

 

Şiirde anlatılan diriliş ve Gayb kavramları yine Kuran'da anlatılanlar ile benzer durumda;

 

(Yasîn 36/78-79).

"Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek? diyor. De ki: Onları ilk defa yaratmış olan diriltecek. Çünkü O, her türlü yaratmayı gayet iyi bilir"

 

(Cin-26)

"O bütün gaybı bilir. Fakat gaybını hiç kimseye açmaz."

 

..............................

 

 

Adiy b. Zeyd b. Hammâd b. Zeydel-İbâdî isimli şairin şiirlerindeki yaratılış tasviri, yine Kuran'da anlatılanlarla benzerlik göstermekte;

 

"Güneşi şaşmayacak şekilde yörüngesine oturttuğu gibi gece ve gündüzü de birbirinden ayırdı.

Mahlukatı altı günde yarattı; bu yaratılış sonunda insana (bilinen) şeklini verdi"

 

Kuran'dan örnek;

 

(Yasin.38)

Güneş de bir karar yerine doğru akıp gitmektedir. Bu üstün Olan ve Bilenin takdiridir.

 

(Hadid.4)

"O'dur ki gökleri ve yeri altı günde yarattı.."

 

..............................

 

 

Zeyd b. Amr'ın şiirinden bir beyit;

 

"Hayran kalmışımdır! Çünkü gece ve gündüzlerin (düzenli olarak birinin diğerini takip etmesinde), sabırlı ve erdemli bir kişinin, idrak edebileceği nice

mucizevî olaylar vardır."

 

Ve yine benzer Kuran ayeti;

 

(İsra, 17/12)

"Biz, geceyi ve gündüzü birer âyet (delil) olarak yarattık. Nitekim, Rabb'inizin nimetlerini araştırmanız, ayrıca, yılların sayı ve hesabını bilmeniz için gecenin ayetini silip yerine gündüzün ayetini aydınlatıcı yaptık. İşte biz, her şeyi açık açık anlattık."

 

...............................

 

 

Umeyye b. Ebis-Salt adlı şairin, cenneti tasvir eden şiirinden bazı beyitler;

 

"İşte sana bal, süt, şarap, kökünden koparılmış buğday kümesi, elma, nar, muz, soğuk tatlı ve tertemiz su.

Orada, içinde okların bulunduğu taş bebekler şeklinde güneş yüzü görmemiş, huriler vardır.

O huriler altın, gümüş ve kıymetli incilerden bilezikler takarlar.

Yine orada, ne boş söz, ne günah işleme, ne yergi, ne de herhangi bir şeyden mahrum olma vardır."

 

 

Yine aynı şairin cehennem tasvirleri;

 

"O Cehennem (var ya), hiçbir suçluya toleranslı davranmaz; Adn cennetine de kovulmuş biri, muttali olamaz.

 

"Cehennem, tutuşup alevlendiğinde ve bu şiddetli alevler (kıvılcımlarını) fırlatmaya başlayınca (bu esnada) Cehîm

bile onun korlarından yüz çevirme zorunda kalma durumundayken (bunlarla)sağır, körkütük odunlar bile yakılır;

öyle ki ateşe maruz kalan uzuvlar, onun için öğütülmeye hazır bir arpa (hayvan yemi) gibi"

 

...............................

 

 

Evet ,kimileri bu çalışmayı öfkeyle karşılayacak ve kimileri de yan çizip geçeceklerdir.

 

Amacım bu tür konuları bilinmezlikten çıkarıp, Kuran'da anlatılanların aslında daha evel onlarca kere

anlatılmış, deyimleşmiş mitler olduğunu vurgulamak ve "Kuran'ın bir tek kelimesini bile taklit edemezsiniz"

diyen müslümanların yaratttığı doğa üstü havadan kurtarmaktır.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 108
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Evet ,kimileri bu çalışmayı öfkeyle karşılayacak ve kimileri de yan çizip geçeceklerdir.

 

Amacım bu tür konuları bilinmezlikten çıkarıp, Kuran'da anlatılanların aslında daha evel onlarca kere

anlatılmış, deyimleşmiş mitler olduğunu vurgulamak ve "Kuran'ın bir tek kelimesini bile taklit edemezsiniz"

diyen müslümanların yaratttığı doğa üstü havadan kurtarmaktır.

 

Eline, emeğine sağlık sevgili kullanışlı tavşan.

 

Saygılar, sevgiler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kuran'ın şiir oldugu, şiir diliyle yazıldığı geçmişden beri hep söylenmiştir.

 

 

 

Saygılar.

sayin,Kullanışlıtavşan'

siz ne kadar kuranin siir olduguna delil getirsenizde, tarihte bunu isbatlamaya calismis olsalarda,

Kuran kendisi bizzat siir olmadigini soylemektedir.

 

 

Yâsîn 69

Biz ona (Peygamber'e) şiir öğretmedik. Zaten ona yaraşmazdı da. Onun söyledikleri, ancak Allah'tan gelmiş bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır.

saygilar.

Evren.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Döngüsel nedenselleştirme, din ile ilgili tartışmalarda sıkça gözlenen retorik bir oyunudur sayın Evren.

 

Burada argüman kendi kendini onaylar, neredeyse totolojik bir halde kendi ispatını kendinde bulur.

 

Örneğin;

 

A: Bütün entellektüeler pipo içer.

 

B: Nereden biliyorsun?

 

A: Bir entellektüel söyledi.

 

B: Entellektüel olduğunu nereden biliyorsun?

 

A: Pipo içmekten hoşlandığını söyledi.

 

 

Yukarıdaki dialog döngüsel mantığın tipik bir örneğidir.

 

Veya;

 

"Tanrı var olmalıdır çünkü incil tanrı vardır demektedir ve incil Tanrı tarafından yazılmıştır."

 

Yukarıdaki "Tanrı vardır" savlamasını şöyle çürütürüz;

 

"Tanrı'nın varolduğunu İncil'e bakarak söyleyemeyiz çünkü zaten incil Tanrı vardır savlamasını getirmektedir, Tanrı'nın varolduğunu söylememiz için zaten varlığı hasebiyle Tanrı savlaması getiren bir karine ortaya çıkartmak mümkün değil." demek yeterlidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Döngüsel nedenselleştirme, din ile ilgili tartışmalarda sıkça gözlenen retorik bir oyunudur sayın Evren.

 

Burada argüman kendi kendini onaylar, neredeyse totolojik bir halde kendi ispatını kendinde bulur.

 

Örneğin;

 

A: Bütün entellektüeler pipo içer.

 

B: Nereden biliyorsun?

 

A: Bir entellektüel söyledi.

 

B: Entellektüel olduğunu nereden biliyorsun?

 

A: Pipo içmekten hoşlandığını söyledi.

 

 

Yukarıdaki dialog döngüsel mantığın tipik bir örneğidir.

 

Veya;

 

"Tanrı var olmalıdır çünkü incil tanrı vardır demektedir ve incil Tanrı tarafından yazılmıştır."

 

Yukarıdaki "Tanrı vardır" savlamasını şöyle çürütürüz;

 

"Tanrı'nın varolduğunu İncil'e bakarak söyleyemeyiz çünkü zaten incil Tanrı vardır savlamasını getirmektedir, Tanrı'nın varolduğunu söylememiz için zaten varlığı hasebiyle Tanrı savlaması getiren bir karine ortaya çıkartmak mümkün değil." demek yeterlidir.

Sayin,Kullanışlıtavşan'

senin mentalitene göre, bu bölümün hepsi bir savlama,

çünkü adı üstünde Dini bölümler özü itibari ile, Allah inancını içermektedir.

Bu durumda, inanmadığın bir Allah inancını burada tartışmanında bir anlamı yoktur.

Lütfen bilim teknoloji bölümüne gidin, orada bilimi tartışın.

Ama burada, İnanmadığınız, Bir Allahın inanmadığınız Kitabının, ve inanmadığınız peygamberinin,

Tartışmasını yapmanızın, etik açısından yanlış olduğunu düşünüyorum.

Saygılarımla.

Evren.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin,Kullanışlıtavşan'

senin mentalitene göre, bu bölümün hepsi bir savlama

 

 

Günaydın sayın evren,

 

Kanıtlanmış olsaydı şu an burada bunları tartışmamıza gerek kalmazdı değil mi?

 

Aslında "savlama" demek dinleri fazla ciddiye almak olur, çünkü savlama, "iddia" demektir. Din öğretileri iddia bile olamaz, olsa olsa "inanç" olur.

 

 

Ama burada, İnanmadığınız, Bir Allahın inanmadığınız Kitabının, ve inanmadığınız peygamberinin,

Tartışmasını yapmanızın, etik açısından yanlış olduğunu düşünüyorum.

 

Etik açıdan yanlış olan nedir?

 

Karşıt fikirlerin ifade edilmesi mi?

 

Örneğin, hükümete muhalefet eden karşıt fikirli bir parti, etiğin dışına mı çıkmış oluyor size göre?

 

Bu forum neden var?

 

Dinlerin tartışılması için mi? Müslümanların birbirlerine gül kokulu iletiler yollaması için mi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Günaydın sayın evren,

 

Kanıtlanmış olsaydı şu an burada bunları tartışmamıza gerek kalmazdı değil mi?

 

 

Aslında "savlama" demek dinleri fazla ciddiye almak olur, çünkü savlama, "iddia" demektir. Din öğretileri iddia bile olamaz, olsa olsa "inanç" olur.

 

 

 

 

Etik açıdan yanlış olan nedir?

 

Karşıt fikirlerin ifade edilmesi mi?

 

Örneğin, hükümete muhalefet eden karşıt fikirli bir parti, etiğin dışına mı çıkmış oluyor size göre?

 

Bu forum neden var?

 

Dinlerin tartışılması için mi? Müslümanların birbirlerine gül kokulu iletiler yollaması için mi?

Sayin,Kullanışlıtavşan',

Etik acidan yanlis olan,inanmayan insanin inamadigi seyi inananla tartismasidir.

Hukumete muhalefetle dine muhalefet farkli.

soyleki,

Hukumetler,

ayni yasalar dogrultusunda kurulan fakat yine yasalarin verdigi yetkiye taabi olarak,

Birbirlerine karsi muhalefet ederler,

Fakat sonucta ayni yasalara tabidirler.

iki inanan arasinda gorus ayriligi olur, ergumanlarini sunup birbiriyle tartisirlar,

ama gaye guclu delile tabiy olmaktir.

Biz inanlar acisindan,ki bunu sende biliyorsun, kuran olmazsa olmaz delil ve argumandir,

Hatta peygamber soyledi denen soz dahi, kurana arzedilir,

Sen hemen kurandan delil getirmeme itiraz ettin, kendine gore gerekcenide soyledin.

Sana gore dogru sayilan gerekce, bize gore dogru degildir.

Bizim inancimizin geregi olarak, kurana inandigimizi bildigin halde,

yine Kurandan delil getirmeme itiraz ettin,

Bu durumda hangi ateistle mucadele edersek edelim.

Mac ateistlerin lehinde bitecektir.

cunku verdigimiz delil ateistlere gore delil teskil etmemektedir.

Ama ayni ateist, Bir inanani alt etmek icin, Ayni Kurandan, yeri geldiginde delil suna bilmektedir.

insan vardir, bilmez bir seyi ogrenmek icin sorar.

ogrenince onun oyle oldugunu bilir.

ona gore hareket eder.

Ama siz ogrenmek icin degil.

muhalefet olsun diye baslik actiniz.

uygulamak icin degil, alaya almak icin baslik actiniz,

Elinizde malzeme bol, yeri geldimi carpitarak kuran ayetleri, yeri geldimi baska arguman.

Senin bu basligi acmaktaki gayeni tahmin ede biliyorum.

Kuran siirdir diye kabul ettirdigin zaman, Hemen suara suresinene gecip , yani sairler suuresi,

son ayetlerini alintilayip.

ŞUARA SURESİ

221. Haber vereyim mi size şeytanların kime iner olduğundan?

 

222. Herbir iftiracı günahkar üzerine iner onlar.

 

223. Kulak kabartırlar ama çoğu yalancıdır onların.

 

224. Şairlere gelince, onlara da çapkınlar-sapkınlar uyar.

 

225. Görmez misin onları ki, her vadide şaşkın-tutkun dolaşırlar.

 

226. Ve onlar, yapmayacakları şeyleri söyleyip dururlar.

-------------------------------------------------------------------------------

Sairler siir yazar, kuranda siir olduguna gore diyeceksin cunku siir oldugunu kabul ettirdinmi tamam,

artik,

Muhammed aleyhisselamida bizleride sapik ilan edeceksin, yine kuran ayetleri ile.

Ama durum hicte senin tahminin gibi degil.

Ben kime yaziyorum, yaa, arinmak isteyen Vahye tutunur,

Arinmak istemeyenden sanane, sayin evren.!

Eskiler gelen her peygamberi alaya aliyorlarmis.

[015.011] [DI] Onlara gelen her peygamberi alaya alıyorlardı.

 

simdikilerinde, onlardan farki yok.

Ama onlarin bu tutumlarina karsilik ,

Rabbimiz, bize yeter,

[015.095] [E2] Muhakkak ki alay edenlere karşı biz sana yeteriz.

 

Siz hele bekleye durun, bizde beklemekteyiz,

Kimin hakli oldugunu yakinda bileceksiniz.

umarim gec kalmis olmazsiniz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Evren, sizin söyledikleriniz, din eğer etliye sütlüye karışmıyor olsa geçerli olurdu. Ama din hem her şeye karışıyor, hem de dayatıyor. O zaman insanlar ister istemez bu bize dayatılan nedir, nasıl bir şeydir diye inceleyip itirazlarını ortaya koyuyorlar.

 

Dinde reform yapar, dayatmacı din anlayışını kaldırabilirseniz, kimse dine itiraz etmez, tartışmaz. Din kişiselleşir ve toplumsal bir iddiası kalmazsa dine itiraz eden olmaz. Din toplumsallaşmak, hayata hükmetmek istedikçe tepki görüyor.

 

Muhammed karikatürü yapmak onun kutsal bir kişi olduğuna inanmayan biri için normaldir. Kutsal bir kişi olduğuna inanıyorsan sen karikatürünü yapmayacaksın. Ama inanmayana da "yapamazsın" diye baskıda bulunmaya hakkın yok. Onun bakış açısında Muhammed sıradan bir adam. Nasıl Bush'un karikatürünü yapıyorsa onunkini de yapar.

 

Bu sadece bir örnek, daha bir çok İslamcı baskı örnekleri verilebilir. Batı'da bir kişi rahatlıkla çıkıp İsa'nın babasının belli olmadığını söyleyebilir. Kimse onu dövmeye, mahkemeye vermeye kalkışamaz. Ama İslam dünyasında Muhammed'in eşinin başka biriyle ilişkisi olduğunu iddia eden, ömrünü infaz edilmekten kaçarak geçirir.

 

Tüm bunlar da bizi uygar dünyanın dışında, ilkel toplumlar kategorisinde kalmaya mahkum eder ki, itiraz buna, tartışma burdan çıkıyor...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Evren, sizin söyledikleriniz, din eğer etliye sütlüye karışmıyor olsa geçerli olurdu. Ama din hem her şeye karışıyor, hem de dayatıyor. O zaman insanlar ister istemez bu bize dayatılan nedir, nasıl bir şeydir diye inceleyip itirazlarını ortaya koyuyorlar.

 

Dinde reform yapar, dayatmacı din anlayışını kaldırabilirseniz, kimse dine itiraz etmez, tartışmaz. Din kişiselleşir ve toplumsal bir iddiası kalmazsa dine itiraz eden olmaz. Din toplumsallaşmak, hayata hükmetmek istedikçe tepki görüyor.

 

Muhammed karikatürü yapmak onun kutsal bir kişi olduğuna inanmayan biri için normaldir. Kutsal bir kişi olduğuna inanıyorsan sen karikatürünü yapmayacaksın. Ama inanmayana da "yapamazsın" diye baskıda bulunmaya hakkın yok. Onun bakış açısında Muhammed sıradan bir adam. Nasıl Bush'un karikatürünü yapıyorsa onunkini de yapar.

 

Bu sadece bir örnek, daha bir çok İslamcı baskı örnekleri verilebilir. Batı'da bir kişi rahatlıkla çıkıp İsa'nın babasının belli olmadığını söyleyebilir. Kimse onu dövmeye, mahkemeye vermeye kalkışamaz. Ama İslam dünyasında Muhammed'in eşinin başka biriyle ilişkisi olduğunu iddia eden, ömrünü infaz edilmekten kaçarak geçirir.

 

Tüm bunlar da bizi uygar dünyanın dışında, ilkel toplumlar kategorisinde kalmaya mahkum eder ki, itiraz buna, tartışma burdan çıkıyor...

 

Sayin , 'demirefe'

Hangi Din(yasam bicimi)Baski yamiyor soylermisiniz,?

Sen hic bir sistem gosteremezsin, kendisini yikmak isteyene, gul versin.

iste batida tepkiselligi onlemek icin, greenpeace gibi kuruluslar var, yasalarla belirlenmis,

Onu belirlenen yasalara gore, o yasalar dahilinde, protesto edilebiliyor,

greenpeace, nin yaptigi eylemler gibi, yasalar dahilinde.

Hem batiyi savunacak en son kisilerin bizler olmasi gerekir.

Hacli seferleri hiz kesmeden halaa gunumuzde bile devam etmektedir.

Bu batimi bariscil,?kusura bakmayin ama, ben icerisinde yasiyorum,

o, ba.....ca, bati, hicte insancil degil.

Ingilterede bir park vardi, istedigini soyleme parki,

iste batinin verdigi ozgurluk bu kadar,

Birakin ezilmis sekilde hareket etmeyi,Kuranin verdigi din ozgurlugunu hic kimse veremez.

[002.256] [DI] Dinde zorlama yoktur; Artık hak ile batıl iyice ayrılmıştır. Tağutu (saptırıcıları) inkar edip Allah'a inanan kimse, kopmak bilmeyen sağlam bir kulpa sarılmıştır. Allah işitendir, bilendir.

 

 

Hangi demokratik oldugunu iddia eden bati,

kuranla hukmolunmamiza ve hukmetmemize, mesemeha gosteriyor,?

Ama 1400 yil once peygamber, baska kitaba inananlarin baska kitabla yargilanlarina, ve yargilamalarina , musemeha gostermis.

Hemde Allahin emri ile, ama onlar bundan bile yuz cevirmis.

[005.043] [DI] Allah'ın hükmünün bulunduğu Tevrat yanlarında iken, ne yüzle seni hakem tayin ediyorlar da sonra bundan yüz çeviriyorlar? İşte onlar inanmış değillerdir.

 

Kuranda yine kurana inanmayanlara karsi, muslumanlara saldirmadiklari surece, iyi davranmayi yasak kilmaz.

 

[060.008] [DI] Allah, din uğrunda sizinle savaşmayan, sizi yurdunuzdan çıkarmayan kimselere iyilik yapmanızı ve onlara karşı adil davranmanızı yasak kılmaz; doğrusu Allah adil olanları sever.

 

 

Her sistem hakimiyetinden nasil vaz gecmiyorsa.

Allahta hakimiyetinden vaz gecmeyecektir, kendi gonderdigi kitaba inanlarin, yine bu inanclari dorultusunda,

kurana gore yasantilarini duzenlemeleri,

yine kurana gore, fikih olusturmalarari, muslumanlarin olmazsa olmaz, sartidir.

Hayatimiz pahasina bu istemden vaz gecmeyiz,

Kuran sadece bireylere hitab etmez,

Kuraninda bir devlet edeali ve modeli vardir.

tarihte, bu olmustur,

o tarihteki olusumulardan yola cikarak, yeni ictihatlar uretile bilir.

Gelenek din degildir, gelenekte dinin karsisinda olmayan gelenegi reddetmez kuran,

saygilarimla.

sayin, demirefe,

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir Hadis'e göre yeryüzüne 124 bin diğer bir hadise göre 224 bin Nebi gelmiştir. Ondan kalan hiçbir şey yok mudur kültürlerde..??

 

Bir çok sahabide İslamiyetten önce putlara tapmazdı. Hz İbrahim'in dininin kalıntısı olan Hanif'lik dinine mensuptu. Onlan puta tapmaz Allah'ın varlığı ve birliğine inanırlardı. Sabiilikte ise günde 5 vakit namaz vardı.

 

Hz Muhammed'in Hz İbrahim'in soyundan geldiğini de unutmayın.Hz İbrahim'e de sayfalar indirilmişti.

 

Çürümüş kemikleri kim diriltecek in cevabını İslamiyetten önce Hz İsa 'da bu şekil cevaplamıştı. Herkes te puta tapmıyordu. Kur'an'ın benzereni yapamazsınız çünkü belağat ve şiirsel üslubu o zamanlar bile kimse geçememişti. Şimdi burdan anlatılamaz. Çünkü o devir şiir bu zamankinden çok daha ileri idi.

Sen şimdi eline almışsın Kur'an mealini bunun aynını bende yazarım ki diyorsun aklınca... İngilizce şiiri Türkçeye çevir bakalım kafiye düzen diye birşey kalacak mı?Kur'an o zaman bütün kafir şairlere meydan okumuş ama kimseden ses çıkmamıştır.

 

Bu aynen bir boksörün tüm boksörlere meydan okuması ve kimseden cevap gelmemesine benzer. ******** bile anlar ki eğer kimse çıkmıyorsa o kişi hepsinden üstündür.

 

Hatta Şair Lebid'in kızı Kabe'de asılı duran babasının şiirini indirmiş. Artık bunlar Kur'an'ın yanında çok sönük kaldığı için gerek kalmadı demiş.

 

Hz Muhammed nasıl biri ki birisi çıkmış Şair diyor. Diğeri Sihirbaz, başkası da gelecekten haber veren bir Kahindir diyor, diğer biri çıkıyor bir komutan diyor , daha başka biri çıkıyor dahi diyor, başka biri de bir ıslahatçı diyor, başkası da devlet reisidir diyor. Kimisi de düşünce insanı diyor.Bazısı da 9 eşi yönetebilen mükemmel ev reisi diyor.

 

Yalnız bir kaç Freudçu münafık ; Yok neden 9 eş almış ve küçük yaşta bir kız ile evlenmiş diye herşeyi cinselliğe vuruyor. Ulan insan cinsellik için mi evlenir? onun içinse hiç evlenmezsin zina yaparsın daha az masraf ve külfeti olur.. güya gözden düşürmeye çalışıyor.

 

Evet Kur'an'a şiir, Peygamber'e şair demeniz onun olmadığını ispatlamaz. ****

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin,Kullanışlıtavşan',

Sen hemen kurandan delil getirmeme itiraz ettin, kendine gore gerekcenide soyledin.

Sana gore dogru sayilan gerekce, bize gore dogru degildir.

Bizim inancimizin geregi olarak, kurana inandigimizi bildigin halde,

yine Kurandan delil getirmeme itiraz ettin,

Bu durumda hangi ateistle mucadele edersek edelim.

Mac ateistlerin lehinde bitecektir.

 

 

Tartışmanın benim lehime bitmesi normal çünkü somut şeylerden bahsediyorum.

 

Sizin elinizde ise sadece "inanç" var.

 

Aslında buna itirazım yok, bir müslüman "inanıyorum çünkü kendimi böyle mutlu hissediyorum" diyebilir. Ancak malesef bu bilince sahip teist bulmak çok zor.

 

Elinde hiçbir nesnel veri olmadığı halde inandığı dini mutlak gerçekmiş gibi başkalarına dayatmaya çalışan, bir de bunun üstüne dayatılan öğretiyi kabul etmeyenleri suçlayan ve dışlayan zihniyetler çoğunlukta.

 

Herkes haddini bilseydi tartışmaya gerek kalmazdı.

 

 

Muhammed aleyhisselamida bizleride sapik ilan edeceksin, yine kuran ayetleri ile.

 

Bu kadar paranoyak olmayın kimseyi sapık ilan etmeye çalıştığım yok.

 

Tek yaptığım Kuran ayetlerinin, o dönem herkesin bildiği efsanelerden ve Muhammed'in günlük politikalarından ibaret olduğunu anlatmak.

 

 

Siz hele bekleye durun, bizde beklemekteyiz,

Kimin hakli oldugunu yakinda bileceksiniz.

umarim gec kalmis olmazsiniz.

 

Başta söylediğimi tasdiklemiş oldunuz;

 

"bu bilince sahip teist bulmak çok zor"

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kur'an'ın benzereni yapamazsınız çünkü belağat ve şiirsel üslubu o zamanlar bile kimse geçememişti.

 

 

Ey iman edenler! Size bir yemek için izin verilmedikçe Peygamber'in evlerine girmeyin. Vaktini bekleyip durmaksızın çağırıldığınızda girin, ancak yemeği yiyince hemen dağılın. Söze dalıp lafı koyulaştırmayın. Çünkü böyle davranmanız Peygamber'i rahatsız eder. Fakat o size bir şey söylemekten utanır. Allah ise hakkı dile getirmekten çekinmez. Peygamber'in eşlerinden bir şey istediğinizde, onlardan perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz hem de onların kalpleri için daha temiz bir yoldur. Allah'ın resulüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra onun eşleriyle nikâhlanmanız, size helal kılınmamıştır. Böyle bir şey Allah katında büyük bir vebaldir.

 

 

Bu mu belagat? Yemeği yedikten sonra yaylanın diyor..Ne belagat ama..

 

 

 

Şimdi burdan anlatılamaz. Çünkü o devir şiir bu zamankinden çok daha ileri idi.

 

Anlatılamazsa anlatma o zaman.

 

 

İngilizce şiiri Türkçeye çevir bakalım kafiye düzen diye birşey kalacak mı?

 

Kuran'ın şiir olduğunu kabul ediyorsun yani?

 

Taktir ettim doğrusu..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bana Kur'an ın Türkçesini getirip belağat nerde diye soruyor. Sizin atalarınızda kur'anı türkçeleştirip camilerde okutmak istemişti. *******. AllAHU EKBER yerine TANRI ULUDUR diye bağırttırmadılar mı minareden... O Tanrı sizin tanrınız..Allah'tan başka Tanrı yoktur...Tanrı yoktur.Allah vardır..

 

Bu ne ezan ne kadar ezansa mealde o kadar Kur'andır. Zaten amaç dini milletlere bölüp yok etmeye çalışmaktır. Ama bilmiyorlar ki İslamiyet Güneş gibidir. Sizin mesnetsiz mantıktan yoksun üflemelerinizle sönmez..

 

Bazı kelimelerin 1-2 manası vardır. Bunun için derin Arapça bilgisine gerek vardır. Ve benim o kadar bilgim yok. Ama tefsir yazarları bir ayeti saatlerce yorumlayabilirler. Onu demek istedim.Polemie gerek yok..

 

Türkçe gibi her tarafa da çekilmez..Türkçeye çevirildiğinde o Kur'an değildir. İstiklal Marşını ingilizceye çevir. O İstiklal Marşı mıdır?

 

Kur'an elbette şiir değildir. *******

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hangi demokratik oldugunu iddia eden bati,

kuranla hukmolunmamiza ve hukmetmemize, mesemeha gosteriyor,?

Batı arenalarda gladyatör dövüştürmeye de artık izin vermiyor. Senin tanrıya eş koşanların öldürülmesini, peygamberi tasdiklemeyenlerin ise küçülerek cizye ödemelerini emreden kitabınla hükmetmene izin verilmesini nasıl düşünebilirsin? Ha yani şimdi desin ki uygar dünya, hırsızın elini kessin bu müslümanlar, kadına üçtebir miras versinler, bir kadının şahitliğini kabul etmesinler, kölelik, cariyelik olsun...

 

Nerde bu yoğurdun bolluğu böyle? Bu nasıl bir özgürlük talebi anlayamadım. "Özgürlükleri yok etme özgürlüğü" istenir mi yahu?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

tefsir yazarları bir ayeti saatlerce yorumlayabilirler. Onu demek istedim.

Bu bir meziyet değil. Ağzı kalabalık ve laf yapabilene hiç sorun değil. Bana sen ayet değil, herhangi bir cümle söyle, ben sana onu bir sayfa yorumlayayım.

 

Tüm tefsirler içindeki işe yarar bilgi, bir incir çekirdeğini doldurmaz. Tüm tefsirleri bilen dindarların allame dedikleri kişinin bilgisi, *******

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Batı arenalarda gladyatör dövüştürmeye de artık izin vermiyor. Senin tanrıya eş koşanların öldürülmesini, peygamberi tasdiklemeyenlerin ise küçülerek cizye ödemelerini emreden kitabınla hükmetmene izin verilmesini nasıl düşünebilirsin? Ha yani şimdi desin ki uygar dünya, hırsızın elini kessin bu müslümanlar, kadına üçtebir miras versinler, bir kadının şahitliğini kabul etmesinler, kölelik, cariyelik olsun...

 

Nerde bu yoğurdun bolluğu böyle? Bu nasıl bir özgürlük talebi anlayamadım. "Özgürlükleri yok etme özgürlüğü" istenir mi yahu?

sayin,demirefe'gercekten :D Beni,

gladyatör dövüştürmeye de artık izin vermiyor,

ama ulkeler isgal edip, mazlum halklari katlediyor,

 

Yukarda bahsettigin ayete gelince,

[009.029] [DI] Kitap verilenlerden, Allah'a, ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Peygamberinin haram kıldığını haram saymayan, hak dinini din edinmeyenlerle, boyunlarını büküp kendi elleriyle cizye verene kadar savaşın.

Kitab verilenlerin cezaasinin nedeni belli,

ayeti iyi oku,

Hem kitab verilecek, kitabta Allaha, elcisine, inanin ahirete inanin denecek,

onlar , emirleri yerine getirmeyecek inanmayacak, birde ustune ustluk,Yapilmis olan andlasmayi bozup, Muslumanlara saldiracak,

ee Muslumanlar eli kolu baglimi dursun.

lutfen tevbe suresini bastan oku,

bir tek tevbe suresinde besmele yoktur, bunuda iyi dusun.

saygilar.

 

Evren.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Muhammed karikatürü yapmak onun kutsal bir kişi olduğuna inanmayan biri için normaldir. Kutsal bir kişi olduğuna inanıyorsan sen karikatürünü yapmayacaksın. Ama inanmayana da "yapamazsın" diye baskıda bulunmaya hakkın yok. Onun bakış açısında Muhammed sıradan bir adam. Nasıl Bush'un karikatürünü yapıyorsa onunkini de yapar.

 

Bu sadece bir örnek, daha bir çok İslamcı baskı örnekleri verilebilir. Batı'da bir kişi rahatlıkla çıkıp İsa'nın babasının belli olmadığını söyleyebilir. Kimse onu dövmeye, mahkemeye vermeye kalkışamaz. Ama İslam dünyasında Muhammed'in eşinin başka biriyle ilişkisi olduğunu iddia eden, ömrünü infaz edilmekten kaçarak geçirir.

 

Tüm bunlar da bizi uygar dünyanın dışında, ilkel toplumlar kategorisinde kalmaya mahkum eder ki, itiraz buna, tartışma burdan çıkıyor...

 

Amerikalılar kendi bayraklarını külot olarak giyiyorlar. Amerikan bayrağı biçimindeki külotlarla poz veriyor ünlüleri. Bir Amerikalı ünlü Türk bayrağı şeklinde külotla poz verse yukarıda ki mantığı yürütür müsün? Onu geçelim bir Türk ünlü böyle bir şekilde poz verse nasıl tepki alır?

 

Batılılar kendi kurucu liderlerini bile eşcinsellikten deliliğe kadar çeşitli şekillerde çizebiliyorlar. Çizgi Filmlerde bu formatta karakterler olarak kullanabiliyorlar. Peki South Park'ta Atatürk, eşcinsel ya da deli bir karakter olarak çizilse yukarıdaki mantığı yürütür müsün? Aynı şekilde bırak yabancıyı bir Türk Atatürk'ü bu şekilde karikatürize etse hali nice olur? Bırak toplum tepkisini yasa var hapse girer.

 

Hayır yürütmezsin. ABD 'lilerin aynı çizgi filmde Lincoln'u ya da washington'u ne olarak çizdikleri umrunda bile olmaz. Nasıl bize böyle bir hakarette bulunurlar diye itiraz edersin. tepki gösterirsin değil mi?

 

Saygı da kriter, soz konusu olgunun karşındaki açısından ne ifade ettiğidir. Hristiyan inancında İsa'yı çeşitli şekillerde tasvir etmek aykırı bir durum değilse, yani hristiyanlar bundan ciddi şekilde rencide olmuyorsa, ve bu bizzat hristiyan toplumlarda yaygın bir davranışsa sorun olmaz. Ancak Hz Muhammed'i başının üstünde bombayla tasfir etmek ciddi şekilde rencideye sebep oluyorsa. Bunu "onlar İsa'yı çiziyor kimse tepki vermiyor" la gerekçelendirmek ne kadar mantıklıdır?

 

Aynı şekilde onlar için kurucu liderleriyle alay etmek, mizansen yapmak, nahoş yakıştırmalarla karikatürize etmek normal olabilir. Ancak Türk'leri için böyle davranışlar Atatürk'ün aziz hatırasına büyük bir saygısızlık olarak görülüyorsa, aynı şeyi Atatürk için yapmalarını "ya ne var ki, Lincoln'ü de çiziyorlar öyle" gerekçesine dayandırabilir miyiz?

 

Bir hatırlayalım bakalım. AKP'li belediye başkanı Atatürk hakkında o son derece çirkin fıkrayı anlattığında verilen tepkileri. Sen o zaman ne varki bunda, batılılar kendi kurucu liderleri hakkında bunun on katı ağır fıkralar anlatıyorlar,ya dediğin gibi bushu ne biçim çiziyorlar diye mi değerlendirdin ? "Sen Atatürk'e saygı duyuyorsan anlatmayacaksın öyle fıkra. Ama duymayana anlatma diyemezsin" mi diyeceksin. Ya da aynı karikatür Atatürk için çizilseydi Türkiye nasıl bir tepki verirdi?

 

Yanlış anlaşılmasın ben kişi kıyası yapmıyorum. Durumu anlatıyorum.

 

Önemli olan insanların o kişiye veya objeye verdikleri değer, duydukları saygıdır. İnsanların ciddi şekilde rencide olacağını bile bile bunu yapmayı senin söylediğin mantığa dayandırmak anlamsızdır.

 

Her toplumun ister inancında, ister ulusal değerlerinde, ister ahlak anlayışında, rencide olacağı noktalar farklıdır. Bir Yahudi'ye Musa fıkraları anlatabilirsin, gülerde. Ancak et ile peyniri beraber yememeleri hakkında espri yaparsan baya bir tepki verir sana.

 

Evet batı ülkelerinde İsa'yı her türlü karikatürize edebilirsin. Ama Şükran Günü'nü alaya alacak bir söylem geliştirirsen dehşete uğrarlar. onları aşağıladığını düşünürler

 

Önemli olan Hz Muhammed'i kutsal bir kişi olarak görüp görmemeleri değildir. Önemli olan Hz Muhammed'i bu şekilde tasvir etmenin milyarlarca insanı rencide edeceğini, ve kendi inançlarıyla dalga geçildiğini, hakarete uğradıklarını düşüneceklerini bile bile bunu yapmaktır.

 

Her toplumun bayrağına, peygamber olarak kabul ettiği kimselere, ulusal sembollerine, büyük liderlerlerine saygı ve sevgi duyma biçimi farklıdır. Verdiği değer farklıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Amerikalılar kendi bayraklarını külot olarak giyiyorlar. Amerikan bayrağı biçimindeki külotlarla poz veriyor ünlüleri. Bir Amerikalı ünlü Türk bayrağı şeklinde külotla poz verse yukarıda ki mantığı yürütür müsün?

Bırak bayrağımı külot olarak giymeleri, 57. Piyade alayımın sancağının Avustralya'da bir müzede tutulması fena halde kanıma dokunuyor. Eğer imkanım olsa ne yapar eder, canımı ortaya koyar, o sancağı oradan alırdım.

 

Ama bayrağımı külot yaptılar diye "kafirlerrr..." diye tepinip arabalar yakmaz, camları indirmez ve başka taşkınlıklar yapmazdım. Hakkında ölüm fetvası çıkarıp fellik fellik aramazdım.

 

Atatürk'e gelince... Bu kültür bir adamı arada bir yerde tutamadığı, ya yerin dibine soktuğu, ya göklere çıkardığı için işler bu ülkede böyle yürüyor. Bu ülkede mağdur da tutuklanıyor. Niye? Mağdur edenin yakınları tarafından bir kat daha mağdur edilmesin diye! Bu ülkede saygı görmek için illa kutsal olacaksın. Bayansan saldırılmamak için başını örteceksin.

 

Yani Atatürk'ü koruma kanunu Atatürk çok kutsal ve dil uzatılmaz biri olduğu için çıkarılmamış. Bizim kültürümüz bu şekilde olduğu, adam gibi sevmeyi ve adam gibi sevmemeyi bilmediğimiz, arabesk bir toplum olduğumuz için, ortalık karışacağı ve asayiş diye bir şey kalmayacağı için çıkarılmış, anlatabiliyor muyum? Bu kültürde sevmiyorsan en galiz küfürleri edecek, nefretinden tiksineceksin. Seviyorsan yere göğe sığdıramayacak, toz kondurmayacak, hatta kutsayacaksın. Olay böyle olduğu için bu eleştirileri yapıyoruz zaten.

 

Topluma bir sihirli değnek değiverecek, hooop biz de bayrağımızı külot yapabilecek, Atatürk karikatürü çizecek ve tv de peygamber fıkrası anlatır olacağız diyen yok zaten. "Bakın onlar öyle yapıyor, biz niye yapmıyalım?" diyen de yok. Ben öneri yapmıyorum orada, durum belirlemesi yapıyorum ve sıklıkla belirttiğim gibi "süreçlere" inanırım. Hop diye oluveren işlere değil...

 

Devrimlerin de yeri gelir ama devrimler çok zorunlu, istisnai olaylardır. Üstelik devrimleri de hazırlayan süreçler vardır...

 

Bu ülkede zaten sıklıkla yanlış anlaşılırsınız. Tefsirlerin tamamında ilkokul üçüncü sınıf bilgisinin bulunmadığını söylersiniz, hakaret olur. Yahu hangi tefsirde pisagor bağıntısı, üçgenin açıları toplamı ve dünyanın ekseninin eğikliği, mevsimlerin oluşumu açıklanır? Hangi teolojik bilgi, deneysel, gözlemsel ve kuramsal bilginin yerini tutabilir? Bellemişiz bir "hakaret!"

 

Bir şeyi göklere çıkarmıyorsan, hımmm... Demek yerin dibine batırıyorsun, anlaşıldı, batırıcı batıcılardansın! E pes yani...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ayeti iyi oku,

Çok çok iyi okudum, hiç merak etme... Baydı bu iyi oku muhabbeti artık.

 

Tevbe suresine göre tek tanrıya inanmayan kim varsa savaş açılmak, tevhidi onaylamazsa öldürülmek zorundadır. Bu sureye göre İslam toprağında müşrik bulunamaz. Sadece ehli kitap bulunabilir, cizye ödeyerek...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çok çok iyi okudum, hiç merak etme... Baydı bu iyi oku muhabbeti artık.

 

Tevbe suresine göre tek tanrıya inanmayan kim varsa savaş açılmak, tevhidi onaylamazsa öldürülmek zorundadır. Bu sureye göre İslam toprağında müşrik bulunamaz. Sadece ehli kitap bulunabilir, cizye ödeyerek...

 

 

[060.008] [DI] Allah, din uğrunda sizinle savaşmayan, sizi yurdunuzdan çıkarmayan kimselere iyilik yapmanızı ve onlara karşı adil davranmanızı yasak kılmaz; doğrusu Allah adil olanları sever.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bırak bayrağımı külot olarak giymeleri, 57. Piyade alayımın sancağının Avustralya'da bir müzede tutulması fena halde kanıma dokunuyor. Eğer imkanım olsa ne yapar eder, canımı ortaya koyar, o sancağı oradan alırdım.

 

Ama bayrağımı külot yaptılar diye "kafirlerrr..." diye tepinip arabalar yakmaz, camları indirmez ve başka taşkınlıklar yapmazdım. Hakkında ölüm fetvası çıkarıp fellik fellik aramazdım.

 

Atatürk'e gelince... Bu kültür bir adamı arada bir yerde tutamadığı, ya yerin dibine soktuğu, ya göklere çıkardığı için işler bu ülkede böyle yürüyor. Bu ülkede mağdur da tutuklanıyor. Niye? Mağdur edenin yakınları tarafından bir kat daha mağdur edilmesin diye! Bu ülkede saygı görmek için illa kutsal olacaksın. Bayansan saldırılmamak için başını örteceksin.

 

Yani Atatürk'ü koruma kanunu Atatürk çok kutsal ve dil uzatılmaz biri olduğu için çıkarılmamış. Bizim kültürümüz bu şekilde olduğu, adam gibi sevmeyi ve adam gibi sevmemeyi bilmediğimiz, arabesk bir toplum olduğumuz için, ortalık karışacağı ve asayiş diye bir şey kalmayacağı için çıkarılmış, anlatabiliyor muyum? Bu kültürde sevmiyorsan en galiz küfürleri edecek, nefretinden tiksineceksin. Seviyorsan yere göğe sığdıramayacak, toz kondurmayacak, hatta kutsayacaksın. Olay böyle olduğu için bu eleştirileri yapıyoruz zaten.

"

Topluma bir sihirli değnek değiverecek, hooop biz de bayrağımızı külot yapabilecek, Atatürk karikatürü çizecek ve tv de peygamber fıkrası anlatır olacağız diyen yok zaten. "Bakın onlar öyle yapıyor, biz niye yapmıyalım?" diyen de yok. Ben öneri yapmıyorum orada, durum belirlemesi yapıyorum ve sıklıkla belirttiğim gibi "süreçlere" inanırım. Hop diye oluveren işlere değil...

 

Devrimlerin de yeri gelir ama devrimler çok zorunlu, istisnai olaylardır. Üstelik devrimleri de hazırlayan süreçler vardır...

 

Bu ülkede zaten sıklıkla yanlış anlaşılırsınız. Tefsirlerin tamamında ilkokul üçüncü sınıf bilgisinin bulunmadığını söylersiniz, hakaret olur. Yahu hangi tefsirde pisagor bağıntısı, üçgenin açıları toplamı ve dünyanın ekseninin eğikliği, mevsimlerin oluşumu açıklanır? Hangi teolojik bilgi, deneysel, gözlemsel ve kuramsal bilginin yerini tutabilir? Bellemişiz bir "hakaret!"

 

Bir şeyi göklere çıkarmıyorsan, hımmm... Demek yerin dibine batırıyorsun, anlaşıldı, batırıcı batıcılardansın! E pes yani...

 

ben çok basit birşey sordum. Ve basit bir karşılaştırma yaptım.

 

Hz Muhammed'in kafasının üstünde bomba ile çizilmesine, elinde silahla terörist olarak çizilmesine tepki verilmesi konusunda gösterdiğin yaklaşım neydi ?

 

Muhammed karikatürü yapmak onun kutsal bir kişi olduğuna inanmayan biri için normaldir. Kutsal bir kişi olduğuna inanıyorsan sen karikatürünü yapmayacaksın. Ama inanmayana da "yapamazsın" diye baskıda bulunmaya hakkın yok. Onun bakış açısında Muhammed sıradan bir adam. Nasıl Bush'un karikatürünü yapıyorsa onunkini de yapar.

 

Bu sadece bir örnek, daha bir çok İslamcı baskı örnekleri verilebilir. Batı'da bir kişi rahatlıkla çıkıp İsa'nın babasının belli olmadığını söyleyebilir. Kimse onu dövmeye, mahkemeye vermeye kalkışamaz. Ama İslam dünyasında Muhammed'in eşinin başka biriyle ilişkisi olduğunu iddia eden, ömrünü infaz edilmekten kaçarak geçirir.

 

Tüm bunlar da bizi uygar dünyanın dışında, ilkel toplumlar kategorisinde kalmaya mahkum eder ki, itiraz buna, tartışma burdan çıkıyor...

 

Aynı yargılamayı ve aynı tepkiyi Atatürk veya Türk Bayrağı hakkındada gösterir misin?

 

Yani South Park'ta Atatürk eşcinsel bir karakter olarak çizilse. Ne varki Lincoln'u , Washington'u da çiziyorlar der misin?

 

Bir ABD'li ünlü türk bayrağını külot olarak giyip poz verse, ne varki kendi bayraklarınıda giyiyorlar der misin?

 

Bunlara tepki verenlerede "baskıcısınız, bu bizi uygar dünyanın dışına ilkel toplumlar kategorisinde kalmaya mahkum eder" der misin?

 

Aynı şekilde Atatürk'ü diyelim eşcinsel bir karakter olarak çizen adam. "Niye tepki veriyorsun ki ben kendi kurucu liderlerimizde böyle çiziyorum" dese sana?

 

 

Gösterilen tepki mi belirliyor yapılanın doğru olup olmadığını? Bu ülkede bir kişi Atatürk'ün babasının belirsiz olduğunu iddia etse nasıl bir tepki alır? Yargılanır mı? Yargılanır. Tepki alır mı? Alır. Eee şimdi buda belki bir ABD'liye göre korkunç bir durum. Ama bize göre normal ve gerekli.

 

Ülkemizde Atatürk'ün saygın ve saygı gösterilmesi gereken bir kimse olduğuna inanmayan bir kişinin, onun hakkında istediği karikatürü çizmesini, istediği fıkrayı anlatmasını, ve istediği şekilde tasfir etmesini aynı şekilde değerlendirir misin?

 

"Muhammed karikatürü yapmak onun kutsal bir kişi olduğuna inanmayan biri için normaldir. Kutsal bir kişi olduğuna inanıyorsan sen karikatürünü yapmayacaksın. Ama inanmayana da "yapamazsın" diye baskıda bulunmaya hakkın yok. Onun bakış açısında Muhammed sıradan bir adam. Nasıl Bush'un karikatürünü yapıyorsa onunkini de yapar."

 

der misin?

 

Benim merak ettiğim bu. Konumuz devrimler falanda değil. Uluslar, milletler, kültürler, ve onların değer verdikleri. Saygı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kuran'ın şiir olduğunu kabul ediyorsun yani?

 

 

Kuran şiir değildir, her peygambere dönemlerinde ayrı mucizeler verilmiş ve kendilerine inanmayan kişielrin inanması sağlanmıştır, Hz musa döneminde sihirbazlık çok ön planda olduğu için asası yılana dönüştürülmüştür, tabi yine inanmak istemeyen kişiler vardır başka bir bit yeniği deyip çıkmışlardır işin içinden, Peygamber efendimiz zamanında ise edebiyat ve şiir çok ön planda idi, Kuran neden bu kadar kafiyeli indirilmiştir ve okunduğunda insanın kulağına hoş gelir, o dönemde şiirle uğraşan bir çok inanmayan Kuranın sözlerini duyup , en iyimiz bile bunun gibi birşey yazamyız deyip br süre sonra iman etmiştir. İnsan sözü değil İlahi bir sözdür, sadece Allahtan daha iyi söz söyleyemeyeceklerini anlatmak için bu şekilde gönderilmiştir. Tabi yine işine gelmeyenler çıkacak ve masal diyarında yaşamayın diyecekler çok olacak, keşke masal olsaydı herşey...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aslında inançlı forumdaşlarımızın ayetlerle bezeli edebi iletilerini gördükçe Kuran'ı cebinden çıkaracak bir dereceye gelmelerinin işten bile olmadığını düşünmeye başladım.Bence az bir uğraşla iletiler etkileyici olsun diye aruz vezniyle de yazılabilir.Mevlana'nın da bir noktadan sonra Mesnevi'sini kutsal bir kitap olarak görüp,Allah'ın onu koruduğunu iddia etmiş olduğunu da hatırlamakta fayda var.Fakat Mevlana'nın hakkını vermek gerekir,Mesnevi'nin hiçbir yerinde ''Önceki şu sayfada yazdığım hükmü şu şekilde değiştiriyor ve sizi bir güzel uyutuyorum sevgili müminler.'' anlamında bir ifadeye rastlayamayız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.